25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2003 PERŞEMB HABERLER Yoksul ülkelere acı reçeteler dayatan para babalanna güven hızla azalıyor Akbabalann süngüsüdüştüHÜSEYİNBAŞ Davos'ta bu kez, birleşik devletlerin başını çektiği serbest piyasacı para babalannın süngüsü iyice düşmüşe benziyor. Eskinin kasılıp şişinmelerinden eser kalmamış. Övünülecek hiçbir şey yok. Neyle övünsünler ki! Acı reçeteler dayattıklan ülkelerin alayı, sağlığına kavuşmak bir yana, daha da beter durmnlara düşmüşlerdir. O kadar ki, krizin vurmadığı hemen hiçbir ülke yok gibidir. Paranın yırtıcı piranhalan, sınırsız ölçüde semirmeye devam ederken yoksulluk, soygun, yolsuzluk küresel ölçekte yaygınlaşmış, sonunda "dünyanm piyasacı efendüeri" bile müşteri kaybetme korkusuna kapılır olmuşlardır. Ünlü forumun yöneticilerinin 47 ülkeye mensup 36 bin kişi nezdinde yaptıklan ve sonuçlannı katılımcılara ilettikleri araştırma, yukarda sözü edilen vahim durumu açıkça ortaya koymaktadır. Ankete göre "para babalan*1 ve onların emrindeki yönetimler hızla güven kaybetmekte, ankete katılanlann çoğunluğu -yüzde 56'sı- ise sadece sivil topium kuruluşlanna güvenmektedir. Müştert' memnun değil ABD'ye gelince, o güvenilirlik açısından en geride nal toplamaktadır. Kısaca durum, en azından akbabalar için "müşteri memnuniyeti" açısından oldukça vahim görünmektedir. Bu yüzden, Davos'ta, bu kez, aynı acı reçeteyi şaşkın müşterilerine yeniden ve yeniymiş gibi üzerine bir tutam bal sürüp öylece kakalamanın arayışındadırlar. Bereket, üçtür bu "ahiaksız taciz"e karşı Brezilya'nın toplumsal konularda üretken bir kasabasında dünyanın her köşesinden gelen binlerce insan seslerini yükseltmektedirler. Paranın yırtıcılan Davos'ta yeni düzenJer tezgâhlamaya çalışırken Porto Alegre, yeni tezgâhın u ipüğini pazara" çıkarmanın uğraşı içindedir. Slyah çocukların da haKkı var 1 Ocak'ta cumhurbaşkanlığı görevine başlayan eski işçi lideri Luis Inacio Lula da Sihu, "Pörte Alegre'nin Gün BaümT adlı amfitiyatrosu çevresinde çeşitli ülkelerden gelen 80 bin kişilik bir kalabalık önünde yaptığı konuşmada Davos'ta olup bitenleri ve kürenin halihazır durumunu şöyle özetlemektedir: "Davos'ta çok sayıda insanın beni hiç tanunadıklan halde, sevmediklerini biliyorura. Günde beş ögün yemek yiyenJerin yanında, beş gûn yemek yemeden yaşayanlan yaratan bir sistem sürdürülemez. Kuzeyin mavi gözJü çocuklan gibi, shah çocuklaruı da beslennıeye haklan var. Dünyanın savaşa değil, banşa ihtiyacı vardır. Eğer sUahlara yannlan paralar 'açlığı öldürmeye' yarasaydı bundan mutluluk duvardun." Bizimkilere gelince... Dünya da bugün pek fark etnıiyor. Gene alayı vala ile yanlış adreste boy gösteriyorlar. Ülke para babalanna el açacak durumda, ama onlar kendilerini, kim bilir belki de para babası sandıklanndan uyanık tacir hesabı, sözüm ona iş bağlamanın boş uğraşı içindeler. Aslında bulunmalan gereken "»"•^ aranın yırtıcı piranhalan, sınırsız ölçüde semirmeye devam ederken 1 _J yoksulluk, soygun, yolsuzluk küresel ölçekte yaygınlaşmış, sonunda M "dünyanın piyasacı efendileri" bile müşteri kaybetme korkusuna JL. kapılır oldu. 1 Ocak'ta cumhurbaşkanlığı görevine başlayan eski işçi lideri Luis Inacio Lula da Silva, "Porte Alegre 'nin Gün Batımı" adlı amfitiyatrosu çevresinde çeşitli ülkelerden gelen 80 bin kişilik bir kalabalık önünde yaptığı konuşmada, Davos 'ta olup bitenleri ve kürenin halihazır durumunu şöyle özetledi: "Davos 'ta çok sayıda insanın beni hiç tammadıklan halde, sevmediklerini biliyorum. Günde beş öğün yemekyiyenlerin yamnda, beş gün yemek yemeden yaşayanlan yaratan bir sistem sürdürülemez." Her yıl dünvanın farkfa köşeJerinde buluşan protestocuiar bu yıl da Uginç gösterilerİDi eksik etmedl yer Porto Alegre, yani vahşi piyasa ekonomisinin kurbanlannın, soyguna çare arayanlann yanı. Ama asıl amaçlan, orada, Avrupa ve dünyaya, yetmiş yıldır nice emekle yaratılan, çağdaş ve laik Türkiye imajını "törban" şovlaria silip yerine "tslama" imajını yerleştirirken içerdeki tarikatçı takıma îslamcılığın simgesi türbanın rafa kaldınlmadığını göstermektir. Tek kurtuluş görüşme Bu arada, aniden şahinleşen ve Irak'a saldırı humması içinde "BM denetçilerinin Irak'ta Idde imha silahlan bulamamalan bu silahlann olmadığı anlamına gelmez" diyerek mantıksızlığın zirvesine ulaşan Bay PtweD'e, Kıbns, üsler, asker konuşlandırma konusunda ekonomiden dış politikaya uzanan ağır baskılar karşısında banş gösterilerini bırakıp çıkacak savaşa evet demenin hazırhğında görünmektedir. Şu anda gelinen noktada Türkiye için olduğu gibi bölge ve dünya için tek kurtuluş yolu Washington'ın olası bir savaşta şimdiye kadar olmadığı ölçüde yalnız kalacağını görerek Bush türü bir yönetim için zor da olsa aklın yolunu seçmesi ve sorunun görüşmelerle çözülmesini kabul etmesidir. Aslında, ne denli mantıksız olsa da ABD'nin çok sayıda konudaki tutumu anımsandığında Powell'ın Amerikah diplomatlara özgü nalıncı keseri yaklaşımının oldukça yaygın olduğunu görmek mümkündür. Kltle İmha sllaMarı Örneğin, Davos'taki, kimseleri ikna edemeyen uzun konuşmasında ikide bir "Irak, BM Güvenlik Konseyi'nin 1441 Noiu karannı uygulanuyor" diye yakınırken nasılsa aynı konseyin Israil'e yönelik otuzu aşkın karanrun uygulanmasını ABD'nin sistematik bir biçimde veto ertiğini ve bu ülkenin silah zoruyla çöreklendiği Filistin topraklannda tannnın hemen her günü insanlan katledip her şeyi yakıp yıkmasına seyirci kaldığını unutmuş görünmektedir. Dahası bununla da yetinmemiş Filistin topraklannı gasp eden İsrail'i en sofîstike kitle imha silahlanyla donatmış, bu ülkeye akıttığı milyarlarca dolann yanı sıra nükleer silaha ulaşmasına yardımcı olmuşrur. Haydut devlet klm? Aynca Birleşmiş MiJletler'e, ikiz kule faciasından çok önce "ABD'ye, haydut deviedere ve terorizme karşı mümkünse çok yanfa, aksi durumda tek yanJı" cezalandırma hakkı bahşeden ünlü olağanüstü (istisnai) 51 'inci maddeyi anımsatan adı sözüm ona banşçıya çıkan CHnton'dan başkası değildi. Peki "Haydut devlet kündir", neyin nesidir? sorusunun evlere şenlik Amerikanca yanıtı ise evlere şenliktir: "Haydut devlet, Birleşik DevietJer'in haydut devlet olarak tanımladığı deviettir!" Bu yola ne zaman başvuracaktır? Tanımını kendi ulusal hukukunda bulan hayati çıkarlan, yani dünya pazarlanna, enerji kaynaklanna ve stratejik kaynaklara ulaşmasının engellendiği düşüncesine kapıldığı zaman!.. Peki ne yapacaktır? Hemen hemen her şey. Le Monde Diplomatique'nin Ocak 2003 sayısında Fransız düşünür Jacques Derrida'nın da sözünü ettiği gibi politikası Amerikan çıkarlanna ters düşen ve bizzat kendisi tarafından "haydut devJet-rogue states" olarak tanımlanan devleti, saldın, istikrarsızlık yaratmak ya da haritadan silmek dahil, her türlü yola başvurarak cezalandıracaktır! Yalnız başına savaş Bu yüzden Washington'un gözünde BM denetçilerinin Irak'taki araştırmalannın sonuçlan pek de önemli değildir. Saldın için artık bahaneye bile ihtiyacı kalmamıştır. Ancak tek istediği yanında Güvenlik Konseyi 'ni, dünya kamuoyunun en azından bir bölümünü, bir de Blair dışında dişe dokunur birkaç "müttefildni" görmektir. Aksi halde, ABD tarihinde belki de ilk kez, tüm dünyaya karşı yalnız başına savaşa girmek zorunda kalacaktır. Bunu göze ahnası ise sanınz, kolay değildir. Banş biraz da Bush'un açıkça ortada olan çıkar savaşını tek başına göze alıp aknayacağına bağlı görünmektedir. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Murat Sertel Türkiye, evrensel düzeyde çok çok önemli bir bi- limcisini kaybetti. Prof. Murat Sertel, uluslararas bir konferans için Marsilya'ya gitmişti. Geçen cu- martesi günü gündüz saatlerinde göğsünde birağ- rı hissetti. Arkadaşlan Sertel'i hemen hastaneye kaldırdılar. Kalp elektrosu çekildi, kan tahlilleri ya- pıldı, 4-5 saat kadar hastanede kaldı; doktoıiar bir bulguya rastlamadılar, "Türkiye'ye dönünce yeni- den doktorunuza görünün " tavsiyesiyle gönderdi- ler. Akşam arkadaşlanyla yemek sırasında ani ve şid- detli bir kriz, Murat Sertel'i kalbinden vurdu. Ora- da kaybecfildi Sertel. Bugün cenazesi Türkiye'ye geliyor. Yann Boğa- ziçi Üniversitesi'ndeki törenden sonra öğleyin Be- bek Camii'ne, oradan Aşiyan'a... Olayın en önem- li yönü, Türkiye'nin Sertel'i kaybetmesi; ikincisi, kalp krizi. • • • Sertel'in kalp ve kan dolaşım sistemiyle sorunu vardı. Henüz anjiyo yapılmamıştı. Hayatında stres faktörferi, hele son zamanlarda oldukça yüksekti. Durmadan, bazen sabaha kadar çalışırdı. Peki Mar- silya'da doktorlar krizin ilk işaretini neden göreme- di? Kardiyolog Oryal Gökdemir'e sordum: Labora- tuvar tetkikleri ve kalp elektrosu, kriz işaretini gös- termeyebilir, dedi. Bir krizin elektroya yansımama olasılığı yüzde 15. EKG'de görülmeyen enfarktüs, kan tahlilinde ortaya çıkabilir. Ama, krizden ancak 4-6 saat sonra... İlk krizden hemen sonra yapılan kan tahlili temiz çıkar. Bu şekilde evine gönderilen insanlann ikinci krizle ölme olasılığı yüzde 25. Evi- ne gönderilmeyip hastanede tutulanlar arasında ölme riski ise yüzde 7'ye düşüyor. Gökdemir, "Tahlillerden çok daha önemli olan, doktorun hastasını dinleyerek krizin kokusunu al- masıdır. Kitaplara göre, enfarktüs teşhisiyüzde 80 hastayla konuşarak konur" diyor. Günümüz hasta- neleri ise birfabrika. Hemen tahliller... Ve kendinizi "temiz" sandığınız anda, ikinci krizle gidiyorsunuz. Gökdemir, "Ağn hissederseniz hemen bir aspi- hn çiğneyin" diyor. Riski azatt/yor ve size zaman ka- zandırıyor. Sigara içimi, spor yapmama, genetik eğilim, üç büyük risk faktörü. "Akşam az miktarda alkol alınması iyidir" diyor Gökdemir... • • • Murat Sertel, 5 saat kadar hastanede tutulması- na rağmen kurtanlamadı, ne kadar acı. TÜBA (Tür- kiye Bilimler Akademisi) Başkanı Engin Bermek, en iyi üyelerinden birini kaybetmenin üzüntüsü için- de. Konsey üyesi ve Uluslararası ilişkiler Başkanı Sertel'i "bilimselmükemmelliyet konusunda taviz- sizbirbilim insanı" olarak tanımlıyor, "tek kriteh bi- limsel performanstı" diyor. Çiğdem Kağıtçıbaşı da aynı görijşte: "Bilimsel kayg/lan çok yüksekti. Kılı kırkyarardı. Bilimsel çı- tayı hem kendisi için hem başkalan için çok yük- seğe koyardı. Çok da dost bir insandı. 'Ben çalış- madanduramam, ölürüm' derdi. Murat, ekonomik modellerin sosyal ve siyasal davranışlara uygulan- ması üzerinde çalışıyordu. Bu alanda önemlibir mo- deli ortaya koymaya çalışıyordu." • • • Sertel, dünyaca ünlü bir Oyun Teorisyeni'ydi. Doktorasını Sertel'in yanında yapan eski öğren- cisi ve sonra da yakın arkadaşı Remzi Sanver, ho- casının Marsilya'da Oyun Teorisi çerçevesinde "Ko- alisyon Teorisi" üzerine tartışmalara katılmak ve bu konuda son bilimsel araştırmasını sunmak için git- tiğini belirtti. İnsanlann hangi kurallara, ilkelere ve dav- ranışlara göre koalisyon kurduklannı araştırmıştı. Sertel, siyasal seçimler konusunda ideal mate- matiksel modellergeliştirrnişti ve bu düşünceleri ül- kemizde tartışma konusu olmuştu. Sertel, doktorasını MIT'de iktisat üzerine yap- mıştı. Oyun (Game) Teorisi'nin, sosyal sistemler, si- yasal davranışlar, seçim sistemleri konulannda uy- gulanması üzerine çalışmalar yapıyor ve modeller geliştiriyordu. Remzi Sanver, Sertel'in uzmanlığını, "iktisadi tasanm konusunda çalışan oyun teorisyeni" diye tanımlıyor. Teorinin, sosyal ve makro düzeyde na- sıl uygulanabileceğine kafa yoruyordu. Sanver: "Hocam bu konuda dünyada çok önemli biryere varmıştı, iktisadi tasanm konusunda dünyada ön- de gelen üç-beş kişiden biriydi." Murat Sertel, arkasında 8O'i aşkın, hepsi üst dü- zeyde uluslararası araştırma makalesi ve dünyanın en önemli yayınevlerince basılmış 8 tane de kitap bıraktı... Sertel, Türkiye'nin minicik bir kesimi tarafından da ancak ölümünden sonra öuyulrnuş olarak ara- mızdan aynldı. Türkiye Sertel'e, yüksek bilimsel üretkenliği için sadece büyük bir teşekkür mü borçlu? obursali(« cumhuriyet.com.tr. SES: Savaşta görev almak istemiyoruz Banş için imza kampanyası Haber Merkezi - ABD'nin, Irak'a olası operasyonuna karşı çeşit- li sivil topium kuruluş- lannın tepkileri sürerken bir yandan imza kam- panyalanyla bir yandan da internet aracılığıyla "savaşkarşıü''girişimler yürütülüyor. Sağlık ve Sosyal Hiz- met Emekçileri Sendi- kası (SES) Aksaray Şu- besi, Cerrahpasa îstanbul Tıp Fakültesi'nde imza kampanyası başlatarak "Irak'ta savaşa hayır" dedi. SES Aksaray Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Aydın EroL "Bu kam- panyayı yyygmlaşorarak devam edeceğiz. Daha sonra bu imzalan TBMM>^>ndereceğiz. Cephede görev almak istemjyoruz" dedi. SES Kocaeli Şubesi ise top- ladığı 2 bin 338 imzalı metni TBMMBaşkanlı- gı'nagönderdi. İnternetten lcampanya Nükleer Tehlikeye Karşı Banş ve Çevre için Sağjıkçılar Derneği 'nce (NUSED), internet ara- cılığıyla, tüm sivil top- ium kuruluşlannagönde- rilen mesajda, "Türki- ye'nin, banşiçin sonuna kadardirenmesigerekti- ği" belirtilerek bu alan- da herkese görev düştü- ğü ifade edildi. Izmir ŞehitAileleri İn- san Haklan ve Yardım- laşma Derneği Başkanı Yavuz Alphan da sava- şm "Türkije'ningelece- ği açısından zararlı so- nudardoğuracağmı" öne sürerek savaşın önlen- mesini istedi. PEARSON'INARDINDANIRAX BÜYÜKELÇÎSlDE TBMM'YE BRİFÎNG ÎÇlNBAŞVURDU Irak'tan ABD'ye misifleme EMİNE KAPLAN ANKAR4-ABD'nin Ankara Bü- yükelçisi RobertPearson'ın ardından Irak Büyükelçisi TafapAbid SaKh de milletvekillerine bilgi vermek için TBMM'ye baş\Tirdu. Salih'in başvu- rusunu uygun bulan Dışişleri Ko- misyonu, Salih'e brifîng için tarih bildirecek. Pearson, bugün kutlama ziyaretinde bulunmadığı için yemek davetini reddeden TBMM Başkanı Btiient Anoç'ı ziyaret edecek. ABD Büyükelçiliği'nin olası bir Irak operasyonu konusunda sürdür- düğü kulis çalışmalan karşısında Irak Büyükelçiliği de atağa geçti. Irak Büyükelçisi Talip Abid Salih, milletvekillerine Irak'ın politikası- nı anlatmak için Meclis'e gelecek. Salih'in milletvekillerine bilgi ver- mek için yaptığı başvuru, TBMM Başkanlığı tarafından olumlu karşı- landı. TBMM Dışişleri Komisyonu, dün yaptığı toplantıda Salih'in de Pearson 'ın brifing vereceği millet- vekili grubuna bilgi vermesi karar- laştınldı. Buna göre, Salih de Dışiş- leri, Plan ve Bütçe, însan HakJan ile MUJi Savunma komisyonlannın üye- AKP SEÇMENİ DE SAVAŞ İSTEMİYOR Haber Merkezi - CHP îstanbul Mületvekili Bûlent Tanla, Tûrk halkının yüzde 90'ının savaşa karşı olduğunu belirterek hükümetin halkın isteklerini dikkate alması çağnsında bulundu. Tanla, "AKP hükümeone ve mHtervekülerine sestennorum, Türkhe'vi savaşa i T k ' i karargâhı yapacak bir karar abnavmız. Bunu hiçbir gerekçeyie hakh gösteremezsiniz'' dedi. Tanla, halkın yüzde 90'ının yanı sıra AKP'li seçmenlerinde \oizde 70'inın "Irakta olası bir savaşta Türkiye'nin ABD'ye destek vçrmeshıi'' istemediğine dikkat çekerek "AKP'K seçmenler de Türkrvt'nin savaşaginnesine karşıdır. Biz bölgemizde viflarca tatbikab sürecek bir askeri harekâungerçekkşönlraesBii istemivDruz" diye İconuştu. lerini bılgilendirecek. AKP ve CHP grup başkanvekillerine ABD'nin Irak politikası konusunda bilgi ve- ren ABD Büyükelçisi Robert Pear- son, gelecek hafta da milletvekille- riyle bir araya gelecek. Pearson. ge- çen haftaki görüşmeyi ABD Başka- nı George W. Bush'un "ulusa sesle- niş" konuşmasını ve BM denetçile- rinin raporunun görüşmelenni gerek- çe göstererek ertelemişti. Pearson'ın 3 Şubat Pazartesi günü brifing için Meclis'e gelmesi bekleniyor. Pearson'dan Arınç'a gönül alma' zlyaretl Pearson, bugün TBMM Başkanı Bülent Annç'ı ziyaret edecek. Annç, geçen hafta Pearson'ın öğle yeme- ği davetini kabul etmemişti. Annç, "Büvükelçi beni öğleyemeğinedavet etti, gündenıdeki konulan konuşmak istrvordu. Ret cevabı verdim. Çünkü bü\ükelçi beni seçilmemden dolayı tebriketmeye gelmediler. Mectis Baş- kanı, bir büyükelçinin davetine ön- cegitmez. öncebirvtikelçiMedisBaş- kanı'nı tebrike gefir" diyerek tepki göstermişti. OLUM ve TEŞEKKÜR 16 Ocak günü yitirdiğimiz Sivas Kongresı Heyet-i Temsiliye Üyesi ve 1. Dönem Niğde Mületvekili Merhum Mustafa Ratip Soylu ve Ferid© Soylu'nun kızları, Merhume Fikret Ünal /le Merhume Vuslat Süel'in kardeşleh, Rana ve Ratip Soylu ile Vedia Şahenkın ablaları; Mettıum Muzaffer ve Rebii Tüzün ile eşlerinin, Fatoş - Ergun Süel, Gûner - Mahmut Molu, Neşe • Tekin Mollaoğlu, Nedret Ünal, Tülay • Cah'rt Ünal, Zarife - George Mandaf ve Handan - Mustafa Şahenk'ın teyzeleri Can Soylu'nun halası, Mertıum Fikret Tayanç'ın eşi, Merhum Oktay Tayanç ile benım, sevgili annemiz m Emekli Öğretmen IFFET TAYANÇ nhastalığı ve ölümü sırasında yakın desteklerıyle bizi yalnız bırakmayan tüm akraba ve dostlarımıza, zıyaretimize gelerek onurlandıran Niğde Valisi Sayın Refik Aslan Öztürke. tedavisi boyunca bir aile bireyinin sıcaklığıyla Onda yaşama isteği uyandıran Fizyoterapist Saim Gören'e gönülden teşekkürü bir borç bilirim. Birsen Tayanç SARIYER SULH HUKUK MAHKEMESt'NDE.V DosyaNo 2000 517 IstanbuJ Vakıflar Bölge Müdüriüğö tarafindan tbrahım Dolu aJevhine açılan ecnırasıl da»asımn yaslanı» \argilamas! sonunda: 'Mahkememizın 21.2.2001 larih2000'5l7Esas2001 132 Karar sayılı ilamı ile 1 II 1994ıla.M 10 »9*> tanhlen arasında tahakkuk eden 369 780.000 -TL ecnmısılın kademelı faızı ıle bırlıkte davalı fbrji/n» Dolu'dan almarai da\acı ıdareye verilmesine karar venlmıştır Davalı fbrahım Dolu'va karar teblığye— nne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur. 20.3 2001 Basın. -170' Nüfus cüzdanımı, öğretmenevi kartımı kaybettim. Hükümsüzdür SEVGÎBAYRAK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear