22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 EICİM 2002 CUIviA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yılmaz, Solana ile göpüştü • BRÜKSEL(AA)- Avrupa Konvansiyonu toplantılannda Türk hiikümetinı temsıl etmek üzere Brüksel'de bulıınan Başbakan Yardımctsı Mesut Yılmaz. dün AB Dış Politıka ve Ortak Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile görüştü. Yılmaz, görüşmeden sonra basına yaptığı açıklamada, A\Tupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP), Irak'la ilgili gelişmeler ve Türkiye'nin AB üyeliği konulannı ele aldıklannı bildirdi. YSK'den RTÜK'e: Cezayı uygulayın • ANKARA (Cumhuıiyet Bürosu) - Yüksek Seçım Kurulu (YSK), Hazine yardımı alamayan Yeni Türkiye Partisi'nın(YTP)9 Eylül 2002 tarihi itibanyla 47 ilde örgütlendiğini Maliye Bakanlığına bildirdi. YTP'nin Hazine yardımı alıp alamayacağına Maliye Bakanlığı karar verecek. YSK, 4 televizyon kanalına verilen cezaların 'derhal' uygulanması gerektiğini dün toplanan RTÜK'e bildirdi. DEHAP belgeleri gönderdi • ANKARA (Cumhuıiyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Türkiye genelinde örgütlenmesini tamamlamadığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduğu DEHAP, dün illerdeki örgütlülük durumunu gösteren belgeleri 7 dosya ile birlikte Yargıtay'a gönderdi. DEHAP Genel Sekreteri Nurettin Sönmez, partilerinin seçımlere girememesine ilişkin bir karar çıkması durumunda farklı hukuki yollan deneyeceklerini söyledi. Orman işçilerine seçim' kadrosu • ANKARA Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetın DSP sanadının ısran üzerine, seçim öncesinde 21 bin 475 geçici orman işçisi laımi kadroya geçirildi. Vlaliye Bakanlığının îngelini geçen DSP, •ronuya ilişkin Drotokolü tamamlayarak ilgili kararnameyi Bakanlar Kurulu"nda imzaya açtı. Komutanlar denetimde • DİYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - Kuvvet komutanlan ile birlikte Güneydoğu'da incelemelerde bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, dün Diyarbakır ve Malatya'da ordu komutanlıklan ile mülki ıdare amirlerini ziyaret etti. Gezinin nezaket amaçlı olduğunu belirten Özkök, ABDnin Irak'a olası müdahalesiyle ilgili sorulan yanıtsız bıraktı. DSP ve MHP, sosyolojik olarak oylarmm çok fazla düşmeyeceğine inanıyor Ecevit ismi yüzde 10 alırANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DSP ve MHP, sosyolojik hesap- lamalara göre partilerinin oylannda çok fazla düşüş yaşanmayacağına inanıyor Devlet Ba- kanı Tavfun İçfi, "Dünyanın neresinde yüzde 22'Kkparti yüzde 1 'e düşer? Ece- vit'in ismi büe yüzde 10 oy ahr" dedi. MHP liden Devlet BahçeEL "Her par- tiye her zaman gitnıe gelme olabilir. Za- man içinde anlayışlardaki farklıuğın, bir parthi yok edecek boyutta olması mümkün değil" diye konuştu. Siyasi partiler, bir yandan seçim pro- pagandalanyla oy toplamaya çalışır- ken bir yandan da sosyolojik hesaplar yaparak alacakları oy oranını hesapla- maya çalışıyor. DSP'lıler, sosyolojik araştırmalara göre bir partinin bir son- rakı seçımde oyunun en fazla yansını kaybedebıleceğini savunarak bu du- rumda partinin oyunun yüzde 11 "lerde olacağını belirtiyor. DSP'li Devlet Ba- kanı Tayfun İçlı. "Dünyanın neresinde yüzde 22'lik parti yüzde l'edüşer? Yol- suzluğa, şaibeye bulaşmayan tek parti- yiz. Ecevit'in de\ let adamhğını herkes övüyor. Halk diyor ki,' Ecevit' in şapka- sı bile yüzde 10 eder". Ecevit'in ismi bi- le yüzde 10 oy ahr. Bizim oylanmız rüz- gâr oylan olmaz. bu kültürden, inanç- tan gelen bir destektir" dıye konuştu. MHP hden Devlet Bahçeü, MHP'nin seçmen kitlesinin "bifinçsiz, yüzer ge- zer, esen rüzgârlara göre yön degiştiren bir yapı olmadığmı" belirterek bunun seçimden sonra görüleceğini söyledi. Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi: "MHP'den şuralara kaynıa var demek, MHP'nin zafiyet içinde olduğunu gös- termek isteyenlerin gayretidir. Her par- tide berzaman gftme gelme olabilir. Za- man içinde anlayışlardaki farkhhğm bir partiyiyok edecekboyutta ohnası müm- kün degfl. Türkiye'de siyasi eğffimleriyön- lendirmek amacıyla kamuoyu araşür- malan yapıhyor, sağhkfa yapümıyor." Baykal seçmenden ülkeyi bu duruma getirenlerin yakasına yapışmasını istedi: Hesap sorun, şimdi öfke zatnanıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal 3 Kasım seçiminde geride bırakılan dönemi yargılayacaklannı belirterek yurttaşlardan Türkiye "yi bu noktaya getirenlerin yakasına yapışarak hesap sormalannı istedi. Baykal, "Nasıl Kurtuhış Savaşı'nda 7 düvetin gücüne karşı direnerek zaferi sağladrysak, şimdi de ekonomik kurtuluş savaşını kendi öz gücümüzle gerçekleştireceğiz'' dedi. Türkiye'de kötü yönetim nedeniyle 2 miryon insanın işsiz kaldığına işaret eden Baykal, "Şimdi öfke duymannı zamam. Türkiye bunu olağan mı karşüay acak? Elbette öfke duyacağız. Demokratik öfke yaşanacak" diye konuştu. CHP'nin il, ilçe örgütleri, belediye başkanlan ve millervekili adaylan dün Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda toplandı. CHP lideri Baykal, adaylardan ve parti örgütlerinden bir aylık süreyi iyi değerlendirmelerini ve sıkı bir çalışma yapmalannı istedi. Baykal, "Bu seçim, ülkenin kaderinin karar alüna ahnacagı bir seçim olacak. Bu seçim yeni ufuklar da açabilir, ülkeyi yeni kavgalar ve gerginlikler içine de sürüklevebilir' 1 dedi. CHP lideri Baykal; müietvekfli adaylan, belediye, iMlçe başkanlan ile gövde gösterisi yapü. hükümete viikkndi, «tk^t^kurmakiçinyolaçıküklannı.czansorunununaşıJdığını söyledi. (bvEREMGEZER) CHP'siz kalmanın ne anlama geldiğinin görüldüğünü ve olağanüstü büyük bir bedel ödendiğini anlatan Baykal, şunlan söyledi: "Buseçimde geride bıraktığımız dönemi yargılayacagız. Türkiye'yi bu noktaya kün getirmişse, yakasından tutmamız, hesap sormamız gerekir. Son 15 yüda Türkiye kötü yönetümiş, kaynaklan kötü kullanılmışnr. Bu seçünde Türkiye, bankalan soyanlarla, soyulmasma göz yumanlaria hesaplaşacak. Biz Türkiye'yi ayağa kaJdırmak için bu seçüne giriyoruz. Nasıl Kurtuhış Savaşı'nda 7 düvetin gücüne karşı direnerek zaferi sağladrysak, şimdi de ekonomik kurtuhış savaşmı kendi öz gücümüzle gerçekleştireceğiz. CHP olarak Türkiye'nin geleceğini kurmak için yola çıkarken önce insan, önce iş, önce ahlak diyoruz." Baykal, "halkın ağzma bir parmak bal sürmek değil. halkı ayağa kaldırmayT esas aldıklannı söyledi. tktidara geldiklerinde millervekili dokunulmazlığını sınırlamak istediklerini bildiren Baykal, "Dünyanın hiçbir demokrasisinde, Türkiye'de bu seçünde olduğu gibi adaylann yüzde 25'i arananlardan, sanıklardan oluşmaz. Milletveküliğini dokunulmazhk zırhının alüna saklanmak için istiyor. Bu en büyük demokrasi krizj" diye konuştu. Baykal, konuşmasında "Türkçe ezan" tartışmalanna da açıklık getirdi. Bu tartışmayı çıkaranlann CHP'nin içine "nifak sokmak isteyenler" olduğunu sa\unan Baykal, "Geçenlerde durduk yerde bir ezan tarüşması başlatûlar. \e CHP'nin ne de eski, yeni herhangj bir CHP'Bnin Türkiye'de ezanla Ugüi bir sorunu yoktur. tnsanlarm özgürce ibadet edebümesi minarelerden ezarun özgürce okunabilmesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, kuvayı miffiyenin sayesinde ohnuştur" dedi. Bankalann içinin boşaltıldığına, 2 milyon insanın işsiz kaldığına işaret eden Baykal, " Şimdi öfke duymanın zamam. Türkiye bunu olağan mı karşuayacak? Elbette öfke duyacagız. Demokratik öfke yaşanacak. Yaşananlan kabul etmiyoruz. Yaşatanlan da yakalanndan tutup indireceğiz'' görüşünü savundu. Baykal'ın konuşmasının ardından DSP, ANAP ve DYP'den istifa ederek CHP'ye geçen bazı ilçe ve belde belediye başkanlanna parti rozetleri takıldı. Baykal daha sonra tribünlerde adaylarla birlikte partilileri selamladı ve fotoğraf çektirdi. Baykal ve öztürk birlik mesajı verdi CHP 'ezanın Türkçe okunması' tartışmasını aştı BAHAR TANRISEYTR ANKARA - CHP Genel Başkanı DenizBaykal ile tstanbul 3. bölge ada- yı ilahiyatçı Prof. Dr Yaşar Nuri Öz- türk, partinin "Başkent çıkarmasm- da" yan yana oturup, birliktelik gö- rüntüsü vererek "Türkçeezan" krizi- nin aşıldığı mesajuıı verdiler. Öztürk, "genel başkanm saf ve temiz duygu- laruun istismar edildiğini" söyledi. DSP'den CHP'ye geçen eski Dev- let Bakanı Fikretünlü, Baykal'la bir- likte fotoğraf çektirmek için "devkad- ro" anonsuyla kürsüye çağnlan isim- ler arasında yer almayınca, toplantı- yı terk etti. Bu tavır, "tepkP olarak yo- rumlanırken, Ünlü, "Akhma bfle gel- medi, benim ne işim var sahnede" di- yerek bu iddialan yalanladı. CHP'nin il. ilçe örgütleri ve bele- diye başkanlan ile millervekili aday- lan dün Ahmet Taner Kışlalı Spor Sa- lonu'nda bir araya gelerek "tekbaşı- na iktidar" için gövde gösterisi yap- tılar. Toplantı salonuna "Biz kurduk, biz kurtaracağH". "Önce insan, önce iş, önce ahlak", "Güzel günler göre- ceğiz'', "Tek başına iktidar Türkiye için'' ve "Ybbuzhıklara dokunacagE" yazılı pankartlar asıldı. Partinin seçim şarkısı "Haydi Anadohı" eşliğinde bazı partililer de halay çekti. CHP lideri Baykal, "dev kadro" olarak tanıtılan isimlerle toplantı sa- lonuna girdi. tstanbul millervekili adaylan Yaşar Nuri Öztürk, Kemal DervTŞ,ZühîiLhanea.BükntTanlave Ankara adaylan Türk-Iş Başkanı Bay- ram MeraL CHP Genel Başkan Yar- dımcışı Eşref Erdem ve Genel Sek- reter Önder Sav ile birlikte salona gi- ren Baykal, beraberindekilerle "10. Yıl Marşı" eşliğinde salonu turlaya- rak partilileri selamladı. Partililer bu sırada "Başbakan Baykal" ve "Tür- kiye seninle gurur duyuyor" slogan- lannı attı. Baykal'ın tribünde bir yanında Der- \iş'in, diğer yanında da Yaşar Nuri Öztürk'ün oturması dikkari çekti. Bay- kal ve Öztürk yan yana görüntüleriy- le, "ezan" tartışmasının da aşıldığı mesajuıı verdiler. Öztürk, bir soru üze- rine, "Saym genel başkanm saf ve te- mizduygulannı istismar etnTer. Bu, ta- rih sayfalannda ldrfi bir iftira olarak yerini alacakür. Biz o sayfayı kapatnk. Arûk yeni bir sayfa açük" dedi. Toplantıda, CHP'nin kuruluş aşa- masmdan bugünlere gelişini anlatan bir sinevizyon gösterisi de sunuldu. Atatürk'ün kendi sesinden 10. Yıl Nutkuperdede yer aldığında salondan büyük alkış yükseldi. Sinevizyon Nâzun Hikmet'in ken- di sesinden "Güzelgünler göreceğiz'' sözleriyle sona erdi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(a doruk.net.tr Kapı yoldaşlanmdan Yalçın Doğan dün aynntısıyla yazmış. 4 Kasım sabahı Türkiye siyase- tinin "yeni" fotoğrafını çekip önümüze koymuş. Büyük ola- sılıkla (bence çok büyük olası- lıkla) 4 Kasım sabahı Türkiye siyaseti allak bullak olacak. Yalçın Doğan'dan alıntılaya- lım: "...Eğer mucizeler gerçek- leşmez ise 3 Kasım'da DSP, ANAP, YTP, SP mutlaka baraj altında. MHP ile DYP ise hay- li zorlanıyor. Bunun kişiye dö- nük tercümesi, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Ismail Cem ve Recai Kutan Meciis dışında kalıyor. Ecevit ve Kutan kırkyıl- dır, Yılmaz ve Cem yirmi yıldır aktif politikada...." Gelin bu benzeri pek görülmemiş çal- kantıyı daha da çalkalayalım. Diyelim ki şimdiliksadece "zor- lanan" MHP ve DYP de baraj altında kaldı. Meclis'e sadece Tayyip Er- doğan'ın (Tayyip Erdoğan'sız) AKP'si ile Deniz Baykal - Ke- mal Derviş ikilisınin CHP'si girdi. Hatta daha da abartalım. Bu 4 Kasım Sabahı... iki partiye bir de Rumeli Hol- ding'in Genç Part/'sini ekleye- lim. Kimine kırk, kimine yirmi yıl- dır alıştığımız (alıştık mı?) par- tiler ve önder kadrolan, Meciis ve siyaset dışı. Ikisi yeni doğ- muş, biri de küllerinden doğmuş üç parti ise Meclis'te... Bu bir dehşet fotoğrafı, bir felaket tablosu mudur? Kimilerine göre evet. lyiden iyiye kızışan seçim ya- rışı, hele hele 3 Kasım'da seçi- min olacağı kesinleştikten son- ra ev sohbetlerinin, kahvehane geyiklerinin, meyhane masala- rının, arkadaş sofralarının ana konusu. Habire seçim ve seçi- min olası sonuçlan tartışılıyor ve yukanda çizilen fotoğraf pek çok kişi tarafından "ürkütücü" bulunuyor. Ama neden ürkütücü olduğu- nu kanıtıyla ortaya koyana -en azından ben- pek rastlamadım. AKP'nin iktidarayürüyüşü ile siyasal Islamın iktidarı bir ve eşdeğer bulunmakta. Dinin si- yasete bulaşması, dinsel geri- ciliğin siyasal erkte ağırlık ka- zanması AKP'nin olası bir se- çim zaferiyle özdeşleştiriliyor. Gelin bir kez daha düşüne- lim, biraz daha eşeleyelim: AKP'nin siyasal islama yak- laşımı ile DYP'nin, MHP'nin ve ANAP'ın siyasal İslama yakla- şımlan arasında sizce uçurum- lar mı var? Örneğin DP-AP çizgisinin gü- nümüzdeki mirasçısı DYP'nin hemen hemen aynı seçmen ta- banına yaslanıp, o seçmen kit- lesine hemen hemen aynı söy- lemle (=discourse) seslendiği göz ardı edilebilir mi ? Çiller'in "Ezan susmaz - bayrakinmez" demagojisi ile AKP'nin söylemi arasındaki farkı söyler misiniz? Birinin< 7co/e///te",ötekinin "ca- mi vaizi" kimliği, sonucu belir- lemekte çok mu etkili? Laik-liberal kesimlerin yok oluşuna ağıtlar düzdüğü ANAP'ın, kuruluşundaki "dört eğilim"den biri de siyasal Is- lam değil miydi? O molla takı- mı ANAP çatısı altına girip, töv- be edip laik ve demokrat mı ol- muştu? MHP'Iİ tosunlann dillerinden düşürmediği "Tann Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslü- manız" sloganını AKP'liler alıp minik birönceliktercihi ile "Hi- ra Dağı kadar Müslüman, Tan- n Dağı kadar Türküz" deseler çok şaşar ve buna da "takıyye" mi dersiniz? Peki bu seçimin sürpriz par- tisi sayılması gereken Genç Par- ti'nin güçlü neofaşist izlertaşı- yan seçim kampanyasına ba- kıp ürkmek ama barajı aşıp Meclis'e girecek bir DYP'den, bir MHP'den, bir ANAP'tan ürk- memek niye? MHP'nin Asena'sı bir kadın- cağızı (adını sahiden unuttum) alıp bu ülkeye Içişleri Bakanı yapan DYP değil miydi? "Va- tan için kurşun atan da, kurşun yiyen de..." sözünün sahibı Cem Uzan ya da Devlet Bah- çeli midir? Adlan Susurtuk'la özdeşleş- miş faşist çetecilere anahtar teslimi kongre ısmarlayıp parti içi iktidarın koltuğuna oturan ve bunu içine sindirenler "libe- ral" ANAP'tan başka bir parti- de miydiler? Genç Parti için "MHP light" esprisi dillerde dolanıyor. Eee, "light"ından (açık'ından) ürküp, "darfc'ından (koyu'sundan) ürk- memek ne ola? • • • Yani 4 Kasım sabahı yaşana- cak altüstlük, siyasal tabloda çok köklü değişiklikler anlamı- na filan gelmiyor. Altüstlük, si- yasi partiler ve onların önder takımı arasında yaşanacak. Biz ise yine, solu sosyal de- mokrasiyie sınııiı, sağı sınırlan- na kadar genişlemiş ve semir- miş bir siyaset dünyasındaya- şayacağız. Yani yannımızın bugünden daha kötü olması 3 Kasım'ın sonuçlarıyla ilintili değil. Eğer bugünden daha kötü ve zortu bir yann endişesi du- yacaksak, onu Irak sınırında gümbürdeyecek savaş jetleri- nin, tank paletlerinin sesleri ve toz dumanında arayalım... POLTriKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ağababaların Keyfi Yerinde... Siyasi partiler seçim meydanlannda... 3 Kasım seçimlerinden hangi parti birinci çı- kacak? Günlerden beri tartışılan ve yanıt aranan soru bu!.. Tüm bunlar olurken Türkiye'de iki yıl önce ya- şananlar, bankalann kasalarını boşaltanJarunutul- du!.. Sokaktaki vatandaş ne diyor: "Açım, evime ekmek götüremiyorum!" Ellerindeki, bankalardaki kaynaklan, hissedarla- rın oluşturduğu sermaye gruplarına aktaranlar, kredileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanan- lar aramızda bugün!.. Böyle bir yöntem neyi doğurdu iki yıl önce?! Bankalann batmasını!.. Peki banka batıranların yükü kimin sırtına bın- di? HalkınL Çıkar gruplan Türkiye'yi tepeden tırnağa kuşat- mış durumda bugün!.. Siyasi hesaplar son yirmi yılda 'çıkar ilişkileriy- le' yürüyünce işin içine mafya girmiş, 'ekonomik çark' kayrtdışı ekonomiyle döner hale gelmişti... Bu modelin baş mimarı Turgut Özal değil miy- di? Şimdilerde özal'ın partisi ANAP, 3 Kasım se- çimlerine sancılı giriyor, yüzde 10'luk barajı aşa- mama korkusu yaşıyor!.. AKP'nin yükselişi, Genç Parti'nin birden bara- jı geçme çizgisine gelmesi, DEHAP'ın yüzde 10'la- ra yaklaşmasına ne diyorsunuz? • • • Bu halk aptal değil!.. Tepki koyuyor!.. Kendisi gibi düşünenlerin, televizyon ekranlann- da haykırmasına destek veriyor, eskileri de bir kö- şeyeatıyor!.. Toplukonut kredileriyle ilgili soruşturma dosya- lannı kapatanlardan, eskimiş hurdaları yeni maki- neymiş gibi gümrüklerden geçirenlerden hesap sormaya başlıyor halk!.. Liberalizmin ağababalanna, devletin ihale ya- salarına müdahalesini ortadan kaldırmak için ye- ni yasa hazırlayanlara alkış tutanlara bakıyorum!.. Hepsinin keyfi yerinde!.. Gördüler ki, AKP ile CHP iktidara gelecek, dü- men kırıp yanlarında saf tutmaya başladılari.. Yeme de yanında yat!.. Gidin Yozgat'a, Konya'ya, Karaman'a. ana- yollar üzerinde fabrika sandığınız tesisler görecek- siniz... Her birinin ön yüzünde büyük harflerle 'hol- ding•' yazıyor!.. Kim bunlar, ne yaparlar, ne üretip ne satarlar, bi- len var mı? Yurtdışından altın, Euro toplarlar, bavullara ko- yup Türkiye'ye gelirler!.. Dindar insanları, yüzde 40 kâr payı verecekle- rini söyleyerek kandırırlar... Son on iki yıldır Sermaye Piyasası Kurulu ne yaptı, bankerlik, bankacılık görevini üstlenen bu hol- dingler için? 2000 yılının başında yaşanan ekonomik buna- lım Türkiye'yi altüst etti... Son on iki yıla bakıldığında Türkiye'de Koç, Sa- bancı, Eczacıbaşı gibi ailelenn son 50 yılda edin- dikleri birikimleri elde eden türedi zenginleri gör- dükL Kamu bankalannın kasalan boşaltılırken gözle- rini yumanlar, bugün karşımıza 'kurtarıcı' olarak yeniden çıkıyoriar!.. Yıne son on iki yıla baktığımızda halk arasında 'Islami holding' adı verilen bir ekonomik yapılan- mayla karşılaşıyoruz!.. Gündeme çöken sorun, insanı düşündüren bir sis perdesinin arkasında gerçek yüzünü gizlemi- yor mu? • • • Sermayenin Islami, Hıristiyanı olmaz!.. Amasahte 'SaadetZinciri'ni elindetutanlardim- dikayakta!.. Bugüne dek ne SPK, ne Mali Suçlan Araştır- ma Bürosu ne de DGM, bu gibi sözde kurumlan irdelemedi!.. Dağ gibi istrflenmiş milyarlarca dolar, kapatı- lan holdingler... Nerede bu paralar, kim açıklayacak? Yoksa kara para mı aklanıyor buralarda? Evet seçimlere gidiyoruz... Bir iki lider dışında bu konuda konuşan yok!.. Kamu bankalannın içini boşaltanlar, dindar in- sanlardan milyarlarca dolar toplayanlar birileri ta- rafından korunup kollanıyor... Ne dersiniz? hikmet.cetinkaya" cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Dilekçe Ankara valiliği'ne verildi Alevi-Bektaşiler federasyon kurdu .\NK\RA (Cumhu- riyet Bürosu) - Alevi- Bektaşi Kuruluşlan Bir- lıği (ABKB), federas- yona dönüşüyor. Birlik başkanı AB Doğan, Ale- vi-Bektaşi Federasyo- nu'nun (ABF) kurulma- sına ilişkin dilekçeyi dün Ankara Valiliği'ne sun- du. Ale\i-Bektaşi Fede- rasyonu Avrupa Birli- ği'ne uyum yasalan çer- çevesinde kurulan ük fe- derasyon oldu. ABKB Genel Başka- nı Doğan, dün Mülki- yeliler Birliği'nde dü- zenlediği basın toplan- tısında, federasyonun kuruluş amacı haİdanda bilgi verdi. Alevi-Bek- taşi Kuruluşlan Birliği Genel Sekreteri Kaam Genç yaptığı konuşma- da federasyonun, Ale- vi-Bektaşi kültür, inanç ve öğretisinin tanınma- sı için çahşmalar yapa- cağını kaydetti. Genç şunlan söyledi:"Fede- rasyonumuz, hukukun temel ilkelerine, temel hakveözgürlüklere bağ- hdır. 72 milleti bir tuta- rak tüm insanlann eşit- Bğmivekardeşnğinisa- vunacaknrfAvTupa Ale- vi-Bektaşi Kuruluşlan Birliği Genel Başkanı Turgut Öker de, Türki- ye'de yaşayan 20 mil- yon Alevinin en üst dü- zeyde örgütlenmeyi ger- çekleştirdiğini belirtti. ABKB Genel Sekre- teri Genç, seçimdeki ta- vırlannın sorulması üze- rine, emekten yana eşit- likçi, özgürlükçü parti- leri değerlendirecekle- rini kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear