23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 ŞUBAT 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bilim adamı son yolculuğuna Afyon'daki sarsıntıdan hemen sonra çıktı Prof. Dr. Barka depremle uğurlandı İstanbnl Haber Servisi - ÎTÜ Avrasya Yerbüimleri Enstitüsü ve MadeoFakühesi Oğretim Üye- si Prof. Dr. AykırtBarka, yakın- lannın, ögrencilerinin, çalışma arkadaşlannın alkışlan arasında son yolculuğuna uğurlandı. Bar- ka, son yolculuğuna, Afyon'da- ki depremin hemen sonrasında çıktı. Prof. Dr. NadGörür, "En azmdan onun ölflmü depremle ilgfli bir raesaj olsun" dedı. Beyin damarlanndaki tıkaruk- hk nedemyle 23 gündür Marma- ra Üniversitesi Tıp Fakültesi Has- tanesi'nde sürdürdüğü yaşam mü- cadelesine yenik düşen Barka için ilk tören tTÜ Taşkışla Kampu- su'nda düzenlendi. Barka, Teşvi- kiye Camii'nde öğleyin kılınan cenaze namazmın ardından Zin- cirlikuyu Mezarhğı'nda toprağa verildi. İTÜ TaşkışlabinasındaJd tören- de konuşan tTÜ Rektörü Prof. Dr. Gfilsün Sağtamer, Barka'nın 17 Ağustos ve 12 Kasun depremle- rinden sonraki çahşmalan sayesin- de halka rnal olduğunu söyledi. Sağlamer, Barka'nın 1997 yılın- da, 1999 Adapazan depremini tahmin ettiğini anunsath. İTÜ Maden Fakültesi Dekant Prof. Dr. Yücd Yümaz da Prof. Dr. Bar- ka"nın en olgun ve üretken çağın- Aykut Barka için ÎTÜ ve Teşvikiye Camii'nde düzenlenen tö- da dûnyadan aynldığını belirtti. renlereshasetve bilim dümasındançoksa>Kİakişikanldı. UYARMISTI İstanbul Haber Servisi - Prof. Dr. Aykut Barka, NTVye verdiğı bir demeç- te, deprem riskinin yalnız- ca Marmara Denizi'nde de- ğü, Türkiye "nin her yeri için söz konusu olduğunu söy- lerken "Söz konusu deprem- selHk Afyon ve yöresi içinde geçerti. Ancak buradaki bü- yüklüğü 6.9'u geçmez" de- miştı. Barka bölgeye ihşkın olarak şöyle konuşuyordu: - Yaşanan depremin ardın- dan artan aktiviteler sürek- ti gözlemtenmeüdir. Bu gö- rev debflbn adamlannadüş- mektedir." Aralannda Bar- ka'nın da bulunduğu İstan- bul Teknık Üniversite- si'nden öğretim üyeleri, 22 Mart 2001 tarihınde Bolva- din'de meydana gelen dep- remle ilgilı olarak Afyon'un güneydoğusundan uzanan kuzeybatı doğrultulu Sul- tandağ fayı ve Dinar-Bol- vadin arasında uzanan ku- zeydoğu doğrultulu Dınar fayuıa dikkat çekmişti. Afyon dün sabah 6.0 büyüklüğündeki depremle sallandu 45 kişi öldü> 2009 eyakın yaralı var Felaket kendinihatırlattıAFYON (Cumhuriyet - Afyon, dün sabah saat 09.11 'de merkezi Sultandağı olan 6.0 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Burdur, Isparta, Uşak Ankara. Konya, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve îstanbul'da da hissedilen deprem, ilk belirlemelere göre, 45 kişinın yaşamını yitirmesine, 150'den fazla kişinin yaralanmasına neden oldu. Yaklaşık 200 bina çöktü. 1 Ekım 1995te Dinar. 15 Arahk 2000'de Sultandağı ve son olarak 22 Mart 2001'de Bolvadin merkezli depremleri yaşayan Afyonlular dün saat 09.11 "de 6.0 büyülüğündeki depremle aynı korkuyu yaşadılar. Hemen ardından gelen 5 büyüklüğündeki ıkınci bir sarsıntı kentte panıği arttırdı. 2.9 ıle 3.1 arasuıda değişen 60 artçı sarsmtı meydana gelirken belediye araçlanndan artçı depremlerin devam edeceği gerekçesiyle evlere girilmemesi yönünde anonslar yapıldı. Yetkıliler, sulann kaynatılarak içilmesi yönünde uyarılarda bulundular. Belediye Başkanhğı bünyesinde bir kriz merkezi oluşturuldu. Geceyi eksi 4 dereceye varan soğuk havada geçiren yurttaşlardan Kızılay çadırı alamayanlar hasarsız okullara yerleştirildi. Valılik yurttaşlara sıcak yemek servisi yaptı. Sultandağı'ndan ankesörlü telefonlar ücretsiz kullaıuma açıldı. SSK'nin Ankara, Eskişehir-Bozüyük, Uşak, Isparta, Kütahya ve Denizli hastanelerindeki izinlerkaldınldı. Afyon merkez, Bolvadin, Çay, Çobanlar ve Sultandağı'nda okullar 5 gün tatil edildi. Afyon merkezde Anadolu Öğretmen Lisesi'nin pansiyonu büyük hasar görürken 174 öğrenci Fen Lisesi ile Milli Piyango Anadolu Lisesi'nin pansıyonlanna yerleştirildi. Depremde en çok zarar Sultandağı ilçesinde meydana geldi. Kuzeyinde 30 kilometrelik fay çatlağı oluşan ilçenın merkezınde 18, Yeşilçiftlik Eber'de 15, Yakasenek'te 2, Deresenek'te de 1 kişi olmak üzere toplam 36 kişi yaşamını yitirdi. Yapılan çalışmalar sonucunda 3 kath evin enkazından Habibe Gül yaralı, kimliği belirlenemeyen 1 erkek ise ölü olarak çücanldı. Afyon ve Ankara sivil savunma ekiplerinin yaklaşık 7 saat süren çahşması sonrası enkazdan çıkanlan Gül, hastaneye kaldınlırken yolda öldü. Sultandağı Selçuk Mahallesi'ndeki enkazdan Hüseyin Şeker'in cesedine ise 10 saat sonra ulaşıldı. Çay ilçesinde ise 5 kişi yaşamını yitirirken 51 kişi de yaralandı. İlçedeki Küçük Sanayi Sitesi ile Belediye Konutlan yerle bir oldu. Yeşilçiftlik beldesinde deprem nedeniyle yangın meydana geldı. İlçedeki bir köprünün yıkılması Afyon- Konya arasmda ulaşım sağlanamamasına neden oldu. 60 kişinin yaralandığı Bolvadin ilçesinde de 112 Acil binası, Organize Sanayi Bölgesi'nde 300'e yakın dükkân hasar gördü. Çobanlar ilçesinde de 2 kişi yaşamını yitirdi. Konya ile çe\Tesinde de hissedilen deprem sırasında Akşehir ilçesinde kalp krızi geçiren Nihat Sağ (65), kaldınldığı Akşehir Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Depremin ardından yurdun dört bir yanından kurtarma ekipieri bölgeye hareket etti. 17 Ağustos depretninde de kurtarma çahşmalanna kanlan Af- yon Açık CezaevTnde kalan hükümlülerve personel yine işbaşındaydı. Bö^ geye ilk yardım etini uzatanlardan biri de Marmara depreminin merkez üs- süGökükoldu. Gökük EsnafOdalan Birtiğj'ne bağta 25 kişiden oluşanara- ma- kurtarma birtiğL, ambulans ve uzman ekiple birtikte çok sayıda tıbbi malzemeyi bölgeye ulaştirdı. Sakarya N'aliliği bünyesindeki 30 kişib'kekip de bölgede çalışmalara başiadL Eskişehir. Denizli. Konya, Bursa. Izmir ve Di- varbakır'dan da çok sayıda aranıa-kurtarnıa ve sağlık ekip bölge\e ulaşo. Afyon YalisiAhmet Özyurt, acil olarak pet şişe içnıe suvıına,jeneratöre, bat- taniyeye, çadır ve kataİitik sobaya gereksinimleri buhınduğunu belirtti. HABER VE İZLENÎMLER: ÇAN HACIOĞLU, POLAT YTLMAZ, KEREM GEZER, FOTOGRAFLAR: AA Başka yeri tetiklemez İstanbul Haber Servisi - Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araşhrma Enstitü- j ü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, "Sultandağı merkezli depremin başka bir yeri tetiklemesi müm- kün değildir" dedi. Kandilli Rasathanesi'nde basuı toplantısı düzenleyen Işıkara, Afyon'da yaşanan şiddetli depremin "Sultan- dağıdepremi" olarak adlan- dınlacağını belirtti. Depre- min, Sultandağı fayına çok yakın bir yerde olduğunu anımsatan Işıkara, "Bu yö- rede daha önce de deprem- ler olmuştu. Bu depremde ana şokta Kırca, Dörtköy, Yakasenek ve Gediz parça- smın yırökhğı anlaşümak- tadır." diye konuştu. Işıkara, Sultandağlan fay sistemininüretebileceği dep- remlerin büyüklüklerinin 6.0-6.5 arasmda kalma ola- sıhğının güçlü olduğunu di- le getirerek "Bugünkü (dün- kü) depremdeyer yırtılmış- ür. Doiayısiyla burada Baü Anadolu ile farkh bir sistem söz konusudur" dedi. "Ana şok ileartçışokuniç içe girmesinin" ne anlama geldiğinin sorulması üzeri- ne Işıkara, Sultandağı dep- remi sırasında İznik'te bu- lunduğunu ve depremi his- sertığini belirterek, art arda 2 sallantı olduğunu ve bu sallantılann "birbirininiçi- ne girdiğini'' kaydetti. Prof. Dr. Işıkara, bırincinin ana şok, ikincinin ise çok bü- yük olmayan bir şok oldu- ğunu ifade ederek. saat 11.26'da meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki artçı şokun da ana şokun en büyük art- çısı olduğunu söyledi. Başbakan Ecevit haberi alınca helikopterle deprem bölgesinegiderek incelemelerde bulundu Ankara bu sefer hızlı davrandıANKAR\(CumhurtjetBürosu)-Yaşanan büyük depremlerin ardından gelen acılardan ders alan Ankara, Afyon'da yaşanan depremin ardmdan bu kez daha hızlı hareket etti. Başbakan Bülent Ecevit, deprem haberini aldıktan hemen sonra Başbakanlık'a gelerek son durum ve acil ihtiyaçlar konusunda bilgi aldı. Daha sonra helikopterle deprem bölgesine hareket eden Ecevit, deprem bölgesinde incelemelerde bulundu. Ecevit akşam saatlerinde Ankara'ya dönüşte Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, çok ağır bir deprem yaşandığmı, özellikle Eber'in yeni baştan inşasının gerektiğini söyledi. Bayındırlık ve İskân Bakanı Abdülkadir Akcan, Çalışma ve Sosyal Gü\ enlik Bakanı Yaşar Okuyan ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un da aralannda bulunduğu çok sayıda bakan deprem bölgesine gitti. Kendisi de Afyonlu olan Çumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer, depremin hisedildiği illerin valilennden telefonla bilgi alırken ulusa hitaben yayımladığı mesajda yaşarrunı kaybeden yurttaşlar için başsağlığı, yaralananlar için de acil şifalar diledi. Kızılay, ilk aşamada Afyon Bölge Deposu'ndan sevk edilen 35 çadır ve 950 battaniyeden oluşan yardım malzemesini gönderdi. Öğle saatlerinde Ankara'dan hareket eden yardım TTR'lan ise Afyon'un Bolvadin, Çay ve Çobanlar ilçelerine 2 bın 50 çadır, 6 bin battaniye, 1000 çadu-, 1 mobil ve 5 seyyar mutfaktan oluşan yardım malzemelerini gönderdi. Sağhk Bakanlığı da Bolvadin Devlet Hastanesi'nin hasar görmesi nedeniyle Ankara'dan tıbbi aletlerle donanımlı TIR hastanesini bölgeye gönderdi. Dışişleri Bakanlığı, yurtdışıylahaberleşme ve bağlantılann koordinasyonu için bir kriz merkezi oluştururken dışandan ilk yardım önerisinin komşu Yunan'stan'dan geldiği öğrenildi. Depremin hemen ardından bakanlıkla temas kuran Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Yannis Korantis, ülkesinın yardım önerisini iletti. TBMM Başkanı Ömer tzgi, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı MesutYümaz. Devlet Bakanı ve Başbakan Yanmcısı Deviet Bahçeti. yaşanan deprem felaketinin ardmdan taziye mesajı yayimladılar. Deprem karanlığın bastırmasıyla soğuk yüzünü gösterdi Yardmüarda eşgüdüm İLHANTAŞCI AFYON -Merkez üssü Af- yon Sultandağı olarak açıkla- nan 6.0 büyüklüğündeki dep- rem, karanlığın bastırmasıy- la soğuk yüzünü gösterdi. Arama kurtarma ve gıda yar- dımlan bölgeye kısa sürede ulaşnnldı. Ancak. çahşmalar Sultandağı'nda yoğunlaştı- ğından, 'asıl' hasar gören böl- gelere akşam geç saatlere ka- dar yardırn ulaştınlamadı. Kı- şuı şiddetli yaşandığı bölge- de çadır, battaniye ve gıda yardımında eşgüdüm sağlana- madı. Bolvadin'de yapılarda cid- di hasarlar meydana gelmez- ken yurttaşlar günü sokaklar- da geçirdi. Kimi yurttaşlar otobüslerin altına yataklar yerleştirip buralarda korun- maya çalışırken kimileri de kendi imkânlanyla derme çat- ma çadırlar kurdular. Çöp bi- donlannda yakılan ateş çev- resinde yurttaşlar soğuğu kır- maya çahştılar. Çay üçesinde yurttaşlar, Kızılay'm dağıttı- ğı çaduian kurmaya çalışır- ken bir yandan da Ankara'ya seslerini duyurma uğraşı içe- risindelerdi. Büyük bir kısmı yıkılan sa- nayi sitesi esnaflanndan >Wı- met Usta, kendilerine yardım ulaştınlamamasının nedeninin politik olduğunu düşünüyor. u adanu olanın çadın da, her şeyi de önce aknğmı" ve bu- nun hep bu şekilde de\am et- tiğini söylüyor. Sultandağı'nda Kızılay'm çadır kurma çalışmalan sürer- ken çevrebelde ve kasaba be- lediye başkanlan da "her za- manki koordinasyonsuzluk'" nedeniyle kızgmdı. Çay ilçe- sine bağlı Eber'e Türk Tele- kom çahşmalan dışında "dev- let elinin uzanmamasr dep- remin açtığı yaralan daha da derinleştirdi. Eber'de gece geç saatlerde birçok evdeki yan- gm sürüyordu. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ Muhterem Muhbir VatandaşL. Anı türünün edebiyatımıza katılmasının yüz yılı aşan bir geçmişi vardır denebılir. Bu tür de, roman gibi gazetecilerin kalemiyle ya- şama geçırilmiştir. Geçirilmiştır ama, aynı zamanda pdıtikacı hatta sad- razam olan yazarların elinde (hoşgörülü davranalım) biraz da amacından saptırılmıştır. ilk anılan okuduğumuzda görürüz kı tarihe katkı- da bulunmak yerine "kendisinı ballandıra ballandı- ra övmek, rakiplerinı ise yererek yerin dibine sok- mak" niyeti ağır basar. "Istısnalar kaideyi bozmaz" dercesine zaman za- man nesnel kalmayı başaran yazaıiarın anılannı da okuduğumuz olur. Ama, neyin nasıl anlatıldığını öğ- renmek için sayfaları çevirip bitirmeden karara vara- mazsınız. • • • Kemal Tahir "Yorgun Savaşçı" romanıyla 1968 yı- lı Yunus Nadi ödülü'nü aldığında Istıhbarat Şefi'ydim. Geleneksel röportajı yapma görevı bana verilmış- ti. Kemal Tahir'ın Suadiyedeki evıne gidip konuştum. 30 Hazıran 1968 günü "Yorgun Savaşçı yıne sa- vaşına devam edıyor" başlığıyla çıkan röportajın son bolümü şöyleydi: "Hafifçe dökülmüş kırsaçlı, ara sıra gözlük kulla- nan, orta boylu sanatçıya son sonımuzu yöneltiyo- ruz. 'Sız de bir sanatçı olarak bir savaşın içindesi- niz.. kendintzı yorgun htssediyor musunuz?'..." Gülerek "Evet" diyor. "ama Yorgun Savaşçı 'nın ki- şilerinden Cehennem Yüzbaşı gibi savaşa devam edi- yorum." "Yorgun Savaşçı "nın geleceğınin "Cehennem Yüz- başı" yüzünden tartışma konusu olacağını nereden bilebilırdim ki... Ama gorevim denileni aktarmaktı. Roman adını bir kez daha duyurunca, romanın ge- ri alandaki kahramanlanndan Yüzbaşı Selahattin'in oglu, babasına haksızlık edıldiğine ınanarak llhan Sel- çuk'u arar. Babasının sekız kalın deftere yazdığı anı- lan da getırir. llhan Selçuk da görür ki Yüzbaşı Sela- hattin'in yaptıkları Cehennem Yüzbaşı'ya mal edil- miş. Oturur 3 Ağustos 1979 günlü Pencere'de "Yor- gun Savaşçı ve 7V." başlıklı yazısını yazar. "Denebitır ki: - Romancı bu. istediğinı yazar.. Doğrudur, ancak bir romancı Izmir'in işgalinde düşmana ilk kurşunu sıkan Osman Nevres'/n yeri- ne uyduruk bir kişiyi koyabilır mi? 19 Mayıs 'ta Sam- sun 'a Mustafa Kemal Paşa yerine bir başkasını çı- karabilırmi? Bunun gibi Atatürk'te telgraf başında gizlice anlaştıktan sonra Kolordu Kumandanı Yusuf ızzet Paşa'y/ Mustafa Kemal'in emriyle Ankara'ya postalayan Yüzbaşı Selabattin'i biryana itip 'Bu işi Yüzbaşı Cemil yapmıştır' diye düşsel bir öykü oluş- turabilir mi? Romancı böyle yaparsa günahı vebali boynuna, isteyen roman alır, okur, beğenir... Ama devletin TV'sinde onbeş mifyon kişiye tarih- selyalan söylenemez. Çünkü ulusal tarihimizin ger- çeklerini (hem de somut gerçeklerinij saptırmak hak- kı TRT'nin özerkliğinde yoktur. 'Yorgun Savaşçı' romanı, yakın tarihimizle biraz il- gilenmiş olanlann ilk bakışta görebilecekleri kaba nes- nel yanlışlarla dolu biryapıttır. • 8u romandan TV dizisi çıkarmak için iki yol var Ya kitaptaki somut tanhsel yanlışlar düzeltilecek (ki o zaman ortada Kemal Tahir'in yapıtı kalmayacak) ya da Türk halkına beyaz camdan yalan söylenecek... Ikisi de çıkmaz sokak," ••• Ünlü yönetmen Halit Refiğ'in hayattnı anlatan ki- tabın yayımlanması, konuyu yenıden gündeme ge- tirdi. Gazetede yer alan bölümierin başlığı da çarpı- cıydı: "Yorgun Savaşçı filmini llhan Selçuk ihbar et- ti". "Muhterem Muhbir Vatandaş" kavramının sıkıyö- netim döneminde kaldığını sanıyorduk. ama yanılmı- şız. Gazetecılik görevıni yerine getirmenin tanımını "muhbırlik" ıle eşdeğerde tutarsak yanmışız demek- tır. Haberden yola çıkarak eski kesiklerı taradım. Ve gördüm ki Halit Refiğ'in söyleşilerinde adları geçen üç ünlü yazar ile bir sendika affa uğramış. ortada ka- la kala ilhan Selçuk kalmış. Oysa değerli meslektaşım Arda Uskan'ın yazısı- nı (Nokta Dergisi/28 Kasım-4 Aralık 1983) okumuş olsalardı "Yakılan Filmin öy^üsü"nün gerçeğini ög- renebilirlerdı. Anı geleneğimız anlaşılan böyle bir yönteme sıcak baktırmıyor. oerincca cumhuriyet.com.tr. Bakanlar deprem bölgesinde Akcan: Veli Göçer her yerde var Haber Merkezi - Af- yon Sultandağı merkez- li 6.0 büyüklüğündeki yer sarsıntısıyla ortaya çıkan onlarca ölü ve yüzlerce yaralı "dep- rem gerçeğhie yaşama- mızgerektiğini'' bir kez daha ortaya koyarken deprem bölgesinde in- celemelerde bulunan bakanlar verdikleri de- meçlerle "Neden önce- den önlem ahnmadı" sorusunu gündeme ge- tirdiler. Baymdu'lık ve İskân Bakanı Abdülkadir Ak- can, yanlış yapılaşma- nın Afyon'u \urdugu- nu belirterek "VeH Gö- çer her yerde var" diye konuştu. Devlet Bakanı Reşat Doğru, Sağlık Bakanı Osman Dunmış ve be- raberlerindeki millet- vekilleri, Çay Organize Sanayi Bölgesi'nde in- celemelerde bulundu- lar. Çevre Bakanı Fevzi Aytekin de deprem so- nucu 30 işyeıinin tama- men yıkıldığı Çay Sa- nayi Sitesi ile yüalan bazı binalann alm^on zemin üzerine inşa edil- dığini belirterek "Alüv- yonzemin üzerine bina yapıhrsa bugibidurum- larbaşınuzagelir'' diye konuştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ise 6.0 büyük- lüğündeki depremde fazla can kaybı olma- masının da sevindirici olduğunu dile getirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear