01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 OCAK 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkam Sezer'den onay • AINKARA (dımhumet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet NJecdet Sezer, 4730 sayıh 'Bazı Kanunlarda Değişıldik Yapılmasına Dair Yasa' yı onayladı. Yasa, Kıbns'ta görevli askerlerin tazminatının artnnlması ile merkez learargâhlan dışındaki sivil personele de 'özel hizmet tazminatı' ödenmesini içeriyor. Yasa. 15Ocak2002 tarihinden itibaren geçerli olacak. Cezaevlenine kJtap kampanyası • İSTÂNBUL (ANKA) - Istanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, cezaevlerinde bulunan 3 bine yakın tutuklunun boş zamanlannı değeriendirmek için mevcut kitaplıklann yeterli olmadığına dikkat çekerek kitap kampanyası başlatıldığını bildirdı. Yayınevlerine gönderdiği yazıyla kampanyaya destek vermelerini isteyen Cumhuriyet Başsavcısı Çitici, yayınevlennin kendi başlanna kitap gönderebileceğini veya cumhuriyet başsavcdığı tarafindan kitaplann aldınlabileceğini belirtti. işçiPartisi hesap sordu • İZMİR (Cumhuriyet Bürosu)-îşçı Partisı (IP) Izmir îl Başkanı Ali Karşılayan, tüm yurttaşlan "Hortumcunun Malına El Konsun" imza kampanyasına katılmaya çağırdı. Hortumcunun, vurguncunun, hırsızın çaldıklannın yanına kâr kalmayacağını belirten Karşılayan, "Nereden buldun kanunu çıkanlacak. Böylece hortumcunun, kapkaççının gayrimeşru servetine, malına el konacak, milletin hazinesine kazandınlacaktır" dedi. Komisyon Aydın için toplamyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Bayındırlık ve Iskân Bakanı Koray Aydın hakkında kurulan Meclis Soruşturması Komisyonu bugün toplanacak. Toplanhda Bayındırlık ve Iskân Bakanlığf ndaki 'Vurgun operasyonu' davasına ilişkin iddianame. sanık ifadeleri ile Aydm hakkmdaki soruşturma önergesinin gerekçesinde belirtilen iddialann ele alınması bekleniyor. Ayvalık Belediye İAYVALIK(AA)- Balıkesir'in Ayvahk tlçesi Belediye Başkanı Ahmet Tüfekçi, 'zorla bağış' aldığı iddiasıyla yargılandığı davada, 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ceza. daha sonra para cezasına çevrildi. Tüfekçi, davanın sona ermesinin ardından düzenlediği basm toplantısında, kimseden zorla bağış istemediğini, karan temyiz edeceğini söyledi. DYP'den halka gösteri çajjırısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven, kendisi u yapay afet" olan hükîimetin doğal afetlere önlem alamadığını belirterek halkı protesto • gösterileri düzenlemeye çağırdı. Güven, TBMM Bayındırhk Komisyonu'nda kabul edilen Ihale Yasa Tasarasrnın yürürlük tarihinin bir yıl sonraya bırakılmasını da eleştirdi. MGK' de görüşülen raporda hükümetin mücadeleye daha fazla önem vermesi istendi İrticanınhedefi kadrolasmaANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Güvenlik Kuru- lu'nun (MGK) 2001 'in son top- lantısında görüştüğü "İrtica ik Mücadele Stratejisi" başlıklı rapor, irticai gruplann öncelik- li hedefinın "devtetiçmdekad- rofaşma" olduğunu ortaya koy- du. Irticaylamücadelenindaha etkin olabilmesi için parasal iş- lemlerin kayıt altma alınması ge- rektiğinin belirtildıği raporda, 28 Şubat sürecinde gerekli gö- rülen 31 yasa tasansından sa- dece 5'inin çıktığı anımsatıldı. MGK'de görüşülen rapor, hü- kümetin irrica ile mücadeleye daha fazla önem vermesi gerek- tiğini ortaya koyuyor. İrrica ile mücadelede geünen noktanın değerlendırildiği ra- • 28 Şubat sürecinde gerekli görülen 31 yasadan sadece 5'inin çıktığı anmısatılan "Irtica ile Mücadele Stratejisi" başlıklı raporda, kadrolaşmanın önlenmesi için bazı devlet memurlan, mülki idare amirleri ve savcılann işine son verilmesi gerektiği belirtildi. porda, şu görüşlere yer verili- yor tt Dini,syasveiknsadieırjd- lerine alet eden irticai kesimle- rin, ahnan önlemkre rağmen başkayöntemve şekfllerle faaB- yederinisürdürmekte okhıkla- n dikkate abnarak, kaydedil- miş öneaüîflerlemefcrekarşın devletin irtica ile mücadeleyi daha kapsamk biBnçB veprog- ramh bir şekikk yapması bir zorunhıhık olarak görülmüş- tür." Rapor, irtica ile mücadele- nin "kadrolasma, eğitim, ser- mave, toplumsal bağlanülan, irtica ile mücadekdeki kuru- hışlar ve dtş unsurlar" olarak 6 başlıkta yapıldığını gösteriyor. Raporda, kadrolaşmanın ön- lenmesi için bazı devlet me- murlan, mülki idare amirleri ve savcılann işine son verilme- si gerektiği kaydedildi. 8 yıllık zorunlu eğitim uy- gulamasının irtica ile mücade- lede bir dönüm noktası olduğu- nun altı çizilen raporda, imam hatip lisesi mezunlannın ilahi- yat fakültesi dışındaki yükse- kokullara girişlerinin zorlaşh- nlmasının da önemli olduğu vurgulandı. Rapor, irticai hare- ketlere sağlanan mali desteğin kesihnesi için de ekonominin kayıt altma almmasınm öne- mine dikkat çekiyor. irtica ile mücadele için toplumun da din konusunda aydınlatılması gere- ğine yer verilen raporda, tekke ve zaviyelerin kapaalması ve kı- yafet kanununda gerekli deği- şikliklenn tamamlanması ge- rektiği de bildiriliyor. Raporda alınması gereken önlemler şöyle sıralanıyor: • Mahalli idarelere ait kuru- luşlar yüksek denetleme tara- findan denetlenmeli. • Mahalli idarelerin iktisadi faaliyet içinde bulunmalan en- gellenmeli. • Yasadışı toplantı ve yürü- yüşlere verilecek ceza arttınl- malı. • Bağış adı altında para top- lanması bir düzene kavuşturul- malı. • Mali Suçlan Araştirma Ku- rulu'na irticanm ekonomik ça- hşmalannı inceleme yetiasi ve- rilmeli. • 8 yıllık eğitim 12 yıla çık- malı. • Yurtdışı vakıflan denet- leme için düzenleme yapılmah. Anayasa Mahkemesi'ne yazı Kanadoğlu y ndan Erdoğan uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın kurucu üyelikten çıkanlması istemini 4.5 aydır sonuçlandırmayan Anayasa Mahkemesi'ne istemlerini içeren yeni bir yazı gönderdi. Başsavcı, işlerin yoğunluğu veya Anayasa Mahkemesi'ne ulaşan işlerin önemleri bakımmdan farklılık taşımadığı yönündeki görüşlerin geçerliliğinin bulunmadığına işaret ederek "Hiçbir gerekçe, Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesiyle ve miDetiyie bölünmez bütünlüğünü tehüke ihtimatini göz ardı edemez ve bu ilkenin önüne geçemez" dedi. Başsavcı Kanadoğlu, HADEP'in kapatıhnası istemiyle açılan davanın sonuçlanmaması ve AKP'ye ihtar verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun karara bağlanmaması üzerine, Anayasa Mahkemesi'ne 4 sayfadan oluşan bir yazı gönderdi. Kanadoğlu, anayasanın 68. maddesine göre, siyasi partilerin demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlan olduğunu, ancak yine aym maddeye göre, siyasi partilerin tüzük ve programlan ile eylemlerinin, "devletin ülkesi ve milknyie bölünmez bütünlüğüne" aykın olamayacağını öngördüğünü anımsattı. Kanadoğlu, "Kuşku yoktur ki hiçbir devlet, ülkesi ve milletryle bölünmez bütünlüğüne yönelen tehdidi, yönelten siyasi parti, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurudur' diyerek göz ardı edemez ve bu tehdidin sürgit devam etmesine izin veremez" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin 3 Şubat 1999 günlü ara karanyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısf nın ve davalı parti genel başkanı veya tayin edeceği vekilinin dinlenmesine ilişkin karann gereğinin yerine getirilmediğini ifade eden Kanadoğlu, bu gecikme ve belirsizliğin, birçok ulusal ve yargısal zararlara yol açacağından endişe duyduğunu vurguladı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu. yazısının son bölümünde "Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü" ve "Hukukun üstünlüğü" ılkelerinin ışığı altında ve kamu adma HADEP ve AKP'yle ilgili taleplerinin "öncefikle ve rvedilflde'' ele alınarak sonuçlandınlmasını istedi. Kıhç'tan yanıt Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kıhç, HADEP davası ile ilgili konuda 3 yıllık zamanın uzun bir süreç olduğunu belirterek, "Tabi bunun hakh gerekçeleri vardır. Bu gerekçeler, gerekirse açıklanacakûr" dedi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART [email protected] Pişkinsüt'ün partisi hazır, Karayalçın yeni bir oluşum peşinde Solda hareketli günlerANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yeni yılla birlikte solda hareketli günler başlarken Murat Karayalçm "Tüzüğüyle programryla yeni bir sos- yal demokratoluşum rvedüıkle ger- çekleştirflmehdir. Bu sürecin önün- de de sonunda da görev üsdenme- ye haarun" açıklamasım yaptı. DSP'den istifa eden Aydın Millet- vekili Sema Pişkinsüt de, "ocakso- nuna kalmadan parti kuracağmı" bildirdi. Solda yeni parti arayışlan bir- kaç merkezde yürütülüyor. Kara- yalçm dün yaptığı yazdı açıklama- da, yeni bir sosyal demokrat olu- şumun ivedilikle gerçekleşmesi ge- • Solda yeni parti arayışlan birkaç merkezde yürütülüyor. DSP'den istifa eden Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt, "ocak sonuna kalmadan parti kuracağmı" bildirdi. rektiğini vurgulayarak şu görüşle- re yer verdi: "Bunun için gerekli siyasal altya- pı,tüm unsurtanyla haznrdır. Bunun değerlendnihnemesi, Sayın Erdal Inönü'nün çekflmesrvle ortaya ÇH kanboşhığ^dokhırulmanıası.tüm sosyaldemokratsiyasetçfleriçinağır bir vebal olacakür. Tarihi bir za- manarahğı içinde bulunuyoruz.So- nuçta yeni sosyal demokrat oluşum bir kuyruklu yıldızm ûlsuııh doku- nuşu ile ortaya çıkacak değOdir. Çö- zümlergetirmekya da ortaya konu- lan önerileri değer- lendirmek ügili her- kes için bir görev- dir. Bireysel olarak, bu sürecin önünde de sonundada görev üstienmeye hazmm." Sema Pişkinsüt de parti kurma ça- hşmalannı hızlandırdı. Pişkinsüfün Başbakan Bülent Ecevit'in ABD gezisi ve hava koşullarmı da dik- kate alarak bir takvim belirleyece- ği öğrenildi. Pişkinsüt, "ocak sonu- na kalmadan'' kuruluşun gerçek- leştirileceğini söyledi. Pişkinsüt'ün partisinin kuruculan arasında iki es- ki DSP milletv ekilinin yam sıra çok sayıda akademisyen ve sanat- çının da yer alacağı bildirildi. IRMIKI AYDIN ENGtN [email protected] Sıkı durun, ekonomi yazısı ya- zıyorum. Yılın son günü, trafikteki "düş- manlanm"\a itişip kakışarak, komalaşıp pis pis bakışarak eve ulaşmaya çabalıyorum. Trafık yerinde sayıyor. Bilen bilir, böyle durumlarda en iyi ça- re radyo dinlemektir. Radyo Fo- reks bitmekte olan yılın dökümü- nü dosyalar halinde dinleyenle- re iletiyor. 0 saatte kısmetime "ekonomi dosyası" düştü. Dal- gın dalgın dinlerken dosyadan bir cümle de tepeme düştü: - 2001 yılı sonunda Türki- ye'de kişi başına düşen ulusal gelir 1865 dolara indi. 1999'da Türkiye'de kişi başına düşen ulusal gelir 2900 dolardı... Yeni yıla birkaç saat kala, Rad- yo Foreks'in kafama odunla vu- rurcasına aktardığı cümleye ta- kılıp kaldım: - Türkiye'nin kişi başına ulu- sal gelih 1865 (yazıyla: bin se- kiz yüz altmış beş) dolar... • • • Bunun anlamını şöyle böyle kestirebiliyorum. 2000 Kasım - 2001 Şubat krizlerinin faturası- nın sanıldığından da ürkütücü ol- duğunu kavrayabiliyorum. Ama 1865 (Yazıyla: Bin Sekiz Yüz ekonomi bilgim bundan ötesi- ne elvermiyor. Önce Mekteb-i Mülkiye'de okuduğu ve okurken -şimdi unutmuş bile olsa- bir miktar da iktisat öğrendiği için bizim Oral Çalışlar'a danıştım. O bir şeyler anlattı. Anlattıkları beni pek kesmedi. Tuttum bir de Cumhuriyet'in ekonomi ulema- sı Yalçın Doğan'a danıştım. O da bir şeyler anlattı ve onun an- lattıklan da kesmedi. TÜSlAD'ın yayımladığı Görüş dergisinin ka- sım sayısında yayımlanan, bu konuda "ulemalaruleması" ol- duğuna inandığım Mustafa Sönmez arkadaşımın "Dağıla- mayan Gelir" başlıklı uzun ya- zısını birgüzel hatmettim. Bunlar galiba milleti ürkütüp "Arjantin usulü" azgınlıklara fi- lan kalkıştırmamak için "biz fa- niler için anlaşılmaz" yazılar döktürüyor, açıklamalar yapı- yorlar. Oysa ben yalın bir soruya ya- Altmış Beş)nrt arıyorum: Türkiye'nin 2001 yılındaki ki- şi başına düşen ulusal geliri 1865 dolardan ibaretse, bu, bir yıl boyuncaTürkiye'de üretilen mal ve hizmetlerin toplamının nüfusumuza bölünmesiyle el- de edilen yalın bir aritmetik iş- lemdir. Bu durumda benim payıma da yılda 1865 dolar düşüyor demektir. Bugünkü döviz ku- rundan hesaplarsak yılda 2.700.000 (iki milyar yedi yüz milyon) lira tutuyor. Yani ayda 225 milyon lira. Üç kişilik ailemizde karımla kaynanamın paylarını da katar- sam bizim eve, bu ülkedeki ulu- sal gelirden düşen pay 775 mil- yon lira demektir. Eğer ben ayda bir milyon faz- la harcarsam, bir başka yurtta- şımın bir milyon az harcaması gerekir. Bunu böyle sorunca danıştı- ğım ekonomi ulema ve ukalala- ngözdeviriyor, "Oooo, öyle he- sap olmaz. Gelir farkı, üretime katkı, hane halkı üyeleri ile ilgi- li farklı katsayılar filan var oğlum. Senin kara hesabınla bu konu irdelenemez" deyiveriyorlar. Önce yılıp geriliyorum, ceha- letimi kabullenip susmaya ni- yetleniyorum. Ama soru kafama çengel gibi asılı duruyor: Eğer kişi başına düşen ulusal gelir bu kadarsa, neresinden çekerseniz çekin, benim payı- ma, sizin payınıza, bizim payı- mıza, Sakıp Sabancı'nın, Gün- gör Uras'ın, Güngör Uras'ın "Ayşe Hanım Teyzesi"nin, Ke- mal Derviş'in payına yılda 1865 dolar, yani yılda 2 milyar 700 bin Türk Lirası, yani ayda 225 milyon lira düşüyor demektir. Tamam biliyorum. Gelirlereşit değil. Tıpkı mal ve hizmet üre- timine katkılarımız gibi gelirleri- miz de eşit değil. Kimimiz ulu- sal gelirden daha çok pay alıyor, kimimiz daha az. örneğin ben payıma düşen- den bir miktar daha çok alıyo- rum (Boru mu, Cumhuriyet'te çalışmaktayım). Sakıp Ağa da kendi payına düşenden yine "bir miktar" çok alıyor. Ayrıca be- nim "bir miktar çok"um\a Sakıp Sabancı'nın "bir miktar çok"u arasında çok fark var. Falan fi- lan. Bunları biliyorum. Amaherkes "bir miktar çok" pay alamayacağına göre, bir miktar da "bir miktar az" alan var demektir. Yani ayda 225 mil- yon liradan daha azla geçinen- ler... Mustafa Sönmez yazıyor: "...En yoksullann toplandığı yüzde 1 'lik grup Iç Anadolu 'da ayda 23 milyon lirayla, Doğu Anadolu'da 27 milyon lira ile geçiniyor..." ••• Siz şimdi bu yazının bir yere bağlanacağını filan mı düşünü- yorsunuz? Yapmayın kuzum. Kişi başı- na ayda 225 milyon liracık düş- tüğünü; Iç Anadolu'da ise 23 milyonla geçinenler olduğunu yazdım ya. Daha nereye bağlansın bu yazı? POLİTTKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Onat'm Katilleri... Aradan tam yedi yıl geçti... Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan'ın ka- tillerinin kim olduğu henüz saptanamadı... Neden saptanamadı? Çünkü yedi yıldır süren davada bir arpa bo- yu kadar yol alınamadı!.. Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan'ı, The Marmara Oteli'nin pastanesinde katledenler, bir süre sonra yakalandılar!.. Olaya bir bombalama eylemi olarak bakıldı!.. önce, onlarca kişi gözaltına alındı!.. Gözaltına alınanlann PKK'li olduğu duyuruldu!.. The Marmara Oteli katliamı 30 Aralık 1994 yı- lında gerçekleşti!.. Katliamdan sonra ilginç gelişmeler oldu. Bazı kişilerin ifadeleri kafalan kanştırdı... Gerçekten kim ya da kimler öldürmüştü Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan'ı? Yedi yıldır süren davanın PKK bağlantısı oldu- ğu öne sürüldü ama olay nedense aydınlanma- dı ya da aydınlatılmadı!.. 1973 doğumlu Deniz Demir ile 1974 doğum- lu Hicran Kaçmaz... Her ikisi de Istanbul Teknik Üniversitesi öğren- cisiydi o tarihte... İkisi de PKK itirafçısı!.. Deniz Demir'in DGM dosyasında yer alan itirafını bir kez daha okudum... Şöyle diyordu Deniz Demir: "...Burada adını ve kod adını bilmediğim, 25- 30 yaşlarında, 1.70-1.80 boyunda, kumral ten- li örgüt mensubuyla tanıştım ve daha sonra bu- luştum..." • • • Hicran Kaçmaz'ın da ifadesi Deniz'inki gibi... 1994 yılında Deniz 21, Hicran 20 yaşındaydı... Adını sanını bilmedikleri kişiyle tanışan Deniz ve Hicran siyasi eğitim almaya başlıyorlar, bir-iki ay içinde de PKK militanı oluyorlar... Hem Deniz'in hem de Hicran'ın itiraflannda boylan, kiloları verilen kişilerin ne adlan ne de kod adlan yer alıyor... Oldukça ilginç değil mi bu durum? Deniz ve Hicran siyasi eğitim aldıktan sonra Fev- zi Şirin ve Selahaddin Şirin'le tanışıyor!.. Bu arada 'Derya' kod adlı birisi ortaya çıkıyor... Onun da asıl adı Gülşen Özdemir... Deniz anlatıyor: "Gülşen, The Marmara'nın pastanesine girip içeriyi kontrol etmiş..." Tek başına mı girmiş Gülşen içeriye? Deniz yanıt veriyor: "Ben de içeriye girip masaya oturdum..." Yani önce Gülşen giriyor, sonra çıkıyor; Deniz'e "Haydi, sen gir otur" diyor... Peki, sonra ne oluyor? Deniz devam ediyor: "Sonra Gülşen geldi. Bir süre oturduk, çay iç- tik. Dışanya çıktık, bomba patladı. Bizdebiroto- büse bindik, Hamit Şen'/n ewne gittik..." Ortada patlayan bir bomba var!.. Bomba patlıyor, Yasemin ölüyor, Onat ise ya- ralanıyor!.. Kim koydu bombayı? Hicran Kaçmaz'ın itirafı da karmakarışık, ama Deniz'inkine çok benziyor... Hicran'ın ifadesin- de Mesut Ünsal'ın adı geçiyor... Dava dosyası bir hayli kanşık!.. Işte o nedenle işin içinden çıkılamıyor!.. İki itirafçı tutuklu sanık Deniz ve Hicran aylar- ca duruşmalara katılmadılar, avukatlar ne yapa- caklannı şaşırdılar... Üstelik dava dosyasında adı geçen sanıkla- nn çoğunun öldüğü ortaya çıktı!.. Bazılannın kim olduğu yedi yıldır anlaşılama- dı!.. ••• Deniz ve Hicran'ın DGM dosyasındaki itirafla- nnı pek çok hukukçuya okuttum... Aldığım yanıt şuydu: "Böyle bir örgüt ilişkisi olmaz!" Onat Kutlar ve Yasemin Cebenoyan cinayeti, 16 davayla birleştirildi ve başta belirttiğim gi- bi yedi yıldır sürüyor!.. Yargıçlar hakh olarak işin içinden çıkamıyor!.. Oysa yedi yıl önce İBDA-C, Onat'ı ve Yase- min'i öldürdüklerini açıklamıştı!.. Bu açıklama hiç ciddiye alınmadı!.. Elbet bu cinayeti PKK, İBDA-C ya da bir baş- ka yasadışı örgüt işlemiş olabilir!.. Ama Onat ve Yasemin cinayeti tek dosyada toplanmalıydı... Böyle bir şey yapılmadı. Neden? hikmet.cetinkaya(5 cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 FOTOCRAF YARIŞMASI TÜRKİYE ESNAF YE SANATKÂRLARI KONFEDERASYONU tLE FOTOĞRAF SANATIKURUMU TAR.\FINDAN, ESNAF VE SANATKÂRIN SORUNLARINI. İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMU TOPLUMA YANSITMAK VE FOTOĞRAF SANATÇILARININ ESNAF VE S.ANATKAR KONUSUNA DLTARLIKL.ARIN1 GERÇEKLEŞTIRNEK AMACIYLA AMATÖR YA DA PROFESYONEL TÛM SANATÇHARA AÇIK BlR FOTOĞR.\F Y\RIŞMASI DÜZENLENMlŞTtR. Sadece saydam dalmda düzenlenenyanşm^a. yanşmacılar en çok 10 yapıtla katılabilecekler. Birmcinın 1 mil>ar, ikincinin 750 mifyon, üçüncünün 500 milyon, övgûye değer görülen fotoğrafla- nn ise 100'er milyon lira ile ödûllendirileceği yanşmaya son ka- tılma tanhı 2 Mayıs 2002 olarak belirietımışOr. Basılacak bir ki- tapta değerlendirilecek. ödüllendınlen. övgûye değer görülen ve seçilen fotoğraflann daha önce yayımlanmanuş ve ödül almamış olması gerekmektedır. Yanşmanın Seçiciler Kurulu şu ısımlerden oluşmaktadır: Ozan Sağdıç, Osman Aziz YeşO, Çerkez Karadağ, Adnan Polat Döne Oryam, Nart Bozkurt, Hasan Uysal. Yanşma koşullannı içeren başvuru formunun temin edıleceği ve başvuru adresi: TESK Fotoğraf Yanşması Sekreterliği TUÛUS Caddesi No: 4 06680 Kızılay/Ankara. Tel: 0 312 - 418 32 69, Faks: 0 312 425 75 26
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear