29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC tmtiyaz Sahibi: Yenı Gün Haber Ajansı Basın ve Yayımcıhk A.Ş'yı temsılen Cumhuriyet Vakfi adma İLHANSELÇUK Genel YayınYönetmenı: İbrahim Yıkhz • YazıişlenMüdM: SaBm Alpaslan # Sorumlu Müdür Fikret tlkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara tstıhbarat Cengiz Yıldırım 9 Ekonomi Özlem Yü- zak • Kültür: Egemen Berköz • Spor: Abdölka- dir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bılgı-Belge' Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç • Avrupa Temsilcısi.GüravÖz Yayın Kunılu. tlhan Selçuk (Baş- kan), Emre Kongar (Danışman), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner, İbrahim Yıİdız, Orhan Bursalı. Musta- fa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara fel: 4195020 (7 hat). Faks 4195027 •Izmır Temsılcısı. Serdar Kınk, H Ziya BK 1352S 23Tel 4411220. Faks 4419117#Adana Temsılası: Çetin Yiğenoğiu, tnönü Cd. 119 S. Ncv 1 Kat: I, Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15 REKHM: P.M. Ltd. Şti. • Genel MudurGülbin ErduranÂKoordiDator Reha Işıtman • Genel MudürYrd Sevda Çoban • Fınansman Mfldürü Çeön Erduran Tel 0212 514 07 53- 513 84 60-61. Faks 0212 513 84 63ııuı oaauj ıc .vıuauru: naitan ıvara iemsılcısı: utıray uz ra Balbay, Hakan Kara. lel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 w satış razııeı ı\.uza 513846ü-6i.haks 02125138463 riyet Vakfı adma • ' ~ VavuBİ»v»n: Veoı Gûn Haber Ajansı Basın \e Yayıncılık A $. B««kı: Sabah >avıncılık \ Ş Tel ıO'212> 512 05 05 (20 hatl 7 O C ' A K ?OO? tmsalf S 4 S r r n n p ç - 7 ">? Ö S İ p - 1 7 17 tlrinHı- 14 }7 A t c a n v 1fcSQ Vatcı-IR Tftkocag.Cad *9 41 CaŞaloglu 34334 tsraıbul PK 246 - Sırkecı M43S lsanbul Faks 10212)513 85 95 / U L A K Z U U / ImsaK. 5 48 Ouneş. /.U Ugle. 12.1/ Ikindl. I 4 . İ / \kyMl. 1CO9 tatSl. 18. Genco Erkal oyunuyla basında: 'Onu hiç böyle görmediniz', 'Sahnede sevişiyorlar', 'Aslan coştu' Medya tuzağadüştü Hindistan modası podyumlarda • Çeviri Servisi - Hındistanlı tasanmcı Kiran Uttam Ghosh'un Kalküta'daki defilesi izleyenlerden tam not aldı. Ghosh, özellikle mavi ve kırmızı renkleini kıyafetlerinde ağırlıldı olarak kullanıyor. Milyarder pop sanatçısı • LONDRA(AA)- Ingilızlenn efsanevi müzık grubu Beatles'ın eski üyesi Paul McCartney, Ingiltere'nin ilk milyarder pop sanatçısı unvanını aldı. McCartney, Sunday Express gazetesinde yayunlanan ve Ingiltere'nin en zengin 300 kişisini içeren 2002 yılı listesinde, 1.59 milyar dolarlık servetıyle 11. straya yerleşti. Listede Formula 1 'in patronu Berme Ecclestone ilk sırada bulunurken Kraliçe Elizabeth, listenın 45. sırasında yer aldı. N'Sync, Yıldız Savaşiarı'nda • ANKARA (AA)- " Yıldız Savaşlan-Star Wars" fîlminin yeni bölümü için teklif alan Justin Timberlake ve topluluğu N'Sync'in başına talih kuşu kondu. interaetteki 'eonline' sitesinın haberine göre, grubun filmın kadrosuna ahnmasına 'Star Wars'un bazı hayranlan tepki gösterirken, başlangıçta bunun sadece bir söylenti olduğunu belirten Lucasfilm haberi doğruladı. Aşkınsım kokuda • BURSA(AA)-Emile Zola'nnı "mucize', Eflatun'un 'muamma' olarak tanımladığı 'aşk' ile l koku' arasında çok önemli ilişki bulunduğu bildırildı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabılim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bılgen Tanelk aşk ile koku arasında biyolojik olarak çok yakın bir bağ olduğunu belirtti. Hayvanlann, yaşadıklan bölgede kendi varlıklannı belirtmek amacıyla 'idrar' yapmalannın, aynı zamanda karşı cins için bir cinsellik göstergesi olduğunu belirten Prof. Dr. Taneli, hayvanlann. çiftleşeceği eşini kokuya göre seçtiğini söyledi. At bir e-mail, falına bakayım • tZMİR(AA)-Eskıden yolda yürürken yanınıza yanaşan 'gacının', "At bi beşlik, faluıa bakayım" cümlesi, günümüzde "At bi e-mail, faüna bakalım" haline geldi. www.muneccim.com adresindeki sitede, fal âlemiyle ilgili her şeyi bulabiliyorsunuz. tskambil, kahve ve zar falına da bakmanın mümkün olduğu sitede, görünüşünüze göre karakter tahlili yapabiliyorsunuz. İşte bir örnek: Ust dudağın yukansına çızilmiş gibi incecik duran bir bıyık, kuvvetli görünmek istemesine rağmen aslında kendi kabiliyet ve kararlanndan her zaman emin olmayan bir şahsı işaret ediyonnuş... ZEYNEP ORAL Son iki-üç gündür, anlı şanlı büyûk med- yamız, sayfalannı, sütunlannı Dostlar Ti- yatrosu'na ve Genco Erkal'a ayınr oldu. Hayrola, birdenbire tiyatro aşklan mı ka- bardı? Ansızın tiyatro sanatının uçsuz bu- caksızlığını, ufkumuzu genişleten boyut- lannı mı kavTadılar? Nitelikli tiyatronun değerini mi anladılar? Ah keşke bu sorulara olumlu yanıt ve- rebilseydim... Ama anlı şanlı medyamızın dev puntolu başlıklanna ve yayımladıkla- n fotoğraflara bakınca durum pek iç açı- cı değil. "Onu hiç böyle gönnediniz''den "Sahnede sevişiyorlar"a, "Neydi, ne ol- du"dan "Aslan coştu"ya uzanan başlık- lar... Bu "Aslan" da kım diyecek olursa- nız, o kadar da kültür yoksunu değiller ya, "Aslan Asker Şvayk"a, yani Genco Er- kal'a atıf yapıldığını arılamalısınız... Son dört aydır Genco Erkal üç oyunu birden dö- nüşümlü olarak neredeyse tek kişilik oyun- larla sürdürüyordu: NâzunHikmet ten "İn- saniannT. Can Yöcd'den "Can" ve "Oyun- cu"... Olağanüstü bir performans... Bu oyunlar hakkmda tek söz etmeyenler şim- di sayfalannı ona açıyor. Bugüne dek bir tiyatro eleştirisine yer ver- memiş medyamızın, televizyon kanallan- mızın ansızm böyle "aşka gehnesine" en çok da Dostlar Tiyatrosu şaşıyor. Çünkü geçen hafta sonu sunmaya başladıklan ve karakışa karşın dolu salona oynadıklan yeni oyunlan "Yanşma: Seks-Dalavere- Kültür" adlı oyun, tam da bu söylediğim olayı eleştiren. hicveden bir oyun. Bir ül- kenin "köitür" ve "sanat" adı alhnda sun- duğu yozlaşmayı, medyamn "sanata ve sanatçm" babşını hicveden, "kadm'ın me- ta olarak kullanılmasuıı eleştiren ve yet- kilileri sorumluluğa çağıran bir oyun. Ancak medya şimdiden tuzağa düştü. Kendıne yönelik eleştiriyi görmezden ge- lip Genco Erkal'la Şebnem Ozinai'm iki- li sahnelerine odaklandı. Evet. Şebnem Özinal fiziğiyle de, oyunculuğuyla da ha- rika, ama medyamız onun on yülık Dor- men Tiyatrosu'ndaki oyunculuk perfor- mansrnı yok sayıp yahıız fizigini görür ol- du. Cumartesi, pazar basın ve televizyon- lanmızuı "tiyatro mendanT yakmdan iz- lerken ben bu filmi daha önce de gördüm demekten kendimi alamıyordum. Anımsayacaksınız. 90"lı yıllann başın- daydı, Refik Erduran ın "Ramiz ile JüB- de" oyununun afişini gören medyamız, ansızın Yıküz Kenter ilgisiyle yanıp tu- tuşmuştu. Yıllar boyunca en nitelikli ti- yatroyu sunan topluluk. bir anda baş tacı edihnişti. "Kenter kaütesi" dediğimözel- likten çok, Yıldız Kenter gerçekten çıplak mı, ne kadan. kaçta kaçı çıplak, ne kada- nndan ne görülüyor diye gündeme gel- mişti. Önceki gün Dostlar Tiyatrosu'nu izlemeye gitnğimde, ünlü bir tetaizyon ka- nalmın kamerasını taşıyan arkadaş, çe\Te- sindekilere soruyordu: '"Şuikflisahne,o\n- nun başında rru. sonunda mı?" Başınday- sa iyıydi, çekip gidecekti, yok sonunday- sa, daha sonra gelebilirdi... Bu tiyatro değil, medya üzerine bir ya- zıdır. Ama yine de söyleyeyim. Dostlar Tiyatrosu, yıne bıldığimiz Dostlar Tiyat- rosu... Zaten, medyamız da öyle... 11 Eylül'le sarsılan Amerika'da bu kez de bir çocuğun kullandığı uçak gökdelene çakıldı Olayın duyulması üzerine Homestead Hava Öanal Üssü'nden iki F15, güvcnük önlemi olarak havalandb. Yeddlüer, olayın terorizmle Ugianûı ohnadığuu SÖVİÜJOT. . LANYA'NTN FAUNASI TAN1TILIYOR Turiızm çevreyle haııştı ABD f nik yüreği ağzına geldi.*••?• - * - 1 - 11 Eylül'ün şokunu hâlâ atlatama>an Amcrika'nın yüreği bir kez daha ağzma gekü. Florida ya bağlı Tampa kentinde 15 yaşındaki bir pilotun bdnsiz kullandığı küçük uçak. 40 katlı gökdelene çarptı. Ulkede terör saidırısı tedirginliği yaratan ola> da püot Charles Bishop adlı 15 yaşındaki çocuk vaşamını vitirdi. 4 kişilik 2000 Cessna 172R tipi uçağın, Saint Petersburg-Clearvvater Havaalano'ndan uçuş izni ahnadan havalandığı belirtildL Havaalanından yetkililerin haberdar edilmesi üzerine uçağın yanına gelen sahil muhafazaya ait helikopterlerin. inmesi için verdiği sinyallere aldırma>an Bishop'ın, Bank of .\merica adlı bankava ait 40 katlı gökdelenin 20. kanna çarpüğı ka>dedikü (AP) Bakanlık, kısa ve uzun vadeli stratejiler belirledi 2002 doğanın \ılı olacak ANKARA (AA)-Çevre Ba- kanlığı, 2002 yılı çevre koru- ma stratejilerini belirledi. Ba- kanlık, kısa, orta ve uzun va- deyi kapsayan stratejilerle çev- re koruma hedefıne ulaşma- ya çalışacak. Çevre Bakanlıgı 2002 yılı çevre koruma stratejilerini 5 ana hedef altında topladı. "Hassas ekosistemler ve alan- lannın korunmasr ana hede- fine ulaşmak için öncelıkle sulak alanlann korunması ve akılcı kullanrmı hedefleniyor. Bu hedefı yakalayabilmek için belirlenen stratejiler şöyle: • Sulak alanlarla ilgili ola- rak öncelikler tespit edilecek. • Uluabat Gölü Yönerim Pla- nı oluşturulacak. • Sulak alan- lan etkileyen faaliyetler azal- tılacak. • Bu alanlardaki su- kuşu popülasyonu korunacak %'e geliştirilecek. • Avcılık denetlenecek. • Sulak alanlar- da kirletmeden kullanrm ilke- leri uygulanacak. • Sulak alanlann emanteri hazırlana- cak ve Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlann Yöne- tim Planı yapılacak. • Ulus- lararası öneme sahip 9 sulak alanın sayısı arttırılacak. • Manyas Gölü'nde bozulan ekolojik dengenin yeniden te- sisi ve kuş varlığımn arttınl- ması sağlanacak. • Deniz- kaplumbağalannrn (caretta ca- retta ve chelonida mydas) ko- runması için öncelikle ekolo- jik temele dayalı yönetim pla- nı modeli hazırlanacak, Akde- nizkıyılanndaki 17 üreme ala- nının korunması için envanter çalışmalan yapılacak ve bu alanlara koruma statüsü ka- zandınlacak. Bakanlığm belirlediği strate- jilere göre yabani bitki ve hay- van türleri ile bunlann yaşa- ma ortamlan konınacak. Ak- denizfoku, toroskurbağası ve yılan türlerinden vipera wag- neri'nin yaşam alanlan belir- lenecek. Erozyon, kuraklık ve çöl- leşme ile mücadele için önce- lik arz eden bölgeler tespit edilecek. VAY CANINA IST/tNBUL'DA KAftyOLLARI KAPATM1ŞI. e-postartan(fl prizma.net.tr Okuma alışkanlığı yok İSTANBUL (AA) - ıstanbul'da yapılan bir araştırmaya göre, gazete en çok para ile ilgili işlerde çalışan bankacı ve ekonomistler tarafindan düzenli olarak okunuyor. Araştırmada, kamu çalışanlannm polisiye, sağhkçılann aşk, bankacılann siyasi, eğitimci ve özel sektör çalışanlarmrn da ağırlıklı olarak macera türü kitaplar tercih ettiği ortaya çıktı. Istanbul Ticaret Odası (ÎTO) adına Doç. Dr. Servet Ba\Tam yönetiminde değişik coğrafya ve kültürden insanlan bir araya getiren, İstanbul'da 504 kişi üzerinde yapılan anket, toplumda okuma alışkanlığı olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Ankete katılanlann büyük bir bölümü 18 ile 27 yaş grubu arasında yer alırken meslek gruplan arasında da ilk sırada eğitim, ardmdan da özel sektör çalışanı ve esnaf-sanatkâr geldi. Anketten derlenen bilgilere göre, katılımcılann yüzde 60.7 oramndaki büyük bölümü okuma alışkanlığının ounadığmı belirtiyor. BÜLENTECEVİT ANTALYA - Yıllarca çe\Te katlıamı yapmakla suçlanan turizmciler. ekoloji turizmine gösterilen ilgiyle birlikte doğayla banştı. Alanya'daki Jusriniano Otelleri bölgeden toplanan 80 böcek türünün olduğu bir insectivoryum, 50 bitki türünün bulunduğu herbaryum, bölgenin fauna ve florasını tanıtan fotoğraf arşivinin sergilendiği bir köşe açtı. Justiniano Otelleri ÇevTe Damşmam Mehmet Özerk Çakır. tesislerinde çocuklar için minı hayvanat bahçesi, tesislerin gübre gereksinimini karşüayabilecek kompost üretim merkezi, atıklann geri dönüştüriilebıbnesi için atık depolama merkezinin bulunduğunu belirtti. Çakrr, misafirlerine bölge doğasım tanımalan için kuş gözlem ve bitki tanıtma turlan düzenlediklerini anlattı. Çakır, Belek bölgesinin, Hacettepe Üniversitesi danışmanlığmda yürütülen Entegre Vektör Mücadele Programı'ndan Denizkaplumbağalan Araştırma ve Koruma Projesi'ne kadar pek çok alanda verdiği çalışmalar ile Türkiye'de ekoloji rurizminde ilk sırada yer aldığını belirtti. SÖYLE$İ ATTİL İLHAN 'Ulusal' İşçi + 'UlusaP İşveren = 'Kuva-yı Milliye'!. Sanınm 'Mussolini' Ahmet (Kavala) söylemiştı:"... Zinov- yef'/n Komintern'den tasfiyesi, 'profesyonelinkılapçılığı' bı- tirmiştir: Stalin'in, marifeti; 'sosyalızm'i 'tek ulkeye geri aldı- ğına', Ingilizlen inandıımak istıyor!" Bu kısacık cümlenin içerdiğı, onca 'dram'ı, kime, nasıl an- latacaksın? 'Inkılapçı' deyimi. bılirsınız, herkesin kendine gö- redir: Işin ucu ta St-Simon'a, Proudon'a kadar uzanıyor; on- lara göre, 'radikal toplumsal değişıklik' anlamına geliyordu; Rus 'Marksıstleri', aynı kavramın 'sınıfsal'lığı üzerine basmış- lardır; Bakunin ci 'Anarşistier' ise, 'şıddet' unsurunu öne çı- karırlar; hele Neçayef. Allah muhafaza! 'Profesyonel Devnm'cı, ışi 'devrimcılik' olan. anlamına bırde- yim; 'Izmir Cezaevi'ndeki kısa ikametinde, 'Tomacı' Ömer'den öğrenmiştım; o yıllarda, KUTV öğretimi gorenlerin bir kısmı, bu 'sıfatf taşıyor; yanılmıyorsam. Komintern'den tahsisat' alı- yordu. 'Mussolini' Ahmed'in (Kavala) bahsettıği, bu; ulke- mizde, birzamanlarhaylı yaygın olan, 'Ruslardan paraalmak' iddiasının, kökeninde de bu var! Boyle bir şey vardıysa bıle, sanınm, 30'lu yıllann ortalanna doğru sona ermiştır; daha son- rasında, Moskova, eğer bınsine para verırse, bu "istihbaraf içindi; Sosyalizm için değil! Olayın. 'eskı tüfekler* arasındakı etki ve tepkilerini, Abidin Nesimi, 'Hatıralan'nda pek guzel anlatıyon bazılan bu yüzden, fena •müzâyaka'ya düşmuş! Düşünüyorum da, 'Ruslardan para almak' bir 'ihânet-i va- taniye' idiyse; acaba aynı şeyi, Avrupa Birliği'nden, ya da ABD'den almak, nedir? Çünkü, 'Soğuk Savaş'ın en etkili si- lahlanndan birisi de, 'Sistem'in, burs, yardım, destek, vb. 'ör- tüler' altında, yandaş saydığı ülke, orgut ve kuruluşlara; bun- lann yöneticilerine, para dağıtmaktı. Haylı etkili olan bu uygu- lamanın, özellikle Sosyalist SoPu 'evcilleştirmek' ıçın 'kulla- nıldığı' söylenegelmıştir. İşçi konfederasyonlan'nın ve sosyalist partiler'in, 'sınrfsal- lıklannı' unutuvermeleri; daha haklı ve daha insanca bir top- lum için uğraşmak yerine; Feminizm'e, Çevrecılik'e, Eşcinsel- lerin Azınhk Haklan'na vs. 'kaymalan', bundan oluyormuş! 'Büyük* (komprador) sermaye, 'ulusal'la çelisiyor TÜRK/IŞ'in Genel Başkanlık Başdanışmanı Yıldınm Koç, geçenlerde Ulusal TVdeki 'Buyüteç Programı'nda, son de- rece önemli şeyler söyledi; meselâ dedi kı: "... Bugün İşçi Sınrfı'nın, sınrf çıkarları ile, 'ulusal çıkar- lan tam bir uyum halindedir; 'Büyük Sermaye' ise, Işbir- likçi' olduğundan, 'ulusal' çıkarlar ile, çelisiyor. Sendika- lann AB'ye karşı olmasının iki nedeni var: birincisi IMF'ye karşı çıkmak. AB'ye karşı çıkmaktır; ikincisi Kıbnş Dava- sı'ndaki haklıhğımızdır. AB'den para alan birisi, TÜSİAD'ı eleştirir, fakat AB'yi eleştirir mi, bu konuda tereddütlerim var. TÜSİAD'ın Kıbns ile ilgili açıklamasına tepki geldi, fa- kat bu eleştiriyi yapanlar, AB'yi eleştirmedi..." Yıldınm'ın (Koç) önemli sozleri üzerinde duracağım; çün- kü, TÜRK/IŞ'in, 'Soğuk Savaş'ın hızlı dönemınde alınmış, o 'partilerustü olmak' kararının •boşluğunu' ve 'yanlışlığını' an- ladığını; ya da artık ondan vazgeçmek arzusunda olduğunu, haber veriyor; hele tam o sırada, TÜRK/IŞ'in Cumhurbaşka- nı'na sunduğu rapor (Avrupa Birliği Türkiye'den Ne Isti- yor?/11 Aralık 2001); raporla ilgili olarak, TÜRK/İŞ Genel Baş- kanı'nın soyledıği sözler, 'Sistem'in 'çıkarlan' ıçın yaptığı bas- kılann, Türk işçi Sınrfı'nın tutumundaki 'bazı şeylen' de değiş- tırmekte olduğunun, habercısı gibı görülüyor. Meselâ neyin mı? Bir tarıhte, DlSK'in savunduğu o tez, Türkiye'nın demok- ratikleşmesınde 'toplumsallığın' ağır basması tezi. galiba doğ- ruymuş oyle mi? 'Toplumsallık yerine 'bireysellik' -hatta 'bireycilik', hatta onun da domuzu 'çıkarcılık'- ağır basın- ca; yalnız işçilerin iş ve geçim koşullan altüst olmuyormuş; ülkenin ekonomik dengesi bozulup, ahlâkından sanatına her şeyde bir yozlaşma baş gösteriyor; bu da, yalnız ya- şadığımız hayatı değil, gelecek ümrtlerini de yok ediyor- muş! öyle mi?.. Otekı konfederasyonlan eleştirirken, kendi hesabıma ben; Liberalizm. başıboş bir Özal çıkarcılığı olarak uygulanırken; TÜRK/IŞ'in 'sınrfsal çıkarlannın, ulusal çıkarları ile uyumlu olup olmadığını' dasorardım; daha o zamandan. Cumhuriyet Tür- kiyesi'nın, Halkçılık -yâni demokrası-, Inkılapcılık -yânı Ke- malizm-, Milliyetçilik -yanı antı/emperyalizm-, Devletçilik - yani toplumsallık- üzerine kurulmuş sosyal dengesi; böyle gı- derse, yıkılacak gıbı görunmüyor muydu? Acaba niye kımse Gâzi'nin 'Sa'y Misâk-ı Millisi'nı hatırlamadı? Hatırlamakjs- temedı? 'Bu Emek Misâk-ı Mıllisı' fikrı, Müdafaa-i Hukuk Öğ- retisi'nın, en temel ilkelennden binsıni oluşturmuyor muydu? Eğer Türkiye'de 'ulusal' işverenle, 'ulusal işçi' emekte Mi- sak-ı Milli yaparsa; bu hem 'ecnebf' Emperyalizm'e, hem de 'ıçerdeki' yandaşlarına karşı, yenı bir 'Kuva-yı Milliye' olmaz mıydı? _Ne yazık kı, Cumhuriyet'ın çoğu sosyal kurumları gibı, TÜRK/İŞ de, ülkemizdeki toplumsal çelışkileri görmezden ge- lip, işi bir 'ücret artırma sendikacılığına' dönüşturerek; ışlerin yuruyeceğini sanabilmiştır; oysa. toplumsal çelişkilerin 'sı- nrfsallığı', yalnız yöresel, ya da 'ulusal' çerçevede görün- müyon aslında, I. Dünya Savaşı'ndan, hatta onun daha ön- cesinden beri, 'Büyük Çelişki', dünyayı çıkan için soyup soğana çevirmek isteyen, 'Zenginlikler Kulübü' -Mustafa Kemal'in ve Sultan Galiyef'in deyimiyle 'Zalimler'- ile, bu 'Kulüb'ün sömürdüğü az gelişmiş ülkeler' -Mustafa Ke- mal'in ve Sultan Galiyef'in deyimiyle Mazlumlar- arasın- dadın ve bu 'Büyük Çelişki'nin, günün birinde Türkiye'yi de şiddetle sarsması kaçınılmazdı. Formiil baslt, sorumluluk ağır şte şımdi oraya gelınmıştir. Peki ne yapmalı? Ne yapılması gerektiğinı, Gâzi söylemışti; onu da mı unuttunuz? "... Birinci vazıfen, Türk ıstiklâlıni, Türk Cumhunyeti'ni, ile- lebet muhafaza ve müdâfaa etmektır; mevcûdıyetinin ve is- tikbâlinın yegâne temelı budur; bu temel senın, en kıymetli hazınendir. Istikbâlde dahi, senı bu hazıneden mahrum etmek isteyecek, dâhili ve hânci bedhahların olacaktır. Bir gün, Is- tiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecbûriyetine düşersen, va- zıfeye atılmak için, içınde bulunacağın vaziyetın imkân ve se- râıtıni düşünmeyeceksın!" (Nutuk; Cilt, 2. S. 898. Turk Devnm Tarihi Enstıtusu, 1951) O halde, üretim düzeyinde denklem basit, sorumluluk ağır: 'Ulusal İşçi Sınıfı' + 'Ulusal İşveren' = Kuva-yı Milliye!" e-mail:tilahan isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear