Catalog

30 OCAK 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5.2 trilyon liralık vurgun Sürücü kurslarına harç operasyonu SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk GULSULUN Ehliyet sınavına girecek adaylann harç ücretlenni yatırmayarak yolsuzluk yapıldığinı tespit eden em- niyet birimleri, Tuzla'da 8 sürücü kursuna baskın dü- zenledi. Devleti 5.2 tril- yon lira dolan- dırdıklan gerek- çesiyle aralann- da sürücü kursu sahiplennin de bulunduğu 15 kişi gözaltma alındı. Mali Şube Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Tuzia'da8 sürücü kursuna düzenlenen baslanda, aralannda kurs sahiplennin de bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı. tstanbul DefterdarhğYnın ortaklaşa yaptıklan çalış- ma sonucunda, sınava gi- recek adaylar ıçin yatınl- ması gereken 52 milyon lira harç ücretini yatırma- yarak yolsuzluk yaptıkla- n tespit edilen 8 sürücü kursuna operasyon düzen- lendi. Kurs evraklannı in- celeyen yetkihler, sınava girecek bir adayın harç üc- retinin makbuzuyla sahte evrak düzenleyerek birçok kişinin sınava girdiğini tes- pit etti. Tuzla bölgesinı tampon bölge seçerek çahşmalan- nabaşlayanyet- kililer.yıldalOO bin kişinin ehli- yet aldığını, bunlann sınav harcı olarak devlete yaklaşık 5.2 trilyon lira vergi ödenmesi gerektiğini, an- cak toplanan verginin bekle- nilen ücretin çok altında olduğunu söylediler. Ehli- yet alacak sürücü adayla- nnı da uyaran yetkililer, sınava girmeden önce kurslara verdikleri harç üc- retlerinin yatınldığına dâ- ir makbuzu kontrol et- melerini istediler. "DAVOS'TA, TURKİYE'Yİ DUNYAYA TANITTIK." Tayyip Matematikçi Cahit Arf'ın torunu Chadwick Cahit Oliver, Türkiye'de İngilizce öğretmenliği yapıyor Dâhi dedenin gezgin torunu v Gezici Eğitim' projesi • lstanbul Haber Servisi - Esenyurt Belediyesi ve tstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon Ihracatçılan Birligı'nce ortaklaşa gerçekleştirilen "Gezici Eğitim Merkezi" projesine katkı sunanlara Belediye Başkanı Dr. Gûrbûz Çapan tarafindan plaket verildi. Proje kapsamında bugüne dek 500 işsiz gence 13'er günlük eğitim verildiğinı belirten Çapan, bu kişilerin bölgedeki firrnalarda işe başlatıldığını söyledi. Pobeda'ya tirmanacak • İstanbul Haber Servisi- Dağcı Nasuh Mahruki, Kazakistan- Kırgızistan sınınnda yer alan 7439 metrelik Pobeda Dağı'na tırmanacak. Mahruki, Bilim Üaç A.Ş.'nin 50. yılı dolayısıyla ana sponsorluğunu üstlendiği ve Thuraya'nın destek verdiği tırmanışı gerçekleştirmek üzere bugün Alma Ata'ya gidiyor. Mahruki'nin, zirvesine çıkan her 6 dağcı için 1 dağcının hayatını kaybettiği, Pobeda'ya tırmanışı başanyla sonuçlandığı takdirde bunun Türk dağcılığının en büyük nrmanışlanndan biri olacağı belirtiliyor. Dövizte askertk komfeyonda • ANKARA (AA) - Yurtdışmda yaşayan ve daha önce dövizle askerlik uygulanmasından yararlanamamış Türk vatandaşlanna yeni haklar tanıyan yasa tasansı, bugün Milli Savunma Komisyonu'nda görüşülecek. Yağış ve ftrtma uyarısı • ANKARA (AA) - Marmara, Ege ve Akdeniz'de etkili sağanak, batı ve orta bölgelerde firtına beklendıği bildirdi. Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan'meteorolojik uyan'ya göre Türkiye, dün geceden itibaren Orta Akdeniz'den gelen yeni bir yağışlı ve ılık havamn etkisine girdi. Bugünden itibaren 3 gün boyunca güney ve batı bölgelerinde kuvvetli lodosla birlikte görülecek sağanak yağışlar. özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz'de yer yer etkili olacak. EBRUERDOĞAN Ünlü matematikçi Ord. Prof. Dr. CahitArf ın torunu ChadvvickCahit Oliver, dedesi ve anneannesı hayat- tayken tatil için geldiği Türkiye'de şimdi tngilizce öğretmenliği yapı- yor. tlkokul binnci sınıfi Türkiye'de okuyan Oliver'ın bir matematik de- hası olan dedesinin tersine matema- tik notlan bir "felaket" Oliver, 26 yaşına dek ABD'de yaşaması nede- niyle, bir dehanın torunu olmasının psikolojik baskısını üzerinde hisset- memiş. Ailesi, kendisi gibi diğer üç kardeşini de seçimlerinde özgür bı- rakmış ve bir beklenti ıçine girme- mişler. Chadwıck Cahit Oliver'a gö- re, kardeşler arasında matematik ko- nusunda Arf'e çeken bir tek ağabe- yi olmuş. Oliver, Ord. Prof. Dr. Cahit Arf'ı ünlü matematikçi olarak değil yal- • Bir matematik dehası olan dedesinin tersine Oliver'ın bu dersteki notlan adeta 'felaket' olmuş. Oliver, "Bir dehanın torunu olmanın psikolojik baskısını üzerimde hissetmedim" diyor. nızca dedesi olarak görmüş. "Herkes dedesiyle nasü ilişkiler içindeyse biz de öyleydik'' diyor ve şöyle devam .ediyor: "Ashnda onun ne kadar büyük bir matematikçi ol- duğunu, cenaze töreninde anladım Annem beni İTÜ'den birjeoloji pro- fesörii ile tanışûnü. Profesör hemen dedi ki: 'Sen Cahit Aıf'ın torunu- sun. Yüzde 1 bile ona çekmışsen dünyanın en iyi jeoloğu olabılırsin.' Bu beni gerçekten çok şaşutmışa." Oliver, soru sormak için öncelik- le annesine gider, annesinin ısrany- la dedesine sormak zorunda kalır- mış. 0 günleri Ohver şöyle anlaüyor: "Annem her zaman, 'Koskoca ma- tematikçi deden var, ona sor' derdL Ben pek gftmek istemezdim, dedemi bö>1ebasitkonularlasıkmamakiçin. Gittiğimdeisededem Bırak onu' der başka bir konu anlatmaya başlardı ve bu geneffikk, çokbilinme)enli denk- lemkr olurdu. Şimdi anhyorum ki annemin de benidedemegöndenne- sindeki amaç, birlikte daha fazla za- man geçinnemizi sağlamak içindL" Seattle'da doğup büyüyen Oliver, ailesinde herkesin sosyal demokrat olduğunu ve dedesinin her zaman "herkes önce insandır" dedığıni an- latıyor. "Biz de öyle öğrendik ve öy- lebüyüdük" diyen Oliver, Beliz Ada- sı'nda gönüllü olarak çalıştığı bir yıl- da dedesinin ne demek istedığini da- ha iyi anlamış. Oliver, Guatemala ve El Salvador'dan kaçanlann yerleşti- ği Beliz'i şöyle anlatıyor: "Elektrik bileyoktu. En basit ha»- tahktarbikteda\iedflemiyordu.Ora- ya gklip Amerikah olduğumu söyie- diğimde, benim ajan olduğumdan şüptadendfler.Nedengeidiğimimerak ediyorlardL O zaman Amerikalı oK duğum için çok utandun. Ama so- nuçta biz insanız ve onlar da bana karşıolanfSdrierinikısazamanda de- ğjştirdfler." Oliver, Türkiye'de birbir- lerinın ısımlerini bile bilmeyen insan- lann politıka konuşmalanm ise il- giylekarşıhyor. "ABD'de siyasetko- nuşmakbizisankikorkutuyor. Bizim sistenıimiz, bizim başkanımız deme- yeutanıyoruz" diyen Oliver'ın, Tür- kiye'de ne kadar kalacağı belli değil. ANKARA (AA) - Kızılay Genel Başkam Ertan Gönen, Kızılay'm dünya standartlannm üstünde dört mevsımlik çadır ürettiğmi; yazlık, sonbaharlık, ilkbaharlık şeklinde ayn ayn çadır üretmek gibi bir lükslerinin olmadığını bildirdi. Gönen, yaptığı açıklamada, Pülümür'deki deprem sonrasmda bölgeye 400 çadır, 3 bin battaniye, 230 katalitik soba, sağlık ekibi, uydu telefon aracı ve 10 ton un gönderdiklerini söyledi. Bölgeye gönderilen çadu-larm "yaznk" olduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığım belırten Gönen, Kızılay'ın 12, 16, 30 ve 40 metrekarelik dört mevsimlik çadırlar ürettığinı anlattı. Yazlık olarak kuüanılan evde ; kimsenin okn£nası olası bir can ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Güzel TÜPkçemiz Cumartesi akşamüstü, pek keyifli bir toplantıya katıldım. 40 yıl önceki dostlarla bir araya gelince, içi- mizdeki "18'Hkler" yaşama geçti. Bizi bir araya getiren mutlu "ves/7e", çok sevgili ar- kadaşımız Yaman Tüzcet'in yayımladığı ve Türkçe yanlışlannı sergilediği, "Ekrandaki Mûrkçemiz" baş- lıklı kitabın tanıtımı oldu. Zaten ben bu kitabı, henüz yayımlanmadan önce okumuş ve bir de "sunuş" yaz- mıştım. Fakat kitabın gün ışığına çıkması, biraz za- man atdı. Sonunda LatH Ugurtekin'in editöriüğünü yaptığı, "Bilge Kannca Yayınian" kitabı bastı ve da- ğıttı. Tanıtım kokteyli; Sûmer Tilmaç'ın, Levent Mey- danı'ndaki Emlak Pasajı'na açtığı, "Sümer Baba'nın Yeri'nde verildi. Toplantı amacımız çok farklıydı ama, Müjdat'ın (Gezen) yemekten kendini alamadığı, ün- lü tahinli piyaz ve ızgara köfteden biraz "çahnaktan" geri kalmadım. En kısa zamanda, bu enfes yemek- lerin başına "çökeceğim"... • • • Kitaba yazdığım "sunuş'un bazı bölümlerini siz- lerte paylaşırsam, öyle sanıyorum ki kitabı da tanıt- mış olurum. (Bu arada, kısmen Yaman da tanıtılmış olurelbette...) Şöyle başlamışım: "...Değeriiarkada- şım Yaman Tüzcet, çokyönlü bir sanatçıdır. Hem ti- yatro oyuncusudur, hem tiyatro yazandır, hem su- nucudur... Yani insanın aklına, 'gösteri sanatlanyla' ilgili olarakne gelirse, Yaman'ın orada bir izi ve eme- ği vardır. Üstelik bu özellik ve yeteneğini, salt ülke içinde değil, ülke dışında da sergilemiştir." "Sunuş" yazısına şöyle devam ediyorum: "Bizim kuşağın, yaşadığımız bazı 'şeylere' alışması müm- kün değil ve bunlann başında güzel Türkçemizin, bir anlamda 'katledilmesi' geliyor. Gerçekten, yazı ve konuşma dilim'ızdekiyozlaşma- yı içimize asla sindiremediğimiz gibi içine sindiren- leri de anlayamıyoruz. Yıllarca önce, Fazıl Hüsnü Dağlarca birşiirinde, 'Türkçem benim ses bayrağım..' diye bir mısra ya- yımlamıştı. Daha doğrusu, yayımladığı birşiirinin bir mısrası bu idi. Inanın, elimiz ayağımız titremişti.. Di- limizle ilgili sıcak duygulanmızı, daha güzel dile ge- tirmek mümkün değildi. Ve biz bu bayrağı elden yere düşürmemek ve da- ha yukanlara taşımanın mücadelesini kesintisiz sür- dürürken dilimizdekiyozlaşma, hızla gelişen birkan- ser gibi heryana yayıldı. Hem yazı dili kihendi hem de konuşma dili anlaşılmaz bir hale geldi... ...Dilimizdekiyozlaşmanın çokfarklı tehlikeleriara- sında, üç tanesini çok önemli buluyorum. Bunlar- dan biri, 'dilimizin fukaralaşması'; bir diğeri, 'dilimi- zin kurallannın bozulmasf ve nihayet üçüncüsü, 'di- limizin telaffuzunun unutulması'... ...Toplumsal olarak dil, o dilde yazan ustalann, edebiyatçılann ve toplumsal bilimcilerin yazılanyla, zenginliğini korvr ve daha zenginleşir. Fakat eğeryoz- laşma onlara da sıçrarsa, dildeki fukaralaşmayı ön- leyecek hiçbir güç kalmaz... ...Dilin kullanımındaki hatalar, yani telaffuz bozuk- luklan, kimi zaman insanı gülümsetse ve hatta gül- dürse bile yozlaşmayı en etkin bir biçimde hızlan- dırmaktadır. Zira doğru telaffuz edemeyeceklerisöz- cüklerden kaçan sunucular ve spikerler, ellerinden gelse birkaç yüz sözcükle yetinecekler... Işte tüm bu gelişmeleri, çoğumuz gibi üzüntüyle izteyen Yaman (Tüzcet), çoğumuzdan fartdı olarak bun- lan 'sergilemeyi' yeğlemiş ve yazdıklannı güzel ka- rikatüriehyle zenginleştrmiş..." •*•• Yaman'ın bu degerli çalışmasının, hak ettiği ilgiyi göreceğini ummak istiyorum. Ölümünün 12. yıldonumü Tank Zafer Tunaya anıldı Pülümür'de meydana gelen depremin artçı sarsıntılan Erzincan'dakorkulu anlaryaşattı Dağdan kopatı kaya köye düştii • Haber Merkezi - Şans Topu'nun bu haftaki çekihşinde şanslı numaralar 10, 14,16, 17,23 + 12 olarak belirlendi. 5+1 bilen 3 kişi, 143 miryar 709 milyon 50'şer bin lira ikramiye kazandı. Çekilişte 1+1 bilenler 900'ar bin lira, 2+1 bilenler, 1 milyon 800'er bin lira, 3 bilenler. 1 milyon 150'şer bin lira, 3+1 bilenler, 5 milyon 750'şer bin lira, 4 büenler. 13 milyon 750'şer bin lira, 4+1 bilenler, 131 miryonar lira, 5 bilenler, 2 milyar 653 milyon 150'şer bin lira ikramiye kazandı. YiırtHaberleriServisi-Tunceli'nin Pülümür ilçesinde meydana gelen depremin ardından devam eden art- çı sarsıntılar nedeniyle Erzincan'ın Keşış Dağı'ndan kopan kaya, Ge- dikli köyünde bir evin üzerine duş- tü. Evde kimsenin olmaması nedeniy- le can kaybı yaşanmadı. Tunceli'nin Hozat ilçesinde de çok sayıda bina- da çatlaklar meydana geldiği belir- lendi. Bakanlar Kurulu dünkütoplan- hsında ilçeye 140 milyar lira gönde- rilmesi karan aldı. CHP lideri Deniz Baykalyann bölgeye gidecek. Pülü- mür'e gönderilen konteynerleri taşı- yan TTR'lar, elverişsiz hava koşulla- n nedeniyle yoldakaldı. Türkiye Di- yanetVakn, depremde zarargörenva- tandaşlara 15 ton gıda malzemesi gönderdi. Erzincan kent merkezırun kuzey- doğusunda Keşiş Dağı'nın eteğin- deki Değirmen Tepesi'nden kopan bü- yük bir kaya parçası, bölgedeki art- çı sarsıntılar nedeniyle merkeze 15 kilometre uzaktaki Geyikli köyünde- kı Muammer Hana'ya ait ev ile hay- van bannağının üzerine düştü. Yazlıkolarakkullanılması nedeniy- le evde kimsenin bulunmaması, ola- sı bir can kaybını önledi. Gedikh Kö- yü Muhtan FuatYeşütaş, 800 nüfus- lu ve 217 haneli köylerinın yıllardır kayalann tehdidi altında olduğunu belirterek can kaybı olmadan önce ön- lem alınmasuu istedi. Hozat Belediye Başkanı Güzel Do- ğan da depremden dolayı çok sayı- daki kamu binası ile evin hasar gör- düğünü söyledi. Doğan "80 aüe ev- leri hasarh olduğu gerekçesiyle kay- makamlığa başvuruda bulunmuş. Büirkişi incekmesivapâmadttnsanlar hasarh evterde oturuyorlar" dedi. Sağlıkta paralı himet 'resmikşti' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birinci basamak sağlıkhizmetlerinde 2001 yılında başlatılan "parah hiz- met" uygulaması bu yıl ilk kez Bütçe Uygulama Talimatı"na girdi. Buna gö- re, 2003 yılında muayene ücreti dev- let hastanelerinde 6.5 milyon lira, sağ- lık ocaklannda 2 milyon üra olacak. Birinci basamak muayene ücretleri geçen yıla göre yüzde 50 düşük tutu- lurken bazı ilaçlarda "devlet güvence- sine'' sınırlamalar getirildi. Maliye Bakanlığı, sağlık hizmetle- rine yönelik uygulama esaslannın be- lirlendiği Bütçe Uygulama Talima- tı'm Başbakanlığa gönderdi. îki yıl önce başlatılan sağlık ocaklan, ana çocuk sağlığı ve sağlık merkezleri ile halk sağlığı laboratuvarlannda 2001 yı- lında başlatılan "parah hizmet" uy- gulaması da bu düzenlemeye ilk kez bu yıl girdi. Alınan bilgiye göre, 2002'de uygu- lanan sağlıkhizmeti tarifeleri buyıl için yüzde 11 ile yüzde 20 arasında arttı- nldı. Muayene ücretlerinde ise geçen yılki ücretlere göre yüzde 50'den faz- la indirim uygulanarak devlet hasta- nelerinde 6.5 milyon, sağlık ocaklann- da 2 milyon lira olarak belirlendi. Tet- kiklerdeki ücret tarifesi de basamak sağlık kuruluşlannda yüzde 30'dan fazla indirimli olarak uygulanacak. Böylece 12-20 parametre arası he- mogram için hastanelerde 15 milyon lira, sağlık ocaklannda 10.5 milyon lira; 6-12 parametre için de hastane- lerde 7.5 milyon lira, sağhk ocaklann- da ise 5 milyon 250 bin lira alınacak. Çocuk aşılan ile hepatit ve kuduz aşı- sı gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin ücretsiz verümesine devam edilecek. lstanbul Haber Servi- si - lstanbul Üniversite- si (ÎÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi(SBF)Kurucu Dekanı ve Anayasa Pro- fesörü Tank Zafer l\ı- naj'a, ölümünün 12. yıl- dönümünde Aşiyan'da- ki mezan başında tören- le anıldı. ÎÜ SBF Mezunlar Derneğı tarafindan dü- zenlenen törene, Pro:. Dr. Tunaya'nın eşi M«- lahatTunavu yeğeni Ta- hir Tahiroğlu, Dernes Başkanı Serpfl Akyoi Er- den, öğretım üyesi arkadaş- lan ve öğren- cılen katıldı Mezanna çi- çekler konul- ması ve amsı- na saygı duru- şunda bulu- nulmasının ar- dından Tuna- ya'nın özgeç- mişi, bir öğ- rencisi tarafin- dan özetlendi. Eskı tÜ SBF dekanlanndan Tsrutya'nın mezm başında düzenlenen töreneyalanlan, arkedaşlarıve öğrencUeri katddu "ÇarşambaTopianafcan'' adlı etkinlikle de anıldı. Tank Zafer Tun*ya Kültür Merkezi'nde dü- zenlenen toplantıda ;s- ki CHP Genel Sekretri Tarhan Erdem "Siyssal Gündeme Bakış** koıu- lu bir konuşma yajtı. Türkiye'nin siyasal gın- demindeki başlıca koıu- nun savaş olduğunu )e- lirten Erdem, "Iral'ta herhangi bir savaş «k- ması halinde Türltye mutiaka bu savaşın iin- deyer alacaktır. Banaşö- re zaten h r p başlamıstr" dedi. Erdem, *Zı öylebirböşe- de buluntro- ruzkiTfiki- yey'Seael- me" desetede bizotaymün- deyiz.TürTye bulunduği coğrafyai**- nyla 'Sav^ın dışında kdı- cağım' dlaıe durumuna Maltepe Üniversitesi Hı- kuk Fakültesı tdari Hı- kuk Anabilim Dalı Baş- kanı Prof. Dr. AB Ülkö Azrak, Tunaya'nın öli- mü üzerinden 12 yıl geç- miş olmasına rağmm onun hiç unutuhnadı|ı- m ve gelecekte de unı- tulmayacagını vurgulai. çar$amba Toplantılan' Prof. Dr. Tunaya, öh- münden bu yana sürec- li olarak düzenlen;n değildir. Alacağmuza- rariar gücümüzle o>tn- bh olmata. Bu harbi» »- nünü tersine çevinKk güçte değüiz" diyc»- nuştu. Tarhan Ercra, ABD'nin istekleri ar- şısında Türkiye'nuiî- tediği karan verment- kânı olmadığını dssı- vundu. Törende, tOi- yasal Bilgiler Fakrtf- si'nin mezunlanndadî- receye girenlere de- (e- zunlarDemeği'nce rrr plaket sunuldu.