13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4AYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2002 PAZAR 8 PAZAR KONUGU JTÜMimarhk Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Erol Kulaksızoğlu ilehtanbuVdaki olası depremi konuştuk S Ö Y L E $ İ : LEYLA TAVŞAIMOCLU leylatavsanoghı® cumhuriyetcom.tr line bir tstanbul ya da Marmara depreminden söz ediliyor. Y".M herkafadan ayrı sesler çıkıyor. însanlarpaniğe kapılıyor. A ma can kaybına karşı, binaların yıkılmasına karşı hiçbir önlem alma çalışmaları yapılmadığı gibi böylesine ciddi bir îehlike karşısında bile kadercilikten vazgeçilmiyor. Güçlü ve büyük boyuthı olası bir Marmara depreminde belki de Istanbul 'ıın tamamı yerle bir olacak. Ama aldıran yok. Zamamnda yapılmış veyetkililerin göz yumduğu bunca çüriik çarık bina ne olacak? Buralarda oturan insanlara nasılyol gösterilecek? Kitnin umuru? Bu sorular ve kaygılar kafamı kurcalarken İTÜ Mimarhk Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Erol Kulaksızoğlu ile bir araya geldik. Onunla İstanbul daki binaların durumunu, alınan ya da ahnmayan önlemleri, yetersiz deprem izleme çahşmalarını konuştuk. Kulaksızoğlu da benim gibi devletin hâlâ ciddi, tutarlı, sorumlu bir politika ortaya koymadığını, hâlâ kaderciliğe bağlı kaldığını düşünüyordu. Kadercilik ve suskunluk egemen - Marmara depremi durumunda insanlann cangüvenliklerinigüvenceye almak için ne gi- bi çalışmalar yapıhyor? Ya da bu konuda bir çalışma var mı? - Büyük depremin haberrisi sayılan son 4.8'lik Mannara depreminden sonra dahi insanlann can güvenliği konusunda somut girişim yine yok. Bir kadercilik ve suskunluk egemen. Oysa, bekle- nen depremde büyük can kaybının azalnlabil- mesi en önemli konu. Bunun için erken uyan çözümlerine başvurulınası bir zorunluluk ve bu konuda yapılabilecek işler şöyle sıralanabiliyor: • Erken uyan izfeme ağı ve gerekü deniz araş- tn-nuüan araçlan: {Cuzey Anadolu Sınır Fayı boyunca, aynca Çınarcık çukurundaki faylarda hatta Güney Sırur Fayı boyunca kritik noktala- ra OBS sismograflan yerleştirilmeli, faylann kalp atışlan 24 saat sürekli izlenmelidir. Bu sis- rnograflan yerleştirebümek ve alınan verileri iz- lemek üzere Le Suroit donanımında, en son tek- nolojiye sahip bir araştırmagemisi sann alınma- lıdır. Aynca. deniz dibinde kamera gözlemleri sağlayacak. deniz dibi deformasyonlarını, heye- lanları. gaz çıkışlannı. deniz suyu sıcaklığmı vb. behrtileri izleyebilecek. karotla deniz dibin- den örnekler alabilecek bir batiskaf da alınma- h, deniz dibinde sürekJi gezmeli, veri toplama- hdır. • Kayaçlarda elektrostatik gerilim ölçme ağı için yeni bir öneri: Dr. Berk Üstündağ yönetiminde kayaçlarda elektrostatik gerilim ölçme projesi kapsamında. istasyon sayısınm 9'dan 30 ve 60'a çıkanlması planlanmış. Çünkü, bu sisteme göre depremin önceden bilinebilmesi ve erken uyanda bulunu- labilmesi için bu istasyonlardan alınan gerilim kuvvetlerinin farklılıklanna göre deprem mer- kezine uzaklık kestirimlerinin örtüşmesi halin- de, depremin yeri. uzaklığı ve büyüklüğü belir- Ienebiliyor. Diğer yandan. Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından araştırma gemisiyle fay hat- tı üzerinde gidilerek bu aygıtla yapılan ölçme- lerde etkinliklerin çok daha kuşkusuz bir biçi- de izlenebilmiş olduğu belirtiliyor. Buradan gi- derek, 60 istasyon ağı kurarak bu istasyonlardan ahnacak verilerin örtüştürülmesi yoluyla deprem merkezini bulma çalışmalannın yanı sıra önce- likle kritik fay noktalan üzerinde denizde yüzer istasyonlara bu aygıtı yerleştirmek suretiyle de bu sorun daha güvenilir bir şekilde çözülebilir görünüyor. Bir başka seçenek olarak bu tür is- tasyonlar gerekirse aynı noktalara sabitlenecek araştırma balonlanna bu aygıtlann monte edil- mesi suretiyle de oluşturulabilir. Marmara'da fay üstünde belirli noktalarda kurulacak bu tür araştırma dubalan veya araştırma balonların- dan ahnacak verilerle fay etkinliklerinin 24 sa- at izlenebileceği ve sağlıİdı erken uyan kararla- nna ulaşılabileceği kanısındayım. • Diğer ölçümler Diğer deprem belirtileriyle ilgili ve erken uya- n kararlanna katkı sağlayıcı ölçümler de deniz dibi izlemelerine paralel olarak sürdürülmelidir. Kayaçlarda. elektromanyetik gerilim ve özdi- renç ölçümleri, yeraltı su seviyesi. kaynak suyu boşalmıı, sularda kimyasal değişim, radon ga- zı. sismik dalga hızı. depremcik sayısı vb. ölçüm- ler sürekli yapdmalı. bunlardeniz dibi verileriy- le hep birlikte değerlendirilmelidir. Dr. Berk Üs- tündağ"ın geliştirdiği kayaçlarda elektrosttik ge- rilim izleme ağı deniz istasyonlan dışuıda kara- da da gerektiği biçünde yaygınlaştınlmahdır. Uydu ağlan. USGS gibi kuruluşlarla da ulusla- rarası düzeyde işbirliği yapılmab. veri ve öngö- rü iletişimi sağlanmalıdır. Erken uyan slsteml - Erken uyan sisteminegeri ddnersek... Siz- ce bu alanda neleryapüabilir ya da yapüma- hdır? - Deprem belirtileriyle ilgili tüm verileri bir arada değerlendirerek halkın erken uyanlması için öneride bulunmaya yetkili bir Erken Uyan Uzmanlar Kurulu oluşturulmalıdır. Aynen Japon- lann Tokai bölgesi erken uyan projesinde oldu- ğu gibi bir sistem kumlmalıdır. Japonlarbu pro- je kapsamuıda 4% ü okyanus dibinde olmak üze- re toplam 67 noktada izleme istasyonu ile dep- rem etkinliklerini sürekli izlemektedirler. Istas- yonlarda tiltmetre, ses şiddeti ölçeT. ekstensomet- re. sismograf ölçümleri ve diğer ölçümler yapıl- maktadır. Bu istasyonlardan saglanan verileri değerlendiren 5-6 kışilik yetkili bir uzmanlar kurulu vardır. Bu kurul 30 dakika içinde topla- narak gerektiğinde erken uyan alarmı önerisini doğrudan başbakana ıletmekte. başbakan en çok iki saat içinde bakanlar kurulunu toplayarak alarm karan alabilmekte, bu alarm her türlü ile- tişim yoluyla derhal halka ulaşunlmaktadır. Böy- lece önceden belirlenmiş kurallara göre trafik dur- duruhnakta, öncelikle okullar, gerektiğinde ko- nutlar boşaltıhnakta, tam bir seferberlik halin- de önlemler yerine getirihnektedir. tstanbul böl- gesi için de böyle bir erken uyan örgütlenmesi gereklidir. Alarm halüıde panik yaşanmaması için provalar yapılmalıdır. İstanbul yeniden yapılanmak zorundadır- Herkes İstanbul'da, tarihi kestirilemeyen bir depremin olacağım biliyor ve bu gerçeği kabul- lenmiş görünüyor. Ama bu depreme karşı, en azın- dart İstanbul dakiberbat yapılaşma açısından ne gibi önlemler almıyor? KULAKSIZOĞLU -1999 depreminden bugü- ne kadar üç yıl geçti ve artık Kuzey Anadolu Fa- yı'nın dogudan batıya, deniz içindeki kısmı, yani Armutlu Yanmadasrrun ucundan denize dalıp Te- kirdağtaraflanndadenizdençıkhğıyere kadar olan izi belirlendi. Veri olarak elde bu var. Bir de yabancı uzmanlann deniz dibine yerleş- tirdikleri "OBS" denilen deniz gibi sismografla- n var. Bunlar sadece diskete kayıt yapıyor. Bu sis- mograflar sayesinde fayın kalp atışlan bir süre izlenebilmiş, denıyor. Ama bu yabancı uz- manlar daha sonra gemileriy- le birlikte aygıtlannı da alıp gittiler. - Peki bizim bilim adamla- rı bu aygıtlardan edinmedi- ler mi? - Edinmişler ki belirli yerler- de izleme yapıhyor. Ama sü- rekli bir kaİp atışı izlenmesi söz konusu değil. Bu bir teknik yoksunluk ortaya çıkanyor. Biz teknik donanımımızı ta- mamlayamazsak veri topla- ma. deprem izleme işleri da- ha da aksayacak. tkincisi, fay senaryolan var. Yenl senaryolar - Bu senaryoların ne ka- darı doğru, ne kadarı yan- lış? - Senaryolar şuna dayanı- yor: Kınlacak olan fayın nere- den, hangi uzunlukta, parçalı mı parçasız mı olacağı yerbi- limcilerin hesaplamalarıyla deprem büyüklüğünü veriyor. Şiddeti ıse ayn ko- nu. Şiddeti yer kabuğunun davranışına göre söne- biliyor ya da daha da artabiliyor. Belirleyici, ke- sin bir şey yok. Hep izliyoruz. Deniyor ki. "Ku- zey Anadolu Fayı doğuda kınkü, şimdi sıra bah- da." Başka bir senaryo da şu: "Doğu ve baüda kınlan kısımlar arasuıda hiç- bir etkinlik görülmedL O nedenle doğu ve baü k> sımlan ayn ayn kuılacakur." Bir de polemik doğurmamak için isim vermek istemiyorum, başka arkadaşlar da fayın orta kıs- mının kınlacağını. hatta Çınarcık çukurunda di- key faylann tsunami yaratacağmı savunuyorlar. - Sizce bunların doğruluk payları nedir? - Onu bilemem. Fakat senaryolar bunlar. Senar- yolar beni ve halkımızı ancak depremin büyüklü- ğü bakımından ilgilendirir. Gerisi bilimsel araş- tıımalardır. 28 Şubat Ereğli açıklannda meydana gelen dep- remden sonra artan endişeler oldu. Sıra Marma- ra'ya geldi, kanısı yerleşti. Dolayısıyla uyarma- lar arttı. Çevre yolu viyadüklerinin onanlması daha önem- li vurgulanarak gündeme geldi. Kamu binalan, hastaneler, okullar mutlaka onanlmalı. güçlendi- rilmeli, dendi. Bir de beş bin tane konut var. Bunlar hangileri- dir. nasıl saptanmış? Tabii onu ben bilemem, ama uzmanlar bu konutlar için, kadayıf misali göçecek, diyorlar. Bir depremden önce bu kadayıf konutlann mut- laka boşalhlarak yıkıknalan gereği üzerinde du- ruluyor. Çevre yolu viyadüklerinin onanm ve güç- lendirilmesinde projeler hazırmış. Ancak henüz uy- gulamaya geçilememiş. - Peki, ya deprem sonrası hazırlıklar konu- sunda neler yapıhyor? - Hep bir erken uyan sisteminden söz edilir. Ama bu depremin katmanlar arasuıda ortalama 2.8 kilometresaniye hızla yayılması esasına dayalı bir hesaplamadır. Bu faylara 15-20 kilometrelik bir kent yayılması olduğuna göre bunun kentin bel- li santrallanna vanş süresi hesaplandığında 5 ile 10 saniye gibi bir süre kazanılıyor. Bu da çok az bir zaman. Bu ancak elektrik santrallanna, doğal- gaz santrallanna şalter indirmeye yanyor. Yani halkın binalardan kaçıp kurtulmalannı sağ- layacak bir erken uyan sıstemi değil. Bunun böy- lece bilinmesi lazım. - Peki, kent kültürünü geliştirmek ve İstanbul halkını depreme karşı neler yapüması gerekti- ği konusunda bilgilendirmek için neler yapılma- lı? - Bir kere tüm kentin zemin yapısının haritala- ma çalışmalan zorunlu. Bu, büyük ölçüde yapıl- mış, ama bitirilmemiŞj Öte yandan zemin davra- nışı haritalan yok. Şiddeti, ona göre de hasar mer- tebesini ortaya koyan haritalar mevcut değil. Bu ikili haritalar bitirilmediği için deprem mas- ter planı da yapılamıyor. Izmir'in yapılmış, oysa Istanbul'un deprem masterplanı yok. Bir de şu sa- kınca var: Daha önceki planlara göre kentimiz, ne aksi bir rastlantıdır ki doğuda Gebze'ye, batıda Tekirdağ'a kadar, faylara çok yakın ve faylara paralel olarak geliştirilmiş. Bu da 1950'lerden sonra gelen plan- lama ilkeleri doğrultusunda yapılmış. - Yoksa plansızlama ilkeleri doğrultusunda mı yapılmış? - Incelememe dolayısıyla ohnuş. Bu da tabii ki olacağım bile bile bu rezilyapılanmaya gözyu- muldu. Şimdi yeni İstanbul depremi öncesinde sizce kenti yeniden yapılandırma olanağı var mı? - Kenti yeniden yapılandırma olanağı var; yal- nız bu çok uzun süreli bir olanak. Cstelik de çok zahmetli. Öyle 0-30 yılda bitecek bir olay da de- ğil. Yeni teknolojiler var. Kenti yeniden yapılan- drnrken bunlann da dikkate alınması lazım. Kent yeniden yapılandınlırken kentin bugün kuruluş sistemi başka ilkelere doğru yeniden etüt edilebi- lir. Önemli olan bundan 100 ya da 250 yıl sonra gelecek depremlere göre kenti yeniden inşa et- mektir. Örneğin bir Hippodamos/satranç sistemi Prof. Dr. EROL KULAKSIZOĞLU Ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi'nde, yükseköğrenimini İTÜ Mimarlık Fakültesi'nde tamamladu İTÜ Mimarlık Fakültesi'nin 1973 ve 1982 eğitim reformu atıhmlarında etkin rol oynadu Endüstrileşmiş Bina Tasarımı Yüksek Lisans Programı ve aynı adlı kürsünün kurucusu oldu. Vekil dekanlık ve bölüm başkanlığı görevlerinde bulundu. İTÜ Taşkışla binasımn tarihi kimliğinin yok edilerek otele dönüştürülmesine karşı çıktı; yakın arkadaşlarıyla bu girişime karşı dava açtı ve Taşkışla kurtarûdu Türkiye Mimarlar Odast Genel Başkanlığı görevini bir süre yürüttü. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra deprem konusunda yoğun incelemelerde bulundu. Vardığı sonuçlan 30 Mart 2000 tarihli bir rapor halinde ilgili makamlara iletti. çok büyük bir handikap. O işaret ettiğim yayıl- ma bölgesinde 6 milyon kentli bannıyor. Bu da ne- redeyse kent nüfusunun yansı anlamına geliyor. Burası da en fazla tahribata ugTayacak kuşak. Oy- sa kent. kuzeye doğru, Sultanbeyli'ye doğru fılan, kaçak olarak da yapılaşmış. Oralarda da daha sağ- lam zeminler var; üstelik oralan faya daha da uzak. Bir kere, kenti yeniden yapılandınrken buna dikkat etmek gereİciyor. - Yanifaydan uzak olmaya mı? - Evet, öyle. - Orada bir şey sormak istiyorum. Bir deprem yapılanması var. Bu kentte orta avlulu, bitişik ni- zam yapı adalan var. 100-250 yıl sonrası için bun- lan yeniden yapılandınrken yeni bir imar düzeni gerçekleştirilebüir. Otopark sorununu bodrum kat- larda çözen, çe\Te yollann park edilen araçlarla daraltılması sakıncalannı ortadan kaldıran, ada- lar arası bina uzaklıklannı arttıran \t bitişik ol- mayan binalardan oluşan bir kitle düzeni sağlana- bilir. Zemini elverişsiz yapı adalan. yeşil alan ve ortak tesisler için kullanılabilır. Bu suretle kentin merkez kesimlerinde dahi yeşil alan kazanılabi- lir. Böylesine bir annma ve yeniden yapılanma so- nunda, konınacak yapı adalan zorunlu olarak be- lirli ölçüde daha yoğunlaşsa bile araya gırecek bu yeşil alanlarla kent bütünü daha soluklu, daha sağ- lıklı bir kent halinı alabilir. - İyi de bu işin maliyeti ne olacak? - Bu tabii kı çok önemli. Kentin tutarlı bir mas- ter planına ulaşılsa bile bu master plana göre ye- niden yapılanmanın maliyeti ve kaynak sorunu boşlukta kalmamalıdır. Bazı yetkililer bu konuda her şeyin devletten beklenilmemesi gerektiğini, bu sorunlan halkın da düşünmesi gerektiğini vurgu- lamakla yetinmektedirler. Ancak kentin yeniden yapılanmasında halkın katkısı yadsınmamakla bir- likte bu konunun çözümünün ve düzenlenmesinin yerel yönetimleri aşan boyutlanyla bir devlet po- litikası ve devlet görevi olduğu unutulmamalıdır. Deprem eşgüdüm slsteml yok - Peki, örgütlenme yeterli mi? Yapı denetimi düzeni çalışmaları nasıl gidiyor? - Clke çapında örgütlenme olarak bilinen durum şöyle: 20 üyeli, kalabalık bir Ulusal Deprem Kon- seyi kuruhrıuş. Konseyin raporu en sonunda açık- landı; bu bir genel strateji raporundan ibaret, uy- gulama raporu henüz yok. Bayındırlık ve Iskân Bakanhğı'na bağlı Afet İş- leri Genel Müdürlüğü var. Bir de Acil Durum Yö- netimi Genel Müdürlüğü var. Bunlann Marmara depremiyle ilgili işlevleri ve programlan bilinmi- yor. Deprem sorunlannın çözümünde bu organlann her birinin nasıl çahşacağı, nasıl yönetilecekleri belirsiz. Hepsini kapsayan bir deprem eşgüdüm sis- temi yok. 1975 deprem yönetmeliği yetersiz. Ye- terli sayılar son deprem yönetmeliği ise 1998 ta- rihli. Bu nedenle, 1998'ekadarki yapılaşma teorik olarak depreme karşı eksik dirençli. Bunun dışında, yapı stoku yaşlanmış. Yapı de- netimsizliği ek olumsuzluklar getirmiş. Yeni ya- pı denetim düzeni ise îmar Kanunu'na aykın ola- rak kamu kurumlanmn yasal sorumluluklannı özel sektöre terk eden, bürokrasiyi çoğaltan bir doğ- rultu çizmekte. Zorunlu deprem sigortası düzeni- nin uygulanmasında da sorunlar var. Can güvenliği için önlem alınmalı - Konuşmamızın başında kadayıf halindeki,yıkümasıgerekenbeşbin konuttan söz etmiştiniz. Bunlar ne olacak? - Depremden önce mutlaka çevre yollanndaki viyadükler hızla onanl- malı ve güçlendirilmelidir. Kamu bi- nalan. okullar, hastanelerin güçlen- dirilmesi bitirilmelıdir. Aynca sözünü ettiğimiz, tamamen göçeceği öngörülen o beş bin bina bo- şaltılarak yıkılmalı. içinde oturanla- nn geçici bannma sorunu çözülme- li, bu konutlar hızla yenilenebilmeli ya da yeni yerleşim bölgelerinde ye- niden yapılandınlmahdırlar. Beş bin binanın yıkılarak hızla ye- nilenmesi kaynak ve zaman açısın- dan başanlamayacaksa, aynca bu bi- nalarda oturan insanlann erken uya- n yoluyla depremden önce binalar- dan kaçabilmeleri de sağlanamaya- caksa, o takdirde kurtarma uzman- lannın öğütledikleri önlemlerden da- ha tutarlı bir başka çözüme başvuru- labilir. Bu binalardaki dairelerin yatak ho- lü, giriş holü gibi merkezi hacimle- ri iç taraftan birer çelik çerçeve konst- rüksiyonla donatılmah. bu mekân- larda oda ve salon kapısı yerleri ser- best bırakıhnalı, hane halkı deprem anında hemen bu kapılardan geçerek çelik profillerle takviye edilmiş bu alanlara sığınmalıdır. Uçaklann ka- ra kutulannın benzeri bir çözümdür bu. Bu çelik hücreler binanın her ka- tında oluşturulabilmelidir. Binalar tamamen göçse bile bu çelik kutula- ra sığrnanlar kurtulabilecektir. Böy- le bir çözüm çaresiz insanlann dep- rem başlarken beyaz eşyalann, gard- roplann, masalann altma sığınma- lannı öneren, normal binalar için ya- rarlı birtakım öğütlere nazaran göçe- cek binlarda herhalde daha güven verici olacaktır. Uzun vadeli çalışmalar yıllarca sü- rebilecektir. Bu çalışmalar kesinti- siz, hızla yerine getirüirken, depre- min her an olabileceği dikkate alına- rak can güvenliğıni sağlayıcı ivedi önlemler olarak sıraladığım girişim- ler ve erken uyan düzeni için hiç za- man yitirilmemelidir. Program hazırlanmalı - Sizce devlet nasıl etkin ve tutar- lı bir deprem politikası izleyecek? - Beklenen büyük deprem karşısın- da suskunluk, belırsizlik ve kaderci- lik artık terk edilmeli, tutarlı bir dev- let politikası ortaya konmahdır. Ulusal Deprem Konseyi, Afet tş- leri Genel Müdürlüğü, Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, aynca yerel yönetimlerin ilgili organlannın ülke çapında bir politika bütünü için- deki yetki ve sorumluluklan gözden geçirilmeli, gerekirse yeniden tanım- lanmah veya bunlann yerine yepye- ni bir örgütlenmeye gidilmeli, bu or- ganlar sorunlann çözümünde uyum, hız, kararhlık sağlayıcı bir üst eşgü- düm birimine bağlanmalıdır. Bu or- ganlarda yarnız yerbiümciler ve mü- hendislere değil, kent plancısı, mimar, ekonomistvb. diğer disiphnlere de yer verilmelidir. Gerek öncelikli girişim- ler ve gerekse uzun vadeli çalışma- lar için kaynak sorunlannın çözüm- lenmesi zorunludur. Depremden ön- ce yapılacak her yatınm depremden sonraki can kaybını ve giderleri bü- yük ölçüde azaltıcı olacaktır. Can kaybı dışuıda depremden sonra kar- şılaşılacak yıkım felaketi, hemen he- men ülke bütçesine yakın ve belki de onu aşacak bir kaynak sorunu geti- recek, bu durum yeni ve büyük bir ekonomik kriz yaratabilecektir. Dev- let bu gerçeği önemsemelidir. Dep- rem öncesi zorunlu yahnmlar ile dep- remden sonraki büyük giderleri kar- şılayacak aşamalı bir mali program hazırlanmahdır. Bu kapsamda, Dün- ya Bankası, diğer dış yardım. deprerfT" sigortası, halkın özkaynağı gibi ola- naklann tümü değerlendirilmelidir. Dünya Bankası gibi kurumlardan sağlanacak kredilerin geri dönme- mesi için örgütlenme ve proje üret- menın önkoşul olduğu unutulmama- lıdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear