25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 OCAK 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milli Saraylar Daire Baskanlığı Sendikalaşma işten çıkarttı • TBMM'ye bağlı Milli Saraylar Daire Başkanlığf nda çalışan 570 'zanaatkânn' sözleşmeleri sendikah olduktan sonra feshedildi. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk İstanbulHaber Servisi - TBMM'ye bağlı Milli Sa- raylar Daire Başkanlı- ğı'nın îstanbuldaki saray- lannda "geçici işçi" statii- süyle çalışan 570 işçinin sözleşmeleri sendikah ol- duktan sonra feshedildi. Türk-Iş Genel Başkanı SaKh Kıhç ve Tez Koop- tş Genel Başkanı Sadık Ozben, kurşuncusundan cilt ustasına dek hepsi bi- rer zanaatkâr olan işçile- rin iş sözleşmelerinin ye- nilenmesi için dün TBMM Başkanı Büknt Annç'la görüştü. Türk-İş'e bağlı Türki- ye Ticaret, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar Işçileri Sendikası (Tez Koop-îş) tstanbul Şube Başkanı Gürsel Doğru, Milli Sa- raylar Daire Başkanlı- ğı'nda geçici işçi starü- süyle çalışan, ancak her yıl iş sözleşmeleri yenile- nen 570 işçinin, 2002 yı- h Temmuz ayında sendi- kah olduklannı söyledi. Işçilere bu yıl ise iş söz- leşmelerinin feshedildiği- nin bildirildiğini anlatan Doğru, "işçi arkadaşlara işlerine son verildiğL yıhn son günii tebüğedildi. Da- ha sonra ise 18 vüdır ora- da çalışan insanlan kapı- dan içeri bile almadılar. Biz bu insanJann işe geri ahnmalannıistiyoruz" de- di. Doğru, işçilerin işten atılmasının "sendikal ör- gütlenmeye karşı'' oldu- ğunu sa\oındu. Çukurova Grubu ve Mehmet Ali Ilıcak'ın çıkardığı gazetelerin ilk sayısı aynı gün yayımlandı Piyasadaiki Tercüman Huzurevinde nikâh • KAYSERİ (AA) - Kayseri Huzurevi'nde kalan Şaziye Türkmen- Mustafa Atay çifti, dün akşam düzenlenen düğün töreniyle dünya evine girdi. Gelin adayı Şaziye Türkmen (65) ve damat adayı Mustafa Atay"a (69), önce Darülaceze Vakfi Başkanı AJinza Özderici tarafindan yüzükleri takıldı ve ardmdan nikâh törenine geçildi. Kayseri Valisi Nihat Canpolat gelinin, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki de damadın nikâh şahitliğini yaptı. Esin toprağa vepfliyor • fstanbul Haber Servisi - 27 Mayıs flıtilali'nin önemli isimlerinden Kurmay Yüzbaşı Numan Esin'üı ışadamı oğlu Hüseyin Tuğrul Esin (41), toprağa veriliyor. Girdiği maddı bunalım sonucu intihar eden işadamı Esin'in cenazesi, bugün Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardmdan Biga'daki aile mezarlığında toprağa verilecek. Semra Sezer'in durumu iyi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkaru Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer'in düşme sonucu kınlan sol el bileği önceki gece Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde alçıya alındı. Semra Sezer'in durumunun ryi olduğu bildirildi. Alınan bilgiye göre Semra Sezer, eşi tarafindan önceki gece sivil bir araç ile Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne getirildi. Acil serviste müdahaje edilen Sezer'in sol el bileğinde kınk olduğu belirlendi. Gazeteciler Federasyonu • ANKARA (AA) - Gazeteciler Federasyonu Başkanlık Konseyi, bu yılki ilk toplantısını Denizli Gazeteciler Cemiyetinin ev sahipliğinde 22 Şubat'ta Pamukkale'de yapacâk. Gazeteciler Federasyonu'ndan yapılan açıklamaya göre, bu yıl iki kez yapılması planlanan Başkanlar Konseyi toplantısının ikincisi ise Temmuz ayında Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'nin ev sahipliğinde Kapadokya'da gerçeJcleşririlecek. Girgin'in kitabı çıkü • İSTANBUL (AA) - Marmara Üniversitesi Üetişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atilla Girgin'in anılarını anlattığı "Gazeteci Olmak Önce Adam Olmak Demektir" adh kitabı Derin Yayınlan'ndan piyasaya çıkh. Onsözünde, "Bu öyküler, sıra dışı sayılabilecek 56 yıllık bir yaşamın bazı bölümlerinden kesiüeri, tanıklıklan dillendiriyor" diyen Girgin'in kitabında, anılanndan derlediği ve •"abartısız, yalın bir dille" anlattığı 41 öyküsü yer alıyor. • Piyasada iki Tercüman'ırı varlığı "Tercüman'ın ismi kime ait" sorusunu da gündeme getirdi. Ilıcaklar'ın Tercüman ismiyle bir gazete çıkarmaması için tedbir isteminde bulunan Çukurova Grubu'nun bu istemini mahkeme reddetti. »Tercümâîi silaha sarı 1 Dünden • • hugünc latık kredi Dperasyonu! Çukurova Grubu (solda) ve llıcaklara (sağda) ait Tercümanlann logosunun altında, 'Her sabah dünya yeniden kurulur. Her sabah taze bir başlangjçnr" sözleri yer alıyor. Sakman:Birikorsan, öteMgerçek tstanbul Haber Servisi - Mehmet Emin Karameh- met'in sahibi olduğu Çuku- rova Grubu ile eski Tercü- man gazetesinin sahibi Ke- mailbcak ın oğlu Mehmet Ali Ibcak arasında süren isim hakkı mücadelesinin sonucunda dün piyasaya iki Tercüman gazetesi bir- ! den çıktı. Piyasada iki Ter- cüman'ın varlığı "Tercü- man'm ismi kime ait" sorusunu da gündeme getirdi. Karamehmet'in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Ba- sın Yatınm Sanayi ve Ticaret AŞ ta- rafindan çıkanlan Halk'a ve Olayla- ra Tercümangazetesi, eski Tercüman gazetesinin de isim hakkına sahip bulunuyor. "Baük kredioperasyonu" manşe- tiyle ilk sayısı yayımlanan Ilıcak'm Çukurova Grubu'nun yayımladığı Tercüman gazetesinin Yayın Kurulu Başkanı Ünal Sakman yaptığı açıklamada, Tercüman gazetesinin yayın ve isim hakkının Kemal Ibcak döneminde Çukurova Grubu'na satıldığını belirterek, bu gazeteyı çıkarmak için bir süredir hazırlık yaptıklannı anlattı. Sakman şöyle devam etti: "Bugün piyasada biri korsan biri gerçek iki Tercüman gazetesi var. Nazlı Ilıcak önce 'Beyaz Sayfa' adında günlük bir gazete çrkaracakn. Tutmayacağını düşünerek vazgeçti ve Tercüman adını kullandı. Bu nedenle, ileridc daha kapsamlı bir şekflde yayımlamayı düşündüğümüz halde aym gün içinde biz de gazeteyi çıkarmak zorunda kaldık. Ama yine de hazırbkianmız devam ediyor." Sakman, Tercüman'ın isim hakkını hukuki yollarla kazanacaklannı dile getirerek gazeteyi yavımlamaya devam edeceklerini söyledi. Dünden Bugüne Tercüman gazete- sıni ise Ilıcak Yavıncılık Gazeteci- lik ve Matbaacılık Tic. AŞ çıkanyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başka- nı AB Serhat Incak. lcra Kurulu Baş- kanı da Mehmet Ali Ibcak olan ga- zetenin genel yayın yönetmenliğıni Metin Yıbnaz yapıyor. Gazetenin isminin altında ise Çu- kurova Grubu'nun yayımladığı Halk'a ve Olaylara Tercüman gaze- tesinde olduğu gibi "Her sabah dün- ya yeniden kurulur. Her sabah taze bir başlangrçnr" sözleri yer alıyor. Çukuıpa Grubu'nun Yayın Kuru- lu'nda Ünal Sakman, Metin Işık. Kâmuran Abacıoğlu ve Şakir Süter gibi isimler yer alıyor. Akşam gazetesini de çıkaran Çu- kurova Grubu'na ait Basın ve Yatı- run AŞ'nin "Tercüman"m isim ve patent hakkına sa- hip olduğu belirtiliyor. Basım ve Yannm AŞ'nin avukatı AB Soysal. Ilıcak- lar'la Fikri ve Sınayi Hak- lar Mahkemesi'nde süren dava kapsamında Tercü- man'm isim hakkının ken- dilerinde olduğunu belir- terek, Hıcaklar'ın Tercü- man ismiyle bir gazete çı- karmaması için tedbir is- teminde bulundu. Tedbir istemine ret Ilıcaklar'uı avukatları ise Tercüman adının 5 yıldır kullanıhnadığmı ve basıl- dığı iddia edilen gazetele- rin göstermelik olduğunu savunarak, tedbiristeminin reddedilmesini istedi. Basım ve Yahnm AŞ'nin bu istemi mahkemenin 2002-5 değişik iş esasına kayıtlı dosya üzerinden gö- rüşüldü. Mahkeme 16 Ocak 2003 tarihinde oy çoklu- ğuyla aldığı karannda, "Tedbir is- teyen tarafin mahkemeye Hadisele- reTercüman, MiDeteTercüman,Ye- ni Tercüman, Babıâlide Tercüman markaJarmın kendikrine aitoiduğu- na iüşkin belge sunmuş olmalanna karşın, tedbir istemi üzerinden da- vanın esasına ilişkin karar usulen verilemeyecegi için usulen reddine" karar verdi. Balcı mezarı başında anıldı Gazetemiz dış pohtika yorunıcusu. Yaym Kurulu üyenıiz Ergun Balcı (1931 -1999) ölümünün 4. >ıldönümünde Zincirlikuvu'daki mezan başında anıldı. Törende konuşan Türkrye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Balcı'yı içinden geçtiğimiz süreçte daha çok aradığunızı belirterek, "Eğer o şu anda hayarta olsaydı Irak'a saldın rüzgâıiaruıın estiği, Kıbns konusunun gitgide karmaşıklaştığı bu günierde sağdu.vu ve uzmanlığı ile bizlere yol gösterirdi" dedi Daha sonra Balcı'nın çatışma arkadaşlan mezanna çiçek bıraktılar. Törene Ergun Balcı'nuı kardeşi Nükte Canal ve eşi Uğur Canal, yakm arkadaşı gazeteci Şevki Adah, yazarianmız Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Fikret İDdz ile Cumhuriyet çalışanlan kanldı. (Fotoğraf: ALPER K1ZILTAN) DEVLET DAİRELERİ Her Atatürk posteri asılamayaeak AJVKARA (ANKA) - Türk Standartlan Enstitüsü (TSE). Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den gelen istek doğrultusunda Atatürk' ün mask ve büstlerini belirli bir standarda kavuşturmak için çalışma başlattı. TSE'nin hazırladığı taslağa göre Atatürk masklannda çapak, gözenek ve pürüz ohnayacak. Büstlerin bulunduğu zeminin altından yağmur suyu, pis su ve içme suyu şebekesi geçmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşlanna asılacak Atatürk fotoğraflanm ise yalnızca Başbakanlık belrrleyecek. Edinilen bilgiye göre, Atatürk'ün büst, mask ve fbtoğraflannın kamu kurum ve kuruluşlan ile bürolarda bulundurulmasuun belirli esaslara bağlı olmaması nedeniyle TSE, Cumhurbaşkanı Sezer'in isteği üzerine bir çalışma başlattı. TSE bu amaçla, kamu kurum ve kuruluşlannda bulundurulacak mask ve büstlerin standartlarını bir tasan halinde hazırladı. TSE'nin bu çalışmasına göre, artık Atatürk mask ve büstleri nikeî kaplı pirinç, pirinç, bronz. pik döküm, direnci arttınlmış genel amaçlı polyester, finnlanmış ahşap, beyaz mermer malzemelerf ıden yapılacak. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Gün Doğmadan Bundan 10-15 yıl öncesine kadar, (belki de böy- le yazıp çizenlerin etkisinde kalmış olarak), Türki- ye'de insanlann anılannı kaleme almamalannın sı- kıntısını dile getirirdim. Zira, bence gözlem ve ya- şanmışlığa dayanan anılar, "tarih"'m kaynakları arasındadır. Evet, anılar netice itibanyta "öznel" (sub- jektif) kaynaklardır ve tek başlanna tarihe kaynak- iık edemezler. Fakat, farklı insanların anılannda aynı şeyi bulduğumuz zaman, artık o "şey"\, doğ- ru kabul edebiliriz. örneğin, birtoplantıda bulunan beş kişi anılannı yazdıklannda; eger belli bir olayı, aynı biçimde anımsayıp kaleme almışlarsa, artık o olayın doğruluğundan emin olabiliriz. özellikle, eğer bu insanlar birbirlerini tanımıyorlarsa. Aynı biçimde, eğer o toplantıda bulunanlann "çoğun- luğu", belli olaylan aynı biçimde anımsayıp kâğı- da döktüyseler, doğru olduğunu gene varsayabi- liriz. Evet; bundan bir süre öncesine kadar, bizde anı kaleme alınmadığından şikâyet eder, bunun üzün- tüsünü duyardım. Aslında boşuna üzülmüşüm. Bizde de anılar kaleme alınırmış ama, yargılama konusunda çekingen davranılırmış. Gerçekten, Osmanlı'nın son dönemi ve cumhuriyetle ilgili anı- lar, peş peşe gün ışığına çıkmaya başladı. Üstelik cumhuriyet dönemiyle ilgili olarak, çok yakın geç- mişin anılan da yayımlanıyor. "Eskiler" (herhalde), anılannın öldükten sonra yayımlanmasını vasiyet etmişler. Fakat bizim kuşak, şimdiden hanl hanl anı- lannı kaleme almaya ye yayımlamaya başladı. Bu arada ben_de, Ümit Yayıncılık'ın sahibi çok değerli dostum Ümit Gürtuna'ya, anılanm konu- sunda ciddi bir söz verdim. Yerine getiremedim ama, sözümün arkasındayım. Bir gün, "dosyayı" önü- ne atarak müthiş şaşırtacağım! Toplumsal değişi- min, Türkiye kadar hızlı gerçekleştiği bir başka ül- ke tanımıyorum. Ve bu değişimin tanıklanndan bi- ri olarak, gördüklerimi ve yaşadıklanmı yazmanın; bir "keyfin" ötesinde, bir "sorumluluk" olduğunu düşünüyorum. (Sevgili Hüsnü Terek ve Mesih Kotil'e verdiğim sözleri de unutmuş değilim ve söz- lerimin arkasındayım). • • • Bu uzun "girizgâh"\n nedeni, geçenlerdebüyük bir memnuniyetle masamda bulduğum, "Gün Doğ- madan" başlıklı bir anı-kitabı, sizlerle paylaşmak arzum. Gerçekten, çok değerli bir başka arkada- şım, Alpaslan Işıklı, anılannı kaleme almış, Hem de (huyu kurusun) (!), lafını hiç esirgemeden... Aslında Alpaslan Işıklı ile aynı kuşaktanız. Fakat aramızdaki birkaç yaştan ötüru, bizler öğrenciy- ken; o, gitgide ün kazanan genç bir akademisyen olarak tanınmıştı. Ve ayn kentlerde olmamıza rağ- men, Işıkh'nın akademik ve siyasal çalışmalann- dan, sürekli olarak haberdar olurduk. • • • "Gün Doğmadan" başlıklı anı-kitapta ele alınan kişilerie ilgili saptamalar, çok ilginç. Fakat bu sap- tamalan, buraya taşımak istemiyorum. Ancak şu kadannı söyleyebilirim ki; "kimileri", yerden yere vuruluyor. Artık bu "kişiler", kendi kararlannı ken- dileri versinler ve tutumlannı ayarlasınlar... Fakat özellikle 12 Mart sonrasındaki bazj üzü- cü gelişmeleri, olaylan içerden yaşayan bir insa- nın kaleminden, sizlere aktarmak isterdim. Ma- alesef yerim yok. Cahit Talas, Muammer Aksoy, Bahri Savcı, Uğur Alacakaptan, Metin Yeldan, Mümtaz Soysal gibi öğretim üyelerini düzmece senaryolarla "içeriatan" 12 Mart yönetiminin so- rumlularına hiçbir şey yapılmamasını anlamak mümkün değil. Hele Diyarbakır'da yaşananlar... Işıklı bu konu- da şöyle yazıyor: "...Diyanbakır'da neler olduğunu asla tahmin edemezdim. Bunlan duydukça, içime çöken ka- ramsahığı unutamam. Bunlar, ülkemizde daha önce görülmemiş şeylerdi. Görülmemiş şeyler yapılarak, görülmemiş boyutta bir ayrılıkçı hare- ketin tahrikineyardımcı olunduğunu düşündüğü- mü anımsıyorum... Bu yolla olsa olsa terör tah- rikçiliğiyapılabilirdi..." Ne kadar doğru bir sapta- ma... Geçmişten keşke ders alabilsek.^. Kız arkadaşını vurup intihar etti Karşılıksız aşk yine ölümle sonuçlandı ESKİŞEHÎR (AA) - Esldşehir'de, Osmanga- zi Üniversitesi (OGÜ) Meşelik Yerleşkesi'nde aşkına karşılık verme- yen kız arkadaşrnı silah- la ağır yaralayan Hik- met Karadağ (25), daha sonra şakağına dayadı- ğı silahı ateşleyerek in- tihar etti. OGÜ Tarih Bö- lümü 3. sınıf öğrencisi Karadağ, uzun süredir beğendiği sınıf arkada- şı \LS. ile Mühendislik- Mimarlık Fakültesi'nin önünde karşılaştı. M.S. ile taroşan Karadağ, üze- rindeki silahı çekerek 5 el ateş etti. 24 yaşında- ki M.S. başına ve vücu- dunun çeşitli yerlerine isabet eden kurşunlarla ağır yaralanırken Kara- dağ da şakağına daya- dığı silahla intihar etti. Karadağ, olay yerinde ölürken, OGU Tıp Fa- kültesi Beyin Cerrahi Ünitesi Yoğun Bakım Senisi'nde teda\i altına alınan M.S'nin durumu- nun ciddiyetini korudu- ğu bildirildi. İlköğretimdeki cinnet Öğrenci ve velilere psikolojik destek (EgeBürosu)-Ödemiş' in Çapazizade Ilköğretim Ökulu'nda bir öğrenci- nin, aşkına yanıt verme- yen kız arkadaşını yara- laductan sonra intihar et- mesinin ardmdan, okul öğrencileri ve velileri- ne psiko-sosyolojik des- tek verilmesi için çalış- ma başlaöldı. Okulbah- çesinde kurşunlara hedef olan S.A. ile intihar ede- rek yaşamına son veren T.S'nin arkadaşlıklan mercek alhna aluıdı. Iz- mir II Milli Eğitim Mü- dür Yardımcısı Ibrahim Çiner, yetkili kurumlar- la görüşerek öğrenci ve velilere psikolojik des- tek verilmesini istedi. Bu arada, kaldınldığı Ödemiş Devlet Hasta- nesi'nden Izmir Bozya- ka SSK Hastanesi'ne sevk edilen S.A'nın sağ- lık durumunun ciddiye- tini koruduğu bildirildi. T.S ise Ödemiş'te rağa verildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear