01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 KASIM 2002 CUMARTESİ 10 D I Ş H A B E R L J E R [email protected] Müslüman Kardejler'in lideri oldü • KAHtRE(AA)- Mısır'da faaliyet gösteren Müslüman Kardeşler örgütünün lideri Mustafa Meşhur, 83 yaşında Kahire'de öldü. Meşhur, beynindeki atardamarlannın tıkanması nedeniyle geçen aydan beri komada bulunuyordu. Örgütün liderliğıni 6 yıldır sürdüren Meşhur, 1954'te Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdülnasıra yönelik suıkast girişimine kanşmaktan 10 yıl hapis cezasına çarptınhnıştı. Mısır'dan 1985'teaynlan Meşhur, 9O'lı yıllann başında yeniden ülkeye dönmüştü. 1928"de kurulan örgüt, 1954'te yasakJanmasına karşın, örgütün desteklediği 17 aday, önceki yılki genel seçimlerde Meclis'e girmeyi başarmıştı. ÇKP'nin yeni lideri Ho Cintao • PEKtN(AA)-Çın Komünist Partisi'nin önceki gece sona eren 16. Ulusal Kongresi'nde seçilen yeni Merkez Komitesi, dün sabah ilk toplantısını yaparak yeni Merkez Komitesi Genel Sekreteri ile Siyasi Büro Daimi Komıte üyelerini seçti. Cumhurbaşkanı Yardımcıhğı ve Merkez Askeri Komisyonu Başkan Yardımcıhğı görevlerini yürüten Hu Cintao, oylamada Genel Sekreterliğe getirildi. Çağı yakalamaya ve Çin'i kapsamlı olarak geliştirmeye çalışacaklannı belirten Hu Cintao. ekonomik yapılanmaya yoğunlaşacaklarını söyledi. ABD'de idam • JARRAT (AA) - ABD'nin Virginia eyaletine bağlı Jarrat kentinde 2 CIA görevlisıni öldürmekten idam cezasına çarptınlan Pakistanlı Mir Aimal Kasi adlı mahkumun cezası zehirli iğneyle infaz edildi. Pakistanlı mahkum 1993 'te, Virginia eyaletine bağlı Langley kentindeki CIA merkezinin önünde iki CIA görevlisini öldürmüş, 3 kişiyi de yaralamıştı. Olaydan birgün sonra Pakistan'a kaçmayı başaran Kasi, 1997'de tutuklanarak ABD'ye iade edilmişti. B Halil'de saldırı: 11ÖIÜ • KUDÜS (AA) - Batı Şeria'nın El Halil kentinde Filistinli silahlı kişilerin tsrailli göçmenlerin üzerine ateş açması sonucu 11 tsrailli öldü Israil hastane kaynaklan, saldında yaklaşık 30 kişinin de yaralandığını duyurdu. Filistinli militanlann ateş açması üzerine tsrail askerlerinin şiddetli karşılık verdiği ve büyük çahşma çıktığı bildirilmişti. Straw, dünyadaki birçok sorunun kaynağının ülkesinin sömürgeci geçmişi olduğunu söyledi Ingiltere günah çıkardıDış Haberier Servisi- Ingiltere Dı- şişleri Bakanı Jack Stnnv, Ortado- ğu, Hindistan ve Afrika'daki birçok sorunun, ülkesinin sömürgeci geç- mişinden kaynaklandığını bildirdi. Straw, New Statesman dergisine verdiği demeçte, "Sömürgecüiğin pek çok yanhş yanı var. Bugün uğraşmak zonındaokhığumuzpekçoksorunbi- zim sömürgeci geçmişmuzin bir sonu- cu. îngfltere'nin sömürgecfliği bugün çözümlenemeyen bölgesel sorunlarm en önemB nedenkrinden" dedi. Bü- yük yankılar uyandıran demecinde Straw, îngiltere'nin sömürgeci geçmişi- nin bütün dünyaya büyük zarar verdiğini söyledi ve Dışişleri Bakanı olarak zama- nının çoğunubu olumsuz etkiyi ortadan kal- dırmak için harcadığını belirtti. Straw, şunlan söyledi: "Irak'm tuhaf suurlannı İngüizler çizdi. Balfour bildiri- si ve tsrail'e tarüşmah güvenceler verir- ken aynı anda gizlice Finstinlikrle görü- şüp onlara da güvenceler vermemiz yine bizim için ilginç ama pek de onurlu olrna- yan bir tarih. Hindistan ve Pakistan'da da büyük hatalar yapük... Bölgeden çeküir- X/ışişleri Bakanı Straw, zamanının çoğunu İngiliz sömürgeciliğinin dünyanın çeşitli yerlerindeki olumsuz etkilerini silmeye çalışarak geçirdiğini, ülkesinin pek çok hata yaptığını belirtti. 'Irak'm tuhaf sınırlannı tngiltere çizdi' diyen Straw, îsrail ve Filistin'e aynı anda tartışmalı güvenceler vermelerini 'pek de onurlu olmayan bir tarih' olarak yorumladı. ken sınırlann tam olarak beürlenmemiş obnası Hindistan ile Pakistan arasuıdaki Keşmir gerginliğinde etkili oldu. Bu da bi- zim için kötü bir öykü ve sonuçlan orta- da. Afganistan'da da bir buçukyüzyıl bo- yunca pek de şerefh' bir rol oynamadık." tngiltere'nin 1917 yılında Dışişleri Ba- kanı olan Arthur Balfbur'un adıyla anı- lan Balfour bıldirisı, o dönemde ingiliz sö- mürgesi olan Filistın'dekı Siyonistler ta- rafindan bağunsız bir tsrail devleti kurma- lan için yeşil ışık olarak yorumlanmıştı. Straw, Zimbabve ile ilgili de sert açık- lamalar yaptı. Ingiltere ile eski sömür- gesi Zimbabve arasında, beyazlann çift- liklerine topraksız siyahlara verilmek üzere el konması yüzünden büyük ger- ginlik yaşanmıştı. Zimbabve'deki ekile- bilir topraklann büyük bölümü ingiliz azınlığın elinde. Zimbabve Devlet Başkanı RobertMu- gabe ile bu konuda ciddi tartışmalar yap- tığını söyleyen Stravv, "Ancak her Zim- babveli, her Afrikah bana toprağın en bü- yük sorun olduğunu, ilk sömürgecilerin yapüğının topraklara el koymak olduğu- nu söyledi" dedi. Kendisini "demokra- tiksosyaüst" olarak tanımlayan Stravv'un açıklamalan, üst düzey dışişleri diplo- matlanndan RobertCooper'ın görüşle- ri ile de çelişkiye düştü. Cooper, Kosova, Sierra Leone ve Af- ganistan'a yönelik askeri müdahaleleri açıklamak için "Hberal emperyafizm" kavramını ortaya atmıştı. Liberal De- mokrat ParrTnin sözcüsü Lord VVaflace, Stravv'un İngiliz Imparatorluğu'yla ilgi- li görüşlerine katıldığını söyledi, ancak doğru nedenler için doğru şeylerin ya- pıhnası anlamına gelen liberal emper- yalizmi desteklediğını de belirtti. Keşmir ve Filistin sonınu Hindistan ve Ortadoğu hakkmda ki- taplan bulunan yazar WTllia Dalrymple, îngiltere'nin Keşmir'de ve Filıstinde ya- şanan çatışmalann sorumluluğunu üstlen- mesi gerektiğini vurgulayarak, "îngilte- re'nin Hindistan'la ilişkilerinin olumlu yönlerivar. Ama, Hindistan ve Füıstin'den hızla, beceriksizce ve kaos yaratarak çe- kilmemizin, bugünkü çatışmalann to- humlaruu attıgı bir gerçek" dedi. BM EKİBI Irak'a 2Türk denetçi • Irak'a gidecek ilk ekipte yer alan Türk denetçiler, New York'ta biyolojik ve kimyasal silahlar konusunda eğitilmişti. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Irak'ın Birleşmiş Milletler (BM) silah denetçilerini ülkeye ka- bul etmesinin ardından, iki Türk denetçi de Bağdat'a gidecek. Ne\v York'ta biyolojik ve kimyasal silah- larkonusunda eğitim gören Türk de- netçiler, Irak'a gidecek ilk ekipte yer alacak. BM silah denetçileri için Türki- ye'den 4 aday bir süre önce Ne\v Yorktaki BM Genel Merkezi'ne gönderildi. Türk adaylann ikisi, değişik ülkelerden gelen adaylar- la birlikte uzun bir eğitim sürecin- den sonra denetçiliğe hak kazan- dı. Biyolojik ve kimyasal silahlar konusunda eğitim gören Türk de- netçiler. diğer Avrupa ülkelerinin yanı sıra Ürdün ve Fas'tan gruba katılacak uzmanlarla çalışacak. Saraylar da incelenecek Irak, BM karannı kabul eder- ken silah denetçilerinin tarafsız ohnası gerektiğini vurgulamış ve ABD ile Batı Avrupa ülkeleri dı- şından da uzmanlann ekipte bulun- masını istemişti. BM denetçilerinin Irak'ta 1000'den fazla yeri denetleyecek- leri belirtiliyor. Denetçilerin iki ay- dan fazla sürede, El Refah'taki fü- ze fırlatma tesisi, El Furat'taki es- ki nükleer güç arazisi ve Bağdat'ın dışındaki Fallucah kasabasındaka klorüretim tesisi gibi öncelikli 100 yeri denetleyecek. Müfettişlerin ay- nca 8 başkanlık sarayından birini denetlemesi bekleniyor. ABD'nin Irak'a yönelik olası operasyonuyla ilgili tarüşmalara her geçen gün bir yenisi eklenirken Irakhlar günlük yaşamlanna devam ediyorlar. Başkent Bağdat'ta bulunan Ebtı Hanife Camisi'ndeki cuma namazuıa çocuklar da katıldı. (Fotoğraf: AP) ABD en ııfak ilılali kollayacak Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı El Baradey, "ABD'nin Irak'ın kasti olmayan bazı ihlallerini savaş bahanesi olarak kullanmasına izin vermeyeceğiz" dedi. Dış Haberier Servisi - Irakın BM Güvenlik Konseyi'nin silah denetimleriyle ilgili karannı kabul etmesinin ardından bu kez de olası ihlallerle ilgili tartışmalar başladı. BM'ye bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun Başkanı Muhanuned El Baradey, "Bağdat hükümetinin kasti olmayan bazı ufak ihlallerinin ABD'ye savaş imkânı tanıyacak şekilde kuDamlmayacağuu" söyledi. BM'nin eski silah başmüfettişi ScottRitter ise "ABD'nin ne olursa olsun bir bahane yaraup aralık ortasmda saldıracağuu" ıddia ettı. Pazartesi gidiyorlar Silah müfettişlerinden oluşan ük kafileyi pazartesi günü Irak'a gönderecek olan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun Başkanı El Baradey, "Irak'uı kasti olmay abilecek bazı ihlallerinin derhal BM Güvenlik Konseyi'ne rapor edilerek ABD'nin aradığı saldın imkânı yolunun döşenmeyeceğini'' bildirdi. Körfez Savaşı'nı takiben 7.5 yıl Irak'ın silah programlannın araşhnlması işinde başmüfettiş olan Ritter, "ABD'nin her halükârda askeri operasyona gjrişeceğini" iddia etti. Ritter, Irak'ın Konsey'e 8 Aralık'a kadar bildıreceği "olası kitle imha silahlan programıyla ilgili fistede, ABD'nin mudaka kusur. aldatnıaca veya eksik bulacağını" ve "Irak'ı aralık ortasmda vurmaya başlayacağmı" iddia etti. Bu arada, BM Silah Denetçileri Başkanı Hans Blis, Irak'ta silah denetimlerinin muhtemelen 27 Kasım'da başlayacağmı duyurdu. ABD Dışişleri Bakanı Coün Powell, ABD hükümetinin, Irak tarafindan yapılacak her türlü ihlalı cezalandıracağını söyledi. Basın toplantısında sorulan yanıtlayan Powell, ABD'nin "Irak'ın, BM şarüannı yerine getirip getirmediği konusunda acele hüküm verip vermeyeceği'' yolundaki bir soruyu, "Bu sabnmız devam edecek" diye yanıtladı. Ancak Powell, Irak'ın şartlara uymaması halınde bunun "askeri güç kullanımı ve Irak'ı rejün değişikliğine gitmeye zorlay acak sonuçlannm olacağuu" vurguladı. ORUŞ/ AYHAN KAMEL - Büyükelçi. DSlcra Direktörü ABD'nin cadı kazanı içinde gördüğü üç ükeden ikisi ile şu günlerde başı büyük dertte. Gerçekten de Irak'ı kitle imha si- lailanndan arındırmak ve Saddam Hü- seyin rejimini devirmek amacıyla bu ül- keye karşı bir askeri operasyon başlat- rra hazırîıklanna giriştiği ve bu amaçla Bvi'de de diplomatik çabalarını yoğun- laştırdığı bir sırada, bu defa da Kuzey Ko- renin nükleer silahlanma programına devam ettiğinin ortaya çıkması, Was- hngton'ı çokzordurumda bırakmıştır. Bir bakıma, ABD yönetiminin bir ikilem kar- şısında kaldığı söylenebilir. Bilindiği gibi, Kuzey Kore, Nükleer SSahların Yayılmasının Önlenmesi An- Isşması'nı 1985'te imzalamıştır. Bu an- l^ma uyannca, aslında nükleer enerji tesislerini Uluslararası Atom Enerjisi Aansı'nın gözetimine açmak üzere bu kurumla 18 ay içinde bir uygulama an- laşması yapması gerekirken bu işi uzun- ca bir süre sürüncemede bırakmıştır. Ni- hayet, ABD'nin baskısıyla 1991 yılında ajı geçen ajansla bir anlaşma imzala- Olası Irak Operasyonu ve Sonuçlan (1) mışsa da gizlıden gizlıye nükleer silah programını sürdürmüştür. Bu konuda beliren şüpheler üzerine 1994 yılında patlak veren krizde ise ABD, Japonya ve Güney Kore'nin kat- kılarıyla ülkesinde iki nükleer reaktör yapımı da dahıl ekonomik yardım va- adine karşılık, nükleer silah programı- nı durdurma hususunda Clinton yö- netimiyle anlaşmıştır. Ancak, bu sözü- ne rağmen, son haftalarda nükleer si- lah programını yine gizlice sürdürdü- ğünün ortaya çıkması, VVashington başta olmak üzere bütün dünyada adeta şok etkisi yaratmıştır. ABD şu sırada, ÇHC ve Rusya'nın yanı sıra bölgedeki iki müttefiki Japon- ya ve Güney Kore ile de bu olaya kar- şı nasıl bir tepki gösterılmesı gerektıği hususunda istişarelerde bulunmaktadır. Bu istişarelerde Kuzey Kore'ye karşı bazı önlemler gündeme gelse dahı, ABD'nin Kuzey Kore'ye karşı herhangi bir askeri operasyonu beklenmemek- tedir. Bu durum haklı olarak, VVashing- ton'ın Bağdat ve Pyongyang'a karşı çiftebirstandartmı uygulamaktaoldu- ğu sorusunu akla getirmektedir. 'nin Kuzey Kore'ye karşı herhangi bir askeri operasyonu beklenmemektedir. Bu durum Washington'ın Bağdat ve Pyongyang'a karşı çifte bir standart mı uygulamakta olduğu sorusunu akla getirmektedir. Buna yanıt olarak, ABD'nin aynı za- manda iki cephede askeri bir operasyo- na girişmesinin mümkun olamayacağı söylenebilir. Ancak böyle bir durumda, daha ciddi tehlikeye öncelik verilmesi gerektiğini düşunmekdoğaldır. Belirtile- regöre, Kuzey Kore'nin nükleer progra- mı oldukça ıleri bir aşamaya erişmiş bu- lunmaktadır. Buna karşılık. Bağdat'ın kimyasal ya da biyolojik silahlara sahip olduğu düşünülse dahi, nükleer progra- mının Kuzey Kore'ninkınin çok gerisin- de kaldığı ve hatta henüz tasarım saf- hasında olabileceği sanılmaktadır. Bu du- rumda, Kuzey Kore'ye karşı bir an ön- ce önlem almak daha öncelikli ve man- tıklı görunmektedir. Ancak, VVashington'ın Kuzey Kore'ye karşı girişebileceği bir askeri operas- yonun nükleer boyutu nedeniyle daha büyük risklertaşıyacağı değerlendirile- bilir. Bu risk, ABD için olduğu kadar di- ğer ülkeler ve özellıkle Japonya ve Gü- ney Kore için de geçerlıdır. Ancak, ABD'nin tehdit değertendırmesinde, Irak'ı Kuzey Kore'ye nazaran ön plana çıka- ran daha önemlı ciddi nedenler mevcut- tur. Olası bir Irak operasyonu. çoğu za- man ABD'nin Irak petrolünü kontrolü al- tına alma amacına arfedilmektedir. Hiç- bir ülkenin yeraltında bırakılan petrol ile zenginleştiği görülmüş şey değtldir. Diğer birdeyişle, Bağdat'ta hangı re- jim iktidarda olursa olsun petrolünü sat- mak durumundadır. Konuyu, sırf Irak petrolüne indirgemekten ziyade, bütün Ortadoğu petrolleri ve bu bölgenın ge- leceği açısından değerlendirmek daha doğru olur. Nükleer silahlara sahip bir Irak'ın, bölgede ve özellikle Arap dün- yasında güç dengesini Kahire ve Ri- yad'dan Bağdat lehine değiştireceği bir gerçektir. Böyle bir durumun Irak'ı bölgenin liderliğine yükselteceği ve Bağdat'a Arap dünyası ve özellikle Kör- fez ülkelen üzerinde tartışmasız bir et- kinlik kazandıracağı muhakkaktır. Böyle birgelişmenin ABD'nin bölge- deki tüm çıkarlanna ciddi zarar verme- sı beklenir. Şu anda. ABD bölgedeki dostlan vasıtasıyla Ortadoğu'dakı ge- lişmeleri kontrol edebilmektedir. SÜRECEK Yakış ile görüştü Talabani AKP'den umutlu •Ankara'da, AKP Genel Başkan Yardımcısı ile görüşen KYB lideri Celal Talabani, Türkmenlere 12 sandalye vereceklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Iraklı Kürt gruplardan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) liden Celal Talabani, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan randevu alamaymca, AKP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yakış ile görüştü. Celal Talabani, Tayyip Erdoğan"ı seçimdeki başansından dolayı kutladığını belirtirken. AKP iktidanyla birlikte komşu ülkelerle ilişkilerde olumlu bir dönemin başlayacağmı umduklannı kaydetti. Yaşar Yakış ile Celal Talabani, yaklaşık bir saat süren görüşmelerınin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledıler. Yakış, Talabani ile "ilgilerini çeken ortak konularda" görüş alışverişinde bulunduklannı belirtirken, Talabam'nin 29 Kasım'da Brüksel'de yapılacak Irak muhalifleri toplantısı ile ilgili bilgi verdiğini kaydetti. Muhaliflerin toplantısı Talabani ise Erdoğan'ı seçimdeki başansından dolayı kutladığını kaydetti. Irak halkı ile Türk ve Kürt halklan arasındaki ilişkilerin bundan sonraki dönemde daha iyi olacağını umduğunu kaydeden Talabani. "BriiksePde Irak muhalifleri 29 Kasım'da toplantı yapacaklar. Bu konuda Yaşar Yakış ile fikir ahşverişinde bulundum. Türkmenler'in durumunu da ele aldık. Irak'm kurtanlmış bölgelerinde kardeşçe. omuz omuza, işbirliği içinde yaşıyorlar" diye konuştu. Talabani bir soru üzerine bölge parlamentosunda Türkmenlere 12 sandalye vermeyi • düşündüklerini söyledi. Yakış da, Talabani'nin Erdoğan ile neden görüşmediğine ilişkin bir soru üzerine Genel Başkan'ın Ahmet Necdet Sezer ile görüşmeye gitmesi nedeniyle Talabani ile kendisinin görüştüğünü kaydetti. Sevkıyat kesilecek K. Kore'ye petrol cezası • ABD, Japonya, Güney Kore ve AB, "Kuzey Kore'nin, ekonomik sıkıntılar içinde olmasma rağmen nükleer silah programını bırakmakta isteksiz davranması nedeniyle" petrol sevkıyatını durdurma karan aldı. NEW YORK (AA) - ABD, Avrupa Birliği, Japonya ve Güney Kore'nin, Kuzey Kore'ye petrol sevkıyatını kesme karan aldığı bildirildi. ABD, Japonya, Güney Kore ve AB'nin oluşrurduğu ve 1994'te imzalanan anlaşmanın uygulanmasını denetlemekle görevli Kore Yanmadası Enerji Kalkınma Örgütü'nün (KEDO) sözcüsü Brian Kremer, Kuzey Kore'nin, ekonomik sıkıntılar içinde olmasına rağmen nükleer silah programını bırakmakta isteksiz davranması nedeniyle, petrol sevkıyatının durdurulması karannı aldıklannı belirtti. Sözcü Kremer, "Petrol sevkryatı gelecek a\T durdurulacak. Sevkryatm yeniden başlanıasu Kuzey Kore'nin atacağı inandıncı ve somut adımlara bağbdır" dedi. Agreed Framevvork adı verilen 1994 anlaşmasına göre Batı ülkeleri, Kuzey Kore'ye petrol saglayacak, iki nükleer reaktörün inşasına yardım edecek, buna karşılık Kuzey Kore, nükleer silah programını donduracak ve BM silah denetçilerinin kontrollerine izin verecekti. Anlaşmaya göre ABD, her yıl Kuzey Kore'ye yaklaşık 500 bin ton petrol gönderiyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear