Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2002 ÇARŞAMBA
HABERLER
Hizbullah'ın yerini almaya çalışan Hizb-ut Tahrir adlı örgüt, Türkiye'deki etkinliğini arttınyor
Şeriatçılannhedefî varoşlarANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Kanlı terör örgürii Hizbullah "ın, li-
deri Hüseyin Yetioğlu'nutn Istanbul
Beykoz'da öldüriilmesinin ardından
yaşanan iç çekışmelerle çöküş süre-
cine girmesiyle, şeriatçı Hizb-ut Tah-
rir örgütü. propaganda çalışmalan-
nı yoğunlaştırdı.
Hizbullah'ın yerini almaya çalışan
şeriatçı örgüt, Ankara'nın gecekon-
du semtlerinde dağıttığı el ilanlann-
da yakında "Raşidi Hilafet Devfcti"
kurulacağını savunarak "29 Ekim
Cumhuriyet Ba>Tamı'nı kutlama-
yın"şeklinde çağnda bulundu.
Iran kaynaklı terör örgütü Hizbul-
lah' ın yenı üye kazanmak için çalış-
• Şeriatçı Hizb-ut Tahrir örgütü, Ankara'nın varoş semtlerine astığı el
ilanlarında Cumhuriyet Bayramı'nın değil, yakında kurulacak olan 'Raşidi Hilafet
Devleti'nin bayramınrn kutlanmasını istedi.
malannı hızlandırdığı bildirildi. Is-
tihbarat birimlerince hazırlanan ra-
porda, örgütün üst düzey yönetici-
leri ile taban arasında irtibat ve gü-
ven sıkıntısı yaşandığı, bu nedenle
yeni yapılanma arayışlannın sürdü-
ğü belirtildi.
Bazı örgüt üyelerinin geçmiş dö-
nemlerde fiim grubu ile girdikleri ça-
tışmalardan pişmanlık duyduklan,
cezaevlerinde bulunan militanların
bazılannın grubun yanında yer alma-
ya başladıklan kaydedildi. Rapora
göre, örgüt üyelerinin birçoğu, de-
şifre olmamak için seçim listeleri-
ne kayıt yaptırmadı. Bazı militanla-
nn Milli Göriiş kökenli siyasi olu-
şumlara destek verme karan alma-
sının örgüt içinde fıkir aynlıklannın
yaşanmasına neden oldugu öğrenil-
di. Yaşanan bu örgüt içi çatışmalar
nedeniyle bazı gruplann yeni yapı-
lanma arayışlan içinde girdikleri
kaydedildi.
Hizbullah'ın iç hesaplaşmalar ve
operasyonlarla çöküş sürecine gir-
mesiyle örgütün yerini almayı hedef-
leyen şeriatçı Hizb-ut Tahrir, propa-
ganda çahşmalannı yoğunlaştırdı.
Hizb- ut Tahrir Türkiye Vilayeti im-
zasıyla Ankara'nın gecekondu semt-
lerine dağıtılan el ilanlanndatek çö-
zümün "Islam devteti" oldugu savu-
nuluyor.
"Ey Müslüman Türkiye haJkı" di-
ye başlayan bildiride, "Küfür ve se-
fıhBkolan Cumhuriyet Bayramı'nm
değil, yakında kurulacak olan Müs-
lümanlara izzet ve şerefî tekrar ka-
zandıracak Raşidi Hilafet Devteti'nin
bayramını kutJayahm* deniliyor.
kendilerini "idamiKurtuluşPar-
tisi" olarak tanıtan Hizb-ut Tahrir
hareketi, Kudüs Istinaf Mahkemesi
Kadısı Tayıyyüddinen-NeMani tara-
fından 1953 yılında Kudüs 'tebaşla-
tıldı. Ortadoğu'da yapılanmaya gi-
den örgüt, Türkiye'de de örgütlen-
meye çalışıyor.
Hizbullah'ın yerini ahnayı hedef-
leyen örgüte yönelik geçen dönem-
de çeşitli illerde çok sayıda operas-
yon düzenlemişti. Operasyonlar sı-
rasında örgütün üyeleri ile Türkiye
sonımlusu oldugu belirtilen Ahmet
Kıhçkaya yurtdışuıa çıkmaya çahşır-
ken Antalya'da yakalanmıştı.
Meslektaşları kamerayla yakaladı
Rüşvetçi trafik
polislerine suçüstü
tstanbul Haber Servi-
si - Ba>Tampaşa Meyve
ve Sebze Hali'ndençıkan
kamyonet sürücülerin-
den rüşvet aldıklan giz-
li kamerayla görüntüle-
nen 6 polis memurundan
ikisi tutuklandı.
Istanbul Emniyet Mü-
dürlüğü, bazı trafik po-
lısleri tarafın- ^ _ ^ _
dan, Sebze ve
Meyve Ha-
li'nden çıkan
kamyonet sü-
rücülerinden
rüşvet alındı-
ğı yolundaki
iddialarüzeri-
ne mahkeme-
den izin alarak
soruşturma
başlatu. Soruş- " ^ ~ ^ ~
turma kapsamında, Is-
tanbul Istihbarat Şube
Müdürlüğü'nce Hal Kav-
şağı'na, içinde kamera
ile dinleme cihazı olan
bir minibüs yerleştirildi.
Kameralar, ceza kesme-
mek için para alan polis
memurlannı tespit edin-
ce operasyon başlatıldı.
• Bayrampaşa
Hali'nden
çıkan araçlann
şoförlerinden
rüşvet alan
6 polis
memurundan
2'si tutuklandı.
Operasyonda, Bayram-
paşa llçe Emniyet Mü-
dürlüğü Trafik Denetle-
me Büro Amirliği ile il-
çe Asayiş Ekipler Amir-
liği'nde görevli polis me-
murlan tsmail Kahra-
man, MehmetAksoy,HD-
mi Karabulut, Burhan
Kafaoğlu, Mustafa De-
^ _ _ _ ğümencioğlu
ve Meviüt Yu-
karıkır önce
gözalüna ardın-
dan da açığa
alındılar. Ope-
rasyonda aynca
rüşvet verdik-
leri savlanan 4
kamyonet sürü-
cüsü de gözal-
tına alındı.
"Rüşvet al-
mak" ve "rüşvet ver-
mek" suçlanndan dos-
yalan hazırlanan 6 polis
ile 4 sürücü Asayiş Şu-
be Müdürlüğü'nden
Eyüp Adliyesi'ne sevk
edildi. Polis memurlann-
dan Kahraman ve Değir-
mencioğlu tutuklanarak
cezaevine gönderildi.
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
K/MMUMIZ
RTÜKTMAFIMDAM
ACILMGTII?.
20 günlük sağlık raporu aldı Savcı: Bingöl'deki konuşma kamu düzeni açısından tehlikeli
Yüksel: Haklanmı Erbakan davası yeniden
kullanacağım
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu'nca (HSYK) DGM
Savcılığı görevinden alı-
narak Cumhuriyet Sav-
cılığVnakaydınlan Nuh
Mete Yüksel, "Hakla-
run var onlan kullana-
cağım" dedi.
HSYK'nin "kmama"
cezası da Yüksel'i dün
DGM hâkim ve savcılan
ziyaret etti. Çok üzgün ol-
duğu gözlenen Yüksel,
sağlık raporu almak için
DGM'den aynlırken ga-
zetecilerin "Kaset mon-
taj mı" sorusuna, "Aynen
doğrudur" yanıhnı ver-
di. Nuh Mete Yüksel, dün
akşam bir televizyon ka-
nalındada"Kendiisteği-
nizk nii görevden ahndı-
WL" sorusuna.
u
Hayır ku-
rultayiniçıkardLBenbu-
nu hak etmedim. Hakla-
nm var, onlan kuflanaca-
ğun" dedi. Yüksel, kase-
rin Fethullah Gülen dava-
sıyla ilgili olup olmadığı-
nın sorulması üzerine,
"Ben de o kanaatteyim"
diye konuştu. Kasetin or-
taya çıkmasından sonra
kendisini arayan bir kişi-
nın, "Biziın dediklerimi-
ze göre hareket edecek-
sin. Vbksa Türkiye'den si-
linirsin" diyerek şantaj
yaptığını ileri süren Yük-
sel, şantajuı yürüttüğü ir-
ricai soruşturmalar nede-
niyle yapılmış olabüece-
ğini aktardı.
Anayasanın 159. mad-
desine göre kurul kararla-
nna karşı yargı mercileri-
ne başvurulamıyor. Ku-
rul, itiraz gelmesi duru-
munda yeniden inceleme
yapabiliyor.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu)-Kapatılan RP'nin Genel
Başkanı Necmettin Erbakan hak-
bnda verilen hükmün kaldınlma-
sı ve adli sicil kaydının silinme-
siyle ilgili duruşmaya başlandı.
Savcı, Erbakan'm tahrik içeren
konuşmasının, kamu düzeni için
tehlikeli olabilecek nitelikte bulun-
duğunu söyledi. — —
Diyarbakır 1 No'lu
DGM'de yapılan dünkü
duruşma, Erbakan'ın avu-
katlann savunma için sü-
re talebi üzerine ertelendi.
Erbakan hakkında, Bin-
göl'deki konuşması nede-
niyle, 10Mart2000tari-
hinde 1 No'lu DGM'ce
desindeki değişiklik üzerine Avu-
kat Mehmet Ener'in yeniden yar-
gılama ile ilgili yaptığı başvuru-
nun kabul edilmesi üzerine Di-
yarbakır 1 No'lu DGM'de dün du-
ruşma yapıldı. Duruşmaya Erba-
kan katılmazken avukatı Mehmet
Ener hazırbulundu. Ener, mahke-
me heyetine verdiği dilekçede, Er-
• Erbakan'm avukatının savunma
için ek süre istemi nedeniyle ertelenen
duruşmada savcı, Erbakan'ın Bingöl'deki
konuşmasında halkı din ve ırk motifi
altmda kin ve düşmanlığa açıkça
tahrik ettiğini söyledi.
TCK'nin 312/2. maddesi uyann-
ca"Halkıdinveırkfarkhhğıgöze-
terek kin ve düşmanhğa açıkça
tahrik etmek"ten verilen ve Yar-
gıtay tarafindan onanan 1 yıllık
hapis cezasının kaldınlması, adli
sicil kaydının silinmesiyle ilgili
yeniden yargılanma talebinde bu-
lunulmuştu. TCK'nin 312. mad-
bakan hakkında verilen ve adli si-
cil kaydında yer alan mahkûmiye-
tin, TCK'nin 312/2. maddesini
yeniden düzenleyen 4744 sayıh
yasa, 3682 sayılı Adli Sicil Kanu-
nu ve 4454 sayılı Erteleme Kanu-
nu uyannca kaldınlmasını, bu ko-
nudaki adh" sicil kaydının da silin-
mesini istedi.
Daha sonra esas hakkındaki mü-
talaasını okuyan Savcı, yapılan
değişiklikle 4744 sayıh yasa ile ya-
sa koyucunun önceki TCK'nin
312/2.1 cümlesiniyürürKiktenkal-
dırmayı amaçlamadığını, önceki
ırk, din, mezhep ibarelerini yeni
düzenlemeye de işleyerek, suçun
unsuru haline dönüştürdüğünü
^ ^ ^ söyledi.
Savcı, bu nedenle ta-
lepte bulunanın konuş-
masını,"fiidrvedüşüııce-
leri, siyasi kanaaderi ifa-
devedinikavramlanaçık-
lama hürriyeti" içerisin-
de değerlendinnenin
mümkün olmadığını be-
lirterek şöyle devam etti:
tt
Hükümlünün konuşmasında;
daha çok kendi partisinin taraflar
ve sempatizanlanndan oluşan kit-
leyi kendilerinden farklı düşünen-
lere karşı din ve ırk motifi altmda
kin vedüşmanhğa açıkçatahriket-
tiği, bu tahrUdn de kamu düzeni
için tehlikeli olabilecek nitelikte
bulunduğu anlaşılmışür.*'
Hizbullah
Hicret
Timi'ne
operasyon
ALPERTURGUT
Şeriatçı terör örgütü
Hizbullah'ın 1998
yılındaki "Hicret
aşamasında" Marmara
Bölgesi'ne sızan ilk
ekipte yer alan askeri
kanat sonımlusu Cemal
Arvas'm da aralannda
bulunduğu 7 kişiden 4'ü
Istanbul'da tutuldandı.
Diyarbakn-, Ağn ve
Erzurum'da kanlı olay-
lara imza atan militan-
ların, son yıllarda darbe
üstüne darbe alan
Hizbullah'ın askeri
kanadını tekrar
güçlendirmek ve
harekete geçirmek iste-
dikleri belirlendi.
Eski Ağn sonımlusu
Cem Osman Aktaş ve
onun emriyle 4 kişiyi
öldüren Muzaflfer
Abdulkaya ıse
Diyarbakır'a gönderildi.
Istanbul Terörle
Mücadele ve tstihbarat
Şube Müdürlüğü'nün
ortaklaşa düzenledikleri
operasyonda,
Hizbullah'ın askeri
kanadını tekrar toparla-
mak isteyen Cemal
Arvas ve 6 adamını
gözaltına aldı. Polis,
gözaltındaki örgüt
üyelerine ait özgeçmiş
raporlannın, öldürülen
Hizbullah lideri Hüseyin
Veüoğlu'nun
Beykoz'daki villasında
bulunan bilgisayar
kayıtlannda
bulunduğunu açıkladı.
Örgüt için son derece
önemli olan Istanbul'da
silahlı eylemler gerçek-
leştirmek isteyen
Hizbullahçılann maddi
kaynak bulmak için
yaİdaşan ramazan ayı
nedeniyle "fitre ve zekât
toplama çahşmasuıa"
başladığı ifade edildi.
. Istanbul 5 No'lu
DGM'ye çıkarhlan 5
kişiden Istanbul askeri
kanat sonımlusu Cemal
Arvas, Recep, Faysal ve
Bahri Seümoğlu tutukla-
narak Kartal Özel Tip
Cezaevi'ne gönderildi,
Ömer Alüntaş ise
serbest bırakıldı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Nuh Mete Yüksel, Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nin anlı şanlı
savalanndandı. Dünkü gazeteler, onun
bir "seks kaseti" nedeniyle DGM sav-
cılığından alındığını yazdılar. Böyle bir
gerekçeyle onun cezalandınlması il-
ginç. Türkiye, zaten bir paradokslar ül-
kesi.
Nuh Mete Yüksel için bu köşede
deep>eyceyazılaryazıldı. Birtanesi-
ni dün gıbi anımsıyorum. 85 yaşında-
kı Mihri Belli'yi bir konuşması nede-
niyle Istanbul'daki evinde polislere
bastınp gözaltına aldırmıştı. Mihri Bel-
li birkaç gün Istanbul, Ankara emni-
yetinde uykusuz geceler geçirdikten
sonra Yüksel'in huzuruna çıkarılmış
ve daha sonra serbest bırakrimıştı. Ay-
nı ışlemi Şanar Yurdatapan için de
tekrar etmişti.
Demokratık bir ülkede soruşturma
açılmayacak bir konuda, bir düşün-
ce açıklamasından sonra, 85 yaşın-
Nuh Mete Yüksel'in En Masum 'Günahı'!
daki bir düşün insanını bir başka şe-
hirde gözaltına aldırmak Nuh Mete
Yüksel'e özgü bir savcılık biçimiydi.
Gözaltındaki insanlara işkence edildi-
ğini raporlarla belgeleyen doktorlar,
cezaevlerindeki baskılara karşı çıkan
avukatlar da Nuh Mete Yüksel'den
nasıbini alanlardandı.
Nuh Mete Yüksel, asıl büyük sük-
sesini Merve Kavakçı'nın evıni basa-
rak, Necmetfn Erbakan ve Fethul-
lah Gülen hakkında ıdam cezası is-
teyerekyapmıştı. Bazı çevreler, onun
bu konudaki aşırı taleplenni bir laiklik
savunuculuğu gibi algılayıp onu des-
teklemişlerdi. Nuh Mete Yüksel, Hu-
kuk Fakültesi'nde öğrencı iken yıllık-
lara "ülkücü" olarak geçmişti. Savcı-
lık döneminde yaptıkları da bu kanıyı
doğrular nitelikteydi.
•••
Nuh Mete Yüksel, hukuku özgürlük-
lerin kısıtlanması şeklinde yorumla-
yan bir hukuk anlayışına sahipti. O
yasalan böyle anlıyor, böyle uygulu-
yordu. Hukuku, demokrasinin geliş-
mesi, insan hakiannın gelişmesi, ada-
letin yerleşmesi için yorumlamak da
mümkündü. Ne yazık kı Türkiye'de
böyle davranan hukukçulann önü ka-
panıyor, Nuh Mete YükseTlerin önü açı-
lıyordu.
Nuh Mete Yüksel, demokratık bir ül-
kede bu anlayışla savcılık yapamaz-
dı. O uygulamalanyla demokrasiye,
özgürlüklere uzak birgörüşü temsıl edi-
yordu. Yapsa yapsa bu görüşlerin
avukatlığını yapabilirdı. Türkiye, he-
nüz demokrasiyi yerleştirmemiş bir
ülke oldugu için Nuh Mete Yüksel'ler
en önemli yerlerde, en önemli görev-
leri üstlenebiliyoriar ve onlan kimse
yerinden oynatamıyordu.
Dramatikolan, Nuh Mete Yüksel'in
insani açıdan çok masum sayılabile-
cek bir eylem nedeniyle görevinden
alınmasıydı. Inanın ben bu iddialan ılk
okuduğumda hiç ihtimal vermemiştım.
Yüksel'in o muhafazakâr haliyle "ka-
çamak" geceler peşinde koşabilece-
ğini düşünememiştim. Kendısı uzman
raporlanna rağmen hâlâ bir komploy-
la yüz yüze bulunduğunu söylüyor.
Onun kendisini savunmasını, bu ko-
nuda bir haksızlığa uğradıysa bu hak-
sızlığın giderilmesini insani bir hak ola-
rak göruyorum. Hukuk, herkese lazırn.
Türkiye gerçekten bir paradokslar
ülkesi. Hukuku bu kadar hoyrat bir
şekilde uygulayan ve demokrasiyi ze-
deleyen uygulamalara imza atan bu
ünlü savcıyı, bu uygulamalan nede-
niyle kimse yerinden oynatamazken
Yüksel'in bir "seks gecesi" gerekçe-
siyle tasfiye edilmesi tam bize özgü
bir durum. "Yok öyle şey, burası Tür-
kiye abi!" sözlerine uygun bir uygula-
ma ile yüz yüzeyiz.
•••
Nuh Mete Yüksel'in, "seks gece-
s/"nin devletteki göreviyle ne ilgisi var
ki! Böyle bir durum, ancak onunla eşi
arasında veya beraber oldugu söyle-
nen kadınla onun arasında bir sorun-
dur. Tamamen kişiseldır. Bu nedenle
böyle bir gerekçeyle görevden alınma-
sını doğru bulmuyorum. Eğer avukat
olsaydım, en azından bu konuda ken-
disini savunabilirdim.
Gerçekten dramatik bir durum...
GLOBALPOLITIKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Savaşa Doğru
Pentagon'dan sızan ya da sızdınlan haberlere gö-
re, Irak savaşının aralık ortalanndan ocak sonuna ka-
dar uzanan dönemde başlaması gerekiyor. Ama ta-
rihsel olarak birsavaşın eşiğinde olduğumuzu gös-
teren verilerin yanı sıra, henüz böyle bir noktada ol-
madığımızı düşündüren veriler de var. Üstelik görün-
tü giderek daha da bulanıklaşıyor.
Aylar değil haftalar...
The Times'ın, eski editörlerinden, 40 yıllık emek-
taryorumcu Lord VVilliam Ress-Mogg'un pazar-
tesi yazısına bakılırsa, savaşın fiilen başlamasına
aylar değil yalnızca haftalar var. Bir seri gelişme Lord
Ress- Mogg'un bu öngörüsünü destekliyor. Başkan
Bush Temsilciler Meclisi'nden savaş yetkisi aldı.
ABD, Saddam'ın, denetçilerin Irak'a geri dönmesi-
ne ilişkin açılımlarına kulağını tıkıyor ve Körfez'e as-
ker yığmaya devam edıyor. Gelecek ay ABD ve In-
giltere silahlı kuvvetlen Katar'da ortak bir manevra
geliştirecekler. The Times'ın aktardığına göre göz-
lemciler, bu manevranın savaşın bir kostümlü pro-
vası olacağını düşünüyor. VVashington Post, Bush'un
Iraklı muhalif göçmenlere yönelik bir askeri eğitim
programı için talımat verdiğını, 92 milyon dolarlık ek
harcamayı onayladığını yazıyor. Ilk anda 5 bin Irak-
lı muhalifi kapsayacak olan eğitim, kısa sürede 10
bin kişiye yükselebılecekmış.
Bu hazırlıklarsürerken Başkan Bush, hem ülke için-
deki önemli strateji uzmanlarını hem de uluslarara-
sı ittifaklannı (Ingiltere hariç) bir Irak savaşının tero-
rizme karşı uluslararası savaşı aksatmayacağına ik-
naetmeye çalışıyordu. Uluslararası diplomaside ve
özellikle Araplar arasında etkisini arttırmaya başla-
yan Jacques Chirac (Le Monde) ile Blair'in ziya-
reti sırasında sunduğu kanıtları pek ciddiye almadı-
ğı anlaşılan Putin'in (Guardian, TheTimes) BM Gü-
venlik Konseyi'nde veto kullanmalannı engellemek
ABD için önemli sorundu. Ama birçok yorumcuya
göre, bir uzlaşma zeminı yavaş yavaş oluşuyordu.
Böylece, silah denetçilerinin Irak'a geri dönmesi ile
ilgili bir karar, ABD'nin isteklerı doğrultusunda şe-
killenebilirdi. ABD de Rambouıllet'de Miloşeviç'e yap-
tığını, bu kez Saddam'a da yapabilir, kabul etmesi-
ne asla olanak olmayan bir istekler paketini, Irak re-
jiminin önüne koyabilirdi. Ancak bu noktada Fran-
sa ve Rusya için geri dönmenın maliyeti çok artmış
olacağından, onlar da ABD'nin peşine takılırlardı...
Bu gelişmelere ek, ABD halkının da havaya girme-
ye başlamış olmasına bakarak savaşın, adeta eli
kulağında demekten başka çare kalmıyor.
Derken...
Başka olaylaryaşanmaya başlandı. Bir Fransıztan-
keri Yemen açıklarında saldırıya uğradı. ABD dos-
tu Kuveyt'te, ABD personeline yönelik silahlı saldı-
nlar gerçekleşirken, Filipınler'de peşpeşe bomba-
lar patlamaya başladı, bir ABD askeriyle beş sivil öl-
dü. Sudan'dan Suudi Arabistan'a giden bir uçakta
başansız bir kaçırma olayı yaşandı. FBI ve CIA Baş-
kanı Tenet bir demecınde, terör tehdidinin arttığını
vurguladı ve ağır bir ifadeyle "Üzerimize geliyorlar"
dedi. Artık bütün Batı ülkelerinin vatandaşları tehli-
kedeydi. Afganıstan'da başı ezilmiş, üsleri dağıtıl-
mış El Kaide, adeta çok başlı mitoloji canavanna dö-
nüşmüş, her kesilen başın yerınde yenıleri çıkmış-
tı. Ybksa terörle mücadele açısından Afganistan bir
başan olmadı, diyenler haklı mıydı? Pakistan seçim-
lerinde Taleban yanlısı, El Kaide sempatizanı parti-
lerin meclisteki iskemlelerin yüzde 30'unu, Kuzey
ve Güneybatı meclislerinin çoğunluğunu ele geçir-
miş olması da terörle savaş fiyaskosunun bir baş-
ka yan urünü, gelecekte Ortadoğu'da yaşanabile-
ceklerin bir habercisiydi.
Birçok gözlemciye göre, Bush yönetiminin kafa-
yı Saddam'a takıp terörle mücadeleyi ihmal efrne-
sinin bu gelişmelerde büyük payı var derken, nük-
leer santrallara ve balistik füze teknolojisine sahip
Kuzey Kore ("şerekseni"n\n ikinci ülkesi) bir nükle-
ersilah programı olcluğunu açıkladı. Üstelik Ha'aretz'e
göre Kuzey Kore, Iran'da nükleer teknoloji transfe-
ri karşılığında uranyum üretiyormuş. Bu haberler
ABD'nin Irak stratejisinin mantığını iyice sarstı. Çün-
kü ABD'nin Irak'a saldın gerekçelerinin, şimdi Ku-
zey Kore'de de bu rejim değişikliğini gündeme ge-
tirmesi gerekiyordu. Halbuki, ABD Kuzey Kore'ye kar-
şı, askeri değil diplomatik bir yol izlemeye kararlıy-
dı.
Bu tozduman içinde, hafta sonu ilginç bir geliş-
me ABD'nin belki de yine taktik değiştirerek rejim
değiştinme hedefini şimdilik geriye çektiğini düşün-
dürdü. Dışişleri Bakanı Powell ve Güvenlik Danış-
manı Rice, verdikleri demeçlerde Saddam'ın silah-
tan arınmayı kabul etmesi halinde iktidarda kalabi-
leceğini çünkü esas amacın silahtan anndırma ol-
duğunu vurguladılar.
Birtaraftan savaşın süreci işliyordiğertaraftan kar-
şı süreçler, bu yüzden ortalık tozduman. Ama ben
The Times'tan Simon Jenkins'in yorumunu okur-
ken takılan bir sorunun cevabının, sürecin gelece-
ğini belırlediğini düşünüyorum. "Bali patlamasının
şimdi Irak işgaliprojesini öldürmesi gerekir" dedik-
ten sonra Jenkins, ekliyordu: "Amerika güçlü olma-
nın özgüvenini göstermeli, zaaflanndan korktuğu için
hemen silaha sarılan insanlann sinirliliğini değil". Ya
Amerikan yönetimi ülkelerinin göründüğü kadar güç-
lü olmadığını, zamanın aleyhierine işlediğini ve bir
an ewel enerji kaynaklannın ve stratejik noktalann
üzerinde, gelecekteki hesaplaşmalara uygun bir bi-
çimde konuşlanmak gerektiğini düşünüyorsa? Eğer
böyleyse savaşı engellemek mümkün olmayacak di-
ye düşünebiliriz.
YAZAR ATİLLA KESKİN
24 yıl sonra
gözaltına ahndı
ÎSTANBUL (AA) -
Güvenlik kuvvetlerince
arandığı gerekçesiyle 24
yıldır Türkiye'ye dön-
meyen ve vatendaşlıktan
çıkartılan yazar AtiHa
Keskm, 2 kitabını im-
zalamak amacıyla geldi-
ği Istanbul'da asker ka-
çağı oldugu gerekçesiy-
le gözaltına alındı.
12Mart 1971 muhtı-
rası döneminde Deniz
Gezmiş, YusufAslan ve
Hüseyin İnan'ın da yer
aldığı grupla birhkte yar-
gılanan ve idam cezası-
na çarj)tınlan Keskin,
hakkındaki yakalama
emrine ilişkin dosyanın
bulunamaması üzerine
serbest buakıldı.
Gezmiş, Aslan ve
tnan'ın da yer aldığı
grupla birlikte yargıla-
nan Keskin, idam ceza-
sına çarptınlarak infazı
bekleyen 4. sıradaki sa-
nık ohnuştu.
Bu cezası daha sonra
ağır hapse dönüştürü-
len Keskin, bir süre ce-
zaevinde yattıktan son-
ra afla tahliye edilmesi-
nın ardından ülke dışına
çıkmıştı.