Catalog

*ŞUBAT 2002 PAZARTESİ + CUMHURİYET SAYFA KULTUR kuttur@cumhurryet.com.tr 13 Habbecik grubu 'An Meselesi'nin ardından ikinci albümünü yaza kadar çıkarmayı planlıyor Müzisyerı,çalgıcı demektir• "Herkes farklı projelerde bılunsa da 'Habbecik' her zaman öncelikli. Burada altı kişi de aslında gruptan önce bi'bırine sahip çıkıyor. Bu hepimizin projesi." ATÇATEZER Geçen yıl 'An Meselesi' adlı bir al- bırn çıkaran 'Habbecik' grubu, en son 25 Ocak'ta Iş Sanat"ta verdıği konser- le müzikseverlerle buluştu. Jkinci albümünü yaza kadar çıkar- msyı düşünen grup, Türkiye'nin ön planda yer almadığı için sadece belli birkesim; tarafından tanınan usta mü- zis/enlennden oluşuyor. 'Habbe'nin kücük tahıl tanesı anlamına geldiğüıi söjleyen 'Habbecik', soprano, tenor saksofon ve flütte Levent Altmdağ, tuş- Iu olgılarda Cengiz Özdemir, gıtarda Berç Yeremyan, bas jitarda Eyiem Pe- lit, iavulda Volkan Oktem ve vurmah çalgılarda Cem Erman'dan oluşuyor. Okay Temiz,Erfcan Oğur,Arto funç, Fahir Âtakoğlu, Nükhet Ruacan gıbı sanatçılarla çalışan Altındağ, '7. Istan- bul Caz FestivaK'ne katılan 'Aşkm Ar- sunan Ethno Karma Project'te de ko- nuk müzisyen olarak yer alan profes- yonel bır sanatçı. Istanbul Beledıye Konservatuvan Keman ve Piyano Bö- lümünden mezun olan Özdemir ise Türkiye'nin ılk ve tek bağlama kon- çertosununbestecisi. Özdemir, konser ve stüdyo kayıtlannda eşlik ettiği ve aralannda Okay Temiz, Arif Sağ, Cem Karaca, Bellas Akkale gibi ısımlerin de bulunduğu çeşıtlı sanatçılarla çalış- mış. istanbulModern FolkMüzik Top- hıluğu'nun üyesi olan Yeremyan, Gnip Habbecik, Le>t ent Altındağ. Cengiz Özdemir. Berç Yeremvan, Evlem Pelit Volkan Öktem ve Cem Erman'dan oluşuyor. Bunahnv Grup Çağdaş, Erdogan So- yalp, Erol Duygura, Noreyr Demirci or- kestralannda çalışmış. tstanbul Teknık Ünıversıtesi'nde viyola eğitımı alan Pelıt, şimdıye kadar Nilüfer. Arif Sağ, 'Pasaporte Latino', Fatih Erdemci gıbı farklı müzik yapan birçok sanatçıya konserlerinde ve albüm kayıtlannda eş- lik etti. Pelit, 7. Istanbul Caz Festiva- li'ne katılan 'Aşkın Arsunan Ethno Project'de de yer aldı. Tuna Ötenel, Önder Focan, Levent Altmdağ, Musta- fa Süder, Üyas Mirzayev, Cengiz Özde- mir gibi müzısyenlerle çalışan Volkan Öktem. 'Pasaporte Latino, Trio Mrio, Add Trippin, 0-212, Laço Tayfa, Aşkm Arsunan Ethno Karma Project' gibi gruplarda yer aldı. tstanbul Beledıye Konservatuvan Klasık Batı Müziğı Vurmah Çalgılar Bölümü'nden mezun olan Erman, birçok stüdyo albümünde çeşitli sanatçılara eşlık etti. - Albümün tamamı kendi besteleri- nizden oluşuyor. EYLEM PELİT - Bırlikte çeşitli se- beplerden dolayı çalan müzısyenler- dık. Bir de kendi bestelerımızi çalalun dedik. Albümdekı besteler Berç Ye- remyan ve Cengiz Özdemır'in eski- den yaptıklan bestelerin yanı sıra grupla ortaklaşa yaptığımız yeni bes- telerden oluşuyor. Besteleri yaparken dikkat ertiğimız bir nokta da Türk halk ve sanat müzığinden de bildiğimiz ka- danyla faydalanmaktı. - Grubun tüm elemanlan farklı pro- jelerde çalıyorlar. Bu noktada Habbe- cik nasıl koordine oluyor ve ayn ayn projelerde çabşmanızm gruba getirisi- ni nasıl yorumluyor sunuz? VOLKAN ÖKTEM - Aslında zor koordine oluyor. Hepimiz ilk önce Beksav 'da İran filmleri seçkisi Kültür Servisi - Istanbul 'un Kadıköy yakasında etkinlik gösteren Beksav, uzun bir süredir sinemaıun önemli ürünlerini seyirciyle buluşturuyor. Stanley Kubrick, \Iilos Forman, Francis Ford Coppola, Martin Scorsese, OJivier Stone. Lars Von Trier gibi yönetmenlerin fılmlennin toplu gösteriminin yapıldığı; Dogma 95 sinemacılannın filmlerin gösterildiği Beksav'da şubat ayı boyunca İran sinemasının en çarpıcı örneklerinden oluşan iran filmleri gösterilecek. Mart ayında da Michael Haneke'nin Türkiye'de hiç gösterümemiş filmlerınden oluşan bir seçki seyirciyle buluşacak. Nisan ayında ise Japon sinemasının günümüz ustalanndan Takeshi Kitano'nun filmleri gösterilecek. Beksav, dünya sinemasının yeni yıldızlan, modern sinemanın ölümsüz ustalan, Üçüncü Dünya sineması, Uzakdoğu sineması gibi sinema sanahnın klasikleşmiş ya da yeni açılınılar sunan örneklerini seyirciyle buluşturmaya devam edecek. Bu ay Beksav"da göstenlecek olan iran filmieri şunlar: Muhsin Makhmaibaf tan 'Gabbeh', 'Bisikletçi', Samira MakhmaJbaftan 'Elma', 'Karatahta', Abbas Kiarostami'den 'Rüzgâr Bizi Sürükleyecek' ve Majid Majidü'den 'Cennetin Ren&\(BEKSAV: 0 216 349 9155) MajidMajku''ninyÖDetfiği'CennetinRengrçocuköv^ gönlümüzle var olduğumuz içın 'Hab- becik' her zaman öncelikli. Toplanma- mız için bir telefon ya da bir buluşma yeri saptanması yeterli oluyor. Hazır- lık sürecı anlamında on yıllık bir geç- mişı olan ılk albümümüz çok geç çık- tı. CEM ERMAN - Herkes farklı pro- jelerde bulunsa da 'Habbecik' her za- man öncelikli. Burda altı kişi de aslın- da gruptan önce birbirine sahip çıkı- yor. Bu hepimizin projesi. PELİT - Bu çok ilginç ve güzel bır şey. Çünkü, diğer projelerde olduğu gibi bu projeye bir misafir gibi katkı- da bulunmuyonız. Ağırlık eşit bölün- müş durumda. Grupta herkes yenne göre solist, yerine göre beste sahibi. Grupta lider yok. - Mii7İgini7i tamnuar nusuıız? PELİT - Müzığımiz herkesın fikir- lerinın eşit derecede notaya dökülmüş hali. Müzikal birikimimizle kendi coğ- rafyamızdakı melodi ve enstrümanla- n eşit derecede sunup notaya döküyo- ruz. Böyle bir müzik çıkıyor. Belki de bu müziğe üç dört albüm daha çıkar- dıktan sonra Habbecik tarzı müzik de- nilecek. ÖKTEM -Albüm yapalım düşünce- siyle yola çıkmadığımız için elde kı- min bestesi varsa stüdyoda onu kay- dettik. O yüzden tarz olarak bu albüm bizim ıçın bır belirteç oldu. Sonraki albümde tarznnız daha oturmuş ola- cak. - Müzik ve müzikalite de temelölçüt- leriniz neierdir? PELİT-Bestelenmizi müzikal biri- kımlerimiz doğrultusunda tasarladığı- mız, hıssettiğimiz melodilen bir araya getıripkonseprimiz çerçevesinde yapı- yoruz. Kullandığımız enstriimanlann bırbiriyle uyumlu, iç ıçe olmasına dik- kat edıyoruz. Ney saksofonun yanın- da sıntmasın, ıç içe geçsin gibi. Hafta sesleri bile zor ayırt edilsin. Müzika- lite ölçütümüz bu. ÖKTEM - Kendi coğrafyamızın müziği ve melodisiyle Türk cazına farklı bir soluk vermeye çalıştık. Batı'yla Doğu'yu birleştirerek bır kanşmı elde etmek istedik. ERMAN -lstediğimiz, inandığımız, sevdiğimiz müziği yapıyoruz. KavTam karmaşasının yaşandığı günümüzde hepimiz gerçek anlamında müzıs- yeniz. Müzisyen, çalgıcı demektir. En azından bır müzik aletini çalması gerekır. Benim içın masa başında otu- ran veya bilgisayarda bırtakım bir şey- len birleştirip parçalan birleştinp or- taya bir şarkı çıkaran bin müzisyen değildir - Caz ve Türk müziğini bir potada eritmek anlamında nasıl bir yol iztiyor- sunuz? ÖKTEM - Herkesın müzikal bir geçmişi var. Belli bir noktaya geldik- ten sonra da bunlan belli bir disiplin ıçinde aktarabilıyorsunuz. Bu açıkçası müziğin en zor olan yanı. Caz ve Türk müziğini müzik disiplini anlamında uyumlu hale getırmemızi. yıllarca müzikle iç içe yaşayıp, araşrınp ve bunun sihnnı bulmakla geçirdiğımiz vakte borçluyuz. Genç kalemler Cumhuriyet'te., DÜŞÜNZEDE anlaşılmaz, ağırkanlı süzgün, öğütülmüş, gizli saklı korkunç bir yoksunluğa sanyor bobin bir kaldıraçla alaşağı etmek var ya kötü biteni kanım kana kanaya yitti beni kanatlarım örselendi har savaşlarda mümkün diyeceksin yine de başka yönlerden bakmak yannın güzellik dilimini sen hesapla bir uzak körüyüm ben dedim ya anlaşılmaz bu, ağırkanlı yüreğime yapışık bir yanardağ ağzı açık artırmayla satılmış türlü hallerim kalmadı hiç geri alma şansı. tüm söz ustalannı küçümseyen bir yalancıyım belki ben kurtuluşum şiir bile değil artık. HALE TURAN YÜRÜYÜŞ Çok uzun yürüdük seninle Farkına bile varamadık Çoğu zaman. lyisi, kötüsü Inişi, çıkışıyla Hayatla sürekli kavgalıydık Ama küsmeyi Aklımızdan bile geçirmedik Hiçbir zaman. Ve hayat sürekli Kavgaysa eğer, Ve her son Bir başlangıca gebeyse, Yeni kavgalara Yeni sevdalara Yeniden merhaba... E.UMUTCAN ılda nefes alan heykellerKülrür Ser\işi- Abdülkadir Öztûrk'ün son '} dönem heykellen, 21 Şubat tarihine dek Nişantaşı Tem Sanat Galerisi'nde sanatseverlerle buluşuyor. Sanat yaşamını yurtiçi ve yurtdışında açtığı sergilerle devam ettiren Öztürk. son dönem çalışmalannda, yaşadığı yörenin doğal ve geleneksel malzemelerini kullanarak yapıtlannı oluşturmuş. Heykellerinde ışığı da taşla aynı değerlerde yontarak ona şekil ve biçim vererek sonsuz form bütünlüğüne ulaşıyor. Heykellerde ışıkla renk formla bütünleşerek plastik değerler oluşruruyor. Yine ışıkla nefes almaya başlayan heykeller, başkalaşan, değışen bir dünyanın oluşumlannın ipuçlannı veriyorlar. Sonsuzluk, heykellerde soyutlayıcı gızlerle anlatılmış. Abdülkadir Öztürk, konusunu insandan alıyor. Çok çeşitli malzeme ile yaptığı heykellen ile soyut ifadeleri, düşleri somutlaştırarak yaşadığı çağı çağdaş bir dille yorumlamakta. Gereksiz aynntılara girmeyerek bilinçaltında kalan, doyuma ulaşmayan sevgi, bağlılık ve erotizmı ön plana çıkaran formlar işleyen sanatçı, soyutlayıcı gizemler kattığı insan figürünü olgunlaştırmakta, geliştirmekte ve yücelönekte. Sanat eğitimini 1974 yılında mezun olduğu Istanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu'nda tamamlayan sanatçı, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi öğretim görevlilerinden. HadiÇaman 'DenizFeneri 'adlı oyunla izleyici karşısında 40. yılını sahnede kutluyorKültür Servisi - Hadi Çaman, tiyatroda 40. yılını 'DenizFeneri'adlı oyunla, yine sahnede kut- luyor. Çaman'ın Dormen Tiyatrosu'nda başla- yan tiyatro yolculuğu Gülriz Sururi-Engin Cez- zar Tiyatrosu, Nisa Serezli-Tolga Aşkıner Tiyat- rosu, Mıyatro, Şan Tiyatrosu, Venüs Tiyatro- su'nun ardından 1982'de kurduğu Yeditepe Oyunculan'nda de\am edıyor. " Yirmi yıl ışık saçmak için verilen sonsuz bir sa- vaş. Onlarca genç insana açılan kucak. Vazdan.yö- netilen oyunlar. Kazanılan sayısız ödüller. En önemüsi, ülkemizde bir ilke imza atıp bir müsa- mere salonundan kültür merkezine dönüştürü- len bir yapı. Kısacası bir ömür! Seve seve, özveriy- le, içtenHkle, gönülden sunulan bir yaşam. O ara- da yetiştirilen,büyütülen,30yaşına erişen biroğuL Hepsi ülkemehelalolsun" diyen Hadı Çaman, 40. yılında kendi yazıp yönettiği ve can dostu, köpe- ğı Candaş la sahneyi paylaştığı 'Deniz Feneri'nde kendi deyımiyle 'sit down' tarzı trajıkomediyle sanatseverlerle buluşuyor. Müziği Oktay Şenola aıt olan 'Deniz Fene- ri'nde yaşamına kanşan onlarca ustasıyla bırlik- te olan Çaman, yaşayan ve göçüp girmesıne kar- şın gönüllerde yaşayan bu ustalannı da sahneye taşıyor. Birlıkte yaşanan anılan, kimilenni çok er- ken yıtirdiği için onlarsız yaşadığı bır yıgın ola- yı da iletme-anlatma firsatı buluyor. Kırk yıl ön- ceki ve de şundıkı ülkesını, insanını, dünyasını sorguluyor. Düzene, düzensızliğe başkaldınyor... (Hadı Çaman Yeditepe Oyuncuları Tel: 0212 24617 77) lOOyaşındakiçocuk Petter Pan • ANKARA (ANKA) - Ankara Devlet Tiyatrosu. 27 Şubat'ta 'Petter Pan'ın prömiyerini Küçük Tiyatro'da yapacak. Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı ve 'Petter Pan' oyununun yönetmeni Emin Olcay, bu yılın 'Petter Pan'm yazılışınm 100'üncü yılı olduğunu belirtti. Olcay, özellikle çocuk oyunlan üzerinde tıtizlikle duruhnası gerektiğine, çünkü yapılan her şeyin çocuğun ilerideki yaşarmnı etkileyeceğine işaret ederek kötü sonuçlara neden olmamak için pedagoglarla çalışıldığını voırguladı. Nâzım Hikmefe bir ayıp daha • ANKARA (ANKA) - Güneş Tiyatrosu'nun dünyanın dört bir yanından bir araya getırdiği tiyatrocular, prömiyerini 25 Mart'ta Ankara'da yapacak olan 'Bu Yürek-Testament (Vasiyet)' oyununu 31 ülkede sahneleyecek. Güneş Tiyatrosu, TOBAV'da yaptığı basın toplantısında, Nâzun Hikmet'in 100'üncü doğum yılı nedeniyle düzenlenen etkinlikîerin televole programlanna benzemeye başladığım belirtti. Tiyatronun sahibi Tülay Yogancı, Kültür Bakanlığı da dahil olmak üzere. bu etkinlik için Türkiye'den hiçbir sponsorluk teklifinin gehnediğini ve oyunun yabancı sponsorlarla gerçekleşeceğıni söylesöyledi.TOBAV'ın destekleyeceğini açıkladığı oyunun çalışmalan, Ürgüp Belediyesi'nin ev sahipliğinde yürütülecek. Orhan Pamuk'a halya'dan ödül • Kültür Servisi - Italya'nın en önemli edebiyat ödüllerinden 'Primio Grinzane Cavour'ı bu yıl 'yabancı kitap' dalında 'Benim Adım Kırmızı' adlı romanıyla Orhan Pamuk kazandı. Yazara ödülü, 15 Haziran'da, Torino yaknılarındaki Cavour Şatosu'nda yapılacak törende sunulacak. Pamuk'un kitabı, geçtiğımiz haziran Italya'da 'II Mio Nome e Rosso' adıyla yayımlanmıştı. ttalyan Birliği'nin kuruculanndan ve politikacı Kont Grinzane Cavour adına düzenlenen ödül, öncekı yıllarda Jorge Amado, Jose Saramago, Günter Grass, Nadine Gordimer, Doris Lessing, Wole Soyinka, Carlos Fuentes ve Yves Bonnefoy gibi yazar ve şairlere verilmişti. Budapeşte'de Türk filmleri gösterilecek •BUDAPEŞTE (AA) - Türkıye Sinema ve Audiovısuel Kültür Vakfı (TÜRSAK), Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de 8-13 Mart tarihleri arasmda Türk Fihnleri Haftası düzenleyecek. Etkınlikte, Fehmi Yaşar'ın 'Camdan Kalp', Tunca Yönder'in 'Ağn'ya Dönüş', Sinan Çetin'in 'Komser Şekspir", Semih Kaplanoğlu'nun 'Herkes Kendi Evinde', Serdar Akar'm 'Dar Alanda Kısa Paslaşmalar', Zeki Ökten'in 'Güle Güle' ve Derviş Zaim'in 'Filler ve Çimen' filmleri gösterilecek Bridget Jones'un Günlügü H' çekilecek • Kültür Servisi - Bridget Jones'un Günlüğü'nün devam filmi çekiliyor. Devam filminde de aynı oyunculann rol alacağı ve senaryonun tamamlandığı bıldiriliyor. Ancak senaryo, kitaba tamamen bağlı kalmamış. îkinci kitapta yer almayan Hugh Grant'ın canlandırdığı 'Daniel Cleaver'ın ikinci filmde yer ahnasına karar verildi. Bir başka değişiklik de Zellweger cephesınde. Amerikalı oyuncu ilk filmde Helen'i canlandırmak için 10 kilo kadar almıştı. Ancak ikıncisinde bu kadar kilo almasına gerek olmadığı bildirildi. ADT, bmir turnesinde • Kültür Servisi - Ankara Devlet Tiyatrosu, 'Maviydi Bisikletim' ve 'Geçmiş Zaman Olur ki' oyunlan ile Izmir'e gidiyor. Dinçer Sümer'in yazıp yönettiği ve oynadığı 'Maviydi Bisikletim', 7-10 Şubat ve 14-17 Şubat 2002 tarihleri arasmda Izmir Devlet Tiyatrosu'nun (İZDT) Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi'nde, 19-24 Şubat 2002 tarihleri arasında da Konak Sahnesi'nde Izmirli tiyatroseverlerle buluşacak. Oyunda, gençlik yıllanmn özlemleri, heyecanlan, coşkusu ve ilk aşk anlatılıyor.