Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
KKASIM 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
H i J v U i l vJİVJJI [email protected] 13
Sitünfiyatı
styu yakaladı
•KONYA (AA) - Temel
gıca ûrünlennden
olnasına karşuı yeteri
kacar talep gelmediği
içiı litre fıyatı üretcinin
maiyetini karşılamakta
zoıanan süt, son
zanlarla su fiyatına
eşiiendi. Türkiye'nin
önanli süt ve besi
lıayvancılık merkezi
ICoıya'daki üreticilerden
alıran bilgiye göre daha
ö n e litresi 290 bin lira
olaı açık sütûn fıyatı,
rarrazanın ilk gûnlerinde
33C bin liraya kadar
çıkı.
Ogretmenterc
özelkredi
• Ekonomi Servisi -
Vafcfbank ögretmenlere,
fînansman desteği
saghmak amacıyla
"taksitli ihtiyaç kredisi"
verecek. "'24 Kasım
ÖğRtmenler Günü"
nedeniyle, öğretmenlere
kulluıdınlacak taksitli
ihtiyaç kredisi, düşük
faizli olacak. Krediye 0-
12 vadelerde yüzde 4.0,
13-18 ay vadelerde ise
yüzde 4.15 faiz oranlan
uygulanacak.
Tekel ününlepine
zam geldi
• ANKARA(AA)-
Tekel ürünlerinin
fiyatına, bugünden
geçerli olmak üzere,
yüzde 13.6 ile yüzde 25
arasında değişen
oranJarda zam yapıldı.
Zamla beraber Kısa
Samsun ve Maltepe'nin
fiyatı 850 bin liraya,
Tekel 2000'nin fiyatı da
2 mityon liraya
yükseldi. 35'likYeni
Rakı 5 milyon 600 bin
liradan satılacak.
YaMaşmi için
yeıibneri
• tSTAıNBUL(AA)-
Istanbul Yaklaşımı için
Dünya Bankası'ndan
beklenen 500 milyon
dolarlık fon desteği için
çalışmalar sürüyor.
Kredinin içeriği
konusunda çıkan
anlaşmazlığın
giderilmesi amacıyla
görüşmeler yapılırken
Dünya Bankası heyeti
tarafından gruba bir
öneri sunuldu. TBB
Yeniden Yapılandırma
Çalışma Grubu Başkanı
Adnan Memiş, önerinin
değerlendirmesini henüz
yapmadıklanru bildirdi.
Koçbank'a bir
semfikasyon daha
• Ekonomi Servisi -
Koçbank, uluslararası
mali piyasalardan 180
milyon dolar tutannda
sendikasyon kredisi
sağladı. Koçbank'tan
yapılan açıklamaya
göre. anlaşma, dün
Londra'da imzalandı.
Yılın ilk yansında
sağlanan 200 milyon
dolarlık krediyle birlikte
Koçbank'ın bu yıl
uluslararası
piyasalardan sağlanan
sendikasyon kredisi
tutan 380 milyon dolara
yükseldi.
AYB'den
Toyota'ya kredi
• BRÜKSEL (AA) -
Avrupa Yatınm Bankası
(AYB), Toyota
Otomotiv Sanayi
AŞ'nin Adapazan
fabrikasının
modernleştirilmesi
projesine katkı amacıyla
150 milyon Euro uzun
vadeli ve düşük faizli
kredi vereceğini
açıkladı. Yapılan yazılı
açıklamada, projenin
fabrikada çalışan işçi
sayısını 1150'den 2 bin
500'e çıkmasını
sağlayacağı, bunun 2005
yılına kadar
gerçekleşeceği bildirildi.
MESS arabulucu aşamasında bulunduğu üç sendikadan yalnız birini görüşmeye çağırdı
Metalde buruk sözleşmeEkonomi Servisi - Türk Me-
tal Sendikası ıle Türkiye Me-
tal Sanayicileri Sendikası
(MESS) arasında ağustos
ayından beri sürdürülen 2002-
2004 grup toplu iş sözleşme
görüşmeleri anlaşma ile so-
nuçlandı.
tki taraf arasındakı sözleş-
me, halen uyuşmazlık aşama-
sında bulunan ve normal ko-
şullarda pazartesi günü greve
çıkmaya hazırlanan Birleşik
Metal Iş ve Öz Çelik Iş sendi-
ka temsilcileri tarafından ken-
dilerinin seçeneksiz bırakıldı-
ğı gerekçesiyle eleştirildi.
155 işyeri ve 80 bin işçiyi
kapsayan sözleşme, MESS'in
Şişli'deki merkezinde Türk
Metal Sendikası Genel Başka-
• Metal işkolunda 80 bin işçiyi temsil eden Türk Metal İş Sendikası'yla Metal
Sanayicileri Sendikası arasmdaki anlaşma, IMF politikalannı deldi.
Sözleşmelerde hedef enflasyonun baz alınmasını isteyen IMF'ye karşın ilk 6 ay
için yüzde 12, diğerüç 6 ay için TÜFE oranlannda zam yapılması kararlaştınldı.
nı Mustafa Özbek ve MESS
Yönetim Kurulu Başkanı Tuğ-
rul Kudatgobilik arasında im-
zalandı. Sözleşme ile işçilerin
saat ücretlerine ilk 6 ay için or-
talama yüzde 12, ikinci, üçün-
cü ve dördüncü 6 ay için ise
DlE TÜFE oranında zam ya-
pılması kararlaştınldı. Sözleş-
me, 1 Eylül 2002 tarihinden
itibaren geçerli olacak.
Türk Metal Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Ozbek. me-
tal sektöründe bağıtlanan top-
lu iş sözleşmesine ilişkin ola-
rak "Amacınuz tökezleyen,
ekonomik çarkı durnıak üzere
olan işyerierimizin çarkını
döndürmek" açıklamasında
bulundu. Yüzde 8.3 enflasyon
üzerine 3.7 gibi bir refah payı
eklemek suretiyle yüzde 12 ra-
kamını bularak toplu iş sözleş-
mesinin bitirildiğini söyleyen
Özbek. "Bu parayı metal işçi-
si hak etmiştir. Bunun karşıb-
ğını da göz nuruyla, el emeğiy-
le, kol gücüyle muüaka işyeri-
ne verecektir" dedi.
MESS Yönetim Kurulu Baş-
kanı Tuğrul Kudatgobilik de,
metal sektörünün Türkiye'de
hâkim bir sektör olduğunu ve
diğer bütün sektörlerin önünde
Türk sanayiinin lokomotifi gö-
revini gördüğünü ifade etti.
Seçeneksiz bırakıldık
Sözleşmede, gerek enflas-
yonla mücadelede, gerekse iş-
letmenin ve işin düzenlenme-
sinde öncelikleri bir araya ge-
rirdiklerini anlatan Kudatgobi-
lik, yeni kurulacak hükümete
de şu mesajı iletti:
"Ülkenin gelişmesi Türk sa-
nayüne bağhdır. Türk sanayi-
inin önündeki engeUerin kaldı-
nlması gerekmektedir."
Iki taraf arasındaki anlaşma-
nın, diğer sendikalan seçenek-
siz bıraktığını söyleyen Birle-
şik Metal Iş Başkanı Ziya Yd-
maz, 12 bin işçi temsil ettikle-
rini ve normal koşullarda pa-
zartesi günü greve çıkacaklan-
nı söyledi. "Oysa bu durum
şundi bizim işverenlerimiz için
de haksız rekabet yaratacak,
biz de durumu ona göre düşün-
meüyiz" diyen Yılmaz, işvere-
nin yalnız bir sendikayı muha-
tap kabul etmesinin de kabul
edilemez olduğunu dile getirdi.
Metal işkolunda Öz Çelik Iş
Sendikası da 6 bıne yakın işçi-
yi temsil ediyor ve onlann da
arabulucu raporunun pazarte-
si günü verilmesi bekleniyor.
İmalat sanayiindeki 10 alt sektörde 4 ya da daha az fırmanın pazar payı yüzde 100'e ulaşıyor
Tekefleşmenm boyutu ürkütücü• İmalat sanayiindeki alt
sektörlerde yoğun olarak
tekelleşme yaşanıyor. Spor
malzemeleri imalatı tek
firmamn kontrolünde
bulunuyor.
Ekonomi Servisi - Türkiye'de ima-
lat sanayii sektöründeki tekelleşme
ürkütücü boyutlara ulaştı. Devlet Is-
tatistik Enstitüsü'nün (DlE) imalat
Sanayii Yoğunlaşma Anketi'nin 2000
yılı sonuçlanna göre, 122 faaliyet ala-
nındaki toplam satışlann tamamını
dört ya da daha az firma gerçekleşti-
riyor.
imalat sanayiinde 122 faaliyet ala-
nındaki yoğunlaşma oranlannın be-
lirlendiği ankete göre ilk dört firma-
nın toplam satış hasılatındaki payını
gösteren yoğunlaşma oranı, 10 sek-
törde yüzde 100'e ulaşıyor. Diğer bir
deyişle bu alanlarda toplam satışlann
tamamını dört ya da daha az firma
gerçekleştiriyor. Söz konusu alt sek-
törler tamamen oligopol bir piyasa
yapısı arzediyor.
Bunlardan özellikle spor malzeme-
leri imalatı ile taşıt, motosiklet, bisik-
let, vagon gibi ürünlerin dışında ka-
lan ulaşım araçlannda pazann tama-
mı yalmzca birer firmaya ait bulunu-
yor. Sanayide kullanılan işlem kont-
rol teçhizatı imalatında 2, suni sente-
tik elyaf ile kok fınnı ürünlerinde 3 'er.
motosiklet, saat metalurji makinele-
ri, içten yanmalı motor ve türbin ima-
latı, uçak, motorlu taşıt ve motosiklet
motorlan, plak-kaset imalatı alt sek-
törlerinde 4'er firma, toplam satışla-
nn yüzde 100'ünü gerçekleştiriyor.
Sektördeki ilk 4 firmanın pazar pa-
yı, hava ve uzay taşıtlan ve radyo-tv
alıcı, vericileri imalatının da aralann-
SEKTÖR TEKKELERE TESLÎM - İncelenen 122 faaByet alanında ilk dört şirketin pazardaki paymı gösteren yoğunlaşma
oranı 10 sektörde yüzde 90-100,11 sektörde yüzde 80-90,10 sektörde yüzde 70-80,15 sektörde yüzde 60-70 arasında değjşiyor.
da bulunduğu 10 sektörde de yüzde
90-100 arasında değişiyor.
Söz konusu yoğunlaşma oranı, 11
sektörde yüzde 80-90, 10 sektörde
yüzde 70-80, 15 sektörde yüzde 60-
70,12 sektörde yüzde 50-60 arasında
bulunuyor.
15 faaliyet alanında yüzde 40-50,
19 alt sektörde yüzde 30-40, 14 alt
sektörde yüzde 20-30,5 sektörde yüz-
de 10-20 arasında bulunan yoğunlaş-
ma oranının, giyim eşyasında ise yüz-
de 10'un altında olduğu dikkati çeki-
yor.
DlE verileri 2000 yılın da sekiz sek-
tördeki yoğunlaşma oranlanrun, ön-
ceki yıla göre 10 puan ve daha fazla
değişim kaydettiğini ortaya koydu.
Bunlardan üçünde yoğunlaşma oranı
artarken beşinde geriledi.
Tıbbi ve cerrahi teçhizat ile orto-
pedik araçlann imalatında yoğunlaş-
ma oranı yüzde 39.8'den yüzde
55.1'e, halat, ip, sicim ve ağ imala-
tında yüzde 48.3'ten yüzde 74.3'e,
çanak, çömlek, çini, porselen gibi ya-
pı malzemeleri dışındaki ateşe daya-
nıklı olmayan seramik eşya imala-
tında da yüzde 62.1 'den yüzde 72.1 'e
yükseldi.
ARJANTtN REDDETTİ
BorçlarlMF'yi
bekleyecek
• Dünya Bankası'na vadesi bir ay önce
dolan borçlannın sadece faizlerini
ödeyen Arjantin, IMF ile yapılacak yeni
kredi anlaşmasına kadar borç geri
ödemelerini askıya aldı.
Ekonomi Servisi - leceği sinyali veren
Arjantin Ekonomi Ba-
kam RobertoLavagna,
IMF ile bir anlaşmaya
varana kadar Dünya
Bankasf na olan borç-
lan ödemeyi reddetti.
Bunun ülkeyi daha de-
rin bir krize sürükleye-
bileceği belirtiliyor.
Arjantin, Dünya
Bankası'na olan 805
milyon dolarlık borcu-
nun, sadece faiz kısmı-
nı oluşturan 79.2 mil-
yon dolannı ödedi. 15
Ekim'de vadesi dolan
borcun, bir ay gecik-
meli olarak ödenmesi,
Dünya Bankası'nın Ar-
jantin'e yeni borç ver-
memesine yol açacak.
Uluslararası Para
Fonu (IMF) ise Arjan-
tin ile yapılan görüş-
melerde ilerleme oldu-
ğunu açıkladı. Arjan-
tin'in kasım ayındaki
140 milyon dolarlık
kredi geri ödemesiyle
ilgili sürenin uzatılabi-
IMF Başkan Yardım-
cısı Anne Krueger, an-
laşmanm ne zaman ya-
pılabileceği konusun-
da ise tarih vermedi.
Iki tarann bankacı-
lık sistemi ve iflasla il-
gili yasal düzenleme-
lerde mutabakata var-
dıklannı dile getiren
Krueger, parasal güve-
nilirlik, yerel ve mer-
kezi hükümet ile kamu
kuruluşlanmn mali ya-
pısı gibi konulann ise
hâlâ çözürn beklediği-
ni ekledi.
IMF'nin, geçen yıl
aralık ayında, yeni
kredi vermeyeceğini
açıklaması üzerine,
Arjantin, şimdiye ka-
darki dünyanm en bü-
yük moratoryum raka-
mı olarak kabul edi-
len, 141 milyar dolar-
lık dış borcun, 95 mil-
yar dolarlık kısmını
ödeyemeyeceğini ilan
ehnişti.
Yeni hükümete
eslri IMF pn• Sosyal harcamalar için lojman-araç satışlan ve
yurtdışrndaki Türk birikimlerine bel bağlayan AKP'ye
ekonomi bürokratlan, "Kurullann yıl sonunda kasalannda
biriken paralan bütçeye aktanlarak kaynak yaratılabilir"
önerisini getirdi.
amı
HACER BOYAaOGLU
ANKARA - AKP'nin ekonomi
kurmaylannın yaptığı açıklamalar,
IMF'yle sürdürülen 18. stand-by
anlaşmasının yeni hükümet döne-
minde de süreceğini ortaya koydu.
Bu çerçevede AKP iktidan ocak
ayına kadar Icra-Iflas Yasa Tasla-
ğı, TEKEL'in özelleştirme planı,
anl istihdam sorununun giderilme-
si ve vergi reform paketi için çalı-
şacak.
AKP'nin sosyal projeler için ön-
gördüğü kaynakpaketi ise lojman-
araç satışlan ve yurttaşlann yurtdı-
şındaki birikimlerinin ülkeye geti-
rilmesiyle sınırlı bulunuyor. Eko-
nomi bürokratlan da AKP"lilere,
"Kurullann yıl sonunda biriken
paralan bütçeye aktanlarak kay-
nakyaraolabilir'" önerisini getirdi.
İS CÜVENCESİNE İLCİNC UYCULAMA
tZMİR (AA) - Ege Bölgesi
Sanayi Odası (EBSO) Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Nezih
Öztüre, işadamlannın Iş
Güvencesi Yasası'nın getirdiği
yükümlülüklerden kaçuımak için
değişik yöntemleri uygulamaya
başladığmı bildirdi. Yasanın 10
kişinin üzerindeki işyerlerini
kapsadığını hatırlatan Öztüre,
"Orta büyüklükteki şlrketler
istihdam sayısı 9'u geçmeven bir
çok firma kuruyor. Böylece yasa
kapsamından çıkıyor. Bunu pratik
olarak uygulayamayan büyük
şirketler ise ya taşeronlara
başvuruyor ya da işlerini dışanda
yapörmaya başhyor" dedi. Öte
yandan Izmir'de yeni kurulan
şirket sayısında da geçen yıla
göre yüzde 15.5'lik artış yaşandı.
Fzmir Ticaret Odası kayıtlanna
göre yılın ilk 10 aymda 3 bin 515
şirket kurulurken geçen yılın aynı
döneminde 2970 firma
kurulmuştu.
Seçim sürecinde, IMF'yle "Tür-
khenin öncelikleri dikkate alına-
rak" yeniden masayâ oturulacağı
tezini işleyen AKP, fıkrini çabuk
değiştirdi. Mevcut programı sür-
dürme karan alan AKP'nin eko-
nomik açıdan ilk icraatı, 4. gözden
geçirme için yapılması gereken dü-
zenlemeleri tamamlamak olacak.
IMF Icra Kurulu'nun da çalış-
malann tamamlanmasının ardın-
dantoplanarak, 1.6 milyar dolarlık
kredi dilimini serbest bırakması
bekleniyor. Öctidara gelir gelmez,
enerji başta olmak üzere pek çok
alanda vergi indirimine gideceği,
nemalann dörtte birini ödeyeceği,
hayvancılık ve tanmın desteklene-
ceği yönünde vaatlerde bu-
lunan AKP'nin, sosyal dü-
zenlemeler için öngördüğü
kaynaklar ise sınırlı bulunu-
yor. Yürütülen program
kapsamında sıkı maliye po-
litikalannı devam ettirmesi
beklenen AKP'nin sosyal
projeler için lojman ve araç
sahşlanndan gelecek gelire
güvendiği belirtiliyor.
AKP'nin sosyal harca-
malar için öngördüğü kay-
nak paketi içinde, yurtdı-
şındaki birikimlerin ülkeye
getirilmesi ve stok affından
elde edilecek gelir de yer
alıyor.
İŞÇİMN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Sermaye Atakta
AKP büyük çoğunlukla iktidar oldu ya, sermaye,
büyük medyanın kuşatması altında. Destekleyen des-
tekleyene. Gözümüzün önünde, çıkar ittifaklan adına,
hızlı siyasal çark edişlerin trajikomik oyunları oynanı-
yor.
Ağızlara sakız yapılan söylem ise 1950'lerde ancak
görülmüş tek partili güçlü iktidarın yakalanmış olma-
sının avantajlan. Küçücük biraynntı atlanarak; DP'nin
gerçekten yüzde 52.68 oy oranı ile halk iradesinin ço-
ğunluğunu temsil etmesi. AKP'nin iytce çarpılmış se-
çim sistemi içinde yüzde 34.28 oyla Meclis'te büyük
çoğunluk mılletvekilliğini kazanmış olması.
Bu ağızlara sakız yapılan halk iradesinin çoğunlu-
ğunu temsil, tam gerçeği yansıtmıyor olsa da, anlamı
üzerinde biraz daha ciddi durmakta yarar var. Malum
AKP ve Tayyip Erdoğan, bu söylemi tek başına ikti-
dar olduklannı, halkın Tayyip Erdoğan'ı seçtiğini, so-
nuç olarak iktidarlannın tartışılamayacağını anlatmak
üzere kullantyorlar. Bu söylemlerinde de kendilerine
yaklaşma yanşına girmiş büyük medya ve sermaye-
den çok büyük destek alıyorlar. Elbette bu iktidann na-
sıl kullanılacağı yolunda da kimi çerçeveler şimdiden
çiziliyor.
Öncelikle, güçlü iktidariann bu ülkenin önünü açtı-
ğı varsayımı doğru değıl. Tam tersi, bu ülkede güçlü
iktidarlar, hesap vermek zorunda olmamanın sorum-
suzluğunda ülke kaynaklarını en çok israf eden ve ser-
maye adına bile kısa dönemde çok ve haksız kazanç
sağlamakla birlikte uzun süreçte zarar verenler oldu-
lar. DP'nin, Menderes'in demokrasiye, ülke gelişme-
sine, ekonomıye haynndan çok zarannın dokunduğu,
özellikle eğitimsiz halk kitleleri tarafından sorgulana-
madı. Çünkü araya 27 Mayıs darbesi girdı. Mende-
res'in idamı, DP'lilerin yargılanması gibi siyasal başa-
nsızlıklan, suçlan unutturan, mağdura sahip çıkmayı
getiren dram yaşandı.
Özal, ANAP iktidan, 12 Eylül'ün sermayeye kaynak
akışını kolaylaştırdığı büyük bir birikimle yola çıktı. Çok
çabuk tüketti. Elbette seçim de kaybetti. Özal tam tü-
kenmeden Cumhurbaşkanlığı'na kaçarak kurtuldu.
Erken ölümü, belleklerde bu ülkeye yaptığı kötülükle-
rin unutulmasını getirdi. Demirel her seferinde şapka-
sını alıp gitmek zorunda kalmasaydı çok daha çabuk
tükenır, sandıktan bir daha bir daha çıkamazdı.
Sözün özü, bizde sermayenin güçlü iktidar arayışı,
öyle savlandığı gibi ekonominin istikrar arayışı ile doğ-
rudan ilişkili değil. Aslında iktidan kendilerinden yana,
haksız, daha uzun süreli, güvenlikli kullanabilme an-
lamına geliyor. Koalisyonsuz, güçlü iktidariann, top-
lumsal dengeleri günübirtik gözetmek zorunda olma-
maları işleri kısa dönemler için kolaylaştınyor. Çünkü
siyasal birikimi, kültürü, hele detoplumsal kaygılan ön-
de olmayan ama halkın altkimlikleri, ırk, din, inançla-
nnı, umutlannı kullanarak büyük birsecmen kitlesinin
oyunu alabilmiş, güvenıni kazanabilmiş iktidarlar, çok
daha kolay oy aldıklan seçmene sırtlarını dönebıliyor-
lar. Iktidarlannı çok daha kolay ve sorumsuz, haksız
ve kuralsız olarak çıkar irtifakına girdikleri sermaye
güçleri ile paylaşıyortar.
Herneyse; bizim gündemimizde geçmiştekiler de-
ğil AKP iktidan var. Meclis çoğunluğu ile istediklerini
yapabilecekleri yolundaki havaları, bu doğrultudaki
pompalamalar çok düşündürücü. Oy veren seçmenin
AKP'ye neden oy verdiği, daha seçimin mürekkebi
kurumadan unutuldu. Hani AKP, düzenden, kirli med-
ya-sermaye-siyaset çıkar ilişkilerınden bunalan hal-
kın, en çok da yoksul ve yoksunlann tepki oylannı al-
mıştı?
Meclis'te sadece AKP için değil, CHP için de ge-
çerli olmak üzere çok büyük bir sermaye ağırlığı var.
Sermaye örgütleri diğer seçimlerden de daha hazırtık-
lı ve derslerini çalışmış olarak doğrudan siyasetin için-
de yerlerinı aldılar. Emek örgütleri, demokrasi güçleri,
sıvil toplum örgütleri bu anlamda sınrfta kaldılar. Her-
halde sosyal açılımlann yaşandığı 1960'lar sonrası-
nın, askeri dönemler de dahil, sermayeden yana den-
gelerin en fazla bozulduğu bir parlamento dağılımı
tablosu ile karşı karşıyayız.
AKP, diğer merkez sağ partiler ve iktidariardan çok
daha öncelikli, ağırlıklı olarak iktidar gücünü kayıtdışı
ekonomiden, sermayeden alıyor. AKP'nin kurmayla-
nnın hükümetlerini bile kurmadan, işverenlerden ge-
len telkinler altında, işçinin yürürlüge girmesinı umut-
la beklediği iş güvencesinın, nereden buldun yasası-
nın ertelenmesinden söz etmeleri hiç de cehaletten,
acemilikten değil.
AKP'nin hükümetini kurmadan, kendisine oy veren,
umut bağlamış seçmene sırtını dönen, iktidannı pay-
laşacağı büyük medya, kayıtlı-kayrtsız sermayeye ka-
yan iktidar havası, özlenen sosyal banşın, çocuğunun
daha doğmadan boğulması anlamında SOS sinyalle-
ri veriyor.
[email protected]
çalışanların yükü azaltılsın
Evren'den yeni
hükümete uyarı
tstanbul Haber Ser-
visi- KESK Genel Baş-
kanı Sami Evren, kuru-
lacak olan yeni hükü-
metin tercihini serma-
yeden ve IMF'den yana
yapması durumunda
emekçilerin tepkisini
çekeceğini vurguladı.
Çalışanlann üzerindeki
vergi yükünün azaltıl-
masını isteyen Evren,
asgari ücretin vergi dı-
şı bırakılması gerekti-
ğini belirtti. Evren,
"AKP iktidan, en ciddi
smavlanndan birini
2003 yılı bütçesi ve ka-
mu emekçilerinin 2003
>ıb ücret artışlannda
verecektir. Bütçenin ha-
zniamşmda emekörgü-
tünün kaülımlan sağ-
lanmah" dedi.
6KDNÖMİ
1937: Iran ve Irak sınırlanna ulaşacak olan
Diyarbakır - Cizre demiryolunun temeli atıldh*
K 1983: TÜPRAŞ, Izmit'in Derince beldesinde
j kuruldu. Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.
adıyla faaliyet gösteren kamu kuruluşu,
petrol işleyerek pazarlıyor.
1989: Medya Holding kuruldu. Grup
şirketlerinin merkezi planlama,
finansman, muhasebe ve personel
fonksiyonlarını yürütmekle görevli
olan kuruluşun 12 iştiraki
bulunuyor.