Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 2003 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhunyet.com.tr
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Bir Çocuk ŞaiPdi 0...
"Sen hep boyle bır gurbetten
otekıne yolcusun "
Bu dızelen on yedı yaşında mı yazmıştı'? Yirmı
bınnde şıırın kapısını kapadığına gore1
Kenan Harun'u tanıyan kalmamış Edremıt'te
yaşıyordu son gunlerde Hasta mıydı, bezgın mıy-
dı? Bır kez telefonda konuştuk Bır yardım ıstedı
Sonra bır daha aradı, vazgeçmış
Gazetelerde c\um ılanı çıktı Yetmış sekız yaşı-
na gelmış1
tffaeılgeçırdı bunca yılı? Şıırsız hem de1
On beş yaşındş bâşladığı şıır seruvenını de unırt-
muş muydu'? \
"Dortyol Ağzı.ı Tek kıtabı1
Zaman zaman yaz-
mışımdır, anımsatrihışımdır, o guzel yolculuk nıye
koptu, nıye durdu, hıç değılse eskı şıırlerını bır ara-
ya topla, dıye "Dortyol Ağzı" bır anı olarak kal-
dı On sekız yaşlndakı bır şaırın geleceğe bıraktı-
*••
O 4O'lı yıllar, bızlenn yırmılı yaşları, sanata şııre
gonulle, kafayla bağlandığımız zamanlar Ahmet
ihsan Matbaası'ndakı loş oda Cahit Irgat, Su-
avı Koçer, Orhon Arıburnu, Gavsı Ozansoy, Ca-
vit Yamaç, Özdemır Asaf, Kenan Harun Bır ma-
sal gıbı geçen gunler1
Bır yanda dunya savaşının
kanlı yıllan, bır yanda ıçımızde buyuyen korkular,
ama şıırle, oykuyle sarmaş dolaş bızler
önce Mersın'dekı Denızcılık Okulu'na gırmış1
Baudelaire'ın Mallarme'nın denızle ılgılı şıırlennın
ruzgârı almış onu suruklemış oralara Ama sıkıl-
mış, gelememış okulun ağırlığına Öyle ya, on al-
tı yaşındakı şaırımız sanmış kı yaşam bır şarkıdır,
bırşıırdır Sonra bırakmış okulu, gelmış Istanbul'a,
edebıyat dunyasına
"Seyref kı aynasında mavı goklenn/ ruyalanma
ağlayan şehır/ Bır gun bu harıkulade yeryuzune/
Elbette melekler ınecektır/ Saadet bahçemızde
şakıyacakl Aydınlık dallardan gulecek bahtıyariıkl
Nefesını taşıyacak bulutlar/ Guneş damla damla
şehvetını emecek/ Uyanacak yorgun bır çıçek gı-
bı/Hafızanın mahşennden tebessum eden çıçek '
Boyle başladı şaıriığe Yaş on sekızdı Bır Turk
Rimbaud'su muydu? Yoksulluk, yalnızlık, zorluk-
la lıseyı bıttrmetelaşı, ekmek derdı, ış bulmak Der-
ken gazetecılık, Istanbul'da Vatan, sonra Ankara,
evlılık Geçen yıllar, şıırden uzak mı uzak
"Şaır Dostlanm" adlı kıtabımda (1960) Kenan
ıçın bakın neler yazmışım
"Hıçbır an geleceğın sıslı ufkuna bakmak ıste-
meyen, herşeye rağmen daıma neşelı, o guleryuz-
lu halıyle Turkıye'nın dort bır bucağında bıraktığı
anıları, aşklan, sevgılılen hatırlamakta, belkı de bır
cıgara ıçımı zamanda kımbılır hangı uzgun, huzun-
lu anında yazdığı bır mısraı mırıldanmaktadır Sen
hep boyle bır gurbetten/ Otekıne yolcusun "
"Dortyol Ağzı"n\ seçmış tek kıtabına ad olarak
Gerçekten de Çemışkezek'ten, Istanbul'a, Mer-
sın'e, Ankara'ya savrulan bır yaşam, ekmek para-
sı kazanmak, gazetecılık, bu arada unutulan şıır
O on sekız yaşının şaın bır duş muydu? Hepımızın
yaşadığı bır hayal mı?
"Kıtapsız yaşarsın/ Şıır desen/ Yazamazsın/ Ana
kardeş dost arkadaş/ Uzaktal Sevdığınden mek-
tup gelmez/Al hançert goğsune saplal Yapamaz-
sın "
Kımı var, seksenınde şıır seruvenını surdurur Kı-
mı var guzel bır başlangıcı unutur
1
Ya da unutma-
nın acısını yaşam boyu çeker
1
Kenan Harun, o ço-
cuk şaır, bıze yaşantımızda yer alan dızeler bırak-
tı Belkı kendısı de o on sekız yaşın şaınnı unuttu
Ama ben, zaman zaman o şıırlerı yırmı yaşlannda-
kı gıbı yaşatıyorum, kendımce
"Aydınlıklar ıçınde kararsızım
Suru suru ınsanlar ıçınde
Bu yeşıl bahar ıçınde
Yalnızım "
BÖYtf
fcö/AM
golge-kukia oyurn,
birpante
4-5Ocak.Saat16 00
Yer Oyun Atoryesr
Dr EsatlşıkCad No15Moda
GışeTel 0216 345 39 39
Dog-Shop...
Boyle tecımsel (tıcan) bır kaygı olabılır Ozellıkle top-
lumlarda ıpm ucu kaçtı mı, devreye bu da gırer Geçen
yuzyılın duşunuru Gabnel Tarde'm oğrettığı gıbı, zaten
toplumlarda en belırgın bır ozellık, "taklıt' eğılımı ve
olgusudur Bın bır şey başlatmaya gorsün
Çelik GULERSOY
Y
ozlaşma, Taksim
ıle başladı Epey-
ce bır sure once,
bınlen çıktı, 300
yıllık (bu eskı boş
ve kırlık yer, bu adı, Belgrad
Ormanı'ndan getınlen suyun
buradan bırkaç yone akıtıldığı
1700'ler başına aıt bır ımardan
alıyor ya) adı, bıldığımız bıçı-
mı ıle değıl, bır x koyarak yaz-
dı Her zaman olduğu gıbı, bu-
nu da kımseler anlamadı
Aslında yapılan degışıklık
onemlı ıdı Çunku Arapça ko-
kenlı bır sozcuğumuzu, yaban-
cılar \e Beyoğlu'nun tatlı su
frenklen, ışte oyle x ıle yazar-
lardı Yenı yaşamımızda, bede-
lı ne olursa olsun, daha ıyı bır
yaşam surmeye merakınuz art-
tı ya, "keyifli mekânlar" kaşesı
altında pek çok aydın kışı, dun-
ku kozmopolıt Beyoğlu'na da,
ozlem duyuyor ya, varsın 300
yıllık Taksim de, Tarim olsun-
du
Bu ılk orneğı, Istanbul'un luk-
se ozentılı yorelennde, hızla,
oburlen ızledı
Beyoğlu, oldum olası, yaban-
cı kokenlı sozcukler ve adlarla
ıç-ıçe yaşamış bır semtımızdır
Ama bu geçmışle, onemlı bır
faıklıbğa dıkkatı çekmek ıstenm
Otellenn, lokantalann, pastane-
lenn alışılmış eskı adları, uy-
durma değıldı hemen hepsı
Fransızca olmak uzere, yurtdı-
şının unlu ve ozgun adlannın
bırer kopyası ıdıler Luxembo-
urg, Glona, Bon-Marche gı-
bı Bunlar, yuzu-gozu çarpıhl-
mamış, doğru-duzgun yer, şehır
ve unlu kuruluş adlan ıdı
Şehnmızdekı yenı akım ıse
durmadan uyduruk sozcukler
uretıyor Beyoğlu'nda, ozellık-
le de karşıda Bağdat Cadde-
sı'nde, Turkçe mağaza adı kal-
madı gıbı bır şey Bır eğlence ku-
lubunün adı, olmuş sana
"Efendy" tçen gırenler, ıçkıyı
fazla kaçırmasınlar, burunlan
ıle değıl, ağızlan ıle ıçsınler,
adam gıbı gınp, adam gıbı de çık-
sınlar dıleğı % e ozlemı ıle mı bu
ad konulmuş, bılemıyorum
Ama efendılık, çok daha başka
ve uzun surecek bınkımlenn so-
nucu olacak bır nıtelıktır Aıle
kokenınden başlar, oğrenım aşa-
malanndan geçer Kazanç kay-
naklan ıle de, sıkı ılgılıdır Oy-
le kolay bır şey değıl
Beşıktaş'ta, buhar ustunde
bır dukkân levhası goze çarpı-
yor Dönerchi!
Geçen gun yolda onum sıra gı-
den bır kamyonetın arkasında-
kı yazının ne olduğunu çozme-
yeçalıştım Artwinlee.Oncebu-
nu yenı bır yabancı fırma san-
dım Sonra kafama dank ettı kı,
taşıtın -ve bu çok ozgun- bulu-
şun sahıbı, ArtvinHbır vatanda-
şımızdır
Fakat tuy dıken dukkân adla-
nndan bınne, Bostancı'da rast-
ladım Ada vapurundan çıktık-
tan sonra, Bağdat Caddesı'ne
gırebılmek ıçın bırtakım yerler-
dengeçılır Koca-koca bırtakım
sevımsız yapılar Bunlardanbı-
nnın altında, bır dukkânın lev-
hası şoyleydı "Dog-shop" Bı-
raz îngılızcem olduğu ıçın, dı-
şandan alma ıthal malı kopek-
ler satılan bır yer olduğunu an-
layabıldım Ama ınsaf edılsın,
bu alaturka semtımızde kaç kı-
şı, dog'un ne olduğunu bıhr9
Bır tanhte, devlet televızyonu,
bır ekıbını Bağdat Caddesı'ne
gonderdıydı Çocuklar, ellenn-
dekı mıkrofonu dukkân sahıp-
lenne uzatarak sordular Bu ya-
bancı ad dalgasının nedenı ne-
dır*7
Hemen her dukkâncı, aynı
gerekçeyı gosterdı "Türkçead-
lar koyarsak, halk rağbet etini-
vor. Saûş yapamıyoruz.''
Boyle tecımsel (tıcan) bır kay-
gı olabıhr Ozellıkle toplumlar-
da ıpın ucu kaçtı mı, devreye bu
da gırer Geçen yuzyılın duşu-
nuru Gabriel Tarde'ın oğrettığı
gıbı, zaten toplumlarda en belır-
gın bır ozellık, "taküt" eğılımı
\e olgusudur Bın bır şey baş-
latmaya gorsun
Bunun yanında, kımı kuşku-
cu dostlanm da (Suha Ann gı-
bı), dış etkıler ve belırlı polıtı-
kalar gormek eğılımındeler Sa-
nınm Prof Dr Oktay Sinanoğ-
lu da, uzun yıllardır aynı tezde
Bır ulkeyı, asker, tank, bando,
mızıkadan once, dıl yoluyla ış-
gal edersın
Ben, hıçbın nonnal olmayan
bu yenı yabancı sozcuk salgını-
nın ve modalannın, toplumsal,
yanı kendımıze ılışkın kokenle-
nnı de hesaba katmak gerektı-
ğını duşunuyonım
Tanh boyunca, enenısı, yo-
nehm ve orgutleme becenlen,
dovuşken ustunluklen ıle, bırçok
toplumu yonetmış olan, ama za-
manla, onlann dıl \ e kultur et-
kılennın de altında kalıp, ulusal
kımlığını v e ozellıklennı, yer-yer
ve zaman-zaman çok yıhrdığı de
bır gerçek olan Turk kavmının,
acaba genlennde, kokenlenn-
de. kanında ve kemığınde, bu
taklıt ve etkılenme olgusu, za-
ten yuzyıllardır yaşamadı mı9
Selçuk sultanlannın Acemce
\e tantanalı adlan ıle başhyor,
bu olay Irak \ e Suriye dıyarla-
nnda, gucu \e yonetımı ele ge-
çıren komutanlanndan. bılım-
de ve sanatta parlayan Turkle-
nn adlanna kadar, bu zıncır uza-
yıp gıdıyor
Mevlânâ Celâleddin e bağla-
nan unlu "ashm riırkest, eğerçi
hindû-gûyem" dızesı, çok şey
anlatmıyor mu9
Ey mubarek bıl-
gın, duşunur \e şaır, eğer aslın
Turkest (Turktur) ıse, nıçm
Acemce şakıdın9
Hele şu Dersaadet' "Âbad" ıle
bıten butun tantanalı adlan, bu
şehnn en guzel yerlennın boy-
nuna, yuzyıllar boyu asmadı mı9
Bır donem Arapça % e Farsça,
Batılılaşma çağlan gelınce, on-
ce, Fransızca Sonra, VVühetaı bı-
yıklanna kadar her şeyı ıle,"Ger-
men"
Ulkeye tren gelmış, bır katar
dolusu Fransızca sozcukle bır-
lıkte1
Bır duşunun, trene ılışkın
hıçbır şey, ama hıçbır şey, Turk-
çe değıl' Almanca"da boyle bır
durumvarmı'7
Ahnış başını gıden bu koca
katan ulusal topraklara çekme-
yı, bır tek adam ıstedı \ e kendı
donemınde başardı da
Bana denecek kı "Be adam!
Bolgemiz ne halde? Llkemiz ne-
re> e gidi>or? Sen tutmuş, neler-
le uğraşı\orsun?.."
Yazdıklanm, boşuna değıl, a
dostlar Cumhunyet tanhının ılk
kez karşılaşhğı bır uçurumla, ıl-
gısız de değıl
Dog-shop'lar, nedensız değıl,
etkısız değıl ve de sonuçsuz de-
ğıl
Türkler ve Victor Hugo...
Kemal SUMAN Araştırmacı-\azar
2
002 buvuk Fransız yazan VictorHugo'nun
200 doğum > ılma denk geldı Bu neden-
le Fransa başta olmak uzere bırçok ulkede
Hugo hakkında çok sa\ ıda etkınlık \ e > ayın ya-
pıldı Ulkemızde aralannda hocamız Sa\ ın Ser-
ver Tanilli ve Ataol Befaramoğtu nunda bulu-
nduğu bırkaç duşunur, buyukluğu gerçekten de
tartışılmaz Victor Hugo hakkında kapsamlı araş-
tırmalar ve yazılar yayımladılar Ancak kımse
2003 yılınm bu ılk gunlenne dek Hugo'nun
Turklere hangı gözle baktığının ûzerınde dur-
madı
\caba Hugo aralannda Pierre Loti, Claude
Farrere, Lamartine gıbı Turk dostu olduklanna
ınanmak ıstedığımız Fransız yazarlannın mı
yoksa Montesquieu,\bHaire, Chateaubriand gı-
bı Turk dûşmanı sandıklanmızın mı safinda yer
alıyordu
0
Aslında ne bınncıler sandığımız ka-
dar dost. ne de ıkıncıler sandığımız kadar duş-
mandı Derken. Sabah gazetesı yazarlanndan
Sayuı Hıncal Uluç Hugo'nun hıç gormedığı Iz-
mır hakkında yazdığı bır şıın koşesınde yayım-
ladı Uluç'un, AB Kocatepe'nın arşıvınden gel-
dığını belırttığı bu şıır kesıtını okuyanlar, Hu-
go'nun ulkemıze, ozellıkle Izmır'e bayıldığını
sandılar Uluç \e Kocatepe, şuphesız bu şıınn
eksık ve yanlış tercûmesınm kurbanı olarak ve
ıstemeden yanlış anlamaya yol açmışlardı Hın-
cal Uluç Kasım 2002 sonlannda kendısıne bu
konuda yolladığım mektuba, koşesınde yer \e-
rerek şıınn anlamını duzelttı îzmır'de yıllar ön-
ce basılan bır tak\ ımde yer alan bu kesıtte Hu-
go'nun "Les Orientaks" kıtabında yer alan ve
"La Captive" başlıklı şunnın bır bolumu nere-
deyse baştan sona bozuk ve yanlış bırtercumey-
le yer almış ve aslında Hugo'nun tamamen olum-
suz duygulannı, çok olumlu duygulara çe\ ırmış-
tı Aslı 12 adet sekızlıkten oluşan bu şıınn 5 se-
kızlığını ısmını bılmedığım bır kalem şu şekıl-
de tercume etmıştı
"tzmir bır prensür çok güzel / küçük şapka-
sı\1a.. / Mutlu ilkbaharlar durmaksızın /onun
çağnsına vanrt \erir. / Ve nasıl > azodakı çiçekkr
/ gulumse\en gun batımı gibn se, / O da denı/Je-
nn arasında ışıldan. / Hatta Arşıpd'ın varatıb-
şından tutkunca."
O>sa kı bu bolumun doğru tercumesı aşağı-
da vapmava çalıştığım gıbı olmalıydı
"İzmır sankı bır prenses / O güzel tacının aJ-
nnda.
/ Mutlu bahar vanrt verir/Onun birmez çağ-
nsına. / \ e bır çanakta duraa/Gükn çiçekler gi-
bi / Şekilknır denizı ufükta,/ Canlı adalanndan
da belırgıncer
Bu şıınn başlığı olan "La Captive". dılımıze
"Tutsak Kadın" v a da "Esire" olarak çevnlebı-
lır Bu şıınn butunu okunduğunda, Hugo'nun Iz-
mır'ı tutsak bır kadına benzettığı ve onun Yu-
nanıstan ın değıl de, Turkıye'nın elınde olma-
sından rahatsız olduğu anlaşılı>or Bu şıınn ve
Les Onentales ıçınde bulunan neredevse tum şı-
ırlenn çok açık bır Turk duşmanlığı sergıledığı
duşunulurse. Hugo'nun en azından bır done-
mınde bızı pek se\ dığı söylenemez Acaba ne-
den kımse Hugo'nun bu yanı uzennde durmak
gereğını duymadı7
Server Tanıllı hocamızın,
"Çağdaşımız\TctorHugo" başlıklı kıtabının an-
cak yarım sayfası bu konuya ucundan dokunu-
yor Benım amacım, Hugo'nun bu yanını orta-
ya koyarak bu buyûk adın ülkemde yara alma-
sını sağlamak değıl, tersıne, Hugo'nun yaşantı-
sı ıçınde bır sure bızden neden bu denlı nefret
ettığını anlama>a ve bu gunlere dek pek çok
Fransız aydınma musallat olan bu rahatsızlığın
gerçek kaynağını bulmava çalışmak
Voltaıre'den başlayan, Chaauteaubrıand'la
yukselen ve Hugo ıle suren \ e y ıne donemın un-
lu kalemlen Edgar \llan Poe \ e Lord Byron ta-
rafından Amenka \ e tngıltere den de pompala-
nan bu sevmezlık (antıpatı) son donem Fran-
sız avdınlanndan sonra polıtıkacılanna da bu-
laştı Bu kalemlerden çıkan ovku ve şıırlen oku-
varak vetışen ve aralannda Avrupa nın Gele-
ceğı Konvansıvonu Başkanı \alen Gıscard
d'Estaing eskı cumhurbaşkanlardan George
Pompidou v e bızden hıç hoşlanmayan eşınm et-
kısınde kalan Mitterrand gıbı yonetıcılenn ve
Fransa da dunv a ozgurluğunun onculuğunu v ap-
tıklannı sanan bazı kurumların çabalan sonu-
cu, duzeltmekte hala zorlandığımız bır ımaj
oluştu
Fransa cumhurbaşkanlığını yaptığı bır do-
nemde kendıne hedıye edılmek ıstenen bır \u-
nan adasını kabul etmeyı bıle duşunen \ G
d'Estaing son olarak Turkıye nın Avrupa Bır-
hğı'ne katılmasına karşı olduğunu belırterek bu
gelışmevı engellemeye çalışıvor Bu ısımlerın
hoşgörusu ve korumalan altında Turklere kar-
şı ışlenen suçları da unutmamak gerek
Hugo vu bu açıdan ırdelerken. Les Onenta-
les'ı kaleme aldığı yıllarda (1827-28) Fransa da
çok yav gın olan Yunan havranlığının v e somur-
ge ımparatorluklanna karşı ulusal bılıncın uvan-
masının ve halk a\ aklanmalannın da etkısınde
kaldığını hesaba katmak gerekır O donemde Yu-
nan bağımMzlık mucadelesı de Osmanlı Impa-
ratorluğu'na karşı başlamıştı ve zaten hıçbır
Avrupalı aydın bızım tarafımızı tutmuyordu
llenkı vıllarda değışen tutumu ve çızgısı ne-
denıyle Turk duşmanlan sınıfına koymak ıste-
medığım buvuk yazann bırgazeteyazısınasığ-
ma>acak bu vonunun. çok daha kapsamlı bır araş-
tırmav a konu olmasını dılenm
PENCERE
AKP'nin Yaptığı lyi Iş...
Işık Kansu AKP ıktıdarının kımlığını uç sozcuk-
te vurgulamış
"Kavgacılar
Kararsızlar
Takıyyecıler "
Yerınde bır saptama1
Kavgacılar, çunku Kansu nun saptadığı gıbı da-
ha dun bır bugun ıkı ıken Cumhurbaşkanı Sılahlı
Kuvvetler burokrası unıversıtelerveKıbrıs Devlet
Başkanı ıle ıtış kakışa gırdıler
Kararsızlar çunku neyapacaklarını bılemıyorlar
kendı kendılerıyle bıle uyuşamıyorlar soyledıklerı
bırbırını tutmuyor
Takıyyecı mı bu takım''
En buyuk soru ve sorun bu1
•
Ancak ne olurtarsa olsunlar, AKP'lı yonetıcıler ıyı
bır ış yaptılar
Emeklıye zam yaptılar'
Daha olmeden ustune toprak kuredığımız emek-
lı yurttaşa yapılan zam odul değıldır
Borç odemesıdır
Başbakan Gul vearkadaşlan, bu devletın, bu hal-
kın ve bu toplumun emeklıye olan borcunu yenne
getırmekle ıyı bır ış yapmışlardır
Ama hemen "ıtıraz" seslerı yukseldı
•
Dıyoriar kı
- Bu odeme 6 mılyon kışıye yapılan toplam 3 kat-
rılyonluk bır zamdır
Ve eklıyorlar
- Kaynağı nedır?
Başbakan'a sormuşlar
Gul kem kum etmış
Kımılerıne gore emeklıye zam 3 katrılyondan
çok daha buyuk bır yuk getırecekmış IMF buna
ne dıyecekmış? "Faız dışı fazla ne kadarmış'?
Ortalıkta bunca ışsız varken yatırımları eksıltmeyı
ongorecek bu tur harcamaları yapmak doğru mu
ımış'? Hesabımızı kıtabımızı yıne şaşınrsak, bu
ışın sonu yokmuş
Hepsı çok guzel
Ama bır toplumda ınsanlar 6 mılyon emeklıyı ya-
şarken oldurerek yaşayamazlar kı
7
•
Insanlık Kureselleşme surecınde kımı kavram-
ları unutmaya zorlanıyor
Oysa o kavramlar uygarlığın uzun bırtarıhsel su-
reçte kazandıgı ınsanı değerlerı vurgulamaktadır,
bunlardan bırısı barış tır
Eskıden barış sozcuğunu oven yoktu, banşın er-
dem olduğuna ılışkın ınsan bılıncı yenı bır kazanım-
dır
Ya sosyal adalet?
Emekçı sozcuğunun degerlenmesıyle bırlıkte ın-
sanlık sosyal adaletsız bır toplumun aşağılık gerı
uygaıiıktan nasıpsız bır duzende yaşadığını fark et-
tı, servet-sefalet uçurumunu reddetmek bılıncı çok
yenıdır
Servet-sefalet uçurumunun dıbınde kıvranan bır
toplumda "Insan Haklan Bıldırısı" lâfı guzaftan
başka bır şey değıldır
•
Pekı, 6 mılyon emeklıye yapılan zammın kayna-
ğı nereden bulunacak?
Yuku paylaşalım arkadaş
1
İŞ İLANI
Sendıkamız hukuk burosunda tam gun ça-
lıştınlmak uzere en az 5 yıllık ceza ve ıdarı ru-
kuk konularında meslekı tecrubesı olan, bılgı-
sayar kullanabılen ve 3 ay ıçerısınde burosu-
nu ve ışlerını tasfıye edebılecek 2 avukat 1 v(|-
lık sozleşme ıle dolgun bır ucret ve ıkramye
karşılığında ışe alınacaktır Koşulları ve şartarı
uygun olanların ozgeçmışlerı ıle bırlıkte 10
Ocak 2003 tarıhıne kadar aşağıdakı adrese
şahsen başvurmaları gerekmektedır
Eğıtım Stn
Merkez Yonetım Kuniu
Adres:
Eğıtım Sen Genel Merkezı
Konur Sokak 29/3
Kızılay/Ankara
Telefon:0312
120 DAKİKA
50 MESAJ
180 DAKİKA
75 MESAJ
270 DAKİKA
100 MESAJ
420 DAKİKA
150 MESAJ
810 DAKİKA
200 MESAJ
49 MİLYON TL 69 MILYON TL 99 MILYON TL 149 MILYON TL 249 MILYON TLT U M V E R G 1 l E R D A H İ L T U M V E R G İ L E R D A H İ L T U M V E R G İ L E R D A H I L T U M V E R G İ L E R D A H İ L T U M V E R G L E R D A H İ L
CEPPAKET'TE, SEÇECEĞİNİZ PAKETE GÖRE TOPLU BİR SÜRE VE MESAJIN SAHİBİ OLURSUNUZ. VE HER AY SONUNDA SABİT BİR
FATURA ÖDERSİNİZ. CEPPAKET'TE KULLANMADIĞINIZ DAKİKA VE MESAJLAR BİR SONRAKİ AYA DEVROLUR. CEPPAKET'İ İNCELEYİN.
fcil I T I A 1/ A I •C e
Pp
*k e t
fiyatları, 30 Haziran 2003 tirihine kadar sabitlenmistir. Bu tarihten sonra, enflasyon oranları icerisinde kalınarak fiyat artısı yapılacaktır. • ilk abonelik vergileri Telsim tarafından karsılanacaktır. • Konusma siiresi ve
M U I L A K A ! mesaj hakkıni2, o hakkı kazandıgınız aydan itibaren, altı ay devredebüir. • S«ctiqiniz CspPaket tarifesinin ayhk konusma süresini asan aramalar ve mesajlar ile yurtdısı görüsmeler, yurtdısı mesajlar ve özel servisler ayrıca ücretlendirilir.
AT (X