22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2002 PAZAR DtZt Hüsamettin Özkan ve KemalDerviş'in istifalanyla bölünen partide sarsıntılar dinmek bilmedi DSP'de depremgünleri R.ahşan Ecevit'in 'gözdesi' Emrehan Halıcı'nın basın toplantısmda Hüsamettin Özkan'ı kampanyalara karşı sessiz kalmakla suçlaması, fitili ateşledi. 8 Temmuz'da Ecevit'le görüşen Özkan "Vefa bir semt adıymış" diyerek istifa etti. Onu bakan ve milletvekili arkadaşlan izledi. 5 Ağustos'ta aynı senaryo Derviş için sahnelendi. DSP'nin tarihindeki en büyük parçalanma gerçekleşiyordu. HALICI: TÜRKER, DERVİŞ'TEN ÎYİ Gidenlerin yiizde 80H geri dönmek istiyor • Kamuoyu önünde DSP'deki kopmalan başlatan kişi olarak tanınan DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı, "Ben Kemal Derviş istifa etsin demedim. Ama kendisi ekonomik programı tehlikeye atan gelişmelerin baş aktörü oldu" diye konuştu. özkan ve Derviş'i ishfaya çağırarak bir anlamda DSPdekı kopmalan başlatan kışı olan DSP Grup Başkanvekili Emrehan Hahcı sorulanmızı yanıtladı. - Özkan'ı istifaya çağnvken bu öiçDde büyük bir kopma bekfiyor muydunuz? - Bir açıklama, yapılması gerektiği için yapdır. Rahatsız olduğumuz, huzursuz olduğumuz konulan ifade ettik. Biz bunlan söyledik diye bu gelişmeler olduysa, kaçınılmazdı. Keşke daha önce yapsaydık. Ben bu sayılara çıkacağını kesinlikle tahmin etmiyordum. Ama daha da fazla olsa bile, doğru olanı yaptık. Ecevit gibi bir devlet adamının etrafinda birleşilmesi gerekiyordu. - Ozkan'la parti yönetimi arasmda göriiş ayntüdan oe zaman ortay-a çıkü? - Ben 1999 yılı eylülü-ekiminde grup başkanvekiUiğine seçildım. O zamandan itibaren örgütlerden, seçmenlerden gelen bir gerginliği hissettim. Bu, gün geçükçe daha çok hissediimeye başladı. Başbakan'ın hastalığıyla iyice su yüzûne çıktı. DSP'nin tavnnda hiçbir sürpriz yok. Partimize yönelik ithamlarla ilgili kuşkulanmız had safhaya çıkınca o açıklamayı yapuk. Bazı partüilerimizin suskunluklannı bozmalannı bekledik. Onlan suçlayan, istıfaya çagıran bir açıklama yapmadık. Memnuniyetsizliğimm, genel başkanımızın bunu hak etmediğini söyledik. Nazik bir uyanydı. Ama tam tersi uygulamalar oldu. Hiçbir kötü söz etmeden bakânlar, milletvekilleri aynldı. Şimdi gidenlerin yüzde 80'i geri dönme isteklerini dolaylı ya da dolaysız yoldan ifade ediyorlar. - Seçim noktasma nasıl geindi? - Biz Tûrkiye'de başbakanhk, partide genel başkanlık sorunu yoktur, diyorduk. Ortaklar hükümetın devamı yönûnde konuşuyordu. Sorun varsa, bunu ortaklar çıkar söylerdi. Böyle bir durum yokken, bir senaryonun uzantısı olan adımlar atılıyordu. Sonra adım adım bu noktaya gelindi. - Kemal Derviş'i de flk siz istıfaya çağırdınız^ - Ben, Derviş istifa etsin, demedim. lyi bir iktisatçıdır, kendisini biz davet ettik. Grup olarak kendisine sahip çıktık. Şimdi görüyoruz kı Masum Türker, ondan katbekat daha iyi bir bakan. Ona ftrsat veren, davet eden bu ülkenin başbakam, Derviş'ten aynı nezakeri görmedi. Derviş, ekonomik programı tehlikeye atan gelişmelerin baş aktörü oldu. Seçim konusunu gündeme getirdi. Neredeyse apartman yöneticilerine vanncaya kadar herkesle konuşmalar yapfcı. hatırhyorsunuz o turlan. Biz karar vermesini istedik, istifa etmesini istemedik. Kendisi o günlerde bir görüşmemızde bana, solda bütünleşmeyı istedığını, ancak yüzde 30'luk bir tabloyu görürse siyasete girebileceğini, söyledi. Sonra gitti CHP'ye iltihak etti. Ekonomist olarak iyi adımlar atan Derviş, siyasetçi olarak maceraya atıldı. BaykaTla ilışkısuıın ne kadar süreceğını de göreceğiz. 1 TÜREYKÖSE DSP Grup Başkanvekili Em- rehanHahct, 5 Temmuz günü ön- ce parti yönetıcileriyle bırlikte Rahşan Ecevit'le görüştü. Daha sonra, akşam üzeri sürpriz bir ba- sın toplantısı düzenledi. Hedefi açıktı: "Partimizin en büyük pa- yeleri verdiği kimselerin, sayın Ozkan dahiL kamparrvalara kar- şı sessizkalmalan soru işaretieri- ne yol açryor. Kimse heveslenme- sin, saym Ecevit çekamey%cektir." 8 Temmuz 2002 tarihı ise siya- set tarihine "DSP'de en büyük kopmanın, parçalanmanm ger- çekleştiği gün" olarak geçtı. Hü- samettin Ozkan saat 16.00'da Başbakan Bülent Ecevit'le görü- şecekti. Yandaşlan, bu göriişme öncesinde bır gövde göstensı planhyordu. Bunu haber alan Rahşan Ecevit, sabah 10.00'da tüm milletvekillerini partiye ça- ğırdı. Özkan ekibinin toplantısı iptal edildi. 80 dolayında millet- vekili genel merkeze geldi. Top- lantıya sadece 4 bakan katıldı. Bakanlar Kurulu'nda Özkan'ın egemenlığı açıktı. DSP üçüncü parti Özkan, saat 16.00'da Başba- kan Ecevit'le görüşmeye gitti. Bu görüşme bir saat sürdü. Öz- kan, çıkışta "dııygusaP birkonuş- ma yaptı: "Size olan sevgi ve sadakaö- mizden şüpheniz mi vardı? Ben sizden şunu bekierdim. Boraya sizjnle birlikte geldik, sizinle bir- likte evterimize gidetim. demeni- n bekierdim. Beni böyle imtihan edebitirdiniz. O zaman görürdü- nüz size sadık olup olmadığuıu. Ama bunu yapmadınız, nıuhata- bun olmayan insaıüara açıkiama yapürdınız. Ben şu kapıdan ÇH kuıcaya kadar bunu hâlâ yapabt- Brsiniz. Sizinle birlikte çekümeve hazuim. Ama bu kapıdan çıkük- tan sonra her şey biter. Size kar- şıduygusalhğun burada sona eri- yor. Benizorla siyasetçi yaptinız." Özkan, daha sonra yakın çev- resindekilere "Mesut Yümaz da Başbakan'ı istifaya çağmh. Ona ne yapü" diye yakınacaktı. Yıl- lardır "Ecevit'legekfim,onunla gi- derim" diyen Ozkan, Ecevit'le görüşmesinden "siyasetçi'' ola- rak çıktı... Özkan, "Vefa, bir semt adıy- mış'' dedi ve DSP ile ılışkisini ko- pardı. Kendisini bakan ve mil- letvekili arkadaşlan izledi. Güne 128 milletvekiliyle başlayan DSP, akşam saatlerinde birinciliğini yitirdi. MHP birinci parti oldu. Pa- zartesi günü başlayan istifalar hafta boyunca sürdü. 12 Temmuz Cuma gününe gelindiğinde, mil- letvekili sayısı 84'e düşen DSP, arnkMeclis'teki 3. partiydi. DSP şu anda ise 58 sandaryeye sahip... '9'ların çabaları... DSP'de "9'lar" olarak anılan milletvekilleri, 9 Temmuz günü "Ecevitier'in öncülüğünde Ece- vft'siz" DSP için olağanüstü ku- rultay çağnsı yaptı. Ardından, 10 Temmuz günü Başbakan Bülent Ecevıt'le görüştüler, bu görüş- meyi yenileri izledi. Ecevit, ola- ğanüstü kurultay istemlerine "Eğer seçim gündeme geunesey- di bu takbiniri yerine getirebflir- dim. Ama şimdi kurultayla vakit kaybedemem" yanıtıru verdi. sıcak günün oykusu 4 UluçGürkan,hedeflennın "ts- mafl Cem'ipartidetutmakve Ke- mal Derviş'i DSP'ye yaklaşür- mak" olduğunu anlatıyor. Ece- vit'le ilk görüşmeleri öncesinde Cem'i arayan Gürkan, "Biraz dikkarJt sabırh, kararta olursanız DSP'deki değişimden bekledik- lerinize kavuşursunuz. Kopanla- nn şansı yok. Partiden aynlma- yın" dedi. Cem, şu yanıtı verdi: "Bir karar aşamasına geldi- ğimde seni mutlaka ararun. Baş- bakan'm partiyle ügüi kararmı iztiyorum." Gürkan ısrar etti: "Biz umut- suzken sen umuthıydun. Şimdi koşullar Bülent Bey'i zorluyor. Biz karartı olahm, parti içinde sağlam durahm." Bu görüşmeden sonra 9 millet- vekilı yeraden Başbakan "la görüş- tü. "Istnail Cem'in beklentileri- ne cevap verecek bir tutum izle- mesini" ıstedıler. Ecevit'le gö- rüştükten sonra Ismaıl Cem ve Kemal Derviş'i aradılar. Uluç Gürkan, ErtugrulKumcuoğiu ve Zekeriya Temizel not bıraktı, an- cak Cem telefonlara çıkmadı... Ecevit hayalcl' Derviş ise 9 milletvekiline he- men randevu verdi. Derviş'in de- ğerlendirmeleri ilginçti: "Türkrve ekonomisi iç borçlar nedeniyle büyük bir sılanüyla karşı karşıya. Siyasi güven çok önemli. Bu güven tesis edihnezse, Türkiye'nin önünde sadece 15 gün var. Hele hele Brezflya çöker- se, Türldye Arjantin'den beter ohır. Ecevit, hayal gönryt>r. Onun- la bu iş obnaz. Bu hükümet yüa- lacak. tsmail Cem'in başbakan- lığuıda yeni bir hükümet kurula- cak. Böyle bir hükümet iç ve dış finans çevrelerine girven verir." 91ar, "Bülent Bey nasıl hayal görüyorsa siz de hayal göriiyor- sunuz" dedıler. 9'lar, Başbakan Ece\ıt'le ıkin- ci görüşmelerinde "Kurultay yap- mayacaksamz hiç ohnazsa güçlü Aktifpolitikayı bırokan Uluç Gürkan: Uhıç Gürkan, "Sözümüz düılensevdi, Türkiye yine seçime gi- derdi ama DSP şimdiki konumunda olmazdı" dedi. İsmail Cem, başbakan olacağına immdırılmıştı 9'lardan Uluç Gürkan, girişimleri sonuç venneyince DSP'den istifa etti. CHP'den beklediği çağn gelmeyince de aktif politikanın dışında kaldı. Gürkan seçim süreciyle ilgili olarak şu değerlendirmelen yaptı: "Bizim DSP'de yenilenme talebimiz vardı. Zamanlama planmuz da Mecüs tatile gjrmeden önceydi. Bu planlamada temel etken, seçimlerin 2004'e sarkmayacağı, 2003 nisamnda olacağıydL Hüsamettin Özkan'ın genel merkezk proUenderini bUivorduk. Bülent Bey'in iyileşip Rahşan Ecevit yörüngesinde Ozkan'ı hedef alacağuu ve Özkan'ın da peşinden tsmail Cem'i sürükley ebikceğini bilmiyorduk. Bizim temel hedefimiz Cem'i partide tutmak ve Derviş'i DSP'ye yakJaşörmakn. Sonuç alamadık. Doğnıyu yapök. Sözümüz dmlenseydi Türkiye yine seçime giderdi ama Ozkan bölünmesi engeDenebUirdL Önlenemese bile, DSP şimdiki konumunda olmazdı. Süreç haklılığımızı ortaya çıkaıtfa. İstifa edip YTP'ye gidenlere, istifa etmek için uğruna ter dökühnüş, mücadele edilmiş bir gerekçe olnıası gerektiğini söylüyorduk. O günlerde Cem, başbakan olacağına inandınlmıştL." Kendisine yönelik elestirüerin artması üzerine Ecevit'le görüşen Hüsamettin Ozkan, bir saat süren görüşmenin ardından, 'duygusal' bir açıklama yaparak istifasını duyurdu. Ozkan, her firsatta babası gibi sevdiğini söylediği Ecevit'e görüşmede şunlan söylemişri: "Sizinle birtikte çekUmeye hazmm. Ama bu kapıdan çıküktan sonra herşey biter. Size karşı duygusalhğun burada sona erivor." bir genel sekreter seçflsm" dedi- ler. 3. görüşmede ipler koptu ve Ecevit, 9 milletvekiline "Siz bi- zjpsiniz" diye çattı. Milletvekilleri DSP'nin parla- mento dışında kalabileceğıni söy- lediler. Ecevit, "O kadar vahim değfl. Bunu daha öncedeyaşadık. Üstesinden genriz" dedi... Bazı miUetvekillen, DSP Ge- nel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'e de olağanüstü kurultay ıs- teklenni ilettı. Rahşan Ecevit, "Şimdiseçim annosferinegirilivor. Kurultaya parave enerji harcaya- ma\Tz" dedi. "Neyapahm, arka- daşlarunız telefon ediyorlar, ko- nuşuyorlarama nüDetvekukrigi- diyor. 3 kişi kalsak da önemh de- ğO" demekten de kaçınmadı. 'Azarlanan' vekll Rahşan Ecevit'in istifa edip YTP'ye geçen genel sekreter Ha- san Güla> la yapüğı telefon ko- nuşması dakulislere yansıdı. Li- derler zırvesine DSP adına katıl- dıktan sonra Ecevitler'in konutu- na bile sokulmayan Gülay'ı Rah- şan Ecevıt'in "azarladığı'' haber- leri yayıldı. Başbakan Ecevit'le görüşerek partiyle ilgili kaygıla- nnı ileten Gülay'ı evinden arayan Rahşan Ecevit'in, "Senin orada ne işinvar, sana mı kaldı oraja git- mek" diye bağırdığı öğrenildi. "Ben bu partinin genel sekreteri- yim. Gendbaşkanunla görüşmek için sizden izin ahnam" diyen Gü- lay'ın aynı gün partiden istifa et- tiğine dikkat çekildi. Ancak Rahşan Ecevit "böytebir görüşme yapmariıgmı" söyledi. Rahşan Ecevit, yakın çevresine "Benböyiebirüshıpkullanmam'' derken. "Rahşan Hanım'ı taklit eden birinin Gülay 'ı aradığı'' söy- lentilen ya>ıldı. Hemalde, eski ge- nel sekreteri Rahşan Ecevit'in sesini tamrdı! Dervl; sarsıntısı Hüsamettin Özkan'ı bir basın toplantısıyla istifaya çağırarak DSP'de parçalanma sürecini baş- latan Grup Başkanvr ekili Emrehan Hahcı, benzer bir çağnyı 5 Ağus- tos günü de Kemal Derviş için yaptı. Hahcı, "Hazine'den So- rumlu Devlet Bakanhğı gücünü kuDanarak, hükümetve DSP kar- şıü bir hareketin veya hareketle- rin içinde olamaz" diyerek Dev- let Bakaru Kemal Derviş'i istifa- ya çağırdı. Derviş'in "hükümet- te kafana ya da siyaset yapma" konusunda acil bir karar alması- nı isteyen Hahcı, "tsrifa etmesi ekonomiyi etkilemez. Bırakacak olursa, aynı başanyia görevi de- vam ettirecek insanlar vardır" dedi. Hahcı, Derviş'in siyasal arayışlannı "Bir hakkuv bir gö- revin ve güvenin kötüye kuOanıl- ması" diye nıtelendirdi. Başbakan Ecevit de "Aynı an- da hem hükümet içinde. hem de buhareketiçindeyeralamazsınız'' uyansında bulundu. Bu süreçte 11 Temmuz günü Derviş önce istifa etti, sonra Başbakan Ece- vit'in ricası üzerine Cumhurbaş- kanı Anmet Necdet Sezer devre- ye girince istifasını geri aldı. Son- ra yeniden istifa etti. Ve bu kara- n DSP'deki kopmalann artma- sınayol açtı... Yarırt: YTP. Bir üü$ kırıklığı öyküsü. PAZAR ORHAN BURSALI Yaratıa BeyHer Uzeriıe Anketler Cem Uzan'ın barajı aşabileceğini gös- terince, bu ilginç olayın nedenı ve nasılı üzerine yo- rumlar, geç de olsa medyada sökün etmeye baş- ladı. Bir yorumcu, Cem Uzan'a destek verenlerin "muhtemelen sistemle bağı kopmuş, yabancılaş- mış, nihilist, faşizan denebılecek bır kitle" olabi- leceği görüşünde. Bu, yaşadığımız süreci açıklamayan kitabi ve sıradan birtanımlama. • • • Insanları varlıksızlaştırma ve muhtaç duruma düşürmenin ulaştığı boyutu görmek gerek. 2 milyondan fazla kişi ışinı kaybetmiş. Zaten var olan işsiz sayısını da buna ekleyin... Nitelikli işsizlerordusu var. Eğıtım gormüş olma- nın bir anlamı mı kaldı? Kentlerde, hem de egrtim gormüş gençlerin yüzde 30 kadarı ış bulamıyor. Türkiye orta sınıfı büyük bir darbe aldı; daha aşağı sınıflar ise yerlerde sürünüyor. İnsanlar maddi varlıklannı günlük sürdürebilme endişesi ile yaşıyor. Yaşamla ilgili ana -veya tek- referansı biyolojik variığını sürdürme noktasma in- dirmiş milyonlarca ınsanın, büyük bir kampanya ileoluşturulmuş ve bırtun kızgınlıklanna paratöner- lık yapan guç odaklarına ybnelmeleri çok doğal. Bu, ilk kez bu seçimlerde ortaya çıkmış yeni bir olgu değil. Böyle bir seçmen kitlesı açısından, AKP, MHP, DSP veya Cem Uzan, özünde nıteliksel olarak ne fark eder? Yine de bu konumdaki büyük bir seçmen kıtle- sinin, henuz tek bir odakta değil de birkaç odak arasmda dağılması, büyük bır şans olarak kabul edilebilir! Ama ana güç odakları ana parsayı top- luyor. Zaten, son seçimlerdekı büyük dalgalanmalarda bu "fark etmezliğin" işaretleri değil mi? Bu par- tiler arasındakı tabanda birkaç mılyonluk seçmen geçiş hareketlenne bakın, her şeyı anlatacaktır. • • • AKP'den çok, Cem Uzan tartışma konusu. Neden ve nasıl? Burada bır partiden ve milletvekili adaylanndan değil, Cem Uzan'dan bahsediyoruz. Lokomotıf, ilk planda şarkıcı konserlen oldu. Konserlere kısa siyasi propagandalar eşlik etti. Uzanlar'ın TV kanalları, radyolan ve gazetesi bu lo- komotifin ateşleyicı ve sürükleyıci kaynaklan oldu. Şimdi seçmene ikramlar ve Cem Uzan siyasi şov- la götürülüyor kampanya. Bir de "yaratıcı beyin" gazetelere yansıdı. Ta- nıtmdaki başansıyla "mal" satmayı beceren bir "na- rika çocuk" reklamcıya emanet bütün kampan- ya. Reklamcının "yaratıcılığı"dillere destan, yazılıp çiziliyor. Bütününde "paıiakbeyinı" anyorsunuz, kötü bir malın bütun Türkiye'ye, en sıradan. en basitinden nasıl satılabildığinin bütun işaretlerini görüyorsu- nuz. "Mal", Cem Uzan. Tanıtım ve satış sloganlannın içleri isetamamen boş. "Satın aldığınız", yanı ıktidarı teslim ettiğiniz za- man, "fc>roşür"de yazılıp çizilenlerin yüzde doksa- nının gerçek çıkma olasılığı yok. Eve aldığınız zaman "aldatıldığmız" hemen or- taya çıkacak. Kendisine "Bu malı sat, gehsine karışma" de- nerek sipariş venlmiş. O da "malı" mümkün olan en büyük "tüketici" kitlesıne satma planlarını yapmış. Tüketicinin hayal kınklığı, "yaratıcı" reklamcıyı hiç ilgilendırmiyor. • • • Reklamcının "ef/(?/"nin olmadığı ortada. Belki de reklamcılığın etığı yok! "Tüketici psikolojısi"ni bilmek, yaratıcılık? Ülkenin, halkın ve siyasi partilerın, en kötü dö- nemini yaşadığı gerçeğınden yararianarak ve "ma- lı satabilmek" için bu olguları yalan ve yanlış des- teklerle sonuna kadar sömürmek mi "yaratıcı bey- nin" ışareti? "Etiksizlik" üzerinde kurulan bir reklam - müş- teri - reklamcı ortaklığı var. Bütün silahlar ve araçlar mubah! Galatasaray'ın Şampiyon Kulüpler'deki son ma- çının devre arasında, Uzanlar'ın TV'si haber veri- yor. Yaşar Nuri Öztürk ile CHP arasındaki "na- maz krizi" bir gün once çözülmüş. Ama spiker sankı Öztürk bu nedenle CHP'den istifa etmiş gi- bi haberini veriyor. Hemen telefonla gazeteyi an- yorum, yeni bir gelişme mi var diye, yok.. TV kanalı, yanlış CHP imajı ve haben ile seçmen- lerı Uzan'a yöneltme peşinde. Sınekten yağ çıkar- tacak. Bu kadar bir etiksizlik üzerine kurulu ortaklığın, şu kaos ortamında şüphesiz Uzanlar'a kazandı- racağı çok oy olacaktır; ama Tûrkiye'de her şeyin daha da ve iyice tahribatı pahasına... Ne dersiniz, "yaratıcı beyin"\e mi yoksa hasta beyinle mi karşı karşıyayız? obursali@cumhuriyet.com.tr CEM RADYO S1AYA DOĞRU 13.15 Sepl Kara Yurtc^şındakı Dmİeyıcalerte Söyteşyor. YENİ SESLER 16.05 www.cenvadyo.axn 'dar Oy Verebdırsina TELDEKİDUYGU 18.15 AJi Rız3 Entoğan'm KonuğuûtıerDogan TÜRKÜLER TÜM DUNYADA wwv, cemradvo com \TV Ses Frekansy 7 38 Tel 0 212 6397431 ıpbxt Faks 0 212 639^435 KÖTÜBASHM, fflAPSEVGM ÖLDMl omiA JOKEDER! BilimveEdebiyat EseriSahipleri MeslekBiriiği (BESAM)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear