01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2002 SALI HABERLERIN DEVAMI Cr U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK ^ 1 Baştarafı 1. Sayfada Bı kısagirişten sonra medyadan "Allah'a 'Şükür' Hakan'a dair" alıntılara geçelım: "Takımı ikiye bölen, takım arkadaşlığını, takım nj- hum dinsel tercihlere (örneğin teknik heyeti maçın oynanacağı kente Seul'den imam getirmeye) zorla- yarak baltalayan başkaldtnya önayak olan Hakan Şü- kür (Kosta Rika, Çin maçlanndan önce) hâlâ sözsa- h/bi, Şenol Güneş'e göre 'değışmez kaptan'... ...Ik kez Italya 'ya gıtmeden önce iznini ve tavsiye- siniadığıkımdı, elbette anımsayacaksmız. Laikcum- huriyetaleyhine hertürlü suçtan DGM'lik Türkiye ka- çağı, ABD yönetimine sığıntı tarikatçı ünlü Fethul- lah Gülea.." (Güncel-CA-15.06.02) Başlık; Güneş Hakan'ı savunuyor: "Alman hafta- lık spordergisi Kicker, Şenol Güneş 'in Hakan Şükür'ü tüm eleştin'lere karşı savunduğunu yazdı. Derginin haberinde Güneş'in Hakan Şükür hakkında; 'Hakan kafatoplanndagüçlü olduğu için standart pozisyon- larda rakip takımın defans oyuncularını üstüne çe- kiyor ve böylece dtğer oyunculanmız için boşluklar yaratıyor' dediği belirtildi." (20.06.02-Cumhuriyet). Hıncal Uluç gibi futbol konusundaki uzmanlıgı tartişılmaz bir yazar; Senegal maçından bır gün ön- ce (21.06.02 tarihli Sabah'ta) şunları yazdı: "Dünya Kupası'nın başından beri tüm eleştin'lere rağmen Hakan 'ın oynaması gerektiğini söyledim. O- nun entemasyonal şöhreti rakip teknik adamlan ve savunmayı daha sahaya çıkmadan çok rahatsız et- tiği için. Ama oynanan dört maçta bizim gibı onlar da gör- dülerki Hakan için öntem almaya gerekyok, çünkü oyuna küserek kendi önleminı alıyor." ••• Uluç, futbolculann dününü ve bugününü bilen us- ta biryorumcu; daha sonra Şükür'ün karakterini an- latıyor, bır öneride bulunuyor: "Evet... Küsüyor. Galatasaray'da da bu âdeti var- dı. Başını öne eğer, tam kafasına ya da tam ayağına gelemeyen topun (Hasan Şaş 'ın al da at dergibi ver- diği pasta yaptığı gibi) nereye gittiğine bile bakmaz- dı. O Hakan geri dönmüş. Japonya maçının büyük bölümünü 10 kişi oynadık. Senegal'i (tabiı Brezil- ya'yı da) yenmek istiyorsak 11 kişi oynamamız ge- rek. Hakan'ın yerine, topa, oyuna, arkadaşlanna küs- meyen, her an oyunu yakından takip eden, koşan, dağıtan, hem ileride hem geride variığını hissettiren birine... (Nitekim Uluç'un bir gün önce öngördüğü, Şükür'ün yerine oyuna alınan ve 94. dakikada Tür- kiye'ye altın golü kazandıran) llhan Mansız a ihti- yaç var." ••• Bizim Işık Kansu, (22.06.02 - Senegal maçının oy- nanacağı gün - Cumhuriyet'teki köşesinde) bir "Ku- pa Bilmecesi" yayımladı. "Çocuklar bilmeceleri se- ver. Bebelerın dilden dile aktardıklan son bilmece şöyle: 'Dünya Kupası'ndaTürkiye'nin maçlannı en yakın- dan izleme olanağı bulan en şanslı seyırci kimdir?' Yanıt hazır: Santrfonjmuz Hakan Şükür." ••• HızırTüzel, (23.06.02 tarihli) Radikal'de "çocuk- lann Hakan Şükür'ü neden sevdiğine" değiniyor: "Hakan Şükür bellı belirsız, bılerekya da bilmeye- rek nefıs bir Kemal Sunal tiplemesi çiziyor... Acaba futbolu bırakıp film çevimneye başlasa daha mı iyi olurdu?... Umanmyanılınm. Hakan gollersıralar, bi- zi fınale taşır. 'Insan umut ettiği sürece yaşar' diye de bir söz var" Bu saptamaya katılmaz mısınız? • Dünkü basın: "Şenol Güneş: O, bizim en büyük si- lahımız. En az 2 oyuncuyu peşinden sürüklüyor." (Hürriyet) "Güneş Brezilya maçına yine Hakan 'la baş- layacak." (Milliyet) Erman Toroğlu: "Hakan'a ben- den tavsiye. Yukandakiyle fazla uğraşmasın, kendi- ni futbola versin." (Sabah) Oysa, oyundan alınan, altın golü saha kenanndan izleyen Hakan -son haberlere göre- "tarifsiz keder- leriçinde!" IMF'den Ecevit'e moral mektubu ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - IMF Baş- kanı Horst Kohler, Baş- bakan Bülent Ecevit'e bir mektup göndererek 'moral destek" verdi. Kohler, mektubunda Baş- bakan'ın hızla iyileşmek- t; olmasından dolayı cuyduğu mutluluğu dile jetirirken "Ekonomik programın başarısını danaklı kılan sürekli li- cerliğiniz için teşekkür «liyorum" dedi. IMF'nin direktifleri toğrultusunda Türki- •>e'de yürütülen ekono- nik programın devamını steyen IMF Başkanı lohler, Ecevit'e bir mek- up gönderdi. BDDK'nin 'amukbank'a el koyma- ının ardından hazırlanan nektup iki gün önce Ece- it'e ulaştı. Ekonomik ırograma yönelik IMF .esteğinin altının çizildi- İ mektupta Kohler şu görüşlere yer verdi: "Hızla iyileşmekte ol- duğunuzu öğrenmekten mutluluk duydum. Si- zin de bildiğiniz gibi, Türkiye ekonomik programı başarı ile yü- rütmektedir. Bu prog- ramın başarısını ola- naklı kılan sürekli lider- liğiniz için teşekkür edi- yorum. Anne Kruger de (IMF BaşkanYardımcı- sı) tamamen sıhhatinize kavuşmanız yönündeki dileklerime katılıyor." Kohler'in Pamukbank operasyonundan kısa sü- re sonra gönderdiği mek- tup, kulislerde "Pamuk- bank operasyonunun, IMF'nin istemleri doğ- rultusunda yapıldığının doğrulandığı" yorumla- nna neden oldu. Kulisler- de, IMF'nin, bu amaçla Ecevit'e "teşekkür mek- tubu" gönderdiğine ışa- ret edildi. 4BD ile Nitelikli Sanayi Bölgesi'nde önentligelişme WASHINGTON (AA) - ABD'nin Israil ile ara- ındaki SerbestTicaret Alanı Uygulaması'naTürki- -e'yi de ekleyecek şekilde değişiklik yapılmasını ıngören yasa tasansı, 3 Amerikan senatörü tarafın- lan Kongre'ye sunuldu. Tasannın kabul edilmesi, ~ürkıye'de üretilen belli ürünlerin gümrüksüz ola- ak ABD pazanna kabul edilmesini sağlayacak olan •litelikli Sanayi Bölgeleri'nin Türkiye'de kurulma- ına olanak tanıyacak. Demokrat Parti senatörü John Breaux ile Cum- ııuijetçi Parti senatörleri Chuck Grassley ve John ılcCain tarafından sunulan yasa tasansında, ABD le tsrail arasuıda 1985'te geçerlilik kazanan ABD- srail Serbest Ticaret Alanı Uygulaması. "Nitelikli >an_ayi Bölgeleri"nin tanımını. Türkiye ve Israil'in le bnzı bölgelerini içerecek şekilde genişletiliyor. Pamukbank tutanaklarıHACER BOYACIOGLU ANKARA - Pamukbank'ın Fon'a alınması sürecinde, BD- DK'de "Fon'a almadan reha- biüte edelim" tartışmasının ya- şandığı öğrenildi. Kurulda bazı üyeler, bankanın Fon'a alınma- dan rehabilite edilmesine olanak sağlayacak bir düzenlemenin ya- pılabileceğini savundu ve konu- nun Başbakan Bülent Ecevit'e götürülmesini istedi. Ancak Baş- bakan Ecevıfin, BDDK üyeleri- ni hedef alan açıklamalanndan sonra, Kemal Çevik dışındaki üyeler, bankanın rehabilite edil- mesi önensinden vazgeçti. BDDK üyeleri, Yapı Kredi'yle birleşme talebinde bulunan Pa- mukbank'ın durumunu görüş- mek için geçen hafta saatlerce süren toplantılar yaptı. Edinilen bilgiye göre Pamukbank'ın Fon'a devredilmesine ilişkin ka- rardan önce kurul üyeleri arasın- da şu tartışmalar yaşandı: - Pamukbank'ın durumunu değerlendirmek için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Ku- rulu üyeleri 16 Haziran'da Pa- mukbank'ın durumunu görüş- mek üzere bir toplantı yaptı. Toplantıda, Pamukbank'ın Fon'a ahnmasına ıhşkın tartış- malar, Bankalar Yasası'nın 3. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Kurum, tasarruf sa- hiplerinin haklarını ve banka- ların düzenli ve emin bir şe- kilde çalışmasını tehlikeye so- kabilecek ve ekonomide olum- suz zararlar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulama- ları önlemek. kredi sisteminin etkin bir biçimde çalışmasını sağlamak üzere gerekli karar ve tedbirleri almak ve uygula- makla yükümlüdür" cümlesi etrafında gerçekleştı. Aralann- da BDDK Başkanı Engin Akça- koca'nın da bulunduğu 3 kurul üyesı, bu cümlenin bankanın Fon'a alınması anlamına geldi- ğıni belirttı. Kurulun diğer 3 üyesı ıse bankanın Fon'a ahn- madan da rehabilite edılebilece- ği sa\Tindu. Rehabilitasyonu sa- \-unan üyeler. "Bankacılık Ya- sası'nda bir maddelik değişik- lik yaparak rehabilitasyon yo- lunu açabiliriz" görüşünü dile getirdiler. Muhalıf üyeler. sektö- rün yüzde 23'ünü elinde tutan Karamehmet grubuna ilişkin karann ahnmasının. ekonomik alanda yaratacağı etkilerinin iyi değerlendirilmesini ' istediler. Saatlerce süren tartışmalar sıra- sında konuyla ilgıli tartışmala- nn Başbakan Bülent Ecevit'e de aktanlması gerektiği düşüncesi ön plana çıktı. - 17 Haziran günü Başbakan Bülent Ecevit, Devlet Bakanı Kemal Derviş, Hazıne Müste- şan Faik Öztrak, BDDK Baş- kan] Engin Akçakoca ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Ser- dengeçti'yle görüştü. Görüşme sonrasında BDDK, tekrar top- landı, ancak 3-3 dengesi bozul- madı. - Kurulun özerk olduğunu her fırsatta dile getiren Başbakan Bülent Ecevit. 18 Hazıran günü ise canlı yayında BDDK'nin kendınden beklenen verimlilik- le çalışmadığını açıkladı. Akça- koca'nm sistemi oturtmaya ça- lıştığını, ancak bazı üyelerin bu- na ayak uyduramadığrnı belirten Ecevit'in açıklamalan sonrasın- da BDDK bir kez daha toplandı. Bu toplantıda. Kemal Çevik dı- şındaki kurul üyeleri, Fon'a alın- madan bankanın rehabilite edil- mesi fikrinden vazgeçti ve Pa- mukbank'a el konulmasına karar verildi. Pamukbank'ın Fon'a alınma- sı sürecini tartışmalı hale getiren FÎSKOBİRLÎK kredileri için bankanın, karşılık ayırmaması- nın da yasal olduğu öğrenildi. Yaklaşık 1 katrilyon liralık FtS- KOBtRLlK kredisinin kamu alacağı sayıldığı ve kamu alaca- ğı niteliğindeki bir kredi için karşılık ayrılmaması gerektiği belirtildi. Bankanın Fon'a dev- redilmesi öncesinde BDDK'ye başvuran Mehmet Emin Kara- mehmet, 1 katrilyon liralık FlS- KOBtRLlK kredisi için karşılık ayırmayacağını belirtmişti. BD- DK ise alacağın tartışmalı oldu- ğunu belirterek konunun kendi- sini ilgilendirmediğini belirt- mişti. Uzan: Ulkeyi yetersiz insanlar yönetiyor Muhaliflerden Ecevife: Türkiye'nin önünü açın ERZURUM (Cumhuri- yet) - Rumeli Holding \'ö- netim Kurulu Başkan: Cem Uzan, sağlık durumu nede- niyle Başbakan Bülent Ece- vit'in makamını boşaltması gerektiğini öne sürdü. Uzan, Türkiye'nin "yetersiz in- sanlar" tarafından yönetil- diğini savunarak "Genç Türklerin önünü açın" di- ye konuştu. Uzan, Türki- ye'nin "doğru bir siyasi se- çime" gitmesi gerektiğini söyledi. Uzan Grubu'nun 46. ku- ruluş yıldönümü nedeniyle bir süredir devam eden et- kinlikler kapsamında önceki akşam Erzunım Cemal Gür- sel Stadı'nda bir konuşma yapan Cem Uzan, Başbakan Bülent Ecevit'e "görevi bı- rakma çağrısında" buluna- rak sağlık durumu nedeniy- le Başbakanlık makamını boşaltması gerektiğini öne sürdü. Star TV ve Star televiz- yonlarının sahibi olan Uzan. IMF'yi de eleştirdi. Uzan şunları kaydetti: "Ülkemiz ekonomik olarak IMF'ye mahkûm edilnıiştir. Eko- nomik olarak bilgisiz in- sanlar tarafından yönetil- diği için Türkiye bugün IMF'ye mahkûm edilmiş- tir. Bugün bizim devletimi- zin hazinesini yabancılar yönetmektedir. Bir devle- tin hazinesini yabancılara teslim ermek, gaflet ve da- lalet değil midir?" ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'li "muha- lifler" olarak anılan millet- vekilleri, Başbakan Bülent Ecevit'e, "rejimin ve Tür- kiye'nin önünü açması için" çağnda bulunmaya hazırlanıyor. Milletvekille- ri, yapacaklan toplantıda kararlannı kesinleşrirmele- ri durumunda bir basın top- lantısı düzenleyerek görüş- lerini kamuoyuna açıklaya- caklar. Uluç Gürkan, Ramis Sa- vaş, Emin Karaa, Ali Ara- bacı, Ahmet Arkan, Cen- giz Güleç, Sadık Kırbaç. Bayram Fırat Dayanıklı, Tahir Köse ve Ertuğrul Kumcuoğlu dün TBMM'de bir araya gelerek parti için- deki gelişmeleri değerlen- dirdi. Bu millervekilleri da- ha önce de DSP Genel Baş- kan Yardımcısı Rahşan Ecevit ile görüşerek partiye ilişkin ilgili görüşlerini ak- tarmışlardı. 10 milletvekili, dünkü toplantılannda parti- nin geleceğine ilişkin görüş- lerini kamuoyuna açıklama konusunu ele aldılar. Top- lantıda, Başbakan Ecevit'i "rencide etmeyecek" bir üslupla ülkenin ve rejimin önünün açılması çağrısında bulunulması görüşü öne çık- tı. Milletvekillerinin kendi aralannda yapacaklan son değerlendirmeden sonra ka- rarlannı netleştirecekleri ve bir basın toplantısıyla açık- layabilecekleri bildırildi. TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONUNDAN Umutlarımızkırılmış, beklentilerimizazalmışken... Siyasi vesosyalkrizlerkapıdayken... ÜstelikAvrupa Birliği kapısında, yetkililerumarsız veumutsuzken... Kim bilirnezaman Avrupa Ligi'ne katılırız diye kara kara düşünürken... Türkiye A Milli Futbol Takımımız; yöneticisi, teknik ekibi, personeli ve 24 Altın yürekli sporcusu ilegönüllerimizetahtkurdu, umutsuzluğumuzu, bezginliğimizi silip süpürdü. " Top yuvarlak" diyenler bir kez daha yanıldı. Plansız, emeksiz, açılımsız, vizyonsuz, inançsız, bilimsiz ve bilinçsiz" bir yere gelinemiyeceği" bir kez daha kanıtlandı. Sıra-bu kanıtı asıl algılaması gerekenlerde. Dünya liginde futbol oynayan bir ülkenin siyasetçisi, ülkesini Avrupa'nın 2'nci liginde oynatamaz. Oynatmamalıdır. 70 milyonu tek yürek haline getirme başarısını gösteren sporculanmızı kutluyoruz. Ülkemizi layık olduğu yere taşıyan beyinleri kucaklıyoruz ve başarıda sıranın artık, ekonomimiz ile demokrasimizi süratle Avrupa Birliği Standartlarına taşıması gereken siyasetçilerimize geldiğini bir kez daha haykırıyoruz. TESK YÖNETİM KURULU adına Genel Başkan Derviş GÜNDAY G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bugün IstanbuPda başlayacak KEİ zirvesi aynı zamanda 10. yıl kutlaması olacak. Sevilla zirvesinin kulisi soğumadan başlayan KEİ zirvesi, Türkiye'nin yeni dünya dengeleri için- deki yerinin gündeme yansıması... KEİ zirvesi zemininde 10 yıla ne sığdı? llk bakışta, elde fazla bir şey yokmuş gibi görü- nüyor ama, bir binanın inşası sırasında temel ve su basmanına kadar olan bölümün yapımı uzun sürer. Teme! sağlam atılınca, gerisi kolay gelir. Herşeyden önce Karadeniz'in etrafındaki ülke- lerin karşılıklı güven çerçevesı içinde ilişkilerini geliştirme duygusu, temel atımı. Bunun usul usul ete kemiğe bürünmesi ilk kolonlann çıkışı, ilişki- leri kurumlaştırmak da su basmanı. Bu noktaya kadar gelinmiş görünüyor. Bugün, bölge gücü olmaktan öte dünya gücü olma hedefinı önüne koyan, ama bunun gerekle- ri konusunda kafası karışık olan AB'nin temelle- rinde 6 ülkenin çelik birliği kurması var. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Ka- radeniz donanması Rusya ile Ukrayna arasında ikiye bölündü. Bu durum, Karadeniz'deki en güç- lü donanma deyince akla ilk Türkiye'nin gelmesi- ne neden oldu. Buna ekonomik gücü de eklemek "en güçlü benım" demekten değil, "en iyi işbirli- ğini ben kurarım" demekten geçiyor. Türkiye ile Rusya arasındaki Avrasya Antlaş- ması'nın yanı sıra enerji antlaşmalarının da arka- sı gelebilir. Türkiye-Rusya sağlam bir yakınlık ku- rabilirse, başta Ermenistan-Azerbaycan olmak üzere öteki bölgesel sorunların çözümü de kolay- laşır. Bugünkü zirveye Türkiye'nin yanı sıra Azerbay- can, Gürcistan, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk, Moldova, devlet başkanı düzeyinde katılıyor. Rusya'dan başbakan yardımcısı, Yuna- nistan ve Ermenistan'dan dışişleri bakanı geliyor. UzakAsya'danAmerika'ya kadar her coğrafya- da bölgesel ışbirliği örgütleri gelişıyor. Rusya, Çin, Kırgızistan, Kazakistan veTacikistan'ın başlattığı Şanghay Beşlisi'nin zamanla Şanghay Işbirliği ör- gütü'ne dönüşmesi gibi, atılan ilk adımları mutla- ka yenilerı ızliyor. KEl'nın de ilk 10 yılını kutlarken, ikinci on yılda daha kurumsal hale gelmesini dileyelim. Enerji konferansı... Bugün Istanbul'da, KEİ zirvesinin yanı sıra "Üç Denizin Hikâyesi: Uluslararası Enerji Konferansı" başlıyor. KEİ'nin 10., bu konferansın 5. yılı. Dış Ekonomik llişkıler Kurulu (DEİK) ile KEl'nin ortak- laşa düzenlediği konferansın anafikri, Hazar pet- rollerinin Batı'ya ulaştırılması... Hazar'la Batı bir araya gelince akla ister istemez Bakû-Ceyhan-Tiflıs boru hattı geliyor. Yapımı petrol hikâyesine dönen boru hattı, usul usul Rusya'nın da ılgisini çekmeye başladı. Rus- ya, Sovyetler'ın çöküşünden sonra bölgede olu- şan, kendi inısiyatifi dışında gelışen her adımaön- ce soğuk bakıyor. Olmayacağını, olamayacağını işliyor. Eğer o adım belli bir ivme kazanmışsa, içi- ne kendisi de giriyor. Bakû-Tiflis-Ceyhan bunlardan biri... Karadeniz etrafında oluşacak halkanın, bir dış halkayı da etkileyeceğı görülüyor. Doğu'da Hazar, Batı'da Balkanlar ve Doğu Avrupa bölgenin do- ğal uzantıları. Bu ülkelerin bir bölümü de KEİ üye- sı. Karadeniz doğudan batıya 1170, kuzeyden gü- neye 600 kilometre. Sinop'la Kırım arası 270 kilo- metre. Derinliği ise 2 bin metreye kadar iniyor. Bu derinlik nedeniyle Karadeniz. küvete de benzeti- lir. Coğrafya ülkelerin kaderini belirler... Karadeniz coğrafyasının etrafındaki ülkelere çağrıda bulunalım: Haydi... Küvetten kuvvete... [email protected] Universitede ülkücü terörü GULŞAH DURAK Sakarya Üniversite- si'ndeki ülkücüler, solcu öğrencileri döverken "DeliYürek" dizisini de sahneye koymaya çalışı- yor. Saldınlar sırasında dizıdeki karakterlerin repliklerini tekrarlayan ülkücüler, demokrat öğ- rencileri şiddetle baskı altmda tutmaya çalışıyor. Sakarya Universitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı 3. sınıf öğrencisi U- laş Gökpınar da aralanna katılmadığı gerekçesiyle iki kez ülkü- cülerin saldı- nsına uğradı. Ülkücülerin birinci sınıf- tan itibaren omuz vura- rak, küfrederek kendisini taciz ettiklerini anlatan Gökpınar. ocak ayındaki final sına%ı döneminde sakalını kesmediği ge- rekçesiyle aralannda fa- kültenin eski "reis"i Haluk Akdaş ile yeni 15-20 kişiydi ve hicbiri okuldan değildi. Once arkadan benim başıma kalas indirdiler. Ardın- dan kız arkadaşım Pı- nar Kurt'a saldırdılar. Pınar'ın da başına 5 di- kiş arıldı" Saldınyı üniversitede- ki ülkücülerin yönlendir- diğini savunan Gökpmar, fakülte yönetiminin ta- raflı olmasından yakındı. Gökpınar'ın dikkat çektiği noktalardan biri de faşistlerin sürekli "Deli Yürek" adlı dizideki oyunculan tak- lit etmeleri. Ül- kücülerin yaz- kış siyah palto giydiğini anla- tan Gökpınar, "Bu kişilerin hepsi dizideki 'Miroğlu' karakterini taklit ediyor. Bir tanesi sürekli dizideki bir ka- rakterin kullandığı 'Andun olsun ya kulakla- nnı, ya dillerini" sözle- riyle bizi tehdit ediyor" dedi. reıs Ibrahim Er- Niğde de baskı gün'ün de bulunduğu 6 kişinin saldınsına uğ- radığını söyledi. Gökpınar, 2. dönemin finalleri başladığında da Adapazan kent merke- zindeki Katlı Pazar'ın gi- rişinde bir kez daha sal- dınya uğradı. Burnu krn- lan ve 10 günlük rapor alan Gökpınar olayı şöy- le anlattı: "Saldırganlar Ülkücü örgütlenmenin yoğun olarak görüldüğü Niğde Universitesi 'nde- ki demokrat-solcu öğ- renciler de baskı altmda tutuluyor. Öğrenciler yaptıklan yazılı açıkla- mada, son 3-4 aydır ül- kücülerin yönlendirme- siyle demokrat öğrenci- ler hakkında işlem yapıl- dığını belirttiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear