22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 EKİM 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA | \ I j 1 i I U J \ kultur@cumhuriyet.com.tr 15 KULE CAMBAZI SUNAY AKIN Ada'ya gittirn, memnun aynldımDünya haritalanm ressamlar çi- zerdi yıllar öncesinde. Çizerken de, haritanın bir köşesine sevgililerin hatınna bir ada kondururlardı. Ger- çekte var olmayan bu adalar nice sevgilinin adını taşımıştır günümü- ze. Harp Okulu'nda "5227" No'lu öğrenci olan Necati. eline geçen 7 Arahk 1937 tarihli mektuptan şu tümceyi okıır. "Ada'ya gittim, çok şeylerden konuştuk, memnun ola- rak aynldım." Aynı okuldaokuyan "5409" No'lu arkadaşı Ömer'dir mektubu gönderen. Deniz soyadını taşıyan öğrencinin mektubunda sözünü etti- ği ada da, Nâzım Hikmet'tir aslın- da! Askeri öğrenciler, bir zarar gör- memesi için, hayranı olduklan şaire bu takma adı uygun görmüşlerdir. Ömer Deniz, 1937 yılının 3 Ara- lık günü, Nişantaşı'ndaki evinin ka- pısını çalar Nâzım Hikmet'in. O gün, şeker bayramının arife günü- dür. Nâzım Hikmet, ilk kez dört ay önce, Beyoğlu'ndaki bir sinemanın holünde karşılaştığı ve polis oldu- ğundan şüphelendiği için pek yüz vermedigi Ömer Deniz'i bu sefer evine buyur eder. Böyleükle Ömer Deniz ka\"uşmuş olur "Ütopya"sı- na!.. 'Komünlzm propagandası...' Nâzım Hikmet'in orduyu isyana teşvik suçuyla yargılandığı davada, Ömer Deniz'in, ünlü şair ile evinde görüşmesinin ardından arkadaşı Ne- cati'ye gönderdiği mekrubun da bahsi geçer ve "hüküm fıkrası"nda "Ömer Deniz'in mahmul olduğu fikirleri tatmin eden bir mahiyet ve şümul mevcut olduğu anlaşıl- maktadır" denilir. Yani, Nâzım Hikmet'in, arife günü evine gelen bir hayranına iyi davranıp, ona mi- safirperverlik göstermesi, gelenek- lerimize uygun olarak evden "mem- nun" aynlmasına neden olacak gü- leryüzü ve sohbeti eksik etmemesi, mahkeme tarafından komünizm pro- pagandası olarak değerlendirilir. Okulda arkadaşları tarafından "Şa- ir" diye seslenilen Ömer Deniz'in, Nâzım Hikmet gibi bir ustayla şiir konusunda konuşmuş olmalan gel- mez akıllara. Üstelik, komünizm propaganda yapmak, Askeri Ceza Yasası'na göre suç sayılmıyordu o yıllarda!.. Ömer Deniz'i üçüncü kez mahke- me salonunda görür Nâzım Hikmet: "Onu, arife gününden sonra ilk bugün, duruşmanın bugiin başla- yan bu celsesinde görüyorum. 17 Ocak'tan beri askeri cezaevi için- de bir odada tek başıma bırakıldı- ğım için hiçbir sanıkla veya o sa- nıkların avukatlarıyla görüşme- dim, kimseyle görüştürülmedim. Bu bakımdan o arkadaşın ifadesi ile benim ifadem arasındaki aynı- lık, hakikatin böyle olduğunu is- pat eder. Suçsuzum, beraatımı ve tutukluluk halime son verilerek tahliyemi talep ediyorum." Peki ama suçsuzluğu bu denli ba- riz olan bir insan, neden hapse mah- kûm edilir? Bu sorunun yanıtını, Falih Rıfkı Atay'uı, 2 Mayıs 1965 tarihli Dün- ya gazetesinde yayımlanan yazısın- da buluruz; Atay, Nâzım Hikmet'in orduya isyana teşvik suçuyla yargı- lanmaya henüz başlanmadığı gün- lerde, Meclis kondorlannda duydu- ğu şu sözü günışığına çıkanr: "Ve- sika yokmuş ha.. Delil bulunmaz- mış ha.. Biz onu Divan-ı harbe mahkûm ettirelim de gününü gö- rür." 'Vatan halnllfll' damgası Nâzım Hikmet, sekiz çeşit adli ha- tanın yapıldığı, dinleyicilere ve ba- sına kapalı ve de en önemlisi, beş hâkimden dördünün hukuk eğitimi aimamış olduğu mahkeme sonucun- da suçlu bulunur! Haksızlık, on iki yıllık hapishane yaşantısının ardından da yakasını bı- rakmaz şairin. Nâzım Hikmet, aske- re çağnlmaktadır. Hamidiye gemi- sinde yaptığı bir yıllık stajyer su- bay görevi sıra- sında Nâzım Hikmet ciğer- lerini üşütmüş ve çürüğe çıkanl- mıştır. Şair, çok sevdiği denizcilik mesleğinden aynl- masına neden olan hastane raporuyla askerlik şubesine gitse de, bir sonuç alamaz. Hapishane günleri sırasında kalp ve ciger rahat- sızlıklan olduğunu gös- terir raporlar da gözardı edilir ve kendisine askerlik yapmak üzere Sı- vas'ın Zara ilçesine gitmesi söylenir. îşte, "dürüst ve adil" olduğunu söyleyen kimilerinin, Nâzım Hik- met'e yapılan haksızhklann hesabı- nı sormak yerine, onun "vatan ha- ini" olduğunu dillerine doladığı sü- reç kısaca böyledir. Nâzım Hikmet davasında unutu- lan, akıbeti merak edilmeyen biri vardır: Ömer Deniz!.. Sahi, Ömer Deniz de haksızlığa uğramıştır, değil mi?.. Ne oldu der- siniz, Nâzım Hikmet'e "Ada" diye seslenen genç adama? Ömer Deniz yedi yıl, altı ay ağır hapis cezasına çarptınhr. Özgürlü- ğüne kavuşunca da, haksızlıklara karşı gelebilmek için hukuk eğitimi almaya karar verir. Hem yaşamını sürdürebilmesi, hem de okuyabil- mesi için bir yandan da çalışmakta- dır. Istanbul'un Fatih semtinde bir marangoz atölyesi açar. Tahtadan oyuncaklar yapan Ömer Deniz'in, her gece çalışırken. atölyesinden Hırka-i Şerif Caddesi'ne yansıyan lambanın ışığı, düşlerini aydınlatır mahalle çocuklannm. Ömer abileri içerde tahtadan arabalar, kamyonlar, trenler yapmaktadır!.. Adasına kavuşan cocuk... Bir gün, mahallenin yoksul, çe- limsiz çocuklarından biri kapısını çalaratölyenin: "Ben de burada ça- hşabilir iniyim?" Ilkokul öğrencisi olan çocuk boş zamanlannda Ömer abisinin yaptı- ğı oyuncaklan boyamakta, boyarken de kendisini onlann sahibi sanıp düşlerinde oynamaktadır. Bir gün, hiç oyuncağı olmadığını söyleyen çırağına tahtadan kuklalar yapar Ömer Deniz. Çocuk. kolları ve bacaklan hareket eden kuklalan kaptığı gibi arkadaşı Saim Koç'un yanında ahr soluğu. tki kafadar. ma- halledeki diğer çocuklara misket ve gazoz kapağı karşılığında kukla oy- natmaya başlar. Yaşamın katılığı, kirliliği karşı- sında bir ada aranz sığınacak.. San- ço Panza, bir ada bağışlayacağı umuduyla koşmamış mıdır Don Ki- şot'un ardından!?. "Ada"ya ulaşmak için direnmek, çaba sarfetmek gerekir ama!.. Kim- se size bir ada bağışlamaz. Ömer Deniz'in armagan ettiği kuklalarla ilk gösterisinı yapan çocuk, yıllar sonra da olsa adasına kavuşur ve gi- rişine adını yazar: "Müjdat Gezen Sanat Merkezi" İKSV'nin düzenlediği ve 20 yapımm izlenebileceği Filmekimi Şenliği Beyoğlu Emek Sineması'nda Film peşinde bir haftaKültür Ser\isi - Akbank Axess Card deste- ğiyle Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın dü- zenlediği tKSV Sonbahar Film Haftası-Fil- mekimi Şenliği, 18-24 Ekim tarihleri arasında Beyoğlu Emek Sineması'nda gerçekleştirile- cek. Etkinlik programında, geçen yılın en önemli filrnlerinden bazıla- n ve son altı ay içinde dün- ya festivallerinde gösterilen yeni filmlerin yanı sıra önümüz- deki günlerde Türkiye'de gösteri- me girecek toplam 20 film yer alı- yor. Dört fılmin ilk kez seyirciyle bu- luşacağı galalarda, 'Hable con EUa' (Konuş Onunla / Pedro Al- modovar); 'Blood Work' (Clint Eastvvood); 'Yadon İlaheyya' (Kutsal Direniş ' Elia Suleiman) ve 'Irrfrversible' (Dönüş Yok / Gaspar Noe) adlı filmler gös- terilecek. Program aynca her biri ikişer kez gösterilecek olan 16 seçkin fihn içe- riyor. Bunlann arasında 'Eloge de l'amour' (Aş- ka Övgü / Jean-Luc Go- dard); 'Taldng Sides' (Ta- raf Tutmak / Istvan Szabo ); 'Je rentre a la ma- ison' (Evime Dönüyo- rum / Manoel de Oliveira); 'L'Anglaise et le Duc' (Leydi ve Dük / Eric Rohmer); 'Swing'(Tony Gatlif); 'Super 8 Stories' (Sü- per 8 Öykü ' Emir Kusturica); 'Bully' (Baş Be- lası / Larry Clark); 'El Hijo de la Novia' (Ge- linin Oğlu); 'Le souffle' (Nefes); 'War Pho- tographer' (Savaş Fotoğrafçısı); 'Mua Oi' (Guava Evi); 'Mavahlatur' (Martının Kahkahası) ve 'Atanarjuat' (The Fast Runner)' Hızlı Koşucu) gibi ilginç ke- şif filmleri de bulunuyor. Filmekimi'nde gösterim saatleri: 10.30, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30. Gösterimlerin bilet fiyatla- n 7 milyon TL. Öğrenciler ile 65 yaş ve üstü izleyiciler sadece 13.30 ve 16.00 seanslannda filmleri 5 milyon TL'lik indirimli biletle izleyebile- cekler. Sabah 10.30 seanslannın biletleriyse herkese indirimli olarak 5 milyon TLden satılacak. Biletlerini bu fiyattan toplu olarak almak iste- yen sinemasever- ler, yann akşam 20.30'a kadar Beyoğlu Emek Si- neması'ndan yer ayırtabi- lecekler. Axess Kart sahipleri, rezer- vasyon süresince kendilerine sağlanan yüzde 20 indirimi kullanarak tam bi- letlerini 5.5 milyon TL'ye, 10.30 se- Caroline Link'in 'Nowhere in Africa'sı (üstte), Pedro Almadovar'ın 'Hable con ella'sı. anslan biletlerini 4 milyon TL'ye; öğrenci ya da 65 yaş ve üstündekilerse diğer gündüz seans- lan biletlerini 4 milyon TL'ye alabilecekler. İKSV'nin Istanbul Dostlan (ÎD) programına katıhıuş Lale Kartı üyeleri ise biletlerini her zamanki gibi yüzde 20 indirimli olarak satın alabiliyorlar. ID indirimi sadece öncelikli re- zervasyon döneminde ve her seansta iki bilet için geçerli. Rezervasyon satışından artan biletler 16 Ekim Çarşamba sabahı saat 10.30'dan itibaren Beyoğlu Emek Sineması gişelerinde satışa su- nulacak. (0 212 334 07 00) 1^. PVP / VCD Aslı SELÇUK } Monsters, inc (Se- vlmli Canavarlar) / Yön: Peter Docter, Lee Unkrich, David Silverman / Seslendir- me: Billy Cristal, John Goodman, James Co- burn, Jeniffer Tilly / 2001,Renkli, 97 dakika / Walt Disney Home Vi- deo-Tiglon. Canavarya ülkesinde ya- şayanlara göre tüm çocuk- lar tehlikeli ve zehirlidir. Sevimli Canavarlar Şirketi'nde çalı- şan çocuk korkutucu Sulley'le yar- dımcısı Mike en iyi öcü olma rekoru- nu ellerinde tutmaktadırlar, ta ki kü- çük kız Boo Canavar- ya topraklanna girene dek. Özel Bölüm- ler'de Tarzan ve Jane. Güzel ile Hayvan, Li- lo ve Stiç fümlerinin tanıtım fragmanlan ile Pixar Stüdyo- su"nun diğer çalış- malanndan örnekler yer alıyor: 2003 'te gösterime girecek "Nemo Kayıp Ba- lık" filminin ilk görüntüleri, Kuşlar tçin ve Mike'ın Yeni Arabası adlı kısa canlandırma filmleri ve Boo'nun Kapısı Oyunu. Disney'in Masal Zamanı: Cana- varya'ya Hoş Geldiniz'de sevimli canavarlann Canavarya ülkesindeki eğlendirici günlük yaşamlannı, öy- küsünü dinleyerek izliyorsunuz. Pa- ris'teki Disneylandda ise parka ye- ni eklenen Walt Disney Stüdyolan'nı keşfediyor, çizgi film stüdyolannı, film setİerini gezebihyor, Disney can- landuma fümlerinin geçmişini öğre- nebiliyorsunuz. Kullanıhnayan sah- neler, vazgeçilmiş temalann seslendi- rilmiş çizimleri de bulunuyor. Can- landırma sinemasının bu yetkin se- vimli örneğini Dolby Digital ses eş- liğinde keyifle izleyebilirsiniz. ••• VlCtor Vlctorla / Yönetmen: Blake Edvvards / Oyn: Julie Andrews, Robert Preston, James Gar- ner, Lesley Ann War- ren / 1982, Renkli, 129 dakika / VVarner Home Video-Tiglon 1933 yılında Rein- hold Schünzel'in yazıp yönettiği "Viktor und Viktoria" adlı Alman fılminden esinlenerek Blake Edwards'ın be- yaz perdeye uyarladığı çalışma 1934'lerin Pa- ris'inde geçiyor. Açlığın eşiğindeki şanssız şarkıcı Victoria Grant'ın şansı eşcinseller kulübü 'Chez Lui'de şarkı söyleyen Carroll Tod'la karşı- laşınca birdenbire de- ğışir. 1982'ninözgün şar- kı (L. Bricusse, H. Mancini) Oscar'ını kazanan bu olağanüstü eğlendinci güzel müzı- kal komediyi aynca yö- netmen B. Edwards ve başrol oyuncusu J. Andrews'ın izlenimle- riyle görme olasıhğınız da var. Özel Bölüm- ler'de oyunculann listesı ve fihnin fragmanı yer alıyor. Panavision for- matındaki müzikali Dolby Digital ses ile izleyebiliyorsunuz. Bedri Baykam'dan yeni kitap • Kültür Servisi - Bedri Baykam'ın yeni kitabı 'Ah abi Ilhan'ı bi oynatsalardı' Piramit Yayıncıhk'tan çıktı. Türk futbolunun dünya şeref kürsüsüne çıktığı sürecin adım adım öyküsünün anlatıldığı kitapta birbirinden çok farklı görüşleri yansıtan spor yazarlannın en ilginç yorumlan \ e analizlennden alıntılar da yer alıyor. "Türk futbolu '5. torba'dan, son 15-20 yılda yaptığı büyük atıiımla bugünkü noktasına nasıl yükseldi?". "Fransız televizyonu TF1, Hakan Şükür'ün turnuva boyunca kaçırdıklan ile ilgili yaptığı özel pprogramdaneler dedi?", "Türkiye'nin herhangi bir futbolcusuna 'vefa borcu' var mı?",'"Dünya futbol eleştirmenleri Milli Takımımızın oyununa hayran kalırken neler söyledi?", "Milli Takım'ın yarattığı coşku ülkede kimleri kızdırdı?", "Futbolun büyülü dünyası ırkçılık ve önyargılan nasıl yok ediyor?" sorulannın cevaplan bulunuyor. Ankara AKM'ye yeni yüz • Kültür Servisi -Kültür Bakanlığınca başlatılan çahşmalar çerçevesinde, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) yeni bir çehreye kavuşacak. Kültür Bakanhğı'nın organizasyonunda, Orman Bakanlığı tarafından, AKM"deki tören pistinin üst tarafı ağaçlandınlarak çimlerle zengınleştirildi. Öte yandan, AKM tören alanının Hipodrom bölümünde de bazı çevre düzenleme çalışmalanna başlandı. Hipodroma tribün eklenirken burada düzenlenecek törenlere de gereksınimi karşılayacak nitehkte bir de otopark yaptınlacak. Aynca, tören alanında kaldınm düzenlemesi de başladı.Kültür Bakanlığf nın, bu çalışmalan 29 Ekim Cumhunyet Bayramı törenlerıne kadar tamamlayacağı bildirildi. Mardin'de bale okulu • DtYARBAKIR (A.\) - Güneydoğu'da ilki Diyarbakır'da açılan bale okullannnı ikincısi, Mardin'de bale öğrenimi vermeye başlıyor. Dıyarbakırlı çocuklara yaklaşık 3 yıldır bale ve piyano, yetişkinlere de salon danslan derslerini veren Kuğu Bale Piyano Diksiyon Sanat Merkezi, Mardin'de de 'Bale Okulu' açmak amacıyla çahşmalara başladı. Merkezin müdürü Zeliha Yılmaz, kasım ayı içinde Mardin'de bir şube açacaklannı söyledi. Güneydoğu'da 3 yıl önce ilk kez Diyarbakır'da bir bale okulu açtıklannı, ıkıncisinı de Mardin'de hizmete sunacaklannı bildiren Yılmaz. Mardin'de açacaklan okulun adının 'Tan Sağtürk Bale Okulu' olacağını da bildirdı. Bond müzelik oldu • Kültür Servisi - James Bond filmlerinde kullanılan dekor ve eşyalar 16 Ekiırfden itibaren Londra Bilim Müzesi'nde sergilenecek. Sergi Mart 2003'e dek sürecek. Müze yönetiminin düzenlediği basın tanıtımında Rosa Klebb'in 'ayakkabısında gizli sustalı bıçak" ve Oddjob karakterinin kullandığı 'uçan melon şapka' ilk göze çarpanlar arasında. BUGÜN • BAŞKA KÜLTLREVt'nde 18.30'da Stanley Kubrick'in 'Full Metal Jacket' filminin göstenmi. (0 212 249 12 84) • TARIK ZAFER TUNAYA StNEMASI'nda 14.00, 16.30, 19.30'da Nikita Mihalkov'un 'Sibirya Berberi' fihninin gösterimi. (0 212 293 12 70) : i AVRUPA F İ M f l y FESTtVAÜIUDE BUGÜN • ANKAPOL SİNEMASI'nda 10.30'da 'Kısa Filmlerle Avrupa VII', 12.15'te Joseph Losey'nin 'Arabulucu'. 14. 30'da Bertrand Buernin 'Ayrı Odalar', 17.00de Eugenie Jansen'in 'Yalnızlık Llkesi'. 19.00'da François Truffaut'nun 'Penceredeki Kadın', 21.15'te Ingmar Bergman'm 'Çığlıklar ve Fısıltılar' filmlennin gösterimi. (0 312 419 39 59) III. KİTAP DÜNYASI RJARI'NDA BUGÜN • 12.00 - 13.00 -Kendi Kendine Telkin ve Hipnoz Lygulamaları'. Konuşmacı: Adil Ma\iş. Düzenleyen: Hayat Yayinlan. • 13.15 - 14.15 'Şiir, Roman ve Hayat'. Konuşmacı: Kutsiye Bozoklar. Düzenleyen: Ceylan Vayınlan • 14.30 -15.30 'Yaşar Kemal ve Bir Ada Hikâyesi'. Konuşmacı: Feridun Andaç. Düzenleyen: Adam Yayınları. • 15.45 - 16.45 'Bir Acayip Adam'. Konuşmacı: Yusuf Hayaloğlu. Düzenleyen: Anka Yayınları. • 17.00 - 18.00 Edebiyatta Biz ve Ötesi'. Yönetmen: Bünyamin Yıldız. Konuşmacılar: tbrahim Tenekeci, fsmail Kılıçarslan, Yusuf Özkan Özburun. Düzenleyen: Birey Yayınları. • 18.15 -19.15 'Var ile Yok Arasında Sohbetler' Konuşmacı: Tülin Güren. Düzenleyen: Sistem Yayınları. (0 212 327 57 57)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear