Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2002 SALI
HABERLER
DİJNYADA BUGUN
AlJ StRMEN
Dim-BomGibiHissetmek
Teşekkürler Milli Takım! Bu ÜBİkenin altmış beş
riiyor insanına kendisini Cim-E3om'lu gibi hisset-
tirdin.
Yanlış anlaşılmak istemem, muradım herkes
Galatesaray taraftan oldu dermiyorum. Ama bü-
tün Türkiye, Galatasaraylılann sc»n yıllarda duyduk-
lan, doya doya tattıklan başan duygusuna, "Biz
de Avrjpalıdan dana aşağı değdl, en iyileriyle eşit,
çoğundan da iyiyiz" duygusur—ıu şimdi bütün ül-
ke tadyor.
Kendisini Galatasaraylı gibi r-ıissetmekten mu-
radım buydu işte.
Milli Takım yann. şimdiye kadaroynanan maç-
lara bakınca rahatnkla turnuvanın en iyisi diyebi-
leceğirniz Brezilya ile karşılaşıy or.
Sambacılar karşısında işimız :zor. Ama galibiyet
imkânsız değil; tribündeki veya televizyon başın-
daki yurttaşlar kadar. takımın eslemanlan da artık
zaferin imkânsız olmadığını. p e k de âlâ, yenebı-
leceklerini biliyorlar.
Artık devler karşısına çıkıyorujz diye panik yok.
Bilinçle, emekie, futbol zekâsryla, büyük bir kon-
santrasyonla, Brezilya'yı geçrr>ek mümkün.
Ama bu bir maç. Yannki karşılaşmadan yenik
aynlsak bile kımsenin yadsıyıp küçümseyeme-
yecegı bir başan kazanmıştır IVIillı Takımımız.
• • •
Futbolu bu denli önemsem&miz, ona böylesi-
ne bağlanırken başka şeyleri Ljnutmamız, yengi
ya dayenilgiyi gereğinden çok abartmamız, kimi-
lerince eleştiri konusu oluyor.
Onlarakatılıyorum. Hattakimi tepkiler, beni sev-
diğim futboldan sogutma raddelerine getiriyor.
Ama bir noktayı unutmayalım. Bu garipliklerin
sorumlusu bizatihi futbolun kendisi değil, onun na-
sıl algılandığı, nasıl kullanıldığıdır.
Frenklerin bir sözü var; "Neyi yaptığın değil,
nasıl yaptığın önemlidir" derle-r.
Gerçekten de öyledir. Televizyonu bir budala ku-
tusu, ahmaklaştıncı bir aygıt, bi r propaganda ara-
cı olarak da kullanabilirsiniz, aKsine eğitici. öğre-
tici, sanat ve bilimin tanınıp sevilmesine katkıda
bulunabilicı bir aygıta da dönüştürebilirsiniz.
Evet, Portekiz'in 1973yılında askeıierin karan-
fıl devrimi sonucunda yıkılan otuz yıllık diktatörü
Salazar, "Ben bu ülkeyi futbo/, fado ve fiesta ile
bunca yıldır rahat yönettim" demiştı. Ben de ta
30-35 yıl önce, bu sözleri sıkça gündeme getir-
miş ve irdelemeye çalışmıştım.
Ama aynı futbol başka türlü de kullanılabilirdi.
Papaz'ın Çayin'nda Ingilizler ile karşılaşan Fe-
nerbahçeli gençlerin zaferteri bütün ulusa, "Biziş-
galcileh de yenebilihz" duygutsunu aşılamıştı ve
o sıralarda, Galatasaray'ın kızıl saçlı acar solaçı-
ğı, kulübün 2 numalan kurucu üryesi şair Emin Bü-
lent'in Batı emperyalizmini yerden yere vuran
"Kin" şiirinin dizelerini dilinden düşürmeyen Mus-
tafa Kemal, Fenerbahçe'nin ingilizlerle maçlan-
nın sonuçlannı heyecanla beklerdi.
• • •
En az elli beş yıldır maç izliyorum, futbola me-
raklıyım. Ama bu ne toplumsal sorunlan görmez-
den gelmeme, hatta ne de zaman zaman futbo-
lun kötü kullanımınatepki göstermememe neden
oluyor.
Neyi yaptığınız değil. nasıl yaptığınızın önemli
olduğunu gösterecek, aynı olayın iki birbirine zıt
yorumunu aktarmak istiyorurn izninizle.
1998 Dünya Kupası'nı kazanan Fransız Milli Ta-
kımı, değişik ırktan, renkten. etnik gruptan ve din-
den futbolculardan oluşan, çok etnili, dilli, dinli,
renkli bir ulus takımdı,
Fransa'da çok kişi. bu takımın şampiyonluğu üze-
rine özellikle olayın bu yönünü vurgulayıp Fran-
sız Milli Takımı'nda, Fransız ulusunun kültür çe-
şitliliği, zenginliğinin, uzlaşma yeteneğinin de-
mokrasisinin yansımasını gördüler.
Ama aynı olguyu bu yılki seçim kampanyasın-
da, ırkçı ve faşist Le Pen. başka türlü algılıyor ve
bu mozaiği küçümseyip yererken "Daha ulusaS mar-
şımızı bile doğrv dürüst söylemeyenler var" di-
yerek mugalata yapıyordu.
Onun ağzının payını ise takımın gözbebeği, Ce-
zayir asıllı, ama Le Pen kadar Fransız olan, Zine-
dine Zidane (Zizzi) veriyordu.
Görüyoruz ki neyi yaptığımızdan daha önemli
olan onu nasıl yaptığımızdır ve futbolun kötü kul-
anımından dolayı futbolu değil, o kötü kullanımı
eleştirmemiz gerekmektedir.
Milli Takım'ayarınki maçta candan başanlardi-
iyorum.
Almanya'nın Dortmund kenti
2 Türk sokak
ortasında öldürüldü
BERLtN (AA) -Al-
manya'mn Dortmund
kentinde, dün sokak or-
tasında 2 Türk vatanda-
şı süahlı saldın sonucu
öldürüldü. Saldında 1
Türk ve 1 Yunanlı ağır
şekilde yaralandı.
Dortmund polisi, gör-
gü tanıklannın verdiği
ifadeye dayanarak kim-
hği belirsiz kişilerin kent
merkezinin kuzeyindeki
Nordmarkt semtinde bir
otomobilden dışanya
ateş ettiklerini belirtti.
Alman özel televizyon
kanalı N-TV ise ateş
edenlerin bir lokalden
dışan çıktıklannı kay-
detti.
Polis, kaç kişi olduk-
lannı açıklamadığı ldşi-
lerin olay yerinden kaç-
tıklannı belirtirken bir
bilgisayar dükkânı önün-
de vurulan 4 kişiden iki-
si öldü; ikisi de ağır şe-
kilde yaralandı.
Dortmund polisi, da-
ha sonra yaptığı açıkla-
mada sokak ortasında
öldürülen 2 kişinin Türk
vatandaşı olduğunu bil-
dirdi. Saldında 1 Türk
ağır şekilde yaralanır-
ken diğer ağır yarahnın
da Yunanlı olduğunu
kaydedildi.
Yetkililer, ölenlerin
ltimlikleri hakkında her-
hangi bir bilgi vermez-
ken saldınya kanşanla-
n yakalamak için görgü
tanıklannın ifadelerine
başvurulduğu öğrenildi.
Dortmundkentnde 15
Haziran'da da bir oto-
mobilden 26 yaşındaki
birTürk vatandaşına ateş
edilmiş, bu kişi bacağın-
dan yaralanmıştı. ^
Mesut Yılmaz, Brüksel'de, AB için TBMM'nin olağanüstü toplanacağmı söyledi
ÜÜyelikiçinhedef2008olmalıBRÜKSEL (Cumhuriyet) - Başba-
kan Yardımcısı Mesut Yılmaz, temas-
larda bulunmak üzere geldiği Brük-
sel'de, Türkıye'nin AB"ningenişleme
takvimine yetişmek için hızlı davran-
mak zorunda olduğu uyansında bu-
lundu. Türkiye'nin AB üyeliği için he-
definin 2008 yılı olması gerektiğini
belirten Yılmaz, TBMM"nin eylül ayı
sonuna kadar olağanüstü toplanması ge-
rektiğini v^jrguladı.
AB'nin aday ülkeler için belirledi-
ğı takvıme Türkıye"nın de uyması ge-
rektığine dikkat çeken Yılmaz, "Şu
anda bir uzlaşma yok. Ancak partiler
bu takvimi göz önünde bulundurarak
bir an önce göriişlerini bildirmeüler"'
• AB'nin aday ülkeler için belirlediği takvime Türkiye'nin de uyması gerektiğine dikkat çeken
Yılmaz, "Şu anda bir uzlaşma yok. Ancak partiler bu takvimi göz önünde bulundurarak bir an
önce göriişlerini bildirmeliler" dedi.
dedi.Yılmaz, TOBB heyetiyle geldiği
Brüksel'de, temaslannın ardından ga-
zetecilerin sorulannı yanıtladı. AB'nin
terör listesinde yer verilen örgütlerin
faaliyetlerinin sınırlandığına. ancak
bunlann başka kuruluşlar altında faali-
yette bulunabileceklerine işaret eden
Yılmaz, "PKK. ABterör listesine abn-
dı.Büyükbir ihümalle KADEKde lis-
teye dabil edilecek" dıye konuştu.
Yılmaz, ANAP'ın kurulacak bir AB
komisyonunu desteklediğını, ancak
süratle tamamlanması gereken uyum
yasalan söz konusu olduğundan komis-
yonun kurulmasının daha ılenkı bir
tarihe ertelenmesinın yerinde olacağı-
nı kaydetti.
Yıİmaz, AB yasalan için partiler
arası uzlaşmanın kısa sürede sağlana-
cağından umutlu olduğunu, uzlaşma-
nın konulan tarihe kadar sağlanabilme-
si için Meclis'in olağanüstü toplanö için
ekım ayını beklemeden açılması gerek-
tiğini belirtti.
Kıbns konusunda da AB içerisinde
farklı görüşler olduğunu belirten Yıl-
maz, anlaşmaya vanlmaması, ancak
Güney Kıbns'ın üye olması durumun-
da Türkiye'nin konuyu Uluslararası
Adalet Divanfna götürmesinin söz ko-
nusu olabileceğini vurguladı.
Kopenhag Zirvesi'nin Türkiye'nin
AB üyeliği için yaşamsal önem taşı-
dığını vurgulayan Mesut Yılmaz, 14
Aralık'ta gerçekleşecek zirvenin gün-
dem maddesinin "genişleme" olduğu-
nu söyledi. Yılmaz, "10 aday ülkenin
tam üyeliğine karar verileeektir. 2 aday
içinse hızlandınlmışbir strateji benim-
senecektir. Ancak Türkiye için ne ola-
cağı henüz kesin değiL Koşullar yerine
getirüirse eğer, tam üyelik müzakere-
leri başlatılır veüyelik süreci netieşir. Re-
formlar gerçekleştirilemezse, ilerleme-
lerin hiçbirisisaglanamaz" görüşünü di-
le getirdi.
AB "nin Kopenhag zirvesinin ardın-
dan genişleme sürecini yavaşlatıp de-
rinleşme, yanı "dike\ entegrasyon" sü-
recine başlayacağına dikkat çeken Yıl-
maz, üyelerle ilgili sürecin çok daha ya-
%aş ilerleyeceğini, belki de ilave engel-
lemeler yapılacağını belirtti.
Yılmaz, hedefin Bulgaristan ve Ro-
manya'nın gerisine düşmemek oldu-
ğunu söyledi.
HPIideri
Bahçeli,MYK
toplantısmda, "tdam.
anadilde yayın ve
eğitim konulannın
bugün gündeme
gelmesi anlambdır. t\i
irdelenmesi gerekir.
PKK'nin siyasal
söyleminin bu kadar
arttığı bir dönenıde
yurtiçinde benzer
açıklamalar yapıhvor.
MHP'ye karşı
kampanyalar
düzenleniyor" dedL
MHP muhalefeti ve ortaklannı şikâyet edecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP
Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Dev-
let Bahçeli. idam, anadilde öğrenim ve ya-
yın konularmda gerilimi tırmandırıyor. Bah-
çeli'nin yaz aylarında alanlara inerek muha-
lefet partileri ve ortaklannı halka şikâyet et-
mesi beldeniyor.
AB'ye uyum düzenlemeleri konusunda-
ki sert çıkışlannı sürdüren MHP Hderi Bah-
çeli, yaz aylannda alanlara inmeye hazırla-
nıyor. Hafta sonlan şehirdışı gezıler planla-
yan Bahçeli, yayla şenliklerine katılarak par-
tisinin AB, idam, anadilde öğretim ve yayın
konulanndaki görüşlerini tabana anlatacak.
MHP'nin bu konularda görüşü ve duru-
şu net olan tek parti olduğunu vurgulayacak
olan Bahçeli, muhalefet partilerini "zikzak"
çizmekle, ortaklannı da altına imza attığı
tasan ve programlara sadık kalmamakla suç-
layacak.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik du-
rum ve istikrar nedeniyle idamm Mecliste
çözühnesini hükümet sorunu yapmadıklan-
nı, ancak Meclis'te bir uzlaşma sağlanama-
dığına dikkat çekecek olan Bahçeli.
"MHP'nin AB'nin önündeki engel ohnadı-
ğuuıı görüldü" mesajını işleyecek.
SP VE AKP'DEN DSP'NÎN ÖNERlStNE ^. ANAP DA ANAYASA DEĞlŞtKLİĞÎ ÎSTtYOR
idam pazarbğı sonuçsıızANKARA (Cumhuri>« Büro-
su) - DSP'nin ölüm cezasımn
kaldınlmasına ilişkin önerisine
SP ve AKP'nm "ha>ır" deme-
si, ANAP'ın da eleştirel yaklaş-
ması üzerine bu düzenlemenin
sonbahara kalması kesinleştı.
DSP'lilerin ölüm cezasının
Meclis tatile girmeden kaldınl-
masına dönük girişimleri sonuç-
suz kaldı. SP ve AKP yönetici-
leri, dün DSP Grup Başkanve-
kili Emrehan HaLcı'yı zıyaret
ederek olumsuz yanıtlarını ilet-
ti. tktidar gruplan bugün, Milli
Eğitim Bakanı Metin Bostancn
oğhı hakkındaki soruşturma ko-
misyonu raporu ile SP'nin hü-
kümet hakkında verdiği genso-
ru önergesinin görüşülmesini
planhyor. Bu hafta TBMM Ge-
nel Kurulu'nda Meteoroloji Ge-
nel Müdürülüğü'nün yanm ka-
lan yasası ile daha önce Anaya-
sa Mahkemesi tarafından iptal
edilen çalışma yaşamı ile ilgili
4 yasanın çıkanlması hedefleni-
yor.
Bu yasalann TBMM Genel
Kurulu'ndan geçmesi için Baş-
bakan Yardımcısı Hüsamettin
Özkan'ın AKP, SP ve DYP grup
yöneticilerini telefonla aradığı
öğrenildi.
SP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Bekaroğlu, DSP'nin
1
TÜRKİYE-AVRUPA VAKFI'NDAN HÜKÜMETE UYARI:
Olüm cezası AB önünde engel
tstanbul Haber Servia - Türkiye-Avrupa Vak-
fı yöneticileri, AB ile müzakerelere başlama ta-
rihi yaklaşırken programda yer alan anadilde
öğrenim ve yayın ile ölüm cezası konulannda-
ki düzenlemelerin, hükümet içinde ve partiler
arasında uyumsuzmk yaratmasının hem siya-
si alanda belirsizlik doğurduğunu hem de Güç-
lü Ekonomiye GeçişProgramı'nı olumsuz yön-
de etkilediğini vurguladılar.
Türkiye-Avrupa Vakfi Yönetim Kurulu'ndan
yapılan yazılı açıklamada, siyasi partilerin kı-
sır tartışmalan bırakıp Türkiye'nin geleceği-
ni düşünerek çözüm bulmalan gerektiği belir-
tildi. Açıklamada. "Bugün bulunduğumuz nok-
tayı özgüven içinde, akricı bir yaklaşımla değer-
lendirerekönünıüzdeki engeDeriaşmamızın zo-
runlu olduğunainanıyoruz. Bu firsatı hi değer-
lendirmezsek gekcek kuşaklar, bu dönemi mut-
laka sergikyeceklerdir. Türkiye'vi içine alan AB
deekonomikgücüyanmdapofitik kimBğiile dün-
ya>a yön veren güçler arasında daha anlamta ve
güçlü bir birlik olarak yer alacakbr" denildı.
önerisini yeterli bulmadıklannı
\-urgulayarak "Askeri Ceza Ya-
sasrnda yer alan sa\~aş ve yakın
savaş halleri dışmdaki idam ce-
zalannın önerinin kapsamında
olmaması anayasayia ayknı Mü-
ebbethapse çarptnîlanlann ömür
bo> u cezae>inde kalmalan sağ-
lanmah\dı,buyok
r
' açıklaması-
nı yaptı. MHP'nin hükümeti ve
Türkiye'yi "kih'tkdiğini" kay-
deden Bekaroğlu, DSP'lilere
"AB için yapılması gereken ya-
sa değişiklikkri konusunda bir
konüsyon oluşturulması, anava-
sa değişikliklerinin de uzlaşma
komisyonundaete ahnmaa" öne-
risinı götürdüklerinı söyledi.
ANAP'lı hukukçu milletve-
killeri Be\ han Aslan, Cemal Öz-
bilen, Yaşar Topçu ve Turhan
Tayan. yeni bir taslak hazırla-
makarannavardı. Terör suçla-
ruun ölüm cezası kapsamı dışm-
da tutulması için yasal düzenle-
menin yanı sıra anayasada da
değişiklıkyapılmasını isteyerek
AKP ile aynı noktaya gelen
ANAPTılar, üıfaza ilişkin ko-
nulara netlik getirihnesi gerek-
tiğini dile getirdi.
Yılmaz'a DHKP-C eylemi
Türkiye'den
Brüksel'e
sert nota
• Başbakan Yardımcısı Mesut
Yılmaz'm Brüksel'deki temasları
sırasında DHKP-C tarafindan yapılan
eylem üzerine Türkiye Belçika'ya sert
bir nota verdi. Belçika makamlan,
"Örgütlerin üzerine gidersek yeraltına
inerler" gerekçesini ileri sürdü.
AYHAN ŞtMŞEK
BRÜKSEL - ANAP lideri ve
Başbakan Yardımcısı Mesut Yıtanaz'ın
Brüksel'deki temaslan sırasmda terör
örgütü DHKP-C tarafından yapılan
eylem üzerine Türkiye Belçika'ya sert
bir nota verdi. Belçika makamlan,
"•örgütlerin üzerine gidersek yeraltına
inerler" gerekçesini ileri sürerken
ANAP lideri Mesut Yılmaz ve
beraberindeki heyet için güvenlik
önlemleri üst düzeye çıkanldı.
Türkiye, Avrupa Birliği'nin terör
örgütleri listesine aldıgı PKK ve
DHKP-C'nin Belçika'da serbestçe
etkinliklerini sürdürmesi üzerine bu
ülkeye tepkisini nota vererek gösterdi.
DHKP-C militanlannın Başbakan
Yardımcısı Mesut Yıhnaz'ın yanına
kadar serbestçe gelebilmelerinin ve
tehditte bulunmalannın kabul edile-
mez olduğunu vurgulayan Türkiye,
Belçika'dan Avrupa Birliği
çerçevesinde terör örgütlerine karşı
mücadele yükümlülüğünü dikkate
almasmı istedi.
Üst düzey güvenlik
Belçika makamlan, Türkiye'nin tep-
kisinin ardından harekete geçerek
Türk heyeti için sağlanan güvenlik
önlemlerini üst düzeye çıkardı.
DHKP-C ve PKK konusundaki
uyanya karşı Belçika yetkilileri,
"Örgütlerin üzerine gidersek, bunlar
yeralüna iniyor ve kontrol edilemiy or"
gerekçesini öne sürdüler. Belçika
makamlannm, Avrupa Birliği'nin bu
örgütleri terör listesine almasının
ardandan, örgüt içindeki bazı gruplann
yeraltına indiğini belirttikleri öğrenil-
di. DHKP-C Ti bir militan, önceki
günkü yemek su-asında Başbakan
Yardımcısı Mesut Yıhnaz'ın yanına
gelerek zarf vermek istemiş, daha
sonra da "Başına belûıe sıkacağız, hep-
inizin kafasuıı dağrtacağız"
tehdidinde bulunmuştu.
1R NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Doğubeyazıt-dengbejler. Kürtlerin
âşıklan. Uzun ve acıklı türküler okuduk-
lan gibi, gunlük yaşadıkları bir olayı da
tasvir ediyorlar. Doğubeyazıt'ın tepe-
sinde Ishakpaşa Sarayı'nın hemen ar-
kasındaki Ahmedi Xani Türtoesi'nin ya-
nıbaşında kurulu çadırda, bu kentin in-
sanlarıyla sohbet ettik. Ancak sohbete
başlamadan yörenin dengbejleri, aşk,
acı, umut ve umutsuzluk dolu uzun tür-
kuler okudular.
Dengbej Hasan Tannkulu, bir öz-
lem ve aşk türküsünde şöyle diyordu:
"Cıya bılınde te nabinim". Türkçesi,
"Dağlar yüksek seni göremiyorum."
Böyle bir türküye de en çok burası ya-
kışıyor. Koca Ağn karşıda bernbeyaz
tepesiyle geçit vermiyor.
Kıl çadırda söylenen türkülerden bi-
risı günceldi. Cezaevlerinde yaşanan
acıları anlatıyordu. Bir çocuk, bayram
geldiğtnde babasını soruyor. Ona ba-
basının cezaevinde olduğunu söylü-
yorlar. Türkü, bir ozlemı, bir sıkıntıyı,
buradan hiç eksik olmayan acıyı dile ge-
tiriyordu.
• • •
Mukaddes Kubilay, öğretmen oku-
lundan ayrılmış. Eşi öğretmen. 1974 yı-
Ciya Bılmde Te Nabinim
lında eşiyle birlikte Doğubeyazrt'tan iz-
mir'e göçüyorlar. Yüreği ve aklı Türki-
ye'nin en doğusundaki kentinde. 1999
seçimlen olduğunda HADEP ona Do-
ğubeyazrt belediyle başkan adaylığını
önerdiği zaman tereddüt etmeden ka-
bul ediyor.
1999 seçimlerinde Diyarbakır, Mar-
din. Urfayöresindeydim. Gazetem adı-
na orada olanları izliyordum. Tam bir
yasak ve baskı dönemiydi. HADEP'ten
aday olmak kolay değildi. Örneğın ba-
zı başkan adayları, aday olduklan kent-
lere bile sokulmuyordu. Mukkaddes
Kubilay'ın kaderi de farklı değildi. Ağ-
n'da iki kadın adaydılar. Diyadin'de Fe-
rah Diba'nın da seçimleri kazandığı
söylendı. Gece, sonuç garip bir şekil-
de değiştı; başkası kazanmıştı(!). Bura-
da seçimlerden sonuç almak o kadar
kolay değildi. Iğdır'da da önce HADEP
adayının kazandığı söylenmiş, geceya-
nsı kazanan değişmişti.
Mukaddes Kubilay seçimleri yüzde 65
oyla kazanmıştı. Şimdi seçim olsa yüz-
de kaç alırsınız sorumuza, "Yüzde 90"
diye cevap verdi. Yıllar sonra kentine
dönmüş ve tahrip olmuş, yureği yaralı
yoksul bu kentte bir şeyler yapmaya
gayret ediyordu. Kentin yönetimıni dev-
raldığında7tnlyonabirmüteahhideiha-
le edilen kanalızasyon projesini iptal et-
miş. "Onun yehne biz kendi olanakla-
nmızla bunu yapalım dedik. Çalışma-
lara halkı da kattık, dunjmu anlattık.
Şimdi kanalizasyonun yarısı bitti. Har-
cadığımız para 250 milyar. Bittiğinde
toplam maliyeti 500 milyarolacak. Ara-
da tam 6.5 trilyon fark var."
Bu yörede kadın olmak kolay değil.
Geleneksel kürtürün içinde bir kadının
kentin başkanlığını yapması nasıl kar-
şılanacaktı? "llkzamanlarbende de bi-
raz çekıngenlik vardı. Yurttaşlann bir
kısmı bana 'Başkan Bey' dıyorlardı. Za-
manla onlarda alıştı ben de. Şimdi ka-
dınlarta birlikte kentin sorunlannı tartı-
şıyoruz. Özellikle mahalle toplantılan
çok venmli geçiyor. Temizlik, düzen ko-
nusunda bir şeyler yapmaya çalışıyo-
ruz.
Mukaddes Kubilay, olanaklan sınıriı
bu sınır kasabasında, onlarca sanatçı-
nın, yazarın, gazetecinin katıldığı bir
festıvali düzenlemenin zorluklarını ya-
şamış. "6u ilkti, bundan sonra daha
iyilerini yapacağız" diyor. "Asıl ama-
cım, burada kadınlan üretime katacak,
onlann emeklerinideğeriendirecekyol-
larbutmak. Bir halı atölyesi açmayı dü-
şünüyoruz. Gelişmiş bir sağlık ocağını
uluslararası yardımlaha tamamlamak
üzereyiz."
• • •
Devlet yetkilileri, buradaki HADEPTı
yöneticilere kuşkuyla bakmayı sürdü-
rüyorlar. Yurtdışından geten davetlere va-
lı izin vermediği için belediye başkan-
lan gidemiyorlar. Bunu bir türlü anlaya-
bılmiş değilim. Bir kentin seçilmiş baş-
kanının, yurtdışına gidebılmek için va-
liden izin alması gerekiyor. Iznı verme-
yen ise tayinle gelen.
• * •
Mukaddes Kubilay'la sohbet ederken
yanımızda bir başka kadın belediye
başkanı daha vardı. Mardin'in Derik il-
çesinın belediye başkanı Ayşe Kara-
dağ. O da kadın meslektaşına destek
amacıyla Doğubeyazıt'a festivale gel-
mişti. Derik'ten ilginç öyküler anlattı.
Kasabanın merkezinde anayolu bi-
tirdikten sonra, yolun kenarlarına çöp
kutulan yerleştirmişler. Kutuları öğren-
cilerle birlikte yerlerine takmışlar ve
çöp kutulannı korumalarmı istemişler.
"Işın gerçeği, biz bu çöp kutulannı ko-
yarken, çoğunun birsüre sonra kınla-
cağını düşünüyorduk. Aylargeçti. ana-
yoldaki kutulann hepsi yerinde duru-
yor. Henüz sokak aralannda çöplerini
kutulara atma alışkanlığını tam olarak
edinemediler. Her şey zamanla ola-
cak. "
• • •
Bu yazıyı akşam Doğubeyazıt'ın te-
pesindeki "Paraşüt" lokantasından ya-
zıyorum. Turistler. ellerindeki fotoğraf"
makınelen heyecan içinde dağlann ara-
sında ışıkları yanan Doğubeyazıt'a ba-
kıyorlar. Mor dağlar, trtrek ışıklar için-
deki Doğubeyazrt. Büyüleyici birgörün-
tü... Istersenizgeleceğe, isterseniz ta-
rihe yolculuk yapın. Büyü sürüyor.