01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Curnhuriyet İmtiyaz Sabdbi: CUVIHURıYET YAKFI adına İLHAIH SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim YJdız # Yazıişleri Müdürü: SaBm AJpasfan#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara tstıhbarat CengU Yıldınm 0 Ekonomı Öz- lem Yüzak • Kultur Egeraen Berköz 0 Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Ka- raören • Düzeltme' Abduliah Yazıcı • Bıl- gı-Belge- Edibe Buğra • Yurt Haberlerr Meh- met Faraç 0 Avrupa Temsılcısı Gûray Öz YaymKurulu İlhanSelçuk(Baş- kan I. Emre Kongar (Damşman). Orhan Erinç. Hikmet Çetin- ka\a, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Musta- fa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> Ataturk Bulvan No 125, Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel-4195020 (7 hat), Faks.4195027#tzmırTemsılcısı.SerdarKızık, H ZıyaBlv 1352 S 2 3Tel-4411220, Faks 4418745 • AdanaTemsilcısı: Çetin Yiğenoğlu. InönüCd. 119 S. No 1 Kat 1, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Mudüru Erol Erkut 0 Koordınatör 4hmet Korulsan 0 Mu- hasebe- Bülent Yener0 Idare Hüsevin Gürer 0 Satış Faizilet Kuza REKLAM: P.M. Ltd. Şü. • Genel Mudür GûlbİD Erduran0Koordınatör Reha Işıtman # Genel MüdurYrd Se%da Çoban # Fmaniman Mudurü Çrtin Erduraı Tel 0212 514 CF 53 - 513 84 60-61. Faks 0212513 84 63 Y»ıuül)in: Yenı Gûn Haber Ajansı Basın ve Yajıncılık \ Ş. B»ıkı: Sabah Yayıncılık A.Ş Tüıkocağı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 tstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel ((W12)512 05 05(20hat) Faks (O'212)513 85 95 4 EKİM 2002 imsak. 5.29 Güneş. 6.56 Öğle: 13.00 Ikindi: 16.13 Akşam: 18.51 Yatsı: 20 11 Çıplak ayağın sım • SAMSUN (AA)- Samsun'da özel bir eğıtım merkezinde zihinsel engelli çocuklara rnüzJc eşligüıde terapi yapan Hintlı dans ve terapi uzmanı Dr. Tilottama Koshy, Hirttlilenn. akupunktur metodunu Çinlılerderm çok daiıa önce ayak altından uyguladıklannı söyledi. Koshy, "Çıplak ayakla dans, Hındıstan'dan Çin'e kadar yaygındır. Ayağınızın çıplak olması halinde ayak altınûaki noktalara yapılan doğrudan temas ve basınç. vücuttan stresi atacaktır. Çünkü, vücudun en önemli noktalan, ayaklann altındadır" dedi. Hayvanları koruma günü • ANKARA (AA) - Doğayı, Hayvanlan Koruma ve Yaşatma Derneği (DOHAYKO) Genel Sekreteri Nesrin Çıtınk, "Hayvan Haklan Yasası"nın çıkanlması için siyasi partılerin yeterli çabayı göstermedikJerini belirterek "Yasanın çıkmaması, mılletvekililerinin ayıbıdır" dedi. Nesrin Çıtınk, düzenlediği basın toplantısında, canlı yaşamına değer vermenin çağdaşlık göstergesi olduğunu, ancak "4 Ekim Dünya Hayvanlar Günü"nü buruk kutladıklannı söyledi. Akıllı kadın kalbe iyi • ANKARA (AA) - Akıllı kadınlann, erkeklerin kalp sağlığını olumlu yönde etkilediği bildirildi. Norveçlı araştırmacılar, iyi eğitımlı kadınlann eşleri üzerinde sakinleştinci etki yaptığını, erkeklerin beslenme alışkanlıklanyla yaşam tarzlannı olumlu yönde belirlediklerini söyledi. Kalp ve damar hastalıklan -ve risk faktörleriyle ilgili olarak yapılan ulusal çaplı bir araştırmada, yaşlan 35 ila 56 olan 20 bin evli erkeği inceleyen uzmanlar, eşleri ne kadar eğitimli olursa erkeklerin koroner kalp hastalıklan riskini o kadar az taşıdığını saptadı. Brad Pttt Aşiri oynayacak • LOSANGELES (AA) - Amerikalı aktör Brad Pitt, eskı çağ kahramanı Aşil'i beyaz pardede canlandıracak. Daily Variety gazetesinin haberine göre, 38 yaşındaki oyuncu, Truva adlı filmde ancak topuğundan vurularak öldürülebılen kahraman Aşil'i oynayacak. Film çekimlerinin 2003 yılı başlannda başlayacağı belirtildi. Evlilik mutJu etiyor • ANKARA (AA> - Evliliğin hem kadını hem de erkeği mutlu ettıgı bıldınldi. La Trobe üniversitesinden Avustralyalı bilim adamı David de Vaıs, her 4 kadın ve erkekten 1 'inin bekirken mutsuz olduklaruıın ortaya .ıktığını belirtti. Araştırmada, evli ve çocuklu kadınlann akıl sağlığı hastahklanna yakalanma olasılığının da dahaaz olduğu belirlendi. De Vaus araştırmadı, erkeklerde akıl saglığı problemlerinn alkol ve uyuşturucu alımına oağlı olarak ortaya çıktığı gerçeğinin goz önüne alındığını, 1970'lerdeki araştunalannsa bunun üzerinde durmadığcm söyledi. Karaciğep ameüyatlan • ERZURUM (AA - Karaciğer ve pankreas ameliyatlaiînm Erzurum Aziziye Araştırma Hastanesı nde başanyla gerçekleştirildiği, a n k bu gibi operasyonlar için Eiaı'ya hasta gönderilmediği bildrildi. Ataturk Üniversitesi AziziyeAraştırma Hastanesi Genel Gerrahi Bölünü öğretım üyesı Prof. Dr. Yalçın Polat, dikr/ada 1950'h yıllarda gelişme gösteren kanciğer cerrahisinin ülkemizde son 10-1 :'yıl içinde gelişme kat ettiğini anlattı. P lat, "Karaciğer ameliyatlan 3-4 menezde yapılabiliyordu. Bölgemizden bu tür ıastalar ameliyat için bu merkezlere sevk: îdiliyordu" dedi. Yok oluş tarihiIstanbul Haber Servisi- Kâğıthane Belediyesi'nce ilçenin tarihi dokusunun yok edilişine dikkat çekmek amacıyla "Kâğıthane'de Geçmiş fle Bugün" adlı karşılaştirmab fotoğraf albümü hazırlandı. Kâğıthane'nin dünü ile bugününü anlatan albümün hazırlanmasındaki amaç "Kâğrthane'deki yurttaşlann, hangi coğrafyanın üzerinde yaşadığını görmesi, insanlann farkmda ohnadan veya farkında olarak nasıl tahribat yapdğmm vurgulanmasT olarak özetleniyor. Kâğıthane'nin yaşadığı tarihi yok oluşun fotoğraflarla belgelendiği albümde, tarihi yapılann ve yerlerin eski ve yeni fotoğraflan açıklamalanyla birlikte yan yana yer ahyor. Kitabı yayıma hazırlayan Belediye Başkan Danışmanı Hüseyin Irmak, var olan gerçeği olanca çarpıcılığı ile vermeyi amaçladıklannı ifade ederek şunlan söyledi: "Bu eser tahrip oian tarihi bütün çıplakhğı ile vermeyi başanü. Bu albüm, tarita zengini bir ülkede, tarih layunının nasd gerçekleştirikliğini anlaüyor. Yapdan çahşma belgesel rüteüğini taşnnn" AB'ye uyum mevzuatı serbest bırakılmasını öngürüyor, Eczacılar Birliği ise karşı Üaçtareklam tarüşmasıANKARA (AA)-Avrupa Birli- ği (AB) Uyum Mevzuatı'nda re- çetesiz ilaçlann reklamının ser- best bu^kılması ilaçta reklam tar- hşmasına neden oldu. Türkiye'de hekimler ve eczacılara yönelık bi- limsel içerikli yayınlar dışında ilaç ilanı yayunlanamaması farklı yo- rumlan beraberinde getirdi. Avru- pa'da reçetesiz satılan ilaçlann reklamı serbest. Türkiye'de ise "Beşeri tspençi- j'ari veTıbbi Müstahzarlann Tıb- bi Tanıtun Vönetmeliği"ne göre ilaç reklamı yasak. Gazetelerde yayımlanacak ilanlar için Önce- den Bakanlıktan ızin alınma- sıgerekiyor. Ancak builan- da, reklam niteliğinde her- hangi bir resim veya görün- tü yer alamıyor. Sağlık Bakanlığı tlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Or- han Çakmak, AB uyum mevzu- atuun karşıhğının, "Beşeri tspen- çiyari ve Tıbbi Müstahzariann Tıbbi Tanıtun Y'önetmel^i'' oldu- ğunu belirterek, uyum için yönet- melıkteki bazı eksiklüderin gıde- rilmesine ihtiyaç olduğunu bildir- dı. Yönetmeliğin, etiket, amba- laj ve sınıflandırma ile ilgili düzenlemelerle birlikte değer- lendirilmesi gerektiğini söyle- yen Çakmak, reçetesiz ilaçlann halka tanıtımına yönelik ilkele- rin belirlenmesine ihtiyaç du- yulduğunu ifade etti. Orhan Çak- mak, "Sınıflandırma yapıldıktan sonra reçetesiz ilaçlarda reklam yapılması düşünülebilir. Halkın sosyoekonomik yapısı da göz önü- ne aünarak, ilaçlaruı sınıflandın)- masradan sonra tanıümlan gözden geçirüecek*" diye konuştu. Türk Eczacılar Birliği Başka- nı Mehmet Domaç ise ilaç ve ec- zacılık konusunda AB'ye uyu- mun sağlanması için eczacılık fa- kültelerinin eğitim süresinin 5 yı- la çıkanhnası, eczacılık eğitimi- nin AB'yi takip edebihnesi, staj sürelerinin uzatıhnası gerektiğini ifade etti. Mehmet Domaç, ancak, ilaçta bunu kabul edemeyeceklerini, bu konuyu etik bulmadıklannı söy- ledi. Mehmet Domaç, Türkiye'de ilaç konusunda reklam yapılma- ması gerektiğini savundu. BAC-KUR'A AMBARCO ANKARA (ANKA) - Eczanelere borcunu ödemeyen Bağ-Kur şimdi de mensuplanna ilaç sıkıntısı yaşatacak. Türk Eczacılar Birliği Genel Başkanı Mehmet Domaç, Bağ- Kur'un eczanelere 200 trilyonu aşkın gecikmiş borcunun bulunduğunu belirterek bunun eczaneleri sıkıntıya soktuğunu kaydetri. Daha önce Bağ-Kur'un borcu nedeniyle 100 eczacının Bağ-Kur'u icraya verdiğini belirten Domaç, şimdi de bazı eczanelerin Bağ- Kur'lulara ilaç vermediğini kaydetti. Modanın ilginç yüzü Dünyanın farkb köşeierinde düzenlenen moda günleri gelecek sezonun Qkbahar/yaz modasmı befirthor. Modacılann 2003 için tasariadığı kıyafeüeri kadmlar giymeye cesaret eder mi bffinnıez ama orta\ a çıkan görüntükrin güzelliği ve ilginçliği tarnşümaz. Fransa'da başlaryan moda günlerinde tngUiz moda tasanmcısı John Galh'ano'un Christian Dior için tasariadığı çiçek desenü kıyafet büyülevTci ohnasmm yanı sıra ilgmçti de. ModeKn makyajı da kryafeti gölgede bırakn. Modanm bir başka başkenti ttah/a'da ise modeHn ild kulağma taküan metal iğneii kınakhğı görüntüiedL (Fotograflar: AP) ADECE 19 BÎN 99 ÇİNLİ TURtST GELDİ İld müyon rüyasıfos çıktı ANKARA (AA)-Çin'le imzalanan turizm işbirliği anlaşmasının ardmdan büyük artış göstermesı beklenen Çinli turist sayısı, hayal kınklığı yarattı. Turizm Bakanlığı 'ndan edinilen bilgiye göre, 2002 yılının ocak-ağustos döneminde Çin'den sadece 19 bin 99 turist geldi. Turizm Bakanlığı yetkililen, "Çin'den 2 mflyon turist gelecek" beklentilennın gerçeği yansıtmadığını daha ilk günden vurguladıklannı belirterek bu yıl 50-100 bin arasında Çinli turist gehrmenin bile Türkiye için büyük başan olacağını açıkladıklannı ifade etti. Geçen yıl 18 bin 345 Çinli turistin Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatan yetkililer, bu sayının 2002 yılı ocak- ağustos döneminde 19 bin 99'a ulaşhğını bildirdi. Türkiye ile Çüı • Turizm Bakanlığı yetkilileri Çin'den 2 milyon turistin geleceği beklentilerinin gerçeği yansıtmadığını daha ilk günden vurguladıklannı söyledi. arasmda, "Resmi Turist Güzergâhı'' statüsü verilmesı doğrultusundaki mutabakat zaptının imzalanmasının ardından, ilk Çinli turist kafilesinin mayıs ayında geldığini behrten yetkililer, "Çin'den 2 mflyon turist gelmesi söz konusu değiL Âncak önümüzdeki \iDarda bizim öngördüğüraâz ve gerçekçi bir rakam olan 50 üa 100 bfa arasında ÇinB turist Türkiye'vi ziyaret edebiür. Bu da Türkiye için önemli bir başan olacakm-" görüşüne yer verdi. Çin'de Turizm Bakanlığı'nın büro kurduğunu anlatan yetkililer, henüz 4 aydan bu yana ciddi bir tanıtım çalışması yapıldığı göz önüne alındığında önümüzdeki yıllarda Çin'den önemli bir turist akını beklenebileceğini ifade etti. SÖYLEŞİ ATTlLÂ İLHAN Amerika'nın, Asıl c Rüyası'!.. O r \ 'lu yıllann çocuklan için, Amerika bir rüya- O V J dır; hakkında çok az şey bilinen; uykunuz- da değil, ancak filmlerde görebildiğinız, bir rüya! Nasıl da etkilenirdık! Faik Sabri Bey'in kırmızı cilt- li 'Büyük Atlas'ında, o sayfayı önüme açar; film- lerden bellediğım şehir isimlerini arardım. Ameri- ka'ya yolculuğu kaleme alan, ilk ıkı Türkten birisi; -bizim neslimiz için- yine Faik Sabri Bey olmuş- tu; 'Bir Türk Kızının Amerika Seyahati' (1936) - öte- kisi, ünlü gazeteci Hikmet Feridun Bey'di. Tuhaftır, filmlerde Amerika karşımıza, gangster çeteleri, kır eşkıyası, banka soygunlan, Kızılderili katlıamlan, göç belası; büyük yoksulluk ya da do- larmilyonerliği olarak çıkar; oysa konuşulurken, 'öz- gürlük' ve 'demokrasi' ülkesi, sömürgeciliğe kar- şı olan, tek büyük devlet diye ele alınırdı. O kadar yaygındı ki bu kanaat, Mütâreke'delstanbul 'mü- nevverânı'nın 'Amerikan mandası' düşkünlüğü, besbelli bundan doğmuştu. Hem canım, Faik Sab- ri Bey'in 'Büyük Atlas'ında; Okyanusya ve Afri- ka'nın tamamı, Asya'nın üçte ikisi, Avrupa lı 'Dü- vel-i Muazzama'nın 'sömürgesi' olarak görünür- dü de; birtek ABD 'sömürgesi' gösteremezdiniz! An evet, unuttum! Batı Afrika'da. bayrağı bile ABD bayrağına benzer, birtek Liberia vardı ki; as- keri işgal altında olmadığı; yönetimı, serbest se- çimlerle belirlendıği için, onu kımse sömürge say- mazdı: XX. yüzyıldaki sömürgeterin 'proto/tıpi' ol- duğunu ne bilsinler! Daha o zaman VVashington'ın, yeni bir 'emperyalist' ülke tıpi olmak özlemiyle kav- rulduğunu, nasıl bilmiyorlarsa!.. Küçük, görkemll bir savaş!..' Philip S. Gotub, bu bahıste, hem bilgili, hem acı- masız; eskı 'defterlen' açtı mı, o ABD'nin gü- nümüzdeki ABD'den hiç de farklı olmadığını ka- nıtlayacak, yeterince belge ve bilgi buluyor; diyor ki meselâ: "...bugünün gerçeğini kabul etmek gerekiyon George W. Bush önderliğinde, yeni 'emperyal' kurallar oluşturulmaktadır, ve bu durum, Bir- leşik Devletler'in Karayipler'e, Asya'ya ve Pa- sifik'e doğru, ilk büyük adımlarını atarak, sö- mürgecilik yarışına katıldığı xıx. yy'ın son gün- lerini hatrlatmaktadır. O dönemde, Jefferson'ın ve Lincoln'un ülkesi, şaşırtıcı bir emperyalizm coşkusu yaşamıştı. Gazeteciler, işadamları, bankerierve politikacılar; 'dünyanın fethi' için güçlü bir politikanın geliştirilmesi bahsinde, birbirleriyte kıyasıya yanşryordu..." "...ekonomınin başında bulunan yöneticiler, dün- yanın bütününde egemen bir endüstri üstünlüğü kurmadüşüncesine saplanmışlardı; politikacı- lar ise başka ülkelere yayılmayı haklı göstere- rek, (Theodore Roosevvett'in dediği gibi) 'küçük görkemli bir savaş' hayal edryorlardı. Emperya- list takımının başını çeken, Senatör Henry Ca- bot Lodge, daha 1895'te açıkça demişti ki: '...xıx. yy'da bızım fetıhlerımize, sömürgeleştirme faalıyetlerımize ve yayılma gücümüze, hiçbir halk erişememiştir; bugün de artık bizi, hiçbir şey dur- duramayacaktıi.' O yıllann Emperyalist Ingiliz şa- iri Rudyard Kipling'e hayran olan, Theodore Roosevvelt; sorunu, kendisinin nasıl çözmüş ol- duğunu, '...Birleşik devletler'in bütün Pasifik'te egemen güç olmasını istıyorum' diyerek açıklıyor; hemen arkasından, şunlan ilave ediyordu: '...Amerikan halkının isteğı, büyük bir halkın, bü- yük eserlerini yaratmaktır'.." "...Marse Henry Vvatterson adındaki gazete- ciyse, 1896'da yayımladığı biryazısında; 189O'lı yıllardaki ABD Emperyalizmi'nin oluşturduğu rö- barı, gururla ve şaşırtıcı bir önseziyle, şöylece özetlemişti: '...bız, ınsanlık uzennde belırgin ızler bırakmaya; daha önce -Roma Imparatortuğu da ıç- lerinde olmak üzere- hiçbir ulusun ulaşamadığı düzeyde, dünyanın geleceğıni belirlemeye kendi- ni adamış, büyük emperyar bir cumhuriyetiz!..' Daha ne desınlerdi? çok alâmetler belirmiştl... Şimdi denilecek kı, dünyadan habersizTürk ay- dını; hele Meşrûtiyet'te ya da Mütâreke'de, bunlan nereden bilecek? Sadece, Devlet-i Âliy- ye'de, Tanzimât'ı müteâkıp pıtrak gıbı bıten, yüz- lerce misyoner okulunun 'sebeb-i hikmetini' ara- salar, anlayabılırlerdi. Çünkü, aynı 1895 yılında American Board of Mission adına, bir açıklama yapmış olan Mr. H.D. Dwight demişti ki: "demeğimiz yaklaşık olarak 65 yıldır Türki- ye'de faaliyette bulunmaktadır. Ticari ilişkiler yönünden misyonlar bu bölgede elverişli bir ortam yaratmışlardır. Bu ortam misyonların iki yönlü çalışmaları sayesinde gerçekleşmiştir. 1) geniş bir eğitim düzeni, 2) geniş bir basın ve yayın örgütü..." "... (buraya dikkat!) biz bu bölge halkını, yal- nız bizim sattıklanmızı almalan için değil, ge- lecekte kurulacak tesisleri geliştirip, yaşatabi- lecek bir düzeye gelmeleri için de eğitiyoruz. Buyoldan, Amerikan yatınmlarına yeni alanlar açmak ümidindeyiz. Örgütün devamlı olarak ya- şayabilmesi için yapılan harcamalar, yıllık altı milyon dolar civarındadır. Amerikalılar Asya Türkiye'sinde, daha şimdiden kârlılığa geçen bir iş kuımuşlardır. Bu durum bütün bölge hal- kının, bizim müşterimiz olacağına dair umudu- muzu gerçekleştirmektedir. Şu anda Asya Tür- kiye'sinde, değişik bölgelerde 435 okulumuz ve bunlarda eğitim gören 19.795 öğrencimiz var..." (Batı'nın Deli Gömleği, s. 106-108.) Bu müthiş 'itıraf, E. Mead Earl'ün 'American Mission in the Near Est adlı eserinden alınarak; bu satıriann yazarı tarafından, 2 Ekim 1977'de ya- yımladığı 'söyleşi'de açıklanmıştır. O günden bu- güne, acaba şu basit gerçeği anlayabildik mi? 'Yankee Emperyâlizmi', 'Düvel-i Muazza- ma'nın 'Emperyalizmi'ndenfarklı; donanmasıyla li- manlannagirmiyor, ordusuylaülkeyi işgal etmiyor;// bayrağını, milli marşını, millet meclisini koruyof; yönetimini serbest seçimlerle seçiyorsun; zaman içinde, farkında olmaksızın, VVashington'ın 'gizli' yönetimineterkettiğın, üç 'ulusal' sektoroluyor: Ulu- sal ekonomi, ulusal ögretim/egrtim, ulusal sa- vunma! 'Fetihleri'ni, günümüzdede, öylegerçekleştirmı- yorlar mı?.. e-maiktilahan© isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear