01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
VFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2002 PAZARTESİ HABERLER fezer'den ûnay'a yanıt İANKARA (Umhuriyet Bürosu) - Cmhurbaşkanı Ahmet lscdet Sezer, kendisine "artilerde lider sıtasınm önlenmesi"ne dx mektup yazan, eski CDP Genel Sekreten Eaığrul Günay'ı te;fonla aradı. Seer Günay'a, mktubundaki geekçelerin haklı ol.uğunu, ancak bu taıhten sonra seçimin erelenmemesi geektiğini söyledi. CIP adayları ttpluyor • ANKARA (ANKA) - 3 Lasım seçimlerine tek baıına iktidar slcganıyla hazırlanan CIP, seçim sürecinde ağz ve söz birliğini sajlayabümek amacıyla 55) milletvekili adıyı ile parti meclisi üyîleri, belediye baıkanlan ve örgüt baıkanlannı Ankara'da biraraya getiriyor. CHP'nin milletvekili adıylan, belediye baskanlan ile il ve ilçe başkanlannın bir araya geleceği toplantı, 3 Ekim Perşembe günü Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda gerçekleştınlecek. Erdoğan sloganı Mumcu'dan • ANKARA (ANKA)- Tayyip Erdoğan'a milletvekili olma yolunun kesin olarak kapatılması üzerine, AKP'de seçim kampanyası süresince kullanılacak ana sloganda değişikliğe gidildi. AKP yönetimi, 3 Kasım seçimlerinin en önemli gelişmesi ve çarpıcı konusunu " Erdoğan 'ın yasaklanması" olarak belirlerken kampanya süresince, bu olayı işleyecek bir ana slogan kullanılması karan aldı. AKP'nin Erdoğan'uı durumuyla doğrudan ilgili ana sloganı, ANAP'tan transfer olduktan sonra seçim kampanyasının yönetimiyle görevlendirilen Isparta Milletvekili Erkan Mumcu belirleyecek. Yrimaz: Polemik yarışını bırakın • EDİRNE (Cumhuriyet) - ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz tpsala Gümrük Tesisleri'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, nisan ayında ülke gündeminde AB uyum yasaları gibi önemli konular bulunmasına karşın bugün ülkenin geleceğine yaran bulunmayan kısır tartışmalar ve polemiklerin hâkim olduğunu savundu. Yılmaz, " Türkiye, proje ve hizmet üretmesi gerekenlerin polemik yanşını bırakıp, icraat yanşına girdikleri gün kurrulur. Bunun için ne inanç sömürüsü, ne de milli hislerin istisman ile insanlann iradesine ipotek konulmamalıdır" diye konuştu. Bahçeli'nin açıkladığı MHP'nin seçim bildirgesinde türban veAbdullah Öcalan yok İlköğretime 'Kuran' önerisiANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - MHP Genel Başbakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçet partisinin "Türkiye'nin onuriu geleceğf başlığını taşıyan seçim bildirgesini açıkladı. Türban sorunu ve Abduüah Öcalan konulannın yer almadığı bildirgede, "4 yılhk yeni bir ekonomik program" önerildi. ilköğretime u Kuran okuma-anlama, ilmihal ve peygamberin yaşamı" gibi seçmeli derslerin getirileceği sözü verilirken Rusya ve Çin ile ilişkilerin geliştirileceği vurgulandı. MHP'nin seçim bildirgesi, 57. hükümet döneminde yapılanlann da anlatıldığı 12 bölümden oluşuyor. "Türkrye'nin onuriu geleceği'' başlığını taşıyan bildirgede, şu hedef ve sözlere yer verildi: • MHP, kronikleşen temel sorunlan aşabilmek amacıyla 4 yılhk bir ekonomik program" uygulayacaktır. Bu program, 57. hükümet döneminde uygulanan ekonomik programın hedef ve politikalanyla tutarh, ancak sosyal destek projeleriyle güçlendirilmiş yeni bir programdır. • Reel faiz oranlan düşürülecek, yeni bir ihracat hamlesi • ilköğretime "Kuran okuma-anlama, ilmihal ve peygamberin yaşamı" gibi seçmeli derslerin getirileceği sözü verilen bildirgede, Rusya ve Çin ile ilişkilerin geliştirileceği vurgulandı. başlatılacak, ekonomi bakanlığı kurulacaktır. Dördüncü yılda enflasyon yüzde 5'e indirilecek ve liradan sıfır atılacaktır. \/ Kamu açıklannın milli gelire oranı, 4 yılın sonunda yüzde 3'ün altına çekilecek, kamu borç stoku hızla aşağı çekilecektir. Vergi oranlan arttınlmayacak, yeni vergiler konulmayacaktır. Mali milat, iki yıl ertelenecek, vergi tabana yayılacaktır. • KDV ve işlem vergileri oranlan indirilecek, asgari ücret üç yılda kademeli olarak vergi dışı bırakılacak, vergi affi zorlaştınlacaktır. • KÎT'ler özelleştirilecek, özelleştirmede halka arz MHP LÜLİ ı uahçen, "Türkrye'nin onuriu geleceği' 1 başlığını taşıyan seçim bildirgesini açıkladı. Ecevit Adana mitinginde bazı liderlerin çabalannın boşa olduğunu yineledi Seçîm yapdacak, dönüş yok SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA - Başbakan Büfcnt Ecevit, DSP'nin Adana mitin- ginde yaptığı konuşmada, "küskünler" diye tanımlanan milletvekili ve bazı parti genel başkanlannın seçimi ertelet- me çabalannın sonuçsuz kala- cağını belirterek "KJmüeribe- ğenmedi, birileri secilemeye- cekdrv'eseçinıertelenemez. Dö- nüş yok. Secim 3 Kasım'da ya- pdacak" dedi. Beraberinde eşi Rahşan Ece- vit, bazı bakan ve milletvekil- leri olduğu halde Ankara'dan uçakla Adana'ya gelen ve ha- vaalanında DSP'nin Adana, Mersin, Hatay, K.Maraş, Ga- ziantep milletvekilliği adayla- n, il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda partili tarafından karşı- lanan Başbakan Ecevit, 60 araç- lık bir konvoyla geçtiği kent merkezinde halkı selamladık- tan sonra mitingin yapılacağı Uğur Mumcu Alanı'na geldi. "O, sizi hiç unurmadı", "O, koltuk değü Türkiye sevdab- s". "HaUomtzhainleriunuima- yacak" dövizlerinin asılıbulun- duğu alana, "Başbakanımız geliyor, Karaoğlan geliyor" anonslanyla girdi. Alanda top- lananve "HalkçıEcevit", "Viır vur inksin, hainler dinlesin" sloganlan atan yaklaşık 3 bin 500 kışiye seslenen Ecevit, ses düzeninden de kaynaklanan anzalar dolayısıyla sık sık ke- silen konuşmasında, daha çok kendisine ve partisine yapılan haksızlık ve saldınlara değin- di. Ecevit şunlan söyledi: "DSP çokdeğil birkaç ay ön- ce, hem de iktidar ortağı par- ulertarafindan vok savdmak is- tendL Sanki parti kapaolmış, Ecevit'in ömrii birmişti. tşte sa- pasağjam sizlerleyim. DSP'yi yoketinekisteyenler, şinıdi ken- dfleri yokotanaknoktasuıdalar. Önümüzdeki seçimde DSP yi- ne en büyük, yine birinci par- ti olacak Bu meydanlarbunun kanıüdır.Tüm sabotajlara, pro- vokasyonlara karşın iktidar olacağız, hem de tek başımı- za." Başbakan Bülent Ecevit Adana konuşmasında "Kimileri beğen- medi, birileri seçilemeyecek diye seçim ertelenemez. Dönüş yok. Seçim 3 Kasun'da yapılacak" dedi. (Fotoğraf: AA) DSP'nin Meclis'te en çok çalışan parti olduğunu, halkı için; işçi, memur, emekli için gerekli kararlann alınmasın- da en büyük rolü oynadığını da sözlerine ekleyen Ecevit, orman işçilerinin de Köy Hiz- metleri'nde olduğu gibi *Ge- çid İşçi" konumundan kadro- lu işçi statüsüne alınacağını belirterek sözlerini şöyle sür- dürdü: "KoaHsyon hükümetinde is- tedigimiz bazı kararian çıkar- tamadık. tktidara geldiğimiz- de ilk işimiz, işsizlere iş, geçici- lere kadro vermek olacaktır. Biz 3.5 >ılda çok işin üstesin- den geldik~ bunu da, bekleyen diğer sorunlan da hallederiz." Konuşması sık sık, "Hain Derviş", "Hainler utansuT sloganlan ile kesilen Ecevit, ekonomik konulara değinir- ken Adana'nın çok önemli bir kent olduğunu, Bakû- Tiflis- Ceyhan Petrol Boru Hattı ile öneminin bir kat daha arttığı- nı da sözlerine eklerken Kıb- ns konusuna da değindi. Ece- vit, "AdanaveMersüTeçokya- km olan Kıbns'ın önemi de BTC ile birfikte stratejik açı- dan çokartü. Bu nedenle Kıb- ns'ı arük bir başka gözJe ko- rumauyız'* dedi. yöntemine ağırlık verilecektir. Rehabilite edilemeyecek KlT'ler tasfiye edilirken alıcısı olmayanlar bedelsiz devredilecekrir. Demiryolu işletmeciliği özelleştirilecektir. • Kamu ve özel sektör, akılcı ve birbirini tamamlayan yatınm alanlanna yönlendirilecek, yatınm programmdaki projeler güncellenecektir. • Bankacılıkta riske dayalı prim sistemi oluşturulacak, mevduata kamu güvencesi kaldınlacak, Fon'daki bankalar hızla satılacak ve bankalan Fon'a devrabnadan güçlendirme esas olacaktır. • thracat teşvik edilecek, ihracatta tanıtım ve pazarlama seferberliği başlatılacak, tüketim malı ithalatı zorlaştınlacaktır. • Dogrudan yabancı sermayeye her türlü kolaylık sağlanacak, "Yabancı Sermaye Kurulu" oluşturulacak. • Nükleer enerji programının bir an evvel ve aksatılmadan yürürlüğe konuhnasıyla ilgili olarak kamuoyu oluşturulacak, hidroelektrik eneıji üretimi arttınlacak. • Yoksullan destekleyecek politikalar üretilecek, atıl kamu arazileri yoksula tahsis edilecek. • Bakanlık sayısı başbakan da dahil olmak üzere 21 'e indirilecek. • Bölgeler arası gelişmişlik farklan giderilecek, bölgesel kalkrnma ajanslan kurulacak. ^ 2023 yılında kişi başına 20 bin dolar gelirle Türkiye, ilk 10 ekonomi arasına girecek. • Üniversite sınavı kaldınlacak. Zorunlu temel eğitim 12 yıla çıkanlacak, ilköğretimin 6. smıfindan itibaren Kuran okuma ve anlama, ihnihal bilgüeri ve peygamberin hayatı gibi dersler seçmeli dersler arasmda yer alacak. • Yolsuzluklan önlemek, yolsuzluklarla mücadelede etkin ve kalıcı politikalar üretmek ve ilgili kuruluşlar arasmda koordinasyonu sağlamak üzere özerk bir " Yolsuzlukla Mücadele Kurulu" oluşturulacak. Yolsuzluk yapanlann servetlerine el konulacak. ^ Yerel ve genel seçimler 4 yılda bir yapılacak, milletvekili seçilebihne yaşı 25'e düşürülecek. Milletvekili dokunulmazlıklan sımrlandınlacak, bakan ve başbakanlar hakkındaki sonışturma Yargıtay tarafîndan yürütülecek. • Türkiye, AB'ye onurlu ve hakkaniyetli bir sürecin sonunda üye olacaktır. • Japonya, Rusya ve Çüı'le üişkiler geliştirilecekrir. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Ahmet Altan edebiyat yaşa- mımızın önemli ve parlak isim- lerinden birisi. özellikle onun si- yasi olaylar karşısındaki dev- rimci tepkilerine, yorumlarına ve denemelerine hep hayran- lık duyanm. "Aldatmak" roma- nı üzerine yapılan saçma sa- pan tartışma canımı sıktı. Son zamanlarda bazı yazar- lan "aktarmacılıkla "suçlamak moda oldu. Daha önce Orhan Pamuk'a yapılanlar, Ahmet Al- tan'a da yapıldı. Kocasını alda- tan bir kadının, aynı zamanda kleptoman (hırsızlık hastası) ol- ması, bu romanının da aşırma olduğu gibi bir iddiaya neden oldu. Roman nasıl aşırma ola- bilir, bir türlü anlayabilmiş de- ğilim. Çünkü aynı olayı yaşa- yan iki insana, bu olayı yazın deseniz bile farklı anlatımlar ortaya çıkar. Roman ise zaten başlı başına bir kurgu. Roman- cı bir olaya kendi duygularını, kahramanlarının duygularını katar ve kendince yeni insan tipleri yaratır. Bu nedenle ro- manların birbirine benzemesi mümkün değildir. Aynı konu- da bile yazılsa o romana yaza- Ahmet Altan ve Aldatmak nn kendi yaratıcılığı ve kurgu- ları egemen olur. • • • Ahmet Altan, sık sık roman eleştirmenlerinin ciddi bir ede- biyat eleştirisi yapmadıklarını söylüyor. Romanı edebi birgöz- le eleştiren eleştirmenlerin bu ülkede bulunmadığını vurgu- luyor. Gönül isterki, Ahmet Al- tan'ın yüz binlerce insana ula- şan ve okunan romanlannı ede- biyatçı gözüyle birileri eleştir- sin. örneğin ben, Ahmet Altan'ın romanlarındaki cazıbeyi me- rak ediyorum. Kadınlar, onun romanlarında neler buluyor- lar? Hangi dürtüler, Attan'ı ka- dınların gözünde cazip hale getiriyor? Son romanı "Aldat- mak" bir aşk romanı. lyi ko- şullarda yaşayan, iyi bir evlili- ğibulunduğusanılanbirkadın kocasını aldatıyor, bu aldat- manın yarattığı yıkım içinde kendisini iyice zora sokacak hırsızlıklara başvuruyor ve so- nu felaketle bittiği düşünülen bir noktaya geliyor. • • * Ahmet Altan'ın dili çok kıv- rak, kolay ve hızla okunan bir üsluba sahip. Ben Ahmet'in romanından yola çıkarak, aldat- ma tanımını ve kadın-erkek iliş- kilerine bakışı tartışmak istiyo- rum. Romanın kadın kahrama- nı Aydan'la aşk yaşayan mimar Cem, romandaşöyietanımla- nıyor: "Kadınlann kendilerini şaşırtan erkeklere doğru elte- rinde olmadan sürüklendikle- rini, kendilerini şaşırtan şeyi bulabilmek için çocukça bir merak gösterdiklerini, oşaşır- tıcı şeyi bulabilmek için uğ- raştıkça da kendilerine kurul- muş tuzağın iplerine dolan- dıklarını öğrenmişti." Cem'in duygulan, klasik er- kek bakışını yansıtıyor. Bir ka- dının "erkeğin tuzağının iple- rine dolanması" deyimi, tam anlamıyla birerkek görüşü. As- lında bir kadın da tekdüze bir ilişkiden sıkılabilir. Nasıl erkek- ler sıkılıyor ve başka kadınlar- la birlikte olmayı istiyorlarsa, kadınlar da bunu isteyebilirler. Handan'ın yaptığı da bu. Bu- nun bir aldatma olduğu da çok tartışılabilir. Aldatma sözcüğü, başlı ba- şına erkek egemen bir dünya- nın sözcüğü. İki insan arasın- daki duygusal yadacinsel iliş- ki, asıl olarak o iki insana ait bir olay olarak düşünülse, sorun bu kadar dramatik olmayacak. Aldatma sözcüğünün temelin- de dinsel geleneklerin etkili ol- duğunu düşünüyorum. İlk al- datan insanın da Havva olma- sı dikkat çekici değil mi? Erkek egemen dünyada, ev- liliğe dayalı sistem kendisine bir ahlaki temel yaratıyor. Ev- lilikte egemen mantığın temel güdüsü, erkeğin mirasının ki- me kalacağı üzerindeyoğun- laşıyor. Erkeğin birkaç kansı- nın olması da bu sistemi faz- la zoriamıyor. Çünkü sonuçta çocuğunun babasının bilin- mesi önemli. Çünkü malın asıl sahibi baba olduğu için, kala- cak miras da onun çocukları arasmda paylaşılıyor. Baba bi- linirse sorun kalmıyor. Bu ekonomik temelde şekil- lenen ahlaki anlayış, evli ka- dının bir başka erkekle ilişki kurmasını mahvedici buluyor. Handan'ın mahvediciliği ro- mana yön veriyor. Denebilir ki, bu ilişkide kocası Haluk da mahvoluyor. Doğru, ancak eğer Haluk başka bir kadınla birlikte olsaydı olay bu kadar dramatik hale gelebilir miydi? Bence, Handan'ın yaşadık- lan son derece insani. Onun yaptıklarını hata olarak göre- bilir miyiz? Erkek egemen dün- yaya onun kişihğinde bir mey- dan okuma olarak bakmak da mümkün... Ahmet Altan, kadın dünya- sını anlatırken erkek dünyası- nı sorgulayacak ipuçlannı da ortaya koyuyor. Kendisini bir konuşmasında Fransız diye tanımlaması da bu eleştirel yaklaşımını ifade ediyor. 2000'Lİ YBLLARDA ERDAL ATABEK Kimleri Örnek Alıyonduk?... Gençlık yıllarımın 'toplumsal örneği' Albert Schvveizer idi. A. Schvveizer bir tıp doktoruydu. Ama bilgisini Afrika'da açtığı bir hastanede Afrika yerlilerinin sağlığına sunmuştu. Afrika'da, Gabon'da kendi olanaklanyla bir hastane kurmuştu ve Afrika'nın yer- li halkına hizmet ediyordu. Çok iyi bir Bach yorum- cusuydu ve Avrupa'da verdiği org konserlerinden kazandığı parayı hastanesıne yatınyordu. Onun, bu idealini gerçekleştirmek için tıp fakültesini bitirdi- ğini öğrendiğim zaman hayranlığım çok daha art- mıştı. Bilmiyorum, Albert Schvveizer bugün genç- lerimizin ideali olabilir mi? Ben de onun yaptıkla- rını yapamadım ama ülkemizde böyle bir idealist var: Dr. Türkan Saytan. Bence bizim Schvve- izer'imiz de odur. Prof. Dr. Türkan Saylan, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği başkanlığı görevin- den önce lepra ile verdiği büyük savaşta benim en yüksek 'idealist yürek' ödülümü almıştı. Acaba gençlerimiz bu idealist doktoriann neler yaptıkla- rını biliyoriar mı? Günümüzün 'toplumsal örnekleri'nden birisi de Bill Gates. Microsoft'un yönetim kurulu başkanı da olan B. Gates, dünyanın en zengin insani. Ama onu örnek alacak olanlar Bill Gates'in buraya na- sıl geldiğini de öğrenmelidirler. Harvard Üniversi- tesi'ndeokuduğu sırada kendisini bilgisayar yazı- lımına verdi. O, çok büyük bir softvvare-yazılım us- tasıdır. Arkadaşı Paul Allen ile birlikte bir yazılım şirketi kurdukları zaman ıkısi de üniversite öğren- cisi idi. Bill Gates universiteyi bıraktığını açıkladı- ğında ailesi şok geçirdi. Bırakılan üniversite Har- vard idi. Bu iki arkadaş ilk yazılımlarını sattılar ve çabaları tuttu. Yazılım, bugün de bılişim teknoloji- lerinin en zor bölümüdür, sabırlı bir yaratıcılığa da- yanır. Bill Gates, zengin olan ailesinin parasını kul- lanmadan kendi çabasıyla zengin olmuştur. örnek almak isteyenler bu sabırlı zekânın büyük emeği- ni de örnek almalıdır. Yakında yitirdiğimiz büyük tiyatro ustası Şükran Güngör de 'toplumsal örnek' olacak bir kişilıktir. Büyük bir sanatçının nasıl büyük bir beyefendi ol- duğunun seçkin örneğini vermiştir. Edebiyatımızın Yaşar Kemal'i, Aziz Nesin'ı büyük toplumsal ör- neklerimizdir. Acaba yaşamöyküleri gençlerimize anlatılıyor mu? Sevgili Müjdat Gezen, büyük bir toplumsal örnek olmalıdır. Kazandığı paraları ken- di çabasıyla kurduğu sanat okulunu yaşatmak için kullanırken nasıl da seçkin bir örnek vermektedir. 'Toplumsal örnekler' günümüzde 'çok kazanan- lar' olmaktadır. Bunlar bizim örneklerimiz değildir. Biz, 'toplumsal örneklerimiz'ı, kazananlardan de- ğil, üretenlerden ve ürettiklerini dünya insanlarıy- la paylaşanlardan seçtik. Bu seçimimizde doğru yaptıgımızı her gün daha iyi anlıyoruz ve böyle yapmanın eşsiz zenginliğıni görüyoruz. 'Başan 'yı çok para kazanmakla eşdeğer saymak yanlış bir düşüncedir. Para kazanmanın kimi za- man yasalann dışında, kimi zaman insan vicdanı- nı tırmalayan binbir yolu vardır. 'Başan', yaşamını anlamlı kılmak için kişiyi ge- liştiren, olgunlaştıran, üretici, yaratıcı kılan, bunla- n yaparken çevresine de kendisine de yarar sağ- layan dürüst çabaların toplamıdır. 'Dürüsf çabalar' ile başan kazanırken kişinin el- de ettiği en büyük yarar, özsaygı-özdeğer-özgü- ven olmaktadır. Başkalannı kullanarak da para kazanılabilir. Baş- kaları aldatılarak, yanıltılarak da çok para kazanı- labilir. Bugün elestirerek, kınayaraksöylediğimiz 'üç- kâğıtçılık, köşedönmecilik' yollanndan çok para ka- zanılabilir. Ama bunları kazananların kendilerinde özsaygı-özdeğer-özgüven yitimine karşı yapabile- ceklen birşey yoktur. Onlar, 'özsayg/'nın yerine 'her- kes böyle yapıyor pişkinliği'n, 'özdeğer' yerine 'paran var mı paran arsızlığı'n, 'özgüven' yerine çevresini hem besleyen hem de aşağılayan caka- cılığı koyarak yaşarlar. Onlan bu yolda destekle- yen sistem 'oaşan'yı böyle tanımlıyor da olabilir. Ancak onların görünüşteki cilaları kazındığı zaman ortaya çıkan gerçek, kendilerini de kendilerine ben- zeyenleri de, çevrelerindeki hempalannı da asla 'say- gıya değer' bulmadıklarıdır. Eğer bu tipler, çok para kazandıkları için "top- lumsal örnek" olabiliyortarsa o toplum ne yazık ki 'sosyal değerier'\ri\ yitirmiştir ve onların yerine ko- yacak hiçbir şey de bulamayacaklardır. Gerçek başarı, kişinin yaşamını yaptıklanyla an- lamlı kılar. Gerçek başan kişiye hem kendi gözünde hem başkalannın gözünde değer kazandırır. Tek anlamlı kazancı 'para' olarak görmek, tek de- ğeri 'para' olarak kabul etmek başan kazanmak değil, anlamlı bir yaşamı yitirmektir. Ve insanlar yaşamdaki seçimlerıyle insan olur ya da olmazlar. e-mail: erdalatakeı superonline.com Faks:0 212-513 90 98 Erdoğan çarşaflılara seslendi: Kırmaya değil, vallah yapmaya geliyoruz \L4HMITORAL CtZRE - AKP Genel Başkanı Recep Tayjip Erdoğan, Cizre'de ço- ğunluğunu kara çarşaflı kadınlann oluşturduğu 1500 kişiye seslendi. "Ne kmna>^nedökmeve,val- lah yapmaya geliyoruz" diyen Erdoğan, "Ferhat dapırı deldi,bizdeengel- leri aşacağız" diye ko- nuştu. Hakkâri'den kara- yoluyla Cizre'ye geçen Erdoğan, dün Hükümet Konağı önünde Şırnak, Silopi, Midyat, Güçlü Konak ve Idil ilçelerin- den gelen 1500 kişiye hi- tap ettı. "Köylerünize ge- ri dönmek için destek is- tiyoruz", "Habur güm- rüğü fîberti araçlara açü- sm" dövizlerinin taşın- dığı alanda Erdoğan, "Türkiye seninle gurur duj'uyor'', "İnadına baş- bakan" sloganlanyla kar- şılandı. Hakkâri'deDEHAP'lı- larla tartışma yaşanma- sı üzerine Cizre Emni- yeti geniş güvenlik ön- lemleri aldı ve miting ala- nına AKP taraftarlan dı- şındakileri almadı. Erdoğan, konuşmasın- da, "Ezenlerin olmadığı bir Türkiye" için yola çıktıklarını belirterek "Caddeterindeve sokak- laruıda kanaUzas^onun akmadığı. insanca y^şa- manın erdemine ulaşü- ğjmız bir Tûrldye. Tür- krve'yi İzmir'in Konak, tstanbul'un Bakırköy, Ankara'nın Çankaya'an- dan ibaret görenlere Tür- kivt 81 ikkrdemekiçinyo- la koyulduk" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear