01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30EYLÜL 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiller: Benim RP'ile hükümet kurmamı istemeyenler AKP'yi iktidara getirmek için şövalyelik yapıyor Aklın yolu DYP-CHPMISTAFABALBAY ANKARA - DYP Genel Baş- kam Tansu Çiller, AKP ile geç- mişte hükimet kurduğu RP'nin bir elmanm iki yansı olduğunu belırterek "RPflehükümet kur- mamamiçinşövahetikyapanla- n n bugün AKP'yi iktidara ge- tinnek için şövalyetik yapoğını görüyorum, şaş^nyorum. Garip şey"1 dedi. Çiller, DYP'nin tek başına ik- tidar olamaması halinde aklın yolunun, DYP- CHP koalisyo- nu olduğunu vurgulayarak ''Geç- mişte yapük. başanh oldu. Ra- kamlar ortada" dıye konuştu. Çiller, bakanlığı döneminde sert eleştiriler yönelttiğı KemalDer- viş'in de "değeriibir kişi" oldu- ğunu belirterek CHP ile koalis- yon olursa "AB'dcn sorumhı ba- kan olabikceğüır söyledi. Çil- ler küskünlenn seçımi erteletme- sinin topluma ihanet olacağını, maçın 60 dakikasının oynandı- ğını söyledi. DYP lideri Çiller, Şanlıurfa mitıngi dönüşü, sorulanmızı şöyle yanıtladı: - AKP'nin yükseiişine karşı ortayakonan seçenekleri nasd de- ğerlendiriyorsunuz? - AKP, sağdan oy alacak olan birparti. Buna karşı CHP'yial- ternatif olarak koymak doğru biryaklaşım değil. Türkiye, yüz- de 30 sol, yüzde 70 sağ seçme- ne sahip. Solun yüzde 10'u, sa- ğın yüzde 20'si radikal diyelim, ortada 2O'ye 50'lik bir denge kahyor. CHP ve AKP'nin oy alacağı kaynaklar bunlar. Bu tabloda Türkiye'yi DYP rahat- latır. AKP ve MHP, 'Bizıııerkez parthiz,sağınbü>Tİkpartisi\iz' diyor. Hayır sağın sahibi var. Siz bir günde, ya da bir seçim döneminde merkez sağın sahi- bi olamazsınız. - Böyie değerlendiriyorsunuz ama taUo ortada. Tüm anket- ler sağın büyûk partisinin DYP otnuıvacağını gösteriyor. Bunu değiştirebikcek misiniz? - Değiştireceğiz. Seçime iki hafla kala tüm dengelerin deği- şeceğine inanryorum. Hatta inan- makla kalmıyorum, iddia ediyo- rum. Zaten seçim son gün ka- zanılır. O günü görmeden şim- diden yapılan tahminlere itibar etmemek lazım. - Durumda dbette değişmder olabilir. Ancak son birkaç seçim- dir sandıktan hep koalisyon çt- layor. Bu yöndeki senaryonuz nedir? -Biz tek başımıza iktidan he- defliyoruz. Ama bu olmazsa, o gün sonuca bakılır değerlendi- rilir. - Sanki DYP-CHP koalisyo- nu eğilimindesiniz. Ö>1e mi? - Olabilir. Geçmişte yaptık. Şimdi niye yapmayalım? Türki- ye'yi en azından bugünkü ikti- dardan daha iyi yönetmedik mi? Yönettik. Rakamlar ortada. -Böyie birobsıhkgündemege- Brse, Kemal Deniş faktörü ne olacak? Ekonomi yönetiminin Deniş'e verflmesini kabul eder misiniz? Dervls'i dıslamıvoruz' - Tabii şimdıden bağlayıcı ko- nuşmak olmaz. Ancak geçen dönemdeki DYP-CHP koalis- yonunun başanlı olmasımn ne- deni, ekonomınin DYP'nin elin- -Küskünler hareketinin başa- nb olacağını düşünüyor musu- nuz? -Olmamab. Sandık namustur. Meclis de büyük bir ekseriyet- le bu namus sözünü vermiştir. Millet, sandığı engelleyen siya- silerin yüzüne bakmaz. Üstelik maçuı 60 dakikası oynandı. - Seçim atmosferine girerken mUkrvekiIkrinin dokunulmaz- hktarnşmasından yarguun ka- rarlanna kadar nasıl bir siyasi tabk) görüyorsunuz? - Yargı meselesi önemli... Her şeyden önce biz Meclis'in yar- gı yeri olmamasını, milletvekil- lerinin, bakanlann parmak he- sabıyla yargılanmamasını istiyo- ruz. Bunu düzeltmek lazım. îk- tidar gücü adalet aracı haline gelmemeli. - Siz 1994'teki ekonomik kri- madı? Krizin en önemli nedeni bu. Burada haksızlığa uğrayan- lar, devlete güvendiği için kay- bedenler de oldu. Ancak işin te- melüıde bu kadar bankaya izin vermek ve denetlemeyi ciddiye almamak yatıyor. Ben başba- kanken bir tek EGS' ye izin ver- dim. Egeliler geldiler, büyük bir atılım yapacağız dediler, kabul ettim. Siz bakmayın, bir banka tabelası kaç milyon dolar... Bu izinleri dikkatli vermek gereki- yordu. Son knzin toplam fatu- rası 200 milyar dolar. - Sizin döneminizde verüen mevduatagarannnindesonkriz- lenk payı oldu deniyor» - Evet o garantiyi 5 Nisan ka- rarlannın atmosferi içınde ver- dik. 1996'da ANAP'la koalis- yon kurduktan hemen sonrabu- nu kaldıralım dedim. Kavga et- Küskünlerin başansı Ecevit'e bağlı Çiller, küskünler hareketinin başansı- nm Ecevit'in tutumuna bağlı olduğunu söyledi. Ecevit'in "çok net ifadeter kul- lanmaktan kaçındığmdan" yakınan Çil- ler, bu konuda ilginç bir anısını da anlat- tı. Çiller'in, "E*evitdenilince hep akhna geldiğuıi" söylediği anısı şöyle: "DYP-CHP koalisyonunu farklı Mer- lerle sürdfirdük. Son olarak Baykal CHP'nin başma geçtiğinde, durum de- ğertendirmcsi \apnk. Baykal, hükümeti bhlrmekvesecimegitmekistedi.Ben'yap- mayalım, hükümete devam edelim, 5-6 ay sonra seçimi gündeme alahm' dedim. Kabul etmedi. Hükümet bo/uldu. Ben azınhk hükümetini gündeme getirdim. Liderterle konuştum. Kimi sözkr aldık. Ecevit de azmhk hükümetini destekkye- ceğmi söylemişti. DSP'yi de hesaba kabp hükümetikurdum-Banapek çokpartides- tek verdi. Hatta CHP'Merden biledestek- leyen oldu, EcevitdestekvermedLEcevit'e güven deyince, akhma ilk bu anı gefiyor." kaldıracağız. -EMF'yi bu sözterinizin nere- sine koyuyorsunuz? iMF'yle yeniden masava otururuz' - IMF'yle yeniden masaya otururuz. Onlara, "Gidinkarde- şim, sizin borçlaruuzı ödemeye- cegun" diyemeyiz. IMF bıze re- kor düzeyle kredi açmış. Bun- lan ödeyeceğim.. ama onlara "Hem borcu ödeyetim hem aya- ğa kalkahm, bu sizin de lehini- ze" dıyeceğiz. Onlann lisanıy- la konuşacağız. Bu program bi- zi fakirleştirir, şunlan yapalım diyeceğiz. Ilk iş olarak da An- kara'yı küçülteceğiz. - Partiler temel sorun işsizlik üzerine sözler veriyorlar. Sizin yaklaşunınız nedir? - Biz işsizliği yüzde 7'de bı- raktık. Şimdi 2.2 milyon kdşi iş- siz. Gizli işsizleri falan kattığı- mızda 4.5 milyon eder. Yüzde 1 'lik büyüme 65 bin kişiye iş sağhyor. Sorunun büyüİdüğü- nü tasavvur edin. Bu tabloya karşm ben Türkiye'nin bir gü- ven ortamında bunlan kısa sü- rede aşacağını sanıyorum. Bize Özal'a tanınan 8 yılın 2 yılını versinler yeter. 1. yıl yüzde 8 büyüme sağlayacağız. Bütün planlanmız hazır. Bunlan gö- rünce, uygulamaya geçince, mil- let şaşkına dönecek. - Yeniden siyasete dönersek, Süleyman Demirel'le Uişküeri- niz sıklaşn. Neden? 'Demlrel'ln oyunu merak edlyorum 1 de olmasıydı. Biz onu isteriz. Bunu söylerken Derviş'i dışla- mak istediğim anlamı da çık- masın. Der\iş çok değerli bir kişi. Daha başka alanlarda hiz- met edebilir. AB'den sorumlu bakan olabilir. CHP'nin görünü- müne bakınca bir tarafta altı ok var, bir tarafta Derviş'in yakla- şımlan var. Millet ne katı dev- letçiliği istiyorne de Deniş'in- ki gibi toplumu aç bırakan po- litikalan... - Barajı kaç parti aşar? -Şu anda DYP, CHP, AKP gö- rünüyor. zin başbakanrydınız. O günle bügünü nasıl karşdaşnn>'orsu- nuz? - Çok farklı. Bir defa biz 6 ayda düzlüğe çıktık. Ekonomi yönetimi başbakan olarak be- nim elimdeydi. Başkasına âev- retmedim. Yabancı komutan ge- tirmedim. Zaten yabancı komu- tanla bu tür savaşlar kazanıl- maz. Başbakanken benim önü- me üç bankayla ilgili murakıp raporu getirildi. 12 saat bekle- medim, hemen işleme konsun dedim. Şimdi 8 ay beklemiş du- rumlar var. Neden önlem alın- mekten bunlara firsat bulama- dık ki. Sonrasında REFAH- YOL'da da Erbakan'a bizzat söyledım. Orada da yine başka kavgalardanfirsatolnîadı. Bu ga- rantinin sınırlandınlması gere- kiyordu. - Bu aşamadan sonra siz na- sd bir ekonomi sozü veriyorsu- nuz? - Biz her şeyden önce üretim dıyeceğiz. Eximbank'ın 400 mil- yon dolan var.. dağıtamıyor. îk- tidara gelir gelrnez ihracatçıya 2 milyar dolar vereceğiz. Nere- den buldunlan, şunlan bunlan KİT yönetim kuruhına yüzde 100 zam EBRUTOKTAR ANKARA-3 Kasım'dayapılması plan- lanan erken seçim öncesinde memur ma- aşlarma zam yapan hükümet, yandaşlan- nı doldurduklan KİT Yönetim Kurulu üyelerinin maaşlarmı yüzde 100'ün üze- rinde arttırdı. KÎT Yönetim Kurulu üyelerinin maaş- lannı 143 milyon liradan 300 milyon lira- yaçıkardı. Hükümet, memur maaşlanna yaptığı zammın ardından yaptığı seçim yatınm- lannı sürdürüyor. 22 Eylül'de Resmi Ga- zete'de yayımlanan "399 Saydı Kanun Hükmünde Kararnamenin 34. Maddesi- ne Tabi Yönetim Kurulu Başkamye Üye- leri ile Denetçi ve Tasfı>e Kurulu Üyekri- ninÜcretwHaklanHakkındaTebİiğ" ile KÎT Yönetim Kurulu üyelerinin ücretleri yüzde 100 arttınldı. Özellikle özelleştirmeden sorumlu Dev- let Bakanı Yıbnaz Kar&koyunhı'ya bağlı Sümer Holding, Et Balık Kurumu ve Eti Holding ANAP'ularca, agustos ayına ka- dar MHP'nin idaresindeki Ulaştırma Ba- kanlıgı'na bağlı Aycell de MHP'lilerce yapılan seçimlik kadrolaşmaya sahne ol- du. Devlet Memurluğu Sına\T (DMS) ko- şulunun aranmadığı, bakan taraftndan doğ- rudan doğruya KİT yönetim kurulu üye- üklerine atananpartiUlere ödenenkıyak üc- retler de 300 milyon liraya çıkanldı. KİT'lerdeki kadrolaşmamn en büyük örnegi de Aycell'de görülüyor. Ankara 2. bölgeden 8. sıra MHP miîletvekili ada- yı olan Aycell Yönetim Kurulu üyesi Muharrem Beşir, KİT çalışanlannm se- çimlerde aday olmasına karşın görevin- den istifa etme zonmluluğu obnadığı için 300 milyon liralık ücretini almaya de- vam ediyor. - Kendisiyle iyi bir diyaloğu- muzvar. Görüşmelerimizde se- çimin kaçuıılmaz olduğunu söy- ledi. Oyunu kime vereceğini söylemedi. Ben de merak edi- yorum. 3 gün kala açıklayaca- ğını beyan etti. Biz sağda büyük bir bütünleşme olsun diyoruz. Sanmm o da kıratı seçer. - Sağda bütünleşme diyorsu- nuz ama sağ paramparça. DYP veANAP'mkarşüıkh olarakher seçimdeoy ka>1)ettiğigörülüyor. Bundakendipaynuzvarmı? Bu konudaki arularmızı eksilerini- zi nasıl görüyorsunuz? - Haklısınız ama ben geldi- ğimde zaten sağ bölünmüştü. ANAP'la DYP aynydı, öteki partiler vardı. Sonra başka bö- lünmeler de oldu ama şimdi onlar geride kaldı. Sağın sahi- bi biziz. -RPüe 1996'dahükümetkur- dunuz. Yaşananlarortada. Aca- ba AKP'yi nasıl buluyorsuntız, AKP ile RP'yi karşılaşnnr mı- sınız? -Bir elmanın iki yansı. Ben bunlan önceden tanıyorum. Diyeceğim bu. -AKP'Kbiriktidarbuanlam- da bir macera mı getirir? - Bakın ne güzel söyledi- niz, macera. Türkiye'de ra- hatlama, merkez sağın ikti- danyla olur. Burada beni şa- şırtan bir şey var. RefahTa hü- kümet kurarken banakarşı çı- kan şövalyeler şimdi AKP'yi hükümet ortağı haline getir- mek için şövalyelik yapıyor. Çok garip dogrusu. Ashndabu soruyu bana değil, CHP'ye sormamz gerekli. IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected] Ya ben görmeyeli benim meslektaşlara bir haller olmuş ya da burada olmadığım için benim bir şeylerden haberim olmamış. Bilgisine. deneyimi- ne, haber alma yeti ve yetene- ğine pek güvendiğim arkadaş- lanm da dahil pek çok gaze- teci yarından sonrası için bil- giç bilgiç gülüp "Ertelenebilir abicim" diyorlar ve ekliyorlar: - Mesele üç beş küskünün milletvekilliği süresini birkaç ay daha uzatma manevrasın- dan ibaret değil. Bu işin arka- sında 3 Kasım 'da yok olabile- cek partiler var... Bunu diyorlar ve ardından esrarengiz bir gülücükle sözü noktalayıp susuyorlar. Acaba benim esrarengiz gü- lüşlii, bilgiç susuşlu meslektaş- larımın yine de bir bildikleri mi var? Anladığım şu: Yarın Meclis açılacak. Ardın- dan önergeler mönergeler ve- rilecek ve Meclis "açtım-kapa- dım" oyunundan vazgeçip se- çimleri 2003 ilkbaharına erte- leyip işine devam edecek... Esrarengiz Gülüşlü, Bilgiç Susuşlu... İyi de hangi işine? Benim bildiğim Meclis'in işi yasa çıkarmak. Bir de içinden bir hükümet çıkarmak. Arada sırada da kavga çıkarmak... Sonuncusunu hakkıyla yeri- ne getirecekleıine kuşkum yok. Ama... Ama bu Meclis'in bu kom- pozisyonuyla herhangi bir ya- sa çıkarması olası mı? Vaz- geçtim "uyum yasalan" filan gi- bi temel yasalan; vazgeçtim ister AB zoruyla, ister namus belasına çıkarılması gereken "demokratikleşme yasalan "nı, bu Meclis'ten bilmem ne ba- kanlığının bütçesine üç kuruş- luk ek getirecek bir "gösterme- lik yasa" çıkması bile bence olanaksız.... Zaten şu anda miîletvekili olanların da "Hay allah unut- muşuz. Şu, şu ve şu yasalan bir an önce çıkarmamız gere- kiyor" dedikleri filan yok. Peki yasa çıkarmayı yani çı- karamamayı anladık. Meclis'in bir işi de içinden hükümet çı- karmak. Eee? Yani bu Meclis yasa çıkaramayacak ama içinden bir hükümet mi çıkaracak? Hükümet dedigin başbakan- la olur. Başbakanı Çankaya seçer. O başbakan da bakan- larını saptayıp Meclis'in kar- şısına çıkar; güvenoyu ister. Alırsa hükümet olur, alamaz- sa boyunun ölçüsünü alır... Esrarengiz gülüşlü, bilgiç su- suşlu meslektaşlarım içime kurt düşürdü ya, ben de "Bu Meclis'ten üç beş ay ömürlü bir hükümet çıkar mı" sorusu- na hemen "Haydi canım sen de" demeden derin derin dü- şünüyorum. Doluyu boşa ko- yuyor, boştan doluya aktarı- yorum... l-ıh, çıkmıyor. Bu Meclis'ten ne başbakan çıkıyor ne hükü- met... Peki hükümet çıkaramaya- cak, yasa çıkaramayacak, bun- lan çıkaramadığı için kavga da çıkaramayacak bir Meclis 1 Ekim günü kural ve yasa ge- reği toplanıp, ertesi gün deta- til kararı alıp, seçimlerin 3 Ka- sım'da yapılmasına razı olmak- tan öte ne yapabilir? Sorunun yanıtı bence tek sözcük: Hiç!.. • * • Ama yine de içime kurt düş- tü bir kere. Konuştuğum ga- zeteci tayfası üç haftadır bu ülkede degilim diye benimle dalga mı geçiyor, yoksa sahi- den bir bildikleri, sağlam yer- den bir duyduklan mı var? Varsa ne olabilir? l-ıh... Aklım ermedi, ermi- yor... Öyleyse iki gün sonra, mes- leki anlamda kepaze olmayı göze alarak, "Aydın Engin sen artık bu mesleği bırak; semt pazannda limon sat" diye dal- ga geçilmesini de göze alarak daha bugünden yazıyorum: 3 Kasım'da seçim var!.. Sorun da belki tam burada. 3 Kasım'da seçim olacak da ne olacak? Valla görünen o ki ilginç şey- ler olacak. İyi mi, kötü mü di- ye tartışmıyorum. Ama ilginç şeyler olacak besbelli. Bir kere 20 yıldır siyasi ha- yatımızda var olan ANAP ga- liba artık olmayacak. (İyi haber) Merkez sağın kanatları al- tında tetikçilik yaparken yük- selen milliyetçi (ulusalcı) dal- gayla kendini Meclis'in ikinci büyük partisi ve koalisyonun neredeyse eşit ağırlıklı ortağı olarak bulan "üMicü"kardeş- lerimiz de yeniden eski günle- rine ve asıllarına dönecekler. (Bu daha iyi haber) Ayrıca Türkiye siyasetinin son kırk yılına damgasını vu- ran Bülent Ecevit yeniden şi- ire ve şiir çevirmenliğine döne- cek. (Bu da en iyi haber) Satt bu saydıklanmı görmek, yaşamak için bile 3 Kasım se- çimlerini iple çekmekteyim. Benim bilgiç meslektaşlara kulak asmayın; siz 3 Kasım'da- ki şenlikli günlere hazırlanma- ya bakın... Yılmaz 'kralın atına İngilizce öğretmek istiyor'... ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın seçimlerı erteletme çabaları, partı içindeki muhalıflerını kızdırdı. Gazetecilerie sohbet eden bir ANAP miîletvekili, "Mesut Bey, kralın atına İngilizce öğretmeye çalışıyor" dedi. "Nasıl" sorusuna da bir fıkrayla yanıt verdi: Bir gün Fransa'da krala ağır hakaretlerde Mesut Yıhnaz. Mahkûm karşılık verir: Kralın atına İngilizce öğretmek ıstiyorum. Şaşkın yetkıliler bu işin ne kadar süre içinde olacağını sorunca mahkûm "Bir yıl içinde" diye yanıt verir. Meraklı bir görevli, idam gömleğini çıkaran mahkûma "Peki niye bir yıl" diye sorunca şu yanıtı almış: "Bu bir yıl içinde kral ölebilir, bulunan ve ölüm cezasına çarptırılan mahkûma usulen sorulur: - Son isteğin nedir? yerine gelen benı affeder. Belki ben ölebilirim, kralın atı ölebilir. Ya da bakarsın at İngilizce öğrenebilir." Bahçeli, Izgi'nin tavuklarını kurtardı!... TBMM Başkanı Ömer Izgi, seçim kararı alınmadan çok önce siyaseti bırakacağını ve zamanını tavuk, horoz ve köpek gibi çok sevdiği hayvanlanyla değerlendirecegini söylemişti. Izgi'nin o dönem yaptığı açıklamalan anımsatalım: "Her şeyi tadında bırakmak gerektiği düşüncesindeyim. Ben hiçbir zaman miîletvekili olmayı dûşünmüyordum. Aysel Hanım çok ısrar ettiği için girdim. Şimdi de bırakmak gerektiğini söylüyorum. Ben bir daha aday olmayacağımı bıktığım için söylemiyorum. Ben bir daha milletvekilliği yapacak enerjiyi k&ndimde görmüyorum." Izgi'nin bu sözlerine en büyük tepki, eşi Aysel Izgi'den geldi. Aysel Hanım o kadar sinirlendi ki, tehditler savurdu: "8unca memleket meselesi dururken, şimdi tavuklarta uğraşma zamanı mı? Evdeki tavuklann hepsini keseceğim. Siyaseti bırakmasına izin vermeyeceğim." Aysel Hanım'ın bu tehdidı mi etkili oldu bilinmez, Ömer Izgi yeniden aday oldu. Hatta "eğilim yoklaması"na bile katıldı. Gerçi "eğilim" yoklamasında 11. sırada çıktı ama, lideri Devlet Bahçeli kendisine sahip çıktı. Konya'da liste başından aday gösterildi. Böylece, evdeki tavuk ve horozlar canıns kurtardı!... MHP 'transfer' yasağı sözünü unuttu.. MHP, 1999 seçim bildirgesinde miîletvekili transferierine çok kesin ifadelerte karşı çıktı. Bildirgenin bu bölümü şöyleydi: "Vatandaşlanmızın oylannı istismar edici şekılde, milletvekillerinin ve belediye başkanlannın siyasi parti değiştirmelennde caydıncı olması için yeni bir düzenleme yapılarak partisinden aynlan miîletvekili veya belediye başkanına 2 yıl bağımsız kalma zorunluluğu getihlecektir." Bu yönde bir düzenleme yapılamadı • •• ama, MHP uzunca bir süre miîletvekili transferine kapılannı kapattı. Ancak daha sonra transferler bir bir gerçekleşmeye başladı. Ilk önce bağımsız milletvekilleri, sonra da partisinden istifa edenler, 2 yıl bağımsız kalmayı bırakın, istifalannın üzerinden bir hafta bile geçmeden MHP'Iİ oluverdi. MHP, dün yeni seçim bildirgesini açıkladı. 1999 seçim bildirgesindeki hedeflerin büyük bölümü yinelenirken, transfeıierle ilgili tek bir satır yoktu... 'Bektaşi torunu' Cem'e sitem... Seçim tarihi yaklaştıkça, Ikjerler oy potansiyeti vaat eden belirli toplumsal kesimlere mesajlar vermeye çalışıyor. YTP Genel Başkanı Ismail Cem de, geçen hafta "dedesinin aslında bir Bektaşi olduğunu" açıkladı. Cem, Çorum'da halktan gördüğü ilgtnin "adının /sfliaif, soyadının Cem olmasından kaynaklandığım" öğrenmesini de mutlu bir şaşkmlıkla anlatıyordu... Partisi seçime katılamayan SHP'nin Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın Ankara il örgütü yemeğindeki gündemi de bu tür mesajlardı. Karayalçın, Cem'in seçimlere 35 gün kala dedesinin kökenini vurgulamastnı ve CHP'li Yaşar Nuri Öztürk'ün ezan okuma yöntemiyte propaganda yapmasmı tsmaüCem. eleştirdi. "S/yasefı nasıl yapariarsa yapsınlar itirazım yok. Ama bunu sol adına yapmalannı kabul edemiyorum. Bu kepazeliklere solu atef etmesinler'' diyen Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: Mrthat Paşa, yargılama sonunda ıdama mahkûm edilir. Bütün Avrupa ülkeierinin elçileri, idama karşı olduklannı belirterek sadrazamın huzuruna çıkariar. Sadrazam, heyetin içinde ıran'ın büyükelçisinin de bulunmasına şaşınrve 'Haydi bu adamlan anlryonım da. sana ne oluyor? Sen niye idama itiraz ediyorsun' diye sorar. Iran büyükelçisi yanıt verir: Efendim, bizim Mithat Paşa'yı asmanıza hiç itirazımız yok. Bizim ağınmıza giden hukuku bu olaya alet etmeniz.1 ' Liderler 'oligarşikmiş'L Seçim karan, vekillerin hızlı değişim kabiliyeti ve "as/ında nasıl demokrasiye meftun olduklannı" kamuoyunun bir kez daha görmesini sağladı. 31 Temmuz 2002 tarihınde seçim kararı alınırken, YTP rüzgârları esiyordu. YTP Genel Başkanı ismail Cem, hükümetin ve eski partisi DSP'nin "geçmişte başanyia taşıdıklan işlevi artık yapamayacak duruma geldiklerini" ilan etmişti. YTP Genel Sekreteri Istemihan Talay, seçim karannın alındığı gün Meclis'te, "Yenıleşmenın yolu seçimdir. Bunu görmezden gelmek hem kurumlar, hem de kişilerin itiban açısından inanılmaz yaralar doğurur" diyordu. O günlerde yüzde 10 baraj ne demek, YTP için yüzde 4O'lar, 50'ler, hatta 70'ler telaffuz ediliyordu... Sonra, rüzgâr yön değiştirdi. YTP'liler, bir zamanlar "Artık hükümeti yönetemıyor" dedikleri Başbakan Bülent Ecevit'in yeniden peşine düştüler. Barajı yüzde 5'e düşürme mücadelesine girdıler. "Küskünlerin" önderlerinden YTP'Iİ Gönül Saray Alphan da seçimleri erteletmek için açık mücadeleye gırdi. Diğer miîletvekili arkadaşlannı, "Benim dışımda hıçbirı yiğitçe savunma yapmıyor" diye eleştirmeye başladı. Alphan, liderteri de "oligarşik" diye suçladı. Alphan'ın 3.5 yıl boyunca bu "oligarşik" liderlikle ilgili bir tek eleştirisini duymadık. Hatta, temmuz ayının ilk haftasında diğer kadın milletvekilleriyle birlikte TBMM'de düzenledikleri basın toplantısmda Ecevit'e bağlılık açıklaması yaptığını ve bu açıklamadan bir iki gün sonra DSP'den istifa ettiğini de unutmadık... Siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır; iki ay, hele seçim karan sonrasında iki ay da çok kısaymış... Ve "ufuk açıcı, vekillerı lider oligarşisine karşı özgürleştıriciymiş"... Türey Köse, Emine Kaplan, Bûtent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcum'a ttnetnettr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear