01 Ocak 2025 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İratiyaz Sahibi: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayımcılık A.Ş'yı temsılen Cumhuriyet Vakfı adına İLHAN SELÇUK Genel Yayuı Yönetmenı: tbrahim Vıldjz # Yâzuşleri Müdürü: Safim Alpaslan # Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Istıhbaraf Cengiz Yıldırım • Ekonomı Özlem Yü- zak • Kiıltur: Egemen Berköz • Spor: Abdülka- dir Yücelman # Vlakaleler: Sami Karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bilgı-Belae Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç • Avrupa Temsilcısi: Gürav Öz Yayın Kurulu. İlhan Selçuk (Baş- kan). Emre Kongar (Danışman), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner, İbrahim Yıİdız. Orhan Bursaİı, ıVIusta- fa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcisı Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks-4195027 •îzmırTemsılcısı.SerdarKızık,H Zıya Blv. 1352S 23Tel 4411220. Faks. 4419117 #Adana Temsilcisı Çetin Viğenogiu. tnonü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 363 12 11. Faks. 363 12 15 Müessese Muduru Erol Erkut • Koordınatör Ahmet Korulsan # Mu- hasebe Bülent Yener# Idare: Hüsejin Gürer • Satış. Fazilet Kuza R£KLAM: P.M. Ud. Şri. • Genel Mudur Gölbin Erduran # Koordjnatör Reha Işıtman • Genel Müdür'ı rd Se^da Çoban # Fınan^majı Müdûrû. Çetin Erduraa Tel. U2I2 514 07 53- 513 S4 60-61. Faks 0212 513 84 63 Yayunla>an: YeüJ Gün Haber Ajansı Basın \e YaMncılık \ Ş. Baskı: Sabah > avıncıhk \ Ş Turkocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Kıanbul PK 246 - Sırkeu '4435 Istanbul Tel ı u : i 2 ı 5 i : 0 5 05(20 hall Faks 10212(51385 9? 4OCAK2002 îrasak-5.48 Güneş: 7.22 Ögle 12.16 îkindi: 4.35 ,UşamI6 57 Yatsı: 18.24 Eric Clapton evtendi • LONDRA(AA)- OnJü Ingiliz rock şarkıcısı Eric Clapton'ın (56), önceki gün Londra'da düzenlenen 6 aylık iozının vaftiz töreninde, bırlikte yaşadığı 25 yaşındaki Melia McEnery ile evlendiği bildirildi. The Sun gazetesi, davetliJerin sadece vaftiz töreni için davet edîldiklerini sandıklannı. ancak Claptorfın törenin sonunda McEnery ile evlendıklerını ilan ettığini yazdı. Geçen yılın virüsleri • NEYVYORK(AA)- Geçen yıl bilgısayar dünyasını en çok 5 virüsün tehdit ettiği ve kullanıcılara büyük zarar verdiği belirtildi. CNET uzmanlan 2001 yılında, 2000 yılının ıkı katı olmak üzere, toplam 65 tehlikelı virüsün ortaya çıktığıru kaydettiler. Ancak 'Virüsmetrelere' göre bunlann içüıde 5 tanesi aşın derecede tehlıkeli bulundu. Bu virüsler şunlar: BadTrans.B. Sırcam, Magistr. Nimda ve Goner. Potter gişe pekortmeni • ANKARA(AA)- Okuyucu rekoru kıran romandan beyazperdeye aktanlan 'Harry Potter', başarılanna bir yenisini daha ekledi. Fıbn, ABD süıemalannda elde ettiği 286 milyon dolarlık hasılatla 2001 yılında en çok izlenen film oldu. Internetteki 'people' sitesinin haberine göre başansıyla 'yapımcılann iştahını kabartarak', gelecek bölümlerinin çekimlerine hız verilen film, 2001 yılının gözde yapımlan arasındala yanşta ipi göğüsledi. Madonnave • ANKARA (AA) - Madonna ve yönetmen eşi Guy Rıtchie'ye evlilik yıldönümünde alışılmadık bir hediye geldi. Internetteki 'peoplenews' sitesinin haberine göre. Iskoçya"nın tanınmış dağlik bölgesinde turizmi geliştirmeyi amaçlayan "The Highlands of Scotland Tourist Board (HOST)", evlilik yıldönümünde Ritchie çiftine 'Romantic Scotland-Romantik tskoçya' adlı özel tasanm Iskoç eteği kumasını sundu. Yapımcı Julia PMHps öldü • LOSANGELES(AA) - 'En iyi fıhn' dalında Oscar kazanan ilk kadın yapımcı unvanını elinde bulunduran Julia Phillips öldü. Phillips, Hollyvvood'daki evüıde 57 yaşında kansere yenik düştü. Julia Phillips, 1970'liyıllarda,'The Sting', 'Taxi Driver' (Taksi Şoförii) ve 'Close Encounter of the Third Kind' (Üçüncü Türle Yakınlaşmalar) gibi önemli filmlere imza atmıştı. Phillips'in 'The Sting' filmi 1974 yılında 'en iyi film' dalında Oscar ödülü ahnıştı. Adını, yüzünü, kim olduğunu bilmediğimiz insanlar varlıklan ile dünyayı değiştirmeye kararlı Gönüllüyüm,öyleysevanm Yerinde yeller esıyor11 Eylül Dünya Ticaret Merkezfnin ikiz kulelerine yapdanteroristsaJdınnın izieri yavaş yavaş siliniyor. İnsanlann yaşadığı şok unutulur mu bifinmez ama New York yaraıun izini kapatmaya başladı. 3.5 av gibi kısa bir sürede enkaz kaldırma çalışnıalaruu bitjrme aşamasına geten kentte, kulelerin yerinde yeller esiyor. Bu arada New York Itfaiye Müdürifiğü Basın Sözcüsü, yapüğı açıklamada binamn lobi bölünıünde, kulelerden insanlan tahliye etmeye çabşüğı anlaşılan 10 itfaiye erinin ve 3 shilin cesedinin bulunduğunu açıkladı. (Fotoğraf: AP) OKU ALINIP KLONLANACAK, BÖYLECE PROTEZ TAKILMAYACAK Kıkırdaktanyedekparça yolda tstanbol Haber Servisi - Amerikalı omuz ve diz hastalıklan uzmanı Dr. \Iichael J. Maynard, bu hastalıklarda öncelikle tercih edilmesi gerekenin fi- zik tedavi ve ilaç tedavisi olduğunu söyledi. Maynard, sporculann spora başlamadan önce ısınma hareketleri- ni yaparak kendilerini korumalannı istedi. îstanbul'da halka yönelik bir semi- nere katılan Maynard, diz hastalıklan ve son tedavi yöntemleri hakkında bil- gi verdi. Medline tarafından Akatlar Kültür Merkezi'nde düzenlenen semi- nerde konuşan ünlü sporculann heki- mi Maynard, ilaçlarla ve fizik tedavi yöntemi ile tedavi edilenhastalarda,asıl amacın dızdeki gerginliğin ortadan kaldınhnası, şişlik ve ağnnın azalhl- /\ merikalı omuz ve diz hastalıldan uzmanı Dr. Maynard, fizik tedavi yöntemiyle tedavi edilen hastalarda amacın dızdeki gerginliği ortadan kaldırmak olduğunu söyledi. Maynerd, 15-20 yıl içinde tedavide klonlama yönteminin kuüanılacağını da sözlerine ekJedı. ması olduğunu belirtti. Bu tedavilerin ana etkene yönelik ohnadığını. sade- ce şikâyetlerin ortadan kaldırıldığını an- latan Maynard, "Eğerhastayırahatla- öyorsa, bu yöntemler ideakfir" dedi. Spor yaralanmalannın en çok ama- törlerde görüldüğünü beürten Dr. May- nard, "En sık olarak yüzde 75'Ie orto- pedikyaralaıımalardahasonra da yiiz- de 25'le kafa travmalan görülüyor'1 dedi. Artroskopi yönteminin. ameliyat- ta açılan bölgenin küçük olması nede- niyle avantajlı olduğunu kaydeden Maynard, bunun da iyileşmeyi hızlan- dıracağını ve enfeksiyon riskıni en aza indireceğini söyledi. Maynard şöyle konuştu: "GeteceklS- 20 yıl içinde implant (protez) kuOanıl- madan bholojik replasmanla bu teda- vi gerçekleşecek. Kıkırdaktan doku ah- rup klonlanacak. tekrarhasta olan böl- geye verOecek. Hasta yapay malzeme kullanılmadan teda\i edilmiş olacak." Diz hastalıklannda, "osteotomi"nin de iyi bir tedavi yolu olduğunu belir- ten Maynard, bu yöntemle, 5 yıllık bir çalışmada yüzde 75 başan sağlandığı- nı kaydetti. Türkiye'de kanser tedavisi içinyatırımyok 1 milyar dolar yurtdışına kaçıyor e-postartan@ prizma.net.tr İstanbulHaber Servisi-Kana- da'nın Toronto Üruversitesi öğ- retim üyesi Prof. Dr. Cumali Aktolun, Türkiye'den, kanser tedavisi için yıida yaklaşık 1 milyar dolann yurtdışuıa aktığı- nı belirterek bu alandaki boşlu- ğun değerlendirihnesi halüıde dışandan da hasta çekebilecek bir "sağbk turizmi" olanağının sağlanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Aktolun, kanser ta- nısında, "kanserti organ ve böl- ge" kavramının yenne, "kan- seıü hücre ve kanserie ilgili mo- leküfler"in gündeme geldiğini ifade ederek "Bu, tanı ve tedavi prensiplerini de değiştirmeye başladı. Kanseıü hücrelere kan- dan atanan ban doğal ve suni bi- yomoleküDere radyoaktif nıad- de yüklenerek askeri anlamda- ki 'akıllı bomba'nın kanserde kullanımı hedefleniyor" dedi. ABD ve Batı Avrupa ülkelerin- de, buna benzer birçok yöntem- de ciddi ilerlemeler yaşandığı- nı kaydeden Prof. Dr. Aktolun, Türkiye'nin olduğu yerde kaldığını söyledi. "Kansertedavisineyönelikya- tuımlarda artış olmadığı gibi. kanserie ilgili ıızmanhk dalla- nndakiuznıanlann sayısmdada digerup branşlarmdaki arnşapa- ralel bir arüş gözknmedi" diye konuşan Prof. Dr. Aktolun "Tür- kiye'den kanser tedavisi vetaki- bi için başta .\BD olmak üzere, yurtdışına yüda 1 milvar dolar akryor. Bu parayla en az 10 kan- ser merkezi açıİabiBr" dedi. SELEN BAYCA.N "Burada bir gönüOü var. Aduu, yüzünü, kim olduğunu bilmediğimiz ama varhğj fle dünv^yı değiştirmeye kararh. Bu yıl kendi bayatından, başkalannın hayatma bir şey katacak 'yenı gönüllüler' yıİL.." Türkiye'de özellıkle 17 Ağustos depreminin ardmdan toplumun her kesiminden insamn dahil olduğu bir oluşum geliştı: Gönüllülük... Toplumun her kesiminden yüzlerce insan bir şeyler yapmak ve ihtiyaç duyulan her yere ulaşarak elinden geldiğince oradaki eksikleri kapatmak için bir araya geldi. Kimisi geleceğinı gözden çıkardı. kimisi de parlak kanyerinı bir kenara buzkarak kendini gönüllülüğe adadı. Yardım ettılden insanlann bir teşekkürü ve çocuklann bir gülümsemesi karşılığmda... Tüm dünyada çok geniş katılunlı ve büyük organızasyonlar haline gehniş bu toplumsal hareketten yola çıkılarak geçen yıl "lluslararası Gönüllüler Yıh" ilan edıhniş. Türkiye de de bu amaçla bir komite oluşturulmuştu. Şu anda organizasyona kayıtlı bulunan yaklaşık 634 gönüllü bulunuyor. Uluslararası Gönüllüler Yılı Türkiye Komitesi « t Üyesi Serdar J^y/p A \ I Değinnencioğlu bu sayının esas gönüllülük oranını yansıtmadığuıı belirterek Türkiye'de gönüDülük güçlendi ancak daha da fazla olabiürdi" dedi Gönüllülüğün günlük hayat içinde herkesin fark etmeden yaptığı bir şey olduğunu anlatan Değırmencioğlu "GönüDülük adı üzerinde gönüiden yapılan. isteyerek yapdan bir şey. Ancak gönüllülükte bir süreklilik bekkntisi vardır, işin amacına ulaşması için davranışı sürekli hale getirmek önemlidir" dedi. Günden Ebesek 52 yaşında bir gönüllü okuma yazma öğretmeni. AÇEV'ın gönüllü öğreticilik seminerlerinin ardmdan şu anda 11. Okuma-Yazma kursunu açmaya hazırlanıyor. Ebesek kendini "başanh ofanaya çahşan gönüllü okuma yazma öğreöneni" olarak tanımlıyor. Ebesek. "Bu gönüllü çahşma sırasuıda yaşam bilgjm artn. iletişün bilgim gelişti dünyaya ve olaylara bakış açrnı genişledT diyor. Bilkent Üniversıtesi öğrencıleri de oluşturduklan Gönüllü Eğıtim Projesi kapsammda .Ankara'nın çeşıtli yerlerinde özellikle de gecekondulaşmanın yoğun olduğu bölgelerde ılköğretim seviyesindeki çocuklar için bir eğitim projesi yürütüyor. Proje Koordinatörü Hüsnü Ada. hedeflerinin üniversite gençlığımn dınamizm, bilgi birikimı ve vizyonunu Türbye'nın geleceği olan kardeşlerine aktarmak olarak açıklıyor. Cençler göz ardı ediliyor' Gönüllülüğün yaygınlaşması konusunda gençlerin göz ardı / edıldığine dikkat çeken Değırmencioğlu. şunlan söyledi: "Özellikle gençlere v önelik bir gönüllülük düşünülnıüyor. Bu iste genel bir kalıp olduğu sanıbyor. Birçok shil toplum kuruluşu. gönüllünün her konuda profesyonel olarak her şeyi yapabOeceğini düşünüyor. Gönüllülük, kaüfiye bir işgücü gibi görülüyor. Herkes değisik yetenekleri doğruitusuda elinden gelenin en iyisini yapabilir. Kurunı. gönüllünün nerede en iyi çahşacağmı bilebibneH"' SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN Adı Demokrasi t O oğuk Savaş' sırasında; ABD telkınıyle, 'Ko- O münızmTehlikesrnın lyıce abartılıp, bırçe- şıt toplumsal paranoyaya dönuştürulmesı; Tür- kiye'nin gelışmesi aleyhıne, iki sonucu sağlamak içındı; zaten, buna yaradı: a/ Hukuken değılse de, Türkiye'nin ekono- mık ve siyasal düzenıne, fiılen egemen olan 'Oli- garşi'de (Bürokrasi+Burjuvazi); 'Demokra- si'ye geçışe kadar, 'Bürokrasi' ağır basmış idı; 'Faşizan' bir 'totaliterlık' içinde yuzüyorduk. Oy- sa Soğuk Savaş' yıllannda; II. Dünya Savaşı krthğında palazlanmış 'Burjuvazi', variığını hıs- settırmeye başlamıştı; o kadar kı o Burjuvazi'nın 'komprador' takımı, -yânı Ecnebi sermayenın Türkiye'dekı 'acenteleri'-, zamanla güçlenip, si- yasi parti kadrolannı, -hatta bazı yönetimle- ri- yönlendirmeye başladılar; bu yoniendırme- nin. İşçi Sınrfı'na yansımaması; yansıyınca da, aleyhıne olmaması mumkün değıldi. b/ Dikine örgütlenmiş, 'faşizan devlef sendi- kacılıgı modeli, Demokrasi'ye geçiş yıllannda der- nek' adıylakurulmuşorgütlerdenoluşmuştu; da- ha çok, KlT'lerde -az da olsa- Özel Teşebbüs bı- rımlerinde, faalıyet halındeydı. llgınçtırama, 'So- ğuk Savaş'la beraber 'Komunizm Gelıyor' pa- ranoyası; neticede, 'Büyük Sermaye'nin ken- di kuruluş ve işyerlerinden, 'Sendika'yı da, 'sendikacılan' da, kapı dışan etmek fırsat ve imkânlannı sağladı. Oyle ki, 'Demokrasi' de- dığımız donemde. Türk-lş ve ötekıler, işçı hak- lannı ve toplusözleşmelennı. daha çok KİT yo- netım kurullanyiatartışıyorlar: 'zamlannı' 'büyük sermaye'den değil; halkın ödediği vergilerden alıyorlardı. Sermaye, ustalıkla aradan sıynl- mış, protetarya'nın 'üretim gücü' devre/dışı bı- rakılmışt: ışçilerin, doğal ve siyasal temsilcisı olan, Sosyalist ve Komünıst partılenn, yasadışı bıra- kılması gibi! Başka türlü söylersek, başlangıcı 'tek partı devnnın, totalıter mevzuatı' ile çembere alınmış, Turk demokrasisi; bilahare "Komünızm Öcüsü' kullanılmakyoluylaSorundan iyıcebudanmış. ku- şa döndurülmüştü: adı demokrasi. yâni! 15/16 Haziran refleksl' Odöneme yetişmış, hangı gazetecı hatırla- maz? 12 Mart 'mudahalesi'nden, 12 Ey- lül 'darbesi'nden sonra; bu ışı yapanlara, ılk kırt- lamatelgrafı, hemen daima -adı bir bakıma 'dev- let konfederasyonuna çıkmış olan- Türk-lş'ten gelırdi: Bu yönetımlerin, ınsan haklannı -bu ara- da ışçi haklannı da- gittikçe yükselen, dolayısıy- la borusunu öttüren, işverenler lehine kısıtladık- lan, kımsenin meçhulu değıldır: kim bılir, belkı de 'Küreselleşme' Türkiye ıçın daha o zaman baş- lamış; 'Komprador' Burjuvazi'nin temsilcisı ge- çinen TÜSİAD içinde bir kesim. hoşlanmadıkla- nyönetimleriçin, 'aleni'eleştirilerle'devre'yegır- mışti. Günümuzde Türk-iş, ülkenin gittikçe da- ha dar bir boğaza sıkıştınldığını görüp, bazı 'çı- kışlar' yapma ihtıyacını duyuyorsa; acaba bu, o yıllardaki 'yumuşak başlılığının'; yabancı ser- maye 'işbirlikçisi' işverenlere yaradığının bi- lincine daha yeni varabildiğinden midir? He- le komunizm suçlamalarının, aslında, kendı eliy- le ıpi boğazına geçırmek olduğunu, fark edeme- yişı; ne onun için bağışlanabılir bir yanılgıdır; ne de, onu bu ıstıkâmete sevk eden, 'devlef örgüt- leri ıçın! Bizim gazetenın haberieşmesi, Orhan Ağa- bey'den (Suda/Pakize nın babası) sorulurdu; yaşına rağmen, dimdik; ruhu hâlâ, 36 Olimpryat- lan'ndaki bisikletçi kadar genç, sorumluluk sa- hibı bir gazetecı; kristal bardak gıbı pınttılı, o Ha- zıran günü, (1970) bırtelâş geldi: "-...gel yahu, îstanbul'da bir şeyler oluyorf". Gerçekten oluyor- du: tarihe '15-16 Haziran Olaylan' dıye geçe- cek, büyuk DİSK eylemı başlamıştı: 'Demokrat Izmir'. tereddutsuz eylemı destekieme karan al- dı; çünku dava, sendikacılığın 'klâsik gelişme şeması'na uygun, 'üretim gücü'ne dayalı, 'sa- hici' bir sendikacılık mı; yoksa, Amerikan ti- pi 'san sendikacılık' mı olacağı davasıdır! O kadar boyledır kı bu, yıllar sonra, bir ansıklope- dı bıle son derece objektıf olarak, şu ıkı 'tesbıt'ı, yapacaktı: Nasıl affettlrebilecekier? DİSK'ın kuruluşsebebi: "...Turk-lş'ın, özellik- le 1965 seçımlennden sonra, 'KaraAvrupa- sı' tipi sendikacılık anlayışından uzaklaşması ve sınıflararası 'uzlaşmacı', 'Amenkan tıpı' sendika- cılık göruşünu benımseytp, 'partıler ustü polıtı- ka' ızleme karan alması. bu Konfederasyon 'un 1966'da yapılan genel kurulunda sert eleştınle- re neden oldu..." (Cılt 6, s. 3218) Bu sebep, Türk-iş'ın, 'itirazcf sendıka yöne- ticilerını ihraç etmesı'ne yol açacak; netıcede, Mağden/iş, Lastik/lş, Gıda/lş, Basın/lş ve Türk Maden/lş (Zonguldak) sendikaları, Tür- kiye Devrimci Iş Sendikalan'nı kuracaklardın 12 Şubat 1967. Bu tarıh, Cumhuriyet Türkiye- si'nde, 1946'da uyanmışken, baskıyla sondüru- len, Sosyalist sendikacılığın ayağa kaJkışıdır; ne yazık kı, 'adı demokrasi' olan duzen, buna kısa süre dayanabılecektı: DİSK, 1970 yılında kapa- tıldı. Bunun. Türk işçi sınıfı uzenndeki tepkisını, aynı tarafsız bir gözlemcıden sıze aktarayım: "...Bu (kapatma) yasasının Parlamento'dan geçmesı; başta İstanbul ve Ankara olmak üze- re, Kocaelı ve Izmir gıbı DİSK üyesi ışçı ve sen- dikalann yoğun olduğu yerlerde yüz bınlerce iş- çınin işi bırakıp sokağa çıkmasına neden oldu: 15/16 Haziran olaylan!.." (a.g.e. cılt 6. s.3218) Bereket versın, "...Anayasa Mahkemesi, TBMM'den geçmiş yasa değişikliklennı, Anaya- sa'ya aykın bularakiptalettı...'': haklı da sayılır- dı bunda, zıra eğer Türkiye. 'sahıcı' bir demok- rasi olmak ıstiyorsa. Demokrasi'nın 'sınıfsallık' üzerine bına edildiğinı, kabul etmek zorundaydı; hele ışçilerin buna karşı çıkması, aklın alamaya- cağı bir yanlışlık olurdu! Oyle de oldu: Türk-lş, Mustafa Kemal Paşa'nın, daha 19201i yıllar- da, 'sınrfesası üzerine' parti örgütlediğini (An- kara TKF) ve Halk Fırkası'nın kuruluşu önce- sinde, "fırkalann sınrf menfaatleri üzerine ku- rulmasjnı, 'gayettabii' bulduğunu" (Balıkesir Nutku) unutmuş görünüyordu. Yalnız o mu canım? Her geçen gün, gittikçe daha 'kompradoriaşan' liman burjuvazısinin. ağır- lığını koyduğu 'Oligarşi' de bu fıkırdeydı; nıtekim, 12 Eylül sonrasında öyle biresti ki, neticede DİSK de, Türk-lş gibi kokmaz bulaşmaz, meb'us- luğa meraklı sendikacılar için tramplen, 'tat- lısu solcusu' bir örgüte dönüştürüldü. Tuhaf- tıraynı 'kaza', 'sosyalistlik' iddiasındaki (TKP dahil, başta ODP) birtakım partilerin de ba- şına gelecekti. Bılemem Turk sendıkacılıgı, -ve sözde 'proleter' o partıler- ulke, şu içinde bulun- duğu 'gırdap'ta boğulurken; o hazin ve ırtandırı- cı 'çekıngenliklerini ve çekımserlıklennı' gelecek nesıllere nasıl açıklayabilecek, nasıl affetirebile- cekler? e-mail:tilahan ' isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear