29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 OCAK 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA •X | j I i I U i ı . kultur@cumhuriyet.com.tr 13 Kelebek Yayınlan'nın kurucıısu Yüdıran Bozkurt'a göre sektör, ülkemizde çağdaş bir seviyede değil Yayıncılığın zorluyokuşundaGAMZEAKDEMİR Isim babalığını Oral Orhon'un yap- tığı ve 1 Kasım 1971'de Yüdıraıı Boz- laırttarafindan kurulan Kelebek Yayın- lan, otuz yıh gende bıraktı. Bu neden- le Bülent Erkmen'in yeğenı Ali Erk- men'in çizdiği bir amblem bastınldı. Bozicurt'layayıncılıkserüvenini, sektö- rün dûnden bugüne durumunu, ekono- mik knzin etkilerini ve bandrol yasa- sında yapılan yeıü düzeıüemeyi konuş- tuk. Otuz yıllık serüveninde bugünlere zorlu bir 'yokuşta' geldiğini söyleyen Bozkurt'un yayınevi politikası kalitelı ve her yaştan kesime seslenen, tüm ya- pıtlara açık ve altını çızerek belirttiğı gibi yeni yazarlara olanak tanınan bir çizgıde sabit. Bu bağlamda entelektüel dizilerin yanı sıra edebiyat dizilerine başladıklannı belirten Yüdıran Bozkurt, birçok yayınevince defalarca basüdığı gerekçesıyle klasik edebiyat yapıtlannı basmayı düşünmüyor. Yayuna hazırladığı son kıtap. Harry Potter'ın Fransızca versiyonu niteliğin- dekiSergeBrussolo'nunyazdığı 'Peggy Sue' çocuk serisi. On ülkede yayımla- nan kitapta kötülûkler yapan görünmez canavarlan sihirlı gözlüğüyle görebilen ve insanlan kurtarmak için onlarla mü- cadele eden 'Peggy Sue' adlı karakterin maceralan konu edilıyor. Bozkurt, ilk kitabın adının 'Mavi Köpeğin Günü' ol- duğunu söyledıği senyi ocak, mayıs ve eylülde olmak üzere yılda üç kitap şek- linde yayımlamayı planbyor. Gelecegin aynası olduğunu düşündü- ğü çocuklar ıçin kitap çıkarmaya, 1974'te sadece Milliyet Çocuk'tan Ta- nk Dursun K., Cem Yayınlan' nrn Arka- daş dizisini yöneten ErdalÖz, Altın Ki- taplar ve Remzi Kitabevı'nin çocuk ki- taplan basüğı bir dönemde karar vermiş Bozkurt. "Basüğım ük çocuk kitaplan olan'Es- rarengız Gemi' ile 'Uzay Çocuklan'nın kitaplannın gördüğü büyük iigiııiıı son- rasında neden bir Tûrk çocuk Idtabı ya- zan da olmasın dedim. Yalnız benim is- tediğim bir Kemalettin Tuğcu yapıtia- nndaki gibi kahır, kötü kader, ezflen ço- cuk portrderinin yer aldığı kitaplar ye- rine, mesajını çocuğu üzmeden, içine ka- yokuştaotuzyıl KBLEB1K YATINLARI ayıncılığın profesyonel bir tavn gerektirdiğini belirten Yıldıran Bozkurt, çağdaş bir seviyeye gelememekle birlikte yayıncılığın söylendiği kadar debelendiği kanısında değil. Bunda yaygara kopararak sorunlan abartan, ciddi düzenlemeler yapamayan, organize olamayan yayıncılann payının büyük olduğuna inanıyor. Son günlerde tartışılan bandrol konusunda yapılan yeni düzenlemeyi ise çok olumlu buluyor. 'TürHye 'de kitappahalı değiV Aileden gelen bir Babıâlı tecrübesiyle sanndığuu ve yaşamının her evresinde yayıncılık olduğunu söyleyen Bozkurt'a göre 'kriz var. kitap saotamyor' tartışmalan anlamsız. " Kitap fuanndainsaniar bir metrekare yer kapmak için birbirlerini çjgmyor neredeyse. Onbrca yayınevrode, binlerce kitap basAyor. Bu kadar adam defi mi? Bu nasd kriz. Hepsi kârdan zarar etsekr de kazanıyoriar. Türkiye'de her zaman pahah olduğu söylenen kitap 'pahalı değildir". Bu sektörûn en şansh yönfi de kitap çok büyûk paraiarla saüimadığı için herfaangi bir krizde, krize en son giren ve en çabuk çıkan sektördür. Türkrye'de okur sayıa zaten iki yüz bin. Bütûn i» debeknmekr bu iid yüz bin kişi için. Bu kesimdeki insanlarm çoğu da zaten kitaba para vermeyi gözden çıkarmış, kriz dönemkrindetasabir şaşkmhğm ardmdan gidip yine kitap alan msaniaf" panık yapmadan veren, yaşama umuna bakabflmelerini sağlayan kitaplar bas- makn. Ve bu çizgide Yaramaz Çocuk' dizisine başladım. Ardından elbette de- ğişik tardarda Idtaplara da yöneldim. Maceranın yanı sıra kadına, kadın so- runlanna feminist değil realist bir ba- laşla yaldaşan kitaplar basüm." 'İyi bir teşkilat oba kaos olmaz' Geçmişten günümûze yayıncılığın geldiğı noktayı değerlendiren Bozkurt'a göre yayıncılık bir vırtüöz gibi hareket etmeyi, sanatın zevkinde olmayı ve pro- fesyonel bir tavn gerektinyor. Çağdaş bir seviyeye gelememekle birlikte ya- yıncılığın söylendiği kadar debelendiği dûşüncesınde değil. "Eğer çağdaş bir seviyeye gelemediy- se ki öyte, bunda yaygara kopararak so- runlan abartan, ciddi dûzenkmeler ya- pamayan, organize olamayan yayınala- nn payı büyüktür. Tüm sektöıierde ba- yilik verecegin kişiyi seçtiğinde bir temi- nat mektubu akrsın. Ama kitap sektö- ründe böyle bir şey yok. İpini koparan gddi bu işj yapıyor. Piyasada gördüğu- nüz dağramalann yüzde 99'u bu işe sı- fir matiyetk girmişterdir. Bu dağramcı- lar yayıncüardan yûz bulmuşlardır. tyi bir teşkilat olsa kaos olmaz. Hiçbir yaymevinin kendine göre bir saüş potitikaa, Türkiye'deçahşbğı dağı- ümcuarla yazıh sözteşmesi yok. Birkaç tanesinin yazan ve çevirmeniyie sözkş- mesi vardır. Piyasayı elinde tutmak, ki- tabunn piyasadaki temposunu görmek, diğetieriyle karşüaşûrmak, yayınahğm obnazsa olmazıdır. Bunun için ya bir pe- rakende dükkânuun ya da bir dağram şirkeünin otanası gerek. Yurtdışuıda, her yaymevinin kendi saüşve pazarlama de- partmanı var." Son günlerde tartışılan, bandrol kanu- nunda yapılan yeni düzenlemeyi çok olumlu bulduğunu söyleyen Bozkurt, Türkıye'de insanlarm hep hazıra kon- mak gayesinde olduğunu, herkesin baş- kasından bir şeyler beklediğini ve bu konuda tepki verenlere tepkili olduğu- nu ekliyor ardmdan. "Kitapçı satarken o bandrolü koyacak elbette. Rafindaki ûrün arük kitapçınuı olmuş. Olay şu, ki- tabı almışsan, dükkânuun ranna ko\ du- ğun, "satışa çıkardığın anda' bandrollü çıkaracaksuL Kimse gidip depolara bak- mayacak. Satmadığm, rafa çıkarmadı- ğm sürece bandrol koyacak değüsin. Çünkü satmadığm için bir kazanç, do- layısıylayasadışı bir durum oraşmuyor." İki gün sürecek 'Türkçenin Dünü, Bugünü, Yarını' konferansı başlıyor Kültür Servia - T.Ç. Kültür Bakanhğı ve Öger Tur tarafindan düzenlenen 'Türkçenin Dünü, Bugünü, Yarmı' konu- lu konferans, bugün ve yann Ankara Dedeman Oteli'nde yapılacak. Beş otu- rumdan oluşan konferans, müzik dinle- tisi ve Öger Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vural Öger, Prof. Dr. Tatot S. Haİman ve M tstemihan Talay'ın ko- nuşmalanyla açılacak. Başkanlığını Prof. Dr. Nevzat Gözaydm ve Cornefias BJschofTunüsÜendıgı 'Kraetletişim(Ya- zıbvçG^rseOAraçjanndaTürkçe'ko- nulu birincı oturuma, Doğan Hızlan, Prof. Dr. Mustafa Canpoht, Nermin Tto- ğuşlu,SedatNuriKayış,MustaiaBalbay, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, JüMde Ateş, Prof. Dr. Haluk Akalm, Oğoz Haksever, Erkan Tan konuşmacı olarak katılacak. Doğan Hızlan ve Prof. Dr. MuratPen- çiyev'in başkanlığını yaptığı 'Bffim,£ği- timveÖğretnnDffiCMarakTürtiçe'ko- nulu ikinci oturumda, Yıbnaz Karako- yunhı, Prof. Dr. Şerafettin Turan, Prof. Dr. Sükyman Kavıpov, Zeki Sanhan, Prof. Dr. Idal Ergenç, Harid Fedai, Dr. AsbnTekin,Doç. Dr. SedatSeverkonuş- acak. Prof. Dr. Şerafettin Turan ve Doç. Cabbar^ankul'unyönettiği 'TürkDün- yasmdaOrtaktletişimDfliOlarakTürk- çe' konulu üçüncü oturumun konuşma- cılan Prof. Dr. Bahtiyar Vahapzade, Prof. Dr. HasanErea Prof. Dr. Nimetul- lah Hafiz, Dr. Mustafa Şerif Onaran, Prof. Dr. Murat Pençiyev ve Prof. Dr. Şakirîbraev. Prof. Dr. Ofca> Önertoy ve Prof. Dr. Şakir lbraevın başkanlığmdaki 'Yazı, Konuşma ve Çeviri Diü Olarak Türkce' konulu dördüncü oturuma, Prof. Dr. Ne\-zat Gözaydm, Gornelius Bischoff, Feyza Hepçûmgirier, Vural Öger, Doç. Çabbar îşankul, Afev Gönal, Prof. Dr. Hamza Zülfikar, Dr. Abdülkadir Ak- gündüz konuşmacı olarak katılacak. Başkanlığını Prof. Dr. Hasan Eren ve Prof. Dr. Süleyman Kayıpov'un üstlen- diği 'Türkçenin Yabana DiDerin Etld- smde Kalmasryia Ortaya Çıkan Sorun- tar' konulu beşinci oturumun konuşma- cüan ise Prof. Dr. Doğan Aksan, A. Tu- ran Oflazoğhı, Doç Dr. Emine Ydmaz, Prof. Dr. Ofcaj^Önertoy, NecmiyeAlpay, Emin Özdemir ve Cemfl Kurt Ihlara Vadisi'nden izlenimler... AYŞE EMEL MESCt Yeni yıl bayramı, tektannlı dinler- den, hatta tanm uygarlıklanndan da çok öncelere uzanan bir evren kav- rayışmm ürünüdür. Kutlamanın te- melinde, evrendoğum (kozmogoni) sürecinin ritüel biçiminde yinelen- mesinin, dünyayı yenileyeceği, gençleştireceği inancı yatar. Bitki- lerin büyüme süreçlerine bağrmlı tanm toplumlannda ise yeni yıl kut- lamalan doruk noktasma çıkar ve bu uygarlıklann geliştirdikleri koz- mik dinler çerçevesinde, çember bi- çimK zaman ve kozmik döngü an- layışlanna dayanır. Şaşırtıcı da gel- se, modernite insanı -kültürünün bi- linçalünı oluşturan birçok başka dü- şünce/davranış kahntısmı olduğu gibi- yeni yıl kutlamalannı çok da- ha bireyselleşmiş bir biçimde de ol- sa sürdürüyor. Kendi kişisel tarihle- rinde bir "döngü* yakalayabilmek, yaşamlannı yineleyebilmek veya gençlik duygulanna bir gecelik de olsa dönebümek umuduyla sokak- lara dökülen ınsanlann yarattıklan kendiliğinden "ritüel''lerde, arkaik "kozmik döngü"nün şavkı bir an için parlayıp sönüyor. Thlara: însanın taşla banşması Bense 1 Ocak'ta, zaman-mekân eksenlerimizin tamamen dışındakı bir boyuttan gelip, günümüzün içi- ne girivermiş gibi görünen bir koz- mik parantezdeyim: Ihlara Vadisi'ni seyrediyorum. Bir Endonezya efsanesine göre yaratıcı Tann, ilk kadınla ilk erkeğe armağanlannı gökten iple sarkıtarak indirirmiş. Yer ile Gök'ün şimdiki ka- dar birbirinden uzaklaşmadıgı zamanlarmış. Kadm- la erkek bir gün bakmışlar, koca bir kaya inmiş yu- kandan. Beğenmemişler anlamını çözemedıkleri bu annağanı. Kaya geldiği gibi gitmiş, bir muz inmiş aşağı. Bizimkiler çok sevmişler, güle oynaya yemiş- ler besleyicı meyvayı. Yukandan yaratıcınm sesi du- yulmuş: "Madem ki muzu seçtiniz. ömrünüz de onunld gibi olsun. Eğer taşı seçsevdiniz, onun gibi de- ğişmez ve ölümsüz bir yaşamnnz olacaku." Ihlara Vadisi'ndeki ve Göreme'deki "Peribacala- n"nı, bunlann içine oyulmuş kiliseleri, manastırla- n, konutlan; dimdik kaya bloklanna kim bilir kaç ömür süresince açdmış binlerce yaşam gözünü gö- rünce, insanm burada taşla banştığını, zamansızhk arayışuıa yeniden koyulduğunu düşünmemek elde degü. Tarihte taş simgeselliği, zaman dışı bir varoluş bi- çimini içerirdi. Belki de Dılara'da da aranan buydu. GİZLİCENNET - Ihlara, Anadolu toprağında açümış, kat kat çağlan sergileyen, zaman dışı bir kesit- Göreme Açık Hava Müzesi içinde yer alan 9 *pe- ribacasT/kaya kilisesinin duvarlannı, tavanlannı süsleyen freskler, kendi "bugün"lerme esir ohnuş tüm saldınlara karşm, inanılmaz canhlıktaki çizgi- leri ve renkleriyle sanatm zamanı yenen büyüsünü bir göktaşı tarlasını andıran volkanik kütlelerle bü- tünleştinyordu çünkü. Taş duvarlara can veren o in- san elleri, parmaklan, gözleri sanatta ölümsüzlüğü anyorlardı aslmda. Ve çağlarla değişen, bu arayışm özü değil, biçımi sadece; onlann bir cemaati, bir ka- bileyi, bir klanı ölümsüzleştırmek, aidiyetleri aracı- hğıyla kimliklerini sürdürmek için bulduklan yolu, biz de diğer tüm etkenlerin yanı sua, biraz da bu dün- yada bir iz bırakabümek umuduyla sürdürmüyor muyuz? İz bırakmak... Unutulmamakü. Yeni yıl mitos-ritüel senaryolannm ana izleğini oluşturan "doğum-yaşam-ölüm-yeniden doğum" akışının gerisinde insanm bu temel güdüsünün de payı yok mu? Bu ritüellerin tüm dünyada ve tüm kültür katmanlannda, farklı biçimler- le de olsa bulgulanması, insana özgü temel varoluşsal niteliklerdeki sürek- liliğin göstergesi değil mi? Sanat ev- rensel niteliğım bu kaynaktan amııyor mu? Vadinin içinde ilerliyorum. Artık ta- mamen farklı bir evTendeyim. Değişen sadece görüntü ya da yalçm kayalık duvarlann oluşturduğu fiziki engel de- ğil. Megalit kültürünün insanlan, ata- lannın ruhlannm diktikleri menhirler- de banndığına ve kendilenm koruduk- lanna inanırlannış. Etrafımı kuşatan ve Melendiz suyunun bitmek biİmez çağılüsıyla daha da koyulaşan, dingin sessizük içinde, o kaya kovuklanndan, taş tapınaklardan binlerce çift göz üze- rime dikilmiş sanki. Bu vadiye, göre- mediğim yeraltı şehirlerine, çeşitli baskılardan kaçan insanlann inançla- nnı özgürce yaşayabilmek için sığm- dıklanm anunsıyorum. Eski çağlardan beri Doğu'yu Batı'ya bağlayan Ipek Yolu'nun hemen yanıbaşmdaki bu "gizli cennefte, kendi çağlannı nasıl duyumsuyorlardı acaba diye düşünü- yorum. DünyaEkseni Yaslandığım kayanın yanından iki serçe havalanıverdı, ben Atina'dan, Ti- mon'dan, Apemantus'tan kopup Ihla- ra zamanına döndüm yeniden. Vadiye egemen yamaçta, en yukanda dimdik kayalar ve içlerine oyuhnuş kovuklar, kiüseler; onlann altmda tüf ve bazalt kanşı- mı peribacalan ve içlerine oyulmuş bannak- lar; sonra Selime köyünün evleri, kül renginde bu- luşup, çağlan iç içe geçiren kesintisiz bir akışla va- dinin içine, külden bir nehir gibi uzanan kavaklara doğru iniyorlar. Geride lacivert-mor yağmur bulut- larına başını yaslamış Hasan Dagı... Gök dağla, dağ yerle, volkanın içinden, yeraltından lavlarla fışkınp gehniş kayalar, yeryüzünün kül rengi evleriyle bü- tünleşmiş. Göğü, yeri ve yeraltmı buluşturan bir "Dönya Ekseni" burası diye düşünüyorum. Yanımızda duran grubun rehberi, başka bir geze- genden kopup gelmiş izlenimini veren karşı yamaç- ta, meşhur "Yüdu Savaşlan" filminin bazı sahnele- nnın çekıldıguu anlatıyor. Ihlara, Anadolu toprağında açıhnış, kat kat çağ- lan sergileyen, zaman dışı bir kesit... Hemen ileri- sinde tpek Yolu... Özdeksel ve tinsel zenginlik ara- yışlannm bu denli yakm ve bu denli uzak ohnası, tuhaf bir çelişki değil mi? (*) Atinalı Tımon, W. Shakespeare, perde 1, sahne 1. 2. Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali • D h ARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakırh şair Ahmed Arif için HADEP'li Büyükşehir Belediyesi'nce "2. Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali" etkinlikleri kapsammda şiir yanşması düzenliyor.Diyarbakır Büyükşehir Belediyesı'nden yapılan açıklamada, yanşmaya katıhnak ısteyenlerin 31 Mart 2002 tarihine kadar Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü'ne baş\"unnalan gerektiği ifade edildi. Açıklamada, yanşmaya gönderilecek şiir kitaplanmn 01 Ocak 2001 tarihinden sonra yayınlanmamış ohnasmm gerektiğine dikkat çekildi.Şiirlerin seçici kurulda bulunan şairler Hicri îzgören, Mehmet Doğan, Orhan Alkaya, Refık Durmuş ve Ulkü Tamer tarafindan değerlendiricek yanşmada, ödül törenin Ahmed Arif 'in ölümünün 12. yıldönümü olan 2 Haziran'da yapılacağı ve birinci olan 500 milyon lira ile plaket verileceği bildirildi. İdil Binet, Akbank Oda Orkestrası ile çalacak • Kültür Servisi - Şef Cem Mansur'un yönettiği ve îdil Biret'in solist olarak katıldığı Akbank Oda Orkestrası. 9 Ocak Çarşamba günü saat 20.00'de Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde, 10 Ocak Perşembe günü saat 19.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda konser verecek. Akbank Oda Orkestrası konserde, L.V Beethoven'ın Grosse Fuge op. 133 (Weingartner düzenlemesi), J.S. Bach'm Piyano Konçertosu BMW 1052 ve BMW 1056, F. Mendelssohn'un Yaylı Sazlar Senfonisi No: 9 adlı eserlenni seslendirecek. Yeni Yıl Gala Konseri' 20 Ocak'a ertelendi • Kültür Servisi - Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda 5 Ocak tarihinde gerçekleştirilemeyen 'Yeni Yıl Gala Konseri' 20 Ocak günü saat 20.00'ye ertelendi. CRR Konser Salonu Genel Sanat Yönetmenliği Çocuk Korosu'nun da yer alacağı gala konserine Zuhal Olcay, soprano Hülya Kazan ve tenor Levent Gündüz solist olarak katılacaklar. Konserde orkestrayı Orhan Şallıel yönetecek. (0 212 232 98 30) Israilli Davld De'or Iş Sanarta • Kültür Servisi - Israilli kontrtenor David De'or'un konseri, 10 Ocak saat 19.30'da Iş Sanat Kültür Merkezi'nde sanatseverlerin beğenisine sunulacak. 'Etno-fusion' albümleriyle başanyı yakalayan sanatçı, konserinde klasik repertuvannm yam sıra Broadway müzikalleri ve îbranice şarkılardan oluşan bir program gerçekleştirecek. Konserinde De'or'a, cümbüş, ut ve gitarda Ilan Benamin, klavyede Arnon Freıdman, perküsyonda ise Joan Bunzen eşlik edecek. (0 212 454 15 55) "Cebimde Yenî Kelimeter' ertelendi • Kültür Servisi - 5-6 Ocak tarihlerinde sahnelenmesi beklenen Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı, yönettiği ve oynadığı 'Gebimde Yeni Kelimeler' adh oyunun Mydonose Shovvland'deki gösterimi yann ve 9 Ocak günü saat 21.00"e ertelendi. Erdoğan, 'Cebimde Kelimeler' oyununu dekorundan içeriğine kadar yenileyerek hazırladığı 'Cebimde Yeni Kelimeler'de artık hayatmı değil, 'hayatı' anlatıyor. Michael Bay ve De Line'dan yeni fflm • Kültür Servisi - Pearl Harbor filminın yönetmenı Michael Bay, Donald De Line ile 'Pain and Gain' isimli bir fikni yönetecek. îkili daha önce 'Armageddon' fihninde beraber çalışmışlardı. Fihn, Miami'de adam kaçırma gibi karanlık ışlere bulaşmış bir grup vücut geliştincimn hikâyesini anlatıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear