Catalog

SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2003 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada rulmuş bir kafaya yakın bir gelecekte devleti tes- (im edeceğiz. Gerçek duygularını, görüşlerini bilinçaltında bir süre bastırıyor, birsüre gizliyor. Kasımpaşalı kim- liğini sahte nezaket hareketleri ve sözcükleriyle örtüyor. Bir olay oluyor, öyle ki normal doz eleş- tirilere bir liderin en son ağzına alacağı ifadelerle saldırıyor. Tabii "arifi tarife gerek yok"; iki ay içindeki söy- lemleri, davranışlarıyla kimden söz edildiği he- men anlaşılıyor. Gidişata bakılırsa daha çook göreceğimiz, ço- ok çekeceğimiz var, demektir. • • • RTE, yalnız Davos'taki Türk gecesini eleştiren siyaset adamlarına yüklenmiyor, eleştirilere katı- lan medyayada "hazımsız, şizofren" damgası vu- ruyor. Türk gecesi masraflannın kimin cebinden çık- tığını sakın sormayın RTE'ye: Yanıt yerine Türki- ye'yi tanrtmak için bugünlere dek hiçbir iktidara nasip olmayan sonuçlardan, "büyük ölçüde gö- rûlmemiş ilgi ve beğeniden" söz ediyor. Oysa geceye "Türbanlt 'birazcık' Türfc-'çoğu' Islam kültürûnü Tanıtma Gecesi" adı daha fazla yaraşıyor. Zira yabancı gazeteciler "türbanlı yö- netici eşlerini yakından görmek için geceye ilgi gösterdiklerini" Türk gazetecilerinden saklamadı- lar. ••• Yapışık saçlar, kalın bıyıklar, uzun boy.. dışar- dan pek fiyakalı. Ama RTE'nin içi sanki Etna ya- nardağı. Durup durup patlıyor. RTE Kıbrıs'la ilgili bilir bilmez, çoğu kez yanlış- larla dolu açıklamalarına Denktaş'ın gösterdiği tepkiyi bir türlü sindirememiş olacak ki "Türki- ye'nin seçilmiş siyasi yöneticilerine saygılı olma- sını" istemiş. Tersine Denktaş'a tam destek ver- diğini açıklayan Bakan Yakış'ı grupta terslemesi bir yana KKTC'nin seçilmiş Cumhurbaşkarn'na "görüşmelerden çekilme blöfünü gördüğünün de" söylenmesini istemiş. Ne hükümet ne de devlet politikası sallıyor. Kendinden menkul kimliğine göre ekonomide, iç ve dış siyasette adeta bir deha! Tabii, zartlı zurtlu konuşmalarının üzerinden çok geçmeden devletin sağlam kurumlarından okka- lı yanıtları alıyor ve -rivayete göre- Başbakan Gül, Kıbns'la ilgili açıklamalanndan askerlerin de, dı- şişlerinin de rahatsız olduğunu söyleyerek kula- ğını çekiyor. • • • Hele Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ay- taç Yalman'ın açık seçik Kıbrıs politikası vurgu- lamalarından, saptamalarından sonra... NTV'de arzı endam eyleyen RTE'miz, dersini alanlara öz- gü bir kimlik sergilemeye çalıştı. Yarın bir de bakarsınız öyle demedim, böyle demek istemiştim diye öncekı gün söylediklerini kıvırır, bu nedenle bir saptama yapmak zorunlu hale geliyor: "Unutma RTE, unutmayalım: Tarih 28.1.03, sa- at 17.30, mekân NTV'de canlı yayın "da şu söyle- diklerini: "Güney Kıbns da çözüme yanaşmıyor- sa bu iş olmayacaktır. Denktaş'ın ilettiği öneriier ya kabul edilirya edilmez. (Güney Kıbns) Çözme- mekiçin geliyorlarsa sorvn devam eder. Netice çı- kar veya çıkmaz. Dediklerimizi yaptınız yaptınız. Eyvallah. Güle güle. (Bu noktada RTE'ye Murat Akgün'ün yönelttiği soru: 'O zaman ne olacak?') Türk tarafı, Türk tarafı olarak devam edecektir." Olası gelişmeleri ve RTE'yi son cümleyi anım- sayarak izlemek gerek. Ya, yeni bir Annan planında da "vazgeçmemiz mümkün olmayan" koşullar? RTE sıraladı: "Dü- zeltilmesi gereken harita ve toprak, iki kesimlilik- ten neyin kastedildiği, göçmen sonınu, mal mülk sorunu, Türkiye'den giden nüfus sorunu, 'vaz- geçmemizin mümkün olmadığı garantörlük' so- runu, egemenlik sorunu, iki parçalı devlete daya- lı ortak devlet". Altını çizdiği sorunlan savunan Denktaş'a; RTE, neden öfkeli? Karşısında onuruyla ayakta dimdik durduğu için mi? Anadoluy nun 7 harikası ANKARA (AA) - Yüzlerce yılhk tarihi geçmışe sahip olan ve pek çok uygarhğa ev sahıpliği yapan Anadolu'nun "yedi harikası" seçilecek. Internetteki "www.7woa.com" adresinde Türkiye'nin tanıtunını amaçlayan site, bir anketle Anadolu'nun çeşitli yerlenndeki en ilgi çekici doğal güzellik ve mimari eserleri belirleyecek. Sitede yer alan ankette, internet kullanıcılan, 2003 yılı içerisinde aday belirleme sûrecine katılmaya ve yaşadıkJan yerlerdeki doğal güzellik ve mimari eserleri siteye göndermeye davet ediliyor. Gelen bilgiler çerçevesinde yapılacak değerlendinne sonucunda, "Anadolu'nun Yedi Harikası" belirlenerek sitede ilan edilecek. Sitede Nemrut Dağı, Kapadokya, Sümela Manastın, Ölü Deniz, Tuz Gölü, Harran, Emli Vadisi, Zeus Tapınağı gibi doğal güzellilder de tanıtılıyor. Türk dostu yargıç Weems toprağa verildi WASHINGTON (AA) - Sözde Ermeni soykınmı iddialanna karşı Türkiye'nin yanında yer alan, "Bir Hıristiyan Terörist Devletin Sırları: Ermenistan" adlı kitabın yazan, Amerikah yargıç Sam YVeems'in cenazesi defnedildi. Atatürk'e hayranlığı ve Türk insanına olan yakınlıgıyla bilinen Yargıç Weems, 24 Ocak'ta Arkansas'taki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti. ABD'deki Ermeni lobisinin, sözde soykınm iddialan ve ABD Kongresi'nde bu iddialann gördüğü karşılık karşısında, Arkansaslı yargıç Weems, Türk davasının en önde gelen savunuculan arasında yer almıştı. 67 yaşında hayatını kaybeden Weems, geçen yıl Amerika Atatürk Cemiyeti'nin düzenlediği bir konferans çerçevesinde Washington'daki Amerikan Üniversitesi'nde sözde soykınm iddialanna ilişkin bir konuşma yapmıştı. Weems'in cenazesi 27 Ocak'ta Calgary Baptist Kilisesi'nde düzenlenen töreninin ardından demedildi. Erdoğan yalnız kahyor SERKAN DEMtRTAŞ ANKARA - Başbakan Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanhğı, kritik günler geçi- ren Kıbns konusunda AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'dan farklı bir polıtika iz- lemeyi tercıh ediyor. Başbakan Gül, Ingil- tere Başbakanı Tony Blair ıle görüşme- sinde devlet politikası doğrultusunda "An- nan belgesine ilişkin kaygı ve itirazlan- mız giderilmezse planı kabul etmeyiz" dedi. Dışişleri Bakanlığı da Kıbns'ta mü- zakere yetkısinin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ta olduğunu anımsatarak "Sayın Denktaş, en zor müzakerelerden yüz alayla çıkmış bir mücadelecidir" di- yerek destek verdi. Bakanlık, Erdoğan ıle Denktaş arasında "gerginlik" olmadığını belirtirken her iki liderin de benzer sözler söylediğini savundu. Birleşmiş Milletler (BM) takvimine gö- re çözüm için bir ay zaman kalan Kıbns ko- nusunda hem iç hem de dış politikada yo- ğun ve zorlu bir süreçten geçiliyor. Kıbns Türk ve Rum taraflannın Annan belgesi doğrultusunda anlaşmalan için dış baskı sürerken iç politikada da AKP lideri Erdo- ğan'ın neden olduğu gerginlik yaşanıyor. Denktaş'a karşı siyasi nezaket smırlannı zorlayan açıklamalarda bulunan Erdo- ğan'ın söylemi ve politikası ise ne Başba- kan Gül ne de Dışişleri Bakanlığı'nca be- nimseniyor. Başbakan Gül, îngiltere Baş- bakam Blaır ile önceki gece yaptığı tele- fon konuşmasında Kıbns'a ilişkin devlet politikasının sınırlan içinde bilgi verdi. Cül'den İngiltere'ye mesaj Edınilen bilgilere göre Gül, "Annan bel- gesi üzerinde anlaşma sağlanmasının koşulu,Türk tarafının istemlerinin kar- şılanıp kaygılarının giderilmesidir" de- di. Gül'ün bu açıklamayı Blair'e yapması da önemli. Annan belgesinin arkasındakı kişilerden bir tanesi îngiltere'nin Kıbns Özel Temsilcisi David Hannay. Gül, böy- lece belgenin hukuki ve tarihi uzmanlık gerektiren konulannın perde arkasında bu- lunan îngiltere'ye doğrudan mesaj vermiş oldu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Yusuf Buluç da dün düzenlediği basm top- lantısmda, Kıbns sorununa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Buluç, Annan pla- nının müzakere edildiği yerin Lefkoşa, Erdoğan BaykaVı popülist buldu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Davos Zirvesi'yle ilgili CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yaklaşımlannı "popülist" bulduğunu açıkladı. Erdoğan, partisinin îzmir Milletvekili Nükhet Hotar'ın nikâh törenine katıldı. Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Erdoğan, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın özel temsilcisi Alvaro De Soto ıle kısa bir görüşme yaptıklannı belirterek "Görüşmenin detaylarıyla ilgili bir şey söylemem şu anda söz konusu değil. Biz AKP olarak konuyla ilgili düşüncelerimizi söyledik. 'KKTC'nin egemenlik haklanndan feragat edilemez, taviz verilemez' bir anlayışta olduk. Harita konusunda yüzde 28.9'a varan planlar var. Yüzde 29 civannda teklif söz konusu. Müzakereci taraflar, bunu görüşecekler" dedi. Baykal'uı Davos'taki görüşmeleri "şiş kebaplı parti" olarak değerlendirdiğinin anımsatılması üzerine Erdoğan, bunu çok popülist bulduğunu ve ciddi yaklaşım biçimi olmadığını savundu. Denktaş: Önerilerimize kısmen yanıt verildi Kıbns'ta şarbon paniği LEFKOŞA (AA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Rum yönetimi lideri Glafkos Klerides'in Lefkoşa'da ara bölgede Kıb- ns müzakerelerini sürdürdü- ğü binada Birleşmiş Millet- ler Genel Sekreteri Kofı An- nan'ın Kıbns Özel Temsilci- si Alvaro de Soto'nun mek- tuplannın birinde beyaz bir toz bulunduğu haberleri, adada "şarbon paniğine" yol açtı. Şarbon endişesi üze- rine BM Banş Gücü askerle- ri, Lefkoşa'da görüşmelerin yapılacağı binaya giden tüm yollan kapattı. Görüşmeler, yapılan ilk tetkiklerden son- ra 'beyaz tozun' şarbon ol- madığının anlaşılmasının ar- dından akşam saatlerinde Ledra Palace Otel'de başlad*. Denktaş ile Klerides ara- sında dün yapılacak olan gö- rüşme, ara bölgede BM kontrolündeki Ledra Palace Oteli'ne alındı. Denktaş, görüşmenin gün- demine ilişkin bir soru üze- rine, Türk tarafının BM Ge- nel Sekreteri Kofi Annan'ın planında değişiklik önerisini sunduğunu anımsatarak "Şimdi herhalde Rumlar ya ona cevap verecek veya- hut kendi tadilatlarını da bize verecekler" diye ko- nuştu. Denktaş, görüşmenin ar- dından yaptığı açıklamada, kendilerinin sunduğu öneri- lere kısmen yamt veren Rum tarafinın, geriye kalan kısım- lara da yann yanıt vereceği- ni bildirdi. Denktaş, "Tü- münü aldığımızda bir de- ğerlendirme yapmış olaca- ğız" diye konuştu. Denktaş ile Klerides'in yannki görüş- mesinin saat 09.30'da yapıl- ması bekleniyor. Türk tarafı müzakerecisinin de KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olduğunu anımsatarak Türkiye'nin rolünün "danış- ma ve destekle" sınırh olduğunu kaydet- ti. Sürecin nereye varacağının bellı olma- dığını, ancak 28 Şubat'ta çözüm bulunma- sına ilişkin bir yaklaşım olduğunu anlatan Buluç, "tleriki aşamalarda ek bir met- nin varlığını dışlayamam" dıyerek An- nan belgesinin gözden geçirilebileceğinin mesajını verdi. Buluç, 28 Şubat tarihinin Kıbns'ta çözüm için "son tarih" olarak görülmemesi gerektiğini de kaydetti. Harita üzerinde çalışıldı Annan belgesinin kabul edilebilmesi için içenğinde değişiklikler yapılması zorunlu- luğunu vurgulayan Buluç, "Toprak konu- su, Türk tarafının en çok itiraz ettiği noktalardan biri. Harita konusunda ça- lışnıa yapılması normaldir. Bu çalışma- lar sürdürülmektedir" diye konuştu. Bu- luç, Erdoğan ile Denktaş arasında yaşanan karşılıklı suçlamalarla ilgili bir soru üze- rine de şu yanıtı verdi: "Bu gerginliğin gerçek bir değerlendirme olup olmadı- ğı konusunda önemli tereddütlerim ol- duğunu belirtmek iste- rim. Örneğin, her iki li- der tarafından verilen demeçlerde, Kıbns me- selesinin şahıslara in- dirgennıcyccek kadar önemli bir unsur oldu- ğu ifadesinin kullanıl- mış olduğunu anımsı- yorum. Her iki tarafın da, bunu böyle gördü- ğüne nazaran, arala- rında bir görüş aynlı- ğının olduğundan söz etmenin mümkün ol- maması gerekir." Ankara'da iki gündür temaslarda bulunan BM Kıbns Özel Temsilcisi Alvaro De Soto, dün de AKP lideri Erdoğan'la bir araya geldi. Yaklaşık 30 dakika sü- ren görüşmenin ardından gazetecilerin sorulannı yanıtlayan De Soto, Er- doğan ile Kıbns sorunu- nu genel olarak ele aldık- lannı söyledi. Erdoğan'ı sorunun çözümü konu- sunda istekli gördüğünü açıklayan De Soto, yeni bir harita getirmediğini ifade etti. Karadayı'dan Çakır'a destek Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, dün belediye başkanhğı döneminde Recep Tayyip Erdoğan'la sık sık ters düşen tstanbul Valisi Erol Çakır'ı makamında ziyaret etti. Basına kapalı olan 'nezaket ziyareti' bir saat sürdü. Karadayı, görüşme sonrası gazetecilerin olası Irak savaşı ile ilgili sorusu üzerine 'Yetkiü makamlar açıklama yapıyorlar' demekle yetindi. Irak sınıruıa takviye • Baştarafı 1. Sayfada çirildi. Güvenlik açısından böl- gesel gelişmeler veABD'nin ta- leplennin Milli Güvenlik Ku- rulu (MGK) öncesüıde bir kez daha değerlendinldiği toplantı- nın ardından Genelkurmay "dan yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, bölgesel güven- lik konusunda muhtemel geliş- melere önceden hazırlıklı olun- ması amacıyla 2. Ordu bünye- sindeki birliklerin güçlendiril- mesinin gerektiği vurgulandı. Açıklamada şöyle dendi: "Bu maksatla bugünden (dünden) itibaren 2. Ordu Komutanlığı bölgesindeki birliklerimize teçhizat ve mal- zeme takviyesine başlanacak- tır. thtiyari bir tedbir olarak icra edilecek olan bu takviye nakJiyatının, halkımız tara- fından muhtemel bir harekâ- tın yakın olduğu, bu harekâ- ta Türkiye'nin de katılacağı ve bu maksatla bölgeye yığı- nak yapıldığı şeklinde algilan- maması saygıyla duyurulur." TSK'nın malzeme ve teçhizat açısından takvıyeye başladığı 2. Ordu birlikleri. terörle mücade- le açısından da kntık bir bölge- de yer alıyor. Merkezı Malat- ya'da bulunan 2. Ordu'ya, Ada- na'da 6. ve Diyarbakır'da 7. ko- lordular bağlı bulunuyor. Ayn- ca kolordu seviyesinde bulunan Van Bölge JandarmaAsayış Ko- mutanlığı da Irak'taki olası ge- lişmelere karşı ahnacak önlem- lar kapsamında değerlendirili- yor. 2. Ordu'ya yapılacak takvi- yeninAnkara'dan Kara Km^vet- leri Komutanlığı'na bağlı Lojis- tik Komutanlığı kaynaklanndan yapılacağı öğrenildi. Öncü blrlikler Türk askerinin Irak'a girme- sı yönünde bir karar verilmesi durumunda ilk olarak 2. Or- du'ya bağlı birliklerin hareket etmesi bekJeniyor. TSK, 2. Ordu'ya bağlı birlik- lere yönelik takviye kapsamın- da daha önce hazırlıklan baş- latmıştı. Bu kapsamda, birlik- lerin iklim koşullanna göre gi- yim, kuşam, bannma ihtiyaçla- nna ilişkin mazleme sevkıyatı yapılacak. Olası harekât sıra- sında Türk birliklerinin Kuzey Irak'a girmesi durumunda sah- rada (açık alanda) konuşlanma- nın gerektirdiği ihtiyaçlann gi- derilmesi hedefleniyor. Birlik- lerin konuşlanması sırasında gündeme gelecek olan sahra ça- dırlan. hastanelen, mutfaklan ve benzeri malzemelerin şımdi- den yedeklenmesi hedefleniyor. Türk askerinin Kuzey Irak'a girmesi yönünde siyasi irade- nin karar alması durumunda, birliklenn ek mühimmat ihtiya- cının Makine Kimya Endüstri- si'nden (MKE) karşılanması yönünde daha önce çalışmalar başlatılmıştı. Takviye karannın arduıdan birliklerin mühimmat açısından da yedeklenmesi gün- deme geldi. Savaş araç gereçle- rinin mühimmatlannın yanı sı- ra istihkam ve ulaştırma birlik- leri de araç yönünden takviye edilecek. Irak'a yönelik harekât olası- lığının belirmesinin ardından T- SK, bu yöndekı gereksinmele- rini tespıt ederek gerekli ku- nımlan uyarmıştı. Önlem ola- rak TSK'ye bağlı dikimevleri, Ankara Mamak'ta bulunan Gaz Maske Fabrikası, MKE'nin Kı- nkkale'de bulunan mühimmat fabrikalan bu yönde uyanlmış- tı. Bunun dışında TSK'nin sü- rekli ihtiyaten hazır tuttuğu malzemeler bulunuyor. Kara Kuvvetleri'ne bağlı Lojistik Komutanlığı'nm hazırlıklan doğrultusunda sevkıyatın ağır- lıklı olarak Ankara'dan demir- yoluyla yapılması bekleniyor. Teçhizat ve malzeme takvi- yesine karşın henüz birlik tak- viyesinin gündemde ohnadığı, bunun daha ileriki aşamada gündeme gelebileceği vur- gulanıyor. GUNDEM MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada nu söyleyebiliriz Herkes ne söyeyecegini önceden planladı; silah denetçilerinin raporunu açıklamasından ve Bush'un meydan okumasından sonra, bunu ka- muoyuna duyurdu! Bush, 5 Şubafta Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırıp Irak'ın dunyayı nasıl aldartığını açıklayacak! Amerikan yönetiminın son dönemde yeri geldik- çe gelmedıkçe yaptığı değerlendırmelerle Bush'un terslenişini birleştirdiğimizde şu noktalar belirgin- leşiyor: - ABD, ne panasına olursa olsun Irak'ı vurma planlarını yapmş. Kendi içindeki tartışma, Irak'a nasıl gireceğine değil, Irak'tan nasıl çıkacağına yö- nelik. - Bush yönetminin elinde Irak'ta her türlü silahın bulunduğunailışKin çeşitli belgelervar. Belkide, bu ülkeyle her türlL ticareti yapan çokuluslu şırketler kendilerine ayrırtılı bilgi verdi. Bu belgeler 5 Şu- bat'tan sonra yayımlanacak. - Bush, Afganstan'ı vurmadan önce de benzer birdünyadireniş ile karşılaşmış, "kanıtlann ne"so- rusuna da tatm n edici yanıt verememişti. Bız de o dönem, "Amentâm yönetiminın kanıt dediği şeye kanıt denir" yorjmunu yapmıştık. Yine benzer bir süreç başlıyor. - ABD'nin Afgan istan'da en azından kısa dönem- de büyük bir başarı elde ettiği söylenemez. Ancak orta vadede bcgeye yerleşti. Belki de başlıca is- teği buydu. Irak elbette Afganistan değil ama, he- def aynı görünüvor; bölgeye yerleşmek, 5-10 yılda tamamen kend denetiminde bir düzen kurmadan çekilmemek. - ABD'nin Ira^'ı vurma planlarını ve gerekçeleri- ni yorumlayan değişik ülkelerden meslektaşlarımız Bush yönetımine îlgınç adlar takıyorlar. Bunlardan biri Le Monde DİDİomatique'teki "haydut devlet"'ta- nımı. Süreç, hıza Amerika'nın yalnızlaşmasını be- raberinde getinyor. ABD'nin yanrtlamadığı soru Türkiye'yi ise daha farklı bir yalnızlık bekliyor. Ne ABD yönetiminı tatmin edebiliyor, ne savaş karşıt- larını! AKP hükümetnîn başlıca sığınağı yarın yapılacak Milli Güvenlik Kurulu. Başbakan Abdullah Gül, ABD ile "askertien askere görüşme" sistemine sa- rılmış "Her iki jlkenin askerleri konuşuyor, ben memnunum" demişti. AKP sıkışınca, Askerlerne istiyorsa yapıyouz, biz Irak politikasmı onlann iste- ğine göre biçimıandiriyoruz" diyor, demeye devam edecek. Deyım /erindeyse AKP'lilertabandan ge- lecek saldınlara karşı askerleri "canlı kalkan" ola- rak kullanmak istiyor. Ancak askerlerin bakışı şu: "Türkiye 'ye birasker bile gelse siyasi iradenin ka- ran gerekir." Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de Irak konulu toplantılarda yaklaşımını şöyle özetliyor: - Bu bizim değil, Amerika'nın savaşıdır! - Türkiye'nin böyle bir savaşta yeri yoktur. - Güvenliğimiz açısından gereklı önlemler elbet- te alınır, alınmalı - ABD'nin mutıaka uluslararası oydaşma arama- sı gerekir. Bunun için yeni bir BM kararı şarttır. - Türkiye'de yabancı asker bulundurma kararı Meclis'in iradesndedir. Böyle bir kararın Meclis'e gelmesi için de uluslararası hukuka uygunluk ana- yasal zorunluluktur. Yannki MGK, devletin zirvesindeki üç açıyı bir- leştirecek. Askerierın geışmeleri dikkatle izlediğini biliyo- ruz. ABD ile terraslarda şu soruyu ısrarla soruyor- lar: - Irak'a müdahalenin ardından, bir adım sonra ne yapacaksınız? ABD bu soruya net ve yazılı bir yanıt vermek is- temiyor! ankcum@ttnet.net.tr Adalet ve Demokrasi Haftası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uğur Mumcu Araştınraacı Gazetecilık Vakfı (unrag) ve Cumhunyet Gazetesi öncülüğünde 4O'ı aşkm kunıluşun katılımıyla düzenlenen Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri sürüyor. Etkinlikler çerçevesinde bugün, Çocuk Gençlik ve Ruh Sağlığı Derneği tarafından 'Bir Kendılik Nesnesi Olarak 68 KuşağV adlı bir konferans düzenlenecek. Saat 14.30'da um:ag Gösterim Salonu'ndakı koaferansa Bahar Gökler konuşmacı olarak katılacak. 3 ayda 5 müdür değişti • BANDIRALA (AA) - Balıkesırın Bandıma Ilçe Milli Eğitım Müdürlüğü'ne 3 ayda 5. mCdür ataması yapıldı. Bandırma Ilçe Milli Eğitım Müdürlüğü'nü 5 yıldır vekâleten yürüten Cihangir Dündar'ın, 3 ay önce görevden alınmasmın ardından müdürlüğe önce Malik Kavıık, daha sonra Sedat Tuncer ve yaklaşık 1 ay önce de Alı Incır vekâleten atandı. Incır'in de 3 gün önce görevden alınmasmın ardından tlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne vekâleten atanan Anadolu Lısesı Müdürü Şakir Demırhan, görevine başladı Teröp örgütü operasyonu • tstanbul Haber Servisi - tstanbul'da, terör örgütleri KADEIC-PKK ıle DHKP-C'ye yöntlik operasyonlarda, 1" i kadın 7 kışinin gözaltına alındığı bildirildı. Operasyonlarda. terör örgürü KADEK-PKK üyeleruıe yardım \e yatakhk ettikleri ileri sürûlen Ramazan Çerik, Cahit Ağaya, Bünyamın Ongulu, Cumalı Yıldınm ^e Faraç Zirek gözaltına alındı. DHKP-C terör örgütüne yönelik çalışmalarda da örgütle bağlantılı olduklan öne sürülen Nurten Yılmiz ile Yeter Gönül yalcalandı. Laik eğitim için birleştiler • Eğitim Servisi - Hükümetin eğitım politikasına tepki gösteren 21 sivil toplum kunıluşu, 'Laik Eğitim için Birlik' adı altındzbtr araya geldi. Eğitım amaçlı kurulmuş bu kuruluşlanntemsilcıleri, dün Sepetçıler Kasn'nda, 'LaLk Eğitim için Bırlik'başlığı altında bir basın toplantısı düzenledıler. Marnara Grubu Vakfı Insan Haklan Platformu Başkan Müjgan Suverin okuduğu ortak bıldınde, "hedeflerinin, Tûrkiye Cumhunyeti'nın laık. demokratik sosyal hukuk yapısı, Atatürk ilke /e devrimlerinin vazgeçilmezliği konusunda tav~z vermemek oldufu" vurgulandı.