14 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA + CUMHURİYET 22 NİSAN 2002 PAZARTE OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorusa cumhuriyet.com.tr MUMTAZ SOYSAL Herkese Açılmak ÖNCE Milliyet 'in bir haberı olarak çıkmıştı: CHP'nin Genel Başkanı, bir demecinde "Tür- banlılardan da oy istiyorum" demiştı. Sonra, Hürriyet'in neredeyse bir sözcü sadakatiyle ya- zılmış haberinde, "Solun kapsama alanı geniş- liyor" başlığıyla işin özü verildi: Sayın Baykal, ideolojik duvarian yıkıp kamplaşmalan kaldıra- caklannı söylüyordu. Aynı nüshanın bir başka köşesinde "Baykal türbanlılardan oyistediğine göre onlara vaatede- ceği şey ne olacaktır? Mesela türban yasağı- nın kaldınlması gfbi bir niyeti var mıdır?" diye sorulduğunda, yanıt kısacaşuydu: "Oy için bir pazariık içinde olrnam. Programımız belli. On- lan tatmin edecefc bir siyaset içinde olamayız; ama, kendilerini t?ir düşman olarak görmüyo- rum." Kısacası, türban konusunda, klasik CHP'lı yaklaşımından farKlı biryaklaşım söz konusuy- du. Gerekçe ise, "Su yakiaşım türbanlıların oyu- nu getirebilir mi?" sorusuna yanıt olarak şöyle anlatılmaktaydı: "Ben seçim sonrasını düşü- nüyorum... Türkiye çok ağır bir ekonomik kriz- den geçiyor... Bu fcrizi çözmek için kuvvetli bir sandalye farkı ile ı'Atidara gelmek lazım. Ama, bu da yetmez... Benim muhalefetteki insanla- rın hayır dualarına da ihtiyacım var." Politikada, ister seçim oyu ister hayır duası biçiminde olsun, şöyle veya böyle erişilmek istenebilecek açılım stratejilerinin gerçekçı bir özeti. Ama, sorulacak &oru, bu açılımlann ne zaman sonuç verici, ne zarnan yararsız olacağıdır. Ya- nıt ise, toplumdaki tepkilere doğru tanım koy- maktan geçer: Son yıllardaki Türkiye'nın kırsal kesımlennde ve kentlenn kenar semtlerinde, Selamet, MSR Refah gibi partilere yönelik oy kay- malan, sadecetürban gibi konulardaki resmi po- litikalann yanlışlığından ya da sertliğınden mı kay- naklanmıştır? Yoksa- o yerlerdeki insanlann gün- lük yaşama ilişkin bek/entileri ile ıktidarlann eko- nomik ve sosyal polrtikalarındaki sapmalar ara- sında bu çeşit kayrnaları çok daha büyüten bir bağlantı mı vardır? Başka bir deyişle. ekonomiyı yabancı çıkar- ların rotasına çeken, yatırımları kısan, köy- lüyü perişan edip kasabaçarşılannı kesatlaştı- ran, gelecek kuşakla_n borca boğup sosyal den- gesızliği daha da arttıran İMF ve Dünya Banka- sı politikalanna karşı açık, kesin ve sert tepki koy- mazsanız, stratejik planlara dayandınlmış nıte- likli ve disiplinli bir kalkınma seferberliğinin işa- retlerini ortaya koyup insanlannıza umut vermez- seniz, türban ya da çarşaf konusunda hoşgö- rulü davranmışsınız, ne yazar? Çözümler Atatürkçü Düşüncede... Tanju ERDEMAmiml(Ej T ürkiye'nın bugün hemen her alan- da düşürüldüğü durumlan, ulusal bilinci güçlü, yurtsever ınsanlan- mız biliyor, kaygı duyuyorlar. Bu- günkü düzenin devanu çabasında olan Türkiye yönetimi ve egemenleri de ken- di görüşü ve ideolojilen doğrultusunda reform önJemJeri almanın zorunJuluğunainanmış ola- rak bıryandan Sn. Derviş'ın önderlığinde eko- nomikyeniden yapılanmanın yasaJannı çıkar- tıp, bir yandan da AB adaylığı yollannda ulu- salprogramın gereklerini yerine getirmeye ça- Iışıyorlar. Ancak bu yön ve anlayıştakı çaba- lar, ulusal devleti ve ulusal güvenliği zayıfla- tıcı, Cumhuriyetin değerler sistemini aşındın- cı ve onu emperyal güçlerin güdümüne sokan bir sonuca doğru götürmektedir. Türkhe, içinde buhınduğu durumdan Ata- türkçü düşünce sistemi tşığında izieoecek pofr tikalar, programlar ve onlann uyguJamalânv- la esenliğe çıkabiür. Türkiye Cumhuriyeti tam bağunsızhk, halk istenci ve laik temeller üzerine kurulmuş; de- mokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Bugün demokrasi ve ınsanhaklan sorunlannı yaşıyor- sak, bu, 1950 sonrası iktidar olan, tutucu ve te- melde Atatürkçü düşünceye vedevnmlere kar- şıt siyasal kadrolann eseridir. Aynı kadrolarbu- günAB'ye ginnek içınbaa aykın azınlık (mar- jinal) gruplarla beraber, ülkemizde kendi eser- leri olan demokrasının nıtelığinı sorguluyor- lar, birınci sınıf bır demokrasiye bazı güçlenn engel olduğunu ıma ediyorlar. Bu görüşün ar- kasında: "Biz bu ülkeyi yönetmeye ehfl değiliz, biziAB veABDyöneünelT dıye düşünen Tan- zımatçı kafalar yatmaktadır. Oysa Atatürkçü düşünce sıstemı halkçılık ilkesiyle Türk ulu- su vedevleti için çağdaş birdemokrasiyi amaç- lamıştır. Milli demokratik devrimin aydınlan- ma doneminde genç kuşaklar budogrultudaegı- tıimişlerdir. Yurttaşlannahizmetlegörevlı,er- demlı bir kamu yönetimi esas alınmıştır. Dü- şüncenin özgürce dile getirilmesi, hoşgörünün kışi ve toplum iüşkilennde yer alması, toplu- mun ve kışinın yasamında akhn. bilımin yol gösterici olması istenmiştir. Ne varki Atatürk- çü duşünceye temelde karşıt kadrolarçeşitli et- kenlerle bu çağdaş, demokratik kriterleri ye- tennce yaşama dönüştürememişlerdir. Atatürkçü düşüncede Türkiye'nin güvenli- ğini amaçlayan ve hiçbir ulusun aleyhınde ol- mayan bir banş dogrultusu (ısükameti) esas il- kedır. Komşulanylaiyi ilişkılerin sürdürülerek ülkemiz etrafında bır güvenlik çemberi oluş- turulması. emperyalist emellerbeslemeyen an- laşmaJara kanhm; sonuç in'banylaulusal ve böl- gesel çıkarlan savunan; eşitlikçi, dengeli, akd- cı, banşı arayan politikalar esastır. Kararlann bağımsız karakteriyle Ankara 'da oluşturulma- sı, olası etkili dış istihbarat saptırmalanna kar- şı uyanıklık ve bılınç önemli öğelerdendir. Kıb- ns, Ege, Ermeni. uluslararası terorizm, Irak sonmlan, ABD veAB ile ilişkilerin düzenlen- mesi, Türkiye-Rusya ilişkilerinin geliştirilme- sınde bu ilkeler rehber olmalıdır. AB'ye gire- ceğizdiye Kıbns sorununda ödün vermeyi ıma eden işbırlikçı ya da safiyane kafalar, önlerin- de cereyan eden Filısrin dramını görmüyorlar mı? Baü emperyali^mınin dün olduğu gibi bu- gün de Yunanistan'a arka çıktığı göz ardı edi- lebilır mi? Irak'a müdahalede TSK'ye er geç rol verileceğini sa\-unanlar bölgenin istikrar- sızlaştınlmasına koşut Türkiye'nin de istık- rarsızlasacagını ve bunun sonuçlarını düşünü- yoriar mı? Avrasya'da siyasal, ekonomik, kül- türel, gizıJgüç (potansiyel) olanaklann Rusya ile işbirligi sağlanarak Türkiye'ye yenı ufuk- lar açabılecegi bir gerçek değil mi? Esld dille "idare-imaslahat"etmenin, tekyan- lı ödünler vermenın ülke yaranna olmadjğuıı dış politikayı yönetenler bilme durumundadır. Sflahh Ku v\ederimizin ekonomikgücümüz- k dengeli, sürekii vıiksek hazırfak düze>inde bulıuıdurulması,modemizasyon gereksinimle- rinin karşJanması. ulusal sa\-unma teknoioji- lerinin gefiştirilmesi önemJidir. Ordunun yurt savnnması veCumhuriyeojnizi koruyupkoüa- ması amaç ve ideolojisine göre yetiştirilraesi, bulunduğunıuz coğrafi konumdâ emperyahz- min jandarnıalığı rolüne soyundurulmaması. savıınma politikanuzın temeti olmalıdır. TSK. Türkiye'nin en değerii ihraç ürünü değü, uhı- sun >çCumhurhetin saMinmasmnL, ulusal gü- vçnüğinçekirdekgücüdür.BirABDaskeriABD için ne kadar değer taşıyvrsa, Türk askeri de bizüniçinçokdeğeriidir.Onunkanıüzerinekiın- se ikriye dönük hesap vapmasın. Atatürkçü düşünce dizgesi (sistemi) ulusal ekonominin geliştinlmesini, endüstrileşmeyi, özkaynaklanmızın ulusun yaranna verirnli kul- laıumını, ulusal gelirin dengeli dağılımını ön- görür. Pıyasa ekonomisı ve özel girişimcilik esas kabul edılmekle beraber kamunun planlayıcı, düzenleyicı ve girisimci rolüne de yer verilmiş- tir. Bugün küreselleşme süreci, gelişmışlerin ÇUŞ'sini dünyaya egemen kılarken, gelişme- miş/gelişmekte olan ülkeler giderek yoksullaş- maktadır. Atatürkçü ekonomi modeb, geliş- mişlik düzeyine sıçramak için uygun araçür. Türkiye'nin ÇUŞ 'lerle rekabet edebılecek ulu- sal nitelıkteki ekonomik ölçekli, entegre üre- tim, hizmet ve fınans kuruluşlan geliştırilip, iç ve dış pazarlarda artan oranda pay aldıkça Türkiye daha bağımsız, daha gelişmiş ve mü- rerleh olacaktır. Bu küresel ortamdayaşam di- renci, rekabet şansıdır. Bunlan giderek ÇUŞ 'le- rin kontrollerine veren bugünkü politikalar sür- dürüldükçe Türkiye güç yiürecek, fakirleşecek ve emperyalizmin politik taleplerineÖdün ver- meye zorlanacaktır. Bu, tehlikelerle dolu birgi- diştir. Bugörüşler yabancı sermayeyekarşi ol- makdeğıldir. Onun ayncahklı (imnyazlı) ve te- kelci konumunun istenmemesıdir. Sonuç: Bugün, devleümizi borç belasınasokanlarulu- sa büyük kötülük yapmışlardır. Yapılması ge- reken, ulusun özkaynaklanyla bu kısırdöngü- nün aşılmasıdır. Bu yapılmaksmn ulusal kal- kınmamız olanaklı değildir. Temel ilkelerinı belırlediğimiz modelın uy- gulanabilmesinin yolu, Atatürkçü düşünceyi ve eylemleri ıyi algılarruş; inançlı, yetenekli, gu- venilır ve çok çalışkan birkadronun siyasal bir örgüt oluşturup olası kışkırtma (pro\okasyon) ve engellemeleri gögüsleyerek program ve pro- jelenyle halka ulaşması; sabırla, azimJe halkı- mızı aydınlatıp bilinçlendirmesi ve ikna etme- sinden geçiyor, Bu şimdi yaşamsal ihtıyaçtır. Meclis'teki Laiklik Karşıtı Tutum... Gündüz AKGUL Emekli Cumhurivet Savcısı Turk/ye Gazetecıler Cemıyetı'nın yayınladığı gunluk Bizim Cazete Ülke sorunlanna ılışkın raportanyia, araştırmaianyla, köşe yazılanyla, tarafsız hat>er1enyle sıvıl toplumlann gazetesı. Duzenlı okumak ıçın abone olun. Tel: 0^12.511 08 75 • • lkemizin kurtancısı, F T laik ve demokratik \_J cumhuriyetimızin kurucusu ulu öriderMusta- &KaoalAtatürk, aydınlan- ma sürecüü başlatırken bu sürecin olmazsa olmaz ko- şıdu olan bir dizi devrimi hiçbir duraksamaya mey- dan vermeden art arda ger- çekleştirdi. Ömeğın 1 Kasun 1922 saltanatın kaldınlması, 3 Mart 1924'te çıkanlan üç devrim yasasının çeşitli ta- rihlerde uygulanmasıyla Diyanet Işlen Başkanlı- ğı'nınkuruluşu, Hilafet'in kaldınlması ve Eğitim Bir- lıği Yasası'nın kabulü. 8 Mart 1924 Şer'iye mahke- melerinin kaldınlması, 30 Kasım 1925 tankatlannya- saklanması, tekke ve zavı- yelerin kapaülması. 26Ara- lık 1925 uluslararası saat ve takvimin kabulü, 10 Ni- san 1928 laiklik ilkesinin anayasaya girişi, 1 Kasım 1928 Latin abece'sinin (al- fabesinin) kabulü, 24Mart 1930 kadınlann siyasipar- tilere girmelerinin kabulü, 15 Nisan 1931 Türk Tarih Kurumu'nunkurulması, 17 Şubat 1933 ezanın Türkçe okunması, 19 Şubat 1934 Halkevlerinin açıfışı, 21 Hazıran 1934 Soyadı Yasa- Hafta içi hergün 20.00de |.şlîtı3i FLASH HABER "Gökhan TAŞKIN" Hafta içi hergün ülkemizde ve dünyada olup biten hersey sıcağı sıcağına Gökhan Taşkıri la Flash Haber 20.00' de. Politika, Ekonomi, Sağhk, Eğitim ve Magazin dünyasında yaşananlar tüm ayrmtılarıyla saat 20.00' de Flash Haber de. sı'ninkabulü, 5 Aralık 1934 kadınlara seçme ve seçilme hakkının venlmesı ve saya- madığım öbür devrimler. Genç Türkiye Cumhuri- yeti'nı "flekbetvaşatmak" için ulu önderin süraü, iven- cenliği vardı. Çağı yakala- mak için bu zamanın en iyi değerlendinlmesi gerekti- ğinin bilincindeydi. Ne yazık ki, yüzünü ay- dınlığa ve uygarlığa çevi- ren genç Türkiye Cumhu- riyeti'ne karşı,karanlık güç- ler de devrim karşıtı ey- lemlerde bulunmaktange- ri kalmıyorlardı. 1925 yılın- dakı Şe\1ı Sait ayaklanma- sı ve 24 Aralık 1930 günü Menemen'de Kubflay uı bır güruh yobaz tarafindan şe- hit edilişi gibi. Ne var ki ulu önderAtatürk, cumhu- riyete zarar veren bu ey- lemleri en kısa sürede hız- la basörmayı ve sorumlu- lann cezalandınlmasını ba- şan ile sağlamıştır. Mayısl950'deDemok- rat Parti'nin ıktidara gel- mesi ile ne acıdır ki bir- denbire her şey altüst ol- du. 17 yıldır Türkçe oku- nan ezan tekrar Arapçaya çevrildi. Köy Enstitüleri kapatıldı, tüm devnmler- den ödünlerverilmeye baş- landı, kapatılan tankatlar oyuğruna tekrar gündeme sokuldu. Ülke her gün kar- masayakoşaradımlarlagö- türüldü... Ekonomik buna- lımlar(krizler) birbirini u- ledi. Bu bılgüeri yeniden sıra- layarak bellekleri tazele- mekteki amacım, bu olay- lann ülkemizi şu anda ge- tırdiğikonumu gözler önü- ne sermek ve Millı Eğitim Bakanı Sayın Metin Bos- tancıoğln hakkında AKP milletvekılleri tarafından verilen soruşturma öner- gesınin türban ittifakına dö- nüştürülerek kabul edilme- sini değerlendirmektir. Önergede, Sayın Bostan- cıoğlu'nun "Okulöncesieğı- tim veOrtaöğretimYönet- mehgi'ndeyaptığı keyfi de- ğişfldjkiervepaıiizan uygu- lamaJan" öne sürülerek ba- kan hakkında Meclis so- ruşturması istenmektedir. 28 Şubat olayından son- ra 8 yıllık temel eğitimin gündeme gelmesi ile, te- mel eğitim öncesi Kuran kurslannın yasaklanması, kamu alanı sayılan eğitim kurumlanna birçokyüksek mahkeme karan ile belli bir görüşün simgesi oldu- ğu kararlaştınlan türbanla girümemesi, siyasa yasak- lısı Erbakan'ın deyişi ile partilerin arka bahçesi olan imam hatip okullannın meslek okullan sayılarak asıl işlevine yönlendirihne- si bazı çevrelen çok rahat- sız etti. Sayın Bostancıoğlu ne yapmıştı? Kamu alanı sa- yılan eğitim kurumJanna türbanla öğrenci ve öğret- men alınmaması için yö- netmenliğin ödünsüz uy- gulanması emrini vermiş- ti. Malum çevrelerden ko- ro halinde sesler yüksel- meye başladı: "Bu bir zu- tümdür,cocukianmıznı de- mokratik eğitim haklan elinden aluuyor. milletin mukaddesatıileo\ nanryor. Kuran kurslannı kapatan karariara destek verenler bunun altındankalkamaz- lar, ateist ve satanist gençb- ğinvıttşnKanezeminhazır- lanryor-." Eğitimin herkesin de- mokratik hakkı olduğunu biz de kabul ediyoruz, an- cak Türkiye ne bir muz cumhuriyeti ne de bedevi bır aşiret kabilesidir. De- mokratık, sosyal ve laik bir hukuk devletidir. Devletin her alanında uygulanacak hukuk kurallan yasalarla belirlenmıştir. Eğitim hak- lanı kullanmakısteyenlerin, cumhuriyetindeğişmez ko- şullan olan bu ilkelere ve konulmuş hukuk kuralla- nna aykın da\Tanmak diye bir lüksleri olamaz. Kurallan çiğnemekte ıs- rar edenlenn çarpacaklan yer. yıkılmaz hukuk du\ r ar- lan ve laik Türkiye Cum- huriyetı'nin koyduğu ku- rallardu". Bildiğim kadan ile ülkemizde, sokakta ve özel alanlarve işyerlerinde türbanla gezen hiç kimse- ye baskı yapılmamakta, imam hatip liselerine kay- dohnak isteyen öğrencile- n kımse engellememekte ve 8 yıllık temel eğitim son- rası Kuran kurslartna git- mek isteyen çocuklar için herhangi bır engel çıkanl- mamaktadır. Peki bu telaş nıye? Bir bardak suda firtına kopar- manın amacı üzüm yemek değil bağcı dö\Tîiektir. Sa- yın Başbakan'ın dedigi gi- bi hedef, laik Türkiye Cum- huriyeti mı? Sayın Bostan- cıoğlu aleyhine soruştur- ma önergesı verenler, ni- yederinı açıkça belh' edipta- kıyyeyapmasuılar. Hedef- leri bu ise şunu bilsinler ki bu cumhuriyet kolay ku- rulmadı, yıkmaya da kim- senin gücü yetmeyecektir. Bir sürü engellemeye kar- şın aydınlanma yolunda epey mesafe alan bu ulusu karanlıklaragötürmeye hiç- birgüç yeterlı olamayacak- tır. Laik cumhuriyetimize aydınlık yannlardıleği ile... Deniz SOM dere tepe anadolu herhangi bir yerde-2 m J&ağtftnıfarda ue ^J^i ( • U f l i Z İ Y A Y ı n C ı L ı ıC Tel 0212-512 42 19 Faks. 512 II 72 AYKUT KÜÇÜKKAYA ALNINDAN VURURLAR Aykt KuçMaya osett'i ;ıkar anfatırken, etık değerlere değınıvor tefraz cp'um olur muyuz sofusuna yanıf orn/O' HIKMETÇH1NICAYA AİAN YAYINCIUK Adtes Ce^al Nodır Soi. AJtşam Hon No 13 Kat 1 Cağatoğlu/lstanbül 7& 0 I 2 Î 2 U M 2 6 00 Fdts O(2i2l 528 00 69 IZi YAYIACİLK , - TeL 0212-512 42 19 ENGLISH CENTRE L a n g u a g e S c h o o l J Genel İngilizce Programlan ^ Şirketter ve Kuruluşlar İçin Özel Programlar J İş İngîlizcesi j | TOEFL-IELTS-KPDS Sınavlarına Hazırlık * * Programlan -J Çocuklara Özel Programlar £ Bire-bir İngilizce Ef itjmleri _% Ev Hanımlanna Özel Hafta İçi Gûndöz *"* İngfBzce Programlan ^ Öğrencilerimize Ücretslz Akrtviteler otmariLn B A Ş A R I M Z I ZİRVtyE İ1AZIRIZ... YA siz?... No »2 »220 OsmalttMy Isunkul Tmt (02121 225 9172 ' 247 0M3 - 241 2034 E-maıl 9ngllthcmntotmQuipfttntini.com ENGLISH CENTREL a n g u a g S c h o o l
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear