25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 OCAK 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kuttur(« cumhuriyet.com.tr 15 KULE CANBAZI SUNAYAKIN ŞiirdeAmerikalılan geçtikA merika'nın Chicago kentin- /% de, 1912 yılından beri ya- A-9 yımlanmakta olan "Po- A. -A. etry" adlı şiirdergisine,bir şiirseverin 100 milyon dolar bağışla- dığı haberinin gazetede yer alması üzerine "Ama Sunay Bey bu hak- sızlık" diyen birçok okurum aradı beni. "Haksızlık", Amerikah bir "şakacı ozanın" yaptığı şu öneri- deydi: "Pasifik Okyanusu ortasın- daki Marshall Adası Cumhuriye- ti'ni satın alsak çok hoş olur. Bu adanın 'gayri safi iç üretim değeri" 90 milyon dolar olduğu için adaya kolayca sahip olur ve dünyanın ilk 'Şiir Cumhuriyeti'ni ilan ederiz." Dünyanın ilk "Şiir Cumhuriye- ti" 1992 yılının 9 Mayıs günü îstan- bul 'da ilan edildi!.. Amerikah şairler- ie ortak yanımız, Şiir Cumhuriyeti 'ni bir adacıkta, Kız Kulesi'nde ilan et- memiz. Ama, tek benzerlik budur; çûnkü, biz "Atak" adlı balıkçı mo- toruyla Salacak'tan yola çıktığımız- da, adayı satın almak için para taşı- mıyorduk yanımızda. Raflan şiir ki- taplanyla dolu, küçük bir kitaplık gö- türüyorduk Kız Kulesi'ne. Yani, Şi- ir Cumhunyeti paranın değil, şiirin gücüyle ilan edilmiştir. 'Amerika şiir istlhbaratr Amerikalı şairlerin akıllanna an- cak, servete konduklannda böyle bir fikir gelebilirdi zaten. Dünyanın her yerine paranın hükmettiğine inanan- lann tapınağı olan Ikız Kulelerin yı- kılması bile uyandırmamış onlan. Yine de bu düşünce, satın aldıklan Bikini Adası'nı bombalayıp doğayı yok etmelennden daha iyidir... Ve iti- raf etmeliyim ki, yaratıcıhklan, düş- leri bizdeki sözümona kimi "şa- ir!"lerden daha ileride. Dünyamn "ilk" Şiir Cumhunyeti olan Kız Ku- lesi 'nde şiir akşamlan düzenlerken, düşlerimizi, emeğimizi karalamaya çahşanlar "Amerika Şiir tstihbara- tı"na mı çahşıyorlardı yoksa? 26 Arahk 2002 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yer alan, Engin Aş- kın'ın konuyla ilgili haberinde şöy- le deniliyor: "Kuzey Amerika'da kendilerini özgün bir evrenin bi- reyleri olarak gören ve sanatsal çevrelerini 'birulus' diye değerlen- diren ozanlar 'Şiir Ulusu'nun Chi- cago'daki utkusunu kıvançla kut- luyorlar." Biz ise, "sanatsal çevre"nin dışı- na çıkıp, kitapseverlerle kutladık Şi- ir Cumhuriyeti'ninkuruluşunu; pos- tacı Mario Himenez'in Pablo Neru- da'ya dediği "Şiir, yazanın değil, ihtiyacı olanındır" sözüne inanmış- tık çünkü. Şiir Cumhuriyeti'ne gel- mek için, yanınızda bir şiir kitabı ge- tirmek yetiyordu. Dileyen herkes şi- ir okuyabiliyordu Kız Kulesi'nde. Şairler ve şiirseverler Üsküdar'dan kalkan motorlarla birlikte yolculuk ediyorlardı. Bir şiir akşammda, mo- toru kaçıran şair tdris Atmacanın kiraladığı kayıkla kuleye doğru kü- rek çekişi hâlâ gözümün önündedir. Her etkinlik öncesinde, dalgalann adacığa bıraktığı pislikleri toplardık. Sahi, kaç kez süpürdük Kız Kule- si'ni!?. Şiirseverleri ellerimizdeki üzüm sepetleriyle karşılardık. Kış aylannda da, kulenin içinde toplanır, rüzgânn titrettiği yüzlerce mumun ışığında okurduk şiirlerimizi. Yalnız- ca Istanbul mu, dünyanın hiçbir ye- rinde şiire böylesine yakışan buluş- malar yaşanmamıştır. Ama, yüzümü- zün gühnediği şiir toplantılan da yok değildi!.. Sıvas'ta yakılanlann ve Uğur Mumcu'nun anısına kulede bir araya gelip, onlan şiirlerle anma- mız gibi. Bir annedir Kız Kulesi.' "Poetry" dergisine servet bağışla- yan Ruty Lilly, 80 yaşında bir "bü- yükanne" imiş. Bizim Şiir Cumhu- riyeti'nin de "büyükanneleri" var- dı. Onlann paralan yoktu belki ama, şiir akşamlannda acıkanlan düşüne- rek yaptıklan poğaçalan, börekleri kuleye taşıyacak denli zengin yürek- leri vardı. Istanbul, sen evlerindeki fmnlannda, dünyanın ilk Şiir Cum- huriyeti'ni doyurmak için hamur iş- lerinin pişirildiği bir kentsin!.. Ve bu güzelliğin, şair Turgay Fişekçi'nin dizeleriyle ölümsüzleşmiştir: Bir annedir Kız Kulesi Elinde fınndan yeni çıkmtş Yanmtş şeker ve un kokan Bir kekle yanımıza gelir akşamüstleri İçine şiirinizi koyun Şiirseverler, yaşlı kadmlann yan- lannda getirdikleri börekJeri, çörek- leri martılarla paylaşırlarken ortaya şiir gibi değil, şiirin ta kendisi bir görüntü çıkıyordu. Şair dostum Er- dal Alova'nın danlmayacağını uma- rak, bana el yazısıyla armağan etti- ği ve yayımlanmamış ikı dizesini de ben, sizlerle paylaşmak istiyorum: Kız Kulesi; meçhul martı anıtı! Kız Kulesi Şiir Cumhuriyeti'nde yaşanılan iki "büyükanne" öyküsü vardır: Ilki, şiir akşamı katılanlan ta- şıyan bir motorun adacığa yaklaş- masıyla başlar... Kuleye burun kıs- mından yanaşan motordaki yolcula- nn inmesi için yardımcı olurken, yaşlı bir kadmın yerinden kalkmadı- ğını gördüm. Herkes inmişti ama o, ıki eliyle kucağındaki çantasını sım- sıkı tutmuş bir şekilde oturuyordu. "Teyzeciğim gelin, inmenize yar- dım edeyim" dediğımde gülümse- di: "Sağ ol evladım, ben Eminö- nü'nde ineceğim!.." "Büyükanne"ye burasının Kız Kulesi olduğunu, motorla beraber Üsküdar'a geri dönebileceğini söy- leyince, "Nee, Kız Kulesi mi?" di- yerek bakışlannı kulede gezdirdi ve elini uzatırken şunlan söyledi: "Ço- cukluğunıdan beri hep buraya gel- mek isterdim, hiç innıez miyim..." Yaşlı kadının sakladığı ;llr Ücinci öykünün başlangıcı ise bir "büyükanne"nin yanıma yaklaşa- rak, "Affedersiniz, acaba ben de bir şiir okuyabilir miyim?" deme- sidir. Sırası gelen büyükanne mikro- fonu eline aldığmda, dört yıl önce kaybettiği kocasını anarak başlar ko- nuşmasına. Kocası hiçbir şeyini ek- sik etmemiş, gezdirmiş tozdurmuş, hatta bir seferinde Avrupa'ya bile götürmüş. Büyükanne, birbirlerini çok sevdiklerini söyledikten sonra elinde tuttuğu kâğıdı açtığında, din- leyiciler gibi ben de, kocası için yaz- dığı bir şiir okuyacağını sanmıştım... Ama, büyükannenin "Aslında beni kocamdan önce isteyen biri var- dı" sözleri şaşırtır herkesi: "Olma- dı, babam o çocuğa vermem seni dedi. îyi de yaptı, Allah razı olsun babamdan... Kocam bir dediğimi iki etmedi, çok gezdirdi beni; se- verdi gezmesini rahnıetli. Beni ilk isteyen çocuk bir şiir yazmışn ba- na. Elim varmadı yırtıp atmaya, kıyamadım, sakladım o şiiri. Ge- lirken yanımda getirdim.. Okuya- cağımdan enıin değildim, ama si- zi dinlerken okumaya karar ver- dim!.." O yaşlı kadının sözlerini ve îstan- bul'un bir çekmecesinde yıllardır saklanan bir şiirin Kız Kulesi'nde gün ışığına çıkarılıp okunmasını bir ödül olarak kabul ediyorum... Ve, Cemal Süreya'mn "Kızkulesi'nin düş getiren pay senetleri/kısa gün- de kapış kapış gitti" dizelerindeki düş senetlerinden kendini mahrum bırakanlara çok şaşıyorum!.. Evet, dünyanın ilk Şiir Cumhuri- yeti'ni Amerikalılar değil, biz kur- duk. Belki de, ilk kez bu konuda geç- tik Amerikalılan! Kız Kulesi'nde ilan edildi Şiir Cumhuriyeti; sırtı Amerika'ya dö- nük, kapısı Anadolu'ya açılan Kız Kulesi'nde... Bugün ise işgal altında! Hasan Zengin'l yltlrdik Sanat dostuna son veda Kültür Ser\isi - Şanat dünyası bir dostunu daha kaybetti. Istanbul'da 12 tiyatro ve sinemanın kurucu- su, saftat ve iş dünyasımn saygın isimlerinden işada- mı Hasan Zengin, 3 Ocak 2003 Cuma günü öğle sa- atlerinde tedavi görmekte olduğu Haseki Hastane- si'nde 79 yaşında kalp yetmezliğinden yaşama veda etti. Şimdi Semaver Kumpanya adıyla hizmet veren Çev- re Tiyatrosu'nun önünde Işıl Kasapoğlu ve Şemaver Kumpanya oyunculannca adına bir anma töreni dü- zenlenen Hasan Zengin'in cenazesi Kocamustafapa- şa'daki Şümbül Efendi Camii'nde kılman ikindi na- mazının ardından Kozlu Aile Mezarlı- ğı'nda defhedildi. Memleketi Art- vin'den 1948 yılında geldiği Kocamusta- fapaşa'da müteahhit- likyaparakbaşladığı iş yaşamına sadece konut değil, kültür- sanat mekânlan da inşa ederek ve işlete- rek devam eden Ha- san Zengin bir dö- nem 'Tiyatrolar Krah' olarak nite- lenmiş, Altan Erbu- lak, Nejat Uygur, Metin/Nevra Serez- li, Hulusi Kentmen, Adile Naşit, Ayşen Gruda,HalitAkça- tepe, Hadi Çaman, Sadri Alışık, Çolpan İlhan, Levent Kırca, Haldun Dormen, Ercan Yazgan, Suna Keskin, Yıldız Ken- ter, Şükran Güngör, Müşfik Kenter gibi saygı ve dostluklanna sahip olduğu sayısız usta sanatçıyla yıl- larca çalışmış, onlarca projeye fıkir babalığının yanı sıra bizzat imza atmıştı. Zengin, kurduğu tiyatro ve sinemalarla (Çevre Ti- yatrosu; Türk Yazarlar Tiyatrosu; Aksaray Köşebaşı Tiyatrosu; Tiyatro Zengin; Çoruh Sineması; Özkan Sineması; Özlem Sineması; Sinema Zengin KMP; Si- nema Zengin Taşlıtarla; Sinema Zengin-Zeyrinburnu; Sinema 7-Zeytinburnu) toplumun her kesiminden in- sanı tiyatro ve sinemanın büyülü dünyasıyla kesinti- siz buluşrurmuş, bir sanat ve sanatçı dostuydu. Serdar Tekebaşoğlu'nun heykel sergisi Bir Kültür Sanat Merkezi'nde Porselen bedene büründüKültür Servisi - Bir Kültür Sanat Merkezi'nin 'Bir Galeri' bölümünün bu ayki konuğu heykeltıraş Serdar Tekebaşoğlu. Çalışmalannda şekillendirme ve renklendirme özelliklerinden dolayı malzeme olarak porseleni tercih eden sanatçının heykel sergisi 18 Ocak'a dek sürecek. Sergilediği porselen gövdeler ile insan bedeninin kullanım alanmın sınırlannı genişleten sanatçı, heykel sanatı açısından yenilikçi çalışmalar ortaya koyuyor yeni sergisinde. Tekebaşoğlu, bir kabuk gibi iskeleti kuşatan derinin ya da tam tersi deriyi taşıyan iskeletin bir gövdeyi oluşturan ana parçalannı kusursuz bir anatomi ile bir araya getiriyor. Yaşanılana ve yaşanmışlığa ait yapılardan oluşan formlannda değişimi yakalayan Tekebaşoğlu, bu duyguyu renkli veya renksiz katmanlar, boşluklar, içe ve dışa salınımlarla ortaya koyuyor. Porselenin getirdiği teknik zorluklan, farklı malzeme desteğiyle gidermeye çalışan ve bu nedenle de sürekli olarak bir yenilenme sürecini yaşayan sanatçının bu son sergisi, çalışmalannda ulaştığı son noktayı da belirliyor. (Serdar Tekebaşoğlu 'nun sergisi 18 Ocak 'a kadar Bir Kültür Sanat Merkezi 'nde. 0 212 291 28 71) Kültür Bakanı Hüseyin Çelik'in de katıldığı toplantıda uzlaşmaya vanldı Ulusal Sinema Kunımu kurulacak Kalbine yenik düştü. Kültür Servisi - 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserle- ri Kanunu'nda yapılması zorun- lu görülen değişiklikler ile sine- ma alanında gerçekleştirilebile- cek kurumsal düzenlemelere iliş- kin görüş ahşverişinde bulunmak üzere, 24 Arahk 2002'de, Istan- bul Atatürk Kültür Merkezi'nde Kültür Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik başkanlığında sektör tem- silcilerinin katılımıyla bir toplan- tı düzenlendi. Toplantıya Sinema Oyuncula- n Deraeği (SODER),-Sinema Emekçileri Sendikası (Sine- Sen), Kısa Fümciler Derneği, Fihn Yapımcılan Derneği (Fl- YAP), Türkiye Sinema ve Au- diovisuel Vakfı (TÜRSAK), Si- nema Eseri Sahipleri Meslek Bir- liği (SESAM), Oyuncular Mes- lek Birliği (Oyuncu- Bir), Belge- • Daha önce bakanlık tarafından hazırlanan "Türkiye Ulusal Sinema Kurumu'nun Kurulması HakJcmdaki Kanun Tasansı Taslağı" yeniden düzenlenerek tüm kamuoyunun tartışmasına açılmak üzere 26 Aralık 2002 itibanyla Kültür Bakanlığı'nın web sitesinde iletime sunuldu. sel Sinema Eseri Sahipleri Mes- lek Birliğj (BSB), Türk Sinema Vakfı (TÜRSAV), Film Yönet- menleri Derneği (Film-Yön), Çağdaş Sinema Oyunculan Der- neği (ÇASOD), Istanbul Fotoğ- raf \ e Sinema Amatörleri Derne- ği (IFSAK), Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV), Sinema Ya- zarlan Derneği (SlYAD). Film Ithalatçılan Derneği gibi sinema alanında faaliyet gösteren mes- lek birlikleri, dernekler ve vakıf- lann temsilcilerinin yanı sıra Mi- mar Sinan Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi gibi üniversitelerin sinema alanında faaliyet göste- ren bölümlerinden öğretim üye- leri de katıldı. Toplantıda Bakan Çelik, Türk sinemasının bir sektör olarak canlandınlması ve yabancı eser- ler karşısında rekabet gücünün artınlmasıyla dünya pazannda pay sahibi olmasının amaçlandı- ğının altmı çizerken birlik, der- nek. vakıf gibi sivil toplum ör- gütlerinin temsilcileri ile öğretim üyeleri de sinema alanında ger- çekleştiribnesi zorunluluk arz e- den kurumsal yapılanmaya iliş- kin görüş ve önerilerini sundular. Türkiye'de bir ulusal sinema kurumunun kuruhnası hususun- da uzlaşma sağlanan toplantı so- nunda daha önce bakanlıkça ha- zırlanan "Türkiye Ulusal Sine- ma Kurumu'nun Kurulması Hakkındaki Kanun Tasarısı Taslağı" yeniden düzenlenerek tüm kamuoyunun tartışmasına açılmak üzere 26 Arahk 2002 iti- banyla Kültür Bakanhğı 'nın web sitesinde iletime sunuldu. Taslağa ilişkin görüş ve öneri- ler bir ay süreyle 'www.kul- tur.gov.tr' üzerinden bakanlığın web sitesine iletilebilecek ve bu süre sonunda gelen görüşler doğ- rultusunda son hali verilecek olan taslak, kanun tasansı haline getirilerek hükümete sunulacak. Hasankeyf'in sessiz çığlığı • Kültür Ser\isi - Celal Başlangıç'm projelendirdiği ve Kemal Uzun'un yönettiği 'Hasankeyf'in Sessiz Çığlığı' belgeseli 15 Ocak'ta Kadıköy Liman Kahvesi'nde gösterilecek. Insanlığa, yitirmek üzere olduğu eşsiz bir kültürel mirasın dününü, bugününü anlatan belgesel, saat 20.30'da yönetmen Kemal Uzun'un sunumunun ardmdan başlayacak. Birçok festivalde de gösterilen belgesel, yapımı sürmekte olan Ilısu Barajı'nuı yakında devreye girmesiyle ortadan kalkacak bir kentin tarihini özetliyor. (Adres : Kadife Sok. No:37 /Kadıköv Tel : 216 349 9818) 1 Jazz Günleri' başlıyor • Kültür Servisi - Akbank Külrür Sanat Merkezi ilk defa düzenlediği 'Jazz Günleri'nde ocak ayı boyunca caz ustalannı ağırlayacak. 7 Ocak'ta başlayacak olan 'Jazz Günleri' kapsamında gerçekleştirilecek 6 konserde, Tuna Ötenel Trio, Kent Mete Trio Function, Modem Jazz Trio, Önder Focan - Focan Quartet, Fragile Funk, Neşet & Nüket Ruacan gibi önemli caz sanatçılan olacak. Jazz Günleri'nin programı şöyle: 7 Ocak Tuna Ötenel Trio, 8 Ocak Kent Mete Trio Function, 14 Ocak Modern Jazz Trio, 15 Ocak Focan Quartet, 22 Ocak Fragile Funk, 29 Ocak Neşet & Nüket Ruacan. Konserlerin başlama saati 20.00. (Konser biletleri Akbank Külrür Sanat Merkezi veya Biletıx gişelerinden satın ahnabilir. Tel: 0 212 252 35 03) 'Böyle Devam Edemeyiz1 • Kültür Servisi - Tem Yapım'ın Böyle Devam Edemeyiz' adlı gölge - kukla oyunu, bugün saat 16.00'da Oyun Atölyesi'nde sahnelenecek. Tek perdelik olan oyunu, Ayşe Selen, Şehsuvar Aktaş ve Bilge Gültürk hazırladı. Masal ve rüya tekerlemelerinden yola çıkılarak oluşturulmuş bir tekerleme olan 'Böyle Devam Edemeyiz'de Ayşe Selen ve Şehsuvar Aktaş rol alıyor. (0 216 345 39 39) Boratav Arşivi'nden 5. kitap • Kültür Servisi - Kültür Bakanhğı ve Tarih Vakfı 'nın desteğiyle Pertev Naili Boratav Arşivi'nin beşınci kitabı olarak 'Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği' yayımlandı. Bu kıtapta Boratav, yalnızca iki yüzü aşkın halk öyküsünü incelemekle kalmıyor, aynı zamanda bu öyküleri konu, biçim ve tarzlanna göre sınıflandunyor. Boratav Arşivi, Türkiye'nin birçok yöresinde derlenmiş masal, halk hikâyesi, türkü, halk tiyatrosu, etnobotanik, halk tıbbı ve astronomisi, şarkı, tekerleme, şiir, fıkra ve atasözü gibi, halkbiliminin hemen her alanına ait malzeme ile çeşitli incelemeleri kapsayan yaklaşık 80 bin sayfalık belgeyi, görsel ve işitsel malzemeyi içeren arşivi araştırmacılara açabilmek amacıyla başlatıldı. Arşivin derlenmiş halkbilimi malzemesinden oluşan, Nanterre Üniversitesi'nden gelen bölümü BBM'de kullanıma açıldı. En iyi film Sam Mendes'in • LONDRA (BBC) - 'Las Vegas Film Eleştirmenleri Derneği'ödülleri sahiplerini buldu. 'En iyi Film' ödülü, Sam Mendes'in yönetmenliğini yaptığı 'Road to Perdition' adlı filme verildi. George Clooney'nin ilk yönetmenlik denemesi olan 'Confessions of a Dangerous Mind', 'En iyi Görüntü' ödülünü kazanırken bir başka oyuncu kökenli yönetmen Denzel Washington da 'En tyi Yönetmen Ödülü'nü, Sam Mendes ve Spike Jonze ile paylaştı. Kuruluş, 'Yüzüklerin Efendisi' serisinin ikincisi 'Ikiz Kuleler'i dört dalda ödüllendirdi. Nicole Kidman, Virginia Woolf'u canlandırdığı 'The Hours'daki rolüyle 'En iyi Kadın Oyuncu' ödülünün sahibi oldu. 'En iyi Erkek Oyuncu' ödülünü ise 'Gangs of New York'taki oyunuyla Daniel Day-Lewis aldı. BLGLN • ATAKÖY KEV SALONU'nda 20.00'de 'Ladies First Symphony Orchestra' konseri. Şef: Gürer Aykal. (0 212 323 41 40) • RİTÜEL KİTAP-KAFE'de 20.00'de Vedat Sakman'ın müzik dinletısi. (0 212 243 13 91) ÜZAKDOfiüriUMFESTJVİUjTMDeBUGÖn • İZMİR SANAT BÜYÜK SALONU'nda, saat 16.00'da Tsaji Hajiki'nin Samurai X', 18. 30da Koji VVakamatsu'nun 'Melek Hapı' filmi izlenebilir. (0 232 483 63 34)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear