Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2003 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SÎRMEN
Savaş İçin Sokağın da
Söylecek Sözii Var
Önce, ilk bakışta güldürücü görünen bir fıkrayla
başlayalım:
Ösmanh'nın bitmek tükenmez savaşlaıia yavaş
yavaş tükenmekte olduğu son dönemleridtr.
Anadolu'nun bir köyünün ağasına, muhtar gelir,
- Ahmet Ağa, der, padişahımız savaş açtı, senin
büyük oğlanı istiyor.
Ikiletmez Ahmet Ağa, hoş ikiletse ne olacak ya,
o da ayn konu.
- Padişahımız efendimize feda olsun, der ve gön-
derir.
Gidiş o gidiş, büyük oğlan dönmez, şehadet ha-
beri gelir.
Kısa süre sonra, muhtar yine çalar kapısını Ah-
met Ağa'nın,
- Padişahımız küffara savaş açtı, senin ortanca
oğlunu istiyor, der.
- Hayhay, padişahımıza feda olsun der, yine Ah-
met Ağa.
Ortanca oğlan da gider, akıbet aynı.
Kısa bir süre sonra muhtaryine kapıyı çalınca, Ah-
met Ağa hemen atılır,
- Anladım der, padişahımız efendimiz bizim kü-
çük oğlanı istiyor.
Sonra biraz durakladıktan sonra ekler:
- Bak muhtar ben artık yaşlandım, dermanım da
kalmadı, git söyle padişahımız efendimize, bundan
böyle benim şeyime güvenip, ona buna savaş aç-
masın!
Öykü güldürdüğü kadar da düşündürmeli.
• • •
Savaşın bedelini ne onu ilan edenler ne de onu
yönetenler öderier.
Savaşın bedelini ödeyen sokaktaki adamdır.
Odur, gidip cephede ölen.
Odur, çocuğunu yitiren.
Sokaktaki, tartadaki, evdeki, tezgâh başındaki eş
ve anadır, erini ya da evladını yitiren.
Onlardır, savaşın açlığını kıtlığını çeken.
Savaş ona ne silah ticaretinden, ne stoktan, ne
artan fiyattan yarar getirir.
Savaşı ilan edenlerin, savaştan kâr sağlayanla-
nn, öne sürerek ya ateşe ya da kıtlığa kıydırdıklan
küçük piyonlardır sokaktaki adamlar.
Savaş, sokaktaki adamı ya öldürür ya da ciğeri-
ni söküp alır.
Bu yüzdendir ki, savaş, herkesten önce sokak-
taki adamı ilgilendirir, ilgilendirmelidir de.
Işte bu nedenlerie T08B Başkanı Rifat Hisarcık-
lıoğlu'nun "Savaşın ne zaman başlayıp ne zaman
biteceğine sokakta karar verilmez" sözünü fevka-
lade yadırgadığımı ve de ayıpladığımı söylemek is-
terim.
• • •
Hemen hepimız sesimizi yükseltmelive haykırma-
lıyız:
- Hayır Bay Hisarcıklıoğlu, savaş için sokağın da
söyleyecek sözü vardır.
Çağdaş yaşamdave demokrasiterde en kutsai kav-
ram insansa eğer, insanın ölümü ve sefaleti demek
olan savaşa karşı mücadele, banş savaşımı, yaşa-
mın en kutsai eylemlerinden biridir.
Kamuoyu savaşların karşısında ne kadar direne-
bilirse o kadar banş içinde yaşanz.
Onlar önce hain diye damgalanırlar. Ama sava-
şın ateşi ve yıkımı çıkıp da iş işten geçince anlaşılır
haklılıklan.
Nıtekim ABD' nin, şimdiki kovboydan önceki Baş-
kanı Bill Clinton, Vıetnam Savaşı'na karşı çıkıp ora-
da silah altında vuruşmayı reddettiği için ülkesin-
den de aynlmıştı.
0 savaşın ilk dönemlerinde Clinton birçok kişi
için haindi. Haklılığının anlaşılması için yüz binlerce
Vietnamlı, binlerce Amerikalının ölmesi gerekti.
Pis ve aptal Vıetnam Savaşı'nın bitmesinde,
ABD'nin askeri yenilgisi kadar, bütün dünyadaya-
pılan bu savaşa karşı gösterilerin de payı var.
Kimbilir ABD'de kaç ana, kaç baba, kaç eş, kaç
çocuk, kaç yaralı;
- Keşke kamuoyu daha önce uyansaydı da, iş bu-
raya varmadan kesilseydi savaş, diye haytflanıyor-
lardır.
Türkiye'de kamuoyundan bu denli bir muhalefet
gelmeseydi, Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan,
seçmen korkusu olmadan böylesine göstermelik bi-
le olsa bu kadar dahi direnirler miydi savaşa karşı?
Keşke Türkiye'de, savaş karşıtlan seslerini daha
fazla yükseltseler, on bin, yüz bin, milyonlarla dö-
külseler de sokağa, daha güçleşse petrol şirketle-
ri adına yürütülen savaş.
Evet Bay Hisarcıklıoğlu, savaş öylesine ciddi ve
vahim sonuçlar doğuran bir iştir ki, ne yalnızca po-
litikacılann karanna ne de ondan ekonomik yarar sag-
layacak kişilerin telkinlerine bırakılabilir.
Savaş konusunda sokağın da söyleyecek sözü
var.
Çünkü faturayı canlanyla ödeyenler aslında on-
lar.
Sendikacı Fahlioğulları davayı kazandı
Mersin Volisi'ne
tazminatcezusı
MERSİN (Cumburi-
yet)-Mersin'de geçenyıl
Nevruz kutlamalannda
gözaltına alınan DlSK
Genel-îş Şube Başkanı
Mirhat FahKoğullan run
açûğı dava sonuaında Va-
li Akif Tığ, 3 milyar 706
milyon lira tazminat öde-
meye mahkûm edildi.
Mersin'de geçenyıl iki
kişinin yaşamını yitirdi-
ği, ikipolisin de panzerin
devrilmesi sonucu öldü-
ğü Nevruz kutlamalann-
da gözaltına alınan yüz-
lerce kişinin arasında Mit-
hat Fahlıoğullan dabulu-
nuyordu. Kutlamalara izh
vermeyen Vali Tığ, yerel
televizyona yaptığı açık-
lamada, olaylann kışkır-
tıcısı olarak Tertip Komi-
tesi'nde yer alan Fahli-
oğullan'nı gösterdi. Bu-
nun üzerine tutuklanan
Fahlioğullan 116 gün ce-
zaevinde kaldı ve Adana
DGM'nin karanyla be-
raat etti. Fahlioğullan,
tahliye olduktan sonra
mağdur edildiği gerekçe-
siyle Vali Tığ hakkında
dava açtı. Fahlioğullan'nı
hakhbulanMersin2.Ağjr
Ceza Mahkemesi, Tığ'ı
tazminat cezasuıa mah-
kûm etti.
Adalet Bakanlığı'na Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı kurulması için yasa taslağı iletti
Yargıtay,irtica için devredeMUSTAFAÇAKIR
ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın "Türkiye Cumhu-
riyeti BaşsavcıhğT adıyla anayasal
kuruluş haline getirilmesi amacıyla ya-
sa taslağı hazırlandı. Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcılığı tarafindan hazır-
lanan taslak, devlete ve laik rejime yö-
nelik suçlara karşı daha etkin müca-
dele olanağı sağlıyor.
Başsavcıya Anayasa Mahkeme-
si'ne doğrudan iptal davası açma yet-
kisi getiren taslağın yaşama geçiril-
mesi durumunda, Türkiye Cumhuri-
yeti Başsavcılığı bölücü ve irticai te-
rörle mücadelede savcılar arasında
koordinasyon sağlayacak.
• Başsavcıya Anayasa Mahkemesi'ne doğrudan iptal davası açma yetkisi getiren
taslağın yaşama geçirilmesi durumunda, Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı
bölücü ve irticai terörle mücadelede savcılar arasında koordinasyon sağlayacak.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay rinde olacağı kaydedildi.
tarafindan hazırlanan taslak. Anaya-
sanın 158. maddesinden sonra gel-
mek üzere "Türkiye Cumhuriyeti
BaşsavcıhğT adı altındayeni bir mad-
de eklenmesini öngörüyor. Taslağa
göre, Türkiye Cumhuriyeti Başsavcı-
lığı, Başsavcı, Başsavcı Vekili ve sav-
cılardan oluşacak. Türkiye Cumhu-
riyeti Başsavcısı ve Başsavcı Vekili
Yargıtay Genel Kurulu'nun belirleye-
ceği beşer aday arasından Cumhurbaş-
kanı tarafindan 4 yıllığına seçilecek.
Taslak, Anayasada yer alan Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcı Vekili unvanla-
nnın "Türkiye Cumhuriyeti Başsav-
cısı" ve "Türkiye Cumhuriyeti Baş-
savcıVekflT olarak değiştirilmesini ön-
görüyor.
Yasa taslağının gerekçesinde, Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsavcısının gö-
revinin Yargıtay'la sırurh olmadığına
işaret edilerek, kavram kargaşasrnrn
önlenmesi ve genel bir konumda ol-
duğunun vurgulanması açısından Baş-
savcılığın Türkiye Cumhuriyeti Baş-
savcılığı olarak adlandınlmasının ye-
Türkiye'nin yıllardır terör olgusu ile
yaşadığma dikkat çekilen taslakta,
"Devlete ve reiime yönelmiş olan ve
Cumhuriyet'inçağdaş kazanımlaruu,
laik Cumhuriyeti ortadan kakhrma-
yı amaçlayan irticai örgütler de teh-
ditwe\1em\^negıylekaygıvericibo-
yutlara ulaşnuşür. Bölücü ve irticai
örgütJerin mahkemekararlanyla ulus-
lararası bağlantılan da ortaya kon-
muştur.Diğertaraftanülkemi/d€,son
yiBaVdakiyüksekenflasyon ve ekono-
mik kriz nedenryle zorlaşan yaşam
koşullannmtophımdaçüriimeyeveah-
laki yönden yozlaşmaya yol açüğı ve
bunun sonucunda kamuoyunu heye-
canaveinfiale sevkeden çeşitü yolsuz-
luk olaylaruun yaşandığı bir gerçek-
tir" denildi.
Bakanlık inceliyor
Antalya Kundu'daki Adalet Bakan-
lığı Tesisleri'nde hâkim ve savcılara
yönelik düzenlenen "Avrupa Biriiği
Uyum Yasalan Sempozyumu"na ka-
tılan Adalet Bakanı CemilÇiçek, Yar-
gıtay Başsavcısı SabihKanadoğhı" nun
AB ülkelerindeki gibiyurt çapında ge-
nel yetkili "TüridyeCumhuriyetiBaş-
savcıhğı''oluşturulması önerisinı de-
ğerlendirmeye aldıklannı açıkladı.
• Köy içinde ve
ormanlık alanda
yaklaşık 900
dönüm araziyi
kendi belirlediği
kurallara göre
parselleyen
imamın, bu
arazileri kimlere
ve ne kadar
ücretlerle sattığı
araştınhyor.
Çiftlik evini
hareme çeviren
Yılmaz'ın, seçtiği
kadınlardan l'ine
resmi nikâh, diğer
14'üne imam
nikâhı kıydığı
ortaya çıktı.
Edep tarikatı elebaşı Yılmaz, Akfîrat beldesindeki arazilere de el koymuş
Şeriatçı imam cebini doldurmuş
OKTAY APAYDDs
Istanbul'un Tuzla ilçesi Akfi-
rat beldesinde yaşayan yurttaşla-
rakendisini şeyh olaraktanıtarak
baskılar yapan "Edep tarikan"
elebaşı eski imam Yaşar Yıl-
maz'ın, köy tüzelkişiliğine ait
arazilere el koyarak yandaşlan-
na dagıttığı öne sürülüyor. Köy
içinde ve ormanlık alanda yakla-
şık 900 dönüm araziyi parselle-
dıği öne sürülen Yılmaz'ın, bu
arazileri kimlere, ne kadar ücret-
lerle sattığı araştınhyor.
Jandarmanın Akfirat beldesı-
nin tapu kayıtlanru incelemeye al-
dığı ve Yılmaz'ın trilyonluk mal
varhğına ulaşıldığı belirtildi.
Önceki gün çıkanldığı 5 Nu-
maralı DGM tarafindan tutukJa-
narak cezaevine gönderilen imam
Yaşar Yılmaz"ın, Akfirat belde-
sinde bulunan toplam 8 marke-
tın sahibi olduğu, bunlardan 5'ini
damadının babası Ahmet Öz-
bekin işlettiği ve bunlara yal-
nızca kadınlann girebildiği orta-
ya çıktı.
Çiftlik evini hareme çeviren
Yılmaz'ın, seçtiği kadınlardan
l'ine resmi nikâh, diğer 14'üne
imam nikâhı kıydığı ortaya çık-
tı.Yılmaz'm, beldede oturan ka-
dınlara, imam olarak tayin erti-
ği kansı ve başka kadınlan gön-
derdiği anlaşıldı. İmam kadınla-
nn, Yılmaz'ın seçtiği kadmlara
gıderek "Yaşar Hoca seni eşüge
layık gordü. Sana tebtiğ ediyo-
ruz" dedikleri belirlendi.
Yaşar Yılmaz'ın imam ni-
kâhh eşlerinden 22 yaşındaki
T.Ç.sorgusunda hocaefendiy-
le 3 ay önce evlendiğini söyle-
di. T.Ç. Yılmaz'ın evlilikkara-
nrunkendisinekadın hocalar ta-
rafindan tebliğ edildiğini söz-
lerine ekledi.
Yılmaz'ın bir diğer imam ni-
kâhlı kansı Z.Ö. ise ifadesinde
hocamn kendisini rüyada gördü-
ğünü öne sürdü. Z.O., bu rüya-
nın, hocanrn kadınlan tarafindan
tebliğ edildiğini belirterek erte-
si gün de kendisinin hocayı rü-
yada gördüğunü açıkladı. Z.Ö. rü-
ya sonrasında bunda bir keramet
olduğunu düşünerek imam Yıl-
maz'ın imam nikâhlı eşi olmayı
kabul ettiğini belirtti.
Yılmaz'ın Akfirat Belediye-
si'ne ait, kümes adı verilen çift-
lik evinde jandarma tarafindan
yapılan aramalarda, büyü yap-
makta kullanıldığı belirtilen nay-
lonlara sanlı Türkçe ve Arapça
yazılann yer aldığı aslan pençe-
si, aslan gözü, aslan midesi, as-
lan dili, tavşan kulağı, dana yü-
reği, geyik boynuzu ile kuş ga-
galan bulundu.
ÎSTANBULVE ADANA'DAOPERASYON
HizbuOahüyesi
9 Idşi yakalaiKİı
Yılmaz ifadesinde, beldedeki emlak vergilerini kendilerinin topladığmı söyledi
Belediyeyle işbirliği içinde
• Topladıklan
paralann bir kısmını
belediyeye verdiğini,
diğer kısmının ise
kendilerinde kaldığını
söyleyen Yılmaz,
"Belediye başkanını
ben seçtirdim" dedi.
Yılmaz hakkındakı
soruşturma, 'çıkar
amaçlı suç örgütü
kurmak' ve
'tecavüz' suçlanndan
yürütülüyor.
ECEVTTKILIÇ
Tuzla ilçesinin Akfirat beldesin-
de "şeriat kö>ü" kuran, koyduğu
kurallarla köyünü yöneten ve ön-
ceki gün tutuklanarak cezaevine
gönderilen tarikat lideri Yaşar Yıl-
maz hakkındaki soruşturma "çıkar
amaçh suç örgütü kurmak'' ve *te-
cavüzün" de aralannda bulunduğu
çok sayıda suçtan sürdürülüyor.
Emekh imam olan tarikat lideri
Yılmaz hakkında lstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesi Savcısı Sela-
hattin Demir tarafindan yürütülen
soruşrurma derinleştirilerek sürüyor.
Yılmaz, DGM'de verdiği ifadesinde,
Adem Peker tarafindan bulunan ka-
dınlann kendi istekleriyle birlikte
olduklannı savundu. Kimseye teca-
vüz etmediğini söyleyen Yılmaz'ın,
"Adem Peker, güzd kızlanbulupba-
na gösteri\ ordu. Ben deonlann ara-
sından seçiyordum. Adem, benim
'imam grubu'nda yer alan dört ka-
dınla gidip, kıa ailelerinâen alıp ba-
na getirh'ordu" dediği iddia edildi.
Belde halkından "tapu vergisi"
adı alhnda para topladığı iddia edi-
len Yılmaz, emlak vergisini beledi-
ye yerine kendilerinin topladığını
savundu. Yıbnaz, topladıklan pa-
ralann bir kısmını kendilerine al-
dıklannı, geri kalan kısmını ise yıl-
da iki kez belediyeye teslim ettik-
lerini iddia etti. Yılmaz'ın, "Beni
sevdikleri için hiç kimse vergryi ver-
memezlik yapmazdL Para toplama
işlerini de Harun Ersin ve Yılmaz
Şeyhoğlu yaparth. Beledi>'e başka-
nını ben seçtirdim'' şeklinde ifade
verdiği öğrenildi.
ADANA/tSTANBUL
(Cumhuriyet)-Hizbullah
terör örgütü lideri Hüseyin
VeBoğlu'nun ölüm yıldö-
nümünde eylem hazırlı-
ğında olan 4 örgüt mensu-
bu Adana'da yakalandı.
tstanbul'daki operasyon-
dada gözalüna alınan 5 ör-
güt üyesinden 2'si lstanbul
DGM'ce tutuklanarak ce-
zae\ine konuldu.
Adana Emniyet Müdür-
lüğü Terörle Mücadele Şu-
be Müdürlüğü ekipleri, bir
duyum üzerine eylem ha-
zırlıgı yaptıklan belirle-
nen örgüt üyelerinin bu-
lunduğu Levent Mahalle-
si'ndeki eve operasyon dü-
zenledi. Yapılan baskın-
da, kod adı "TevfıkReis''
olduğu ileri sürülen Tahir
Sakon (31), Sami Batacı
(33), Mehmet Şefık Şen
(31)veMuratTemur(27)
yakalanarak gözaltınaalm-
dı. Emniyet yetkilileri,
yaptıklan aramalarda, ör-
gütün cezaevinde bulunan
liderlerine ait mektup ve
yazılar ile çok sayıda ör-
gütsel doküman, çeşitli di-
Cenelkurmay:
12 terörist
öldürüldü
ANKARA(Cumhu-
riyet Bürosu) - Genel-
kurmay Başkanlığı, Di-
yarbakır' ın Lice ve Ha-
ni ilçelerinde önceki
gün başlayan operas-
yonun dün sonuçlan-
dığını; 1 güvenlik gö-
revlisinin şehit olduğu,
5 güvenlik görevhsinin
de yaralandığı operas-
yonda 12 terörisrin ölü
ele geçirildiğini bildir-
di. Açıklamada, ope-
rasyon alanında aynca
çokmiktarda malieme
ve doküman bulundu-
ğu, arama ve tarama
çahşmalannın sürdü-
rüldüğü bildirildi.
Askeri araç devrfldi
Öte yandan Mar-
din'in Nusaybin ilçe-
sinde askeri bir aracın
devrilmesi sonucu er
Hasan Ahş şehit oldu,
3 erdeyaralandı.
ni içerikli yayınlar ve ge-
çen aylarda Aydırdar Ma-
hallesi'nde operasyon dü-
zenlenen evin krokisini
ele geçirdi.
Emniyet Müdürlü-
ğü'nde sorgulamalan sü-
ren Hizbullah üyelerinin,
17 Ocak 2000'de, Bey-
koz'da düzenlenen Veli-
oğlu'nun ölü ele geçirildi-
ği operasyonunyüdönümü
dolayısıyla eylem hazırh-
ğmda olduklan belirtildi.
Velioğlu'nun ölümünden
sonra örgütün liderliğini
alan Mehmet Emin Elti-
d'nin yakmı ve örgütün
bölge askeri kanat sorum-
lusu olan Salson'un. 3 yıl
önce kaçınlan ve örgütün
hücre eNİnde cesedi bulu-
nan tslamcı yazar Gonca
Kuriş'in kaçmunası ola-
yma kanştığı da öğrenil-
di. 4 kişinin evlerinde ele
geçirilen dokümanlarara-
sında, örgütün üst düzey
yöneticilerinden ve halen
Bingöl Cezaevi'nde tu-
tuklu bulunan Hacı Bo-
yancık tarafindan yazılan
2 kitapçık bulunduğu da
öğrenildi. "Sebat" ile "Ce-
hennemMeBelalardanKo-
runma" isimlı kıtapçık-
larda, Boyancık, örgütüye-
lerinden, bela ve musibet-
lerden korunmak için fıt-
re ve zekâtlann cezaevin-
de bulunanlann yakınlan-
na verilmesini istiyor.
2 kişi tutuklandı
tstanbul'da, terör örgü-
tünün siyasi kanadında fa-
aliyet gösterdikleri gerek-
çesiyle Batman ve Siirt
emniyet müdürlüklerince
aranan 5 kişi gözaltına
alındı. lstanbul Terörle
Mücadele Şube Müdür-
lüğü 'ndeki sorgulan ta-
mamlanan sanıklar tstan-
bul DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı'na sevk edil-
di. Sanıklardan Veysi Ars-
lan ile thsan Sarsılmaz.
"Yasadışı örgüt adına fa-
aByeÜerdebulunnıak"su-
çundan tutuklanmalan is-
temiyle nöbetçi mahke-
meye gönderildi. îstanbul
5No'luDGMYedekHâ-
kimliği'nce sorgulanan
Sarsıunaz \e Arslan, tu-
tuklanarak Bayrampaşa
Cezaevi'ne gönderildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Isviçre Hastanesi'ndeyiz. Başhe-
kim Kazım Taş'la hastaneler ve sağ-
lık sorunları üzerine konuşuyoruz.
Hastane kapıları Türkiye'nin asıl ger-
çeğini gözler önüne seriyor. Sosyal
güvenliğe ayrılan payın düşük ol-
ması, sosyal güvenlik kurumlarını
zora sokuyor. Siz ülke bütçesinin
yüzde 4'ünü sosyal güvenliğe ayı-
rıp, sonra da bu kurumlar çok bü-
yük açıklar veriyor derseniz ortada
bir sakatlık olduğunu da kabul etme-
niz gerekir.
Bu yazıyı isviçre Hastanesi'nin bir
odasındayazıyorum. Çünkü kayın-
pederim Muzaffer Erkeller, bir kalp
sorunu yaşadı, hastaneye getirdik,
anjiyo yapıldı. Sonuçlanna göre dok-
toıiar bir karar verecekler. Avrupa'da
bütçeden sosyal güvenliğe aynlan
pay yüzde 2O'lerin üzerinde. Üste-
lik bu ülkeler zengin ülkeler olduğu
için bu rakamlar çok daha büyük
Hastane Kapılannda Geçen Günler...
paylar anlamına geliyor.
•••
Tiyatrocu arkadaşımız Cuma Boy-
nukara İsviçre Hastanesi'nin basın
ve yayın işlerinden sorumlu. İsviçre
Hastanesi kültürel etkinliklere verdi-
ği destekle tanınıyor. Bir sağlık kuru-
luşunun kültüre destek vermesi çok
anlamlı. Cuma'ya hangi yaklaşımla
böyle bir desteği sağladıklannı ve ne
yaptıklannı soruyorum: "Sağlıkla kül-
tür arasında bir bağ olduğuna ina-
nanlardanım. Ben bir kültür adamı-
yım. Bu nedenle bir hastanede ça-
lışırken bu işe bir kültür boyutu kat-
makistedim. Sağ oisun hastane yö-
netimi de önerilerimize hep açık ol-
du, destekledi."
Cuma Boynukara yaptıklan faaliyet-
leri şöyle anlattr. "Bu yıl başlattığımız
ve gelecek yıllarda da sürdürmeyi
düşündüğümüz 'İsviçre Hastanesi
Sanat ve Edebiyat ödülleri' yarışma-
sı düzenledik. Bu yıl şiir, tiyatro, film
senaryosu ödülleri vereceğiz. Sene-
ye bunlara öykü ve romanı da ilave
etmeyi düşünüyoruz. Brecht'/n bü-
tün şiirferinin Türkçede ilk kez bir bü-
tün olarak yayımlanmasına destek
olduk. On tiyatronun basın ve yayın
sponsorluğunu üstlendik. Bu sezon
bunlan yaptık."
İsviçre Hastanesi Bostancı'da. Dok-
toriar, hemşirelertelaşla koşturuyor-
lar. Hastaneye Türkiye'nin dört bir
yanından hastalar geliyor. Bir devlet
hastanesi kadar kalabalık ve hare-
ketli.
• • •
Dün bu hastane telaşı nedeniyle
yazımı yazmaya fırsat bulamadım.
Gazeteciliğin belki de hoş bir yanı
okuyucularia dertleşmek ve dertleri
paylaşmak. Yüz binlerce insanımızın
her gün yaşadığı sorunlarla birebir
yüz yüze gelmek ve bunlan kamuoyu-
na aktarmak bir açıdan bir kamu gö-
revi.
Düne kadar anjiyo ne demektir?
Kalp kapakçığı değişir rni? Ekokar-
diyografi ne anlama gelir? Türki-
ye'de kalp hastalığı ne durumda?
Ameliyatlar hangi koşullarda yapılı-
yor? Taze kana neden ihtiyaç duyu-
luyor? Kalp ameliyatlarının maliyeti
nedir? Kalp nasıl bir organdır, nasıl
çalışır? Doğrusu bilmiyordum. Şim-
di ne kadannı öğrendim onu da bil-
miyorum.
Ancak, son bir aylık hastane kapı-
lan tecrübesinin benim için bireğitim
olduğunu düşünüyorum. Yaşamın,
buralardan geçtikten sonra daha bir
anlamlı olduğu sonucuna vardım.
Okuyarak öğrenmenin yanında, ya-
şayarak, görerek, dolaşarak da çok
şeyler öğreniyoruz. Hayatın hızlı tem-
posu içinde bir ilaç kuyruğunda, bir
doktor kuyruğunda saatlerce bekle-
yen SSK'li, Bağ-Kur'lu, Emekli San-
dığı'na bağlı hastalan, onlann sorun-
lannı şimdi daha iyi anlıyorum.
En azından bu konuda birileri bir
şeyler söyiediği zaman, benim için da-
ha anlaşılır olacak.
•••
TBMM Başkanı BülentAnnç'ı Kıb-
rıs konusunda izledim. Ben AKP'Iİ
politikacılan anlamakta güçlük çeki-
yorum. Kıbns'ta sivil gösterinin çözü-
me engel olacağını ve zarar verece-
ğini söylemesini hayret ve şaşkınlık-
la karşıladım.