29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CT31HURİYET VAKFI adma İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmenı: İbrahim Yıldız # Yazıışleri Müciürü: Safim Alpaslan # Sorumlu Müdür: Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Istıhbarat. Cengiz Y ıldırım 0 Ekonomi Özlem Yö- zak • Kültür Egemen Berköz 9 Spor Abdülka- dir Yücelman 9 Makaleler Sanıi Karaören 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı 9 Bılgı-Belae Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet faraç 9 Avrupa Temsılcisı: Gürav Öz YayınK.urulu:tlhanSeJçıık(Baş- AnkaraTemMİcısı Mustafa Balbay AtaturkBul\an No: Muessese Mudürü Erol REKL\M: P.M. Ltd. şti. • Genel kan).EmreKongar(Danı^man), ~ ~ " ' -••—••• Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şiikran Soner, İbrahim _ __., . . . . . . Yıİdız. Orhan Bursalı, Musta- TemsılcısrÇetinYigenoflu, tnonuCd. 119S.No:l Kat:l, Idare. Hüseyin Gürer Çetin FrduranTel 0212 5140753- 125. Kaf4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hatı, Faks- 4195027 9 lzmır Temsılcisı. Serdar Kıak. H Zıya BK 1352S 2 3 Tel 4411220, Faks 44191179 Adafıa Erkut 9 Koordınatör MudürGülbin Erduran#Koordınator Ahmct Komlsan 9 Mu- Reha Işıtman • Genel MudürYrd : Se\da Çoban # Fınansman Mûdürû.hasebe Bülent YeneH fa Balbav, Hakan Kara. Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 9 Satış: Fazilet Kuza 513 8460-61.Faks:0212513 S463 Yayımlavan: Yenı Gün Haber \ ansı Basın ve Yavıncılık A Ş. Basla: Sabah \ avıncılık A.S Turkocajı Cad 19 41 Cajaloğlû 34334 lstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul Tel (0 212ı 512 05 0512ühatı Faks. lü 212ı 513 85 95 1MAY1S2002 Imsak:4.14 Güneş. 5.56 Öğle: 13.08 Ikındı: 16.57 Akşam: 20.08 Yatsı: 21.41 Öpümcek Adam'ın ortağı • LOSANGELES- ABD'nın iinlün karton karakterlerinden Orümcek Adam'ın yeni maceralan beyazperdeye aktanldı. ABD'de 2 Mayıs'ta gösterime girecek filmde Orümcek Adam'ın sevgilisi rolünü oynayann Kirsten Dunst, Los Angeles kentinde yapılan fılmin galasmda magazin basınının ilgi odağı oldu. Pekin'de '4 Mevsim Türkiye' • PEKÎN (AA) - Fotoğraf sanatçısı Gültekin Çizgen'in eserlerinden oluşan "4 Mevsim Türkiye"' konulu fotoğraf sergisi dün Çin'in başkenti Pekin'de Belediye Kütüphanesi'nde açıldı. Türkiye'yı tanıtan 84 fotoğrafın yer aldığı sergının açıhşına Türkıye'nın Pekin Büyükelçıliği Müsteşan Emre Yunt ve Pekın Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Tang Long ile bazı ülkelerin misyon şefleri katıldı. Karınca pastası, çikolatalı akrep • LONDRA (AA) - Ingiltere'nin başkenti Londra'da dün açılan bir restoran, müşterilerine timsah eti, gül salatası ve çikolotalı akrep gibi sıradışı yiyecekler sunuyor. 26 yaşındaki Amerikalı Todd Dalton'un açtığı "Edible" adlı restoramn mönüsünde, dünyadaki değişik ülkelerden ithal edilen bitki, böcek ve değişik hayvan etleri yer alıyor. Dalton, Asya'daki çoİc sayıda ülkeyi ziyaretımn ardmdan bu restoranı açmaya karar verdığıni belirtti. Klima zorunhıluğu • ANKARA(ANKA)- Turizm Bakanlığı, 8 ile daha turistik tesislerde klima bulundurma zorunluluğu getirdi. Turizm Bakanlığı'nın Turizm Tesisleri Yönetmeliği'nin uygulanmasına ilişkin tebliğinde değişıklik yapılmasma ilişkin tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Yeni tebliğe göre, Artvin ve Bartın'da bulunan tüm tesislerde klima bulundurma zorunluluğu kaldmlırken Adıyaman, Amasya, Ankara, Düzce, Edirne, Manisa, Siirt ve Şırnak'taki tüm tesislere klima bulundurma zorunluluğu getirildi. Suudi rekjanu geri çevriMi • VVASHEVGTON (AA) - ABD'nin 9 ulusal televizyon kanalımn, Suudi Arabistan hükümetinin'" Suudi Arabistan halkı... Terorizme karşı müttefik" sloganını taşıyan reklamını yayımlamayı reddettıği ortaya çıktı. Basınm haberlerine göre, reklamı yayımlamayı reddeden kanallar arasında History, Lifetime. USA Nervvork, Bravo, AMC, A&E ve Hava Durumu bulunuyor. Siyasetin sanata damgasını vurduğu yılların çalışmaları ilk kez bir sergide lere Pankart açülartPEKYEZDANİ Türkiye'de siyasetin sanata damgasını vurduğu 1970'li yıllann görsel sanat çalışmalan, resimden fotoğrafa. afişten gazete ilüstrasyonlanna kadar ılk kez bir sergide toplandı. Karşı Sanat Çalışmalan tarafindan düzenlenen ve "resmi olmayan tarih çahşması" nitehğı de taşıyan "Pankart" adlı sergi, 1970'li yıllarda yaşanan sosyo-politik yapmın sanattaki izlerini gözler önüne seriyor. Döneme ilişkin film gösterimlerinin, müzik ve tiyatro etkinliklerinin de yer alacağı sergi, "sosyolojik bir gönderme" yapılarak 1 Mayıs tşçi Bayramrnda açılıyor. Belgesel Sinemacılar Birliği ve Fotoğraf Vakfı'nın katılımıyla düzenlenen serginin düzenleyicilerinden ressam Arslan Eroğhı 1971 muhtırasıyla başlayıp 1980'lere kadar giden sürecin R Türbye'nın hem P«îmi sosyolojik hem de e s m ı siyası anlamda özel bir tarihi olduğunu belirterek "Biz de o dönemin tüm izlerini yaşadığmuz için görsel sanatlar üzerinden o dönemi anlatalım istedik" diyor. Eroğlu, 1970'li yıllann kimliğini oluşturan bir görseî bakış niteliği taşıyan serginin, "etkilerini Sorunların çözümü hesaplaşmada' Serginin düzenleyicilerinden ressam Arslan Eroğlu. serginin adının "Pankart" olmasmın nedenini şöyle açıkhyor. "Pankart'taki söytem düzeniyle o dönemde üreülmiş eserter grafite olarak da. söylem olarak da çakışıyor. Aynca pankartm marjinal yapısıyla bu görsel maizemenin marjinalligi de çakışıyor. Çünkü çok güncel ve hemen rükenlen. çabuk bir ideokıjinin hizmetindeler." Türkiye'nin bugünkü sorunlannın aşılması için 1970'lere dönüp bakılması gerektiğini \oırgulayan Eroğlu. "Bugün siyasetin düzgün ve rahat bir çizghe oturfulamamasının da nedenleri o dönemdeki sorunlarla hesaplaşmamaktan kaynaklanıyor" diyor. r Ara özgürlük dönemi' Ressam Feyyaz Yaman ise 1970'leri "Darbeden önceki ara bir özgürlük dönemi*1 olarak nitelendinyor. Yaman. serginin de, "1970-1980 arasındaki siyasal söylemi sanat dili olarak tercih edenlerin sergisi" olacağını söylüyor. Yaman, sergide, "parka", "teksir makJnesT gıbi dönemin kült objelennin yanı sıra "Demir Ökçe", "Ana" gibi kült kitaplann kapaklannın ve plak kapaklannın da yer alacağını anlatıyor. Dönemin, öğrencilerin, işçilerin ve aydınlann yoğun olarak katledildiği bir dönem olduğuna da dikkat çeken Yaman, döneme ilişkin ölüm istatistiklerinin de sergide bulunacağını söylüyor. lesmi olmayan tarih çalışması niteliğindeki Pankart adlı sergide 70'li yıllarda yaşananlann sanata yansımasının izleri sürülüyor. izleme olanagı bulacağımrz bir ortak dilin ya da davranışm sadece sanatsal degiL belgesel yanıyla da başlı başına tarihsel bir gönderme olduğunu" belirtiyor. l Mayıs'ın "Birsınıfin direnişinin sembolü" olmasından dolayı serginin açılış tarihi olarak bugünü seçtiklerini belirten Eroğlu, sanatçılann da o dönemdeki işçiden yana tavırlanndan dolayı bu tanhın sergi için çok önemli olduğunu vurguluyor. Serginin düzenleyicilerinden ressam Feyyaz Yaman ise o dönemde üretilmiş eserlerin "kolekthist-toplumcu ideolojiyi benimsemesi, reddedişi ve eleştireDiği merkez alması ve ütopyalar sunabilmesi" açısından ortak bir sanat dıline sahıp olduğunu söylüyor. Pankart adh sergi, döneme sosyolojik bir gönderme yapmak adma 1 Mayıs Işçi Bayramı'nda (bugün) açılıyor. Açılış tarihi olarak bugünün secilmesinin nedeni 1 Mayıs'ın, 'bir sınıfın direnişinin sembolü 1 olması. Sergi, Beyoğlu'nda El Hamra Pasajı'ndaki Karşı Sanat Çalışmalan'nda 11 Haziran'a dek sürecek. AŞARIYA GÖRE SEÇtLENLER ÎZMÎR'DE EVRENLE TANIŞACAK Çocuklar, ıızay kampuıa! • Dünyanın çeşitli ülkelerindeki başanlı çocuklar Izmir'deki Uzay Kampı'na - gelecek. Çalışmalara bu yaz 300 çocukla başlanacak. Çocuklann seçiminde kriter başan. İZIVÜR (AA) - Ege Serbest Bölge Kurucu ve tşleticisi AŞ (ESBAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Tuncer, dünyanm çeşitli ülkelerindeki başanlı çocuklan Izmir'deki Uzay Kampı Türkiye'ye getirip uzayla tamştırmak için vakıf kurma çalışmalan olduğunu söyledi. Kaya Tuncer, Izmir'deki uzay kampının, dünyanın yedinci uzay kampı olduğunu, Türkiye'nin çevTesindeki ülkelerde bunun benzeri bir organizasyon bulunmadığmı hatırlatarak kampuı avantajlanndan çevTe ülke çocuklanmn da yararlanmasını istediklerini kaydetti. Yıllık bütçesi 2 milyon dolar olacak bir vakıf kurma hazırlığı yaptıklanm dile getiren Tuncer, vakıf sayesinde dünyanın çeşitli ülkelerindeki başanlı çocuklan tzmir'e getirip uzayla tanıştırmayı hedeflediklerini belirtti. 10 haftalık program Yazm dünya çocuklanna yönelik 10 haftalık uzay programlan uygulanacağını bildiren Tuncer, "Çahşmalarunıza bu yaz 300 çocukla başlay acağız. Çocuklar dünyanın çeşitli ülkelerinden seçflecek ve seçim kriteri olarak başan göz önünde buhındurulacak. Bu yaz gelecek çocuklann ilk 50'sinin seçimi tamamlandı. Seçilen çocuklar Bulgaristan, Romanya. İsrail ile Midub ve tstanköy adalanndan. Çocuklann üçte ikisi yabancı ülkelerden. üçte biri de Türkiye'den olacak" dedi. KoNTENJAN SAYISI BAŞVURANLAR1N ÇOK ALTINDA KALDI Bir nıilyoıı adaya ümversite lıayal ANKARA(ANKA)-Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) üni- versite adaylannı sevindirme- di. YÖK, yükseköğretün ku- rumlannın 2002-2003 öğretim yıh kontenjanlannı belirlerken kontenjanlardaki artış, başvu- ru sayısındaki artışın gerisin- de kaldı. 2002 ÖSS'ye başvuran aday sayısı geçen yıla göre yaklaşık 70 bin artarak l milyon 540 bin 244'e çıkarken kontenjan- lardaki artış sayısı başvuru sa- yısının çok altında kaldı. YÖK lisans programlanrun konten- janlannı geçen yıla göre yüz- de 3.2 oranında arttırarak 177 bin 26 olarak belirlerken dev- letüniversitelenne 149 bin 549, vakıf üniversitelerine 17 bin 717, KKTC'deki üniversitele- re de 9 bin 760 öğrenci yerleş- tirilecek. YÖK, MEB'nin öğretmen ihtiyacım dikkate alarak özel yetenek smavıyla öğrenci alan yükseköğretım programlannın kontenjanlannda indirime git- ti. Özel yetenek sınavıyla öğ- renci alan yükseköğretim prog- ramlannın kontenjanlan geçen yıla göre yüzde 2.64 oranında azalnlarak 12 bin 74 olarak be- lirlendi. Bu kapsamda devlet üni- versitelerine 9 bin 234, vakıf üniversitelerine bin 890, KKTC'deki üniversitelere 950 aday yerleştirilecek. Yurtdışı bursları Yükseköğretim kurumla- nnın öğretim elemanı ihtiya- cının karşılanmasına dönük olarak verilecek >Tirtdışı burs- lan için başvurular da sona eriyor. Adaylar, başvuru for- mu ve gerekli belgeleri 3 Ma- yıs'a kadar YÖK Öğretim Üyesi ve Araştıncı Yetiştirme Kurulu Başkanlığı'na gön- derecek. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN ... Hugo Chavez'in, c Dört Günü'! Venezüella da senaryo, aşağı yukarı, Şili'deki- nın aynıydı. Işçıler de işverenler de yönetımden bıkmışlar. Halk eziliyordu, ekonomi çökmüş, ufukta bir ümit gözükmüyor: 'Komprador' sermayesinın deneti- mindeki, Media; yani basın, radyo ve televizyon- lar; Başkan Hugo Chavez için, söylemediklerinı bırakmıyoriar. Hele ışadamlannın kudretli örgütü, Fe- decamaras, (benzetmek gibi olmasın, TÜSlAD gibi bir şey) yönetimin çıkardığı, elliye yakın yasa kuvvetindeki kararnameye, hanidır ateş püskürü- yor. Işçiler derseniz, muhaleferte patronlardan aşa- ğı kalır mı? CTV Konfederasyonu, 'Fedecama- ras'la ağız birliği içindedır: Senın gerçeğin, benim de gerçeğim, anlamına! Bu 'ağızbirliği'nin, Chavez'e karşı, aynızaman- da ve siyasal düzeyde örgülenfniş, bir 'iş ve güç birtiğı' olduğu, o tarihi 11 Nisan Perşembe günü, meydana çıkacaktır. Hugo Chavez'in dört günü, o sabah başlıyor: CTV Konfederasyonu'nun ör- gütlediği, büyük bir kalabalık; aşağı yukarı 50.000 kişi, onun aleyhinde bağınp çağırıyor: "iktidarı ter- ketmelidir!..." Chavez yandaşlan durur mu, onlar da karşı gösterilere kalkışınca, çatışma çıkacaktır; ılk belirlemelere göre, 15 öfü. 350 yaralı! Daha on- ce seyrettiğimiz, bu 'tarz filmler'de, Askerlerin ro- lü Senaryo'nun tam burasında, başlamaz mı? Şi- li'de Pinochet, ülkede gösteriler ve çatışmalar yü- zünden 'anarşi çıktı' diye 'devreye girmemiş' miy- di? Yine öyle oluyor. Silahlı Kuvvetler'in ve Ulusal Muhafızlar ın üst kademesinden, on on iki subay, 'muhalefeti' desteklıyorlar: Hugo Chavez, yâni hal- kın oylarıyla Mirafiores e başkan olarak gelmış olan adam; ıkı yanında, tepeden tırnağasilahlı mu- hafızlar, tutuklu olarak cezaevine götürüluyor. Se- naryo'nun. bundan sonrası, biraz değişik; daha doğrusu, Şili'dekıne oranla, daha açık ve çıplak; çün- kü, Başkan'ınyerine, Pinochet gibi 'kukla' birdik- tatörgetirmiyorlar; kerâmeti kendınden menkul bir kararla, Fedecamaras Başkanı Pedro Carmona, geçicı Başkanlığa geçip, 'kamu yönetimınin yeni- den örgutleneceğini, Aralık'ta genel seçimleryapı- lacağını ve bir yıl ıçinde de Başkanlık Seçımi'ne gi- dıleceğini' ilân ediyor: Daha açık, daha net! Darbe, ecnebi'yle ortak, 'komprador1 iş çevrelennin; ve bağ- lı olduklan 'ecnebi sermaye'nin, çıkarlan için ya- pılmıştır. Işte bu kadar. Öyle mi sanırsınız? Olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz! eu filmde, farkındaysanız, en kötü rol işçi sını- fına verilmiş: bunun üzerinde biraz oyalansak, iyi olacak! Hani o bir ara TÜRK/İŞ 'in pek yandaşı olduğu, 'Amerikan usulü' 'Uzlaşma Sendikacılığı' var ya; ABD, 'arka bahçesi'ndekı bütün ülkelere, onu adeta zorta dayatıyor; öyle ki, düğmeye bas- tımı, bır bakıyorsunuz, halkçı ve demokratik bir hü- kumete karşı, işçiler, işverenlerle yan yana, kolko- la! Şili'de kıyamet, KamyoncularSendikası nın gre- viyle kopmuştu; Venezüeüa'da daha da kötüsu oldu, koskoca bir konfederasyon (CTV), Başkan'a karşı çıkıyor. Hem de kımin adına; işçilerin, yani 'Üretim Gücü'nün! Peki, ya adma harekete geç- tiğı büyük halk yığınlan, onun gibi düşünmüyorsa?... Işte o zaman, Caracas'ta yaşanan dramatik/ko- medi yaşanır: varoşlar. birden ayaklanıyorlar: Ca- racas'ta. ülkenin başka iç şehirlerinde, kıyamettir kopuyor: Palas pandıras. Hugo Chavez'ı La Orc- hila Adası'na kaçırırlar; onbınlerce kişi. paldır kül- dür, Mirafiores Sarayı'nayürur, Pedra Carmona, birtelaş sarayı terkedecek: daha da onemlısı, Ka- ra Kuvvetleri Kumandanlığı, dağıtıian Ulusal Meclis in gorevine dönmesini isteyecektir; film ar- tık, tersıne sarılmaya başlamıştır: Ertesi gün, silah- lı muhafızlarlasürgüne götürülen Hugo Chavez, hal- kın sevinç gosterileri arasında gorevine dönecek- tir. Venezüella'da işte bu yaşandı, ama dikkat! Ne yazık ki, Venezüella'nın ışçıleri (CTV, yanı 'Üretim Gücü'), ecnebi şirketlerin ortağı sinyor Pedro Car- mona'nın, 'el ulağı' rolunde kaldı! Çeşitli demok- rasiler'de, bu olaydan 'ders alması' gereken; sü- rü sepet işçi sendikası ve konfederasyonu yok mu? Olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz! Düşmez kalkmaz bir Allah! Başkan Bush, ABD'nin egemenliğıni pekiştir- mek amacıyla; -hep bilıyoruz- başta 'terörist' Müslümanlar olmak üzere, çıkarına ters düşen her- kese, savaş ılan etmiştı ya; anlaşılan, Asya'da Af- ganistan ın 'terbiyesi' ile meşgûl ıken; 'arka bah- çesi'ndekı Venezüella'yı da ihmal etmemiş; etme- miş de. teşebbüsünde ayağı, epeyce boşa gelme- di mi? Afganistan da zaten, patinaj yapıp duruyor; terorizm'le mücadele. Ortadoğu da İsrail ın. Müs- lümanlarauyguladığı. bir başka terorizme donüşu- yor; üstüne üstlük, bir de ne görüyorsunuz, Vene- züella'da iş tersine dönmüş, 'Hâkimıyet'ın gerçek sahibi halk, 'ecnebi'nin tezgâhını bozarak, Başka- nını, seçtiği sandalyeye oturtmuş! Tabii, işi daha incesınden alıp. öküz altında bu- zağı aramak da mümkün; belki de birileri çıkıp, Ve- nezüella'daki oyunu bozarak, VVashington'ı şöy- le uyarmak istemıştir:"... Sen daha 'arka bahçe'ne, doğru dürust, sahip olamıyorsun; Afganistan'da ne anyorsun a kovboy?". Dermider, dünyadırbu, duşmez kalkmaz bır Al- lah! e-mail:tilahan ı isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear