Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ŞUBAT 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
1VIHP: Samimi ve dürüst olduğunu ispatlasın yeni tasanyı Meclis'e getirelim
312'de çözüm ANAP'a bağlıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kamuoyunda mini demokrasi paketi
olarak adlandınlan, ancak düşünceyi
ifade özgürlüğünü daha da daraltan
Tüık Ceza Yasası'nın (TCY) 312. ve
1 59. maddeleri üzerinde ANAP ve
MHP arasında kriz yaratan tartışma-
lann, liderler zirvesinde aşılması bek-
leniyor.
Başbakan Bülent Ecevit'in son dö-
nemde aralannda soğuk rüzgârlar esen
ANAP ve MHP'yi uzlaştırması bek-
lenirken MHP kurmaylan, sorunun
çozümünün ANAP'a bağlı olduğunu
kaydettiler. Bir M H P kurmayı,
"ANAP'ın yaklaşunını samimi ve dü-
rüst bulmuyoruz. Bu noktada onlar
samimivet vedürüstlük ispatmı yapmak
• Krize dönüşen TCY'nin 312. maddesi üzerinde odaklanan
tartışmalara son vermek isteyen Başbakan Ecevit'in bugün Bakanlar
Kurulu'nun ardrndan liderler zirvesini toplaması bekleniyor.
zorundalar ki. biz meseleyi bir hükii-
met tasansı halinde değiştirerek Mec-
lis'e getireüm" dedi.
ANAP ve MHP arasındaki karşı-
lıklı suçlamalann hükümet krizine
dönüşmesinden endişelenen Ecevit,
geçen hafta toplanan liderler zirve-
sinde uzlaşmaya vanlamaması nede-
niyle bugün yeni bir zirve yapmaya ha-
zırlanıyor.
ANAP'ın dürüst davranmadığını.
hükümet ortaklan arasında uzlaşılan
pek çok konuda bu partinin daha son-
ra muhalefet ağzıyla açıklamalar yap-
tığını kaydeden MHP kurmaylan, "Bu
bir, iki, iiç değil ki. Sürekli böyle yapı-
yorlar. ANAP, iktidar sorumluluğu
olan bir parti, samimivet v e dürüstlük
ispaünı yapmak zorundalar. Yapsın-
lar ki, biz meseleyi bir hükümet tasa-
nsı halinde değiştererek Meclis'e ge-
tirelim. ANAP'ı bu tavnndan vazge-
çinceye kadar silkelemeye devam ede-
cegjz" dedıler.
Hükümet ortaklannın daha önce
üzerinde uzlaştığı bir konuda yeniden
zirve yapılmasına gerek olmadığını, an-
cak MHP lideri Bahçeli'nin Başba-
kan Ecevit'in davetine karşı nezaket-
sizlik yapmayacağını kaydeden
MHP'liler, şu görüşleri dile getirdi-
ler:
"Mesele tarüşıhr, 'olasıhk' kelime-
sine takümarun bir anJamı yok. O ke-
Bmeyle gösterilmeye çahşılan hassasi-
yet, bir başka cüırdeyle de gösterilebi-
İir. Bu paket, Ord. Prof. Dr. Sulhi Dön-
mezer'in hazırladığı veAB Genel Sek-
reterliği'nin de olumlu bulduğu bir ça-
hşmadır. Olasıhk kelimesi, yalnız bize
ait bir hassasiyet değil. Dolayısıyla ni-
yetleri beUi olan baa çevrelerin bu tür
meseieler üzerinden MHP'yi suçlama-
ya kalkması. hükümet ortağı bazı par-
tilerin de buna destek \ermesi. Biz bu-
na itiraz edivoruz."
312 yorumu
CHP:
Toplum
sindirilmek
isteniyor
ANKARA (ANKA) -
TBMM'de bulunan ve hü-
kümet ortaklan ANAP ile
MHP arasında sert tartış-
malara neden olan uyum
yasa tasansıyla ilgili tartış-
malara CHP de katıldı.
Türkiye'de de düşüncenin
uluslararası standartlar çer-
çevesinde suç ohnaktan çı-
kanlmasmi isteyen CHP,
ifade özgürlüğünün kısıt-
lanarak toplumun sindiril-
mek ıstendığini vurgula-
dı.
Uyum yasa tasansı ile il-
gili son günlerdeki tartış-
malar, CHP'nin Demokra-
tıkleşme Raporu'nu bir kez
daha gündeme getirdi. Dü-
şünceyi açıklama özgürlü-
ğünün, halkın bilgilenme,
gerçekleri öğrenme hakkı-
nın yaşama geçirilmesini
sağlayan vazgeçihnez bir
değer olduğunun vurgu-
landıgı raporda, düşünce-
yi yayma, yani propagan-
danın ise açıklanan düşün-
ceye yandaş sağlayarak hu-
kuka uygun yöntemlerle
geçerliliğini yaygınlaştır-
maya yönelik bir eylem ol-
duğuna işaret edildi. Ra-
porda, bir düşüncenin pro-
pagandasının yasaklanma-
sının gerçekte düşüncenin
yasaklanması anlamına
geldiği vurgulandı.
Raporda. düşünceleri
ifade özgürlüğünün tüm
ülkelerin anayasalan dı-
şında, BM Insan Haklan
Evrensel Bildirgesi'nin
19'uncu, Kişisel ve Siya-
sal Haklar Uluslararası
Sözleşmesi'nin 19'uncu,
Avrupa Insan Haklan Söz-
leşmesi'nin lO'uncu, Ame-
rikan üısan Haklan Sözleş-
mesi'nin 13 'üncü madde-
leri ile 1975 tarihli Hel-
sinki Sonuç Belgesi ve
onunla başlayan AGlT sü-
reci içinde yer alan tüm
belgelerde, demokrasinin
temel unsurlanndan biri
olarak düzenlendiğine yer
verildi.
Adalet Bakanlığı, mahkemelerin kuruluşuna ilişkin yasa taslağı hazırladı
Aile mahkemelerikurulacak
• Mahkemeler
psikologlarla çalışacak.
Evlenme, nişanlanma,
boşanma, evlat edinme,
velayet, aile mallan gibi
konulara artık aile
mahkemeleri bakacak.
BAHAR T\NRISEVER
ANKARA - Medeni Ya-
sa'nın çıkmasının ardından
Adalet Bakanlığı, aile huku-
kundan doğan dava ve işleri
görmek üzere aile mahkeme-
lerinin kuruünasına ilişkin ya-
sa taslağı hazırladı. Taslağa
göre, aile hukuku alanında li-
sansüstü eğitım yapmış, "evB
ve çocuklu" hâldmlerin görev
yapmasının tercih edileceği
mahkemelerde, uzman olarak
psikolog ve pedagoglar çalış-
tınlacak.
Aile mahkemelerinin tüm
yurtta kuruluşunun, yasamn
yürürlüğe girişinden iribaren 2
yıl içinde tamamlanmasını ön-
gören yasa taslağı, özetle şu dü-
zenlemeleri içeriyor:
- Aile mahkemelerine, adli
yargıda görev li, tercihen evli ve
çocuk sahibi. 30 yaşını doldur-
muşve aile hukuku alanındaU-
sanüstü eğitim yapmış hâkim-
ler atanacak.
- Mahkemeler, evlenme, ni-
şanlanma, evlenme ehliyeti ve
engellen. evlenme başvurusu
Adalat Bakanı Hikmet Sami Türk, Bayrampaşa Cezaevi'nde "Havata Döniiş Operasyonu'nun vapü-
dığı B bJoku da gezdi. Bakan duvariardaki kurşun deliklerinin jandarmalann açoğı uyan ateşi sonu-
cu ohıştuğunu söyledi. (Fotoğraf: AA)
ve töreni, bahl olan evlenme-
ler. boşanma, evliliğin genel
hükümleri, eşler arasındaki
mal rejimi, soybağının kurul-
ması, evlat edinme, velayet,
çocuk mallan, aile, ev düzeni,
aile mallan ve vesayet davala-
nna bakacak.
- Her mahkemede taraflar
arasmdaki uyuşmazhk neden-
lerine ilişkin araşorma, incele-
me yapmak ve sonucunu büdir-
mek üzere uzmanlar bulundu-
rulacak. Evli veçocuk sahibi <A-
ması tercih edilen uzmanlar,
30 yaşuu doldurmuş ve aile so-
runlan alanmda Ksansüstü eği-
tim yapnuş olan psikolog, pe-
dagog ve sosyal çahşmaeılar
arasından seçilecek.
- Mahkemeler, eşleri uyara-
rak gerektiğinde uzlaştırma-
ya, ailenin ekonomik varlığı-
nın korunmasına ilişkm ge-
rekli önlemleri almaya, yetiş-
kinleri resmi ya da özel sağlık
kurumlarına, huzurevJerine
yerleştirmeye ya da bir meslek
edinme kursu ile eğitim kuru-
muna göndermeye yetkıli ola-
cak.
- Küçüklerüı bakım ve göze-
timi için nafaka yükünüülüğü
konusunda önlem alabilecek
olan mahkeme. bedensel ve zi-
hinsel geüşmesi tehlikede olan
ya da terk edilen çocuklan da
bir aile yannıa ya da özel sağ-
hkkurumuna yerleştirebflecek.
'Solda Yeni Oluşum' konulu toplantı tarihi fırsat olarak değerlendirildi
Sol taban tek parti istiyorİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Sos-
yal Demokrasi Platformu taranndan Izmir'de
düzenlenen "Solda Yeni Oluşum" konulu
toplantıdan, "lider hegemonyasının ohnadı-
ğı bir sosyal demokratparti"ye ihriyaç oldu-
ğu görüşü çıktı. Toplantının katılımcılan,
buluşmayı tarihi bir fırsat olarak niteleyerek
"ikkrlerinbiraravBgelerekanlaşmasınıbek-
lemeden tabanı tophıyoruz" görüşünü vur-
guladılar.
"Solda Yeni Oluşum" toglantısının açış
konuşmasını yapan Osman Ozgüven, "Sos-
val demokrat taban ük kez burada topianı-
yor ve karar verecek" dedi. Solda buluşma
çabalannın Erdal Inönü taranndan yürütül-
düğünü ve Inönü'nün çeldlmesiyle eski has-
talıklann yeniden yaşanmaya başladığını
söyledi. Izmir B. Efes Oteli Convetion Cen-
ter'de düzenlenen geniş katılımlı toplanhya
Izmir'in yanı sıra, Ankara, Bursa, Balıkesir,
Muğla, Denizli, Aydın, Edirne, Samsun, Es-
kişehir ve Manısa'dan temsılciler katıldı.
Toplantıda aynca Genç Demokratlar Girişi-
mı adlı bir grup da yer aldı.
Solda yeni oluşum peşinde olan grupla-
nn liderlerinden Zekeriva Temizel, Ercan
Karakaş,YlğitGülöksüz, Ilhan lekcti \ e Ha-
lil Çulhaoğhı gibi ısimler de toplantıya ka-
tıldı.
"Uğur Mumcu'yu anmak üzere" bulun-
duğu Almanya'dan katıhmcılara mesaj gön-
deren FikriSaglar. "Ökesi,kadrosuveher şey-
den öteTürldye'vi değiştirmeiddiasıolan bir
partinin kuruluşunda nefer olmaya hazuim.
Beklenen solpartivi kendimizi aşarakyeni ay-
nuklara neden olnıaksı/ın kuracağımıza
inancun tamdır" dedi.
Yeni sosyal demokrat oluşumlarda adı lı-
der adaylan arasında geçen Saglar, "Birden
fazla parti kunıluyor" görüntüsünün Türki-
ye'nin geleceğini yok etmek anlamına gele-
ceğini bildirdi. Sosyal Demokrasi Vakfı Bas-
kanı Ercan Karakaş da solda kurulacak ye-
ni partinin halkın beklentilerini tespit edip
ve sorunlan çözüm yoluna götürmesi ge-
rektiğini söyledi. Karakaş, aksi bir durum-
da halkın güvenini kazanmanın güç olaca-
ğına dikkat çekti.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengina doruk.net.tr
Alnanya toprağında sürtüp,
Türkiye'yedönüp, aıhum "sür-
tük" olduğundan ayağımın to-
zuylaAnkara'nın yolunu tutmuş,
"müteciler" üstüne konuşmak
üzere bir sempozyuma katıl-
mış, oildiklerimin on katını öğ-
renmştim ya...
Eee, "Ankara'ya gidişln bir
de "Istanbul'a dönüş"ü vardır.
Arabanın burnunu batıya çevi-
rip, dreksiyonu sımsıkı tutup
yola jıktım.
Arabayla gidip gelenler bilir.
Anka-a'dan Abant çıkışına ka-
dar ctoyolda ilerler; Abant kav-
şağırda otoyoldan çıkıp, Bolu
Dağı nı çift şeritli, bol virajlı yol-
la aşp, Kaynaşlı yakınlannda
yenicen otoyola girer ve Istan-
bul'e kadar gelirsiniz.
Arxara-Bolu arasının ilk kilo-
metRİeri pek keyifliydi. Ite ka-
ka, s;ve seve, azarlaya azarla-
yanezaman hızlanıp ne zaman
yavslayacağını, virajlara nasıl
gıreogini öğrettiğim, bir metal
yığırndan iyi terbiye edilmiş
cınsbir kısrağa dönüştürdü-
ğürnjolf, üç şeritli, bakımlı oto-
yoldidörtnala kalktı. Sakın ka-
rıma/e trafik polislerine söyle-
Ayranı Yok İçmeye, Tahtırevanla Gider...
meyin. Kilometregöstergesi bir
sure 150'lerde durduktan son-
ra 160-170-180'e ulaştı ve ora-
da karar kıldı.
Kendimi yolun ve hızın key-
fini çıkarırken yakaladım. Ay-
dın Engin fukarasının yürekler
acısı övüncüne ve keyfine ka-
tıla katıla güldüm. O da araba-
sı olan ya da araba kullanan
her Türk erkeğı gibi, arabasının
beygirgücü ile kendisininkini
özdeşleştıriyor ve bundan ara-
baya değil kendine övünç pa-
yı çıkanyordu.
Sık sık "Zavallı erkekler" di-
ye düşünürüm. Haksız mryım?
Koşan araba, övünen direksi-
yondaki herif.
Anımsar mısınız? Bir süre ön-
ce aynı otoyolda, kullandığı "Şa-
hin" arabayı iki kez sollaytp geç-
ti diye Çamlıca gişelerinde si-
lahını çekip BMW kullanan de-
likanlıyı öldüren bir başka deli-
kanlı ifadesinde ne demişti:
- Yolda beni iki defa solladı.
Gururumu kırdı. Çekip vurdum...
Haberi okuduğumuzda "Çıkh,
çıkh, çıkh... llkelherifne olacak"
demiştik. Belki ya da büyük ola-
sılıkla siz de (erkek okurlara ses-
leniyorum) böyle demiştiniz.
E peki, çekip vuran herif ilkel
de arabası otoyolda şu kadar
kilometre hızla gıdiyor diye ke-
yiflenen, arabasının beygirgü-
cünü kendi gücü sanan "herif"
pek mı gelişkin, pek mi çağ-
daş?
Neyse, geçelim.
• • •
Tamam, hız göstergesi 180'de
karar kıldı, istikrarkazandı, ama
keyiflere keyif katacak "düş-
manlar" ortada yok. Şöyle sol-
layıp geçecek. geçerken yan
gözle bakıp "N'aaaber, benim
arabam seninkinigeçer" diye bı-
yık altından gülünecek "rakip-
ler" yok.
Üç şeritli, geniş, uçak pisti
gibi bir otoyol ve tek başınası-
nız. Arada bir şehirlerarası yol-
culan "pahalı" taşıyan birkaç
firmanın otobüsüne rastlıyor-
sunuz. Kamyon şoförleri zaten
eski yolu yeğlemekte. Artık eko-
nomik krizden mi, otoyol ücre-
tinden kurtulmak için mi, bile-
mem, ama yolda rastladığınız,
solladığınız ya da sizi sollayan
(alçak herifler!) otomobillerın
sayısı bir elin parmaklannı ne-
redeyse geçmiyor.
Dolar ölçüsünde milyonlara
patlamış bir otoyol ve boş.
Hani ilk kez geçsem, "Özel bir
gündür" ya da "Demek cumar-
tesi günleri bu saatlerde trafik
seyrekleşiyor" filan diyeceğım.
Ama ben o otoyoldan yazın da
geçtim, kışın da. Gece de geç-
tim, sabah da. Tatile çıkış za-
manı da geçtim, tatil dönüşle-
rinde de.
O otoyol Ankara'dan Adapa-
zarı kavşağına kadar, ya sürü-
cüyü ürkütecek kadar boştur
ya da "Buraya neden üç şerit-
li otoyol yapmışlar" dedirtecek
kadar düşük yoğunluklu.
Sahi niye otoyol yapılmış ora-
ya? Almanların schnellstrasse
(=hızlı yol) dedikleri iki gıdiş-iki
geliş şeritli (büyük kent yakın-
lannda şeritlerin sayısı gerekir-
se üçe çıkan) yolları aynı ge-
reksinimi karşılayamaz mıydı?
Otoyolu (=autobahn) "icat"
eden Almanların yalın bir hesa-
bı vardır. Onlar otoyolları ile
övünmek için kullanır. Ben "dö-
vünmek" için kullanacağım:
"Birkilometre otoyolyapmak
için harcanan parayla altı kilo-
metre hızlı yol yapılır" derier.
•••
Bu Tırmık, her konudan bir
itiraz çıkaran bir "müzmin mu-
halif" yazısı gibi algılanabılir.
Bence değil.
Ankara-lstanbul arasında uza-
nan bomboş otoyol, üretme-
den kazanmayı erdem belle-
miş, sanki çok zenginmiş gibi tü-
ketmeyi marifet saymış Türkı-
ye'nin 1980 sonrasında yuvar-
landığı ve bugün de içinde de-
belendiğı "özalızm" batağının
somut bir göstergesi.
Içmek için ayranı olmayan-
lar, ş'aapmaya tahtırevanla gi-
derlerse ne olur?
Bugünkü Türkiye'nin ekono-
mik durumu olur!..
Benzin parası hesabıyla ıçiniz
eriyerek boş otoyolda hız yapar-
sınız...
'Bizimkiler Washington'da
diz çökmüş!'
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın aylardır hazırlandığı ABD
gezisı, belki VVashıngton'da değil
ama Ankara'da beklenen yankıyı
buldu. Tayyip Erdoğan, 30 yıllık Millı
Görüş geleneğinde çatıştığı Musevı
dernekleri ve CIA yetkılilerıyle özel
kahvaltılarda bir araya gelmekten
çekinmedi. Katıldığı toplantılarda da
"nabza göre şerbet" mesajlar verdi:
- Müslümanlar için kullandığınızda
Islami şerıat dediğıniz gibi, Amerikan
kurallan, anayasası için de Amerikan
şeriatı dıyebilırsiniz.
- llkelerimızi açıklarken, "Bu parti din
eksenli bir parti değil" dedık.
Demokrasi burada bir araçtır. Kaldı
ki din de ınsanın mutluluğu için bir
araçtır.
Demokrasi Enstitüsü'nde yöneltilen
"Orduyu laikliğin güvencesi olarak
görüyor musunuz" sorusunu ıse
yadırgıyor AKP lideri:
"Bu işin askerle alakası yok.
Amerika'da, Batı'da, Türkıye'den
farklı bir laiktik uygulaması var.
Bunlann bir ortasını bulmamız
lazım." Ya "Ben değiştim"
propagandası? Bu soruyu "Ben
değiştim, diye bir ifadeyı hıçbir
zaman kullanmadım. Eğer
'Değiştim' demek, değerlerini inkâr
ise bu ifadeyı
kullanmam mümkün değil" diye
yanıtlıyor Tayyip Erdoğan.
AKP liderinin "dalgalı" söylemindekı
temel yaklaşımı anlamak isteyenlere
ise, yardımcısı Abdullah Gül'ün aynı
toplantıda yaptığı açıklama yol
gösteriyor: "önümüzdeki hedef
önce halkın oyunu almak. Şimdi
yeni bir partimız var. Dersımizi aldık,
deneyimliyiz. Kesinlikle daha dikkatli
olacağız." AKP kadrosunun ilk
"hocası" Necmettin Erbakan'ın
Davos toplantılanna katılmamakta
gösterdiği direnç anımsanınca, Milli
Goruş'ün "gelenekçi" kadrosunun
değeıiendirmesi önem kazanıyor. SP
Genel Başkan Yardımcısı Lütfü
Esengün Meclis kulisinde, "Davos'a
katılmak herkese nasip olmaz,
Amerika kimi davet edeceğini iyi
bilir" sözleriyle iğneliyor eski yol
arkadaşlarını. Yine SP'nın genel
başkan yardımcılanndan Mehmet
Bekaroglu da partilılere seslenirken
içinı dökuyor: "Tayyip Erdoğan nasıl
da değişmiş, Erbakan'dan farklı
olmuş. Medya, radıkal konuşmalann
yapıldığı kasetleri çıkannca
bızımkıler diz çöktü, 'Vallahi biz
değıştik, öyle değil' diye. Şimdi
Davos'ta ülkeyı nasıl
yöneteceklerine dair nasihat
alıyorlar."
'Atraksiyon', 'artistraksiyon'
ve 'olasıhk'...
Uyum yasaları paketi, özellikle
de Türk Ceza Yasası'nın 312.
maddesi hükümet ortaklan
arasında tartışma konusu
olmaya devam ediyor. ANAP ile
MHP restleşirken ANAP Genel
Başkanvekili Erkan
. Mumcu'nun "Bu paket,
Mussolini dönemine götürür"
sözleri MHP'lıleri çileden
çıkardı. MHP Grup Başkanvekili
Ismail Köse, altta kalmadı:
"ANAP atraksiyon yapıyor, ama
Erkan Mumcu artistraksiyon
yapıyor. Biz Sayın Ediz Hun'u
takdirie karşılıyor ve tebrik
ediyoruz. Yeşilçam'dan
geimesine karşın siyasetle
sinemayı birbirine
karıştırmıyor." MHP kulislerinde
ANAP'ın "tribünlere oynadığı,
şov yaptığı" değerlendirmeleri
yapılırken ANAP'lılar da bir
başka açıdan MHP'ye
yükleniyor: "12 Eylöl'den önce
'olasıhk, olanak' gibi kelimeleri
Sayın Ecevit kullanırdı.
Ülkücüler ise bu kelimeleri asla
kullanmaz, onun yerine 'ihtimal,
imkân" kelimelerini tercih
ederdi. Bu kelimeler için kim
bilir kaç insan öldü. Şimdi,
Sayın Bahçeli olasılıktan
vazgeçmiyor."
Rüyasında görür.
MHP Ağrı Milletvekilı Nidai Seven.
seçım bölgesine unıversite
kurulması için çalmadık kapı
bırakmadı. Meclis'te her fırsarta
"Ağrı Dağı Üniversitesi"ri\n
kurulması gerektiğini savunan
Seven, bir keresınde de kursüde,
"Ağn'da üniversite kurulmazsa
kendisini yakacağını" söyledi.
Seven, kuliste gazetecilerle bu
konuda sohbet ederken "Bu
üniversite meselesi artık
rüyalarıma giriyor" dedi ve en
büyük riıyasını anlattı:
"Ağn'da üniversite
kurulmuş, 30 bin öğrenci gelmiş,
şehrin çehresi değişmiş. Sanayi
gelişmiş, ticaret artmış. Üniversite
kampusuna da Ermenı mezalimini
anlatan bir anıt yapılmış. Sonra bir
uyandım ki, meğerse rüya
görüyormuşum."
'Ülkücü mafya tehdidi...'
__ MHP'Iİ Devlet Bakanı Şuayip
Üşenmez, Tapu Kadastro Bilgi
Sistemi kurulması için yapılan
ihale nedeniyle tehditler aldığını
söyledi. Uşenmez, partisinin
grup toplantısında gazetecilerin
konuyla ilgili yoğun ilgisi
üzerine, "Bu tehditlere pabuç
bırakmayacağız" derken yan
sırada oturan Ordu Milletvekili
Cemal Enginyurt adres
gösterdi: "Seni etse etse ülkücü
mafya tehdit etmiştir."
Aynı dakikaJarda Sağlık Bakanı
Ösman Durmuş da ilaç
fiyatlanyla ilgili sorulan
yanıtlıyordu. "Siz de tehdit
alıyor musunuz" sorusuna
"Sıkar biraz" yanrtını veren
Durmuş, konuyla ilgili bir
çözümleme yapmaktan da geri
kalmadı: "Tehdit edenler karşı
tarafın ruh yapısını etüt eder.
Korku ve cesaret, insanlann
fren sistemleri, kontrol
sistemleridir."
Parti içi demokrasi nerede?
"AB'ye uyum" tasarısındaki 312.
ve 159. maddelere en sert tepki
gösteren siyasi kadronun başında
Saadet Partisi geliyor. Tartışılan
maddeler, "devlet kuvvetleri
aleyhine tahkır ve tezyif" ile "halkı
düşmanlığa ve kin beslemeye
tahrik" suçlannı temel alıyor.
Yeni tanımlara "Mussolini yasası,
faşizm özlemi, milleti köleleştirme
düzenlemesi. ülkeyi açık cezaevine
dönüştürme gayreti" diye tepki
gösteren SP yöneticilerinin kendı
partilerindeki uygulamalara göz
attık. SP tüzüğüne göre, "TBMM
Genel Kurulu'nda veya kulislerde
grup kararlan ve GİK kararian
aleyhinde konuşma yapmak,
belediye meclislerinde belediye
başkanının veya icraatının
aleyhinde konuşmak ve diğer
üyeleri aleyhte tahnk etmek" geçıci
çıkarma nedenı. Yani kulis
sohbetleri bir yana, "kürsü
dokunulmazlığı" bile SP için geçerli
değil. "Kesin çıkarma" nedenı
sayılan suçlar da ceza yasasından
geri kalırgibi değil: "Parti
yetkililerini tezyif ve tahkir edici,
kamuoyu önünde küçük düşürücü
beyanlarda bulunmak veya bunlan
yazılı olarak yapmak."
Turey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş
tbmmcum@ttnetiiet.tr