22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-«2VAYIS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kutturv/cumhuriyet.com.tr On yıl önce yitirdiğimiz ressam Burhan Uygur hep içinden geldiği gibi çalışmıştı Buruk, şiirselbirardatimıvardıtwA/AÖZSEZGİN Tirkiye'de sanatçı profilinin içten i ç e ieğişime uğradığı ve alışılmış sa- n a t a ımajının yerini "yeni" bir sanat- ç» tbının almaya başladığı bir döneme tekzbül eder Burhan Uygur'un çıkışı. A.şafı yukan 19601ı yıllann sonlan- ıra nstlar bu dönern. Devletin desteği- n e büyük ölçüde ıhtıyaç duyan, piya- s a n n kısıtlı koşullan karşısında. ör- n e ğ n öğretmenlik gibi bir yan mesle- ğ i yışam güvencesi sayan. kişisel ser- gi yıpma konusunda fazla atak dav- rannayan sanatçı tipinin yanında, bü- rokrasi engeline karşı direnen, varlığı- nı kşisel seçenekleriyle kanıtlamaya çalıan genç bir kuşak devTeye girmiş- tir. Ama henüz kendisinden söz ettire- cek kir aşamada değildir bu kuşak. Ge- n e öe olur olmaz çıkışlan. kurallara uyrrayan davranışlanyla dikkat çek- meyî başlamışlardır. Törensel ilişkile- rin uzağında kalarak, yaygın ve "res- TBST 'ğilimlere itibar etmemekte karar- lı gcrünmektedirler. Resimlerini bir- leştirecek ortak bir çizgiden söz edı- lemezdi. Zaten böyle bir amaçla yola çıkrramışlardır. Onlarabirazdaumut- suzcı bakan, da\Tanışlannı eleştiren hocalan arasında, anlayışla yaklaşan- lar, hatta yeri geldikçe övgü tonunu yüksalten, o nedenle de önceki kuşa- ğın cfkesini davet edenler de yok de- ğildr. Siyasal ve toplumsal planda ye- ni biı yapılanmanın kendini açığa \iır- duğu bir dönemle örtüşüyor olması. 1970'h yıllarda belirme eğilimi göste- ren bu kuşağın üyeleri için uygun bir ortam da yaratabilmiştir. Bir tfir yaşam sûrgûnûydû Burhan Uygur, böyle bir aşamada, sanatıyla yaşamı arasında kaçınılmaz paralellikler kurmayı ilke edinmış bir sanatçı olarak girdi bu ortama. Ama bu ortamda kendisine bir yer açması hiç de kolay ohnadı. Atölyesi, bir ba- kıma gezip tozduğu sokaklar, dostla- nyla paylaştığı masalar, tanık olduğu REStM ONUNİÇİN BİR tLETİŞİM ARACIYDI - Burhan Uygur için rcsim yapmak, yaşamuı büyülü inceüklerini, toprağın dcrinlikJerinde kalmış eski bir objc>i çıkanp parlanrcasuıa sunuma hazır hale getirmekti. Bunu yaparken, ahşümış bir sanatçı davranışına uyum göstermrvordu, her nasılsa eKne geçirdiği nadide bir antikayı okşayıp onunla konuşur gibi çiziyordu resimlerini. Resim, onun salt başkalanyla değil, kendisivle diyalog kurmaktan hoşlandığı bir Uetişim aracrydı. yaşam sahneleriydi. Gönül pencere- sinden bakıyordu çevresine. Insan yüzlerinde. yalnız kendisinin çözebi- leceği bir alfabeyle yazılmış içe dönük öyküler, yaşanmış deneyimler bulu- yordu. Bunlan, görsel bir filozof du- yarlığıyla gözlemleyip resimleştiri- yordu. Burhan'ın resimlerine ilgi du- yanlar, herkesin bilinçaltına bir ölçü- de işlemiş olan, ama uykuya terk edil- diği için uyancı bekleyen "fiksas- yon"lann su yüzüne çıkanldığı bu re- simlerde, kendilerini buluyorlardı. Burhan'ın resimlerine yönelüc ilginin kaynağı salt bu değildi kuşkusuz. için- den geldiği gibi, herhangi bir kurguya aldınş etmeden çalışıyordu Burhan. Kullandığı boya ve kalem, onun elin- de, hıçbir sapmaya meydan vermeyen, hiçbir özentiye fırsat tanımayan ya- şam göstergesi gibiydi. Tercihleri ve seçenekleriyle olduğu kadar, sanata bakış açısıyla da yerle- şik kanılara ters düşen, salt kendi im- gesiyle bütünleşen bir sanatçı örneği- dir Burhan Uygur. Programlanmış dü- zeneklerle uyuşmaz. Böyle olmayı varlık nedeni olarak görüyor, bunun- la çelişen bir davranış içinde görmü- yordu kendisini. Bir tür yaşam sürgü- nüydü; bunu kendisi seçmiş, kendi ko- numuyla uyarlı boyutlar içinde kendi- si benimsemişti. 1979'dadesenlenyle süslediğı Ahmet Oktay'ın kitabı ("Sürgün"), ona adanmıştır sanki: "Ey beni çevreleyen büyü helezonu sualü kentierinin fbsforsu büyüsü orada gömülü çocukluğum, çevir so- ğuktan kızarnuş yüzünü bana, koku- su hâlâ eDerinde sıcak ekmeğin." Burhan Uygurun, daha ilk bakışta şiirle bu derece sarmalanmış olan dün- yası, resmin ıçeriksel özünde artı bir değer olarak şiırin ağırlıklı bir payı bu- lunduğu gerçeğine götürür bizi. Dün- den bugüne, ressamlanmız arasında, çizginın ve rengin oyuntulan arasına şiirin vurucu nüanslannı koymayı ih- mal etmemiş olanlar kuşkusuz var. Ancak Burhan"dakı şiirsel öriintü, bu tür olağan gelışmelen oldukça aşar. Kol çantasmda şür kitaplan bulundur- mayı hiç ihmal etmemiş olması, şair- lerle yakın ve içten dostluklar kurma- yı neredeyse bir yaşam felsefesine dö- nüştürmesi, resmine şiirin ağmasında, kuşku yok ki etkdi ohnuştur. Burhan Uygur'u okumak... Kendi kuşagının öteki sanatçılany- la birlikte, resim sanahmızda, krono- lojik gelişme ve yenileşme evrelerine, yerleşik modellerle fazla bağdaşma- yan bır çizginin oluşmasuıda etkili ol- muştur Burhan. Sesini fazla yükselt- meden, tanıtım konusunda fırsatlan kollamaksızın, sanatına olan güven duygusunu hep yüksekte tutarak, ya- şamın kendisine tanıdığı pek kısa sü- re içinde çalışmanın büyülü atmosfe- rine kendisini adayarak, resim yapma- yı vazgeçilmez bir tutkuya dönüştüre- rek, şimdi yeniden toparlanmaya kal- kılsa büyük sorunlar yaratacak olan resimlerini oluşturdu. Bu resimlerin tümü, yaşamın gözden kaçan incelik- lerini yansıtan çalışmalardır. Benim ve yakın dostlannın çok yakından bil- diğimiz gibi, Burhan için resim yap- mak, yaşamın bu büyülü inceliklerini, toprağın derinliklerinde kalmış eski bir objeyı çıkanp parlatırcasına sunu- ma hazır hale getirmekti. Bunu yapar- ken, alışılmış bir sanatçı davranışına uyum göstermiyordu, her nasılsa eli- ne geçirdiği nadide bir antikayı okşa- yıp onunla konuşur gibi çiziyordu re- simlerini. Resim, onun salt başkala- nyla değil, kendisiyle diyalog kur- maktan hoşlandığı bir iletişım aracıy- dı. O nedenle, Burhan Uygur'u oku- yabilenler, onun resmiyle konuşmayı başaranlar, başarabilenlerdir aynı za- manda. 18. Gençlik Giiııleri başladı Kültür Servisi - tstanbul Büyükşehir Beledi- yesi Şehır Tıyatrolan taranndan düzenlenen 'Gençlik Günleri'nın 18.'si dün başladı. Şehir Tiyatrolan ve Türk Kadınlar Birliğı îstanbul II Merkezi ışbirliğiyle bu yıl sekizin- cisi verilen 'Bedia MuvahhitÖdülü', 'Schwayk II. Dünya Savaşı'nda' adlı oyundaki başansı nedeniyle Demet Bozkaya'ya 15 Mayıs günü saat 19.30'da Şehir Tiyatrolan Kadıköy Hal- dun Taner Sahnesi'nde sunulacak. ÎÜ Devlet Konservatuvan'ndan 'Bugün Git Yaruı Gel', Izmit Halk Eğitim Merkezi Dene- me Sahnesi'nden 'Macbeth', Öğrenci Kültür Merkezı'nden 'AyakBacakFabrikas', Sanga- zı Belediyesi Tiyatro Topluluğu'ndan '403. Ki- lometre', Seyyar Sahne'den 'GülünçKibarlar', MŞM Kon. Tiyatro Bölüm'nden 'Saltanat', ÎTÜ Sahnesi'nden 'Arthuro Ui'nin Önlenebi- Hr Yükseüşi', Abant Izzet Baysal Üniv ersıtesı Tiyatro Topluluğu'ndan 'Sezuan'ın tyi tnsa- nı', Atölye Tiyatrosu'ndan 'Beckett Beşleme- si', Tiyatro Diğerleri'nden 'Philipp Hotz'un Büyük Öikesi', Altından Sonra Tiyatro dan 'Ver Elini Dünya', iBŞT'den 'Medea', 'Genç- lik Günleri'nde sahnelenecek oyunlardan ba- zılan. Etkinlik kapsamrnda YTU Sanat ve Tasanm Atölyesi Dans Tiyatrosu Laboratuvan'nm, M- SÜ Modern ve Klasik Dans Bölümü'nün per- formanslannın yanı sıra Baki Duyarlar ve Jazz Arkadaşlan, Yedat Sakman ve Kerem Gör- sev'in konserleri de izlenebilecek. 'GençlikGünleri'nde gerçekleştirilecek söy- leşılere katılacak ısımlerden bazılan ıse şöyle: Doğan Cüceloğlu. Ataol Behramoğlu, Erdal Atabek, Hahık Çetin, Baki Duyarlar, Sibel Kö- se, Yavuz Durman ve Erdal Ak\ol Seramik ve resim sergilerinin yanı sıra etkin- lik kapsamında 16 uzun metraj ve 26 kısa met- raj Türk filmi, 24 kısa metraj yabancı film, 17 canlandırma sıneması, 6 belgesel ve 5 orta met- raj film gösterilecek. 19 Mayıs'ta sona erecek olan etkinlikler, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi. Kadıköy Haldun Taner Sahnesi, Fatih Reşat Nuri Sah- nesi, Üsküdar M. Celal Sahnesi, Ümraniye Sahnesi ve Gaziosmanpaşa Sahnesi'nde ger- çekleştirilecek. Açık Tryatro'nun sahnelediği •Medea' adlı oyun 16 Mayıs'ta Ümraniye Sahnesi'nde izlenebflir. «ETLE • KÜLTÜR Işleri Daire Başkanlığı, Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde müziğin beyazperdedeki yansımalannı konu alan bir dizi etkinlik sunuyor. '35 mm. film gösterimleri' kapsamında bugün Ersin Pertan'ın yönettiği, Yeşim Salkım ve Berhan Şimşek'in rol aldığı 'Şarkıcı', 14-18 Mayıs tarihleri arasında ise Alain Resnais'nin yönettiği, Pierre Arditi ile Sabine Azema'nın oynadığı 'Hayat Bir Şarkıdır" adlı film izlenebilecek. Göstenmler, pazartesi günleri hariç her gün 14.00, 16.30 ve 19.00 saatlerinde yapılacak. (0 212 İ17 77 00) (Kültür Senisi) • HtNDtSTAN'ın ünlü şairi Kaifi Azmi, 87 yaşmda öldü. İlk şiirini 11 \aşında > azan. daha sonra kuzeydeki küçük bir köyden Bombaya taşınan Azmi, gençüğinde Hindistan Komünist Parrisi üyesi oldu. Azmi'nin krzj Şabana Azmi parlamento üyesi ve tamnmış bir ovııncu. oglu Baba Azmi ise film yapımctsı olarak çabşıyor. "(BOMBAY-AA) • BORUSAN Filarmoni Orkestrası 15 Mayıs'ta Karadeniz Ereğlisi'nde, Demir Çelik Fabrikası Konser Salonu'nda saat 20.00'de bir konser verecek. Şef Gürer Aykalın yöneteceği konsenn solisti ise keman sanatçısı Suna Kan. Orkestra konserde, Sibelius'un Finlandiya, Çaykovski'nin Arap ve Rus Dansı, Brahms'ın Macar dansı ve Strauss'un Mavi Tuna Valsi ve Tarcan'ın Zeybek adlı yapıtlannı seslendirecek. (Kültür Servisi) • MARCEL Duchamp'ın 1917 yınnda New York'ta 'The Fountain' adıyla sergflediği pisuvar, yann sanatçının sıradan eşyalar koleksi\onu\la beraber açık arttumaya çıkanlacak. 'The Fountain'mfiyaanın2ü milyon dolara kadar yüksehnesi bekleniyor. (Reuters) \/ CRR Kongre ve Sergi Sarayı, bugün saat 10.00'da 'Ebru Kongresi'ne ev sahıplıği yapacak. Kongre. Îstanbul Üniversitesi, îstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Işlen Daire Başkanlığı, Tempo Dış Tic. Ltd. Şti. ve ISKİ işbirliğiyle düzenleniyor. 'Ebruzenlerin' katılacağı kongre kapsamında, altı ilahiden oluşan bir müzik dinletisi gerçekleştiriürken aynı gün. CRR Sergi Sarayı'nda da 40 ebru sanatçısının 120 yapıtının yer aldığı bir de karma sergi açılacak. Sergi, 23 Mayıs'a dek sürecek. (212 275 59 75) (Kültür Servisi) Ertuğrul Sevsay'ın kurduğu orkestra bugün ve yarın akşam Aya İrinide çalacak angonun büyülü sesi: Bandoneon FEHMÎAKGÜN Bandoneon, tangonun vazgeçihnez enstrümanı, simgesidir. Bandoneon sa- dece birtango sazı değil, "Porteno"nun yani Buenos Aireslinin degişik kuşak- lannın arkadaşı, sırdaşı ve yaşamının bir parçası olmuştur. Ûnlü tango şairi ve bestecisi Enrique Santos Discepolo şöyle özetliyor: "Hiçbir enstrüman, hatta keman bile bizim duygulanmızL, sevinçterimizi, hüzünlerimizi ve hıçla- nklanmızı anlatmakta bandoneon ka- dar başanh olamaz. O, tangonun Hrik ruhudur." Viyana'da yaşayan bir Türk müzisye- nin, Viyana ve Miami üniversitelerin- de öğretim görevlisi Ertuğrul Sevsay'ın 1995 yılında kurduğu "Tîpik TangoOr- kestrası" da aynı adı taşımakta: Band- O-Neon-. Bundan önce de Türkiye'ye birkaç kez gelerek konserler veren orkestra, bugün ve yann akşam saat 20.00'de 1. Uluslararası tstanbul Bahar FestrvaU içinde Ayatrini'de ve 15 Mayıs günü de Boğaziçi Üniversitesi'nde çalacak. Grubun kurucusu, şefi, bandoneonis- ti ve düzenleyicisi Ertuğrul Sevsay, as- lında bir tıp doktoru, ama Cemal Resit Rey ile başlayan ve 10 yıl süren müzik öğrenimi onu Avrupa "da ve Amerika 'da enuçnoktalara kadar taşıyacaktır. 1983 "Sinfonietta ADa Turca" adlı eseri ile Viyana Şehir Ödülû'nü kazanan ve Vi- yana Senfoni Orkestrası ile seslendiren Sevsay, 1985 senesinde Amerika'ya gitmiş ve müzik doktorasını tamamla- mıştır. 1992 yılından başlayarak Gü- Viyana'da yaşayan Ertuğrul Sevsay, Band-O- Neon orkestrasuıı 1995 yıhnda kurdu. ney Amerika müziğine özellikle 'tan- go'ya duyduğu ilgi ile bu yönde çalış- malar yapan ve Buenos Aires'te ünlü tango müzisyenlen ile tanışan sanatçı, bandoneon çalmasını öğrenmiş ve Vi- yana'da Band-O-Neon adlı "Tipik Tan- go Orkestrasını" kurmuştur. Band-O-Neon, orkestrası 3 keman, 2 bandoneon (bazen 3), çello, kontrbas ve piyanodan oluşmakta; grubun iki solist şarkıcısı ve dansçısı var. Tümüyle kla- sik müzik alamndan gelen orkestra ele- manlan ise çeşitli milletlerden oluşu- yor: Kemanlarda Serkan Gürkan, Esen Krvrak (bandoneon) ve Engin Ya- fet, çelloda Ruben Dubrowsk\, piyano- da Robert VVildling, kontrbasta Pablo Martin, bandoneonlarda ise Ertuğrul Sevsay ve Esen Krvrak yer almakta. So- list şarkıcılar Luis Cardenas ve Bağda- sar Bayvertyan. Orkestranın bu konse- rine katılacak dansçılar ise Tanju Yü- dınra - Esra Akvatan, Simon - Alej and- ra olarak seçılmiş. Band-O-Neon, düzenleme ve icra olarak "klasik tarzT yeğlemekte. Bu da son zamanlarda Arjantın'de de ya- şanan akıma paralel bir gelişme olarak nitelenebılir. 80'li yıllarda artık ölmüş gözü ile bakılan "tipik orkestra" for- masyonu, "dans"ın gösterdiği başdön- dürücü yükseliş ile birlikte 40'h yılla- nn çalış stiline dönmeyi gerektirdi. Bu- gün Buenos Aires'te 15 kadar orkest- ra; AUredo Gobbi, Osvaldo Pugbese,Ju- an D'Arienzo, JuKo De Caro gibi bir dönemın efsaneM topluluklannın çahş stilini benımsemekte ve kurulan bu ye- ni topluluklarda o eski altın dönemin müzisyenlerinden bir veya birkaçı ön- derlik etmekte. Orkestramn bir amacı da 1925-1955 yıllan arasında "Türkçe Tango"lan ye- ni düzenlemelerle çalmak ve onlan güncelleştirmek. Bu bakımdan 2000 yılı ilkbahannda çıkan CD'lerinde tan- go tarihinde ilk defa olarak Arjantin ve Türk tangolan bir arada kaydedihııiş- tir. Band-O-Neon'un bu konserlerinde 9 De Jufio, Feücia, La Yumba, Recuere, La Cumparsita gibi klasik tangolann yanında, El Dia Que me Quieras, Vol- ver gibi sözlü tangolara, bir PiazzoOa kompozisyonuna: Verano Porteno; ve "Mari", "Yıllar", "Kimse Sevdiğimi Bflmez", "Yalan" gibi Türkçe tangola- ra da yer verilmiş... (Biletbc: 0216454 15 55) fiTfl W\\ 19-30 rtllYIS CAPELLA ISTROPOLITANA MARIE CHRISTINE HULLER OLGA BOLGARI - \ATASHA VELJKOVIC THE YEHUDI MENUHIN SCHOOL MALCOLMSI\GER-BE\BAKER JAYNE CHRISTOPHER- EUNSLEY PARK MISAKO OSADA - VEROMKA SHOOT RLMENIAN RADIO CHAMBER ORCHESTRA I. IONESCU GALATI - ANDREI LICARET IONAMARGARİT- MARIE KLIJKEN JA\ VANDER CRABBEN - LLC DEVOS SIGISVVALD KUIJKEN - ALEXEI LUBIMOV Konuşmacılar Dogan Hızlan - Adnan Çoker - Prof Kemal inan - Mete Sakpınar Murat Belge - E\ in İKasoğlu - Malcolm Singer - Aydın Büke - Sigisuald Kuijken - Luc Devos T. C. Kültür Bakanlığı işbirliğiyle MteUıt Çoğn «trt»o: ;J16ı 454 15 S5 Organızasyon avuslurya kûltûr ofisi" ^ D S t n b 0 f f f F Cumhurtyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear