Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 « NİSAN 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Beni AJbayrakJap
üekapışöPriılap'
• ANKARA (Cumhuriyet
BCirosu) - AJCP Merkez
DLsıplin Kurulu'nun
(fv£DK)5'ekarşı6oyla 1
yıl süreyle partiden ihraç
ettiği kurucu Mehmet
Ga^ıoğlu. karara karşı
yargıya başvuracağını
söyledi. MDJC'nın ihraç
gerekçeleri arasmda yer
aJan "kişisel çıkar
saglama' ıfadesıne tepki
gösteren Gazıoğlu, "Ben
bu işten nasıi çıkar
sağlarruşım, bunu
soracağım. Beni
AIb>ayraklar'la kanştırdılar
herhalde" diye konuşru.
ÖOP'den
Yargıtay'a tepki
• fstanbul Haber Servisi -
Özgürlük ve Dayanışma
Parrisi (ÖDP) Genel
Başkanı Uruk Uras, Partı
Meclisı Üyesi Mehh
Pekdemir'e, yazan ve
yayıncısı olduğu kitapla
ilgili Istanbul DGM'ce
"PKK propagandası
yapmak" suçlamasıyla
verilen 3 yıl 9 aylık hapis
cezasırun Yargıtay
tarafından bugün
onandığını belirtti. "Bu
onama karan, Türkiye'de
düşünceyı ifade etme
özgürlüğünün olmadığının
yeni bir kanıtıdır'" diyen
Uras, yargıda kökJü bir
reform için, önce evrensel
ve demokratik hukuk
ölçülerinin sindirilmesi
gerektiğini, sadece yasa
maddelerinin değişmesinin
tek başına anlam
taşımayacağını kaydetti.
AB'ninterör
listesi
• BRÜKSEL(AA)-
Belçika'nın yüksek tirajlı
muhafazakâr gazetesı "La
Libre Belgique"\ terör
örgütleri PKK, ve DHKP-
C ile tranlı Halkın
Mücahitleri'nin, AB'nin
terör listesine ekJeneceğini
bildirdi. Gazete, güvenilir
diplomatik kaynaklara
dayandırdığı haberinde,
konunun "hassas"
olduğunu, "zaman
alabileceğini" ve
"göriişmelerin devam
ettiğinı" yazdı.
"Belçıka'da Flaman
milliyetçılerin Kürt
militanlara olan
sempatisi" üzerinde duran
gazete, Dışişleri Bakanı
Louis Michel'in, bu terör
örgütlerinin listeye
ahnması konusunu
Brüksel hükümetinin
gündemine getirdiğini ve
Bakanlar Konseyi'nden
yeşil ışık istediğini
bildirdi.
TunıutÖzai
• İsbnbuJ Haber Senisi -
3. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal,ölümünün 9. yılında,
\nıt Mezar'dakJ kabri
başınia devlet töreni ile
ınıldı ANAP'lı bakanlann
tam kıdro katıldığı anma
törenhe Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
VfesuYılmaz, ANAP'a
/eni latılan Malatya
Vüllevekili Ahmet ÖzaHa
^irlikc geldi. ANAP
jenelMerkezi dün aynca
^ütfî Cırdar Uluslararası
•Conge ve Sergi
Saray nda Özal'ı anma
öreniJüzenledi.
Ege'te TÜPk
tekıesi battı
• AOX4 (Cumhurfyet)-
Zge DnizTnin güneyınde
/unarstan'a ait Naksos
\das:ıçıklannda dün
)ğledn sonra "Bandırma"
ıdlı Trk bandıralı
ekne:n batması sonucu
)ir kdnın yaşamını
r
itirciı bildirildi. ÖIü
ayısıı daha önce
7
olarak
luyun Yunanistan Deniz
"icare Bakanlığı 'ndan
kşajsaatlerinde yapılan
çıklaada. batan
;kne:n kaçak olduklan
anıla31 kişinin
vrtardığı belirtildı.
ıçüelnada, kurtarma
ahşxlannın
ürdîıldüğü ve henüz
ıılliyleri bılinmeyen
:kn«kı kaçak sayısının
0 ci'inda oiduğu
avdeldi.
Ecevit'in 'soykınm' sözünü düzeltmek için yaptığı açıklamalar Yahudi lobisini tatmin etmedi
özüryetmediSözler gerf alınsın
Ecevit, Israil'in
Filistinliler'e
soykınm
uyguladığına ilişkin
sözlerini düzeltmek
için 12 günde 4 yazılı, 3
sözlü açıkJama yaptı.
WashingtorTdaki Yahudi
lobisinin açıklamalan
yeterli bulduğu, ancak
Kongre'deki Yahudi
üyelerin. sözlerin geri
alınmasıru istediği
bildirildi.
Cazi'de can güvenliği kalmadı
Ulkücüler
terör estiriyorANKARA (Cumhuri- ralandığıbıldinldi.Saldı-
yetBürosu)-Gazi Ünıver- nnın hemen arkasından
SERKANDEİV1İRTAŞ
ANK4RA-Başbakan Bülent Ece-
vit 4 Nisan günüpartisinin grup top-
lantısında, Israii'in Filistin halkına
karşı "sojtanm" uyguladığına ihş-
kin sözlerini düzeltebilmek için son
12 günde 4 yazılı, 3 sözlü açıklama
yapmak durumunda kaldı. Ecevit ve
Türk Dışişleri Bakanhğı, Ermenı lo-
bisinin 24 Nisan için hazırlıklara gi-
riştiği bir dönemde bu sözün Yahu-
di lobisiyle ilişkileri bozmaması için
son 12 günde yoğun girişimlerde bu-
lundular. Ecevit'in 4 yazılı, 3 sözlü
açıklamasına karşın ABD Kongre-
si'nin Yahudi üyelerinin "sözün ge-
ri abnmasınır
istediği kaydediliyor.
Washıngton BüyükelçilıgYrun soy-
kınm sözüyle yaratılan tahribatı gi-
dermek için yoğun çabalarını sür-
düreceği belirriliyor. Ecevıt'in soy-
kınm ifadesini kullandığı günden bu
yana gelişmeler özetle şöyle.
4Nisan: Filistin halkına karşı, dün-
yanın gözleri önünde soykınm uy-
gulanmaktadır.
4Nisan: Sözcük maksadı aşan yo-
rumlara neden oldu. (Yahudi lobisi-
nin yoğun tepkileri üzerine aradaki
saat farkı da gözetilerek geceyansı
yazılı olarak yapılan açıklama.)
5 Nisan: Demeçlerimde kesınlik-
le Israil halkını kastetmiyorum.
6 Nisan: Üzücü bir ifade, kullan-
mış olmak istemezdim.
8 Nisan: ABD'dekı Yahudi cema-
atleri, tepki vehayalkınkhklannı içe-
ren iki mektup gönderdiler.
9 Nisan: Washington Büyükelçi-
sı FarukLoğoğiu, Yahudi lobi grup-
lannı büyükelçilikte ağırladı.
11 Nisan: O sözümün hedefi Mu-
seviler değıldi, Israil de değıldı.
15Nisan: Yanlış anlama beni üzdü.
16 Nisan: Bir gazetenin ileri sür-
düğü gibi pışmanlık ifadesi kullan-
madım. Ancak kullandığım sözciik-
ten kaynakJanan yanlış anlamalar ve
alınganlıklar üzerine duyduğum
üzüntüvü belirttim.
sitesi (GU) Eğitim Fakül-
tesi yaklaşık 300 kişilik
ülkücü bir grubun silahlı
saldınsına uğradı. 5 kişi-
nin yaralandığı saldında
okul binası ağırhasargö-
rürken yapılmakta olan vi-
ze sınavlan iptal edildi.
Gazi Üniversitesı Ülkü
Ocaklan Teşkilatf nın ta-
mamının 12 Nisan Cuma
günü Büyük Birlik Parti-
si'ne bağlı Alperen Genç-
lik Ocaklan'na geçmesi-
nı hazmedemeyen Ülkü
Ocaklan Genel Başkanı
Atilla Kaya yönetiminde-
ki ülkücü grup, Gazi Üni-
versitesı Eğitim Fakülte-
si'ni bastı.
Vize dönemi nedeniyle
kalabalık olan okul bina-
sına saat 14.30 sıralannda
giren grupla diğer ülkücü
grup arasında çıkan çatış-
mada en az 5 kişinin ya-
güvenlik güçlennin mü-
dahalesiyle boşaltılan bi-
naya uzun süre kimse alın-
madı.
Polis, 2'si kurusıkı ol-
mak üzere 3 adet tabanca,
10 adet pala ve çok sayı-
da "özel yapım" sopa ele
geçirdi. Gözaltına alınan
115 kişi, Ankara Emniyet
Müdürlüğü Terörle Mü-
cadele Şubesi'ne götürül-
dü. Olaya tanıkolan öğren-
ciler. kalabalık grubun "Ya
ADah. btsmiDah" sözleriy-
le bağırarak ve ortahğı kı-
np dökerek binanın tüm
katlanna dağıldığını söy-
ledi.
Polisın guruba göz yum-
duğu ilen sürüldü. BBP
Basın Danışmaru Bflgihan
Buğra Ata da olaylardan
Atilla Kaya'yı sonîmJu fu-
tarak tepkilerinin çok sert
olacağını bildirdi.
ÇİZMEDEIV YUKARI MUSAKART
m.kart(rt superonline.com
EMNÎYET TEŞKÎLATINA BİLGİ VERÎLDÎ
'İntikam
y
saldınsı uyarısı
ANKARA (AA) - Emniyet Genel
Müdürlüğü, terör örgütlerinin
güvenlik güçlerine yönelik
"intikam" saldınsı düzenJeyeceğine
dair istihbarat alındığını duyurarak
tüm teşkilatıru uyardı. Emniyet
Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele
Daire Başkanlığı,
tüm emniyet
birimlerine bir teleks
emri göndererek
Türkiye'deki terör
örgütlerinin
faaliyetleri hakkmda
bilgi verdi. Emirde,
• Emniyet Genel
Müdürlüğü, terör
örgütlerinin moral
bozukluğunu gidermek
amacıyla silahlı saldm
yapabileceğini bildirdi.
gidermek ve kamuoyuna halen giiçüi
olduklannı ispattamak amacrvla"
resmi ve sivil güvenlik güçlerine
yönelik silahlı saldın yapılacağının
ıstihban bilgi olarak ulaştığı
kaydedildi. Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün teleks emrinde,
polislere 13 ayn
konuda talımat
verilerek saldınlara
karşı alınacak
önJemler sıralandı.
Göre\e geliş-
gidişlerde özellikle
ikametlerden
terör örgütlerine karşı yürütülen
başanlı ve kararlı operasyonlar
sonucu, birçok örgütün lideri de dahil
ohnak üzere üst düzey sorumlularuıı
kaybetmesinin, örgüt tabanlannda
ciddi bir moral bozukluğu yarattığı
anımsatıldı. Teleks emrinde, terör
örgütlerinin "intikam almak.
yaşamlan moral bozuktuğumı
aynlırken çe\Teye dikkat edilmesi,
toplu görev yapılan yerlere yeterli
sayıda otomatik silahlı sabit göre\li
konulması, servis araçlannın ön ve
arkalanna silahlı nöbetçi
yerleştirilmesi isteniyor. Emirde, ekip
görevi yapan polislerin gazete okuma
gibi dikkat dağıtan uğraşlardan
kaçınması gerektiği anımsatılıyor.
ANKARA'DAN BAZI MADDELERE ÇEKİNCE
Terörsözleşmesine onay
ANKARA (AA) - Türkıye, 20 Mayıs
1999 tarihinde New York'ta imzaya
açılan "Terörist Bombalamalannın
Önlenmesine İlişkin llusiararası
Sözfcş_me"yi bazı maddelenne
konulan çekincelerle onayladı.
Resmi Gazete'de yayımlanan
sözleşme, kişi ya da
devlet kurumuyla
tesislenne yönelik
saldınlarda bulunan
şahıslann, eylem
yaptıklan ülkeİerde
suçlu olarak kabul
edilmesini ve uygun
• Terör suçu işleyenlerin
hiçbır siyasi, feîsefi,
ideolojik. ırk. etnik, dini ya
da başka benzer bir yorumla
haklı kılırrmayacağı
taahhüt ediliyor.
maddelerine yoruma ilişkin
çekınceler koyan Türkiye,
sözleşmenin 20. maddesinin 1.
paragraftnın ise kendisi için
bağlayıcı nitelik taşımadığını
belirtiyor. Türkiye'nin çekince
koyduğu paragraf şöyle: "İkiyada
— — — daha fazla taraf devlet
arasında makul bir
süre icinde müzakere
yoluyla
çözünılenenıe>en
herhangi bir
u>ıışmaziık, taraf
de% letlerden birinin
cezalara çarptınlmasını öngörüyor.
Taraf devletler. sözleşme
kapsamındaki suçlan işleyenlerin
hiçbir siyasi. felsefi, ideolojik, ırk,
etnik. dini ya da başka benzer bir
yorumla haklı kılınmayacağını ve
suçlann ağır niteliklerine uygun
olarak cezalandınlacağını taahhüt
ediyor. Sözleşmenin 9, 12 ve 19.
talebi üzerine tahkime sunulabilir.
Tahkinı talebi tarihinden idbaren 6
a> içerisinde taraflar tahkimin
düzenknmesi konusunda
anlaşamadıklan takdirde,
taraflardan herhangi biri
mnşmaziığı. starüsüne uygun bir
şekilde başMiru yoluyla Llusiararası
Adalet Dhanı'na getirebilir."
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(S doruk.net.tr
Önce umursamadıklannı san-
mıştım. Barış Girişimcilen'nin
"Filistin 'de Aydınlık İçin Bir Da-
kika Karanlık" çağnsının büyük
medyada yankılanmamasını,
adeta "yo/c"sayılmasını sıradan
ve sıkça tanık olunan bir duyar-
sızlık olarak değerlendirmiş-
tim.
Yanılmışım.
Eylemın hızının kesildiği, ki-
milerinegöresönümlendiği an-
dan itibaren yazılar okumaya
başladık. Önce Hürriyet'te Er-
tuğrul Özkök yazdı. Eylemin
çağnsını yapanları, bu çağnya
duyarlık göstenp katılanlan "az-
gın azınlık" olarak niteledi. Bes-
belli kı bek/edi, kentlerin, kasa-
balann ışıklannın gece saat do-
kuzda bir dakika süreyle "ba-
rışa" ne kadar göz kırptığını
gözledi. Baktı kı az: hatta pek
az. Oturdu ve "azgın azınlık" di-
ye bir yazı döktürdü.
Böylece Barış Gırişimcileri
Bildirgesi'nın altına imza atan
yüzlerce aydını, bu ulkenın en
seçkin aydınlarından koca bir
demet, "azgın" ve "azınlık"
oluverdi.
• • •
Ertuğrul Özkök "azınlık" de-
'Aydm Azınlık'tan Biri Olarak...
di: Haklıydı!
Yeryüzünün heryanında, de-
mokrasi ve banş kültürünün en
çokgeliştiği ülkeierdahil herya-
nında "banşı banş için" savu-
nacak bir bılinç duruluğuna ula-
şanlar; teröre, şiddete ve sava-
şa duraksamadan karşı çıkan-
lar her zaman azınlıktırlar.
Her zaman bir avuç "aydın
azınlığı" bir araya gelir, savaşa
seyirci kalmanın insan onuru
ve aydın sorumluluğu ile bağ-
daşmayacağında fikir ve gö-
nül birliği eder ve kolları sıvar.
Ardından hep Jack Lon-
don'ın ünlü "Dem/AÖ/fçe"sin-
dekı o bildik, o uğursuz oyun
sahnelenir: Dev propaganda
aygrtları onları "azınlık", "az-
gın", "uçuk", "hain" ilaneder;
alay eder, yok sayar, banş çağ-
nlarının yankılanmasını medya
aygıtlarının sağır duvarlarında
sönümlendirmeye çabalar.
"Banşı banş için savunan" o
bir avuç "aydınazınlık" dader-
me çatma, cılız medya aygıt-
ları, medya dışı ıletişim olanak-
lan ileseslerinı duyurmaya, çağ-
nlannı geniş krtlelere ulaştırma-
ya çabalarlar.
•••
Ertuğrul Özkök "azınlık" de-
mekle yetinmedi: "azgın'' 6e-
di.Ayıp etti!..
Barış Girişimcileri Bildirge-
si'nın altında 500'e yakın (hat-
ta aşkın) aydının ımzası var. Al-
fabetık olarak sıralanan liste A
harfinde Adalet Ağaoğlu ile
başlıyor, Prof. Ahmet Insel'i,
Prof. Ayşe Erzan'ı da içine alan
onlarca adla sürüp B'ye geçi-
yor. Aralarında Prof. Baskın
Oran, Prof. Bülent Tanör'ü de
banndıran onlarca ve onlarca
B'den Can Dündar'lı Prof. Ce-
vat Çapan'h C'ye, D'ye, E'ye
sıçrayıp, alfabenin butün harf-
lerinın hakkını "aydınca" verıp
Y'de Prof. Yıldız Sey'le sürüp,
Zuhal Olcay'la Z'ye ulaşıyor.
Ve A'dan Z'ye bu ü\kenin en
seçkin aydınları banşı ve sade-
ce barışı savundukları ve barı-
şı barış için savunduklarından
dolayı "azgın" oluyor.
"Azgın"ın bir anlamı da gö-
zü dönmüşlük olsa gerek. Bun-
ca aydını azgın diye niteleme-
yı bir gözü dönmüşlük olarak
mı adlandırmalı, yoksa "talih-
sız bir dil sürçmesi" mi deme-
li?
Umalım ıkincisidir!
•••
Ama sorun azgınlık ve azın-
lık tartışmasının çok ötesinde
ve trajık sonuçlara ebelik et-
mekte.
Doğrudur. "Filistin'de Aydın-
lık İçin Bir Dakika Karanlık" çağ-
rısı ağırlıklı olarak kendıni din-
sel kimhğni öne çıkararak tanım-
layanlann ağırlıkta oiduğu semt-
lerde. mahallelerde yankılandı.
Bunda o kesimlere seslenen
medyanın tavn belirleyicı oldu.
(Nitekim pek çok meslektaşı-
mızın "eyleme katılım olmadı"
yargısının temelinde "farklı"
semtlerde. mahallelerde oturu-
yor olmalan yatıyor. Onlann bak-
tığı pencerelergerçekten yanıp
sdnmedı ya da tek tüktü...)
Doğrudur: Eyleme katılan ya
da katılanlan yüreklendıren ke-
simlerde "Müslümanlara karşı
Museviler" ya da "din karde-
şimiz Araplara karşı din düş-
manımız (neden düşmansa)
Museviler" sapkın yargısı be-
lirgın bir ağırlık taşıdı.
Savaşa karşı çıkmak yerine
savaşın taraflanndan bınnin (Fi-
listin Hamas'ının, Hizbullah'ının)
yanında saf tutmak yeğlendi.
Buna karşılık Filistin halkı ile
terörü özdeşleştirenlerden. her
Filistinlıyi potansiyel bir Hamas
ya da Hizbullah canlı bombası
gibi gören sığ değerlendirme-
lere kapılanlardan, reel politık
denen ve salt çıkarlar üstüne
kurulu ığrenç bir siyasal çizgiyi
yeğ\eyenlere kadar genişçe bir
kesim eyleme duyarsız kaldı.
•••
Ama beyler, ama hanımlart.
Orada, o kutsal topraklarda
Israil'i koyu ve kanlı bir devlet
terörüne sürükleyen savaş ay-
gıtının elebaşıları yüzünden Is-
rail ve Filistin halkı acı çekiyor,
kanıyor, ağlıyor ve ölüyor...
Savaş söz konusu ise sus-
mak, tavırsız kalmak savaşın
yanında yer almak değil midir?
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Tayyip'in Neferleri...
31 Ocak 1997'de dolar 115 bın liraydı...
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep
Tayyrp Erdoğan, 26 bin öğrenciye her ay 656 mil-
yar lira burs ödüyordu...
Kaç dolar ediyordu 656 milyar lira?
5 milyon 704 bin 348 dolar...
Burs sekiz ay süreyle veriliyordu...
O nedenle de Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin
kasasından (5x8) 40 milyon dolar çıkıyordu...
Recep Tayyip Erdoğan nereden buluyordu bu
paralan?
Bu konu bugüne dek aydınlanmadı!..
Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 1997de yıl-
lık bütçesi ne kadardı?
308 trifyon lira!..
Bu paranın 5 trilyonu. 26 bin öğrenciye burs ola-
rak verilirken devleti yönetenler Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın sırtını sıvazlayıp, ona geleceğın başbakanı ola-
rak bakıyorlardı!..
[stanbul Büyükşehir Belediyesi'nden burs alan 26
bin üniversite öğrencisi Türkiye'nın değişik böl-
gelerınden seçiliyordu...
Edirne'den Hakkân'ye: Istanbul'dan Rıze'ye:
Çanakkale'den Diyarbakır'a dek yaygınlık kazanı-
yordu...
Recep Tayyip Erdoğan 26 bin öğrencıyi tek tek
seçmişti...
Burs alan öğrencilerin buyük çoğunluğu ideolo-
jik olarak kendi kimliğine yakın çocuklardı...
•*•
Erdoğan o tarihte yakın çevresine şöyle dıyor-
du:
"Burs verdığımiz çocuklar aileleriyle birtikteyüz
bin kişidir. Bız yann Necmertin Erbakan'/ devirip
partinin başına geçersek yüz bin kişilik birgüç-
le örgütlenip tek başımıza iktidara geliriz..."
Recep Tayyip Erdoğan 1995 yılıda belediye baş-
kanı seçilmişti...
Koltuğuna oturur oturmaz buyruk verdi...
"Öğrencilere burs vereceğiz!.."
1994-1995'te 2 bin 500, 1995-96'da 10 bin,
1996-97'de ise 26 bın öğrenciye burs olanağı sağ-
lanmıştı...
Anımsayacaksınız!..
RP'nin Rize Milletvekili Şevki Yılmaz bir konuş-
masında şöyle diyordu:
"Şeriata gıden yolda 30-40 bin eğitimli Islam ne-
ferımizvar!"
•••
öncekı gün Show TVde RecepTayyip Erdoğan'ı
seyrederken burs verdiği 26 bin öğrenciyi düşün-
dum...
AKP lideri Erdoğan, 1992 yılında Rize'de konu-
şuyor!..
Pekı yanında kim var?
Rıze'nın RP'li Belediye Başkanı Şevki Yılmaz!..
Hak yolunda yürüyor ikisi de!..
Demokrasi onlar için bir araç!..
Erdoğan, Rize'de konuşurken şöyle diyor:
"2000liyıllar, dünyada dine dayalı sistemlerin ik-
tidar olacağı yıllar..."
Recep Tayyip Erdoğan ve partisi Türkiye'de 'din-
ci hareketın' öncülüğünü yapıyor!..
Şimdi aklınıza şu soru gelebilir:
"Recep Tayyip Erdoğan'ın önü kesilirse dinci
hareketin yükselişi Türkiye'de önlenebilir mi?"
Işsizliğin ve yoksulluğun giderek arttığı toplum-
larda dincı hareketler ivme kazanır!..
• • •
Türkiye'de hâlâ 'türban tartışması' yapılıyor, la-
ik demokratik eğitim sıstemi yozlaştınlmak isteniyor!..
Kimi sözde aydınlar sabahtan akşama demok-
rasinin önündeki engelin 'Kemalist sistem' oidu-
ğu yolunda aymaz bir tavır sergiliyor!..
Kafaları 1930'lara takılı kalmış ırkçı. darbeci dü-
şüncenin son temsilcileri de bu 'Ikinci Cumhuriyet-
çi' kesime sanki çanak tutuyor, demokratik örgüt-
lenmenin, sendikal bilıncin önüne engel koyuyoriar...
İnsan emeğine saygılı olmayan, çağdaşlaşmayı
teslimiyetçı sanan düşünce Kemalist olabilir mı?
Demokratik hak ve özgürlüklerı savunmayan, dev-
rimcıliği 'inkılap' sayan düşünce Kemalist olabilir
mi? Ulusal devleti savunma adına ırkçılığı 'milliyet-
çılik' olarak yorumlayan düşünce Kemalist olabilir
mi?
1980 yılında Türkiye'nin nüfusu 40 milyon, sendikalı
işçi sayısı 2.5 milyon... 2002 yılında Türkiye'nın
nüfusu 65 milyon, sendikalı işçi sayısı 700 bin...
Başbakan ise bir zamanların emekçi haklarını
savunan Bülent Ecevit!
Sapla samanın karıştınldığı bir dönemden geçı-
yor Türkiye.'..
O yüzden de dınci siyasi hareket ivme kazanıyor!
Bazı 'Cumhuriyetçi' ve 'Ikinci Cumhuhyetçi' ay-
dınlann sayesinde!..
Eh, durum böyle olunca da Recep Tayyip Erdo-
ğan gibi olanlar, Türkiye'de kurtancı kimliğiyle orta-
lardadolaşıyor.'..
hikmet.cetinkayav cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Bir madde daha iptal edildi
Şantaj suçu da
afkapsamında
ANKARA (AA) -
Anayasa Mahkemesi,
Türk Ceza Kanunu 'nun
(TCK)"şantajı"düzen-
leyen 192. maddesinin,
Şartla Salıverilmeye.
Dava ve Cezalann Er-
telenmesine ilişkin Ya-
sa'nın kapsamı dışında
bırakılmasmı, Anaya-
sa'ya aykın buldu ve
iptal etti.
Dosyayı esastan in-
celeyen Yüksek Mah-
keme, TCK'nın 192.
maddesinin yasanın
kapsamı dışında bıra-
kılmasını anayasaıya ay-
kın buldu ve iptal etti.
Anayasa Mahkemesi
yetkilileri, şantajla ilgi-
li daha ağır suçlan dü-
zenleyen maddelerin
yasa kapsamında oldu-
ğunu, bu nedenle iptal
karan verdiklerini be-
lirttiler. Şartla sahveril-
meye ilişkin yasa kap-
samına alınan TCK'nin
192. maddesı şöyle:
"Kendisine veya baş-
kasına, para veya diğer
bir yarar sağlamak
maksadry la bir gerçek
ve\a tüzel kişrye zarar
verebilecek bir hususu
neşir ycrfu ile veya her
ne suretle olursa olsun
açıklamatehdkfinde bu-
lunanlara 1 vüdan 3 yt-
la kadar hapis ve 2 rrıiJ-
yon liradan 10 milyon
Hraya kadar ağır para
cezası veriKr.''