01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2002 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Yetmiş Dokuzuncu Yıl Cumhuriyet'in yetmiş dokuzuncu yılını ta- mamladık. Yetmiş dokuz yıl, bir ulusun yaşamında kısa, ama yine de azımsanmayacak bir süredir. Geriye dönüp, Cumhuriyet'in, kimi zaman unutulmuş görünen anlamına bakmamızda sa- yısız yarar var. Olayın yüzeysel gelişmesine bakarsanız, na- sıl saltanatın kaldınlması Lozan'da Türkiye'yi kimin temsil edeceği krizinden çıkmış gibi gö- rünüyorsa, Cumhuriyet'in ilanı da, ilk bakışta bir hükümet krizinden doğmuş gibi görünebilir. Ama gerçek gelişmeyi görmek için, bütüne bakmak ve saltanatın kaldırılması ile Cumhuri- yet'in ilanını birlikte ele almak gerekmektedir. Cumhuriyetin ilanı, Kurtuluş Savaşı ile başla- yan Türk Ulus Devleti'nin kuruluş aşamasının do- ruğudur. Cumhuriyet ile ilan edilen Türk Ulus Devleti'nin oluşması, pekişmesi ve gelişmesi doğrultusun- da, yaşama geçirilmesi gereken bütün reform- lar, başta eğitim birliği olmak üzere Cumhuri- yet'in ilk on yılı içinde gerçekleştirilmiştir. Bunlar aynı zamanda Türk toplumunun çağ- daşlamasının önünü açan, onu çağın dünyası ile bütünleştirme amacı güden girişimlerdi. ••• Cumhuriyet'in ilk dönemindeki uluslaşma ve çağdaşlaşma hamleleri 2. Dünya Savaşı kon- jonktürünün de etkisiyle, eğitim ve kültür ala- nındaki kimi atılımlara karşın, kırklı yıllarda ön- ce durakladı ve çokpartili rejimle birlikte durdu. Kore konjonktürünün etkisi, Türkiye'nin NA- TO üyeliği, ABD ile yakınlaşma ve dış yardıma karşın, üreme fazlalığı ve üretim eksikliği ikile- mi çözülemedi ve Türkiye ürettiğinden çok üre- yen bir ülke olarak, sorunlan gittikçe dev boyut- lara ulaşan bir ülke haline geldi. Çokpartili rejim de gerçek bir çoğulculuğa ve katılımcılığa dönüşemezken, sistem demokra- si ile baskıcılık arasında orta yerde kalakaldı. Düzenin baskıcılığı kimilerinin iddia ettikleri gi- bi, salt derin devletten ya da atanmışlardan de- ğil, çoğu zaman seçilmişlerden de gelmektey- di. Bu arada egrtimin düzeyi sürekli düşmekte ve Türkiye eğitim sıralamasında geri sıralara doğ- ru kaymaktaydı. Işte 80. yıla girerken, hâlâ Cumhuriyet'in Onun- cu Yıl Marşı'nın geniş kitlelere heyecan verme- sinin ardında yatan neden de budur. Heyecanın garip bir anakronizm olduğunu yadsımayız. • • • Yirmibirinci yüzyılın eşiğine geldiğimizde, ulus devletlerin, dünyaya egemen olmaya başlayan küreselleşmenin etkisiyle, birden değilse bile, ya- vaş yavaş biçim değiştirmeye başladığına ta- nık olduk. Aslında kimilerinin sandığından daha dayanık- lı olan ulus devletlerin yine de egemenlik alan- lannın sınırlanması şaşılacak bir durum değil. Ulus devlet kuramcılarından Ernest Renan daha on dokuzuncu yüzyılın sonunda, belirtti- ği gibi, ulus devletlerin de bir gün dönemi ge- çecek, Avrupa ülkeleri bir Avrupa Konfederas- yonu altında birleşeceklerdi. Bu kaçınılmaz olguya karşı, eski kalıplarla di- renmenin de olanağı yok. Ancak, küreselleşen dünya içinde, düşük eği- tim ve üretim düzeyi, bozuk ekonomik ve poli- tik yapısıyla doğru dürüst bir yer tutamayan Cumhuriyet Türkiyesi'nde ulus devleti tehdit eden en büyük tehlike, onun önünde ve ötesin- deki ulusüstü yapılanma değil, onun ardında kaldığını sandığımız ümmet devlet olmaktadır şu anda. 79. yıldönümünün hemen ardından yapıla- cak olan 2002 seçimlerinin sonuçlannın bu ger- çeği gözler önüne sereceği şimdiden fark edi- lebiliyor. Geçen yetmiş dokuz yılın en acı yanı da bu- dur. Ancak, toplumsal yaşamda hiçbir şey sürek- li kalıcı değildir. Cumhuriyet'in bizatihi kendisi bile, en güç anlann en umulmadık başarılaradö- nüşeceğinin kanıtıdır. Cumhuriyet Bayramınızı bu umutla kutlamak isterim. Farkları olmadığını söyledi Kutan: AKP ve CHP birleşsin ÖMER ŞAN RİZE-SP Genel Baş- kanı Recai Kutan. AKP ile CHP arasında fark olmadığını savunarak "tkisinin de progranu, söyledikleri aynı ve iki- si de IMF'cL O zaman birleşip tek parti olma- lan gerekir" dedi. Rize Cumhuriyet Ala- nı'nda yaklaşık 7 bin ki- şiye seslenen Kutan, fin- dık ve çay üreticilerinin perişan edildiğini, diğer üreticilenn de zor du- rumda olduğunu ifade etti. Kemal Derviş'in MF'nintalimatıyla Şe- ker ve Tütün yasalannı çıkararak Türkiye'deki tanmı bitırme aşaması- na geldiğini belirten Ku- tan, "Çay ve nndtk için de aynı şeyi yapmak isti- yoriar.Tanm desteği yok diyoriar. Biz geldiğimiz- de ülkemiz tanmının ye- niden kalkınması için desteğe devam edeceğiz. Çiftçhe, üreticiye 500- 600binüradanucuzma- zot vereceğiz" diye ko- nuştu. AKP ile CHP'yi de eleştiren Kutan. "Biri muhafazakâr okhığunu söylüyor, diğeri sosyal demokrat. Tkisinin de progranu aynı. tkisinin <Je söyledikleri aynı ve ikisi de IMF'ci. O za- man ikisinin birleşip tek parti obnalan gerekir" dedi. SP Genel Başkan Yardımcısı, Rize Mil- letvekili Mehmet Beka- roğhı ise SP iktidannda devletin "gardiyan" de- ğil, "garson" görevi üst- leneceğini belirtti. Yolsuzluklan önlemek için dokunulmazlığın kaldınlması gerektiğini yineleyen Baykal AKP'ye yüklendi: Erdoğan'ınkarnı ağnmışEkonomik krizden tüm partileri sorumlu tutan CHP Genel Başkanı Baykal, Türkiye'nin borçla hantal bir devlet haline getirildiğini söyledi. Borç alanlan "haramzade, mirasyedi, hazır yiyici" diye niteleyen Baykal, "Ülkenin itibannı yediler, IMF'nin önünde çökerttiler" dedi. BAHAR TANRISEVER MUĞLA/ANTALYA - CHP Genel Başkanı Detıiz BaykaL kriz- den tüm partileri sorumlu tuttu. Baykal. isim vermeden AKP li- deri RecepTayyrç» Erdoğan ı kas- tederek "Din, hakkaniyetdiye ko- nuşup, ondan sonra arkanda 15 tane dosyayla Türkiye'yi yönete- ceğinı diye ortaya çık. Ohır mu böyle şey" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Bavkal, dün yanında Yaşar Nu- ri Öztürk, Zülfü Lrvaneli, Bü- lent Tanla ve INIehmetSevigen ile Muğla'da miting yaptı. Alanı dolduran yurttaşlar, "MuğlaÇfl- ler'e mezar olacak" ve "Başba- kan Baykal" sloganlan attılar. Krizin sorumlusunun Bağ- Kur'lu, SSK'li olmadığını belir- ten Baykal, borçla hantal bir dev- Jetin üışa edildiğini kaydetti. Bay- kal, "Borç yiyen kesesinden yer, ama bizde borç alanlar çocuğun kursağmdan besJendiler. 10yıl ön- ce onlar aldılar, şimdi siz ödüyor- sunuz. Türkiye'yi kuranlar borç almadılar. borç ödediler. Yoksul Türkiye'yi imarettiler. Atatürk, ts- met tnönü, Celal Bayar, Adnan Menderes de borç almadı" diye konuştu. Borç alanlan "haramza- de, mirasyedi, hazıryiyici'' diye ni- teleyen Baykal, "Ulkenin itiban- nı yediler, IMF'nin önünde çö- kerttüer" dedi. Yolsuzluklann al- tmda siyasi kayırmanın yattığmı belirten Baykal, " Bundan dola- yı batnıışız biz zaten. Kaldmn bu dokunulmazlığr diye konuştu. Isim vermeden AKP Genel Başkanı Erdoğan'ı eleştiren Bay- kal, dokunulmazhğı kaldırma sözünü kendilerinden başka hiç- bir partinin veremediğini vur- gulayarak şöyle konuştu: "Bi- zim ahumız ak, söyhıyoruz. On- lann da ak bir yerivardn-herhal- de. Biz söylüyonız, çünkü çiğye- medik ki karnımız ağnmıyor. Onlar çiğ mi yemişler? Kannla- nağmürsaııiye iktidara getirme- ye kalkryorsunuz? Hastaneye gö- türiin. Ankederde bizimle yan- şıyor gösterüen bir partinin ge- nel başkannun karm ağnmış, 5 günlük rapor ahyor hastaneden." Miting sırasında YTP Aydın milletvekili adayı Hasan Batur- man da CHP'ye kahldı. CHP lideri Baykal, memleke- ti Antalya'da on binlerce kişiye seslendi. Mevlana Alanı'ndaki mitingde binalardan çiçekler atı- lırken, "AntaJya Deniz,DenizAn- talya'sız ohnaz" yazılı pankart açıldı. "Başbakanmuzbabaoca- ğına hoş geldiniz" yazısıyla alan üzerinden geçiş yapan planör büyük ilgi çekti. Baykal mitingde yaptığı konuş- mada hâkim önüne çıkıldığında onurun zedelenmeyeceğini belir- tirken isim vermeden AKP lide- ri Erdoğan'ı kastederek "Kanun- iardan kaçnğın zaman, kuyru- ğundayobuzhık dosyalan olduğu zaman onurun zedeienir" dedi. Yargıç ve savcı korkusunun baş- bakan ve bakanlarm yüreğine de girmesini ısteyen Baykal, savcı- nın sanık diye peşine düşmediği tek partinin CHP olduğunu söy- ledi. Baykal, AKP'yi kastede- rek, "Dııyuyorum,akmakdiyege- çiyor. Ama ahnlan ak değfl" dedi. IzLENtMLER Muğla y dan CHP'ye büyük moral NÜVtTTOKDEMtR MUĞLA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Muğla'da büyük moral buldu. Baykal, gördüğü kalabalık yurttaş topluluğu karşısında, "Bu miting, CHP'nin muhalefet parti» ofanaktan çıkıp iktidara yürüdüğünü gösteriyor" dedi. Tansu ÇiDer'in aday olduğu Muğla'da son yıllann en büyük mitingini gerçekleştiren ve yöre halkı ile esnafının da 3 Kasım öncesi düzenlenen "en kalabahk miting'' olarak nitelendirdikleri CHP toplantısında, sık sık "Muğla Çiller'e mezar olacak" sloganı atıldı. Mitingde özellikle kadın, genç ve çocuklann çokluğu dikkat çekti. CHP'nin seçim otobüsü alana girerken, sağlı sollu gençlerin oluşturduğu bir kortej sevgi gösterileriyle karşıladı. Eski garaj alanındaki CHP mitingini 10 bine yakın yurttaş izlerken. çoşku üst düzeydeydi. CHP lideri Baykal, kürsüye sevgi gösterileri içinde ve "Başbakan Baykal" sloganıyla gelirken "Türkbank, bankacıbğın her devresinde vardı, yine var olacak", "Kurt, kuş, an çökertti \ atanı" ve "Asıl pay laşım sosyal adalet" pankartİan da dikkat çekti. Baykalın çoşkulu kitlenin "Muğla ÇiÜer'e mezar olacak" sloganlan karşısında konuşmasına ara \erip, sanki slogamn sürdürülmesini ister gibi beklemesi dikkat çekti. Bir kez daha her kesimden, 65 milyondan oy talep eden Baykal'ın, ANAP. DYP, SP, MHP ve' DEHAP'hlardan oy isterken "Ve hatta DSP'Klerden de" demesine karşın, "sol" sözcüğünü kullanmaması ilginçti.CHP mitingine cevre il ve ilçe örgütlerinin yönetici ve adaylan da destek verdi. Baykal, iktidara yönelik "araba kazası" örneğini yinelerken, "18 Nisan 1999'da bîzi arâbadan indirdfler. yola yayan devam ettik. 2001 Şubaü'nda bir baktık ki yolda bir karmaşa var, araba şarampole yuvarlanmış. Bana diyoriar ki sen bu şoförün cezasını ver. Bırakın diyorum cezayı da onu acile gönderelün. 3 Kasım'da da cenaze namazmı kdahm" sözleri kalabahk tarafından alkışlandı. Almanya'dan CHP'ye destek Ahnanya'da iktidardaki Sos>al Demokrat Parti'nin (SPD) Türk kökenli üyeteri, "Cumhurh^t Panefi ve CHP'yi Desteİdeme TopJannsr düzenlediler. Başkent Berlin'deki SPD merkezi \V ilh Brandt Haus'taki toplann, SPD \* çeşitii Türk derneklerine üye Türk kökenli vatandaşlar tarafından oluşnırulan "3 Kasım Seçimlerinde CHP'ye Destek Girişimi"nin planladığı bir dizi etkinlik çerçevesinde düzenlendi. Toplannya Berlin Eyalet Meclisi miDenekiIleri Dilek Kolat ve tlker Radzmill, Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federas>onu (HDF) Başkanı Ahmet İjidirK ve Nümberg Ünhiersitesi öğretim üyesi L fuk Yamrakh da kankü. (Fotoğraf: AA) Cem, eğitim sorununu 90günde çözeceklerini belirtti Mutsuz öğretmen kalmayacak tstanbulHaberServisi-Ye- ni Türkiye Partisi (YTP) Ge- nel Başkanı tsmail Cem, emekliler arasında ayrım ya- pıldığını sa\unarak, hükü- metin son günlennde bu so- runu çözmesini istedi. Memur emeklilerine verilen zammın işçi ve Bağ-Kur emeklileri- ne yapıhnadığını anımsatan Ismail Cem. "Biz bu sorunu çözece- ğiz. Ama istiyoruz ki hükümet bu son günlerinde bu so- runu çözsün,emek- Kleri bu haksızhk- tan kurtarsm" diye konuştu. Hüküme- tin, Kopenhag için kesin bir tarih ahna şansmı da kaybet- tiğini sa\ıınan Cem, AB'nin bir süreç olduğunu, Kopen- hag'da her şeyin bitmiş ol- mayacağını belirtti. YTP lideri tsmail Cem, dün partisinin tl Merkezi'nde düzenlediği basın toplantı- sında, seçimi kazandıklan takdirde, öncelikli olarak ya- pacaklaruıı anlattı. Türki- ye'deki en önemli sorunun eğitim olduğuna değinen Cem, olası bir iktidarda, 90 gün içinde çözecekleri so- runların başında öğrenci ve öğretmenlerin durumu oldu- ğunu söyledi. Türkiye'de yüzde 85'i ohış- turan dar gelirli ailelerin ço- ğın olduğunu vurgulayan Cem, şöyle devam etti: "Bu ülkede,evkirasırubfleödeye- meyen öğretmenler var. Bu öğretmen kitiesi, kendi ço- cuklarmı bile yetiştiremiyor. Mutsuz öğretmenlerle, mut- hı çocuk yetiştirilenıez." AB bir süreçtir • YTP Genel Başkanı Cem, maddi durumu iyi olmayan öğrenciye tam burs vermeyi planladıklannı söyledi. AB'nin Kopen- hag'da tarih verip vermeyeceği ile U- gili bir soruyu ya- nıtlayan Cem, "Ko- penhagiçin kesinbir tarüi alma şansını bu hükümetkaybet- miştir"dedi. Tarih verilmemesi durumunda tep- ki gösterihnemesi gerektiği- ni ifade eden Cem, bunun bir süreç olduğunu, gelecekte de tarih verileceğini kaydede- cuklannın, üniversite öğren- cileri içindeki payının yüzde 4 olduğunu dikkat çeken Cem, "Biz maddi durumu yeterli olmayan her öğrenci- ye,tambursvereceğiz,Oğren- rek >bu hükümetin tarihi ge- ciokulunubitiriphayataatil- ciktirdiğini bildirch. Her evden en az bir oy is- tediklerini yineleyen Cem, "Biz bu oya namusumuz gibi sahip çıkacağız" dedi. dığında, buparayıçokdüşük faizle bize ödeyecek" şeklin- de konuştu. Türkiye'de her türlü kayna- URAS'TAN DEHAP'A YANIT Ahlaksız teklifi kabul etmeyiz GAZİANTEP (Cum- huriyet)-ÖDP Genel Baş- kanı UftıkUras,partisin- den emanet oy ısteyenle- rin olduğunu iddia ederek "Ahlaksız tekhflerle kar- şdaşıyoruz" dedi. Uras, partisinin il mer- kezinde düzenlediği ba- sın toplantısında, 3 Ka- sım'da oy kullanılırken dikkatli olunmasını ve yoksulluğa, açlığa, işsiz- liğe, savaşa karşı olanlar- dan ÖDP 'ye oy vermele- rini istedi. Türkiye deki seçim riiz- gânnm bir tür yalan rüz- gânna dönüştüğünü savu- nan Uras, şöyle konuştu: "Ahlaksız buluşmala- ra tanıkohıyTHIIZ. Ahlak- sız buhışmalann yanı sı- ra ahlaksız tekUflerle de karşılaşr\oruz. ÖDP'den emanet oy tsteyenler olu- yor.ÖDP'nin kiınseyeve- rüecek emanet oyıı yok- tur. SoMan yana olan par- tileri, ÖDP'yi destekle>«- rekoylan böknemeve da- \et edjyorum." Üretici, sanayici ve emeklilerin tahrip edildi- ğini savunan Uras, "Ana- dohı kaplanlannı, Anado- hı tavşanlanna dönüştür- düler. Bizirezfledenleri bir daha vezir yapmama ko- nusunda kararnyız. 3 Ka- sım, bugüne kadar ense- mizde boza pişirenlere derslerini vermek için bir Drsatnr" dedi. Uras, ÖDP dışındaki partilere oyverenlerin Tür- kiye'yi IMF'ye teslim et- tiklerinin büincinde ohna- lan gerektiğini ifade etti. ÖDP'den milletvekili adayı olan Sema Pişkin- süt de Kemal Derviş ı eleştirerek "Derviş, yok- sullaşan ve ezilen halkı- mız için değil Türkiye'yi sömürmek için bekİeyen yabanaşirkeüeriçinumut olabiMr. Derviş her kesi- me yakt^r,sola yalaşmaz" diye konuştu. tP GENEL BAŞKANI PERİNÇEK: Milli hükümet kuracağız SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA-İP Genel Baş- kanı Doğu Perinçek, Ada- na'da. "miOi mecüs, miffi hükümet" kuracaklanm söylerken "Bundan, Ha- zine'yi hortumlayanlar, banka soyanlar, dolarcı, ABD'ci, EVlT'cüer kork- sun" dedi. Perinçek, "TV'de Baykal ve Erdo- ğan'ı izlediniz. AKP'nhı ve CHP'nin a>iıı parti ol- duğunu gördünüz. Bun- lann birbirinden farkı yok" diye konuştu. ÎP mitinginin yapıldığı VğüT Mumcu Alanı'na, "Başbakan Perinçek" slo- ganlanyla giren Perinçek, krizden korkmak için hiç- bir neden bulunmadığını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Krizden hortumcular, banka baüranlar, Hazi- ne'nin içini boşaltanlar korkar. ABD'cfler, IMFd- ler korkar. Çünkü çalma, götürme işlerini rahat ya- pamazlar. Işte bu nedenk ABD, IMF devTededü-.Bu seçimde CHP-AKP hükü- meti çıkarma planı yapd- mıştır. Bu hükümetle braktakiemeflerinideger- çekleştirmek istemekte- dirler. Böylece ülkeyi baş- ka bir krizin içine itmek- tedirkr. Ama biz bunlara engeüz." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected] Erol Evcil'le ilgili Türkbank dosyası- nın yeniden açıldığı haberi, Hürriyet ga- zetesindeyeraldı. Haberegöre; h4esim Malki cinayetinı azmettirmekten uzun süre tutuklu kalan Erol Evcil'in, Türk- bank'tan aldığı milyonlarca dolarlık kre- dilerdeki usulsüzlüklerin saptanması amacıyladosyalar yeniden açıldı. Dos- yalann açılmasının nedeni; daha önce bu olayı soruşturan bir müfettişin ban- ka yönetimine verdiği bir dilekçe. Haber. gazetelerde yer alırken Türk- bank emeklılerı başka bir haber aldılar: Banka çalışanlarından kesılerek öden- mesı gereken kasım ayı emekli maaş- larının bankaya ait bölümü bugüne ka- dar yatınlmadı. Bankayı tasfiye ettiğını düşünen BDDK yöneticilerı, bu tasfiye sürecınin nasıl işleyeceginı, doğru dü- rüst planlayamadıkları için emekli ma- aşlannı nasıl ödeyeceklerini de belirle- yemediler. Türk Ticaret Bankası Munzam Vakfı Başkanı Celal Balabanlı gelışmeleri Türkbank'ın Bedelini Neden Çalışanlar Ödüyor? şöyle anlattı: "Bankayı tasfiye etmekle görevlendirilenler, burayı bir bakkal dükkânı gibi düşündüler. 3 bin 700 ki- şıiik banka personelini hızla 2 bine in- dirince daha kâriı biriş yaptıklanm san- dılar. Banka personeli 3 bin 700 kişi iken banka emeklilerinin maaşları ça- lışanlardan kesilen paralarla karşılana- biliyordu. Anladığımız kadanyla tasfiye kvrvlundakibr, banka çalışanlannın top- tan tasfıyesınin 70 trilyona mal olaca- ğını söyteyerek BDDKyönetıminiyanılt- mışlar. Toptan tasfiye halinde bu ra- kam 700 trilyona çıkacak." Bankalan tasfiye etmek, yalnızca bi- nalan tasfiye etmek anlamına gelmıyor. Bu bankalann çalışanlan, emeklıleri var. Onlann, onlarcayıldıryarattıkları tasar- ruflanyla hak ettikleri maaşlan, sağlık har- camalan var. Üstelık bu bankayı çalışan- lar değil devlet gorevlileri, Hazıne gö- revlileri batırdılar. En son gazetelere yansıyan Erol Evcil örneğinde görüldü- ğü gibi, usulsüz kredilerin arkasında devlet var, siyasi irade var. Süleyman DemireTin akrabalanndan, eski bakan- lara, iktidar partisi milletvekıllerine ka- dar herkesi bu çöküş sürecine neden olan olayların arkasında görebilirsiniz. Inanılır gibi değil. Mülkiyeti çalışan- lara ait bir bankayı devlet eliyle verilen usulsüz kredilerle batır, sonra bankaya el koy, sonra bu bankanın işlemlerini ya- salara aykırı olarak durdur. sonra da ben sana maaş vermiyorum diyerek çalışanı ortada bırakmaya kalkış. Bunun hesabını kim verecek? ••• Türkbank olayı, tam bir soygun ola- yıdır. Bir banka, siyasi iktidarlann ata- dığı yönetim kurullan ve genel müdür- leri aracılığıyla batırılmıştır. Bu batırma- nın ardından mülkiyeti çalışanlara ait olan bankaya devletçe el konulmuştur. Bütün bu kişilerin sebep olduğu zarar, devlete, bizim vefgilerimizden kesilen pa- ralarla ödettırilmiştir. Sonra da banka- yı tasfiye edıyoruz diyerek banka çalı- şanlannın maaşlan, emeklilikleri ve sos- yal haklan yok sayılmaya çalışılmıştır. Üstelik bütün bu işlemler, hukuki ol- mayan yollarla yapılmaya kalkışılıyor. Alınan tasfiye ve kapatma kararlan her seferindeyargıdandöndü. Geçen gün- lerde Danıştay Dava Daireleri Genel Ku- rulu, bankanın tasfiyesiyle ilgili karan, iş- lemlenn usulüne uygun yapılmadığı ge- rekçesiyie bozdu. Yine idare mahke- mesi. Türk Ticaret Bankası'nın bir Fon bankası olmadığını karara bağladı. Ya- nı sonuç olarak bir bankayı yok etme girişimi mahkeme kararlan ve çalışan- ların çabalanyla başarıya ulaşamadı. Ancak bu arada ülkemizin en köklü ban- kalanndan brisi çokertildi. Emeklileri, ver- gı ladelerinı alamadılar. Bu ay da ma- aşlannı zamanında almamatehlikesiy- le yüz yüzeler. ••• Seçim meydanlannda milletten oy isteyenler, halkın tepki ve öfkesini böy- le kazandılar. Bu nedenle birçoğu artık siyaset sahnesınden yok olacaklar. Türk- bank olayı, son yıllarda yaşadığımız banka çökertme ve yolsuzluk olayları- nın en tipik örneklerinden birisidir. Bir banka müfettişınin gazetelere de yan- sıyan belgelerle ortaya koyduğu dilek- çesi, bu oyunu bütün çıplaklığıyla göz- ler önüne seriyor. Türkbank olayının ar- kasında daha çok oyunlar çıkacak. Iz- lemeye devam edeceğiz. Orada çalışan- lann emeği, ülkemizin maddi olanakla- n bazılanna peşkeş çekildi. Şimdı on- lar keyıf sürerken bu olaylarla hiçbir il- gısi olmayan insanlara bunun bedeli ödettirilmek isteniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear