22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2S5 EKİM 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA 2002 İNSANIN SERÜVENİ \iTi TURHAN SELÇUK TA3İATLI İSTAN'BUl AEDÜLCANBAZ' KARÎKUIAD2 MA.C3HALA3I 32ı Yoksullaşan, işsiz kalan, sosyal yaşantısı bozulan üreticiler, oylannı yaşadığı koşullara göre verecek Ordulu 'findıkküskünü'HATİCETUNCER ERDOĞANERİŞEN ORDU- Samsun'dan Ordu'ya gider- ken yol boyunca genç bir köylü kadın- la sohbeti iyice koyulaştırdık. Çarşam- ba'dan Fatsa'ya gelin gitmiş. Aılesinı çok az görebiliyor, üstelik "dtşandan" geldiği ıçin pek kıymeti bilinmiyor. Fatsa'da bir ton nndüc topladıktan son- ra Çarşamba'ya babasına mısır kırma- ya gitmiş. "Ben de bitirim çahşmadan oftırma- VL Aç kalmayı göze alsam çalışmam" dıyerek çok çalışmaktan dert yanıyor. Kendisı her yıl olduğu gıbı Mesut Yü- maz'a oy verecekmiş, ama kocası "lay- yip*e vermesini istiyormuş, babası ıse ikisi arasmda karannı vermemiş. FrodıkarükyangeBr Bu konuşkan, "Güreû" kökenli ka- dının anlattıklan aslındaOrdu'dakı tab- loyu bir çırpıda çiziverdi. Geçmiş yıl- larda ftndık bahçelerinde 20 ton ürûn elde edilirken bahçelerin parçalanma- sı sonucufindıktangeçinilemez olmuş. Fındıkla uğraşanlar kendilerine sosyal güvence anyor ve bir devlet kunımun- da çalışmayı avantajlı buluyor. Işçi ve memurlann büyük bir kısmı için fin- dık artık "yan" gelir dunımunda. Arazınin findik dışında üretime uy- gun olmaması nedeniyle Ordu'da seçim sonucunufindikpolıtikalannın belirle- yeceğinı bılen sıyası partıler, kampan- yalannı findik üzerine kuruyorlar. 1995 'te 8 mılletvekıli çıkaran Ordu, 1999"dan itibaren 7 mıUetvekıhyle tem- sil ediliyor. Kentte seçmerun ûlkede esen genel rüzgâra uyduğu söylense de 1999'da 2. sırayı alan ANAP'ın 3 Kasım'da aynı başanyı göstermesi beklenmıyor. ANAPIılar findığa veri- len düşük taban fıyatının hesabını ver- diklerini, ancak hükümetın küçük or- • Ekonomisi findik üreticiliği üzerine şekillenen Ordu'da, bütün siyasi partiler kampanyalannı bu ürün üzerine kuruyor. Meclis'te 7 vekilille temsil edilecek olan kentteki eğilimlerin, ülkede esen genel rüzgara uyduğunu söylemek yanlış olmaz. tağı olmalan nedeniyle seçmenin ken- dilerine tepkisinin Nerdigi oy kadar olması" gerektiğini söylüyorlar. MHP'nin99'daki yaklaşıkyüzde 171ik oyunun, AKP ve GP arasmda dağıla- cagı, böylece partınin Ordu'da varlık gösteremeyeceği düşüncesi yaygın. Bu arada, MHP il örgütünde bazı ra- hatsızlıklaroldugu biliniyor. DYP'den MHPye geçen 1. sıra adayı Yener Yıl- (knm. iyi tepkiler almamış. 2. sırada mil- letvekili olan Cemal Engmyurt'u da merkez sıcak karşılamıyor. Eski Vakıflar Genel Müdürü Fadıl Ünver'in DYP aday listesinin ilk sıra- sında yer almasının ardından rakip par- tilere gönderilen suçlamalarla dolu fkks- lann parti içi çekişmeden kaynakJan- dığı inancı yaygın. 1999'da Ordu'dan bir milletvekili çıkaran DYP, bu dö- nem de bir milletvekili çıkarabilir. DSP'lılere göre "iüke barajını aşar- sa" DSP, Ordu'da 2. parti olur. Findik alımlannın gecikmesınde DSP'nin bir sorumluluğu olmadığını öne sürûyor- lar. Köy-Kent projesınin Mesudiye'den başlatılmış olması da DSP'liler içın umut kaynağı. AKP'lilerde şimdiden "iktidar par- tis" havası var. Gündüzleri köy köy dolaşıyorlar, il örgütündeki toplantılar gece yanlanna kadar sürüyor. 4. sıra ada- yı eski il başkanı Enver Yılmaz "Öj- lebaşansKdüarId biam bir şej'yapma- mıza gerek kalmadı" dıye konuşuyor. Ordu'da sevilen bir politikacı olan Ertuğrul Günay'ın hste dışı kalması CHP'de bir ölçüde sıkıntı yaratmış. CHP tl Başkanı Rahmi Güner, 100- 150 bın oy beklediklennı anlatıyor. Ordu'da EsnafOdalan'nagöre, bu yıl binden fazla işyeri kapanmış. Yok- sullaşmış, sosyal yaşantısı bozulmuş, işsiz kalrnış seçmen, yaşadığı koşulla- n göz önünde bulundurarak oyunu kul- lanacak. Esnaf Odalan'ndan biryetki- linin ifadesiyle Ordulu "sessiz, karar- SB, avmı koiLayan avcı gtoi" beklıyor. Seçıme az kala partılerin ataklan, oylan ne derece etkiler bılınmez, ama Ordu'nun kırsal kesimınde gûçlü olan AKP'nin, 3 milletvekili çıkarabilece- ği ifade ediliyor. Merkezlerde güçlü olan CHP'nın bir ya da iki milletvekili çıkarabıleceğı öngörülürken, diğer iki milletvekilliğini hangi partinin alaca- ğı baraja takılanlara göre değişebilecek. OZUR: Sayfalarmvzdakıyoğurûuk ne- deni\'kbugimyer\'eremediğmizEkB>ğt Bo- hıwKn1dan£iIkriniyannyayımIayacağız. DUZYAZI ORHAN BİRGtT Atatürk'ün Yolunda Olmak... Gazı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir özdeyışi bu- günlerde hiç ağzımdan düşmüyor. "Türkiye Cumhuhyetını kuran Türkiye halkına, Türkulusu denır" sözcüğü. Üzennde yüzlerce say- falık bilimsel yorum yapılabilecek kadar ağırlığı bulunan bu ozdeyişe, ilk kez Bülent Ecevit'ın bir yazısında rastlamıştım. Ve yıne o yazıdan öğren- miştım ki, Atatürk, Afet Inan tarafından yazılan "Yurt- taşlık Bilgisi" kitabına konulmak ıçin bu tanımla- mayı, manevi kızına dıkte ettirmiştir. Yıllarca, bizı Türk, Kürt, Çerkez, Laz gibi etnik kökenlere göre bölmeyi amaçlayanlar Kemal Ata- türk'ün 1930'lu yıllardaki bu tanımlaması ile bir ulus yaratma amacı karşısında, onun çok uzakla- rı görebilen nıtelıklerıni elbette değeriendırmekte- dirler. Sadece, farklı kökenlerden, ama dinsel görüş- leri bakımından aynı düşünceieri paylaşanlanmızı değil; Musevi, Ermeni, Rum ya da Arap veya Sür- yani olsunlar, onlar kı 79 yıl önce yıkılmtş bir im- paratorluğun enkazı üzerinde Cumhuriyeti kur- mak ıçin el ve düşünce birlıktelıği yapmışlarsa, tü- mü, tümümüz Türk ulusunun bireyleri olmanın onurunu da sorumluluğunu da omuzlamış kişile- riz. Acaba, Atatürk bu tanımlamayı yaptığı zaman, bugün onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni, bir- liğe almak içın binbır türlü naz ıçinde olan Avrupa ülkelerinin kaçında, bu kadar çok etnık kökenden gelmış bir halk topluluğunu, aynı ulusun bilincini sımgeleyen ay-yıldızlı bayrak altında toplamayı düşünen o büyük adamın öngörüsünün benzeri- ne sahıp liderier vardı? Bu yazının başlangıcında. bugünlerde Atatürk'ün bir özdeyişinin hiç ağzımdan düşmediğıni söyler- ken Afyon'da olduğumu lütfen unutmayın. Bir se- çim kampanyası nedenı ile de olsa, bir ılçeye ya da bir beldeye gıdip gelırken 80 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmak ıçin şehit ya da gazi olma onuruna enşmiş yüzbinlerce ısimsız ınsanımızın kanlarını döktükleri topraklardan geçmek, çarpış- tıklan mevzilen uzaktan da olsa görmek, tüm kam- panya yorgunluğunu alıp götürüyor. Avrupa Birliği'nın, çağdaşlık yolunda Türkiye'yi hâlâ sorgulamak için bınbir türlü bahane yaratan yönetıcilerini yermekte haklı olduğumuz kadar, Mustafa Kemal'in engin uzak görüşlülüğü ve bir- leştiriciliğini anlayıp uygulamakta kimi ayak sürçen, kimi tam aksi yönde davranan bizım politikacıla- nmızı ve bürokratlarımızı da sorgulamalıyız. Atatürk'ün birleştirıci ve toplayıcı ulusçuluk an- layışı yerine Türk-lslam sentezi gibi bir reçeteyi önümüze koyanlar, "Ya sev, ya terk et" zorlama- cılığı ile ınsanlarımızın üstüne yürüyüp huzurtarını kaçırtanlar, yannımızı kendi kısır laikiik yorumlan ile Batı yenne Dogu'da aramayı öğütleyenler.. 4 Ka- sım seçimlerinde sandıklardan onlar ya da onlar- la uyuşma arayan siyasal partıler çıkarsa?.. Cumhuriyeti kuran büyuk adamın kemikleri sız- lamaz mı? Faks:0212-677 07 62 obirgit@e-kolay.net İhracat Şompiyonu FiatDoblo 2. Zafer Yılı "Az zamanda çok ve büyük işler yaptık." Cumhuriyetimizin 79. yılı kutlu olsun. •ı — v ~ ü TOf»S TÜRK OTOMOaa FASRIKASI ».S. TAKAnNDAN UamUHISTII.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear