Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhuriyeC
tmtiyaz Sahibi: Yenı Gün Haber Ajansı Basın ve
Yayımcıhk A.Ş'yı temsılen Cumhuriyet Vakfi adma
İLHANSELÇUK
Genel YayınYönetmenı: İbrahim
Yıkhz • YazıişlenMüdM: SaBm
Alpaslan # Sorumlu Müdür
Fikret tlkiz • Haber Merkezı
Müdürü: Hakan Kara
tstıhbarat Cengiz Yıldırım 9 Ekonomi Özlem Yü-
zak • Kültür: Egemen Berköz • Spor: Abdölka-
dir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0
Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bılgı-Belge' Edibe
Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç • Avrupa
Temsilcısi.GüravÖz
Yayın Kunılu. tlhan Selçuk (Baş-
kan), Emre Kongar (Danışman),
Orhan Erinç, Hikmet Çetin-
kaya, Şükran Soner, İbrahim
Yıİdız, Orhan Bursalı. Musta-
fa Balbav. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No:
125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara fel: 4195020 (7 hat).
Faks 4195027 •Izmır Temsılcısı. Serdar Kınk, H Ziya
BK 1352S 23Tel 4411220. Faks 4419117#Adana
Temsılası: Çetin Yiğenoğiu, tnönü Cd. 119 S. Ncv 1 Kat: I,
Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15
REKHM: P.M. Ltd. Şti. • Genel
MudurGülbin ErduranÂKoordiDator
Reha Işıtman • Genel MudürYrd
Sevda Çoban • Fınansman Mfldürü
Çeön Erduran Tel 0212 514 07 53-
513 84 60-61. Faks 0212 513 84 63ııuı oaauj ıc .vıuauru: naitan ıvara iemsılcısı: utıray uz ra Balbay, Hakan Kara. lel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 w satış razııeı ı\.uza 513846ü-6i.haks 02125138463
riyet Vakfı adma • ' ~
VavuBİ»v»n: Veoı Gûn Haber Ajansı Basın \e Yayıncılık A $. B««kı: Sabah >avıncılık \ Ş Tel ıO'212> 512 05 05 (20 hatl 7 O C ' A K ?OO? tmsalf S 4 S r r n n p ç - 7 ">? Ö S İ p - 1 7 17 tlrinHı- 14 }7 A t c a n v 1fcSQ Vatcı-IR
Tftkocag.Cad *9 41 CaŞaloglu 34334 tsraıbul PK 246 - Sırkecı M43S lsanbul Faks 10212)513 85 95 / U L A K Z U U / ImsaK. 5 48 Ouneş. /.U Ugle. 12.1/ Ikindl. I 4 . İ / \kyMl. 1CO9 tatSl. 18.
Genco Erkal oyunuyla basında: 'Onu hiç böyle görmediniz', 'Sahnede sevişiyorlar', 'Aslan coştu'
Medya tuzağadüştü
Hindistan modası
podyumlarda
• Çeviri Servisi -
Hındistanlı tasanmcı
Kiran Uttam Ghosh'un
Kalküta'daki defilesi
izleyenlerden tam not
aldı. Ghosh, özellikle
mavi ve kırmızı renkleini
kıyafetlerinde ağırlıldı
olarak kullanıyor.
Milyarder pop
sanatçısı
• LONDRA(AA)-
Ingilızlenn efsanevi
müzık grubu Beatles'ın
eski üyesi Paul
McCartney, Ingiltere'nin
ilk milyarder pop
sanatçısı unvanını aldı.
McCartney, Sunday
Express gazetesinde
yayunlanan ve
Ingiltere'nin en zengin
300 kişisini içeren 2002
yılı listesinde, 1.59 milyar
dolarlık servetıyle 11.
straya yerleşti. Listede
Formula 1 'in patronu
Berme Ecclestone ilk
sırada bulunurken Kraliçe
Elizabeth, listenın 45.
sırasında yer aldı.
N'Sync, Yıldız
Savaşiarı'nda
• ANKARA (AA)-
" Yıldız Savaşlan-Star
Wars" fîlminin yeni
bölümü için teklif alan
Justin Timberlake ve
topluluğu N'Sync'in
başına talih kuşu kondu.
interaetteki 'eonline'
sitesinın haberine göre,
grubun filmın kadrosuna
ahnmasına 'Star Wars'un
bazı hayranlan tepki
gösterirken, başlangıçta
bunun sadece bir söylenti
olduğunu belirten
Lucasfilm haberi
doğruladı.
Aşkınsım
kokuda
• BURSA(AA)-Emile
Zola'nnı "mucize',
Eflatun'un 'muamma'
olarak tanımladığı 'aşk'
ile
l
koku' arasında çok
önemli ilişki bulunduğu
bildırildı. Uludağ
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabılim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Bılgen
Tanelk aşk ile koku
arasında biyolojik olarak
çok yakın bir bağ
olduğunu belirtti.
Hayvanlann, yaşadıklan
bölgede kendi varlıklannı
belirtmek amacıyla
'idrar' yapmalannın, aynı
zamanda karşı cins için
bir cinsellik göstergesi
olduğunu belirten Prof.
Dr. Taneli, hayvanlann.
çiftleşeceği eşini kokuya
göre seçtiğini söyledi.
At bir e-mail,
falına bakayım
• tZMİR(AA)-Eskıden
yolda yürürken yanınıza
yanaşan 'gacının', "At bi
beşlik, faluıa bakayım"
cümlesi, günümüzde "At
bi e-mail, faüna bakalım"
haline geldi.
www.muneccim.com
adresindeki sitede, fal
âlemiyle ilgili her şeyi
bulabiliyorsunuz.
tskambil, kahve ve zar
falına da bakmanın
mümkün olduğu sitede,
görünüşünüze göre
karakter tahlili
yapabiliyorsunuz. İşte bir
örnek: Ust dudağın
yukansına çızilmiş gibi
incecik duran bir bıyık,
kuvvetli görünmek
istemesine rağmen
aslında kendi kabiliyet ve
kararlanndan her zaman
emin olmayan bir şahsı
işaret ediyonnuş...
ZEYNEP ORAL
Son iki-üç gündür, anlı şanlı büyûk med-
yamız, sayfalannı, sütunlannı Dostlar Ti-
yatrosu'na ve Genco Erkal'a ayınr oldu.
Hayrola, birdenbire tiyatro aşklan mı ka-
bardı? Ansızın tiyatro sanatının uçsuz bu-
caksızlığını, ufkumuzu genişleten boyut-
lannı mı kavTadılar? Nitelikli tiyatronun
değerini mi anladılar?
Ah keşke bu sorulara olumlu yanıt ve-
rebilseydim... Ama anlı şanlı medyamızın
dev puntolu başlıklanna ve yayımladıkla-
n fotoğraflara bakınca durum pek iç açı-
cı değil. "Onu hiç böyle gönnediniz''den
"Sahnede sevişiyorlar"a, "Neydi, ne ol-
du"dan "Aslan coştu"ya uzanan başlık-
lar... Bu "Aslan" da kım diyecek olursa-
nız, o kadar da kültür yoksunu değiller ya,
"Aslan Asker Şvayk"a, yani Genco Er-
kal'a atıf yapıldığını arılamalısınız... Son
dört aydır Genco Erkal üç oyunu birden dö-
nüşümlü olarak neredeyse tek kişilik oyun-
larla sürdürüyordu: NâzunHikmet ten "İn-
saniannT. Can Yöcd'den "Can" ve "Oyun-
cu"... Olağanüstü bir performans... Bu
oyunlar hakkmda tek söz etmeyenler şim-
di sayfalannı ona açıyor.
Bugüne dek bir tiyatro eleştirisine yer ver-
memiş medyamızın, televizyon kanallan-
mızın ansızm böyle "aşka gehnesine" en
çok da Dostlar Tiyatrosu şaşıyor. Çünkü
geçen hafta sonu sunmaya başladıklan ve
karakışa karşın dolu salona oynadıklan
yeni oyunlan "Yanşma: Seks-Dalavere-
Kültür" adlı oyun, tam da bu söylediğim
olayı eleştiren. hicveden bir oyun. Bir ül-
kenin "köitür" ve "sanat" adı alhnda sun-
duğu yozlaşmayı, medyamn "sanata ve
sanatçm" babşını hicveden, "kadm'ın me-
ta olarak kullanılmasuıı eleştiren ve yet-
kilileri sorumluluğa çağıran bir oyun.
Ancak medya şimdiden tuzağa düştü.
Kendıne yönelik eleştiriyi görmezden ge-
lip Genco Erkal'la Şebnem Ozinai'm iki-
li sahnelerine odaklandı. Evet. Şebnem
Özinal fiziğiyle de, oyunculuğuyla da ha-
rika, ama medyamız onun on yülık Dor-
men Tiyatrosu'ndaki oyunculuk perfor-
mansrnı yok sayıp yahıız fizigini görür ol-
du. Cumartesi, pazar basın ve televizyon-
lanmızuı "tiyatro mendanT yakmdan iz-
lerken ben bu filmi daha önce de gördüm
demekten kendimi alamıyordum.
Anımsayacaksınız. 90"lı yıllann başın-
daydı, Refik Erduran ın "Ramiz ile JüB-
de" oyununun afişini gören medyamız,
ansızın Yıküz Kenter ilgisiyle yanıp tu-
tuşmuştu. Yıllar boyunca en nitelikli ti-
yatroyu sunan topluluk. bir anda baş tacı
edihnişti. "Kenter kaütesi" dediğimözel-
likten çok, Yıldız Kenter gerçekten çıplak
mı, ne kadan. kaçta kaçı çıplak, ne kada-
nndan ne görülüyor diye gündeme gel-
mişti. Önceki gün Dostlar Tiyatrosu'nu
izlemeye gitnğimde, ünlü bir tetaizyon ka-
nalmın kamerasını taşıyan arkadaş, çe\Te-
sindekilere soruyordu: '"Şuikflisahne,o\n-
nun başında rru. sonunda mı?" Başınday-
sa iyıydi, çekip gidecekti, yok sonunday-
sa, daha sonra gelebilirdi...
Bu tiyatro değil, medya üzerine bir ya-
zıdır. Ama yine de söyleyeyim. Dostlar
Tiyatrosu, yıne bıldığimiz Dostlar Tiyat-
rosu... Zaten, medyamız da öyle...
11 Eylül'le sarsılan Amerika'da bu kez de bir çocuğun kullandığı uçak gökdelene çakıldı
Olayın duyulması
üzerine
Homestead Hava
Öanal Üssü'nden
iki F15, güvcnük
önlemi olarak
havalandb.
Yeddlüer, olayın
terorizmle Ugianûı
ohnadığuu
SÖVİÜJOT.
. LANYA'NTN FAUNASI TAN1TILIYOR
Turiızm
çevreyle
haııştı
ABD
f
nik yüreği ağzına geldi.*••?• - * -
1
- 11 Eylül'ün şokunu hâlâ atlatama>an Amcrika'nın yüreği bir kez
daha ağzma gekü. Florida ya bağlı Tampa kentinde 15 yaşındaki bir
pilotun bdnsiz kullandığı küçük uçak. 40 katlı gökdelene çarptı.
Ulkede terör saidırısı tedirginliği yaratan ola> da püot Charles Bishop
adlı 15 yaşındaki çocuk vaşamını vitirdi. 4 kişilik 2000 Cessna 172R
tipi uçağın, Saint Petersburg-Clearvvater Havaalano'ndan uçuş izni
ahnadan havalandığı belirtildL Havaalanından yetkililerin haberdar
edilmesi üzerine uçağın yanına gelen sahil muhafazaya ait
helikopterlerin. inmesi için verdiği sinyallere aldırma>an Bishop'ın,
Bank of .\merica adlı bankava ait 40 katlı gökdelenin 20. kanna
çarpüğı ka>dedikü (AP)
Bakanlık, kısa ve uzun vadeli stratejiler belirledi
2002 doğanın \ılı olacak
ANKARA (AA)-Çevre Ba-
kanlığı, 2002 yılı çevre koru-
ma stratejilerini belirledi. Ba-
kanlık, kısa, orta ve uzun va-
deyi kapsayan stratejilerle çev-
re koruma hedefıne ulaşma-
ya çalışacak.
Çevre Bakanlıgı 2002 yılı
çevre koruma stratejilerini 5
ana hedef altında topladı.
"Hassas ekosistemler ve alan-
lannın korunmasr ana hede-
fine ulaşmak için öncelıkle
sulak alanlann korunması ve
akılcı kullanrmı hedefleniyor.
Bu hedefı yakalayabilmek için
belirlenen stratejiler şöyle:
• Sulak alanlarla ilgili ola-
rak öncelikler tespit edilecek.
• Uluabat Gölü Yönerim Pla-
nı oluşturulacak. • Sulak alan-
lan etkileyen faaliyetler azal-
tılacak. • Bu alanlardaki su-
kuşu popülasyonu korunacak
%'e geliştirilecek. • Avcılık
denetlenecek. • Sulak alanlar-
da kirletmeden kullanrm ilke-
leri uygulanacak. • Sulak
alanlann emanteri hazırlana-
cak ve Uluslararası Öneme
Sahip Sulak Alanlann Yöne-
tim Planı yapılacak. • Ulus-
lararası öneme sahip 9 sulak
alanın sayısı arttırılacak.
• Manyas Gölü'nde bozulan
ekolojik dengenin yeniden te-
sisi ve kuş varlığımn arttınl-
ması sağlanacak. • Deniz-
kaplumbağalannrn (caretta ca-
retta ve chelonida mydas) ko-
runması için öncelikle ekolo-
jik temele dayalı yönetim pla-
nı modeli hazırlanacak, Akde-
nizkıyılanndaki 17 üreme ala-
nının korunması için envanter
çalışmalan yapılacak ve bu
alanlara koruma statüsü ka-
zandınlacak.
Bakanlığm belirlediği strate-
jilere göre yabani bitki ve hay-
van türleri ile bunlann yaşa-
ma ortamlan konınacak. Ak-
denizfoku, toroskurbağası ve
yılan türlerinden vipera wag-
neri'nin yaşam alanlan belir-
lenecek.
Erozyon, kuraklık ve çöl-
leşme ile mücadele için önce-
lik arz eden bölgeler tespit
edilecek.
VAY CANINA
IST/tNBUL'DA
KAftyOLLARI
KAPATM1ŞI.
e-postartan(fl prizma.net.tr
Okuma
alışkanlığı yok
İSTANBUL (AA) - ıstanbul'da yapılan
bir araştırmaya göre, gazete en çok
para ile ilgili işlerde çalışan bankacı ve
ekonomistler tarafindan düzenli olarak
okunuyor. Araştırmada, kamu
çalışanlannm polisiye,
sağhkçılann aşk, bankacılann siyasi,
eğitimci ve özel sektör çalışanlarmrn
da ağırlıklı olarak macera türü kitaplar
tercih ettiği ortaya çıktı. Istanbul
Ticaret Odası (ÎTO) adına Doç. Dr.
Servet Ba\Tam yönetiminde değişik
coğrafya ve kültürden insanlan bir
araya getiren, İstanbul'da 504 kişi
üzerinde yapılan anket, toplumda
okuma alışkanlığı olmadığını bir kez
daha gözler önüne serdi. Ankete
katılanlann büyük bir bölümü 18 ile 27
yaş grubu arasında yer alırken meslek
gruplan arasında da ilk sırada eğitim,
ardmdan da özel sektör çalışanı ve
esnaf-sanatkâr geldi. Anketten
derlenen bilgilere göre, katılımcılann
yüzde 60.7 oramndaki büyük bölümü
okuma alışkanlığının ounadığmı
belirtiyor.
BÜLENTECEVİT
ANTALYA - Yıllarca çe\Te katlıamı yapmakla
suçlanan turizmciler. ekoloji turizmine
gösterilen ilgiyle birlikte doğayla banştı.
Alanya'daki Jusriniano Otelleri bölgeden
toplanan 80 böcek türünün olduğu bir
insectivoryum, 50 bitki türünün bulunduğu
herbaryum, bölgenin fauna ve florasını tanıtan
fotoğraf arşivinin sergilendiği bir köşe açtı.
Justiniano Otelleri ÇevTe Damşmam Mehmet
Özerk Çakır. tesislerinde çocuklar için minı
hayvanat bahçesi, tesislerin gübre gereksinimini
karşüayabilecek kompost üretim merkezi,
atıklann geri dönüştüriilebıbnesi için atık
depolama merkezinin bulunduğunu belirtti.
Çakrr, misafirlerine bölge doğasım tanımalan
için kuş gözlem ve bitki tanıtma turlan
düzenlediklerini anlattı. Çakır, Belek bölgesinin,
Hacettepe Üniversitesi danışmanlığmda
yürütülen Entegre Vektör Mücadele
Programı'ndan Denizkaplumbağalan Araştırma
ve Koruma Projesi'ne kadar pek çok alanda
verdiği çalışmalar ile Türkiye'de ekoloji
rurizminde ilk sırada yer aldığını belirtti.
SÖYLE$İ ATTİLÂ İLHAN
'Ulusal' İşçi + 'UlusaP İşveren = 'Kuva-yı Milliye'!.
Sanınm 'Mussolini' Ahmet (Kavala) söylemiştı:"... Zinov-
yef'/n Komintern'den tasfiyesi, 'profesyonelinkılapçılığı' bı-
tirmiştir: Stalin'in, marifeti; 'sosyalızm'i 'tek ulkeye geri aldı-
ğına', Ingilizlen inandıımak istıyor!"
Bu kısacık cümlenin içerdiğı, onca 'dram'ı, kime, nasıl an-
latacaksın? 'Inkılapçı' deyimi. bılirsınız, herkesin kendine gö-
redir: Işin ucu ta St-Simon'a, Proudon'a kadar uzanıyor; on-
lara göre, 'radikal toplumsal değişıklik' anlamına geliyordu;
Rus 'Marksıstleri', aynı kavramın 'sınıfsal'lığı üzerine basmış-
lardır; Bakunin ci 'Anarşistier' ise, 'şıddet' unsurunu öne çı-
karırlar; hele Neçayef. Allah muhafaza!
'Profesyonel Devnm'cı, ışi 'devrimcılik' olan. anlamına bırde-
yim; 'Izmir Cezaevi'ndeki kısa ikametinde, 'Tomacı' Ömer'den
öğrenmiştım; o yıllarda, KUTV öğretimi gorenlerin bir kısmı,
bu 'sıfatf taşıyor; yanılmıyorsam. Komintern'den tahsisat' alı-
yordu. 'Mussolini' Ahmed'in (Kavala) bahsettıği, bu; ulke-
mizde, birzamanlarhaylı yaygın olan, 'Ruslardan paraalmak'
iddiasının, kökeninde de bu var! Boyle bir şey vardıysa bıle,
sanınm, 30'lu yıllann ortalanna doğru sona ermiştır; daha son-
rasında, Moskova, eğer bınsine para verırse, bu "istihbaraf
içindi; Sosyalizm için değil! Olayın. 'eskı tüfekler* arasındakı
etki ve tepkilerini, Abidin Nesimi, 'Hatıralan'nda pek guzel
anlatıyon bazılan bu yüzden, fena •müzâyaka'ya düşmuş!
Düşünüyorum da, 'Ruslardan para almak' bir 'ihânet-i va-
taniye' idiyse; acaba aynı şeyi, Avrupa Birliği'nden, ya da
ABD'den almak, nedir? Çünkü, 'Soğuk Savaş'ın en etkili si-
lahlanndan birisi de, 'Sistem'in, burs, yardım, destek, vb. 'ör-
tüler' altında, yandaş saydığı ülke, orgut ve kuruluşlara; bun-
lann yöneticilerine, para dağıtmaktı. Haylı etkili olan bu uygu-
lamanın, özellikle Sosyalist SoPu 'evcilleştirmek' ıçın 'kulla-
nıldığı' söylenegelmıştir.
İşçi konfederasyonlan'nın ve sosyalist partiler'in, 'sınrfsal-
lıklannı' unutuvermeleri; daha haklı ve daha insanca bir top-
lum için uğraşmak yerine; Feminizm'e, Çevrecılik'e, Eşcinsel-
lerin Azınhk Haklan'na vs. 'kaymalan', bundan oluyormuş!
'Büyük* (komprador) sermaye, 'ulusal'la çelisiyor
TÜRK/IŞ'in Genel Başkanlık Başdanışmanı Yıldınm Koç,
geçenlerde Ulusal TVdeki 'Buyüteç Programı'nda, son de-
rece önemli şeyler söyledi; meselâ dedi kı:
"... Bugün İşçi Sınrfı'nın, sınrf çıkarları ile, 'ulusal çıkar-
lan tam bir uyum halindedir; 'Büyük Sermaye' ise, Işbir-
likçi' olduğundan, 'ulusal' çıkarlar ile, çelisiyor. Sendika-
lann AB'ye karşı olmasının iki nedeni var: birincisi IMF'ye
karşı çıkmak. AB'ye karşı çıkmaktır; ikincisi Kıbnş Dava-
sı'ndaki haklıhğımızdır. AB'den para alan birisi, TÜSİAD'ı
eleştirir, fakat AB'yi eleştirir mi, bu konuda tereddütlerim
var. TÜSİAD'ın Kıbns ile ilgili açıklamasına tepki geldi, fa-
kat bu eleştiriyi yapanlar, AB'yi eleştirmedi..."
Yıldınm'ın (Koç) önemli sozleri üzerinde duracağım; çün-
kü, TÜRK/IŞ'in, 'Soğuk Savaş'ın hızlı dönemınde alınmış, o
'partilerustü olmak' kararının •boşluğunu' ve 'yanlışlığını' an-
ladığını; ya da artık ondan vazgeçmek arzusunda olduğunu,
haber veriyor; hele tam o sırada, TÜRK/IŞ'in Cumhurbaşka-
nı'na sunduğu rapor (Avrupa Birliği Türkiye'den Ne Isti-
yor?/11 Aralık 2001); raporla ilgili olarak, TÜRK/İŞ Genel Baş-
kanı'nın soyledıği sözler, 'Sistem'in 'çıkarlan' ıçın yaptığı bas-
kılann, Türk işçi Sınrfı'nın tutumundaki 'bazı şeylen' de değiş-
tırmekte olduğunun, habercısı gibı görülüyor. Meselâ neyin
mı? Bir tarıhte, DlSK'in savunduğu o tez, Türkiye'nın demok-
ratikleşmesınde 'toplumsallığın' ağır basması tezi. galiba doğ-
ruymuş oyle mi? 'Toplumsallık yerine 'bireysellik' -hatta
'bireycilik', hatta onun da domuzu 'çıkarcılık'- ağır basın-
ca; yalnız işçilerin iş ve geçim koşullan altüst olmuyormuş;
ülkenin ekonomik dengesi bozulup, ahlâkından sanatına
her şeyde bir yozlaşma baş gösteriyor; bu da, yalnız ya-
şadığımız hayatı değil, gelecek ümrtlerini de yok ediyor-
muş! öyle mi?..
Otekı konfederasyonlan eleştirirken, kendi hesabıma ben;
Liberalizm. başıboş bir Özal çıkarcılığı olarak uygulanırken;
TÜRK/IŞ'in 'sınrfsal çıkarlannın, ulusal çıkarları ile uyumlu olup
olmadığını' dasorardım; daha o zamandan. Cumhuriyet Tür-
kiyesi'nın, Halkçılık -yâni demokrası-, Inkılapcılık -yânı Ke-
malizm-, Milliyetçilik -yanı antı/emperyalizm-, Devletçilik -
yani toplumsallık- üzerine kurulmuş sosyal dengesi; böyle gı-
derse, yıkılacak gıbı görunmüyor muydu? Acaba niye kımse
Gâzi'nin 'Sa'y Misâk-ı Millisi'nı hatırlamadı? Hatırlamakjs-
temedı? 'Bu Emek Misâk-ı Mıllisı' fikrı, Müdafaa-i Hukuk Öğ-
retisi'nın, en temel ilkelennden binsıni oluşturmuyor muydu?
Eğer Türkiye'de 'ulusal' işverenle, 'ulusal işçi' emekte Mi-
sak-ı Milli yaparsa; bu hem 'ecnebf' Emperyalizm'e, hem de
'ıçerdeki' yandaşlarına karşı, yenı bir 'Kuva-yı Milliye' olmaz
mıydı?
_Ne yazık kı, Cumhuriyet'ın çoğu sosyal kurumları gibı,
TÜRK/İŞ de, ülkemizdeki toplumsal çelışkileri görmezden ge-
lip, işi bir 'ücret artırma sendikacılığına' dönüşturerek; ışlerin
yuruyeceğini sanabilmiştır; oysa. toplumsal çelişkilerin 'sı-
nrfsallığı', yalnız yöresel, ya da 'ulusal' çerçevede görün-
müyon aslında, I. Dünya Savaşı'ndan, hatta onun daha ön-
cesinden beri, 'Büyük Çelişki', dünyayı çıkan için soyup
soğana çevirmek isteyen, 'Zenginlikler Kulübü' -Mustafa
Kemal'in ve Sultan Galiyef'in deyimiyle 'Zalimler'- ile, bu
'Kulüb'ün sömürdüğü az gelişmiş ülkeler' -Mustafa Ke-
mal'in ve Sultan Galiyef'in deyimiyle Mazlumlar- arasın-
dadın ve bu 'Büyük Çelişki'nin, günün birinde Türkiye'yi
de şiddetle sarsması kaçınılmazdı.
Formiil baslt, sorumluluk ağır
şte şımdi oraya gelınmıştir. Peki ne yapmalı? Ne yapılması
gerektiğinı, Gâzi söylemışti; onu da mı unuttunuz?
"... Birinci vazıfen, Türk ıstiklâlıni, Türk Cumhunyeti'ni, ile-
lebet muhafaza ve müdâfaa etmektır; mevcûdıyetinin ve is-
tikbâlinın yegâne temelı budur; bu temel senın, en kıymetli
hazınendir. Istikbâlde dahi, senı bu hazıneden mahrum etmek
isteyecek, dâhili ve hânci bedhahların olacaktır. Bir gün, Is-
tiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecbûriyetine düşersen, va-
zıfeye atılmak için, içınde bulunacağın vaziyetın imkân ve se-
râıtıni düşünmeyeceksın!" (Nutuk; Cilt, 2. S. 898. Turk Devnm
Tarihi Enstıtusu, 1951)
O halde, üretim düzeyinde denklem basit, sorumluluk ağır:
'Ulusal İşçi Sınıfı' + 'Ulusal İşveren' = Kuva-yı Milliye!"
e-mail:tilahan isnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88