01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2002 ÇARŞAMBA »- SEÇIM 2002 Seçimlerde genellikle Türkiye fotoğrafiıun dışında görüntü veren Urfa'da DEHAP, 100 bin oy hedefliyor Şanlıurfa'Şeytanüçgeni'MEHMET FARAÇ ŞANLIURFA- Köyiin adı Şeyhze- liha. sandık numarası 1457, seçmen sayısı 130, oylann partilere göre da- ğılımı: Fazilet Partisi 130... Otlukalan Köyü"ndeki 2448 sayılı sandıkta buhınan 82 c*yu ANAP, Ye- nice'deld 2480 nolu sandıkta bulunan 169 oyu DYP ve Erd«mler'de 1153 nolu sandıkta, 127 oyum tamamını da MHP almış.. 1999 seçimlerinde Cüneydoğu'da yurttaşlann özgür iradesinin sandığa ne kadar yansıdığını gösteren bu ör- nekler, aşiretyapısının politikayı kıs- kaca aldıgı Urfa'dan... Yalnızca aşıretler değil... Bu seçim- de korucular ve ülkücii babalar da pi- yasada... Seçmen bu kez, üç baskı un- surunun çemberinde: Ağalar, koru- cular, babalar.. Şanlıurfa seçimlerde genellikle Tür- ldye fotografinın dışında görüntü ver- di. SHP'nin tüm Türkiye'de yerel se- çimleri kazandığı dönemde, Urfa "RP" dedi. DYP'nın eridiği 1999 se- çimlerinde, Urfa'dan bu partiye 100 bin oy çıktı. 3 Kasım'da da sonuç de- ğişmeyecek gıbi. Kent yine aykın bir görüntü verebilir. CHP'liler bu gö- rüntünün kendi lehlerine olması için büyük çaba harcıyor. CHP'den hummah çahşma Partinin ülke genelindeki rüzgâny- la, 1983'te Vedhi Atakh'nın Halkçı Parti'den seçilmesinden 20 yıl sonra milletvekili çıkarabilme heyecanı CHP'lileri kamçılıyor. CHP'nin Genel Saymanı Mahmut Yıldız'ın birinci sırada oldugu Urfa'da bu nedenle hummah bir çahşma var. Kent merkezinde insanJar 20 yıl ara- dan sonra ilk kez CHP'den söz ediyor. Yıldız bunun gerekçelerini şöyle anlatıyor: "Urfa.sotdan miDetveldli çıkarama- manm 20 yüdır sıkınüsjnı çekiyor. Sağ, yıllardır seçmeni sömürdü, karşıiığın- da hep yalan ürettL Urfahlar arük de- nemedikleri CHP'ye umut bağjadı. Kentte bize büyük biryönetim var. Biz de onlan mahcup etme> eceğiz." 21 seçim bürosuyla çahşma yürüt- tüklerini belirten CHP'nin 2. sıra ada- yı Vedat Metik. DYP, MHP, ANAP ve DEHAP tabanından CHP'ye katılım- larolduğunu, 1999'daki 25 bin oyu en az 75 bine yükselteceklerini ve 4 mil- letvekili çıkarmayı hedeflediklerini anlatıyor. Partinin 4. sıraya adayı Ahmet Ön- cd de, aşiretinin ilk kez CHP'de top- lanmasını sağlamış. Kentteki iş çev- releri de ona yoğun destek veriyor. DYP örgütû sorunlu DYP'de 1999'da 100 bin oy alarak ülke barajım geçmesini sağlayan Ur- fa örgütünde sorunlar var. Partinin ağır toplanndan Necmettin Cevheri aday değil. Onun yerine aday olan ye- ğenleri HafflÜhan ve SabahattmCev- heri ise listeye konulmadı. Aday gös- terilmeyen bir başka kişi ise Mec- lis'teki kavgada yaşamını yıtiren DYP milletvekili Fevzi Şevhanhoğlu'nun • Seçmen sayısı: 518J59 ~ | Mıllet\ekiii sayısı: 11 I • ' : • k \ ,ÖDP ÎP OBP DEPAR ANAP EMEP • DTP YDP BBP DP DSP FP CHP LDP BP MP DYP SİP HADEP MHP Partilere göre dağıiımı: . - - 2 - 4 - - - _ 4 1 Partilerin oy yüzdelen: 0.23 0.12 0.16 0.0 13.9» 0.16 / 1.B (t URFA4 99 Seçimi 1 . f./ • Hılvan \ •Bozora ., S i ' 0.2i f *Halfetı M — ¥ l ı a i k r ı " (1 , Tiİ0.0 t> . 4.59 \ * 21.41 6.0S 0.14 0.29 0.28 23.7S 0.13 HL56 8.49 «.»I bırecık Ceylanpmar) ', Suruç , . ^^ L r - '• ....... _ ^ _ _ i r CHP ada\ı Mahmut Vıkhz şiret ağalan, korucular ve ülkücii babalann baskısı altında seçime giden Urfa'da, yükselen CHP, yıllar sonra milletvekili çıkarma heyecanı içinde. Aşiret temsilcisi adaylarını değiştiren DYP, tüm tepkilere karşın gücünü korurken, AKP ile CHP, DEHAP'ın alacağı oylara kilitlenmiş. oğlu Idris Şeyhanhoğiu. Şeyhanlılann dışlanması DYP'yi kanştırmış. Bağımsız adayhğını ko- yan Sabahattin Cevheri, prestıj mü- cadelesinde. DYP'yi Urfa'dan silmek ıçin yoğun mücadele veren Cevheri çok sayıda seçim bürosu açmış. "Hal- knnız ve aşiretimiz gereğini yapacak- ür"diyor. 'Listeye para bulaştT iddiası DYP'nin açmazlanndan biri de tüm kente yayılan "Parayia aday ohna"id- diası. Söylentilere göre DYP listele- rine girebilmek için kimı adaylar 1 milyon dolan gözden çıkarmış. Par- tiden uzaktan yakından ilişkısi olma- yan tbrahim Halil Kızıl'ın, Cevhe- ri'ler dururken 4. sıraya konulması "fisteye para bulaşü" iddialannı güç- lendiriyor. Urfa listesinin başında Susurluk'un kilit ısmi Siverekli Sedat Edip Bu- cak'm bulunması da merkezdekı seç- menin tepkisini çekiyor. Şeyhanlıla- nn aleyhte çalışması ve partinin ba- raj sıkûıtısı nedeniyle Bucak, ilk kez kent merkezi ve köylerde oy istemek ıçin dolaşırken ona UHcücü Baba "Drej AH" (Ali Yasak) ve ünlü babalardan Hadi Altun eşlik ediyor. Amcası th- san Bucak"ın AKP'ye geçmesi de Se- dat Bucak'ın sıkıntısını arttınyor. Urfa caddelerinde görülen bir baş- ka sıma da ülkücü Feridun ÖnceL An- cak hem DYP hem de MHP'ye küs- kün olan Öncel'in kime çahştığı sap- tanamıyor. Bir iddiaya göre CHP lis- tesindeki akrabası Ahmet Öncel 'e "a- cakbakıyor." DYP'nin Susurluk- korucu- ülkücü üçgenindeki propaganda ağı Urfâ kent merkezinde tepkileri arttınrken, "Si- verekli adaylar"sıkıntısı ANAP ve AKP'de de dışa vuruyor. AKP'nin liste başında yine bir Si- verekli, Zütfikar tzol var. Üçüncü sı- ra adayı Faruk Bayrakda Siverek'in yanıbaşındaki Hilvan'dan. Bayrak 1. parti olduklannı belırtirken, "Barajı iki parti aşarsa 8 milletveküi biz, 3 de CHP çıkanr. MHP alamaz. DYP ve ANAP'ın barajı açması ve DEHAP gerçeği dengekri altüst edebitir"diye konuşuyor. 'SP,AKPyizoı1ar' Bayrak'm bu saptamasma karşın gözlemciler, Şanlıurfa Belediyesi'ni de elinde bulunduran SP'nin, AKP'yi Kentte hummabbir seçim çalışması yürüten CHP'liler, "Kentte 20 yıl sonra ilk kez CHP'den söz ediliyor. Bize büyük bir yöneüm var. Biz de onlan mahçup etmeyeceğiz" diye konuşuyor. zorlayacağına dikkat çekiyor. ANAP'ta da kent merkezinin tep- kisini çeken aday sorunu yaşanıyor. Listenin başında yine bir Siverekli olan şeyh kökenli Cenap Gûrpınar var. Ütinci sıradaki aday Sejit Eyû- boğlu'nun çocuklanndan birinin TE- DAŞ operasyonunda tutuklanması di- ğer partiler tarafından kullanılıyor. ANAP, DYP'deki iç çekişmeden ya- rarlanmaya çahşıyor. MHP listesinin başına konulan mil- letvekili Muzaffer Çakmakh da Sive- rekli. tkinci sıraya Harran ilçesinden MahmutÖzyavuz'u koyarak Arap kö- kenlilerin oylannı almaya çahşan Çak- makh, Karayollan Bölge Müdürlü- ğü'nün tüm olanaklarım kullanarak köylere yol yaptırmış. Ancak "Parti- yi afle şjrketine"dönüştürmekle suçla- nan Çakmaklı'ya kentin eski ülkücü- leri tepkili. Gccekondu oylan HADEP^e GAP her ne kadar hükümetlerin ih- mali yüzünden ilerlemese de Urfa'da yoğunlaşan göçün en önemli nedenı. SP'li belediyenin sorumsuzluğu yüzün- den tanm alanlan katledilerek on bin- lerce gecekondu yapılmış. Kentte kir- li, su sıkıntısı giderilemiyor. Seyyar sa- bcılan ise ancak Vali Muzzafer Dflek'in çabalan azaltabilmiş. Kentin tarihi eserlerle dolu alanla- n üzerinde çoğalan gecekondular, DE- HAP tabanını da arttınyor. 1999 se- çimlerinde 70 bıne yakın oy alan DE- HAP bu kez 100 bin oyu hedeflemiş. Bu beklentı tüm partilerin hesaplan- nı alt üst ediyor. Urfa üzerine kitaplan bulunan Avu- kat Müslüm Akahn. kentte yine aşi- ret ağırlıklı bir tablo ortaya çıkacağı- nı söylüyor. Akalın, adaylann vaatle- rine dikkat çekerken,"Trafo, yol, ku- \ııvecamiyeyardımvaatleri>1eaşiret- lerden oy toplanıyor w diye konuşuyor. Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı tsmail DemirkoL tüm aday- lan gruplar halinde çağırarak vaatle- rini videoya kaydedeceklerini ve ta- kip edeceklerini belirtiyor. Urfa mer- kezde 250 bin seçmen olmasına kar- şın, Siverekli adaylann liste başlan- na konulmasının büyük tepki çektiği- ni belirten Demirkol şöyle konuşu- yor: "Kn-saldafiflen seçimotanuyor,san- dığa oy aülnuyor. Oviar topluca mü- hürknerek torbalara dolduruluyor." t Seçmen, yönûnfi bıüamadı' TMMOB 11 Koordinasyon Kurulu Sekreteri Şe\1unusKarahan, CHP'nin Urfa'da çıkış yapacağını belirtiyor. Gazetecı Kemal Kapakh ise u tktidar haDa tatmin etmedi. v^tmmlardurdu. Partilerdeki liste tartışması ve DE- RAP'ın baraj sorunu bdirsiziiği arto- rryor. Urfa seçmeni yönünü bulama- dı"diye konuşuyor. Bu tablonun yarattığı belirsizlik ve tepki içinde seçime giden Urfa'da, ge- nel kanı tüm olumsuzluklara karşın DYP'nin güçlü olduğu. SP'nin kıs- kacındaki AKP ve giderek güçlenen CHP, DEHAP'ın alacağı oylan kilit- lenmiş. Geçimini tanmla geçiren halkın, kısa dönemdeki tek beklentisi kış mevsimini geçirebilmek Burdurlu CHP'ye şans verecek• 20 yıldır CHP'li belediye başkanlan tarafından yönetilen, ancak Meclis'e sadece bir CHP'li vekil gönderen Burdur'da, 3 Kasım'da bu partinin birinci çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor. Kararsızların oranının da yüksek olduğu kentte, taşranın oylan sağ partilere. GÜRSU KUNT/ SERGÜL CANIGÜR BURDUR-Tam 20 yıldır CHP'li belediye baş- kanlan tarafından yönetilen, ancak bu süre için- de Meclis'e bir tek CHP'li milletvekili gönde- remeyen Burdurlu, 4 Kasım sabahı "Arükök- süz değöiz'' diyerek uyanmak istiyor. Burdur, Meclis'e 3 milletvekili gönderecek. Birinci parti olacağma kesin gözüyle bakılan CHP, merkezin yanı sıra, Kızılkaya, Kartal ve Kocaaliler köylerine de güveniyor. Kentte çok sevilen birinci sıra adayı veteriner hekim Ra- mazan Kerim Özkan'ın yanı sıra partinin gü- vendiği bir diğer nokta, DSP'den gelecek oy- lar. Partililer, yaklaşık 2 hafta önce DSP 3. sı- ra adayı Uzay Akbulut'un kendi saflanna ka- tılmasını bunun kanıtı olarak gösteriyor. 1999'da 11 bin 500 oy aldıklanna dikkat çeken CHP ll Başkanı Sükyman Sohnaz, CHP'li belediye başkanının da 10 bin 500 oyla seçildiğini be- hrtiyor ve "Bu seçimde CHP oylan katlanarak artacak ve 1. parti CHP olacak. Hatta CHP'ye giden oviar, Türkiye ortalamasmm üzerine çı- kacak" diyor. Kent merkezinde hissedilen CHP Scçmcnsa>ısı 167.583 M llet-vektlı sayısı 3 _ * _. ^ — OBP EMEP DTP YDP BBP DSP tf CHP LDP BP Pamlere gSre dağılım)- MP | SİP H^DEP MHP B*ms I Partîlonn yüzdelen t.18 9 ^ a.14 •.74 •.M 1J« —2§!&—Y 10J2 / 7 J / • e.2i / •.44 ' 0.11 24 BURDUR \ Ye^ılova # ^« > B U C * ^ TiİBnnı / «nt-|ya aaıisar' " ağırlığı, taşraya gittikçe zayıflıyor ve yerini sağ partilere bırakıyor. Ancak taşrada sağ oylann nereye gideceği halen belirsiz. Oylan, Bucak ilçesi belirleyecek Burdur'un en önemli ilçelerinden, hemen her seçimde kentin kaderinde belirleyici rol oyna- yan Bucak'ta oylann nereye gideceği kesinlik kazanmamış. Bucak, oylanm AKP'ye yönlen- dirirse, kentteki dağılımın 1 CHP, 1 AKP, 1 DYP olacağı tahmin ediliyor. Bu şimdilik çok güçlü bir ihtimal değil. Çünkü eğilim yoklama- smda 1. sıra adayı BayramÖzçeHk'in AKP Ge- nel Merkezi'nce 2. sıraya alınmasırun yarattı- ğı şok aşılamadı. Genel Merkez'in tercihi olan Mehmet Alp'e de halk sıcak bakmıyor. Alp'in Genel Merkez'e 200 milyar lira bağışladığı ve yerini böylece değiştirdiği iddialan, Bucak'ta- ki AKP oylanm daha da zayıflatacak gibi gö- rünüyor. Bucaklılann DYP' ye yönehnesi du- rumunda ise tablonun 2 DYP, 1 CHP olarak de- ğişeceği düşünülüyor. DYP H Başkanı VeMHik- met Ölgün, 1999'da MHP' ye giden oylannı ge- ri abnaya çalışacaklannı ve kararsızlara da gü- vendiğini söylüyor. Kararsızların yüzde 10 oyu- nu ahnayı hedefleyen DYP'de sevilen bir mil- let\ekili olan Mustafa Örs'ün üçüncü sıradan aday gösterilmesi sıkmtılara yol açıyor. MHPfaktörû 1999 seçimlerinde Burdur'dah bir milletve- kili çıkaran MHP'nin de gücünü göz ardı etme- mek gerekiyor. Ök sırada, halk tarafından da se- vilen bir bürokrat olan Mehmet Yıtanaz Anyö- rük'ün bulunması, seçimde bu partinin de be- lirleyici olacağı olasıhğını güçlendiriyor. Kırsal kesimde ki gençler ise, "genç ve ka- rizmatik" bulduklan Genç Parti'ye yönelerek bir sürpriz yapabilirler. Gençler bu konuda "Onun da aldatacağını bilrv'oruz anıa hangisi va- atkrini yerine getirdi ki" diyorlar... ANAP, DSP ve SP ise bu seçimde zorlana- caklar gibi görünüyor. CHP'nin barajı aşama- dığı 1999'da Meclis'e bir milletvekili gönderen DSP, bu seçime en zayıf haliyle hazırlanıyor. ANAP kadrolanna güveniyor ANAP adaylan kadrolanna güveniyor ve "Barajı aşıp, Meclis'e gideriz" diyor. Ancak Burdur'da halkın ağzından ANAP çıkmıyor. Birinci sıra adayı Ahmet Pesen, bu seçimde 25 bin oy alacaklannı ve listeye güvendiklerini be- lirtiyor. Kentte 5 binden fazla üniversiteli öğ- renci eğitim görüyor ve hemen her parti genç- lerin oyunu almaya çahşıyor Ancak onlar ge- leceklerinden umutsuz, siyasilere güvensiz, si- yasetle ilgisiz. Harçlann düşürülmesini, okul- lanndaki fıziksel altyapı eksikliklerinin gide- rilmesini, adam gibi eğitim almayı isteyen genç- ler isyan ediyor. Burdur'un bütün sokaklan par- ti bayraklanyla donatılmış. Ancak bu heyecan henüz halka ulaşnıamış. Halk siyasetten olduk- ça uzak ve kararsız sayısı küçümsenmeyecek kadar çok. Geçimini tanmla geçiren halkın, kı- sa dönemdeki tek beklentisi kış mevsimini ge- çirebilmek. Buluştuklan tek ortak nokta ise, siyasete güvensizlik. Köylünün, Meclis'teki- lerden daha çok iş ürettiğini belirten üreticiler, "Korkulu riiya görüyoruz. Hadi bizden geçti. Ya çocuklanmız. Onlan daha büyük bir karanfak beldiyor'' diyorlar ve eklıyorlar: "Vebal altma girmemek için oy venneyeceğim" Burdur'da nereye oy vereceğini bilen de bihneyen de 4 Kasım sabahı mutlu uyanacagını sanmıyor. AVRUPA'DAN GURAY OZ Geçmişten Uzak, Gelecekten Habersiz Gazetelerde seçime katılmaya hak kazanan Tür- kiye Komünist Partisi'nın mitınglerinin engellen- diğini okuyunca "Neden korkuyoriar ki?" diye düşünmeden edemiyor ınsan. Geçmişten korkuyor, gelecekten ürküyor olabi- lirter mi? Yirmincı yüzyıl, zaferlen ve yenilgileriyle sosya- listlerin, komünistlerın, bağımsızlıkçıların, aydın- Ianmacılann yuzyılıydı. Zaferleri yalnızca sosyalist ülkelerin ortaya çıkmasından, sosyalizmin birdün- yasistemi halinegelmesınden ıbaret değildir. Ko- münistlerdünyanın faşızm belasından kurtarılma- sında belirleyıci rol oynadılar. Kapitalıstlerin, sos- yalizmle rekabet kaygısıyla zenginlikleri belli ölçü- de halkla paylaşmak zorunda kalmaları, bazı Ba- tı Avrupa ülkelerinde "sosyal devlet", "sosyal re- fah devleti" denemelerinın ortaya çıkması da ko- münistlerin etkın vaıiıklannın ve mücadelelerinin bir sonucudur. Komunistlerin varlığı ve dırençleri pek çok kapitalist ülkede, kendileri içinde olsun- lar olmasınlar, sosyal mücadele ıçindeki sınıf ve katmanları da yüreklendirdi, mevzi de olsa ka- zançlar sağlamalanna yol açtı. Yoksul ülkeler sömürgeciliğe, yeni sömürgeci- liğe komünistlenn varlığı ve katkılanyla daha iyi kar- şı koyabildiler. Bağımsızlık savaşlan, bızımki de da- hil, sağlam bir yol arkadaşı buldu. Yirmincı yüzyılı boydan boya kaplayan bu hikâ- yeye bitmiş gözüyle bakıyorlar. Ama bir yandan da korkuyoıiar herhalde. • • • Yirmi birinci yüzyılın. neoliberal küreselleşme- cilerın zaferi ile başladığını ne yazık ki kabul etmek zorundayız. Batı Avrupa'da merkezin çekim gü- cü arttı. Sosyalıstler merkeze doğru ilerliyor, libe- ralizmin savunucuları halıne geliyorlar. ABD, yeni dünyanın tek egemeni olma iddiasıyla ortaya çı- karken, Batı Avrupa şaşkınlık içinde kurtuluşu ne- oliberaiizmin olmayan küresel sihrinde arıyor. Sa- yıları gittikçe azalan ve henüz kendilerini yenıle- meyı başaramamış da olsalar inatla türkülerini söyleyen komünistlerın sesini kısma çabası Batı Avrupa'da egemendir. 1900'lü yılların son çeyreğinde başlayan gerıle- me ve son yıllara damgasını vuran çözülme, tum dünyada postmodern bir ortaçağın da başlangı- cı oldu. Parıltıh bir ortaçağ bu. llerlemenin göz kamaştıran başanlan ile zorba- lığın ve sömürünün artan baskısı iç ıçe geçiyor. Ge- çip giden yüzyılda sosyalist sıstemin varlığı nede- niyle oluşan dengelerin izin vermedıği savaşlar şimdi birbirini izlıyor. Koruyuculannı yitiren güçsüz halklar, ülkeler, çaresizlik içinde, kendilerini saldır- ganlardan koruyan dengenin ne kadar değerli bir şey olduğunu düşünmeye başlıyorlar. • • • Bu çaresizlik bizim ülkemize de tüm boguculu- ğu ile yansımış durumda. Savaşa karşı olan, kom- şulanyla savaşmak istemeyen Türkiye, göz göre göre savaşa sürüklenıyor. ABD'nin önlenemez ve vazgeçılmez olduğu "fikri" neredeyse ülkenın tum düşünen insanla- nnın fikri haline gelmeye başladı. Köşe yazarlan "Tecavüzü önleyemtyorsan, zevk almaya bak", "Madem savaş bize rağmen olacak, öyleyse kâıiı çıkmaya bakalım" ya da "Maksimum fay- dayı elde edelim" "fıkirleri" arasında gidip ge- liyorlar. • • • Bu panltılı ortaçağın zor geçeceği bellidir. Ama geçeceği de bellidir. Dıreniş karanlığın içinde ör- gütlenir. Rönesans karanlık ortaçağda birikmiş aydınlanmaydı. Bundan sonra da öyle olacaktır. Bunun için birileri, beğenilmese de küçümsen- se de gerçekleri soylemeye devam etmeli. Karan- lığın içinde korkuyla ıslık çalanlann, belki farkında değiller ama, o türkuye ihtıyaçlan var. Bu türküyü, içinde bulunduğumuz yüzyılda da komünistler, devnmci demokratlar, aydınlanmacı- lar söyler. Onlar söylüyoriar zaten. Şu, zaferlerınin ebedi ve karşı konulmaz oldu- ğunu ilan edenlerın onlardan hâlâ korkuyor olma- lan da bu gerçeğin apaçık bir kanıtı değil mi? Bir yandan birileri Komünist Partisi'nin mitinglerini engellemeye çalışıyor. öte yandan yükselen yeni değerlere tutunmaya çahşan dönekler de geçmi- şi bir iyice karalayabilmek. geçmişle geleceğin bağını koparabilmek için pıyasada rol kapmaya çı- kıyor, hiç anlamadıkları zamanların hikâyelerini anlatmaya kalkışıyorlar. Anlatabilirier mi? Hikâyenin ne kadar derin ve büyük olduğunu bil- medikleri için dedikodu ile hikâyeyi karıştırıyorlar. Anlatabileceklen hıçbır şey yok. Ne geçmişi biliyorlar, ne gelecekten haberleri var. Onlara aynlacak zamana yazık. <$CEM RADYO •^TAŞAKÇA 12.30 Başak Ikız'le ûğten sohtetlen YENİ SESLER 16.00 www.cemradyo.com 'dan oy verebılrsınız E4YAL SANDIĞI 22.00 Ay^e Acar'm Konuğu Nurettm Rençbef GECENÎN AYNASI 24.00 Kerem Fırtına TÜRKÜLER TÜM DÜNYADA www cemrad\T o com AT\' Scs Frekansî n 38 Td 02126397431 (pbx) Faks 0 212 639*^435 GERİ KALMIŞLIĞIN PANZEHÎRİ KÜLTÜR, KÜLTÜRÜN ZEHİRİ KORSAN KİTAPTIR! Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) Garibaldi Restaurant "PİYANO İLE TÜRK MÜZİĞİ" Piyanoda Mustafa Köker Tel: 2496895 - 24525 22
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear