Catalog

HAZİRAN 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA J j j J v U i ı \ J 1VJLI [email protected] 13 Çekirgeye karşı hindi JANTALYA(AA)- Antdya Tanm 11 Mürürlüğü'nce, ciftçilerin koroılu riiyası olan ç;lcrgelerle biyolojik müadele etmek, çe^e kirLiiğini önlemek ve luyvancılığı geliştırmek amacıyla, fbradı'nın Başlar k5yüıde, ekonomik djnımu iyi olmayan koylilere hındi palazı dağıtıldı SİAD Tarsus'ta toplanacak • İSTANBUL(AA)- Türkıye SİAD Platformu Başkanlar Kurulu, 7 Hazıran'da Tarsus'ta toplanacak. 6. SlAD Zırvesi hazırlıklan kapsamında yılın 2. Başkanlar Kurulu toplantısı, Tarsus Sanayici ve îşadamlan Demeği'nin (TASlAD) ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. Toplantıda, son ekonomik ve siyasi durumla ılgüi değerlendirmeler de yapılacak. Eczacıbaşı'nda toplu izin • İSTANBUL(AA)-EIS Eczacıbaşı llaç Sanayi ve Ticaret AŞ, çalışanlannın yıllık izinlerinin kullandınlması ve Lüleburgaz tesislerinin bakım çalışmalannın yapılması nedeniyle temmuz ayında toplu yıllık izin uygulamasına gidecek. Eczacıbaşı tlaç'tan Borsa'ya gönderilen açıklamaya göre, 1 -28 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek toplu izin uygulaması süresi içinde gerekli görülen bölûmlerde işi aksatmamak amacıyla yeteri kadar eleman bulundurulacak. Fiskobirlik alımları durdurdu • GtRESUN (AA) - Fındık Tanm Sarış Kooperatifleri Birliği (Fiskobirlik) Yönetim Kurulu Başkam Hüseyin Durusu, parasızlık nedeniyle fındık ahmlarını durdurduklannı bildirdi. Durusu, "2001 yılı ürünü alımından tek kuruş borcumuz yok ama paramız da yok. Bu nedenle alımlan durdurduk. Ancak paniğe gerek yok. Kaynak temini için çalışmalanmız sürüyor" diye konuştu. Hong Kong küçüldü • HONG KONG (AA)- Hong Kong ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0.9 oranında küçüldü. Hong Kong yönetiminden yapılan açıklamada, küçülmenin, ihracattaki düşme ve harcamalardaki azalmadan kaynaklandığı kaydedıldı. Ekonomisi tamamıyla ihracata bağlı olan Hong Kong, 1997'deki Asya krizini henüz atlatamazken 11 Eylül'de ABD'ye düzenlenen terörist saldınlardan da olumsuz etkilendi. TÜFE beklenenin altında kaldı • ANKARA(AA)- Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), enflasyon konusunda iyimser bir tablo çizerken şubattan itibaren TÜFE artış hızı hareketinde gözlemlenen azalma eğiliminin, nisanda bir miktar artışa dönüşse de, bu yükselmenin program hedefleri ve beklentilerin altmda kaldığrnı bildirdi. DPTnın değerlendirmesinde, nisanda TÜFE aylık artış hızının son 14 yılın en düşük düzeyinde olduğu hatırlatılırken, TEFE ve TÜFE'de aylık artış hızlarmın program hedefinin 0.7 puan altında kaldığı belirtildi. Akçakoca: Bayındırbank yeterli sermaye bulunması halinde Aktif Yönetim Şirketi olacak BDDK ortakanyorBDDK Başkanı Akçakoca, TMSF'nin sermayesinin yüzde 20'sine lcatılacağım söylediği Varlık Yönetim üŞirketi'nin sermayesinin yüzde 80'ine «ortak bulunması gerektiğini söyledi. Ekonomi Servisi- Bankacılık Düzenleme ve X)enetleme Kurumu Başkanı Engin Akçakoca. «ylüle kadar faaliyete geçmesi hedeflenen Varlık 'Yönetim Şirketi'nin sermayesinin yüzde 80'ine ortak bulunamaması halinde kurulamayacağını söyledi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel ]Kurulu'nda konuşan Akçakoca, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun Varlık Yönetim Şirketi'nin en iazla yüzde 20'sine katılacağını söyledi. Akçakoca, "bunun da gerçekleşememesi durumunda ise "bankalar ve Fon'un Varlık Yönetim Şirketi Jcapsamına alınması gereken aktifleri "pakcöeyip satmak' durumunda kalacağını kaydetti. Istanbul "Yaklaşımı'nın hakkıyla uygulanması gerektiğini söyleyen Akçakoca, "Sırf yeniden yapdandınnak için şirketJeri yeniden yapüandırmayahm" diye konuştu. Şırketlerin 3 kategoriye alınması cerektığını kaydeden Akçakoca. "Bunun dışında kalan kötü alacaklar için Variık Yönetim Şirketi ve ikinci el pazanm geUştirmek gerekir. Kötü alacaklar Kjin bir şey yapmazsak bankacıhk sektörü kötü «tkiknir'' dedi. Akçakoca, bugüne kadar TMSF'ye alınan 19 bankanm 4'ünün ellerinde, 2 sinin satışta tulunduğunu hatırlatarak "Bayındırbank'ı da belki yann öbür gün aktif yönetim şirketine dönüştürebiliriz ama her halükârda bir tahsüat için köprü banka olarak kuüanmayı düşünüyoruz" *ledı. Akçakoca, yeniden yapılandırmanın yıl sonuna kadar sonuçlanmasının beklendiğini söyledi. TBB Genel Sekreteri Ekrem Keskin. zor durumdaki şirketlerin kurtanlmasuıa yönelik hazırlanan çerçeve anlaşmasını kabul eden bankalann imzaladığı metni BDDK'ye 3 Haziran'da göndereceğini bildirdi. Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürü \aci Sığuı da "Çerçeve Anlaşması'nı TBB Yönetim Kurulu olarak çoğunlukla imzaladık" dedi. Iş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince de Istanbul Yaklaşırm'nın eldeki olanaklar doğrultusunda uygulanacağını dile getirdi. Özince, bankalann yeni patronu Ekonomi Servisi - Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığı'na seçilen Ersin Özince başkanlık müessesesinin Türki- ye tş Bankası'na verilmesinin kendisi ve kurumu için büyük bir onur olduğu- nu söyledi. Özince, Türkiye Bankalar Birliği Başkam seçilmesinin ardından yaptığı açıklamada, gerek bankacılık sektörün- de, gerek ekonominin genelinde ve ül- kenin ileriye dönük gelişiminde önlerin- de oldukça dikkatli ve çok ciddi çalı- şılması gereken bir dönem olduğunu belirtti. Böyle bir dönemde Bankalar Birliği Başkanlığf nın çok büyük sorumluluk gerektirdiğini ifade eden Özince, şöyle konuştu: u Her geçen gün bu konudaki sorumluluk artryor. Çünkü bu sektörün geleceği Türkiye'nin geleceği açısından her geçen gün daha da önem kazamyor. Yeni görevimi katüunh ve sektörün ge- nebnL, bankacıhk mesleğini kapsayan bir anlayışla sürdürmek arzusundayım. Bankalar Buüği'nin ve bankacıhk mes- leğinin ait olması gereken sayguıhğı da- ha da artürması yolunda olacak çabala- nmız." Genel KuruFda bir konuşma ya- pan Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı vekili Akm AkbaygiL Türk bankacılık sisteminin toplam ak- tiflerinin 2001 yılı sonu itibanyla do- lar bazında 117 milyar dolar civanna gerilediğini, dolar bazında toplam ak- tiflerin yüzde 25 oranında, yaklaşık olarak 40 milyar dolar küçüldüğünü açıkladı. Akbaygil, Türk bankacılık sisteminin toplam aktiflerinin 2001 yılı sonu itiba- nyla 170 katrilyon liraya. dolar bazın- da 117 milyar dolar civanna ulaştı- ğını bıldirerek, dolar bazmda toplam aktiflerin yüzde 25 oranında yaklaşık olarak 40 milyar do- lar küçüldüğünü ve toplam aktiflerin millı gelire oramnın yüzde 95 düzeyinde olduğunu belirtti. Akbaygil, 2001 yı- lında bankacılık sisteminde çalı- şanlann sayısuıın bir öncekı yıla göre 33 bin kişi azalarak 137 bin kişıye gerilediği- ni, şube sayısının ıse 900 eksılerek 6 bin912'ye indığinı dile getirdi. Seçimle gelen 4. başkan Genel Kurul'da 41 oy alan Ersin Özince, Bankalar Birliği Başkanlığı'na Aydın Ayaydın. Ünal Konıkçu ve Osman Tunaboyiu'dan sonra seçimle gelen 4. başkan oldu. Bankalara 2. kez başkanlık edecek Özince, Eski Iş Bankası Genel Müdürü Ünal Korukçunun emekliye aynlmasının ardından, 2 Kasım 1998- 31 Mayıs 2000 tanhleri arasında Bankalar Birliği Başkanhğı görevinde bulunmuştu. 3 Ağustos 1993 tarihine kadar Merkez Bankası başkanlan aynı zamanda Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığı yapıyordu. Okuyan, promosyon harcamalanndan yakındı ve 'fiyatlan düşürün' çağnsı yaptı Ilaç tarbşması yeni baştan AVRUPA • Firmalann Türkiye'de 300 milyon dolarlık promosyon harcaması yaptığını ve fiyatlann yüksek olduğunu belirten Yaşar Okuyan, "Biz bunu istemiyoruz, fiyatı düşürsünler. Biz ilacın gerçek değerinden satılmasını istiyoruz"' dedi. Ekonomi Servisi - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kam Yaşar Okuyan, Türkiye'de ilaçta yılda 300 mil- yon dolarlık promosyon verildiğini ve fiyatlann çok yüksek olduğunu vurguladı. Okuyan'ın, Akbank'ın organize ettiği ve Türk Eczacılan Birliği tarafından dün düzenlenen "Avrupa BirliğFnde Eczacıhk Uygu- lamalanveGeriÖdemeSistemlerT konulu toplantı- da yaptığı açıklamalar, aylarca tartışılan, ancak çözü- me kavuşturulmayan ilaç fiyatlan tarhşmasmı yeni- den alevlendirebilecek nitelikte. Okuyan, ilaç firmalanna promosyon harcamalan yerine fıyat düşürmeleri yönünde çagn yaparak "Tür- khe'den tüketilen İlacın yüzde 94'ünden fazlasını alan sosyal güvenlik kurumlan promosyon istemiyor. Bu- nun yerine fiyat düşürün" diye konuştu. Öte yandan Okuyan Bağ- Kur'da ortalama 3ayöncebaşlah- lan otomasyon projesinin sonuç- lanna ilişkin çar- pıcı açıklamalar- da bulundu. Bu- na göre Bağ-Kur otomasyona geç- tiği dönemde. ilaç ödemelerini. aylık 17-18 tril- yon lira düşüre- bildi. Öte yandan toplantıda konu- şan Akbank Ge- nel Müdürü Za- fer KurtuL ecza- nelere özel POS makinesi, çek karnesi, internet bankacılığı ve kredi kartını içe- ren bir yıl önce başlattıklan "Ak- bank Eczane Pa- ket Projesi"nin büyük ilgi gördü- ğünü belirtti. Kurtul. 2 bin ci- vannda başladık- lan projede şu anda 10 bin ecza- ne üzerinde ça- lıştıklannı kay- detti. Kurtul, pro- jeyle pazar pay- lannın yüzde 50 arttığım açıkla- masını yaptı. Jenerik kııUaııum arttırdıyor Sosyal güvenlik kuruluşlan açığınrn 7.9 katrilyon lirayla bü- tün yatınmlara aynlan kaynak- tan daha fazla rutarda olduğu Türkiye fiyatlan tartışmakla ye- tinirken Avrupa'da çok sayıda ülkejenerik (aynı etken madde- yi içeren eşdeğer, daha ucuz) ilaç kullanımını arttınyor. Türkiye'de SSK'nin üaç fab- rikasına en az 10 yıldır "çivi ça- kılmazken" Almanyaharcama- lannı kısmak için özellikle je- nerik üaç kullanımına ağırlık veriyor. Almarrya Eczacılar Bir- liği Ekonomik ve Sosyal Işler Direktörü Eckart Bauer, jene- rik ilaç kullanımını arttırmaya çalıştıklannı belirterek sağlık bakımının bütün nüfusu kapsa- madığını ifade etti. Bauer, ilaç- ta yüzde 16'lık KDV'nin düşü- rülmesi için çabaladıklannı ifa- de ederken Fransız Eczacılar Sendikası Avrupa Komitesi Başkanı Phillippe Liebermann. giderek yükselen ilaç fıyatlann- dan yakındı. Liebermann. yıllık 84 milyar Euro'yu bulan harca- malarda üretici payının arttığını ve bunun önüne geçümeye çalı- şıldığını kaydetti. ilctaa ırıbalcij Ingiltere'de yapılan yeni bir araştırmada, 1989-2000 yıllan arasında çıkan ilaçlann üçte ikisinin ya piyasadan kaldınlan bir ilacın biraz değişririlmiş hali ya da zaten satılmakta olan ilaçlann kopyası olduğu ortaya çıktı. Eski ürünlere yeni ambalaj geçirip pazarlayan ilaç endüstrisinde bu durumun ilaçlann fiyatlannı katlamak amacıyla yapıldığı belirtiliyor. Ingiliz Sağlık Fonu tarafmdan hazırlanan ilaç raporuna göre tngiliz Sağlık Enstitüsü tarafmdan onaylanan 1035 ilaçtan yalnızca 361 'i yeni bir içeriğe sahip. En çok reklamı yapılan u yeni pahah ilaçlar" da yine eski ürünlerin formüle edilmesinden ibaret. Örneğin, ülser tedavisinde kullanılan Nexium, yakm zamanda patent korumasını kaybedecek olan Prisolec ilacmın. alerji ilacı Clarinex Claratin'in kopyası. Sinir ilacı Sarafem ise Prozac adıyla satılan ilacın yalnızca pembe kapsüllü hali. ToBB BAŞKANI RtFAT HtSARCIKLIOĞLU: Birinci gündem ekonomi olmalı Haber Merkezi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birli- ği (TOBB) Başkam Rifat Hisarcıkhoğlu, riim sektör- lerin zor durumda olduğunu belirterek ekonominin öncelikli olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Konya ve tçel'de çeşitli temaslarda bulunan Hisar- cıklıoğlu, uzun zamandır baskı altmda tutulan dola- nn olması gereken yere doğru geldiğini ve bundan tedirgin olunmaması gerektiğini söyledi. Ekonomi- de yaşananlann, siyasi gelişmeler ve Avrupa Birli- ği konulanmn gerisinde kaldığını belirten Hisarcık- hoğlu. "Şu anda yanguun olduğu yer ekononıidir ve ekonominin mutiaka birincigündeme alınması gere- kir. Türkrve'nin bugünlerde halledilmesi gereken en acil meselesi budur. Bunun için de shaseti ve ekono- miyi idare ederüer mutiaka buna dikkat ermelidir" diye konuştu. Reel sektörün sorunlanna da değinen Hisarcıklı- oğlu, tüm sektörlerin çok zor bir dönemden geçtiği- ni belirterek kamuda yeniden yapılanma çalışmala- nnın devam ettiğini, bu çalışmalar devam ederken reel sektörün yepyeni kurallarla karşı karşıya oldu- ğunu ifade etti. AB'ye üyelik sürecini de değerlendiren Hisarcıklı- oğlu, Türkiye'nin AB'ye girişine karşı çıkacak Türk vatandaşının çok az olduğunu belirterek bugün dev- let kurumlannın politika ve srratejilerinin AB üzeri- ne kurulu olduğunu söyledi. Işadamlannın da bunun dışında kalmasımn zor olduğunu kaydeden Hisarcık- hoğlu şöyle dedi: "Soruyorum; evinizdeki tarnşma>ı kamuo\ıına yan- sıü\or musunuz? Ban konularvar ki kapalı kapılar ar- dında tartışıp pazarhk gücünüzü artanrsmız. Bu ül- keninpazarükgücü, başkasınui değiL Pazarhkgücünü eünden alacak kozlaria 'hadi git anlaş' demek en büyük ihanettir. Muhakkakgirilmesi şart Türkrve'nin önünde hiçbir engel yok ama bu kozlan eünden ala- cak şekilde davrantşlâr içindeTOBB'vi bulamazsınız"1 İŞÇENİN EVREMNDEN ŞUKRAN SONER Kafa Aynı Kafa Türkiye'nin gündemine henüz girmedi. Milyon- larca çalışanın, işçilerin çalışma düzenini, doğal olarak işverenleri de çok yakından ilgilendiren 1475 sayılı Iş Yasası'nı baştan sona değiştirecek yasa çalışması tamamlandı. Sadece iş güvencesinı düzenleyen metin üze- rine koparılan gürültüden sonra "işçi-işveren-hü- kümet", üçlü tarafları temsil eden iş hukukçuları- na iş güvencesini de içine alacak, AB'ye uyum çerçevesinde, yasanın tümünü elden geçirme gö- revi verilmişti. Baştan 1475 sayılı yasayı ortadan kaldıracak kapsamlı bir değişiklik, taraflar adına yetkili kılınmış, 9 kişilik hukukçular komisyonun- da gerçekleştirildi. üncekı gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın, dün de taraf olan sendika konfederasyon başkanlarının görüşüne sunuldu. Aslında hazırlık aşamasında hukukçular sürek- li temsil ettrkleri taraflarla görüşmüşler ve ortak uzlaşma metinlerinde değişiklikleri gerçekleştir- mişlerdi. Varsayım olarak uzlaşmanın olduğu 1475 sayılı yasa değişikliğinin kolayca Bakanlar Kurulu ve Meclis'ten de geçmesi, aynı kolaylıkla yasalaş- ması gerekiyor. Ancak sözde uzlaşma ile hazırlan- mış iş güvencesi deneyiminden, üzerinde kopan- lan gürültülerden sonra centilmenlik anlaşmasına uyulacağına inanmak kolay degil. Henüz kamuoyuna açıklanmamış yasayı baştan sona değiştiren metın, işçı cephesinden iş güven- cesini ne ölçülerde güvence altına alabilmiş ya da ışveren cephesinden pazarlık konusu yapılan es- nek çalışma, kıdem tazminatının budanmasına yö- nelık neleri öngörmüş tabii ki bilemiyoruz. Hazır- layan hocalan, bilimsel yaklaşımlarını yakından ta- nıyan biri olarak sadece hukuk ve AB'ye uyum öl- çülerine eksiksiz uyulduğu konusunda güvence verebilirim. Tabii ki bu ölçülerin işçi ve işveren ta- raflann hak ve çıkar beklentileri, Türkiye gerçek- leri ile ne ölçüde buluştuğu objektif değerlendiri- lemeyecek. Çünkü ışveren cephesi, ış güvencesinde oldu- ğu üzere şimdiden çamura yatmaya hazırlanıyor. Kendilerini temsil yetkisi verdikleri hocalara da saygısızlık niteliğinde ortaya çıkan metni irdelemek üzere ayn bir hukukçular komisyonu oluşturuyor- lar. İşçi sendikaları konfederasyonlarının yaklaşı- mı da farklı olacağa benzemiyor. İşçi cephesinde de, nelere "evet", nelere "hayır" denebilecegi ko- nulannda hiç beyin cimnastiği yapılmamıştı. Işin özü profesyonel sendika liderleri yasa ha- zırlık aşamalarında onay verdikleri ya da zaman kazanmak için sessiz kalmayı, belki de uzak dur- mayı seçtikleri konularda, ış kamuoyuna çıktığın- da farklı politikalar izlemeye hazırianıyorlar. Kafa aynı kafa. Iş dünyası göz göre göre, sade- ce sendika üyesi olduğu için işten attığı işçiyi ko- ruyan, işçı atmada gerekçelendirme ısteyen yasal düzenlemeyi düşünmek bıle istemiyor. AB ölçüle- ri, AB üyeliği sadece sermaye çıkarlan için kutsal. Keyfi, sınırsız işçi çıkarmaya izin veren bugünkü düzen aynen kalsın istenıyor. Üstüne üstlük esnek çalışma adı altında, keyfi, fazla mesaisız, sosyal haklann budandığı bir düzen öngörülüyor. Tabii kıdem tazminatlan da budanacak, İşçi cephesi ise yıllarca işsızlik sıgortası, iş gü- vencesi, düşük ücret yerine koymaya çalıştığı kı- dem tazminatını, gelişmiş son hakkı, kalesini kay- betmemede duyarlı. Kaldı ki sermayenın belirleyici olduğu düzen, ik- tidar üzerindekı işveren ağıriığı, iş güvencesinde kitleleri kucaklayan bir düzenlemeye engel. Bilın- diğigibıMeclis'tekaybedileniş güvencesi yasa ta- sansı, hem küçük iş yerlerini kapsamıyordu hem de başta en çok güvence altında olması gereken gazeteciler, özel yasası olan çalışanlar dışlanıyor- du. Dikkat ettiyseniz iş güvencesi ıçine alınmış ye- ni yasa düzenlemesi de 1475 sayılı, sadece işçi- leri kapsayan yasayı değıştırmeyı öngöruyor. Ya- ni AB'ye uyum yasa değişikliğınde de başta ga- zeteciler, özel yasa ile çalışanlar yok. İşverenleri yükümlülüklerinde, çalışanları haklannı kullanabil- mede ayınyorsunuz. Düz işçi, belli sayının üstünde işçi çalıştıran iş- verene "Şu yükümlülükleri yerine getireceksin, şunları şunlan yapamayacaksın, işçi çıkarmada geçerli nedenin olacak" diyorsunuz. Gazete ya da yasa yükümlülüğü kapsamında olmayan başka birgrup patronada "Sizistediğiniziyapmakta, is- tediğinizi atmakta serbestsiniz" ile ayrıcalık tanı- yorsunuz... 9 kişilik iş hukukçuları komisyonunun hazırladı- ğı yasa metninin, Türkiye'de artık uygulamada ol- ması gereken çalışma koşullanna ilişkin kurum ve kavramlan getirme anlamında çok ciddi bir çalış- ma ürünü olduğu tartışılmaz. Gelin görün ki aslo- lan işçi-işveren-hükümet iradesindeki ciddiyetsiz- lik. Gerçekten AB'ye uyum amacıyla, ış güvence- sini de getirecek bir yasa çıkarmaya niyetli olsa- lar, hem hocalara yetkı verip hem de sonradan kendilerinin kabul edemeyecekleri çerçeveleri çiz- mezlerdi. "Emeğe, zamana, bilime, toplumsal beklentile- re..." yazık diye noktalayacaktım ki.. bugünden başlayarak bütün taraflann Cenevre yolculuğuna çıktıkları aklıma geldi. Orada nedense pek sevişi- yorlar. Malum ILO genel kurulu çalışmalan başlı- yor. Hükümeti, taraflann uzlaştığı bir "AB'ye uyum, iş güvencesi içerikliyasa değişikliği" metni, bu yıl için fazlası ile kurtarıyor... [email protected] TCDD işçileri emekli edildi • ANKARA(ANKA) - Liman-lş Sendikası, Başbakanlık ile Türk-Iş tarafmdan imzalanan protokole karşın TCDD'nin, 369 liman işçisini resen emekli ettiğini bildirdi. Yapılan açıklamada, hükümet ile Türk-îş arasmda imzalanan protokolle, "emeklilik hakkım elde etmiş 50 yaş üzerinde bulunan işçiler ile atıl istihdam edilen işçilerin sendika ve işveren temsilcilerinin davet edileceği bir komisyon tarafından değerlendirmesine" karar verildiği anımsatıldı. Şu dogalgaz faturalarını ödemeyi hep unutuyorum! Ama çalıştığım için bankaya gidip talimat verecek zamanım olmuyor. Televveb'den, Fatura Ödeme Talimatı verebilirsiniz. televveb www.teleweb.com.tr