Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 CCAK 2002 PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
'Küresel 28 Şubat sözleşmeleri' Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisine yetiştiriliyor
Terörünparasına gözaltı• BM, terörün para kaynaklarım
lesmek için para akışının
engellenmesinde 'kuşkuyu' yeterli
sa/arken bankalardaki 'sıradışı tüm
işfemlerin' önlenmesi ve ihbar edilmesi
için katı düzenlemeler istiyor.
Hükümette idam tartısması
MHP: Çoğunluğu
bulun, kaldınn
biz oy vermeyiz
• Başbakan Ecevit'in idam
konusunda MHP'nin yunruşayacağı
sözlerini cevaplayan MHP'li Yahnici,
terör suçlannda ölüm cezasının
kalkmasına karşı oldnklannı
yineledi.
EMİNEKAPLAN
ANKARA - Başbakan Bülent Ecevit'in,
"Ölûm cezasının kaldınlması AB'ye
üyetik için obnazsa obnaz koşullardan
btri. MHP'nin bu konnda
yumuşayacağuu ıınıuyonım" sözleri,
hûkûmette yeni bır tartışma başlattı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket
Bfilent Yahnici, terör suçlannda ölüm
cezasının kaldınlmasına karşı olduklarmı
behnerek «MechVtekipartflerin gerek
Turk Ceza Yasası'nda (TCY) gerekse
anayasada değişiktik yapmak için
çoğunluğu vanbr. Bizun daşınnzda
kakhrabitirieranıabizDuııaohımluoy
venneyiz'' dedi.
Başbakan Ecevit'in idamın kaldınlması
konusunda başlattığı uzlaşma arayışına
MHP'den olumsuz yanıt geldi. MHP,
Türk Ceza Yasası ya da anayasada bu
yönde yapılacak değişikliklere "evet"
demeyeceğinin işaretini verdi. MHP
Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent
Yahnici, anayasada son yapılan
değişiklikle TCY'nin 125. maddesi
kapsamına giren terör suçlan ile savaş
halleri dışında ölüm cezasmın
kaldınldığım belirterek idamın tamamen
kaldınlmasına karşı olduklanru söyledi.
Bu kapsamda bir uzlaşmaya hazır
olmadıklannı, Ulusal Prcygram'da da
böyle bir zorunluluğun olmadığmı
anjatan Yahnici, şu görüşleri dile getirdi:
"Ölüm cezasının 125. maddeden de
kakhnlması için TCY'de bir degişikMk
yapılabüir. Türkiye Cumhuriyeti
parlamentosu basit çoğunluğiıyla bu
maddeyi kakurabuir. Böyte bir uzlaşma
birim dışunızda sağbuur, bunu da
gerçekieştiririerse yapacağunız bir şty
yoktur. Bizim bu konudaki oyumuz
beüidir. MHP kendi menfi oyunu verir,
kanaatini befirtir. Bizim dışımızda
kaldırabinrler.Ozaınanbumnki,kim
neyiistiyor açıkça görinf Anayasada
yeniden bir değişiklik yapılması
isteniyorsa MHP dışında Meclis'tc
gerekli olan oy çoğunluğunun
bulunduğunu belirten Yahnici, "Bizan
milktvekfli sayımız 125.540tan 125'i
çıkantağınız zaman 415 kakr.
Anayasadaki' savaş, yakın savaş ve terör
suçlan hanç' ifadesini kaldmnak için
güçleri yetiyor, kakhrsuüar o zaman"
dedi. Yabnici, MHP'nin sözünün
arkasında duracağını, böyle bir
değışikliğin gündeme gelmesi
durumunda olumsuz yönde oy
kullanacağını behrtti.
BÜLENT SARIOĞLU
ANKARA - Terorizmin finansal
ayağı için olağanüstü önlemler içe-
ren iki Birleşmiş MilletleT (BM)
sözleşmesi, Başbakan Bülent Ece-
vit'in ABD gezisine yetiştirilmek
üzere bu hafta TBMM'den çıkan-
lacak.
Küresel teröre karşı "11 Eylûl
konsepti" cerçevesinde imzalanan
sözleşme, hangi yolla edinilirse edi-
nilsin geniş bir "terör fonu* tanunı
içeriyor. Terör fonlanna karşı işbir-
liğini engelleyen "sryasifelseııırk-
sal veya dnü" hiçbir gerekçeyi ta-
nımayan BM, "knşkuta" para trans-
feri ve "sıra dışı tüm işkmkrin"
önlenmesi ve ihbar edilmesi için
katı düzenlemeler istiyor. BM. üye
devletler açısından yargısal yetki-
de coğrafı sınır tanımıyor.
Terorizmin Finansmammn Ön-
lenmesine Dair Uluslararası Sözleş-
me, Türkiye adına 11 Eylül saldı-
nsının ardmdan 27 Eylül 2001 ta-
rihindeNewYork'ta imzalandı. Söz-
leşme, Usame bin Ladin gibi bir
başka ülkede suç işleyenlerin ce-
zalandınlmasına ilişkin hukuksal
temelin yanı sıra Kaplancüar gibi
Türkiye aleyhine yurtdışuıda çah-
şan örgütleri bitirmeye dönük ön-
lemleri kapsıyor.
Terorizm suçlanna küresel tannn
getiren ve fınansman akışı konusun-
da liberal ekonomi koşullannı bile
zorlayan sözleşme ana hatlanyla şu
'11 Eylül
konsepti'
Büieşnıiş
Mflleder
Sözleşmesi.
Başbakan Bülent
Ecevit'in ABD
yetiştirflroek
üzere bu hafta
TBMM'den
çıkardacak
Küresel teröre
karşı "11 Eylûl
konsepti''
cerçevesinde
ini7alanan
sözleşme, hangi
yoDa ediniMrse
edinflsm geniş bir
"terör fonu"
tanımı içeriyor.
düzenlemeleri içeriyor:
- Bir halkı korkutmak ya da bir
hükümeti veya uluslararası örgütü
herhangi bir eylemden kaçınmaya
zorlamak amacını güden, bir sivOi
öldünneyeveya ağır şekildeyarala-
maya yönefik tüm evlemler sözkş-
me kapsamında.
- (Yasa dışı yönü bulunan) her ne
suretle edinilmiş olursa olsun mad-
di veya kaydi. menkul veya gayri-
metıkul, her türlü laymetli, elektro-
nikveya dijital şeküleri dahil ohnak
üzere her türlü görünüşteki belge ve
yasal araçlar, bankakredileri, seya-
hat çekleri, para havaleleri, hisse
senetleri, teminatlar, tahviller, kre-
di mektuplan "ter&r örgütü fonu"
olarak değerlendirilir.
- Terorizme dolayh ola-
raksağlananmatidestekde
suçtur. Tarafdevtetkr, ken-
ditopraklannda okhığuka-
dar. topraklan dışında da
terorizmin fînansmanı sn-
çunun işlenlemesine yöne-
fik hazırakLanönlemekiçin
işbiıüği yapmakla yüküm-
lüdür.
- Taraf devlet, bu suçlan,
ıç hukuku uyannca cezai
kovuşturma gerektiren suç
kapsamına ahr.
- Tüm para transferi ku-
nunlarmm denetlenmesini
sağlayan tedbirier ahnır.
- Nakit ve ticaret senetle-
rinin izlenmesini veya gö-
zetimini sağlayacak gerçek-
çi tedbirier ahnır.
- Suç oluşturan eylemler,
siyasi febefi, ideolojik. ırk-
sal, etnik. diniveya herhan-
gibenzer bir gerekçe ile hiç-
bir koşulda mazur gösteri-
lemez.
- Taraf devlet, suç toprak-
lannda işlendiğinde, bay-
rağmı taşıyan bir deniz ara-
cmda veya kendi mevzuatı-
na kayıth bir hava aracında
işlendiğinde, bir vatandaşı
tarafından işlendiğinde ve-
ya daimi ikametgâhı kendi
topraklannda bir vatansız
tarafından işlendiğinde yar-
gılama yetkisini tesis etaek
için gerekli önlemleri alır.
Anayasa Mahkemesi'nin FP'yi kapatma gerekçesi yol gösterici
Yasa ckşı diıüeme kamt değıl
İLHANTAŞa
ANKARA - Anayasa Mahkeme-
si'nin FP'yi kapatma gerekçesi, bun-
dan sonraki davalar için de yol gös-
terici sayılacak. Mahkemenin, Nec-
mettinErbakan ile dönemın TBMM
Başkanveküi \asin Hatipoğhı arasın-
daki telefon görüşme kaydının, kay-
nağınınbilinmemesi, mahkeme ka-
ran olmaksızm elde edilmiş olması
nedeniyle kamt saymaması, bu ko-
nuda içtihat oluşturdu. Karara göre,
yasa dışı ve mahkeme karanna da-
yanmayan telefon dinleme kayıtla-
n kamt niteliği taşımayacak.
Milletvekilinin dokunulmaz ol-
masuun, parti adına yaptıklan fa-
aliyetlerde de parti tüzel kişiliğinin
dokunulmaz olacağı anlamına gel-
meyeceği, dolayısıyla partilerin de-
netlenebileceği de ortaya konuldu.
Yüksek Mahkeme, kapatılan parti-
den başka bir partiye "toplu geçi-
şm", diğerinin devamı anlamına gel-
mesi için ancakprogram ve tüzüğü-
nün aynı olmasıyla mümkün olaca-
ğı görüşünü de bildirdi.
Yüksek Mahkeme'ninFP'nin ka-
patılmasına ilişkin gerekçeli karan,
telefon dinlemeden, kapatılan parti
milletvekillerinin topluca kurulan
başka bir partiye geçişi ve partile-
rin denetlenebileceğine kadar bir-
çok konuda içtihat oluşturuyor.
Mahkeme, Necmettin Erbakan ile
dönemin TBMM Başkanveküi Ya-
sin Hatiboğlu arasında geçen ve Er-
bakan'uı "emirlerini'' içeren tele-
fon konuşmasırun kaydını kamt ola-
rak kabul etmedi. Gerekçeli karar-
da, kanıtın elde ediliş biçimi, kişi-
lerin anayasa ile tamnmış haklannı
ihlal ediyorsa, onun hukuka aykın
olarak elde edildiğininkabul edüme-
si gerektiği \iırgulandı.
Telefon konuşma kaydının yargı
karan ya da yetkili makamın emri-
ne dayanmadığınınbelirtildiği karar-
da, haberleşme özgürlüğünün ihlal
edildiği ve kamt olarak kabul edile-
meyecegi vurgulandı. Böylece, mah-
keme karan ohnadan, yasa dışı yol-
larla edinilmiş telefon dinleme ka-
yıtlannın kamt olamayacağı konu-
sunda içtihat oluştu. Yasa dışı din-
lemeye geçit vermeyecek bu karar-
la, yalnızca yasal yollardan edinil-
miş telefon dinleme kayıtlan kamt
olabilecek.
IRMIKI AYDES ENGtN aengin@doruk.nettr
Güzelim karyazılan yazmak
vardı. Kar tutsaklannı gülüm-
setecek sözcük oyunları ya-
pıp, yazdığından kendi de ke-
yif almak vardı.
örneğin yazım kurallannda
şapkayı (A
) kaldıranlann canı-
nı sıkacak sorular üretilebilir-
di.
örneğin birfıkracık uyduaı-
lurdu:
Kömürcü, komşu bakkaldan
büyücek bir borç istemiş. Bol
bol kömür alıp depolayacak-
mış. Bakkalı razı etmek için,
borç verirse ona kazancından
pay vereceğini söylemiş:
- Eğer bu kış çok karyağar-
sa kanmı seninle bölüşürüm!..
Bakkai da ona bakıp bakıp,
"Defol pezevenk" demiş.
Uydurduğum öyküyü sına-
mak için, bahçede kardan
adam yapan, ilköğretim oku-
lu altıncı sınrf öğrencisi kom-
şu kızına cümleyi okutıum.
Okudu ve bakkai haklı çık-
tı.
Çocuk nerden bilsin o cüm-
leyi "Bu kış çok karyağarsa kâ-
nmı seninle bölüşürüm" diye
okuması gerektiğini?..
Şu şapkalı cümleyi bir de
şapkasız deneyin hele:
- Bu kar fırtınasında Kâbil'e
Ak Karda Kara Kâr
gitmek kabil değil. Kan fırsat
bilenjeep sahipleri kârpeşin-
de koşuyor...
•••
Evet kar tutsaklığında "kar,
kâr, kan" sözcükleri ile oyna-
nabilirdi...
Gel gör ki bu karda gerçek-
ten de utanmasızca kâr eden-
lerden duyulan tiksinti ve öfke
gülümsetebilecek yazılara fır-
sat vermiyor.
Doğalgaz vurgunundan söz
ediyorum.
Aylaryıllarönce bıktırmaca-
sına yazılıp çizildiği halde top-
lumsal düzlemde tepki uyan-
dırmayan, "şöööy/e"birbakı-
lıp geçilen haberlerdeki ger-
çek, karakış bastırınca, do-
ğalgaz sobaları, doğalgazla
çalışan kalorifer sistemleri
ödenmesi olanaksız faturalar-
la karşımıza dikilince kafamı-
za dank etti.
Ama sanki hâlâ sorunun çe-
perinde dolanıyor, özüne, vur-
gunun kalbine, vurgunun ele-
başısına yöneimeden tartışı-
yoruz.
Sizce doğalgazdan vurgun
vuran, bizi silme sıvama buda-
la yerine koyup kaaklayan kim-
lerdir?
örneğin belediyeler mi? He-
le hele Ankara, Istanbul gibi
anakentlerin yönetimini elin-
de tutan Mollalar Partisinden
seçilme belediyeler mi?
Baksanıza.. doğalgazı, al-
dıkları fıyatın üstüne yüzde 45
(çüş!) zam koyup satıyoriar-
mış...
Yoksa BOTAŞ mı?
Baksanıza bir kamu kuru-
mu olmasına rağmen vurgun-
cu tüccar gibi davranmakta
durdurak bilmeyen BOTAŞ,
belediyelere sattığı doğalgaz fi-
yatlannı geçen yıla göre yüz-
de 116 (bir çüş daha!) arttırmış.
Yoksa hükümet mi?
Baksanıza temel ve şu ka-
rakıştayaşamsal tüketim mad-
desi doğalgazı, lüks tüketim
maddesi olarak tanımlayıp ona
göre Katma Değer Vergisi
(KDV) almaya başlamış. Bu-
nunla da yetinmemiş, üstüne
bir de Akaryakrt Tüketim Ver-
gisi (ATV) eklemiş. (Oysa bu
akar değil uçaryakıt. Adı üs-
tünde gaz, ama kim dinler).
Bununla da doymayıp doğal-
gazı OzelTüketim Vergisi (OTV)
kapsamına almaya hazırlanı-
yormuş.
(Dikkat hükümetle ilgili bö-
lümde "çüş" sözcüğü kesin-
likle kullanılmadı. 159. mad-
deye selam yoliayarak, her tür-
lü yanlış anlamayı önlemek
amacryia ve önemle ve attını çi-
zerekbelirtirim.)
•••
Sizce şu doğalgaz vurgu-
nunun elebaşısı bunlardan han-
gisi? Belediyeler mi, hükümet
mi, BOTAŞ mı?
Yoksa üçü birden mi?
Yoksa onlar sadece suç or-
takları mı?
Öyleyse elebaşı kim?
Biraz geriye gidelim.
Enerji Bakanlığı koltuğuna
zamkla yapışmışçasına san-
lan, söküp kaldırmak için bü-
tün bir Meclis'in, bütün bir
medyanın seferber olup zor
bela üstesinden geldiği, siya-
setçiden çok pehlivanı andıran
cüssesiyie ünlü bakanı, ANAP'lı
yiğit Cumhur Ersümer'i anım-
sayın.
Lafının endazesini Türkiye'ye
göre ayarlama gereğini doğal
olarak duymayan Türkmenis-
tan devlet başkanı Saparmu-
rat Türkmenbaşı, Rusya ile
doğalgaz anlaşması yaptığı-
mız günlerde "Rusya'dan do-
ğalgazın bin metreküpünü 110
dolara alıyorsunuz. Onlar da
bizden 42 dolara alıyor ve si-
ze satıyoriar. Yani isteseydi-
niz doğrudan Türkmenis-
tan'dan alabilirdiniz ve bin
metreküpüne sadece 42 do-
lar öderdiniz" deyivermişti de
ortalık birbirine girmiş, küçük
çaplı bir diptomatik gerginlikya-
şanmıştı.
Bunun üzerine o sırada he-
nüz bakanlık kottuğundaotur-
makta olan Ersümer'e bu açık-
lamayla ilgili olarak Rusya'dan
alınan doğalgazın fiyatı sorul-
muştu. Yanıt muhteşemdi:
- Sözleşmeye göre bu bir
sırdır. Açıklayamam...
Umarım gözünüzden kaç-
mamıştır. Bugünkü Enerji Ba-
kanı Zeki Çakan da daha iki
gün önce aynı soruyla karşılaş-
tı ve aynı yanıtı verdi:
- Bu bir sırdır. Açıklaya-
mam..,
•••
Doğalgaz vurgununda esas
elebaşıyı hâlâ nerede arayaca-
ğınızı soruyor musunuz?
Ecevit'e IMF Gençliği!
TBMM, yılbaşı tatili sonrasında
IMF mesaisine başladı. Başbakan
Bülent Ecevit'in ABD gezisi
öncesinde çıkarılması istenen
yasalar için yoğun bir program
yapıldı. Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in geri gönderdigi
Tütün Yasası da yeniden kabul
edildi. Muhaiefet sözcülen
görüşmeler sırasında, son
günlerde sıkça konuşulan
"Ecevit'in genç ve sağlıklı
görûnümü"nüır\ nedenleriyle ilgili
yorumlar da yaptı. Tutanaklardan
bu yorumlarla ilgili olarak
seçtiğimiz bazı bölümler şöyle:
Mahmut Göksu (AKP): (...) Sosyal
güvencesi olmayan bu çrftçi
vatandaşlanmızın, -hassaten
tütünü görüştüğümüz için-
tütünden geçimini sağlayan
vatandaşlanmızın primlerinin
doğrudan bütçeden ödenerek
emekliye sevk edilmesini talep
ediyorum. Diyeceksiniz ki, bu
olacak şey mi?
Mustafa Güven Karahan (DSP):
Cebınden ver Mahmut!
Mahmut Göksu: Evet, arkadaş,
cebinden ver, diyor. Bakınız, Sayın
Başbakan ayın 14'ünde, 15'inde
Amerika'ya gidecek. 10-15 tane
kanunu sepetine koyup hediye
paketi olarak götürüyor. Bunlardan
bir tanesi de bugüne kadar
devletleştirdiğimiz bankalar var, içi
boşaltılan bankalara Hazine'den
para göndereceksiniz.(...) Şimdi
arkadaşımız, cebınden ver derken,
dışardan aldığınız borç paralan
tutar da içi boşaltılmış bankalara
aktanrsanız, siz cebinizden
veriyorsunuz.
Musa Uzunkaya (AKP): Bu gece
Sayın Başbakan dört başı mamur,
30 yaş gençleşerek rahat bir uyku
uyuyabilir, çünkü rahat bir şekilde
Amerika'ya götüreceği yasalardan
birisini çıkarıp gidecek, grubu da
çok rahat edebilir, ama bu
rahatınız toplumun rahatsızlığıdır.
(...) Sayın Bakanım sizin mutazarnr
olduğunuza inanıyorum, gelin şu
duygulannızı şair ve coşkulu
ruhunuzla, millete bırkaç cümleyle,
birkaç mısrayla anlatıverin. Ey
millet, benim elim ayağım bağlı,
bizi bağladılar, efsunladılar,
uyuşturdular. Ne yapalım? ABD'ye
teslim olduk. IMF'ye teslim olduk,
Dünya Bankası'na teslim olduk,
uyduk bir imama gidiyoruz
kıyamete, diye bir şeyler söyleyin
de belki millet derdinizden anlar...
ANAP'lılar Bush'u bekliyor!..
TBMM'nin en devamlı
milletvekilleri DSP'liler. Iktidar
ortaklarından ANAP
milletvekillerini ise TBMM'ye
getirmek pek kolay olmuyor.
Ortaklannın sitemlerinden
bunalan ANAP yöneticileri,
şişman milletvekillerini
*?• göstererek "Biz az ama güçlü
?; bir grubuz", "önemli ofân say*
değil ağıriık" benzeri esprilere
sığınıyorlar. Bir ANAP milletvekili
de ortalarda pek görünmeyen
Güneş Taner'e laf attı:
"Sayın Taner pek Meclis'e
uğramaz. Ama Clinton
geldiğinde vallahi gelmişti.
Şimdi George W. Bush'u
bekliyoruz. Bush, Meclis'e
gelirse bizim bütün
milletvekilleri gelir. Güneş Taner
degelir."
Meclis'te bürokrasi çilesi
Hükümet ortaklan, yatınmcılann
önündeki bürokrasi engelini
azartmak için harekete geçti.Thale
Yasası ile yatınmcılann önündeki
bürokratik engellerin kaldınlacağı
söyleniyor. Ya vatandaşın günlük
yaşamındaki bürokrasi ne olacak?
TBMM'de dahiü telefonlardan birini
fonotelgraf için kullanan bir görevli,
başına gelenleri, bir ödeme yapmak
için dolaştığı kapılan şöyle anlattı:
"TBMM Bütçe ve Mali Işler Daire
Başkanlığı, faturanın ödenmesini
istedi. önce fatura miktannı
öğrenmek için Mali Işler'e gitmem
istendi. Fatura, 3 milyon 150 bin
liraydı. Memur, bankaya ödemek
üzere makbuz kesilmesi için beni
bir başka bankoya yolladı. G/tt/m,
makbuzu yazdırdım. Sonra,
makbuzu imzalayacak müdürü
bulmam gerektiğini söylediler.
Müdür yerinde yoktu. Bir başka
bankodaki müdüre gittim. Müdür
makbuzu imzaladı ve mühür
vurdurulmasını istedi. Bu sefer
mühür için bir başka bankodaki
memura gittim. Mühür vurdurdum.
Sonunda, sıra bankaya geldi.
Bankadaki memur, makbuzun
kaydını yaptı, yanındaki bir başka
memura imzalattı. Vezneye gittim
ve parayı ödedim. Bitmedi, paranın
ödendiğine dair makbuzu, yeniden
Mali Işler Daire Başkanlığı 'na teslim
ettim."
9 gün, 9 saat, 9 yasa...
Iktidar partileri, Başbakan
Ecevit'in ABD'ye gideceği
tarihe dek Meclis'in 9 gün 9
saat çaltştınlarak 9 yasa
çıkarılması için karar aldı. Bu
takvim, hükümetin MHP
kanadının bir süre önce
başlattığı "9x9" projesini
anımsattt. 9 rakamının MHP için
özel önemi malum. Partinin
ilkeleri "9 ışık" olarak
adlandınlan 9 temele dayanıyor.
"Türkiye sevdalılan, Türkiye'yi
konuşuyor" sloganıyla
başlatılan projeye de kısaca
"9x9" deniliyor. Türkiye'yi 9
bölgeye ayıran MHP, her
bölgeye 9 genel başkan
yardımcısının başkanlığında
heyetler göndererek parti
çalışmaiannı anlatıyor.
MHP Grup Başkanveküi Ismatt
Köse, TBMM'nin çalışma
takvimi ile ilgili çağnşımlar
anımsatıldığında gülümseyerek
"9x9 modelini Meclis'e taşıdtk,
artık bu modelle çalışacağız"
diyor...
Uzun boylulara kürsü
işkencesi
YenilenenTBMM Genel Kurul
Salonu ile ilgili şikâyetler bitmiyor.
Uzun boylu milletvekillerinden olan
Devlet Bakanı Yılmaz
Karakoyunlu rahatsızlığını "Bu
kürsü kısa boylulara göre
yapılmış" diyerek birkaç kez dile
getirmişti. Geçen haftanın kürsü
mağduru da ANAP'lı Mahmut
Bozkurt'tu. Birleşimi yöneten
DSP'li TBMM Başkanveküi Alı
llıksoy, Bozkurt'un rahatsızlığını
görünce kendini tutamadı:
"Buradaki bir gözlemimi
aktaracağım. Bu kürsü, gerçekten
uzun boylu milletvekili
arkadaşlanmız için maalesef zulüm
haline geldi. Biraz önce değerli
hatibi izlerken ne kadar zor
koşullarda hitap ettiğini gördüm.
Hakikaten bunun değiştirilmesi
lazım, ama maalesef eser müellifi
buna müsaade etmiyor, ama
bunun çaresini genel kurul olarak
hep birlikte bulmak zorundayız."
DYP Grup Başkanveküi Turhan
Güven yerinden "Sökelim,
taşıyalım" derken llıksoy
"Taşıyamıyorsun işte Sayın Güven.
Siz hukukçusunuz, yasal
prosedürü tamamlamadan
olmuyor" karşılığını verdi. Güven
ise ısrarını sürdürdü:
"Genel kurul her şeye hâkim değil
mi Sayın Başkan, ceza davası açın
dedik, açmıyorsunuz."
Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş
tbmincuiD@ttnetnet.tr