23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19OCAK2003PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Geçmişe Şöyle Bir BakarkenL. "Binbir Tehlike Adası"m\yd\, "TraderHorn" mu, "King Kong" mu? Otuzlu yılların filmleri miydi beni yazmaya çağı- ran? Jules Verne'in 'Yeraltında Gezi'si mi, büyükba- bamın her bayramda verdiği kırmızı ciltli Fransız- caöykü kitaplan mı, ÖmerSeyfettin'in 'Kaşağı's\ mı, Edgar Poe'nun korku öyküleri mi? Birşey, bir rtici güç, nerden gelip beni bulmuş. llk yazımın yayımlandığı yıl 1937. Bir çocuk der- gisindeydi. Gündelik bir gazetede ilk yazım ise 1939!.. llk kitabım 1946. llk köşeyazım ise 1956!.. Neden bunlan yazıyorum. Soran mı var? Yok, çok soran oldu... Oldu da ne oldu? Hepsi boşa mı git- ti? Ya o kitaplar? Öykü, roman, deneme, anı, gün- delik yazılar birikimi?.. Yazmaya adanmış bir yaşam. Bir anlamda da bo- şa yazılan satırlar... Bu, yalnız benim yazgım değil, tüm yazmayı yaşama sayanlar için de öyle... • • • Yüzlerce kitap yığıldı odanın ortasına... Daha ön- ce de depremde kitaplık yıkılmıştı, yine yüzlerce ki- tabı çaresizlikle dağıtmıştım okuma sevenlere... Şimdi bir çeşit 'tasfiye' yapıyorum. Benden son- rasına kalmamalı bu iş! Hepsini sevdiğim, kimini bir- kaç kezokuduğum, kimi hâlâ beni bekleyen kitap- lan genç kuşakların yararlanması için bir üniversi- te kitaplığına vermeyi düşündüm. Daha önce kimi belediye kitaplıklarına verdiğim gibi... Gözden geçiriyorum; bunu vermesem, ötekini sak- lasam, yine okurum, yine kanştınnm!.. Sonra bir de bakıyorum, çoğu yine bende kalacak... Oysa genç kuşaklan düşünmeli! Yaşlı bir yazarın ömür boyu kendine gönderilen ya da satın aldığı bunca kültür birikimi, bunca şiir, öykü, roman, deneme, tarih ha- zinesi ziyan olmamalı!.. Bana imzalayarak kitaplannı gönderen yazar, şa- ir dostlar alınmasınlar! Şimdi hepsi bir üniversite- nin kitaplığında... Orda uykuya dalmayacaklar. Genç biradam birgün görecek, alacak, okuyacak... Bir umut. Bir beklenti işte!.. • • • . Bir okurum geçen gün ne "diyordu: "Yazılarınızı hep kesersaklanm. Arada okurum, sanki şimdi yaz- mışsınız sanınm." Bu bir sevinç değil mi? Bir çe- şit ödül!.. Ama yaş, bir bitiş çizgisıne yaklaşmış- ken, çağdaşlanm, sevgili şair, yazar dostlanm çok- tan başka dünyalara gitmiş iken, bir acı yalnızlığı duymam hiç de yanlış değil... 'Cumhuriyet'te kö- şe yazariığım Eylül 1969'da başlamış... 'Evet Ha- yır', şöyle böyle otuz beş yıl!.. Zaman ilerliyor. Eskiden küçükadımlarla geçer- di. Şimdilerde ise dev adımlarla koşuyor. Herkesin ergeç varacağı bir çizgiye... Neden yazmak, neden okurlarla söyleşmek, neden beyaz kâğıtlan altmış yıldır kirletmek? Kişi bir an dursa bu hesaplamayı yapsa, yapabilse... Bu herkes için gerekli. Yazara ise herkesten çok... AB'nin Kararma Bakışlar Prof. Dr. ORHAN ŞAHİNLERA/S üm. Em. ög, A B'nin bifinçükararsK- hk/karan: Avnıpa Bir- liği'ni oluşturan ülke- lerin kültürel kimlik- lerine, tarihsel/siyasal profîllerine hiç de aykın ohnayan, bu- güne kadar oyalayıcı. belirsiz tutum- lan ve son kararsıztık/karan (1) ba- zı kimseler için düş kınklığı, karam- sarlık nedeniydi! Oysa Avnıpa Bir- hği'ııin Türkiye'yi Avrupa dışındatut- ma, tutarak denetleme geleneği. ter- cihi ve alışkanlıklanyla uyumlu bir sonuçtu. Beklenen. ön verilere göre beklenmesi gereken. nedense pek çoğumuzun yanıldığı bir durumdu. AB 'nin ilk giinden beri oyalayıcı/kay- paktavn: Türkiye'yi AB'ye hazırve yaraşır görmeyişle, Türkiye'nin Do- ğulu ülke IdmtiğHie de uygundu. ör- tüşen bir gelişmeydi. 2MM Arahk ayma kadarKopenhag siyasal ölçütlerinin yaşama geçiril- mesi koşulunu kendi içinde de kolay alamayan AB, diplomatik beceri, si- yasal deneyim, iyi yetişmiş kadrola- nnın manevra ve ikna mekanizma- lanyla Türkiye için yeni sindirilebi- Kr çözüm üretememişti. Sonuçaslın- da kaba>dı ve shasal kıvraknktan r. Uy. yoksunluktu. Nedeni, politikalann olıışturulduğu geri alanlann gölgeli oluşuydu, iyi niyetten nasipsizlikti. Sonucun inkâr edilemez özeiliği. Do- ğuhı ülke Türkiye'nin, geleceğin be- Brsizükkrinde soğukkanhlıkla yalnız bırakJmasıydL- Bazı Batılı sol politikacılar Türki- ye'yi. Türkleri reddeden kamuoyla- n ve sağ siyasetler karşısında sinik. çekingen \e sınırlı kaldılar. Kalmak istemeseler de doruk toplantısında ne kadar da çaresizdiler. Seksen yıl- lık iyi niyetine karşın Türkiye Cum- huriyeti, Hıristiyan dünyasındabek- lediği ilgi ve saygınlığı bulamamış, kabul görmemiş. Sevr'ı düşlerinde saklı tutanlar tarafından içtenlikle benimsenmeyişi devam edilmişti. Yerkürenm oiağanüstö coğrafya/to- poğrafya, tarih hazinesi.doğal güzel- tUder/nimetier ülkesi yetmiş milyon- lukTürkiyıe,yeniyüzyılın siyasal/eko- nomik/külrürel oluşum sahnesinin dışında tutulabilir mi acaba? Bu oia- sı nuydı? Böyle bir siyasal istem ge- çerü. gerçekçi olabilir mhdi? Dışla- nan TürkiyeCumhuriyetrnin Avru- pa ve dünya için bıtmeyen, bftmeye- cek ne korkurucu bovutta ciddi san- cılara gebe olacağı gerçeği unutula- bilir miydi? AB'denAvrasya'yakadarhiçbir ül- ke, yerküreninbuözel konumlu köp- rü ülkesinin bunalımlannın yıkıcı et- kisinin dışında kalamazdı, kalacağt- nı sanamazdL Kuşkusuz Baüve dün- ya bu gerçeği çok iyi biliyordu. Güneydoğu'da milliyetçi' etnik te- melli gerilla savaşıyla Türkiye'yi bölmeyi deneyen. destekleyen, iç ga- razı kışkırtmak isteyen (2) siyasal'eko- nomik tuzak ustalan acaba hâlâ ba- zı şeylerin farkında değil miydi? Far- kında olmadıklannı düşünmek saf- lık olsa da Batı'nm (nefret kültürü- nün), küçümseyici kibirlı tavnnın. emperyalist geçmişi ve sömürü alış- kanlıklannın geri kalmışlığa isyanın, terörün, düma terörünün temel ne- deni oluşu kannca karannca her an yinelenmeliydi. Anımsamakta yarar vardı. Kolay çözümler zengin Ba- t'ya karşı ancakyeni kamplardemek- ti. Türkiye, Batı'nın belirsiz, oyala- yıcı sözcüklerle perdelenmiş diplo- matik dilinin, örtülü politikasının ve son yaşananlann 'Doğulu' oluşuyla birlikte bir ölçüde İslam kültürü- nûn' de kabul edilemez küçük düşü- rülmesi anlamınageldiğini iyi bilme- liydi. Yabancı düşmaru histerik AB Kıbns Gazisi Gözüyle... Yazıma MehmetAkif in bir şürinden aldığım iki dize ile başlamak istiyorum. "Basbğm yerleri toprak diyerek geçme tanı, / Düşün ahmda binlerce kefensiz yatanı." Gerçektenbu böyle, Kıbns topraklannda Erzunımlu. Diyarbakırlı. Edirneli, Karslı, Eskişehirli, Ankaralı mehmetçikler yatmaktadırlar. Onlar Türk'ün gururu, onlar en büyük üstünlüğüraüz. Eğer bugün pazarlık masasına oturabiliyorsak onlann sayesindedir. Şehit olmasalardı bugün 47 yaşında olacaklardı. Içlerinde çocuk sahibi olanlar vardı ise bugün o çocuklar 27-30 yaş civanndadırlar. Onlara bugüne kadar babalannın yattıklan kabırlerini bile göstermedik. 20 Temmuz anma törenleri günümüze kadar şehit yakınları ve gazilerimiz ohnadan kutlandı. Eğer Annan Planı'nda gösterildiği gibi toprak verilmesi düşünülüyor ise öncelikle şehit yakmlanndan ve gazilerden izin ahnması gerekir. Bugün çözüm isteyenler, Ruma teslim olmaya çalışanlar, sıcak çatışmanın içinde yer almayanlardır. Onlann iyi düşünmeleri ve şehitlerin kemiklerini sızlatmamalannı anımsatınm. Eğer toprak verilmesi için bir referandum yapılacaksa, bu referanduma Türkiye'deki şehitlerin vârisleri ve yaşayan tüm Kıbns gazileri de katılmalıdır. 20 Temmuz 1974 "Yaşasuı Türkiye'' söylemi ile ve büyük bir heyecanla Kıbns'a gitmek üzere altı doktor arkadaşımla birlikte Ankara GATA'dan aynldık. Aynı gün helikopterle Kıbns Ahırdağı Köyü'ne indik. Görevimiz başlamıştı. Yaralanacak Mehmetçikleri tedavi edecektik. gözümüzü kırpmadan ve hiç uyumadan 15 gün süre ile hep çalıştık. Yaralılanmızı tedavi ettik. şehitlenmizi toprağa verdik. Kahraman askerlerimizin yaralansalar bile ne kadar moralli olduklarını gördük. gece bile getirdikleri yaralılanru bıraktıktan sonrazaman kaybetmeden birlik- lerine döndüklerine tanık olduk. Bu savaşta görev alan kahraman gazilerimizi saygı ile anıyor ve şehitlerimize Tann'dan rahmet diliyorum... Bir hekim olarak savaşın iyi bir olay olmadığını söylemek istiyorum. Türkiye açısından Kıbns, jeo- polıtik önemi olan bir toprak parçasıdır. Aynca orada yaşayan soydaşlan vardır. Yapılan bir sav^aş var ise bu haklı bir zorunluluk sonucu yapılmıştu". Bu savaşın masada kaybedilmesi savaşanlan çok üzeceği gibi. ülkemizin üstünlük (prestij) kaybına neden olacaktır. Ben savaşa katılan emekli bir TSK mensubu olarak alınacak kararlarda kahraman Mehmetçiğin, gaziler- imizin ve özellikle şehitlerimizin üzülmesini arzu etmiyorum. Bu nedenle masa başında dikkatli olunmalı ve Avrupa birliğine kabul edilmiş bir Kıbns Rum kesimine teslim olmamalıyız. Kıbns Türklerinin de bir Avrupa Birliği pasaportuna teslim olmamalarını . diliyorum. :,,-':' , ŞevketTEKTAŞ Prof. Dr. Emekli Tabip Yarbay, Izmir sağ siyaset geleneğinin Türkleri red- di. Türklerin bin yıllık Anadolu vm- lığı, Anadolu kültürleri ve Avrupa uzantılannın reddi anlamına geldiği- ni de unutmamalıydı. (3) Kuşkusuz çağın görkemli, şaşırtıcı hatta başlan- gıçta inanıbnaz gibi görülen projesi AB sabırla inşa ediliyor. Kültürel/bi- limseL sanatsal katkılanyla ve de ya- şattığı felaketlerle anılarda çok özel yeri olan kıta A\Tupası'nın insası ye- ni bir uygarlık umudu. Zengin, den- geli, kurumlaşmış AB'nin yerküre- deki konumu. güçlü bir topluluğa dönüşümü olağanüsrü ve önemli. Özellikle dünya imparatorluğu, tek üstün güç tutkunu ABD karşıtı ve denge unsuru olasıhğı ciddi birumut! Öncelikle adil eşitlikçi saydam inan- dıncı ve anti-emperyalist yeni AB kimliğiyle küresel sorumluluklarüst- lenmeli. EğerAB yeni kimliğini oluş- turamazsa. kendi yaşam alanını. ye- ni büyük alanını güvenlikli kılması çok kuşkulu! NiçinAB biröğe katıhmın toplum- sal/ekonomik/coğrafi ölçütlerini ön- ceden daha kesin çi^ileriyle betirle- medi acaba? Özellikle Kopenhag si- yasal ölçütleriyle yetinir göründü? Orneğin.yüksek eğftim görmüş insan yüzdesi ve\etişmişlik düzeyi alt> apı, küMrel/toplumsal donanımlannye- teriiliği ve gelişnıişliğu A\rupa coğ- rafyasında ağırhklj yer alma zorun- luhığu vb. gibi ölçütler (kıstaslar) di- le getiribnedi, önkoşullara dönüşrü- rülmedi? Meraka değer... Anadolu yaylalannın alçakgönül- lü insanlannın Batı kültürlerini be- nimsemeleri için ısrar eden AB ül- keleri. yanm yüzyıldır direnen. öz kültürünü koruma savaşımı veren. yardımlaşan, dayanışma içinde olan gönlü zengin Türklere haksızlık et- miyormu? Aslında Türklerin öz kül- türlerine gösterdikleri sadakat özel- likle kutlanmalıydı. Türk haDa Baib'nm kaypak' karar- sızlıkkaranyla umuda kapıhp al- danmamaİLBaö'nınasılistemininve >a\gminan«nııı 'Türkiye'nin denet- lenen. mutlaka denetlenmesi gere- ken Doğulu varoş ülke' konumunda kafanası olduğunu unutmamah. Or- tak söyiemedönüşen, kendiinsanıya- ranna sryasi/sos\al/kültürel onanm- lannı dayanışma içinde sürdiirmdL (1) KararsızhkKaran, Arahk 2004 tarihi. (2) AB Komisyonu Başkanı Po- rodı nm korkusu, "Eyvah Türkler geli- yor'." hanrlatması (0911.2002) (3) Pa- pa 'nin. "Hıristiyanlık Avrupa 'nm da- marianndaki kandır "sözü (15.11.2002). eski Fransa Cumhurbaşkam. Avrupa Konvansiyonu Başkanı Valery Giscard d Estaing in sözü: '' Türkive 'nin üyehği AB 'nin sonu (ölûmü) olur!" (08.11.2002) PENCERE Edep!.. Yıl 2003.. Ocak'ın 16'sı.. Gazetelerde fotoğraflar, haberler, televizyonlar- da filmler, çekimler.. Bu kaçıncı?.. Yine bir tarikat basılmış.. Kadınlar yakalanmış.. Kadınlar.. Bizim kadınlarımız.. Tesettürlü.. Örtülü.. Yüzlerini, saçlannı, burunlannı, ağızlannı, boyun- larını kapamışlar.. Hepsi Şeyh'in malı.. Şeyh, kimini imam nikâhıyla nikâhlamış.. Kimini nikâhlamamış.. Okumuş, üflemiş.. Kadınlar.. Bizim kadınlarımız.. Üniversite kapılannı şeriat siyaseti üzre talimat- la zortayan kızlarımızın kardeşleri.. Gönüllü cariye adayları.. Erkeklerin köleleri.. Şeyh'in haremleri.. Şeyh'in adı Yaşar Yılmaz.. Tarikatın adı: "Edep Grubu" Oysa Şirazlı Sadi'ye sormuşlar: "- Edebi kimden öğrendin?.." Demiş ki: "- Edepsizlerden!.." • Cumhuriyet Devrimi 1925'te çıkanlan bir yasay- la tekke, zaviye, dergâhları kapatmıştı. Kemal Atatürk ne demişti: "- Baylar ve ey Ulus!.. Biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar ülkesi olamaz!.. En doğru ve gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır. Tarikat başkanlan, bu dediğim gerçeği bütün açık- lığıyla anlayacak ve kendiliklerinden hemen tek- kelerini kapatacak; müritlerinin artık 'rüşte' kavuş- tuklannı elbette kabul edeceklerdir. Biz uygarlıktan, bilim ve fenden güç alıyoruz ve ona göre yürüyoruz. Başka bir şey tanımıyoruz. Tekkelerin amacı, halkın ussal dengesini yitirt- mek ve onları aptal yapmaktır. Oysa halk, ussal dengesini yitirmemeye ve ap- tal olmamaya karar vermiştir." (Atatürk'ün "Söylev ve Demeçleri"nden) • 1925'ten bu yana 78 yıl geçti... 1950'den bu yana, çok partili rejim, Türkiye'de demokrasiyi yaratacağına karşıdevrime dönüştü... Bu gidişatın üstesinden "muhakkak" gelmeliyiz. \ .; J • RodeoMaxiTokımlRayMavi aya varan vadeter Ev tekstilinde özel hediyeler COUnTRV c o I ! e c î I on w . l s t l k b a l . c o m . t r il£TİŞlu24 • 0800 361 55 58 Kampanya, T.C. Sonayi Bakanltğı'nın 25 Mayıs 1994 tarih ve 21940 sayılı Resmi Gazete'de yayimlanan tebliğine uygundur. 02.01.2003 torihinde başlayon kampanya, 28 02 2003 tarihine kador sürecek olup, Oretim ve stok imkonlonyta sınıriıdır. *Tek ki;ilik uyku selleri 1 adet, Çift ki$ilık ı^ku serieri 2 odet silikonize yasftk, Tek kijilfk nevresim lakımlon 1 adet, Çifl kişitik nevresim lakımbn 2 adet ecosilıkonize yastık hedryelıdır Istikbd, ürunleri üzerınde önceden belirtmebizın deği^klik yopma hakkına sahlptir. Kampanya koşulbrıyla ilgili ayrınhlı bilgi için, lülfen bir isfikbal Yelkili Satıcısı'no başvunınuz. Istikbol A.Ş. O.S.B 14. Cad. No 13, 38070 Kayseri. Ya} a n a c a k şey var
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear