Catalog

5 NİSAN2002CUMA**** CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 17 TURKIYE Istenbd Ecirne Sinop Y 13 Adana B 19 10 Samsun B 16 Mersin B 18 Kccae Y 15 Trabzon Y 14 Gıresun B 13 Diyarbakır iknır 7 16 Ankara B 14 Şanlıurfa B 20 Y 17 Mardin 14 Eskişehir Y 17 Sıırt Y 13 Ayj'n Denzı 21 Konya Y 18 Hakkârı Y 19 Sıvas B 16 Van Y 11 Zcngodak Y 14 Antalya Y 20 Kars Butun bolgeler par- çalı yer yer çok bulutlu. Mamara. Ege Batı Ak- denız Iç Anadolu nun batısı Batı Karadenız Doğu Karadenız'ın ıç kesımten, Dogu Anado- It nun kuzey ve dogu- su ıle Guneydoğu Ana- dolu nun dogusu yağış- lı geçecek. Hava sıcak- lığı batı kesımlennde bı- raz azalacak, dığer yer- lerde artacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B B B B B B 6 2 10 19 17 19 20 14 Münıh B 15 Zünh Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına B B Y B Y Y Y Y 16 16 17 14 17 15 17 18 B 18 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahire K Y B Y Y Y Y B 4 17 2 16 14 18 15 22 B 22 Taşkent Tahran f ^ \ Parçalı bulutlu t Çok bulutlu ••> Yagmuriu Kariı Sulu kar ı 3OK gurjltukj G L N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Bafarafı I. Sayfada gmldi'ded\. Ba^ Derviş umuda fazlasıyla hava basıyor. "Açıkanan rakamlann saptadıkları yıllık yüzde 35 enflasyonun ge-çekleşeceğini" gösterdiğini vur- gulayasak kadar da iyımser. Kimierı de Bay Dervış'in söylemlerine taş koyu- yor halkta alınr gücü kalmamış, alan yok satan yok. Ebette bu koşulda enflasyon düşer! Galiba doğru /aklaşım da bu. AmaCem Boyner oyle konuşmuyor. "Canlan- dı alışvsrişler" diyor da başka bir şey demiyor. Burada bir parantez açmaktan kendimi alıkoya- mıyorım. Boyner'e siyasete atılıp atılmayacağı soruldu geçenlerde. Hevesli olmadığını söylerken öne su'düğü gerekçe bir harika: "Benim siyaset yaparken söyledıklerimın birer birer uygulamaya girdığıri görüyorum" dedi. Uzak görüşlülük buna denir işte! Her neyse; Boyner'i Boyner'le baş başa bıraka- lım. Dcnelim günümüzdekı olumlu mu olumlu, umutlu mu umutlu gelişmelere. Örneğin ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın MHP ile aralanndaki aylardır giderilemeyen görüş ayrılıklarından tornistan etmesine mi değinsem, yoksa bu çark edışi seçim öncesı yatırım kavga- larının başka bir yüzü diye mı adlandırsam, doğ- rusu ayım yapmakta zorlanıyorum. Mesut Yılmaz'ın uzun demecinde, "köprûyü geçmek için MHP ile her türiü uzlaşmaya vanm" diyen sözleri bir harika. Şaşırmayın. Eibette harika. Zira bir bakıma kaş yapayım derken göz çıkanyor. Atasözündeki köprüyü geçerken ayıya dayı de- mekie, köprüyü geçmek için MHP ile her türlü uz- laşmaya vanm demek arasında -çağrıştırdığı an- lam bakımından- ne fark var? Hangı dağda kurt öldüğü bilinmez ama; Mesut Yılmaz kafasındaki kimi yargılardan arınmış görü- nüyor. Aman efendim, o ne övgüdür o; söyledikleriyle MHP'yı yere göğe sığdırmayan o ne övgüdür efen- dim. -Yılmaz bugüne değin söylemediğini söylüyor- meğer MHP lideri Bahçeli, "sözüne ve imzasına son derece bağlı" bir ortakmış ve Bahçeli için "önemli olan uzlaşma noktalannı yakalayabil- mek"m\ş. Bu sözleri okuduktan sonra iki parti arasındakı Yılmaz'ın sözlü çabalarıyla aylardır süregelen, Başbakan Ecevrt in koalisyon gitti gidiyordıye yü- reğinı ağzına getiren onca kavgaya gel de şaşır- ma. Srfatını unutan ortak Yılmaz'ın ırdelemelerinde şaşırtan öğeler bir de- ğil, beş değil, birçok. Örneğin, ANAP lideri; Israil'in Filistin'de sürdür- düğü vahşi operasyon konusuna değinirken diyor ki; "Türkiye 'nin yapması gereken sorundan kaçmak değil, mümkün olan inisiyatifi ele alarak sorunun tırmanmasmın önüne geçecek çabayı göstermek- tir." Tuhaf bir irdeleme. Mesut Yılmaz, başbakan yar- dımcılığı sıfatını omuzlarında taşımıyor sanki. Mesut Yılmaz Bakanlar Kurulu'nun etkin bir üye- si değil, Başbakan Ecevit'le istediği zaman gö- rüşme olanağı olan bir hükümet üyesi de değil ga- lıba. Bir muhalefet sözcüsü gibı yapılması gereke- ni dışardan, basın aracılığıyla sorumluluğunu ta- şıdığı hükümete duyuruyor! Bakanlar Kurulu'nun hemen toplanmasına öna- yak olup Israil saldırılarını önleyeceğini umduğu (kendisinden başka sadece Allah'ın bildiği) ön- lemlerın bir an önce alınmasını sağlamıyor da ne- dense hariçten gazel okuyor. Bu da hikmet-ı Mesut! Bir yandan da savaşa- cak topu tankı olmayan Filistinlilerin gerçekleştir- diği "intihar saldınlannın bir hak arama yöntemi olarak kullanılmasınm engellenmesi gerektiğini" öne sürüyor. Öyle gününde ki ANAP lideri; önceleri eleştiri ok- ları yönelttıği sağdan sola her çevreyi övmekten geri durmuyor. Şu günlere kadar görülmeyen bir değişiklik. Ha- yırdır inşallah! Diptaş'tan teztiip sergisi I tstanbul Haber Servisi - Tezhip ve minyatür sanatçısı Gülhıs Diptaş'ın tezhip sergisi 2 Nisan'da Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi'nde açıldı. Diptaşın geleneksel Türk sanatından örnek eserlerinin yer aldığı •Maşallah" adlı sergi, 16 Nisan'a dek açık kalacak. Diptaş, bugüne dek yurtiçi ve yurtdışında toplam 26 kişisel ve karma sergiye katıldı. Hüseyin Pekuysal yaşaımm yîtîrcfi • İSTANBUL (ANKA) - Varan Şırketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Hüseyin Pekuysal (75) \aşamını yitirdi. Ani bir rahatsızlık sonucu hayatını kaybeden Pekuysal. yann Teşvikiye Camii'nde öğle namazının ardından tılınacak cenaze namazından sonra Maltepe Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defhedilecek. Keçili den 1 trityon istedi • İstanbul Haber Servisi - tşadamı Mehmet Nail feçili'nin boşanmak için dava açtığı eşi Suna Keçili. Mehmetçik Vakfı'na bağışlanmak üzere 1 trilyon lira manevi tazminat istedi. İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Etibank davası tapsamında tutuklu bulunduğu cezaevinden yaklaşık 2 ay önce tahliye edilen Mehmet Nail Keçili üe Suna Keçili katılmadı. Siyanürlü altuı DSP'yi böldü ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Mahkeme karan ile çalışmalan dur- durulan Normandy Ma- dencilik AŞ'ye Bakanlar Kurulu'nun çıkardığı ka- rarnameyle yeniden izin vermesi DSP'yi böldü. DSP'li TBMM Çevre Ko- misyonu Üyesi Ali Ara- bacı. Bakanlar Kurulu ka- ranndan "utanç duydu- ğunu" söylerken Çevre Bakanı FevziAytekin, ka- rann altına imza koyması- nı "Sanayiyi destekle- rim" sözleriyle savundu. Çevre Bakanı Aytekin, mahkeme karannı yok sa- yan Bakanlar Kurulu kara- nyla Bergama Ovacık- Çamköy'de altın çıkarma işlemlerine devam eden Normandy şırketinı sa- vundu. Bakanlığının çev- re ekipleri tarafından şir- ketin işlemlerinin 2 aylık süreçlerle çevre mevzuatı açısından denetlendiğini ileri süren Aytekin, "Te- siste siyanür içeren iini- telerin çevresi eşikler ile çe\Tİli ve betonarme ta- banlı inşa edilmiştir. Tanklardan olabilecek dökülmeler, bu kapalı alan içindeki çukurlarda toplanarak ya tekrar tanka döndürülmekte ya da bozundurulmaktadır. Yani siyanörün toprağa ya da suya karışarak za- rar vermesi olanaksız- dır" dedi. Aytekin, çevre bakanı olarak sanayiye değil kir- letene karşı olduğunu söy- lerken çevre sağlığına za- rar vermeyecek her türlü girişimi de destekleyece- ğini öne sürdü. DSP'li Çevre Komisyonu Üyesi Ali Arabacı ise Bakanlar Kurulu'nun, yargı karannı hiçe sayarak Normandy MadencilikAŞ'nin Berga- ma-Ovacık'ta siyanürle al- tın aramasına ilişkin karar çıkarmasına sert tepkı gösterdi. Arabacı da "Ba- kanlar Kurulu suç işli- yor, karar açıkça huku- ka aykın. Hükümetin bu uygulamasından bir si- yasetçi olarak utanıyo- nım" dedi. Arabacı. Bakanlar Ku- rulu karannın Çankaya'ya gönderilmediğini, altında Cumhurbaşkam'mn imza- sı bulunmadığını vurgula- yarak "Cumhurbaşkanı imzasının olmadığı Ba- kanlar Kurulu karan hiçbir hukuki değer taşı- maz. Böyle bir suç işle- meye devleti yöneten en üst kesimin hakkı olma- sa gerek.Vatandaşa kötü örnek oluvor. Türkive Cumhuriyeti hukuk dev- letiyse herkes mahkeme kararlarına uymak zo- runda. Ya da mahkeme- leri kapatır, kendimize 'hukuk devleti' demeyiz, o zaman bu işler olağan olur. Hükümetin bu uy- gulamasından bir siya- setçi olarak utanıyorum. Bu davranış gelecekte utançla anılacaktır." Sağlık Bakanı Osman Durmuş ise Sağlık Ba- kanhğı elemanlannın ora- da her gün toprak, hava ve sudan ölçümler yaptığım belirtirken taraflann bu öl- çümlen göz ardı ederek karar verdiğini ileri sürdü. Hamid Karzai ve Bülent Ecevit görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıya dışişleri bakanları da katıldı. Karzai Cumhurbaşkanı Sezer tarafından da kabul edildi. (Fotoğraflar: AA) Afganistan'a 'eğitim' desteğiI Baştarafı 1. Sayfada vurguladı. Başbakan Bülent Ecevit, ISAF'nin komutasının önümüzdeki haftalarda Ingilte- re'den Türkiye'ye geçmesi konu- sunda görüş birliğine vanldığım açıkladı. Karzai ile 4 bakanı ve yüksek düzeyli bürokratlardan oluşan Afganistan heyeti, dün Başba- kanhk'a ait Ata uçağıyla Anka- ra'ya geldi. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit ve diğer yetkıli- lerle bir araya gelen Karzai, ön- ce Anıtkabir"i ziyaret etti. Ece- vit-Karzai görüşmesınde Ulusal Afgan ordusu ve polis gücünün kurulması. eğitim, sağlık, kültür alanında Türkiye'nin yapabilece- ği yardımlar ile terör ve uyuştu- rucuya karşı karşıhkh işbirliği alanlan görüşüldü. Göriişmenin ardmdan düzenlenen ortak basın toplantısmda konuşan Ecevit, Af- ganistan-Türkiye arasındaki iliş- kilerin Kurtuluş Savaşı'na kadar gittiğini, daha sonra araya Sovyet ışgalınin girdığini anımsattı. Ece- vit, "Ama son yıllarda yeniden Afganistan ile ilişkilerimizi ge- lişrirmeye başladık.Taleban re- jimini beğenmediğimiz ve des- teklemediğimiz halde,Taleban bölgesinde bile yatırımlar yap- maya başladık. Şimdi Afganis- tan'da yeni ve çok umut verici bir rejim var. Bu rejime, bu yö- netime katkıda bulunmayı bir görev sayıyoruz" dedi. Ecevit, ISAF komutasuun önü- müzdeki haftalarda Türkiye'ye geçmesi konusunda da görüş bir- liğine vanldığım belirtirken "Af- ganistanlı dostlanmızın da bu- nu istemesi özel bir önem taşı- yor. Bu görevden şeref duyaca- ğız" dedi. Afgamstan'da ulusal Afgan or- dusu ve polıs gücünün kurulma- sı için Afganistan'a yardımcı ol- mayı da görev sayacaklanm söy- leyen Ecevit, "Yapı etkinliği, sağlık, eğitim, tarıma ilişkin konularda katkıya hazırız" de- di. Türkiye'nin ülkelerindeki dep- rem sonrasmda yaptığı yardım- lardan duyduğu memnuniyeti de aktaran Karzai. "Türkiye'nin ISAF komutanhgım üstlenecek olmasından dolayı çok memnu- nuz. Türk subaylannın, 60 ki- şilik ilk Afgan kıtasını eğitecek olması da çok iyi" dedi. Daha sonra gazetecilerin soru- lannı yanıtlayan Karzai, "Afga- nistan'da durumun henüz net- leşmemesi nedeniyle ortaya çı- kacak karmaşada Türk birli- ğinin güvenliğinin ne olacağı- na" yönelik bir soruya, "Türki- ye'nin ISAF komutanlığı konu- sunda da güvenlik açısından bir kaygımız yok. Zaten tecrü- beli ve iyi yetişmiş Türk subay- lan tarafından yönetileceği için güvenlik kaygımız yok" yanıtı- nı verdi. Afganistan Dışişleri Ba- kanı Abdullah Abdullah, Esen- boğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, "Biz ilk başta Al- manya'ya sıcak bakıyorduk, ancak daha sonra Türkiye'nin liderliği gündeme geldi. Türki- ye'nin komutayı devralma ka- rannı büyük memnuniyetle karşdıyoruz" dedi. Abdullah, ge- ziyle ilgili değerlendirmesinde de "Bu tarihi bir ziyarettir. Türld- ye'ye gelmekten çok memnu- nuz" dedi. Karzai onuruna yemek Ecevit, akşam saatlerinde de Hamid Karzai onuruna yemek verdi. Yemek öncesinde yaptığı konuşmada Ecevit, Türkiye'nin baştan beri, tüm etnik gruplan temsil eden geniş tabanlı bir si- yasi yapılanmayı teşvik ettiğini belirterek "Prensibimiz, 'Af- ganistan Afganlılanndır 1 ol- muştur" dedi. Ecevit: Ortadoğu'da soykınm var • Baştarafı 1. Sayfada değil, tümüyle Filistin devleti adım adım yok edilmektedir. Filistin hal- kına karşı, dünyanın göz- leri önünde soykınm uy- gulanmaktadır. Israil yö- netimi BM Güvenlik Konseyi kararlanna da meydan okumaktadır. Bu durumdan yalnız Israil yönetimi değil, Filistin içinde yuvalanan ve ınti- fadada çocuklannı canlı bombalara dönüştüren ra- dikal unsurlar da sorumlu- dur. Araplar samimi değil: Acı gerçek şu ki bazı ,\rap unsurlan Filis- tin yanlısı görünseler bile. aslında bir Filistin devleti istememektedirler. Çünkü başka ülkelerden destek- lenen radikal unsurlar dı- şındaki özbeöz Filistin halkı, demokrasiye, çağ- daşlığa ve laıkliğe çok yatkındır. Arap âlemınde- ki bazı çağdışı unsurlar ise bağımsızlığa ve huzura kavuşmuş bir Filistin hal- kının kendi halklanna ör- nek olmasından korkmak- tadır. îsrail yönetimi, bu gerçeği algılasa radikal Arap unsurlannın oyunu- nu bir günde bozabilir. İsrail Inadı bırak- ITiall: Israil yönetiminin, "Önce tam sükûnet gel- sin" inadını bırakarak Arafat önderliğindeki Fi- listin'le banş masasma oturması gerekir. Çünkü ancak o zaman kışkırtıcı radikal unsurlar eylemle- rinden sonuç alamayacak- lannı göreceklerdir. Türkiyede görü- $ÜI1: Biz aylardan beri i- ki tarafa da diyalog ve ba- nş telkin ediyoruz. Şa- ron'u ve Arafat'ı Türki- ye'de veya başka bir yer- de gözlerden uzak, baş ba- şa görüşmeye çağınyoruz. Buna Arafat olumlu yanıt veriyordu. Şaron ise çağ- nmızı kabul edeceğini, fa- kat önce tam sükûnet gel- mesinin kesin koşul oldu- ğunu söylemekteydi. İsrail savası seçtl: Bu tutum gerçekçi değil- dir. Artık ipler koptu. Şa- ron yönetimi, diyalog ve banş yerine savaş ve işgal yolunu seçti. ABD'yeuyari: Şaron yönetimini bu saplantıdan kurtarmak içinABD, etki- li ve kararh biçimde ve da- ha çok zaman yitirmeksi- zin devTeye girmelidir. DEVRİMCİYOL DAVASINDAN ARKADAŞIMIZ SALİM DÜNDAR 1951 - .... Yolculuğumuzda hep yanımızdaydı.. UNUTMAYACAĞIZ! Yol Arkadaşlan DEVRİMCİ YOL DAVASINDAN ARKADAŞIMIZ O. MEHMET KATLANDUR 1957 -.... Yolculuğumuzda hep yanımızdaydı.. UNUTMAYACAĞIZ! Yol Arkadaşlan 5 Nısan Cuma günü saat 12.30'da Maltepe Camii'nden Karşıyaka Mezarlığınagöturulecektır. Odamızın 341 No'lu üyesi, mimarlık tarihimizin usta araştırmacılanndan ODTÜ Mimarlık Fakûltesi Dekanlanndan, Boğaziçi Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. APTULLAH KURAN'ı dün Aşiyan'da toprağa verdik. Anısı önünde saygıyla eğilir; ailesine, dostlanna, öğrencilerine ve meslek topluluğumuza başsağlığı dileriz. TMMOB MİMARLAR ODASI GENEL MERKEZt GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada ketinin ardından hazırianan kararname gecikince daha sonrakı afet bolgelerı de eklenmiş ve tam 7 kez yenılenmişti. Özellikle Afyon depreminin sıcaklığı içinde hemen çıkması beklenen kararname yine koalisyon ortakla- rı arasındaki dengeye takılınca, Bayındırlık ve Iskân Bakanı Abdülkadir Akcan tarafından geri çekildi. Önce kararnamenin ruhunu aktaralım: Afete uğrayan belediyelere lller Bankası'ndan ya- pılan yardım, özel bir kararnameyle arttınlıyor. Bu yar- dımlar için özel bir ödenek konmuyor, öteki beledi- yelerin payından kesiliyor. Bir afet olunca, özellikle ik- tidar ortağı partilerin belediye başkanları, kendi belediyelerinin adlarını da kararnameye koyduruyor- lar ve daha fazla pay alıyorlar. özellikle son tümcedekı ruhla hazırianan son ka- rarnameye ilişkin ıddia şuydu: Bayındırlık Bakanı MHP'Iİ olduğu için kimi MHP'li belediyeler hiç afete uğramadığı halde kararnameye girdi. İşte bu nedenle de 1 -2 DSP'li çok sayıda ANAP'lı bakan son kararnameyi imzalamadı. Yeni birfelake- te kadar rafa kondu. Bu kararnameyle bırlikte hazırlanan, yine afet böl- gelerındeki il özel idarelerine yardıma ilişkin kararna- me ise mart ayı başında imzaldndı. Hükumetimiz asıl zarar goren yerlere ilişkin karar- nameyi geri çekti, belediye sınırları dışına hızmet gö- türen özel ıdarelerini adeta yardıma boğdu. Aziz Nesin nerdesin. Nesin buna ne desin? Zamanla iyileşen binalari Başta deprem olmak üzere doğal afetlere ilişkin uç ana konuda tartışma yürütülüyor: 1 - Afetler nerelerde olabilir? 2- Afete uğrama olasılığı olan yerler nasıl sağlam- laştırılır, zarar en aza indirilir? 3- Afet olmuş yerlere nasıl yardım götürülür, nasıl bir daha etkilenmemesi sağlanır? Bu şıklann üçünü de şık tartışmıyoruz. Fay hatla- nyla ilgili bilimsel karmaşa devam edıyor. Ağustos 1999'dan beri her saygıdeğer hocamızın ayn fay hat- tı var. Fayını kapan, o fay hattını destekleyen kanal- da haritayı açıyor, başlıyor faylamaya. Fay anam fay... Buna karşı olan öteki bilim adamımız kendi fay hat- larını hazırlıyor. Tam tersi düşüncesinı sağlam gerek- çelere dayandırarak açıklıyor. özellikle lstanbul'da artık vapur hatlan yok, fay hatlan var! Afete uğrayacak yerde meydana gelecek hasara ilişkin tartışma da fay hatlarını aratmıyor. İki konu ara- sında ayn bir fay hattı var. Fayın parçalı kırılacağını iddia edenler zaran azaltıyor, karşı çıkanlar arttırıyor. Bu arada görevler de birbirine karışmış, depremi öl- çecek kişi bina ölçüyor, binayı ölçecek kişi fay hari- tası çıkanyor. Afet yerterine götürülecek yardım ise başta vurgu- ladığımız gibi hükümet dengesine takıldı. İlk günler- deki heyecanla ve hızla yapılan geçici yardımların ar- dından sıra asıl yapılması gerekenlere geldi ama, or- tada ciddi bir hareket planı yok. Afyon'dan son gelen haberler ilginç. Depremin he- men sonrasmda ağır hasarlı ilan edilen binaların bir bölümüne kısa süre sonra orta hasarlı raporu veril- miş. Daha sonra da az hasarlı denmiş... Bunlar res- mi makamlann raporu olduğuna göre, inanmak ge- rekir. Demek ki pek çok bina depremle çarpıldı, ruh- sal çöküntüye uğradı, çok ağır hasar aldı. Sonra bi- nalar kendini toparladı ve "ölenle ölünmez" deyip or- ta hasarlı hale geldi. Zamanla alıştı ve az hasarlı ol- du... Ister misiniz bazı binalar da depremden sonra da- ha dayanıklı hale gelsin! ankcum@ttnet.net.tr Kapkaç terörü durmuyor Çantasındaparayok diye ustııraylayaraladılar ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Anka- ra'da, motosıklet kulla- nan bir grup kapkaççı, Yasemin S. adlı bir genç kıza saldırarak çantasını aldı. Saldırganlar, çanta- dan para çıkmayınca kı- zı ustura ile çeşitli yerle- rinden yaraladılar. Tezgâhtarhk yaptığı belirtilen Yasemin S.(18), düngeceYeni- mahalle'de bir grup mo- tosikletlinin saldınsuıa uğradı. Üç motosikletle Yasemin S.'nin yanına yaklaşan gruptan birisi, "Paralarını ver yoksa kafana silahı boşaltı- nm" dedi. Bunun üzeri- ne Yasemin S. çantasını uzattı. Saldırganlardan birisi çantayı kontrol et- tikten sonra, "Burada para yok" diye genç kı- zı kolundan ve yüzün- den usturayla yaraladı. Motosikletli saldırgan- lar, olay yerinden kaçü. Olaydan sonra çevre- dekilerin yardnnıyla ka- rakola gidenYasemin S., saldırganlann deri montlarının arkasında 'X" işareti bulunduğu- nu ve birinin silahlı ol- duğunu kaydetti. Anka- ra'da geniş çaplı operas- yon başlaöldı. Türk elçiiiği yakmında patiama • SANAA (AA) - Yemen'deki Türk Büyükelçiği yakınlannda bir patiama meydana geldiği, patlamada elçilik binasının camlannın kınldığı bildirildi. TSİ 19.15 meydana gelen patlamada ölen ya da yaralanan olmadı. Türk Büyükelçiliği'nin Yemen istihbarat servislerinin merkez binasıyla aynı mahallede bulunduğu belirtildi. Bir Türk diplomat, elçiliğin saldınnın hedefi olduğunu sanmadığını söylerken bir görgü tanığı, polisin Türk Büyükelçiliği'ne giden yollan kapattığını söyledi. Akgündüz'e gıyabi tutuMama I tstanbul Haber Servisi - Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, '"Almanya'daki 106 gurbetçiyi 5 milyon 867 bin mark dolandırdığı" iddiasıyla Jet- Pa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fadıl Akgündüz hakkında başlattığı soruşturma sürüyor. Başsavcılık, Bağcılar Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurarak yurtdışında olduğu tahmin edilen Akgündüz'ün yakalanması ve ifadesinin alınması amacıyla hakkında gıyabi tutuklama karan çıkanlmasını sağladı.