Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2002 PAZAR
DtZt
Hüsamettin Özkan ve KemalDerviş'in istifalanyla bölünen partide sarsıntılar dinmek bilmedi
DSP'de depremgünleri
R.ahşan Ecevit'in
'gözdesi' Emrehan
Halıcı'nın basın
toplantısmda
Hüsamettin Özkan'ı
kampanyalara karşı
sessiz kalmakla
suçlaması, fitili ateşledi.
8 Temmuz'da Ecevit'le
görüşen Özkan "Vefa
bir semt adıymış"
diyerek istifa etti. Onu
bakan ve milletvekili
arkadaşlan izledi. 5
Ağustos'ta aynı senaryo
Derviş için sahnelendi.
DSP'nin tarihindeki en
büyük parçalanma
gerçekleşiyordu.
HALICI: TÜRKER, DERVİŞ'TEN ÎYİ
Gidenlerin
yiizde 80H geri
dönmek istiyor
• Kamuoyu önünde DSP'deki kopmalan
başlatan kişi olarak tanınan DSP Grup
Başkanvekili Emrehan Halıcı, "Ben
Kemal Derviş istifa etsin demedim.
Ama kendisi ekonomik programı
tehlikeye atan gelişmelerin baş aktörü
oldu" diye konuştu.
özkan ve Derviş'i ishfaya çağırarak bir anlamda
DSPdekı kopmalan başlatan kışı olan DSP Grup
Başkanvekili Emrehan Hahcı sorulanmızı
yanıtladı.
- Özkan'ı istifaya çağnvken bu öiçDde büyük bir
kopma bekfiyor muydunuz?
- Bir açıklama, yapılması gerektiği için yapdır.
Rahatsız olduğumuz, huzursuz olduğumuz
konulan ifade ettik. Biz bunlan söyledik diye bu
gelişmeler olduysa, kaçınılmazdı. Keşke daha önce
yapsaydık. Ben bu sayılara çıkacağını kesinlikle
tahmin etmiyordum. Ama daha da fazla olsa bile,
doğru olanı yaptık. Ecevit gibi bir devlet adamının
etrafinda birleşilmesi gerekiyordu.
- Ozkan'la parti yönetimi arasmda göriiş ayntüdan
oe zaman ortay-a çıkü?
- Ben 1999 yılı eylülü-ekiminde grup
başkanvekiUiğine seçildım. O zamandan itibaren
örgütlerden,
seçmenlerden gelen bir
gerginliği hissettim.
Bu, gün geçükçe daha
çok hissediimeye
başladı. Başbakan'ın
hastalığıyla iyice su
yüzûne çıktı. DSP'nin
tavnnda hiçbir sürpriz
yok. Partimize yönelik
ithamlarla ilgili
kuşkulanmız had
safhaya çıkınca o
açıklamayı yapuk.
Bazı partüilerimizin
suskunluklannı
bozmalannı bekledik.
Onlan suçlayan,
istıfaya çagıran bir
açıklama yapmadık. Memnuniyetsizliğimm, genel
başkanımızın bunu hak etmediğini söyledik. Nazik
bir uyanydı. Ama tam tersi uygulamalar oldu.
Hiçbir kötü söz etmeden bakânlar, milletvekilleri
aynldı. Şimdi gidenlerin yüzde 80'i geri dönme
isteklerini dolaylı ya da dolaysız yoldan ifade
ediyorlar.
- Seçim noktasma nasıl geindi?
- Biz Tûrkiye'de başbakanhk, partide genel
başkanlık sorunu yoktur, diyorduk. Ortaklar
hükümetın devamı yönûnde konuşuyordu. Sorun
varsa, bunu ortaklar çıkar söylerdi. Böyle bir
durum yokken, bir senaryonun uzantısı olan
adımlar atılıyordu. Sonra adım adım bu noktaya
gelindi.
- Kemal Derviş'i de flk siz istıfaya çağırdınız^
- Ben, Derviş istifa etsin, demedim. lyi bir
iktisatçıdır, kendisini biz davet ettik.
Grup olarak kendisine sahip çıktık. Şimdi
görüyoruz kı Masum Türker, ondan katbekat
daha iyi bir bakan. Ona ftrsat veren, davet eden
bu ülkenin başbakam, Derviş'ten aynı nezakeri
görmedi. Derviş, ekonomik programı tehlikeye
atan gelişmelerin baş aktörü oldu. Seçim
konusunu gündeme getirdi. Neredeyse apartman
yöneticilerine vanncaya kadar herkesle
konuşmalar yapfcı. hatırhyorsunuz o turlan.
Biz karar vermesini istedik, istifa etmesini
istemedik. Kendisi o günlerde bir görüşmemızde
bana, solda bütünleşmeyı istedığını, ancak
yüzde 30'luk bir tabloyu görürse siyasete
girebileceğini, söyledi. Sonra gitti CHP'ye iltihak
etti. Ekonomist olarak iyi adımlar atan Derviş,
siyasetçi olarak maceraya atıldı. BaykaTla
ilışkısuıın ne kadar süreceğını de göreceğiz.
1 TÜREYKÖSE
DSP Grup Başkanvekili Em-
rehanHahct, 5 Temmuz günü ön-
ce parti yönetıcileriyle bırlikte
Rahşan Ecevit'le görüştü. Daha
sonra, akşam üzeri sürpriz bir ba-
sın toplantısı düzenledi. Hedefi
açıktı: "Partimizin en büyük pa-
yeleri verdiği kimselerin, sayın
Ozkan dahiL kamparrvalara kar-
şı sessizkalmalan soru işaretieri-
ne yol açryor. Kimse heveslenme-
sin, saym Ecevit çekamey%cektir."
8 Temmuz 2002 tarihı ise siya-
set tarihine "DSP'de en büyük
kopmanın, parçalanmanm ger-
çekleştiği gün" olarak geçtı. Hü-
samettin Ozkan saat 16.00'da
Başbakan Bülent Ecevit'le görü-
şecekti. Yandaşlan, bu göriişme
öncesinde bır gövde göstensı
planhyordu. Bunu haber alan
Rahşan Ecevit, sabah 10.00'da
tüm milletvekillerini partiye ça-
ğırdı. Özkan ekibinin toplantısı
iptal edildi. 80 dolayında millet-
vekili genel merkeze geldi. Top-
lantıya sadece 4 bakan katıldı.
Bakanlar Kurulu'nda Özkan'ın
egemenlığı açıktı.
DSP üçüncü parti
Özkan, saat 16.00'da Başba-
kan Ecevit'le görüşmeye gitti.
Bu görüşme bir saat sürdü. Öz-
kan, çıkışta "dııygusaP birkonuş-
ma yaptı:
"Size olan sevgi ve sadakaö-
mizden şüpheniz mi vardı? Ben
sizden şunu bekierdim. Boraya
sizjnle birlikte geldik, sizinle bir-
likte evterimize gidetim. demeni-
n bekierdim. Beni böyle imtihan
edebitirdiniz. O zaman görürdü-
nüz size sadık olup olmadığuıu.
Ama bunu yapmadınız, nıuhata-
bun olmayan insaıüara açıkiama
yapürdınız. Ben şu kapıdan ÇH
kuıcaya kadar bunu hâlâ yapabt-
Brsiniz. Sizinle birlikte çekümeve
hazuim. Ama bu kapıdan çıkük-
tan sonra her şey biter. Size kar-
şıduygusalhğun burada sona eri-
yor. Benizorla siyasetçi yaptinız."
Özkan, daha sonra yakın çev-
resindekilere "Mesut Yümaz da
Başbakan'ı istifaya çağmh. Ona
ne yapü" diye yakınacaktı. Yıl-
lardır "Ecevit'legekfim,onunla gi-
derim" diyen Ozkan, Ecevit'le
görüşmesinden "siyasetçi'' ola-
rak çıktı...
Özkan, "Vefa, bir semt adıy-
mış'' dedi ve DSP ile ılışkisini ko-
pardı. Kendisini bakan ve mil-
letvekili arkadaşlan izledi. Güne
128 milletvekiliyle başlayan DSP,
akşam saatlerinde birinciliğini
yitirdi. MHP birinci parti oldu. Pa-
zartesi günü başlayan istifalar
hafta boyunca sürdü. 12 Temmuz
Cuma gününe gelindiğinde, mil-
letvekili sayısı 84'e düşen DSP,
arnkMeclis'teki 3. partiydi. DSP
şu anda ise 58 sandaryeye sahip...
'9'ların çabaları...
DSP'de "9'lar" olarak anılan
milletvekilleri, 9 Temmuz günü
"Ecevitier'in öncülüğünde Ece-
vft'siz" DSP için olağanüstü ku-
rultay çağnsı yaptı. Ardından, 10
Temmuz günü Başbakan Bülent
Ecevıt'le görüştüler, bu görüş-
meyi yenileri izledi. Ecevit, ola-
ğanüstü kurultay istemlerine
"Eğer seçim gündeme geunesey-
di bu takbiniri yerine getirebflir-
dim. Ama şimdi kurultayla vakit
kaybedemem" yanıtıru verdi.
sıcak günün
oykusu 4
UluçGürkan,hedeflennın "ts-
mafl Cem'ipartidetutmakve Ke-
mal Derviş'i DSP'ye yaklaşür-
mak" olduğunu anlatıyor. Ece-
vit'le ilk görüşmeleri öncesinde
Cem'i arayan Gürkan, "Biraz
dikkarJt sabırh, kararta olursanız
DSP'deki değişimden bekledik-
lerinize kavuşursunuz. Kopanla-
nn şansı yok. Partiden aynlma-
yın" dedi. Cem, şu yanıtı verdi:
"Bir karar aşamasına geldi-
ğimde seni mutlaka ararun. Baş-
bakan'm partiyle ügüi kararmı
iztiyorum."
Gürkan ısrar etti: "Biz umut-
suzken sen umuthıydun. Şimdi
koşullar Bülent Bey'i zorluyor.
Biz karartı olahm, parti içinde
sağlam durahm."
Bu görüşmeden sonra 9 millet-
vekilı yeraden Başbakan "la görüş-
tü. "Istnail Cem'in beklentileri-
ne cevap verecek bir tutum izle-
mesini" ıstedıler. Ecevit'le gö-
rüştükten sonra Ismaıl Cem ve
Kemal Derviş'i aradılar. Uluç
Gürkan, ErtugrulKumcuoğiu ve
Zekeriya Temizel not bıraktı, an-
cak Cem telefonlara çıkmadı...
Ecevit hayalcl'
Derviş ise 9 milletvekiline he-
men randevu verdi. Derviş'in de-
ğerlendirmeleri ilginçti:
"Türkrve ekonomisi iç borçlar
nedeniyle büyük bir sılanüyla
karşı karşıya. Siyasi güven çok
önemli. Bu güven tesis edihnezse,
Türkiye'nin önünde sadece 15
gün var. Hele hele Brezflya çöker-
se, Türldye Arjantin'den beter
ohır. Ecevit, hayal gönryt>r. Onun-
la bu iş obnaz. Bu hükümet yüa-
lacak. tsmail Cem'in başbakan-
lığuıda yeni bir hükümet kurula-
cak. Böyle bir hükümet iç ve dış
finans çevrelerine girven verir."
91ar, "Bülent Bey nasıl hayal
görüyorsa siz de hayal göriiyor-
sunuz" dedıler.
9'lar, Başbakan Ece\ıt'le ıkin-
ci görüşmelerinde "Kurultay yap-
mayacaksamz hiç ohnazsa güçlü
Aktifpolitikayı bırokan Uluç Gürkan:
Uhıç Gürkan, "Sözümüz düılensevdi, Türkiye yine seçime gi-
derdi ama DSP şimdiki konumunda olmazdı" dedi.
İsmail Cem, başbakan
olacağına immdırılmıştı
9'lardan Uluç Gürkan, girişimleri sonuç venneyince
DSP'den istifa etti. CHP'den beklediği çağn gelmeyince
de aktif politikanın dışında kaldı. Gürkan seçim süreciyle
ilgili olarak şu değerlendirmelen yaptı: "Bizim DSP'de
yenilenme talebimiz vardı. Zamanlama planmuz da
Mecüs tatile gjrmeden önceydi. Bu planlamada temel
etken, seçimlerin 2004'e sarkmayacağı, 2003 nisamnda
olacağıydL Hüsamettin Özkan'ın genel merkezk
proUenderini bUivorduk. Bülent Bey'in iyileşip Rahşan
Ecevit yörüngesinde Ozkan'ı hedef alacağuu ve Özkan'ın
da peşinden tsmail Cem'i sürükley ebikceğini
bilmiyorduk. Bizim temel hedefimiz Cem'i partide
tutmak ve Derviş'i DSP'ye yakJaşörmakn. Sonuç
alamadık. Doğnıyu yapök. Sözümüz dmlenseydi Türkiye
yine seçime giderdi ama Ozkan bölünmesi
engeDenebUirdL Önlenemese bile, DSP şimdiki
konumunda olmazdı. Süreç haklılığımızı ortaya çıkaıtfa.
İstifa edip YTP'ye gidenlere, istifa etmek için uğruna ter
dökühnüş, mücadele edilmiş bir gerekçe olnıası gerektiğini
söylüyorduk. O günlerde Cem, başbakan olacağına
inandınlmıştL."
Kendisine yönelik
elestirüerin artması
üzerine Ecevit'le
görüşen Hüsamettin
Ozkan, bir saat süren
görüşmenin ardından,
'duygusal' bir açıklama
yaparak istifasını
duyurdu. Ozkan, her
firsatta babası gibi
sevdiğini söylediği
Ecevit'e görüşmede
şunlan söylemişri:
"Sizinle birtikte
çekUmeye hazmm.
Ama bu kapıdan
çıküktan sonra herşey
biter. Size karşı
duygusalhğun burada
sona erivor."
bir genel sekreter seçflsm" dedi-
ler. 3. görüşmede ipler koptu ve
Ecevit, 9 milletvekiline "Siz bi-
zjpsiniz" diye çattı.
Milletvekilleri DSP'nin parla-
mento dışında kalabileceğıni söy-
lediler. Ecevit, "O kadar vahim
değfl. Bunu daha öncedeyaşadık.
Üstesinden genriz" dedi...
Bazı miUetvekillen, DSP Ge-
nel Başkan Yardımcısı Rahşan
Ecevit'e de olağanüstü kurultay ıs-
teklenni ilettı. Rahşan Ecevit,
"Şimdiseçim annosferinegirilivor.
Kurultaya parave enerji harcaya-
ma\Tz" dedi. "Neyapahm, arka-
daşlarunız telefon ediyorlar, ko-
nuşuyorlarama nüDetvekukrigi-
diyor. 3 kişi kalsak da önemh de-
ğO" demekten de kaçınmadı.
'Azarlanan' vekll
Rahşan Ecevit'in istifa edip
YTP'ye geçen genel sekreter Ha-
san Güla> la yapüğı telefon ko-
nuşması dakulislere yansıdı. Li-
derler zırvesine DSP adına katıl-
dıktan sonra Ecevitler'in konutu-
na bile sokulmayan Gülay'ı Rah-
şan Ecevıt'in "azarladığı'' haber-
leri yayıldı. Başbakan Ecevit'le
görüşerek partiyle ilgili kaygıla-
nnı ileten Gülay'ı evinden arayan
Rahşan Ecevit'in, "Senin orada
ne işinvar, sana mı kaldı oraja git-
mek" diye bağırdığı öğrenildi.
"Ben bu partinin genel sekreteri-
yim. Gendbaşkanunla görüşmek
için sizden izin ahnam" diyen Gü-
lay'ın aynı gün partiden istifa et-
tiğine dikkat çekildi.
Ancak Rahşan Ecevit "böytebir
görüşme yapmariıgmı" söyledi.
Rahşan Ecevit, yakın çevresine
"Benböyiebirüshıpkullanmam''
derken. "Rahşan Hanım'ı taklit
eden birinin Gülay 'ı aradığı'' söy-
lentilen ya>ıldı. Hemalde, eski ge-
nel sekreteri Rahşan Ecevit'in
sesini tamrdı!
Dervl; sarsıntısı
Hüsamettin Özkan'ı bir basın
toplantısıyla istifaya çağırarak
DSP'de parçalanma sürecini baş-
latan Grup Başkanvr
ekili Emrehan
Hahcı, benzer bir çağnyı 5 Ağus-
tos günü de Kemal Derviş için
yaptı. Hahcı, "Hazine'den So-
rumlu Devlet Bakanhğı gücünü
kuDanarak, hükümetve DSP kar-
şıü bir hareketin veya hareketle-
rin içinde olamaz" diyerek Dev-
let Bakaru Kemal Derviş'i istifa-
ya çağırdı. Derviş'in "hükümet-
te kafana ya da siyaset yapma"
konusunda acil bir karar alması-
nı isteyen Hahcı, "tsrifa etmesi
ekonomiyi etkilemez. Bırakacak
olursa, aynı başanyia görevi de-
vam ettirecek insanlar vardır"
dedi. Hahcı, Derviş'in siyasal
arayışlannı "Bir hakkuv bir gö-
revin ve güvenin kötüye kuOanıl-
ması" diye nıtelendirdi.
Başbakan Ecevit de "Aynı an-
da hem hükümet içinde. hem de
buhareketiçindeyeralamazsınız''
uyansında bulundu. Bu süreçte
11 Temmuz günü Derviş önce
istifa etti, sonra Başbakan Ece-
vit'in ricası üzerine Cumhurbaş-
kanı Anmet Necdet Sezer devre-
ye girince istifasını geri aldı. Son-
ra yeniden istifa etti. Ve bu kara-
n DSP'deki kopmalann artma-
sınayol açtı...
Yarırt: YTP. Bir üü$
kırıklığı öyküsü.
PAZAR
ORHAN BURSALI
Yaratıa BeyHer Uzeriıe
Anketler Cem Uzan'ın barajı aşabileceğini gös-
terince, bu ilginç olayın nedenı ve nasılı üzerine yo-
rumlar, geç de olsa medyada sökün etmeye baş-
ladı.
Bir yorumcu, Cem Uzan'a destek verenlerin
"muhtemelen sistemle bağı kopmuş, yabancılaş-
mış, nihilist, faşizan denebılecek bır kitle" olabi-
leceği görüşünde.
Bu, yaşadığımız süreci açıklamayan kitabi ve
sıradan birtanımlama.
• • •
Insanları varlıksızlaştırma ve muhtaç duruma
düşürmenin ulaştığı boyutu görmek gerek.
2 milyondan fazla kişi ışinı kaybetmiş. Zaten var
olan işsiz sayısını da buna ekleyin...
Nitelikli işsizlerordusu var. Eğıtım gormüş olma-
nın bir anlamı mı kaldı? Kentlerde, hem de egrtim
gormüş gençlerin yüzde 30 kadarı ış bulamıyor.
Türkiye orta sınıfı büyük bir darbe aldı; daha
aşağı sınıflar ise yerlerde sürünüyor.
İnsanlar maddi varlıklannı günlük sürdürebilme
endişesi ile yaşıyor. Yaşamla ilgili ana -veya tek-
referansı biyolojik variığını sürdürme noktasma in-
dirmiş milyonlarca ınsanın, büyük bir kampanya
ileoluşturulmuş ve bırtun kızgınlıklanna paratöner-
lık yapan guç odaklarına ybnelmeleri çok doğal.
Bu, ilk kez bu seçimlerde ortaya çıkmış yeni bir
olgu değil.
Böyle bir seçmen kitlesı açısından, AKP, MHP,
DSP veya Cem Uzan, özünde nıteliksel olarak ne
fark eder?
Yine de bu konumdaki büyük bir seçmen kıtle-
sinin, henuz tek bir odakta değil de birkaç odak
arasmda dağılması, büyük bır şans olarak kabul
edilebilir! Ama ana güç odakları ana parsayı top-
luyor.
Zaten, son seçimlerdekı büyük dalgalanmalarda
bu "fark etmezliğin" işaretleri değil mi? Bu par-
tiler arasındakı tabanda birkaç mılyonluk seçmen
geçiş hareketlenne bakın, her şeyı anlatacaktır.
• • •
AKP'den çok, Cem Uzan tartışma konusu.
Neden ve nasıl?
Burada bır partiden ve milletvekili adaylanndan
değil, Cem Uzan'dan bahsediyoruz.
Lokomotıf, ilk planda şarkıcı konserlen oldu.
Konserlere kısa siyasi propagandalar eşlik etti.
Uzanlar'ın TV kanalları, radyolan ve gazetesi bu lo-
komotifin ateşleyicı ve sürükleyıci kaynaklan oldu.
Şimdi seçmene ikramlar ve Cem Uzan siyasi şov-
la götürülüyor kampanya.
Bir de "yaratıcı beyin" gazetelere yansıdı. Ta-
nıtmdaki başansıyla "mal" satmayı beceren bir "na-
rika çocuk" reklamcıya emanet bütün kampan-
ya.
Reklamcının "yaratıcılığı"dillere destan, yazılıp
çiziliyor.
Bütününde "paıiakbeyinı" anyorsunuz, kötü bir
malın bütun Türkiye'ye, en sıradan. en basitinden
nasıl satılabildığinin bütun işaretlerini görüyorsu-
nuz.
"Mal", Cem Uzan.
Tanıtım ve satış sloganlannın içleri isetamamen
boş.
"Satın aldığınız", yanı ıktidarı teslim ettiğiniz za-
man, "fc>roşür"de yazılıp çizilenlerin yüzde doksa-
nının gerçek çıkma olasılığı yok.
Eve aldığınız zaman "aldatıldığmız" hemen or-
taya çıkacak.
Kendisine "Bu malı sat, gehsine karışma" de-
nerek sipariş venlmiş.
O da "malı" mümkün olan en büyük "tüketici"
kitlesıne satma planlarını yapmış.
Tüketicinin hayal kınklığı, "yaratıcı" reklamcıyı hiç
ilgilendırmiyor.
• • •
Reklamcının "ef/(?/"nin olmadığı ortada.
Belki de reklamcılığın etığı yok!
"Tüketici psikolojısi"ni bilmek, yaratıcılık?
Ülkenin, halkın ve siyasi partilerın, en kötü dö-
nemini yaşadığı gerçeğınden yararianarak ve "ma-
lı satabilmek" için bu olguları yalan ve yanlış des-
teklerle sonuna kadar sömürmek mi "yaratıcı bey-
nin" ışareti?
"Etiksizlik" üzerinde kurulan bir reklam - müş-
teri - reklamcı ortaklığı var.
Bütün silahlar ve araçlar mubah!
Galatasaray'ın Şampiyon Kulüpler'deki son ma-
çının devre arasında, Uzanlar'ın TV'si haber veri-
yor. Yaşar Nuri Öztürk ile CHP arasındaki "na-
maz krizi" bir gün once çözülmüş. Ama spiker
sankı Öztürk bu nedenle CHP'den istifa etmiş gi-
bi haberini veriyor. Hemen telefonla gazeteyi an-
yorum, yeni bir gelişme mi var diye, yok..
TV kanalı, yanlış CHP imajı ve haben ile seçmen-
lerı Uzan'a yöneltme peşinde. Sınekten yağ çıkar-
tacak.
Bu kadar bir etiksizlik üzerine kurulu ortaklığın,
şu kaos ortamında şüphesiz Uzanlar'a kazandı-
racağı çok oy olacaktır; ama Tûrkiye'de her şeyin
daha da ve iyice tahribatı pahasına...
Ne dersiniz, "yaratıcı beyin"\e mi yoksa hasta
beyinle mi karşı karşıyayız?
obursali@cumhuriyet.com.tr
CEM RADYO
S1AYA DOĞRU 13.15
Sepl Kara Yurtc^şındakı
Dmİeyıcalerte Söyteşyor.
YENİ SESLER 16.05
www.cenvadyo.axn 'dar
Oy Verebdırsina
TELDEKİDUYGU 18.15
AJi Rız3 Entoğan'm
KonuğuûtıerDogan
TÜRKÜLER TÜM DUNYADA
wwv, cemradvo com \TV Ses Frekansy 7 38
Tel 0 212 6397431 ıpbxt Faks 0 212 639^435
KÖTÜBASHM,
fflAPSEVGM
ÖLDMl
omiA
JOKEDER!
BilimveEdebiyat
EseriSahipleri
MeslekBiriiği
(BESAM)