Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2002 SALI
HABERLERIN DEVAMI
Cr U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
^ 1 Baştarafı 1. Sayfada
Bı kısagirişten sonra medyadan "Allah'a 'Şükür'
Hakan'a dair" alıntılara geçelım:
"Takımı ikiye bölen, takım arkadaşlığını, takım nj-
hum dinsel tercihlere (örneğin teknik heyeti maçın
oynanacağı kente Seul'den imam getirmeye) zorla-
yarak baltalayan başkaldtnya önayak olan Hakan Şü-
kür (Kosta Rika, Çin maçlanndan önce) hâlâ sözsa-
h/bi, Şenol Güneş'e göre 'değışmez kaptan'...
...Ik kez Italya 'ya gıtmeden önce iznini ve tavsiye-
siniadığıkımdı, elbette anımsayacaksmız. Laikcum-
huriyetaleyhine hertürlü suçtan DGM'lik Türkiye ka-
çağı, ABD yönetimine sığıntı tarikatçı ünlü Fethul-
lah Gülea.." (Güncel-CA-15.06.02)
Başlık; Güneş Hakan'ı savunuyor: "Alman hafta-
lık spordergisi Kicker, Şenol Güneş 'in Hakan Şükür'ü
tüm eleştin'lere karşı savunduğunu yazdı. Derginin
haberinde Güneş'in Hakan Şükür hakkında; 'Hakan
kafatoplanndagüçlü olduğu için standart pozisyon-
larda rakip takımın defans oyuncularını üstüne çe-
kiyor ve böylece dtğer oyunculanmız için boşluklar
yaratıyor' dediği belirtildi." (20.06.02-Cumhuriyet).
Hıncal Uluç gibi futbol konusundaki uzmanlıgı
tartişılmaz bir yazar; Senegal maçından bır gün ön-
ce (21.06.02 tarihli Sabah'ta) şunları yazdı:
"Dünya Kupası'nın başından beri tüm eleştin'lere
rağmen Hakan 'ın oynaması gerektiğini söyledim. O-
nun entemasyonal şöhreti rakip teknik adamlan ve
savunmayı daha sahaya çıkmadan çok rahatsız et-
tiği için.
Ama oynanan dört maçta bizim gibı onlar da gör-
dülerki Hakan için öntem almaya gerekyok, çünkü
oyuna küserek kendi önleminı alıyor."
•••
Uluç, futbolculann dününü ve bugününü bilen us-
ta biryorumcu; daha sonra Şükür'ün karakterini an-
latıyor, bır öneride bulunuyor:
"Evet... Küsüyor. Galatasaray'da da bu âdeti var-
dı. Başını öne eğer, tam kafasına ya da tam ayağına
gelemeyen topun (Hasan Şaş 'ın al da at dergibi ver-
diği pasta yaptığı gibi) nereye gittiğine bile bakmaz-
dı. O Hakan geri dönmüş. Japonya maçının büyük
bölümünü 10 kişi oynadık. Senegal'i (tabiı Brezil-
ya'yı da) yenmek istiyorsak 11 kişi oynamamız ge-
rek.
Hakan'ın yerine, topa, oyuna, arkadaşlanna küs-
meyen, her an oyunu yakından takip eden, koşan,
dağıtan, hem ileride hem geride variığını hissettiren
birine... (Nitekim Uluç'un bir gün önce öngördüğü,
Şükür'ün yerine oyuna alınan ve 94. dakikada Tür-
kiye'ye altın golü kazandıran) llhan Mansız a ihti-
yaç var."
•••
Bizim Işık Kansu, (22.06.02 - Senegal maçının oy-
nanacağı gün - Cumhuriyet'teki köşesinde) bir "Ku-
pa Bilmecesi" yayımladı. "Çocuklar bilmeceleri se-
ver. Bebelerın dilden dile aktardıklan son bilmece
şöyle:
'Dünya Kupası'ndaTürkiye'nin maçlannı en yakın-
dan izleme olanağı bulan en şanslı seyırci kimdir?'
Yanıt hazır: Santrfonjmuz Hakan Şükür."
•••
HızırTüzel, (23.06.02 tarihli) Radikal'de "çocuk-
lann Hakan Şükür'ü neden sevdiğine" değiniyor:
"Hakan Şükür bellı belirsız, bılerekya da bilmeye-
rek nefıs bir Kemal Sunal tiplemesi çiziyor... Acaba
futbolu bırakıp film çevimneye başlasa daha mı iyi
olurdu?... Umanmyanılınm. Hakan gollersıralar, bi-
zi fınale taşır. 'Insan umut ettiği sürece yaşar' diye
de bir söz var" Bu saptamaya katılmaz mısınız?
• Dünkü basın: "Şenol Güneş: O, bizim en büyük si-
lahımız. En az 2 oyuncuyu peşinden sürüklüyor."
(Hürriyet) "Güneş Brezilya maçına yine Hakan 'la baş-
layacak." (Milliyet) Erman Toroğlu: "Hakan'a ben-
den tavsiye. Yukandakiyle fazla uğraşmasın, kendi-
ni futbola versin." (Sabah)
Oysa, oyundan alınan, altın golü saha kenanndan
izleyen Hakan -son haberlere göre- "tarifsiz keder-
leriçinde!"
IMF'den Ecevit'e
moral mektubu
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - IMF Baş-
kanı Horst Kohler, Baş-
bakan Bülent Ecevit'e
bir mektup göndererek
'moral destek" verdi.
Kohler, mektubunda Baş-
bakan'ın hızla iyileşmek-
t; olmasından dolayı
cuyduğu mutluluğu dile
jetirirken "Ekonomik
programın başarısını
danaklı kılan sürekli li-
cerliğiniz için teşekkür
«liyorum" dedi.
IMF'nin direktifleri
toğrultusunda Türki-
•>e'de yürütülen ekono-
nik programın devamını
steyen IMF Başkanı
lohler, Ecevit'e bir mek-
up gönderdi. BDDK'nin
'amukbank'a el koyma-
ının ardından hazırlanan
nektup iki gün önce Ece-
it'e ulaştı. Ekonomik
ırograma yönelik IMF
.esteğinin altının çizildi-
İ mektupta Kohler şu
görüşlere yer verdi:
"Hızla iyileşmekte ol-
duğunuzu öğrenmekten
mutluluk duydum. Si-
zin de bildiğiniz gibi,
Türkiye ekonomik
programı başarı ile yü-
rütmektedir. Bu prog-
ramın başarısını ola-
naklı kılan sürekli lider-
liğiniz için teşekkür edi-
yorum. Anne Kruger de
(IMF BaşkanYardımcı-
sı) tamamen sıhhatinize
kavuşmanız yönündeki
dileklerime katılıyor."
Kohler'in Pamukbank
operasyonundan kısa sü-
re sonra gönderdiği mek-
tup, kulislerde "Pamuk-
bank operasyonunun,
IMF'nin istemleri doğ-
rultusunda yapıldığının
doğrulandığı" yorumla-
nna neden oldu. Kulisler-
de, IMF'nin, bu amaçla
Ecevit'e "teşekkür mek-
tubu" gönderdiğine ışa-
ret edildi.
4BD ile Nitelikli Sanayi
Bölgesi'nde önentligelişme
WASHINGTON (AA) - ABD'nin Israil ile ara-
ındaki SerbestTicaret Alanı Uygulaması'naTürki-
-e'yi de ekleyecek şekilde değişiklik yapılmasını
ıngören yasa tasansı, 3 Amerikan senatörü tarafın-
lan Kongre'ye sunuldu. Tasannın kabul edilmesi,
~ürkıye'de üretilen belli ürünlerin gümrüksüz ola-
ak ABD pazanna kabul edilmesini sağlayacak olan
•litelikli Sanayi Bölgeleri'nin Türkiye'de kurulma-
ına olanak tanıyacak.
Demokrat Parti senatörü John Breaux ile Cum-
ııuijetçi Parti senatörleri Chuck Grassley ve John
ılcCain tarafından sunulan yasa tasansında, ABD
le tsrail arasuıda 1985'te geçerlilik kazanan ABD-
srail Serbest Ticaret Alanı Uygulaması. "Nitelikli
>an_ayi Bölgeleri"nin tanımını. Türkiye ve Israil'in
le bnzı bölgelerini içerecek şekilde genişletiliyor.
Pamukbank tutanaklarıHACER BOYACIOGLU
ANKARA - Pamukbank'ın
Fon'a alınması sürecinde, BD-
DK'de "Fon'a almadan reha-
biüte edelim" tartışmasının ya-
şandığı öğrenildi. Kurulda bazı
üyeler, bankanın Fon'a alınma-
dan rehabilite edilmesine olanak
sağlayacak bir düzenlemenin ya-
pılabileceğini savundu ve konu-
nun Başbakan Bülent Ecevit'e
götürülmesini istedi. Ancak Baş-
bakan Ecevıfin, BDDK üyeleri-
ni hedef alan açıklamalanndan
sonra, Kemal Çevik dışındaki
üyeler, bankanın rehabilite edil-
mesi önensinden vazgeçti.
BDDK üyeleri, Yapı Kredi'yle
birleşme talebinde bulunan Pa-
mukbank'ın durumunu görüş-
mek için geçen hafta saatlerce
süren toplantılar yaptı. Edinilen
bilgiye göre Pamukbank'ın
Fon'a devredilmesine ilişkin ka-
rardan önce kurul üyeleri arasın-
da şu tartışmalar yaşandı:
- Pamukbank'ın durumunu
değerlendirmek için Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Ku-
rulu üyeleri 16 Haziran'da Pa-
mukbank'ın durumunu görüş-
mek üzere bir toplantı yaptı.
Toplantıda, Pamukbank'ın
Fon'a ahnmasına ıhşkın tartış-
malar, Bankalar Yasası'nın
3. maddesinin birinci fıkrasında
yer alan "Kurum, tasarruf sa-
hiplerinin haklarını ve banka-
ların düzenli ve emin bir şe-
kilde çalışmasını tehlikeye so-
kabilecek ve ekonomide olum-
suz zararlar doğurabilecek
her türlü işlem ve uygulama-
ları önlemek. kredi sisteminin
etkin bir biçimde çalışmasını
sağlamak üzere gerekli karar
ve tedbirleri almak ve uygula-
makla yükümlüdür" cümlesi
etrafında gerçekleştı. Aralann-
da BDDK Başkanı Engin Akça-
koca'nın da bulunduğu 3 kurul
üyesı, bu cümlenin bankanın
Fon'a alınması anlamına geldi-
ğıni belirttı. Kurulun diğer 3
üyesı ıse bankanın Fon'a ahn-
madan da rehabilite edılebilece-
ği sa\Tindu. Rehabilitasyonu sa-
\-unan üyeler. "Bankacılık Ya-
sası'nda bir maddelik değişik-
lik yaparak rehabilitasyon yo-
lunu açabiliriz" görüşünü dile
getirdiler. Muhalıf üyeler. sektö-
rün yüzde 23'ünü elinde tutan
Karamehmet grubuna ilişkin
karann ahnmasının. ekonomik
alanda yaratacağı etkilerinin iyi
değerlendirilmesini ' istediler.
Saatlerce süren tartışmalar sıra-
sında konuyla ilgıli tartışmala-
nn Başbakan Bülent Ecevit'e de
aktanlması gerektiği düşüncesi
ön plana çıktı.
- 17 Haziran günü Başbakan
Bülent Ecevit, Devlet Bakanı
Kemal Derviş, Hazıne Müste-
şan Faik Öztrak, BDDK Baş-
kan] Engin Akçakoca ve Merkez
Bankası Başkanı Süreyya Ser-
dengeçti'yle görüştü. Görüşme
sonrasında BDDK, tekrar top-
landı, ancak 3-3 dengesi bozul-
madı.
- Kurulun özerk olduğunu her
fırsatta dile getiren Başbakan
Bülent Ecevit. 18 Hazıran günü
ise canlı yayında BDDK'nin
kendınden beklenen verimlilik-
le çalışmadığını açıkladı. Akça-
koca'nm sistemi oturtmaya ça-
lıştığını, ancak bazı üyelerin bu-
na ayak uyduramadığrnı belirten
Ecevit'in açıklamalan sonrasın-
da BDDK bir kez daha toplandı.
Bu toplantıda. Kemal Çevik dı-
şındaki kurul üyeleri, Fon'a alın-
madan bankanın rehabilite edil-
mesi fikrinden vazgeçti ve Pa-
mukbank'a el konulmasına karar
verildi.
Pamukbank'ın Fon'a alınma-
sı sürecini tartışmalı hale getiren
FÎSKOBİRLÎK kredileri için
bankanın, karşılık ayırmaması-
nın da yasal olduğu öğrenildi.
Yaklaşık 1 katrilyon liralık FtS-
KOBtRLlK kredisinin kamu
alacağı sayıldığı ve kamu alaca-
ğı niteliğindeki bir kredi için
karşılık ayrılmaması gerektiği
belirtildi. Bankanın Fon'a dev-
redilmesi öncesinde BDDK'ye
başvuran Mehmet Emin Kara-
mehmet, 1 katrilyon liralık FlS-
KOBtRLlK kredisi için karşılık
ayırmayacağını belirtmişti. BD-
DK ise alacağın tartışmalı oldu-
ğunu belirterek konunun kendi-
sini ilgilendirmediğini belirt-
mişti.
Uzan: Ulkeyi yetersiz
insanlar yönetiyor
Muhaliflerden Ecevife:
Türkiye'nin önünü açın
ERZURUM (Cumhuri-
yet) - Rumeli Holding \'ö-
netim Kurulu Başkan: Cem
Uzan, sağlık durumu nede-
niyle Başbakan Bülent Ece-
vit'in makamını boşaltması
gerektiğini öne sürdü. Uzan,
Türkiye'nin "yetersiz in-
sanlar" tarafından yönetil-
diğini savunarak "Genç
Türklerin önünü açın" di-
ye konuştu. Uzan, Türki-
ye'nin "doğru bir siyasi se-
çime" gitmesi gerektiğini
söyledi.
Uzan Grubu'nun 46. ku-
ruluş yıldönümü nedeniyle
bir süredir devam eden et-
kinlikler kapsamında önceki
akşam Erzunım Cemal Gür-
sel Stadı'nda bir konuşma
yapan Cem Uzan, Başbakan
Bülent Ecevit'e "görevi bı-
rakma çağrısında" buluna-
rak sağlık durumu nedeniy-
le Başbakanlık makamını
boşaltması gerektiğini öne
sürdü.
Star TV ve Star televiz-
yonlarının sahibi olan Uzan.
IMF'yi de eleştirdi. Uzan
şunları kaydetti: "Ülkemiz
ekonomik olarak IMF'ye
mahkûm edilnıiştir. Eko-
nomik olarak bilgisiz in-
sanlar tarafından yönetil-
diği için Türkiye bugün
IMF'ye mahkûm edilmiş-
tir. Bugün bizim devletimi-
zin hazinesini yabancılar
yönetmektedir. Bir devle-
tin hazinesini yabancılara
teslim ermek, gaflet ve da-
lalet değil midir?"
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP'li "muha-
lifler" olarak anılan millet-
vekilleri, Başbakan Bülent
Ecevit'e, "rejimin ve Tür-
kiye'nin önünü açması
için" çağnda bulunmaya
hazırlanıyor. Milletvekille-
ri, yapacaklan toplantıda
kararlannı kesinleşrirmele-
ri durumunda bir basın top-
lantısı düzenleyerek görüş-
lerini kamuoyuna açıklaya-
caklar.
Uluç Gürkan, Ramis Sa-
vaş, Emin Karaa, Ali Ara-
bacı, Ahmet Arkan, Cen-
giz Güleç, Sadık Kırbaç.
Bayram Fırat Dayanıklı,
Tahir Köse ve Ertuğrul
Kumcuoğlu dün TBMM'de
bir araya gelerek parti için-
deki gelişmeleri değerlen-
dirdi. Bu millervekilleri da-
ha önce de DSP Genel Baş-
kan Yardımcısı Rahşan
Ecevit ile görüşerek partiye
ilişkin ilgili görüşlerini ak-
tarmışlardı. 10 milletvekili,
dünkü toplantılannda parti-
nin geleceğine ilişkin görüş-
lerini kamuoyuna açıklama
konusunu ele aldılar. Top-
lantıda, Başbakan Ecevit'i
"rencide etmeyecek" bir
üslupla ülkenin ve rejimin
önünün açılması çağrısında
bulunulması görüşü öne çık-
tı. Milletvekillerinin kendi
aralannda yapacaklan son
değerlendirmeden sonra ka-
rarlannı netleştirecekleri ve
bir basın toplantısıyla açık-
layabilecekleri bildırildi.
TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONUNDAN
Umutlarımızkırılmış, beklentilerimizazalmışken...
Siyasi vesosyalkrizlerkapıdayken...
ÜstelikAvrupa Birliği kapısında, yetkililerumarsız veumutsuzken...
Kim bilirnezaman Avrupa Ligi'ne katılırız diye kara kara düşünürken...
Türkiye A Milli Futbol Takımımız; yöneticisi, teknik ekibi, personeli ve 24 Altın yürekli
sporcusu ilegönüllerimizetahtkurdu, umutsuzluğumuzu, bezginliğimizi silip süpürdü.
" Top yuvarlak" diyenler bir kez daha yanıldı. Plansız, emeksiz, açılımsız, vizyonsuz,
inançsız, bilimsiz ve bilinçsiz" bir yere gelinemiyeceği" bir kez daha kanıtlandı.
Sıra-bu kanıtı asıl algılaması gerekenlerde. Dünya liginde futbol oynayan bir ülkenin
siyasetçisi, ülkesini Avrupa'nın 2'nci liginde oynatamaz. Oynatmamalıdır.
70 milyonu tek yürek haline getirme başarısını gösteren sporculanmızı kutluyoruz.
Ülkemizi layık olduğu yere taşıyan beyinleri kucaklıyoruz ve başarıda sıranın artık,
ekonomimiz ile demokrasimizi süratle Avrupa Birliği Standartlarına taşıması gereken
siyasetçilerimize geldiğini bir kez daha haykırıyoruz.
TESK YÖNETİM KURULU adına
Genel Başkan
Derviş GÜNDAY
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bugün IstanbuPda başlayacak KEİ zirvesi aynı
zamanda 10. yıl kutlaması olacak.
Sevilla zirvesinin kulisi soğumadan başlayan
KEİ zirvesi, Türkiye'nin yeni dünya dengeleri için-
deki yerinin gündeme yansıması...
KEİ zirvesi zemininde 10 yıla ne sığdı?
llk bakışta, elde fazla bir şey yokmuş gibi görü-
nüyor ama, bir binanın inşası sırasında temel ve
su basmanına kadar olan bölümün yapımı uzun
sürer. Teme! sağlam atılınca, gerisi kolay gelir.
Herşeyden önce Karadeniz'in etrafındaki ülke-
lerin karşılıklı güven çerçevesı içinde ilişkilerini
geliştirme duygusu, temel atımı. Bunun usul usul
ete kemiğe bürünmesi ilk kolonlann çıkışı, ilişki-
leri kurumlaştırmak da su basmanı.
Bu noktaya kadar gelinmiş görünüyor.
Bugün, bölge gücü olmaktan öte dünya gücü
olma hedefinı önüne koyan, ama bunun gerekle-
ri konusunda kafası karışık olan AB'nin temelle-
rinde 6 ülkenin çelik birliği kurması var.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Ka-
radeniz donanması Rusya ile Ukrayna arasında
ikiye bölündü. Bu durum, Karadeniz'deki en güç-
lü donanma deyince akla ilk Türkiye'nin gelmesi-
ne neden oldu. Buna ekonomik gücü de eklemek
"en güçlü benım" demekten değil, "en iyi işbirli-
ğini ben kurarım" demekten geçiyor.
Türkiye ile Rusya arasındaki Avrasya Antlaş-
ması'nın yanı sıra enerji antlaşmalarının da arka-
sı gelebilir. Türkiye-Rusya sağlam bir yakınlık ku-
rabilirse, başta Ermenistan-Azerbaycan olmak
üzere öteki bölgesel sorunların çözümü de kolay-
laşır.
Bugünkü zirveye Türkiye'nin yanı sıra Azerbay-
can, Gürcistan, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan,
Arnavutluk, Moldova, devlet başkanı düzeyinde
katılıyor. Rusya'dan başbakan yardımcısı, Yuna-
nistan ve Ermenistan'dan dışişleri bakanı geliyor.
UzakAsya'danAmerika'ya kadar her coğrafya-
da bölgesel ışbirliği örgütleri gelişıyor. Rusya, Çin,
Kırgızistan, Kazakistan veTacikistan'ın başlattığı
Şanghay Beşlisi'nin zamanla Şanghay Işbirliği ör-
gütü'ne dönüşmesi gibi, atılan ilk adımları mutla-
ka yenilerı ızliyor.
KEl'nın de ilk 10 yılını kutlarken, ikinci on yılda
daha kurumsal hale gelmesini dileyelim.
Enerji konferansı...
Bugün Istanbul'da, KEİ zirvesinin yanı sıra "Üç
Denizin Hikâyesi: Uluslararası Enerji Konferansı"
başlıyor. KEİ'nin 10., bu konferansın 5. yılı. Dış
Ekonomik llişkıler Kurulu (DEİK) ile KEl'nin ortak-
laşa düzenlediği konferansın anafikri, Hazar pet-
rollerinin Batı'ya ulaştırılması...
Hazar'la Batı bir araya gelince akla ister istemez
Bakû-Ceyhan-Tiflıs boru hattı geliyor.
Yapımı petrol hikâyesine dönen boru hattı, usul
usul Rusya'nın da ılgisini çekmeye başladı. Rus-
ya, Sovyetler'ın çöküşünden sonra bölgede olu-
şan, kendi inısiyatifi dışında gelışen her adımaön-
ce soğuk bakıyor. Olmayacağını, olamayacağını
işliyor. Eğer o adım belli bir ivme kazanmışsa, içi-
ne kendisi de giriyor.
Bakû-Tiflis-Ceyhan bunlardan biri...
Karadeniz etrafında oluşacak halkanın, bir dış
halkayı da etkileyeceğı görülüyor. Doğu'da Hazar,
Batı'da Balkanlar ve Doğu Avrupa bölgenin do-
ğal uzantıları. Bu ülkelerin bir bölümü de KEİ üye-
sı.
Karadeniz doğudan batıya 1170, kuzeyden gü-
neye 600 kilometre. Sinop'la Kırım arası 270 kilo-
metre. Derinliği ise 2 bin metreye kadar iniyor. Bu
derinlik nedeniyle Karadeniz. küvete de benzeti-
lir.
Coğrafya ülkelerin kaderini belirler...
Karadeniz coğrafyasının etrafındaki ülkelere
çağrıda bulunalım:
Haydi... Küvetten kuvvete...
[email protected]
Universitede
ülkücü terörü
GULŞAH DURAK
Sakarya Üniversite-
si'ndeki ülkücüler, solcu
öğrencileri döverken
"DeliYürek" dizisini de
sahneye koymaya çalışı-
yor. Saldınlar sırasında
dizıdeki karakterlerin
repliklerini tekrarlayan
ülkücüler, demokrat öğ-
rencileri şiddetle baskı
altmda tutmaya çalışıyor.
Sakarya Universitesi
Edebiyat Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatı 3. sınıf
öğrencisi U-
laş Gökpınar
da aralanna
katılmadığı
gerekçesiyle
iki kez ülkü-
cülerin saldı-
nsına uğradı.
Ülkücülerin
birinci sınıf-
tan itibaren omuz vura-
rak, küfrederek kendisini
taciz ettiklerini anlatan
Gökpınar. ocak ayındaki
final sına%ı döneminde
sakalını kesmediği ge-
rekçesiyle aralannda fa-
kültenin eski "reis"i
Haluk Akdaş ile yeni
15-20 kişiydi ve hicbiri
okuldan değildi. Once
arkadan benim başıma
kalas indirdiler. Ardın-
dan kız arkadaşım Pı-
nar Kurt'a saldırdılar.
Pınar'ın da başına 5 di-
kiş arıldı"
Saldınyı üniversitede-
ki ülkücülerin yönlendir-
diğini savunan Gökpmar,
fakülte yönetiminin ta-
raflı olmasından yakındı.
Gökpınar'ın dikkat
çektiği noktalardan biri
de faşistlerin sürekli
"Deli Yürek"
adlı dizideki
oyunculan tak-
lit etmeleri. Ül-
kücülerin yaz-
kış siyah palto
giydiğini anla-
tan Gökpınar,
"Bu kişilerin
hepsi dizideki
'Miroğlu' karakterini
taklit ediyor. Bir tanesi
sürekli dizideki bir ka-
rakterin kullandığı
'Andun olsun ya kulakla-
nnı, ya dillerini" sözle-
riyle bizi tehdit ediyor"
dedi.
reıs Ibrahim Er- Niğde de baskı
gün'ün de bulunduğu 6
kişinin saldınsına uğ-
radığını söyledi.
Gökpınar, 2. dönemin
finalleri başladığında da
Adapazan kent merke-
zindeki Katlı Pazar'ın gi-
rişinde bir kez daha sal-
dınya uğradı. Burnu krn-
lan ve 10 günlük rapor
alan Gökpınar olayı şöy-
le anlattı: "Saldırganlar
Ülkücü örgütlenmenin
yoğun olarak görüldüğü
Niğde Universitesi 'nde-
ki demokrat-solcu öğ-
renciler de baskı altmda
tutuluyor. Öğrenciler
yaptıklan yazılı açıkla-
mada, son 3-4 aydır ül-
kücülerin yönlendirme-
siyle demokrat öğrenci-
ler hakkında işlem yapıl-
dığını belirttiler.