23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 OCAK 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 ç koruyacakmif. Ee., ttnş oam Içiı - Bütçeye son şeklini IMF vermiş... "Dûvun-i mefive" Kurallar Kurumsal eğitim ve danışmanlık şirketi PDR'nin bünyesinde faaliyet gösteren TMI Türkiye'nin "Önce Insan" seminerinden Olumlu llgi Vemnenin Altın Kurallan: "Başkalannın yanında yapmayın. Kaybeden psikolojisindeki kişilere dikkat edin. Hemen o an söyleyin. Genelleme yapmayın. Hatalı davranışın sonuçlarını açıklayın. Eski hatalan yeniden gündeme getirmeyin. Oyuncuya değil topa vurun. Başkalanndan duyduklarınıza göre hareket etmeyin. Benzer durumlann nasıl önlenebileceği konusunda anlaşın. Olayı brtirmeyi bilin. M stanbul'dan avukat Nezihi Sanal'ın, eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında dev- let sımnı ffşa ettiği gerekçesiyle yaptığı suç duyurusu üzerine Marmaris Cumhuriyet Baş- savcılığı'nın verdiği kararı okuyoruz. Yayımı birkaç gün sürecek olan Cumhuriyet Başsavcısı Izzet Bel- lek'in 2003/39 hazırlık ve 2003/18 karar sayılı karan aynen şöyle: "lhbarın Konusu: Yakınıcı, avukat Nezihi Sanal, Is- tanbul Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile Başsav- cılığımıza gönderdiği 26 Kasım 2002 tarihli dilekçe- sinde özetle; suç tarihinde CNN Türk televizyonun- dayayımlanan Manşet isimli programatelefon ile ka- tılan Türkiye Cumhuriyeti'nin eski cumhurbaşkanla- nndan Kenan Evren'in 'Kıbns Harekâtı sırasında Ka- ra Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olduğu- nu hatıriatarak, Türk Ordusunun o zaman planlanan- dan fazlayer işgal ettiğini, bunun sebebinin ise, iler- de yapılacak banş müzakerelerinde karşı tarafa top- Sıppın ifşası rak tavizi vermek olduğunu' belirttiğini, bu sözlerin ulusal basında olduğu gibi Yunanistan basıntnda da yer aldığını, böylece Türk Ordusu'nun sorumlu bir mevkiinde bulunduğu sırada görev gereği öğrenilen bir devlet sırrının ifşa edildiğini, bir vatandaş olarak bu konuda suç duyurusunda bulunduğunu Türk Ce- za Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince kamu da- vası açılmasını istediğini ifade etmiştir. Bilinen Tarihi Olaylar: Bilindiği gibi Yunanistan'da siyasi iktidarı elinde bulunduran albayların teşvik ve yardımıyla Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak amacıyla Kıbns'ta 5 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrts Rum Ulu- sal Muhafız Birliği'ne bağlı birlikler Kıbns Cumhurbaş- kanı Başpiskopos Makarios'u bir darbe ile devire- rek yerine EOKA isimli terör örgütünün eski yöneti- cilerinden olan N. Sampson'u Kıbns Cumhurbaşka- nı ilan ederek, Kıbns Cumhuriyeti'nin Londra ve Zü- rih anlaşmalan ile garanti altına alınan bağımsızlık, bü- tünlük ve güvenliği ile başka ülkelerie siyasi ve eko- nomik birieşmesini yasaklayan anayasal statüsünü ortadan kaldırmışlardır. Ingiltere ve Yunanistan ile birlikte Kıbrıs Cumhuri- yeti'nin anayasal statüsünü Londra ve Zürih anlaş- malan ile garanti etmiş olan Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti, adada bu duruma diğer garantör devletler gibi işbiriiği içinde müdahale etmek için yaptığı diploma- tik temaslardan sonuç alamaması üzerine 20 Tem- muz 1974 tarihinde 'Kıbns Banş Harekâtı' adı ile anı- lan askeri harekâtı başlatmıştır. Rumların şiddetli bir direnişi ile karşılaşan Türk Silahlı Kuvvetleri ilk iki gün içinde Girne-Lefkoşe arasında dar bir koridorun de- netimini ele geçirmeyi başarmış ve 22 Temmuz tari- hinde ateşkes ilan edilmiştir." Devamı yann... Kopya Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'nun oğlu sınavda kopya çekerken yakalanmış ya Akrf Gökçe, "Önemli değil, aklanmak için 'bu kopyalar sünnet düğümünde takılmıştı' der kurtulur" diyor. SESSÎZSEDASIZ(I) Yüksek Yerilim Hattı erdincırtkuM yahoo.com Yağmur yağıyor, seller akıyor... Arap kızı Davos'ta Türkiye'yi temsil ediyor! Amerikanuçakgemisi rotasım değiştirmez Kanada Deniz Kuvvetleri Harekât Dairesi'nce 10 Ekim 1995'te kamuoyuna açıklanan, Newfundland kıyılarında bir ABD savaş gemisi ile Kanadalılar arasında geçen telsiz konuşmasını Sehap Önder anımsatıyor. Kanadalılar. Çarpışmayı önlemek için rotanızı 15 derece güneye çevirin. Amerikalılan Biz, çarpışmayı önlemek için sizin rotanızı 15 derece kuzeye çevirmenizi öneriyoruz. Kanadalılar Olumsuz. Çarpışmayı önlemek için sizin rotanızı 15 derece güneye çevirmeniz gerekiyor. Amerikalılar : c f Ben Amerikan gemisinin kaptanıyım. Tekrarlıyorum siz rotanızı değiştirin. Kanadalılar Olumsuz. Tekrarlıyorum: Rotanızı değiştirmelisiniz. Amerikalılar Burası Amerikan uçak gemisi Lincoln. Bu gemi Amerikan Atlantik filosunun ikinci büyük savaş gemisidir. Beraberimizde üç destroyer, üç kruvazör ve çok sayıda destek gemisi ile seyir halindeyiz. Sizden rotanızı 15 derece kuzeye çevirmenizi talep ediyorum. Yıneliyorum: Derhal 15 derece kuzeye dönün. Isteğe uymazsanız gemimizin güvenliği için karşı önlemler uygulayacağız. Kanadalılar Burası deniz feneri! Rest diyoruz. ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCt 'Gazi M. Kemal Paşa 'ları Yok Edip; ' Akfirat'ları Yaratanlar.. Şeriatçı imam Yaşar Yıl- maz'ın imar yağmasıyla ör- gütlediği "Edep Tarikaü"na ait haberler, kamuoyunda hep "edep (faşı iüşkileriyie'' öne çı- kanldı... Istanbul için yaşamsal de- ğer taşıyan su havzalannın ve ormanlann yasadışı yollarla işgal edilmesini "edepsiztik" saymayan anlayış, gazete manşetlerine de sadece tt çok kadmla" kurulan ilişkileri "türbanh fotoğraflarla" taşı- dı... Bu yayınlann ardındantu- tuklanan Yılmaz'ın Akfirat beldesindeki "tarikat çiftfiğT ile 50 dönüme yayılan imara yasak alandakı "komşu bina- larda" arama yapmaya başla- yan güvenlik güçleri ve hatta savcılar bile hâlâ "imar suçu" peşinde görünmüyorlar... Butürsuçlaniş- leyenlere "hapis" cezası verilmesi- ni, suç unsuru binalann da "y> kümalannı" ön- gören " koruma ve imar huku- kumuzu" yine unutmuş gibi- ler... Yasadışı "trflyonluk" rantlar sağla- yan bu binala- nn içinde bulduk- lan av hayvanı de- rilerine ve boynuz- lara "suç kamü" olarak el ko- yup, kaçak avlanmadan ötürü "350 mflyon" ceza kesmenin hazırhğı içindeler... (Cumhunyet - 24.01.2003) Valiliğin t4 soruşturmasıT '(!) Olke düzeyinde ve özellik- le de Istanbul'da yıllardır süre- gelen işte bu "taıar aymazhğı- nm" aynı olaydaki doruğa çı- kan son örneği ise w VaBliğin'' Akfirat beldesi hakkında sa- dece "isnünden" ötürü soruş- turmaaçması... Pendikılçesıne bağlı birköy iken, yine Istanbul Valiliği'nin "uygun göriişü" ve Içişleri Bakanlığı'nın da "onayı" ile su havzası içinde bir "T.C.Be- fcdjyesi" haline getirilen Akfi- rat'ın asıl adı, "Gazi Mustafa Kemal Paşa"ydı... 1986'da, üjkenin yönetimin- de 1\ırgut Özal egemenken, dönemin Istanbul Valisi Nev- zat Ayaz'm da olurlan ile adı değiştirildi... Tarikatçılanntek- lifı kabul edilerek, Yaşar Yıl- maz'ın şeyhi olan "Hacı Os- man Akfirafın soyadı veril- di... Ardından "AkfiratBetediye- si" olarak örgütlenmesi ve su havzası ile ormanlardaki imar yağmasının "belediyeyetkisiy- le" başlatılması da aynı siyasi kararlarla güvenceye aluıarak, ancak şimdi kamuoyuna yan- sıyabilen tarikatçı imar çetesi- ne "kamusal resmi kbntik" sağlanmış oldu... Işte böylesi bir "kayırmacı" sürecin ardından, arkadaşımız Oktay Apaydın' ın saptadığına göre Valilik, Içişleri Bakanlı- ğı'ndan şunu sormuş: "Köyûn adı ne zaman ve nasıl değişti?" Oysa Valilik, önce "kendi ka\TÜanna" bakıp, burayı ne- den "belediye'' yaptıklannı so- ruşturmak; böylece "sorum- hı" olduğu koca bir ilin içme suyunun ve doğasuun "siyasi kimlikli talancdara" nasıl tes- lim edılebıldiğini sorgulamak durumunda değil mi?.. Bir de şu soruya yanıt ara- yarak: "Acaba, Akfirat köyü- nün adı Gazi Musta- fa Kemal Paşa olarak kalsaydı; belediye yapıla- cak mıydı?.." "Yasal önlem" arşivde... Birkaç yıl önce, tçişleri Bakanlı- ğı'nın hazırla- dığı "Yerel Yönetimler Refor- mu" taslağında, bizim öneri- mizle yer alan kimi hükümler- den ikisi şöyleydi: "- Üzerinde kaçak yapı olan arsa ve araziler tapuya işlenir ve bunlaryıkdmadan ya da ya- salara uygun hale getirilmeden saüş, bağış, takas işlemleri ya- pıhnaz_." "- Kesin imar yasağı bulu- nan korumaalanlanndave ya- sadışı v-apılaşmayla oluşan ka- çak yerleşmelerde bağımsız belediye kurulamaz.-" Akfirat gibi daha niceleri- nin de yaratılmasına olanak sağlayan "talan pazaıiaması- nı" ve "yağnıa örgütknmesi- ni" engelleyecek olan bu tür maddeler, dönemin Bayındır- lık Bakanı Koray Aydm'ın iti- razıyla ve "tmar bizim işimiz. buyasadançıksın" dedığı için, belediye reformundan ayık- landı... Şimdi, yeni bir tasanyı, Içiş- leri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen'in kadrolan hazırlı- yorlar... Akfıratlan durdura- cak madde önerileri ise "ar- şhierinde'' bekliyor... Oekinci' cumhuriyetcom.tr. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakCa turk.net ÇtZGÎLİK KÂMÎL MASARACI H A R B t SEMİH POROY semihporoyfa yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29Ocak TRABZON-IRAN TAŞIMA SER1/ISI.. 193? 'DE BUGÜN, AJAFfA KANL/Ğt) ELıYLE kUJlSjJLAH OT08ÜS ISE KAMYON SERVtS SİSTEMİNİM ÇOK YAKlNDA İÇCEMEYE BA?£/X4CAĞ/ AÇıKJ^NMft 8U AMAÇLA ALMAMYA'yA ÖZ£C OLA&4*: IS- B OTOeÛSLE 24 8U TAÇ/rt^lZ, YA&r BUUJUMAZGA ZEYTİN YASl İLB dE YOL4 f Tİ. OTOBÜSLEK f6 KİŞİUK, İSE ÎKİŞEG TONLUKTV. HAP/A LErt'MİM OÜZENLİ 77QÇ//IA/iCtLrK omfruep>uĞu İÇLETMENİN eiıe R.I DE / &A & SARIYER 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLAN Esas: 2001 41 Karar: 2002 911 Davacı Şaban Baskın vekıli Av. Nurettin Özbekrem tarafından da\alılar Armanak kızı Faransu- ha. Haykihi, Suzan. Vıktorya. Karnikoğlu Ağop, Zebel. Vahram. Nesmı, Armenak kızı Aga\iıi. Armenak kansı Araksi ile Istanbul Muhakemat Müdürlüğü aleyhine açılan evin mülkıyetinin tes- piti davasının mahkememizce yapılan yargılaması sonunda: Davanın kabulüne. Sanyer. Büyükde- re, Bıçakçı sokağında kain 85 pafta, 609 ada, 30 no'lu parsel içerisinde bulunan ve bilirkışilerin krokide san renk ile gösterdıkleri 39 62 m2'lik yuzölçümlü binanın da%acı tarafından yapıldığının tespitine, 3.12.2002 tarih ve 2001 41 esas, 2002 911 sayımızla karar venlmiştır. Daha önce duruş- ma gününün de gazete ile ilan edılmesi nedeniyle, Taksim Valıde Çeşme Sokak. No: 17 adresınde ikamet ettiği bıldınlen, ARMANAK kızı FRANSUHA, HA\TCUHİ, SUZAN, VÎKTORYA. Kar- nik oğlu AGOP, ZEBEL, VAHRAM. NOEMİ. Armenak kızı AGAVNİ, ve Armenak karısı ARAKSl'ye işbu hüküm özeti ilanen tebliğ olunur. Basm: 2027 Marmara Lnı\ersıtesı tletışım Fakültesı Gazetecılıi Bdlumûne ait ögrencı pasomu kav'bettım Hükumsuzdur OZiSBALHiS Orduevı \e Asken Kamplara Gmş Kartımı ka> bettım Hükümsüzdür OLCAYYEZDAM Selçuk Unıversıtesi Tıp Fakultesı'nden 1993 >ılında almış oldugum Tıp Doktoru dıplomamı kaybettım Geçersızdır OZLEMALICI PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Berhep Nuri ve Amerikan Yastığı Üç ay önce kottuğuna ilk kez oturduğum yeni berberim Nuri'nin "salak" bir "savaşyandaşı"çık- ması bana büyük bir düş kınklığı yaşatmıştı pazar- tesi günü... Onun saçlarıma makas vurması bir dahasöz konusu olmayacağından gönül rahatlığı ile yazabiliyorum bu yazıyı... Nuri yalnızca bir sa- vaş yandaşı olsa "belki değişir" umuduyla kafamı ellerine gene de teslim edebilirdim. Fakat onun yalnızca bir savaş yandaşı olmayıp aynı zamanda da aşın ölçüde salak olduğunu görmek dehşete düşürmüştü beni... Berber koltuğuna oturur otuımaz gözlerimi ka- patmak birçok aşın miyopta olduğu gibi bende de eski bir alışkanlıktır. Çünkü berberierin ilk işi gözü- nüzdeki gözlüğü alıp bir kenara koymak olduğun- dan, gözlerinizi kapatıp düşlere dalmak tıraş bo- yunca bakar-kör bir durumda karşınızdaki ayna- da kendinizi seçmeye çalışmaktan çok daha akıl- lıca bir davranıştır. Eğer berberiniz geveze biri ise durmadan konuşur. Konuştuklan da mutlaka ipe sapa gelmez şeyler olduğundan sizin içiniz geçer, hatta uyuklamaya başlarsınız... Nuri'nin, "Altta yastık olunca o iş daha kolay olur.." sözleri de işte böyle bir durumda çalınmış- tı kulağıma. Bel altı konuşmalan erkek berberie- rinde kökleri çok eskilere dayanan bir gelenek ol- duğundan bu sözleri kısa boylu, iri göbekli berbe- rimin fantezilerine yormuş, üzerinde durmamış- tım. Ama makasını sağ kulağımın arkasında gez- dirdiği sırada, "On beş milyarhiç de az değil, abi.." deyincetoparianmış, "Ne diyorsun sen" diyesor- muştum. Berber Nuri'nin gözümdeki düşüşü de iş- te bu sorumla birlikte başlamıştı... • • • Körfezdeki asker yığınağı 100 bini bulan Ame- rika Birieşik Devletleri'nin, Türkiye'yi de Irak sava- şına çekebilmek için önerdiği "Yastık Planı "nı Nu- ri de okumuştu gazetelerde... Gazetelerin yazdı- ğına göre Amerikan Hazine Bakanlığı ile Türk hü- kümeti arasında yapılan görüşmelerde Amerika tarafı "ilginç" bir öneri getirmişti masaya. Savaşa katılma durumunda dünya para piyasalannı sara- cak, "Türkiye borçlannı ödeyemeyecek.." korku- sunun önünü baştan kesebilmek için Amerikan yönetimi Kongre'den, Türkiye'nin Amerikan Hazi- nesi'nde 15 milyar dolan oiduğuna ilişkin bir karar çıkartacaktı. Arkasında koskoca Amerika Birieşik Devtetle- ri'nin 15 milyar dolariık "borç garantisi" olan Tür- kiye, "kredi itibannın " sarsılması diye bir şey artık söz konusu olmayacağından gözü kapalı girebi- lirdi savaşa. Türkiye'yi Irak savaşına sokma planı olarak özetlenebilecek bu yeni kaşkarikoya uz- manlar "Amerikan yastığı" adını takmışlardı. Bizim berber Nuri de "salak" olduğundan bu yastıklanma işinden bayağı umutlanmış, "Altımız- da yastık olunca hiç mesele kalmıyor, abiler.." mantığıyla bir savaş yandaşı olup çıkmıştı... Ame- rikalılar onu çağınp "Gel ulan buraya, koy su pa- rayı cebine.." diyeceklermiş gibi elinde makas iki- de bir durup "Her şeyin bir bedeli var, abi.." di- yordu. • • • Bu ülkede "piyasa", "borsa", "kredi" denildik- çe akan sular duruyor uzun zamandır. Para için her türiü zillete boyun eğmeye hazır, oldukça da ge- niş bir kesim var toplumumuzda. Piyasa sarsılma- sın,borsadü§mesin, kredi yollan tıkanmasın da ne olursa olsun diye düşünüyor bu kesim. Para, bi- raz daha fazla para kopartabilmek uğruna on bin- lerce çocuğumuzu göz göre göre ölüme bile gön- derebilir bunlar... "Bağımsızlık", "onur", "etik"g\- bi kavramlann hiçbir yeri yok sözlüklerinde. Berber Nuri, üç aydır dükkân kirasını ödeyeme- yen zavaHı bir cahil sonuçta. Ama ya o tuttuklan köşelerde satır aralannda savaş kışkırtıcılığı ya- pan kalemler? Gizli para pazariıklannda çocukla- nmızın canlannı pey diye masaya süren o politika- cılar, o bürokratlar? Nuri'den kurtulmak kolay... Dükkânına bir daha adırn atmam, olur biter. Ama ya öbürlerinden? öbüıierinden nasıl kurtulaca- ğım? Nasıl kurtulacağız? e-posta:dkavukcuoglu(a superonline.com Faks:0 212 234 68 73 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDANSAĞA: 1/ Yanlış ve çapraşık dü- şünce. 2/ Ka- şındıncı bir deri hastalı- ğı... Güney Amerika'da yaşayan bir yük hayvanı. 3/ Divan ede- biyatında meyhaneye verilen ad. 4/ Soğur- ma, emme... Ekva- tor bölgelerinde ye- tişen bir meyve ağa- cı. 5/ Bir deniz yol- culuğunda geminin ya da yükünün gör- düğü zarar... Duman lekesi. 6/ Türki- ye'nin de üyesi ol- duğu bir örgüt... Ci- ' nayet. 7/ "—- Tüfekçi': Halkbilimci ve saz sa- natçısı... Eski dilde köpek. 8/Romanya'nın pla- ka işareti... Dövülmüş et, bulgur ve soğanla ya- pılan ızgara köfte. 9/Osmanlılarda gece bekçisi... Veba hastalığına verilen bir başka ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yatar koltuk... Eski Mısır'da güneş tannsı. 2/Bir zaman birimi... Nevşehıx"in bir ilçesi. 3/Öze-llikle taşlamalanyla tanınmış XIX. yüzyıl halk ozanı. 4/ Üye... Yunanistan'a aitbirada.5/Demıryolu..."— - ü namus şişesini taşa çaldım kime ne" (Nesimı). 6/Yararlanılan uygun kaşul... Telli bir çalgı. 7/Bir gömleğin göğüs kısmına büzgülü olarak iliştirilen dantelsüsleme...Isabetettirememe.8/Dinsel inan- cın akla değil duyguya bağlı olduğunu öne süren öğreti. 9/ Eski Türklerde brtsal sayüan hekim.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear