22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 EKİM 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturfâ cumhuriyet.com.tr 15 Festival çeşitli etkinlikleri, halk coşkusu, ilginç programlan, alkışlan, tepkileriyle sona erdi FortakaVĞdi kültür mozaiği<^ÜRSU KUNT ANTALYA - Türkiye'mn Osca- •n elarak kabul edilen Antalya Altın F'ortakal FiLm Festivalı'nin 39'uncu- s u , 5 güılûk doiu dolu kûltürel etldn- likleri, halk coşkusu, sanatçı heyeca- wu. külrirlen buluşturan ilginç prog- ramlan. alkışlan, tepkileriyle sona erdı. Bir zamanlar yılda 200-300 fil- m i n çekildiği Türİdye'de, film üre- t i m sayısının 10-15'lere inmesi ve festivalde sadece 7 filmin yanşma- s ı . 11 kişilik jüriyi de üzdü. Jüri bu y ı l ilk kez bir bıldiri sundu ve bu du- rumun kaygı verici olduğunu belirt- t i , içinde bulunulan ortamda devle- tin kültür politikalannın da etkili ol- duğunu vurguladı. Yanşmaya az sayıda filmin katıl- masmda, Altın Portakal Fılm Festi- vali Yönetmeliği'ndeki bır madde- nin etkili olduğu da tartışıldı. Yönet- tnelikte, Altın Portakal'a katılan bir filmin, başka hiçbir festivalde yanş- maması gerektiği maddesı yer alır- ken, sinema dünyası bunu, filmlerin önünü kapatan bir madde olarak yo- rumladı. Festivalin, en renkli saatle- ri ise organizasyonun gelenekselle- şen etkinliği olan, halkla sanatçıyı bir araya getıren kortejde yaşandı. Geçmiş yıllarla aynı heyecanın ve coşkunun yaşandığı kortejde, güzer- gâh boyunca da coşku hıç bitmedi. Yıldız'a teşekkûr plaketi Yaklaşık 600 milyar liralık bütçey- le gerçekleştırilen festivale, çok sa- yıda kuruluş da destek verdi. Festi- valin, basın sponsorluğunu Cumhu- riyet gazetesi üstlendi. Kapanış ge- cesinde, sponsorlara teşekkür ve anı plaketi verilirken, Cumhuriyet gaze- tesi adına plaketi, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ibrahim Yıldız aldı. Jüri, en iyi fılm ödülünü Nuri Bilge Ceylan'ın yönettiği "Uzak"a verirken, yanşmaya katılan 7 film de çeşitli kategorilerde ödül aldı. Ödüllerin verildiği kapanış gecesin- de, Halk Jürisi ve En iyi Erkek Oyuncu (Barış Fırat) ödülü dahil 5 ödül alan "Sır Çocuklan" en çok alkışı topladı. Sokak çocuklannın da rol aldığı filmin küçük yıldızlan, "Artık sokak çocuklan olmasın" sözleriyle duygulu anlar da yaşattı. Gecenin bir başka çocuk yıldızı olan ve "Gönlümdeki Köşk Olmasa" filmindeki rolüyle Jüri Özel Ödülü alan 12 yaşındaki Bora Akkaş. "Bu ödülü tutmak, çok büyük bir he- yecan" dedi. Festival, yılın en iyilerini ödülle onurlandınrken, geride üzgün isim- ir zamanlaryüda 200-300 filmin çekildiği Türkiye'de, üretim sayınuı 10-15'lere inmesi ve festivalde sadece 7'fUminyanşması, 11 kişilikjüriyi de üzdii Jüri, buyıl ilk kez bir bildiri sundu ve bu durumun kaygı verici olduğunu betirttL ler de bıraktı. Başrolünü oynadığı "Yeşil Işık" filminin galasına katıl- mayan, ancak aynı günün sabahında Belek'te düzenlenen tıp kongresin- de bulunan Hülya Avşar, festivale kırgın olduğunu söyledi. Bir başka kırgın ısim ise yılın en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Meral Oğuz oldu. Oğuz, başrolünü oynadığı "Martılar Açken" filminin ilk üç- te yer almamasından dolayı üzgün olduğunu söyledi. "Uzak" filmin- deki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü alan Mehmet Emin Toprak, kapanış gecesindeki konuş- masında, 5 günlük festivali balayı ta- tili olarak değerlendirdi, ödülü de dügün hediyesi olarak kabul etti. • Festivalde, sadece sinemamn de- ğil, diğer sanat dallannın da kalbı Antalya'da attı. tki yasaklı film "Hiçbir Yerde" ve "Su da Yanar" festivalde seyırcısiyle bir araya gel- di. Ancak, aynı saatlerde başka et- kinliklerin yer alması, izleyicileri tercih yapmak zorunda bıraktı. Fes- tivalin en dikkat çekici sanatsal et- kınliğı ise "Sufi'den Flamen- ko'ya" oldu. Mevlevi müziği ve dansını, Latin müziği ve dansıyla ay- nı ritimde buluşturan etkinlığin, dik- kat çeken ismi 29 yıl din görevlisi olarak hizmet veren ve 5 yıldır ekip- te yer alan BUal Çelikyîirek oldu. "Külrürlerin Buluşması" temasına uygun bır dığer program ise "Sine- mamn Renkleri ile Külrürlerin îz- düşümünü Görmek" başlığı altın- da gerçekleştirildi. Bu çerçevede, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Yunanıstan, ttalya, Fransa filmleri- nin yanı sıra, savaş topraklan îsrail ve Filistin'in de fılmleri göstenldı. Organizasyon hatası Festivaldeki birkaç organizasyon hatası, en çok îtalyanlan üzdü. Bu yıl ilk kez En iyi Dünya Film Müzikle- ri, resepsiyonda Italyan sanatçı Raf- faele Mascolo tarafından pıyano ba- şında çalındı. Ancak davetlilerin ilgi- sizliği ve ses düzenindeki yetersiz- lik, sanatçılan üzdü. Defalarca eser- lerin dinlenmesi ve sessizlik için uya- nda bulunan sanatçılar başanlı ola- madı ve programı yanda kesti. Ital- yan sanatçının başına gelenlen gö- ren Cahit Berkay da kendi programı- nı iptal ederek, "Bu ortamda çala- mayacağım" dedi. Italyan sanatçıla- nn başına gelen tek aksılik açılış re- sepsiyonuyla bitmedi. Uluslararası panele konuşmacı olarak katılan Ital- yan Sanatçılar Meslek Bırlığı Başka- nı Donnenico Del Preto'nun konuş- ması da tercüman olmadığı içın Türk- çe ve tngilizce'ye çevrilemedi. Film festivalinin, dikkat çeken bır dığer bölümü ise sinema festivalınde sinema sanatçılanndan çok dizi sa- natçılannın ilgi görmesi oldu. Gerek kortejde, gerekse "Çocuklar Duy- masın" ekibinın söyleşısinde, sanat- çılara ilgi büyüktü. Çocuklar Duy- masın ekıbı, daha önce geleceği söy- lenen ancak son anda ertelenen "Müjdat Gezen, Halit Akçatepe ve Sümer Tilmaç" programının iptal edilmesi üzerine "Bizi Güldüren- ler" başlıklı söyleşiye katıldı. Akdeniz Ünıversitesı bünyesınde- ki "Sahne Tasarımı, Dekor ve Grafik" alanlannda uzman eleman yetiştirecek olan "Serik Meslek Yüksekokulu" açılışı da festival et- kinlıklen çerçevesinde yer aldı. Bu arada Çandırvvood olarak bilınen an- cak uzun süredir film çekimlerinin yapılmadığı stüdyolann, yeniden canlandınlması gerektiği, stüdyolar- da düzenlenen kokteylde belirtildi. Sanatçı Kenan Işık, bilim kurgu ve özel efektlerle yapılacak yenı ya- pımlann, ancak Çandınvood türü stüdyolarda çekılebileceğini belirte- rek, "Önümüzdeki günlerde Türk sineması yapınıcılarının burada, Cem Yılmaz'ın da bulunduğu bir film çekeceği duyumlarını alıyo- ruz. Srüdyolar, mutlaka değerlen- dirilecektir. Meslek yüksekokulu açılışını bunun ilk adımı olarak görüyorum"dedı. Sinemamn kalbının Antalya'da at- tığı festival süresince, sinema birlik- lerini birleştiricı önerilerin de sunul- duğu bir ortam hazırladı. Türk Sine- ması'nın durumunu değerlendıren Fikret Hakan. Yeşilçam, beyazcam, tiyatro. sinema aynmı yapmadığını belirtti. Hakan. "Türk Sinemasımn hak ettiği yere gelebilmesi için ÇA- SOD, SODER, OYUNCUBİR gibi farklı dernek çatılan altında top- lanmak yerine, tünı oyuncular bir çatı altında toplanmalı" dedi. 1996'dan ıtıbaren verilen " Yaşam Boyu Onur ÖdüllerT'nın bu yılki sahıplen, Selda Alkor, İzzet Günay, Kartal Tibet, Hulki Saner ve Ke- nan Kurt oldu. Kartal Tibet, festi- valden ilk ödülünü abnamn heyeca- nını yaşadı. Festivalin ilk en iyi er- kek oyuncu ödülüne layık görülen ancak bu ödülü sahnede alamayan tzzet Günay ise "Yaşam Boyu Onur Ödülü"nü alkışlar içinde aldı. 1999'dan bu yana her yıl bır başka sanatçıya emanet edilen "Yıldınm Önal Anı Ödülü"nü alan Ahmet Mekin de ödüle torunuyla sahıp çı- kacağını söyledi. Kardeşini anlattı ödül aldı Antalya Altın Portakal Film Festi- vali'ni uluslararası arenaya taşıyan Kısa Metraj Fılm Yanşması "Belge- sel" kategonsinde ödül alan Arma- ğan Pekkaya. heyecamnı bedensel engelli kardeşı Ayşegülle paylaştı. Doğum sırasında. doktor hatası yüzünden yaşama bedensel engelli olarak devam etmek zorunda kalan 15 yaşındaki kardeşini anlattığı fil- miyle ödül alan Pekkaya, sahneye kardeşıyle birlikte çıktı ve ödülü ona verdi. Genç yönetmen, kardeşi için "O benim her şeyim" derken, 15 yaşındaki Ayşegül Pekkaya'da, ödü- lü sımsıkı tuttu. Uluslararası Mimarlar Birliği bu yılın temasını 'kûltürel miras' olarak belirledi ugün 'Dünya Mimarlık GüOKTAY EKİNCİ Her yıl ekim ayımn ilk pazartesı günü kutla- nan 'Dünya Mimarlık Günü' etkinlıkleri ülke- mizde bu kez 'seçim ortamında' yapılıyor. Ne var ki topluma 'vaatler' vererek oy toplama ya- nşına giren partilerin gündemmde her şey var, 'mimarlık' yine yok. Kentlerimızle birlikte insammızı da giderek 'kimliksiz' kılan 'mimarlık yoksunu' ımar ve yapılaşma düzenine artık son vermek, en aynn- hlı 'seçim bildirgelerinin' bile hedefleri ara- smda değil. Oysa bugün dünyanın birçok ülkesinde hemen her kesimden kuruluşlar, hatta hükümetler de mimari çevreyi 'uygarüğın ölçütü' kabul ede- rek etkinliklere katılıyorlar. Çünkü 'yaşama me- kânlarına' sahıp çıkıyorlar. Bizde ise evlerden gökdelenlere kadar hemen tüm mimari mekânlar 'uygarca yaşamak' yeri- ne 'imar rantını çoğaltmak' hedefiyle inşa edildiğinden, buna 'engel' oluşturacak bır mi- marlık kültürünü gündeme bile getirmek 'sakın- calı' görülebiliyor. Işte böylesi bir süreçte, Uluslararası Mimar- lar Birliği (UIA) 2002 yılı Mimarlık Günü te- masını 'mimarlık ve kûltürel miras' olarak be- lirlerken de sanki yıne 'Türkiye'yi de düşüne- rek' karar vermiş. Her biri binlerce yaşındaki kentlerimizi, sade- ce çirkinlikte ve tekdüzelikte birbirlenne benze- ten 'tarihi yıkarak yapılaşma'ya karşı UIA bel- gelerinde özetle deniyor ki: "Yerel ve bölgesel kimliklerin sürdürüldüğü bir mimariyi de besleyecek olan kûltürel miras yok edildikçe, insan, çevresiyle birlikte öz benliğini de yiti- riyor." 'Yaşanmışlığın' mekânları Mimarlar Odası Genel Başkanı Yücel Gür- sel'le, UIA'nın belirledıği temanın anlamını ko- nuşuyoruz. Geçenlerde Istanbul'da yapılan UNESCO- Kültür Bakanları Toplantısı'nı anımsatarak diyor ki: "Geçmişteki yaşanmışlığın hem ürü- nü hem de tanıklan olan mimari mekânlar yi- tirildikçe, toplantınm gündemindeki somut olmayan kûltürel mirasın da toplumsal bel- lekten hızla silineceğine değinen pek olma- dı." Oysa, Mimarlar Odası, 1980'lerdeki Kula, Mardın, Kayaköy gibi sempozyumlanndan bu yana 'somut olmayan kûltürel mirasla' mima- ri yaratıcılığm bir bütün olduğunu savunuyor. Bu uzun soluklu çabalann 'düşünsel birildm- lerini" de içeren bir rapor hazırladıklanm belır- ten Yücel Gürsel devam ediyor: "Sadece siya- silerin değil, çoğu aydınımızın da, örneğin bir 'inanç çeşitliliği' kadar bu zenginliğin somut değerlerini oluşturan tarihsel sivil mimarinin de korunması için aynı içtenlikle çaba göster- memesi, temel sorunlanmızdan biri." Bunun da temel nedeni, galiba yine şu kültür yoksunu rant ekonomisi değil midir?.. Mimarlık mirasını yok etmek para kazandmrken, koruma- ya kalkışmak 'mağduriyet' kabul ediliyor. Ço- ğu aydın da zaten yoksullaşan halkm 'rant ola- naklannı da engellemekten' galiba kaçımyor. Kaçak blnalı' llderler Dünya Mimarlık Günü nedeniyle Mimarlık Vakfı (MİV) bugün MSÜ'de toplantı düzenler- ken, Mimarlar Odası binmlerinde de çeşitli et- kinlikler yapılıyor. tstanbul ve Izmir'de, mesleklermi 30 yıldn- ve 50 yıldır sürdüren mimarlara onur belgelerinin de venleceği 'kuşaktan kuşağa buluşma' ye- meklen yenecek. Oda merkezı de yayın ve bil- dirileriyle, kamuoyunun dikkatini mimarlık ve kûltürel miras ilişkisine çekmeye çahşıyor. Gelin görün ki metropollerde yüzde 70, yurt düzeyinde yüzde 50 oranında 'kaçak yapılar- da' yaşayan ülkemiz insanı ise 3 Kasım'dan son- ra da aym mimarlık yoksunu imar düzenini sür- dünneye aday 'liderlerini' dınlemekle meşgul- ler. Üstelik, büyük çoğunluğu yine kaçak ya da plansız ımann yarattığı 'hukuk dışı binalarda oturan' liderlenni... ZENGİN KÜLTÜR YOKSLL SEMTLERDE!.. Türkiye'nin imar rantına dayalı tiiketim ekonomisi, kûltürel zenginliğimizle "kentsel yoksulluğun " adetayazgı birliğini yarattu, Öyle ki, tarihin yıkıldığı semtler zenginleşirken, korunduğu semtler "çöküntü bölgeleri" oluyor. ADT perdelerini açtı • AJVKARA (AA) - Ankara Devlet Tiyatrosu, 2002- 2003 sanat sezonunu Türk edebiyatının büyük ustası Aziz Nesın'ın 'Yaşasın Kavuniçi - Sen Gara Değilsın' adlı yapıtıyla açtı. Münir Canar'ın sahneye koyduğu oyunun ilk bölümünde, savaştaki kahramanlıklannı duyarak 'Gara' adlı bir kişıyı baştacı eden ve anıtını diken, ancak daha sonra bu kahramanın 'sahte' olduğunu öğrenerek ona 'Sen Gara değilsin' diye karşı çıkan bir toplumun hikâyesi konu ediliyor. 'Yaşasın Kavuniçi' adlı ikinci öykü ise henüz temellen atılan bır evlılik üzerine kurulu. Kızlanna çıkan bir talibi önce benimsemeyen ailenin, daha sonra onun 'bakan' olma ihtimalinin ortaya çıkması üzerine evliliğe izin vermesini konu alıyor. Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü • Kültür Servisi - Bu yıl tiyatro dalında verilecek olan Çevdet Kudret Edebiyat Ödülü'ne son başMoru tarihi 1 Aralık 2002 olarak belirlendi Ödüle son beş yıl içinde yazılmış ve sahnelenmemiş oyunlar aday olabilecek. Katılmak isteyen yazar, yaymevi ya da edebiyatla ilgili kuruluşlann, yanşmaya eserlerinin altışar nüshasımn yanı sıra özgeçmişleri \e adayhk başvurusuyla kahlmalan gerekiyor. Başvuru Adresi: Cevdet Kudret Edebiyat Ödüllen, Amiral Fahri Engin Sok. Vaızoğlu Apt. No 8/5 Rumelıhısan - Istanbul. Markaris İstanbul'a geliyor • Kültür Servisi - Yunanlı yazar Markaris'in, yenı romanı 'Alan Savunması' Can Yayınlan'ndan çıktı. Yazar, 3. Kitap Dünyası Fuan kapsamında okurlanyla söyieşmek ve kıtabını imzalamak üzere Istanbul'a gelecek. Ünlü yönetmen Theodoros Angelopulos'un "1936 Günlen', 'Büyük Iskender', 'Leyleğın Gecıken Adımı' ve 'Ulysse'in Bakışı' adlı filmlerinin senaryolannı kaleme alan yazar, 11 Ekim Cuma saat 18.00'de Dolmabahçe Kültür Merkezı'nde okurlanyla buluşacak. lalsax Ouartefin konseri • Kültür Servisi - Hacettepe Cnıversitesi Rektörlüğü ve Italyan Kültür Merkezi ışbırlığiyle düzenlenen 'Ialsax Quartet' konseri, yann saat 19.00'da Hacettepe Cniversitesi Kültür Merkezi 'M' Salonu'nda ızlenebilecek. îtalyan saksofon dörtlüsü: Giannı Oddi (soprano saksofon), Cristiano Carrano (alto saksofon), Andrea Pace (tenor saksofon) ve Marco Guidolotti'den (banton saksofon) oluşuyor. (0 312 297 68 40) Paul McCartney'nin notu satıldı • LON'DRA (AA) - Efsanevı Beatles grubu üyelerinden Paul McCartney'in, grubun "Penny Lane' şarkısından ıkı dize ahntı yaparak yazdığı not açık arttırmada 2 bın 100 dolara satıldı. Swindon's Dominic Winter Book Müzayede Evi'nden Richard Westwood- Brookes, 1960'larda eski bir aile dostuna yazılan notun önceki gün satıldığını bıldirdi. McCartney'nin 'Penny Lane' şarkısı LıverpooPdaki bir caddeyi anlatıyor. Fazıl Say'dan ikinci konser • Kültür Servisi - Mersin Bınncı Uluslararası Müzik Festivali kapsammda ünlü piyanist Fazıl Say. Mersin Üniversitesi Amfıtıyatrosu'nda ikinci konserini verdi. Şef tbrahim Yazıcı ile birlikte sahneye çıkan Fazıl Say, konserde kendi bestelediği "îkinci Ballade' ve Rahmaninof'un 'Paganini'nin Bır Teması Üzerine Rapsodi' isımlı eserlerini seslendirdı. Aynca Çaykovski'nin 5'incı Senfonisi mi mınör Op. 64 ve Âşık Veysel anısına bestelediği 'Kara Toprak' çalışmasını da müzikseverlere sundu. Beş kez bis yapan sanatçıya Mersin Opera ve Balesi korosu eşlik etti. Eastvvood'un 'Mistik Nehri7 • Kültür Servisi - Warner Bros'un yüksek bütçelı gerilım filmi Mystıc Rıver'ın (Mistik Nehır) çekımleri Boston'da başladı. Çlint Easrwood tarafından yönetilen filmin kadrosu Sean Penn, Tim Robbıns, Kevin Bacon ve Laurence Fishburne gibi usta oyunculardan oluşuyor. Dennis Lehane'ın romamndan uyarlanan filmde üç adam ve ailelerinin, güney Boston sokaklannda işlenen vahşi bir cinayet nedeniyle yollannın kesişmesi anlatılıyor. III. KİTAP DÖNYASI FUARI'NDA BUGÜN • 13.00 -14.00 'Apartman Aşkları'. Konuşmacı: Nevzat Erkmen. Düzenleyen: Söz Yayın. • 14.15 - 15.15 'Mesih'in FUm Gösterisi'. Düzenleyen: Kitab-ı Mukaddes. • 15.30 -16.30 'Çocuk Kitaplannda Dilin Kullanımı'. Konuşmacılar: Hamdullah Köseoğlu, Timuçin Özyürekli, Emre Özlem. Düzenleyen: TUDEM. • 16.45 -17.45 'Türk Tarihçiliğinin Problemleri'. Konuşmacı: Erdoğan Aydın. Düzenleyen: Cumhuriyet Kıtap Kulübü. • 18.00 -19.00 'Nasıl Aldatılıyoruz?'. Konuşmacı: tzzettin Önder. Düzenleyen: Nâzım Kültür Evı. • 19.15 - 20.00 'Nâzım Hikmet Üzerine Tezler'. Konuşmacılar: B. Sadık Albayrak, Nimet Ateş. Düzenleyen: Nâzım Kültür Evi. (0 212 327 57 57)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear