25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2002 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 TURKİYE Istsnoul B 20 Sinop Ed îrne B 25 Samsun B 15 Adana A 25 B 18 Ko •caelı B 22 Trabzon B 13 Çanakkaıe B 20 Giresun B 14 Izrnir Â" 24 Ankara B 21 Ma>.nisa A 25 Eskişehır B 21 Aycdır A 25 Konya B 20 Denızlı A 24 Sıvas B 17 Zonguldak B 17 Antalya A 24 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A B B B B B Y 23 21 24 18 19 19 13 Doğu Karadenız'in ıç kesınnlen ile Doğu Anadolu'nun kuzey- doğusu sağanak ya- Jışlı, Marmara'nır ku- zey batısı çok bulutiu, dığer yerler parçalı ve az bulutiu geçecek. Hava sıcakltğı yurdun guney ve batsında ar- tarken dı§er bölgelen- mizde onemlı bır deği- şiklik olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y B B 9 17 15 15 19 14 18 18 Münih B 14 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB B B Y B B PR 14 16 27 16 21 19 22 22 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre Y PB r Y Y Y Y A 19 19 14 18 16 17 13 27 Şam A 27 Taşkent f * \ Parçalı bulutiu Sısl. / \ Çok biilutfu . Yagmuıiu ı Gok günjltülü G r U N C E L CLNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada A f yasası kadar, -belki de daha fazla- Ecevit ko- nuş-uluyor. C>rtakların dün söylediklerini bugün yadsıyan de- meçleri irdeieniyor ve... Tabii Adalet Bakanı Hikmet S a m i Türk yine başrolde! Geçen cumartesi günü kapı önünde "afyasasını (eşinin de) içine sindiremediğini" söyleyen Başbakan Ecevit, pazartesi günü "Sezer'in veto ettiği yasaya çar& aramakiçin" Bakanlar Kurulu'nu topladı ve... Gördük ki; pazar gününü evinde istirahatla geçi- ren Başbakanımız af yasasını 48 saatte "sindirmiş!". Afiyet şeker olsun! Gazeteciler Ecevit'le başlayan süpermodern baş- bakanlık yönetimine bir türlü alışamadılar. Bir başba- kanın bir gün önceki söylemlerinin tam tersi bir ka- rarla bir gün sonra karşılarına çıkmalarındaki "erde- mi" nedense "sindiremediler". Örneğin Başbakan'ın kürsüde. Konuşmaya "Sa- yın Başbakan" diye başlamasındaki (gaf değil) hik- meti hâlâ anlamış, kavramış degiller. Zihinsel ve bedensel özüryok davranışJannda Baş- bakan'ın. örneğin, o toplantıdan bu toplantıya koş- maktan yani -kimi gazetecilerin yazdığı gibi- yorgun- luktan kaynaklanıyor gaflar. Sağlığı ile uğraşanlar bu gerçeği neden anlamıyor? Başbakanımız; af yasasını ancak 48 saatte sindi- rebildiğini pazartesi günü o toplantıdan bu toplantı- ya koştuktan sonra açıkladı. Bakanlar Kurulu yaptı, liderferi bir araya getirdi. Sonra... Seçim hazırlıkları- na göz atmak için koştu DSP Genel Merkezi'ne. Ka- fası gelecek seçimlerde yüzde 10 barajın altına düş- mekten nasıl kurtulacağını hesaplamaktan yorgun düştüğü sırada; gazeteci pat diye soruyu ve ses al- ma cihazını yüzüne doğrultuverdi. Ama, (Allah nazardan saklasın, tu tu kırk bir kerre maşallah) yılların deneyimli siyasetçisi bir başbaka- nımız var. Ustelik "eski"gazeteci. Içinden gülmüştür, beklediği, yanıtını saatler önce hazırladığı soruyu du- yunca. Soru da Demirel'in "Türkiye'de herbüyük olay üç günde unutulur" dediği cinsten bir olayla ilgili: "'Af yasasını içime sindiremiyorum' demiştiniz. Ancak Ba- kanlar Kuoılu'nda yasanın aynen TBMM'ye gönde- rilmesi karan çıktı" diyor. Saflık pazara çıktı Tabii Başbakan, genç gazetecinin saflığına gülüm- seyerek bakıyor ve "Biliyorsunuz" diyor: "Bu konu- larda iyi bir hukukçu olarakAdalet Bakanı H. S. Türk aynntılı bilgi verdi ve 'kaygılarımızı büyük ölçüde gi- dermiş' oldu." Ya! Işte böylece oldu da bitti maşal- lah. Af yasası Sezer'e inat aynen yallah Çankaya Köşkü'ne. Başbakan, Bakan HST'yi övüyor ama; basına hid- det ve şiddetle hücum eden HST, Ecevit olayına baş- ka gözle bakryor. Ona göre, böyyük Türkiye'nin baş- bakanı o talihsiz demeci, "medyanın etkisinde kala- rak verdi". Yeni bir düzenleme için Anayasa Mahkemesi'nin tanıdığı 6 aylık süreyi son dakikaya kadar kullanma- ma sorumluluğunu da yine Başbakanlık'a yüklüyor HST. Basın, "kendini savcı, hâkim ve infaz memuru ye- rine koymamalıymış". Rahşan Hanım'ın öncülüğündeki af yasalarının topluTisal banşa katkısı olmadı. Suç ve ceza ilkele- ri altüst edildi. Herkesin yaptığı yanına kâr kalıyor yargısı topluma egemen oldu. Düzene başkaldırı, hu- kuk tanımazlık gelişti. Af yasalan yarar yerine zarar verdi Gibi kimi yargıların, kanıların sorumlu hükümet için beş paralık değeri yok! Kırcı ve Ağca'nın "bir süre daha içerde kalacağı- nı" scyleyen HST; yasalann kimilerini affetmesi, kimi kişilei affetmemesi "ilkel bir davranıştır" diyor. Başbakanlık'la Adalet Bakanlığı arası 300 metre. Bir yasanın içeriğinden, birbirinden habersiz. Başba- kan'la Bakan ayrı telden çalıyor. Bir ortak MHR Kır- cı'yı toruduğu savlarından kurtulmak için; ANAR AB'ye hoş görünmenin peşinde. Bu nasıl bir hükü- met? Geiiş özgürlükler ülkesi Türkiye; katillerin, soy- guncJİarın, hortumculann, rüşvetçilerin, ırza geçen- lerin ulkesi! Neiükümet ama! MH.Lİ PİYANCO CEKİLDİ Milı Piyango çekilişrnde araort rakamlan 1 ve 5 olarak belirieîirken büyük tkramiyeyi kazanaı numaranın son rakamı da 1 otfuğu için, ıkramiyeyı ka- zanan?üetin sahıbı 400 milyar hralık Jevırli ifcramıyeyı de al- maya ak kazandı. Büyük ikra- mtyeykazanantalihli, 1 trilyon lira ala;ak. 600 nllyar: 512021 60 miyar 34^055 10 mlyar: 213587 220809 24782- 503960 imllrar: 011138 01368 052616142185174781 17648-185631214753 274930 292S5 317399338223354971 360~6 365322 390882 400780 4j7g4.448165 464554468492 47222 482453 524571534721 60654 659365 669289 690480 69523 500 rifyon 00298 008550 025515 030563 04234051094059116077851 08134 083370087231 125541 12 7 50155220 159393 189428 19661 199005200106203347 20 7 "9.224499 232015234847 25050.268881 274162276274 292 S 4 296839 298241 300929 301-4^21753 327554 337392 34250-^57503 365571 366002 369?5-^85O59 396659418702 42280 427280 428126 430171 45628 465599 472545 473873 474-4 T8433 482960 487843 49396^09365 520023 526882 53163-534288 535705 540305 55953^64357 571623 574328 57523 •>08632 615305 617981 635*3 >387O2 641468 646507 647350 669865 689241 693421 200 mliyon 002370 010165 028373 029239 032912 032932 037660 056852 072972073710076461 083966 107653112280120141 132156 138663 147009 151024 153866 159409160826161197 161652 172360 178786180018 180379 185266187951190946196453 214933215503219664 220811 220914 242920248179 248539 249012 258501294529302092 310655 321470321601325214 330663 346911348036348266 349720 352350 361265 371508 373251400608404613 409291 414397 420453 425075 460493 470196474151475510488041 488734489250497847504083 513245 527457 530320 546128 547623 554148 561470564317 564600 566680 568137 570443 571702 575364 580303 589075 614889 626462 630559 640208 660457 660828 663774 664375 666670672550680483694011 50 mliyon 00027 02602 19212 25284 37769 49863 52005 52488 53040 69468 73003 77448 84618 93573 20 mllyon 1662 1859 5668 6143 6380 6599 6614 6808 6921 8378 8647 9036 15 mllyon 060 088 663 854 957 10 mllyon 51 65 70 Amortl 1 ve5 Kriz çalışanlann ücretlerini eritti• Arkası Sa. 17,Sü.l 'de oranınuı 2001 yılının aynı dö- neminde yüzde 10.6 gibi yüJc- sek bir düzeye ulaştığına dikkat çekildi. Merkez Bankası'nmra- porunda, memur maaşlannın enflasyon farkı nedeniyle veri- len ek artışlara karşın geriledi- ğine dikkat çekiliyor. Ortalama net memur maaşının 2001'de yüzde 3.8 gerilediği tahminine yer verilen rapordaki verilere göre Emekli Sandığı aylıklann- da geçen yıl yüzde 4.4, SSK ay- Iıklarında yüzde 2.3, Bağ- Kur aylıklannda da yüzde 1 gerileme yaşandı. Raporda, diğer ücret- lere yönelik yapılan saptamalar da şöyle: - 2001 yılında ortalama net as- gari ücretin reel olarak yüzde 13.8 oranında gerilediği tahmin edilmektedir. - tmalat sanayiinde saat başı- na reel ücretler 2001 'de bir ön- ceki yıla göre hem özel hem de kamu kesimi kaynaklı olarak yüzde 14.4 oranında gerilemiş- tir. Firmalar, daralan talep ve üretim koşullan karşısında istih- dam ve çahşılan saat düzeyinde azalrmaya giderek verimlilik düzeylerini korumaya çalışmak- tadırlar. Yıluı ikinci ve üçüncü 3 aylık dönemlerinde enflasyon- daki artışa paralel olarak çahşı- lan saat başına reel ücretlerdeki gerileme hızlanmıştır. Merkez Bankası'nın raporun- da, DPT'nin reel ücret endeks- leri tablosuna yer verildi. Bu en- dekse göre, ücretlerin düzeyi 1994 için 100 kabul edıliyor. Kamu işçi ücretlen 1995-1998 döneminde 100 birimin altında seyrederken, seçim öncesi yapı- lan toplusözleşmelerle 1999'da 103.8, 2000'de 111.1 oldu. An- cak 2001 yıhnda 98.3'e düşrü. Aynı dönemlerde özel kesünde- ki işçi ücretlerinin çok daha yüksek düzeylerde seyrettiği gö- rülüyor. Memurlann net maaşı- nın ise 1995 yılındaki 95.3 dü- zeyi dışında hiç lOO'ün altına inmediği saptamyor. Ancak 1999'da 123.1 'e ulaşan memur maaşlan da, son 2 yılda yaşanan gerilemeyle 2000'de önce 108. 7'ye, 2001'de 104.5'edüştü.Yıl- lık ortalama net asgari ücret, 1999'da ulaştığı 154.9 düzeyin- den2000'de 132.3, 2001'de de 114 düzeyine kadar geriledi. Emekli aylıklanndaki en büyük gerilemenin Emekli Sandığf na bağh memur emekJilerinin ma- aşlannda yaşandığı görülüyor. Trabzon Domğu'nda barış rüzgârı TRABZON (Cumhn- riyet) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan'la terorizm ve organize suçlarla mü- cadelede işbirliğinin 11 Eylül olaylanrun ardın- dan daha da önem kazan- dığını söyledi. Işbirliği arayışlannın bölgenin re- fah ve istikranna katkı sağlamayı amaçladığını belirten Sezer, bu girişi- min "ülkelere karşı de- ğil, ülkelere açık" oldu- ğunu ifade etti. Sezer, bir sonraki zirvenin ise Tif- lis'te gerçekleştirileceği- ni belirtti. Trabzon Zorlu Grand Otel 'de 2 gün devam eden zirve, üç ülke arasında "Terorizm, Organize Suçlar ve Diğer Onemli Suçlaria Mücadele" an- laşmasının imzalanması- nın ardından, cumhurbaş- kanlannın ortak basın toplantısıyla sona erdi. Sezer konuşmasında, zirvenin Kafkasya'nın is- tikrar ve ekonomik geliş- mesine katkıda bulunma- yı hedeflediğini vurgula- dı. Zirvede bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bu- lunduklannı ifade eden Sezer, toplantılann dü- zenli olarak yapılmasına karar verdiklerini ve bir sonrakinin Tiflis'te yapı- lacağını belirtti. Toplantı hiçbir ülkeye karşı değil Bakû-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ile Şah- deniz dogalgaz projeleri- ne ivme kazandınlması- nı da görüştükJerini anla- tan Sezer, üç ülke arasın- daki görüşmeler ve işbir- liğini arttırma çabalan- nın, hiçbir üçüncü ülke ya da gruba karşı yapılma- dığını yineledi. Sezer, yabancı bir gazetecinin "Bukoalisyon,özeUikle Rus basını tarafmdan yakından izleniyor, gö- rüşieriniz nelerdir" so- rusu üzerine, toplantımn "koalisyon" olarak nite- lenmesini doğru bulma- dığını belirtti. Azerbaycan Cumhur- başkanı Haydar Aliyev de konuşmasında Şahde- niz havzasında çok geniş dogalgaz rezervleri bu- lunduğuna dikkat çeke- rek 2004 yılında doğalga- zın Türkiye'ye, buradan da Avrupa'ya aktanlaca- ğını söyledi. Aliyev, ma- yıs ayında düzenlenecek NATO toplantılarında Azeri, Türk ve Ermeni dı- şişleri bakanlannın bir araya geleceğinin anım- satılması üzerine, "Er- meni Silahlı Kuvvetle- ri'nin Azerbaycan top- raklarından çıkmasını ve kamplarda yaşayan 1 milyonAzerinin toprak- larına geri dönmesini arzu ediyoruz. Bu gö- rüşmeler bunlann sağ- lanmasına yardımcı olacaksa, bizim görüş- melere irirazımız yok" diye konuştu. Üç ülke arasındaki ortak enerji projelerinde sorunlar olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Aliyev, geçmişte çok önemli ve büyük sorunlarla karşıla- şıldığını, ancak bunlann aşıldığını ifade etti. Hayallerim gerçekleşti Gürcistan Cumhurbaş- kanı Eduard Şevard- nadze ise konuşmasında, birkaç yıl önceki hayalle- rinin gerçek olduğunu belirtti. Gürcistan'ın iş- birliğine ilişkin tüm taah- hütlerini tereddütsüz ye- rine getireceğini ifade e- den Şevardnadze, teroriz- mi besleyen kaynaklara karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini vur- guladı. Şevardnadze, Hazar'ın statüsüyle ilgili bir soru- ya "Biz Hazar'a uzak kalıyoruz, ama Azer- baycan'1 bu konuda destekliyoruz" diye ya- nıt verdi. Şevardnad- ze'nin yanıtı, salondaki Azeriler tarafından ahcış- landı. Üç cumhurbaşka- nı, basın toplantısından sonra Atarürk Köşkü'nü ziyaret ederek anı fotoğ- rafi çektirdi. Konuk cum- hurbaşkanlan, DSI misa- firhanesinde Cumhur- başkanj Ahmet Necdet Sezer'in verdiği öğle ye- meğine katıldıktan sonra ülkelenne döndüler. Erinç: Yasa yerel habercilige darbe ANKAR.\ (Cumhu- riyet Bürosu) - Internet ve yerel habercilige dar- be olarak nitelenen TBMM'deki RTÜK Ya- sası'mn yaşama geçiril- mesinin ardından Dev let Bakanı Yümaz Karako- >unlu taraftndan hazırla- nan yeni taslak tartışma- ya açılacak. Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti Baş- kanı Orhan Erinç, "An- laşdan 0 ki TBMM'deki kabul edilen yasanın ar- dından yeni bir tasarı ile düzdrime gidilecek. Ama 0 arada bü>ük so- runlar yaşanacak" de- di. TBMM'deki yasanm geri çekilmeyeceğini söyleyen Karakoyunlu, "Bununla ilgili eleştiri- lerimi hâlâ da koruyo- rum" dedi. TBMM Baş- kanı Ömer tzgi ise tasa- nnın mümkün olduğu öl- çüde düzeltilmeye çalışı- lacağını kaydetti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orban Erinç ve Yöne- tim Kurulu üyeleri, dün önce Devlet Bakanı Yıl- maz Karakoyunlu daha sonra da TBMM Başka- nı Ömer Izgi'yi ziyaret ederek RTÜK Yasası ile Tüketici Yasa Tasansı hakkındaki şikâyetlerini iletti. Erinç, gazetecilerin TBMM'nin önemini bil- diklerini belirterek SP, engellemek için 60 önerge verecek İktidar RTÜK'ü zorluyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - RTÜK Yasa Tasansı'nı TBMM Genel Kurulu'ndan yeniden ve aynen çıkarmak isteyen iktidan bugün zor- lu bir mesai bekliyor. Muhalefet par- tileri içtüzükteki tüm engelleme yol- lannı kullanmak için hazırlık yapar- ken iktidar içinden bazı millervekil- leri de düzenlemeye tepki gösteriyor. Hükümetin yeniden yasalaştırarak anayasa gereği Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'e onaylatmak is- tediği düzenlemeye muhalefet parti- lerinin tamamı karşı çıkıyor. SP grup yönetimi, tasanyı engellemek için 60 değişiklik önergesi hazırladı. SP Ge- nel Başkanı Recai Kutan. dün grup toplantısında, yasanın engellenmesi için millervekillerinin genel kurulda tam kadro yer alması ve içtüzükten kaynaklanan her türlü hakkın kulJa- mlması talımatı verdi. Kutan, "Bu yasayı engelleyelim. Yerel teJeviz- yonların susturulması. ifade öz- gürlüğü ve demokrasinin yok edil- mesi, ülke zenginliklerinin birkaç medya patronunun insafına bıra- kılması anlamına gelen bu yasa Meclis'ten geçmemelidir" dedi. Asıl ilginç ve ibret verici olanın basın özgüriüğunü katleden yasa kar- şısında gazetecilerin suskun kalma- sı olduğunu söyleyen Kutan, "Ulu- sal medyanın tekelci sermaye ve di- ğer merkezler tarafından kontrol ediidiği günümüzde, ifade özgür- lüğünfin tek nefes borusu yerel te- levizyonlar da susturuluyor" gö- rüşünü dile getirdi. DYP de özellikle internetle ilgili sınırlamalar ve yerel basına dönük hükümler nedeniyle yasaya muhale- fet ediyor. AKP grubunda ise yasayı engellemeye dönük hazırhklar görü- şülerek değişiklik önergeleri hazır- landı. RTÜK Yasası'nın olum- suzluklanna dikkat çekti. tntemet haberciliği ve yerel medyanın bundan körü etkileneceğini vur- gulayan Erinç, promos- yon ölçütünün kiiiltür ol- maktan çıkanhp sadece sayı ile sınırlandınlmak istendiğini kaydetti. Iki yasa hakkında olumlu görüş belirtenle- re rastlamadıklannı anla- tan Erinç, "Anlaşılıyor ki bu yasalar şimdi ge- çirilecek. Diğer kısım- lar sonra düzeltilmeye çalışılacak.Ama bu ara- da bir dönem yaşana- cak. Sakıncalan gider- me şansı olmayacak. Di- leğimiz genel kurulda gerekli düzeltmelerin yapüması" diye konuş- tu. Karakoyunlu, Mec- lis'teki yasanın "demok- ratik ve uygar" olmadı- ğını doğrulayarak "Bu tasarı, benden önce ha- zırlanmış. Ancak tasarı geri çekilemez. TBM- M'de görüşülecek. Ama ben RTUK'ten sorum- lu Devlet Bakanı olarak tıpkı Basın Yasası'nda olduğu gibi özgürlükçü, aydın, sağlıklı ve liberal bir anlayışı hâkim kıla- cak yasa düzenlemesi hazırladım. Daha sonra tartışmaya açacağım" dedi. Türkiye'nin sağlıklı bır RTÜK Yasası'na kavuş- masını istediğini söyle- yen Karakoyunlu, kendi hazırlayacağı düzenle- menin yasada değişiklik- ler yapılmasını öngören bir düzenleme olacağını anlattı. Karakoyunlu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in RTÜK Yasası 'ru veto etmesinin ardmdan Başbakan Bü- lent Ecevit'in "Ben de içime sindiremedim" sözlerinin anunsatıhnası üzerine, şunlan söyledi: "Bu Sayın Başba- kan'a soracağınız soru. O yasa ile ilgili eleştiri- lerim oldu, hâlâ da ko- ruyorum. İçine sindir- me başka bir deyim. Bu hukuk düzenlemesine karşı bazı eleştirilerin olması başka bir şey" dedi. Bakanlara baskı ya- pıldığı yönündeld sorula- n da yanıtlayan Karako- yunlu, "Öyle bir durum yok. Olabileceğine de ihtimal vermiyorum" dedi. Okuyan: SSK'de kravatlılar çetesi var ANTALYA (Cumhuriyet) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Yaşar Okuyan, SSK'de sarf malzemeleri alımına ilişkin so- ruşturmamn sürdürüldüğünü be- lirterek "SSK'de kravatlılar çe- tesi çok iyi örgürlenmiş" dedi. 400 bin kişinin haksız yere maaş aldığına dikkat çeken Oku- yan,"Çok kişinin başı ağrıya- cak ve cezaevine girebilecek" diye konuştu. Antalya 'nın Side beldesinde "SSK Bölge Hastaneleri Baş- hekimleri ve tdarecileri" semi- nerine katılan Bakan Okuyan, toplantıya ara verildiğinde, gaze- tecilere açıklamalarda bulundu. Okuyan, SSKhastanelerindeki sarf malzemeleri alımıyla ilgili soruşturma süresince çok ilginç olaylarla karşılaştıklannı ifade ederek "SSK'de çıkar çevreleri, kravatlılar çetesi, ya da soygun çetesi çok iyi örgütlenmiş" de- di. Yıllarca sarf malzemelerinin ihalesiz alınması nedeniyle tril- yonlarca lira zarar edildiğıni voır- gulayan Okuyan şöyle konuştu: "Şimdi ihaleleri engellemeye çalışıyorlar. Mal vermemeye, şu anda piyasada 50 lira olan ma- h 100 liradan satmaya ya da es- ki fiyattan vermeye çalışıyor- lar. Çok kişinin başı ağrıvacak. thaleye fesat karıştıran ve yük- sek fiyattan mal satanlann ba- şı çok ağnyacak. Birçok kişiyi cezaevlerinde görebileceğiz." Bakan Okuyan, SSK'den sarf malzemesi alımlanyla ilgili bel- gelerin 1992 yıhndan bu yana araştınlmaya başlandığını da be- lirtti. SSK ve Bağ-Kur'dan 400 bın kişinin haksız yere maaş aldığı- na dikkat çeken Okuyan, daha önce Bağ-Kur'da 75 bın, SKK'de 89 bin kişinin maaşının kesildiği- ni ancak, belgelerini verenlerin maaşlannın tekrar ödendiğini an- lattı. Haksız yere maaş alanlann öncelikle sahte belge düzenledi- ğini ve yasal boşluklardan yarar- landığını belirten Okuyan şöyle devam etti: "Bağ-Kur üyesi olan bir si- gortalının üniversiteye giden çocuğuna 26 yaşına kadar ma- aş bağlanıyor. Ancak, bunlar takip edilmemiş, daha sonra yapılan araştırmalarda böyle- ce takip edilmeyen, üniversite- >i bitirmiş yüzlerce kişi tespit edilmiş. Bir de, eşinden mah- keme karanyla boşanıp, baba- sının maaşını alan, evliliğini de nikâhsız sürdürenler var. Bun- lar araştınlıyor." Bağ-Kur ve SSK'den emekli maaşı alanlardan "yaşam belge- si" istediklenni bu nedenle de uzun kuyruklar oluştuğunu ifade eden Baİcan Okuyan, "Başka ça- remiz de yok" dedi. ingiltere Parlamentosu raporu. HemAB Hem Türkiye önyargılı LONDRA (AA) - Ingiltere Parlamentosu'nun 11 rnilletvekilinden oluşan Dış Ilişkiler Komisyonu tarafından hazu"lanan 2001-2002 yılı Türkiye raporunda, "Türkiye bdlgesinde ana güç olup, tslam dünyasındaki işleyen tek laik demokrasidir" denıldı. Bu yıl altıncısı yayımlanan 125 sayfalık raporun önsözünde, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda hem AB'den hem de Türkiye'den kaynaklanan bazı önyargılann bulunduğu belirtildi. Raporu yazan milletvekilleri, bunlann aşılabilmesi için kültürel, dini ve tarihi düşmanlıkJann bir yana bırakılmasmı istediler. Raporda, yapılan birçok yasal reforma karşın insan haklan alanında çok az ilerleme kaydedildiği öne sürüldü ve reformlann devam etmesi istendi. Raporda, Türkiye'de askeri kesünin iç siyasetteki rolünün olumsuz ohnadığı, ancak yine de bunun AB üyehğiyle uyuşmadığı savımuldu. AB'nin Türkiye'ye yaptığı yardımlara da değinilen raporda, AB'nin diğer aday ülkelere kıyasla Türkiye'ye çok daha az yardım yapöğı tespitinde bulunuldu ve bu durumun gözden geçirilmesi istendi. AB kapısı açık tutulmalı Raporun sonuç bölümünde, özellikle AB üyeliği başta ohnak üzere çeşitli konularda şu görüşe yer verildi: " Türkiye'nin AB'ye girme arzulannın önünde, çok sayıda potansiyel engel vardır. Bu engeller, insan haklan, askerin rolü, Kıbns ve birçok yol alınmasına rağmen ekonomidir. Türkiye bazı ranatsız edici kararlar almak zorundadır. Türkiye'nin üyeliği AB'ye fayda getirecektir. Ingiliz hükümeti Türkiye'nin AB üyeliği konusunda elinden gelen yardımlan sürdürecektir. Bu süreç ne kadar . uzun olursa olsun. AB kapısı Türkiye'ye daima açık tutulmalıdır." PKK ve DHKP-C terörist Raporda yasadışı PKK ve DHKP-C örgütlerinin Ingiltere tarafından terörist örgütler olarak tanımlandığına dikkat çekilirken "Bu konuda hiç kuşku yok" denildi. Raporu yazan milletvekilleri, Yunanistan ile Türkiye arasmdaki sorunlann çözümü konusunda atılan adımlann olumlu olduğuna dikkat çekerken Kıbns sorununa da değindi. Raporda. "Kıbns konusundald uyuşmazlık çözülse de çözülmese de Kıbns'ın (Rum kesimi) 2002 Aralık ayında Kopenhag'da toplanacak AB zinesinde AB'ye üye olarak kabul edilmesi neredeyse kaçınılmaz gibi göriinüyor. Bu siyasi bir gerçektir ve Türkiye bunu görmelidir" denildi. James Rubin: Reformları kendiniz içinyapın Ekonomi Servisi - Eski Beyaz Saray Sözcüsü James Rubin, Türkiye'nin AB tarafmdan belirlenen hoşgörü, insan haklan, demokrasi, Kürt halkmın haklan gibi hedeflere uymakta serbest olduğunu söyleyerek "Türkiye huysuz bir ülke olmaktan çıkıp kendi yararına, çıkarlan doğrulrusunda AB'nin isteklerini yerine getirmelidir"dedi. International Herald Tribune ve Financial Times tarafından düzenlenen "Türkiye'de Yatınm Olanaklan" konulu uluslararası konferansta konuşan James Rubin, "Türkiye'nin aynaya bakıp 10-15 yıl sonra nerde olmak istediğine karar vermesi gerektiğini" söyledi. Rubin "Yasa yap uygulama, böyle şey olmaz gerek yapısal reformlar gerekse diğer atılımlar için Türkiye kendi için bir şey yapmalıdır, AB'nin raporlannı yerine getirmek için değil" şeklinde konuştu. Afganistan operasyonuna ilişkin olarak "ABD yemeği yapacak. Avrupa bulaşıklan yıkayacak" benzetmesini yapan Rubin, Türkiye'nin burada üstlendiği banş elçiliğinin öneminin unurulduğuna dikkat çekti. Rubin, Ortadoğu'da yaşanan olaylarda Türkiye'nin srratejik bir konuma sahip olduğunada işaret etti. BAYINDIRBANK AŞ'den D U Y U R U "Bayındırbank AŞ'de Vadeli Mevduatı olan müşte- rılenn dikkatıne; Bankamız 01 Mayıs 2002 tarihinden itibaren vade- li mevduat müşterilerinin hesaplarının vade sonunda otomatik temdit edilmesi uygulamasına son verecek- tir. Hesaplannı temdit etmek isteyen müşterilerimizin bizzat şubelerimize başvurması gerekecektir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear