01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET V 3 OCAK 2002 PERŞEMBE 2 • • • 4 OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorusCacumhuriyet.com.tr EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Devlet Malı Deniz mi? Paraşüt, Yeşil Vadi, Balina, Kasırga, Kasırga 2, Kasırga 3, Kasırga 4, Bufalo, Fırtına, Akrep, Matador, Hasat, Beyaz Perde, Beyaz Enerji, Vurgun, BİT, Örümcek Ağı... 2000'den 2001 'e, ondan da 2OO2'ye hortum- lamaolaylan belleğinizde mı? Yoksa unuttunuz mu? Gerçi duruşmalar sürüyor, sanıklar hapis- hanelerde, ama tam bir sonuç yok... Gazetelerde listeler, sayılar, adlar! Hangi biri- ni anmalı? Hepsi toplum gözünde ünlü insan- lar. Zengin ınsanlar. Başarılı diye bilinen işa- damlan... Kimi usulsüz yollardan, kimi yurda kaçak şey- lergetirerek, kimi Hazine arazilerıni satarak, ki- mi kendi bankasını vurarak, kimi sahte belge kul- lanarak, kimi yolsuzluktan, kimi zimmetıne pa- ra geçirerek, kimi sahte belge surerek, kimi, ki- mi, kimi!.. Içlerinden birkaçının devletten hortumladığı pa- ranın miktarını versem mi? Paraşüt'te 500 trilyon. Balina'da 750 trilyon. Her bir Kasırga'da en az 750 trilyon. Matador'da 500 trilyon!.. Yukarda adı geçenlerin tümünden devtetin alacaklan trilyonlan çok çok aşıp katrilyonlara yükselen bir para!.. Katrilyon, kaç dolar eder? Sayıları konuşturmasını bilirseniz, bir hesapla- yın!... El açmış IMF'den, Dünya Bankası'ndan do- lar bekliyoruz! Bütün umudumuz, çıkar kapımız orda!.. Biraz belimizi doğrultuyorsak bunu dı- şardan aldığımızdolariara borçluyuz. Birgün o birikmiş borçlan ödeyeceğimizi de unutmaya ça- lışıyoruz! Öte yandan devlet, hortumlanan tıilyontan, kat- rilyonlan geri almaya niye kalkmaz? Daha tek duruşmanın sona ermediğini ileri sürerler. O zaman sormak gerekmez mi? Neden adalet böylesine tembel? Devlet niye alacaklannı el- de etmek çabasından uzak, nerdeyse umursa- mazL Çeteler, hortumcular DGM'den kurtuldu. Ağır ceza mahkemeleri dosyalann hakkını elbet ve- recektir. Gerçek suçlulan saptayıp cezalandıra- caktır... Adalet yalnız DGM'lerde değil ağır ce- za mahkemelerinde de yerini bulur, bulacaktır... Sekiz on kışi aylardır oldukça rahat bir mahpus yaşamı içinde!.. Ama o kişilerin cezalandırılma- lanndan daha önemli hortumladıkları devlet pa- rasının geri alınması olmamalı mı? Hem bunca sıkıntı, darlık, yokluk bu hortumlamaolaylarının doğal sonucu değil mi? Alın kalemi ya da hesap makinesinı, vurun dört beş katrilyonu bakın kaç dolar çıkar karşı- nıza? IMF'den, Dünya Bankası'ndan bin birzor- lukla elde edeceğimizi kendi hortumculanmız- dan alsak çok daha doğru olmaz mı? Yoksa hor- tumlanan paralar uçtu gitti mi? Yabancı banka- lara, başka sağlam yerlere? Yeni yılda da bu alanda gerekenler yapılma- yacak mı? Yoksa "Devletin malı deniz, yeme- yen domuz" mu? OLAYYARATANKITAP SESSİZ DARBE Q Büyüklere Masallar • Küçüklere Gerçekler*7 Cüneyt ARCAYÜREK "Sessiz Darbe", yakın tarihımızde yaşanan; fakat komuoyunca yeterince içyûzü bilınmeyen 'bir olayı 1 , daha doğrusu 'olayları', perde arkası gerçek yûzleriyle yansrtıyor. Elbette kı, yadsınamaz gerçeklerin anlatımında rol alanlann başında, zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller var Gelişen olaylarda bir başka isim de öne çıkıyor: Zamanın Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş. Dizinin öteki kitapları 1. DEMOKRASİ DONEMECINDE ÜÇ ADAM (3.bs.) 8OOO000 2. BİR GIDEN - BİR GELEN - BİR BEKLEYEN (2 bs.) 8OOO000. 3. KRİZ DOĞURAN SAVAŞ (2.bs ) 9000ooo. 4. BEKLEYEN ADAMIN GERÇEKLEŞEN DÜŞÜ (3.bs.) 9000ooo • 5. ETEKÜ DEMOKRASİ (3.bs.) 9000ooo • 6. 'BABA'SININ KIZI (2.bs.) 9800ooo • 7. SESSİZ DARBE (2 bs ) 9800ooo www.bilgiyayinevi.com.tr BİLGİ YAY1NEVİ Meşrutiyet Cad 46AYenışehr- Ü6420 ANKARA Tel (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks. (0-312) 431 77 58 BİLGİ DAĞfTIM Nariıbahçe Sok. No:17. Kat.1, Cağaloğlu - 34360/ISTANBUL Tel (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks: (0-212) 527 41 19 BİLGİ KITABEVİ Sakarya Cac 8,'A Kızılay • 06420 ANKARA Tel (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 433 19 36 MUSTAFA BALBAY'DAN YENİ BİR ARAŞTIRMA KİTABI!.. Bu kıtapta yer alan konulann tümü gerçektır Türkiye'nin 901ı yıllanna damgasını vuran, banka boşaltmalarından küçük bir kesıtı aktarmaktadır. Demireller aılesinden yeğen I. Yahya, 1970'li yıllarda ise yeğen II. Yahya, cepten para harcamadan banka sahıbı olup, kendi bankasının ıçini boşaltmaya gınşen bir kışi olarak tarihtekı yenm aldı Mustafa BALBAY. Y. Murat Demirel'in eserlenni ızlemekle kalmadı, yazdı. Sız de okuyun... H«A/UW fB1!)«19M» î7F*t «IM175JH • * * Hıale Yasası: Son Oneriler M SERDAR Sayıştay Üyesi G ecikmiş olan kamu iriale re- formunda, son noktaya gelin- dıği ve birkaç hafta içinde so- nuçlanacağı gözlemlenmekte- dir. Hemen belırtelım ki ulusla- rarası kuruluşlann önenleri dı- şında bu alandaki reform gerek- sinimi ortada olup kamuoyu ta- rafından da geniş kabul görmüş- tür. Kamuoyu tarafından o derece kabul görmüştür ki, yapılan dü- zenlemelerin içeriğine bakıl- maksızın çıkanlacak yasalann kamu ihalelerinde saydamhğı, rekabeti, eşit muameleyi, güve- nirliliği sağlayacağı; yolsuzluk ve kayırmalan önJeyeceği, dev- letten ihale alarak zenginleşme- leri önleyeceği ve siyasetin fi- nansmanında kullanılmayaca- ğına tam bir inanç hâkim olmuş- tur. Gerçekten yapılan düzenle- melerin geneline bakıldığında, reformıst bir yakJaşımın ege- men olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan en önemli yapısal de- ğişiklık, yapım işlerinde bırim fi- yat analizlerine dayalı kamu za- ranna sonuçlar yaratan bayın- dırlık birim fıyat sisteminden vazgeçilerek anahtartesürni gö- türü bedel uygulamasuıa geçıl- miş olmasıdır. tlke olarak ba- ğımsız idari otoritelerin (BtO'lar) hızla çoğalmasına karşı olmamı- za karşın, bağımsız "Kamu İha- le Kurumu" oluşturulması da olumlu yapısal bir değişikliktir. Tasanlardaki reformist yak- laşımı zedeleyen hatta engelle- yen en önemli zaaf, "iş arüşla- n" konusundaki düzenlemedir. Sözleşme bedelinin yüzde 50 oranını aşmayan ış artışlan için ihale yapılmaksızın doğrudan temin usulüyle ilk yüklenıcıye yaptınlması öngörülmüştür. He- men belirtelim ki, buradakı iş artışı enflasyondan kaynakla- nan artış değildir. Enflasyondan doğan fiyat farkı ödemeleri ay- nca yapılacaktır. Buradaki iş ar- tışı, fiziki olan başlangıçta ön- görülmeyen ek işlerdir. Bu oran eskıden yüzde 30 ıdı. Ve bu yüz- de 30 iş artışı ilk yükleniciye veriliyor ve devlet zaranna so- nuçlar doğuruyordu. Oran yüz- de 50"ye yükseltılerek eskıden daha genye gıdilmiş. rekabete, eşitliğe, saydamlığa aykın düzen- leme yapılmıştır. Üstelik, uygu- lama projelerine. aynntılı iş ta- nımlanna, mahal listelerine da- yalı ihale uygulamasuıa geçildi- ği bir ortamda yüzde 50'ye ka- dar iş artışı kabul edilmesini an- lamak mümkün değildir. tlk tasanlarda bu oran taban yüzde 20 olarak öngörülmüş. Bakan onayıyla yüzde 50'ye, Bakanlar Kurulu karanyla yüz- de 100'e kadar olabileceğı be- lirtihnışti. Bu kez hıçbir onaya gerek kalmaksızın yüzde 50"ye kadar iş artışı kabul edilmekte- dir. Yeni düzenlemeler de göz önüne ahndığmda bu oranın en çok>üzde 10 olarak belirlenme- sinin daha doğru olacağmı düşün- mekteyiz. Reformun olmazsa olmaz ko- şulu olan yukarıdaki irdeleme dışında aşağıdaki önerilerin de dikkate alınmasımn gereğine işaret etmek istiyoruz: • Kapsam geniş tutulmasına karşrn istisnalarla daraltılmıştır. Istisna yerine belirtilen durum- lar için özel düzenleme yapılma- hdır. • Kamu işlerinde, kaKteyi sağ- layıcı garanti ısteme zorunlu ha- le getirilmelidir. Her ne kadar ta- sanlarda şartnamelere uygun ol- mayan işler için özel düzenleme- ler getirılmiş ise de garanti iste- me konusunda bir belirleme yok- tur. TSE standartlanna uygun olma şartına da şartnamelerde yer verihnesi zorunluluğu geti- rilmelidir. • thtiyaçlann kamu kurum- lanndan sağlanması konusunda özel düzenleme yoktur. Bugün için kamu, mal ve hizmet üret- tiğine ve DMO faaliyette oldu- ğuna göre buna ilişkin düzenle- me yapma gereği ortadadır. • Sürekliliği nedenıyle ertesi yıla taşabilecek yemek, temiz- lik, taşıma ve sürekli mal ve hız- met teminine yönelik yıh aşan ihaleler yapılması için düzenle- me yapılmahdır. Bugün için sa- dece yapım işleri ile Silahlı Kuv- vetler, okul, hastane ve cezaev- lerinin yiyecek, donatım ihti- yaçlan için yıh aşan ihale yapıl- maktadır. Yukanda belirtilen ko- nular için de yıh aşan ihale ya- pılabihnelidir. Birden fazla yı- la sarkan yatınm projelerine ilk yıl için getirilen asgari ödenek tutannın yüzde 10 olması yeter- lı değildir. Oran yükseltilmeli- dir. • Açık teklifusulünde en avan- tajlı teklifi veren son 3 istekli- den * nihai tekfif" alınarak kamu yaranna dönük düzenleme ya- pılmahdır. • Fiyat farkı ödemeleri için ilke bazında düzenleme yapılma- hdır. • Kapsama ahnan KÎT'ler için ticari ve sınai faaliyetin özelli- ğine uygun kolaylaştıncı düzen- lemeler yapıhnahdır. Sıraladığımız bu önerilerle il- gili olarak, Yaklaşım dergısüıin Aralık 2001, 108 sayılı nüsha- sında yayımlanan "Dıale Refor- mu, Eİeştirilerve Oneriler'' baş- lıklı makalemızde aynntılı açık- lamalar yapıhnıştır. Yukanda sıraladığımrz öneri- lerin hepsine aynı derecede önem vermekle birlikte, saydamhğın, rekabetin, eşitliğin, kamu yara- nnın, dolayısıyla reformun ol- mazsa ohnaz koşulu, iş artışla- n için getirilen yüzde 50 oranın makul bir seviyeye çekibnesi ol- duğunu ısrarla vurgulamak isti- yoruz. 1927'lerin Afganistan'ı... Lâmİa ONAT Emekli Yargıç 1 927-1928 yıllanna rast- layan o dönemde. Eren- köy Kız Lisesi orta kıs- mında öğrenci idim. Mut- lu bir Türkiye'de çocukluğumu- zu ve gençliğimizi yaşıyorduk. Şahlann, kralların, emirlerin, Gazi Mustafa KemaJ'i zıyaret- leriyle güzelleşen müstesna gün- lerdi. Afganistan Kralı Amanul- lah Han da eşleri Sayın Süreyya AmanuDah ile birlikte 19 Mayıs 1928'de bu ziyaretleri gerçek- leştiren devlet adamlan arasın- da bulunuyordu. Afganistan iliş- kileri de genç cumhuriyetin si- yasal tarihinde gereken yerini almışh. Bu doğrultuda, bir aile toplantısında tammak onurunu kazandığım Saym Kâzım Or- bay başkanhğında, kurmay su- baylardan oluşturulan bir aske- ri kunıl, üç-dört yıl kadar kalmak ve egitim çahşmalanna yardım- cı ohnak amacıyla, zamanın uçaklanndan biriyle Afganis- tan'a gönderilmişti. Genç bir kurmay subay olan Sayın Ha- Knı Ismet Bey de (General Oruz) kurulu oluşturan görevliler ara- sında bulunuyordu. Aileler ise çocuklanyla birlikte bu kurula katılmak üzere bir gemi ile Hin- distan'a doğru yol almışlardı. Ancak, aradan kısa bir süre geçmişti ki Afganistan'da bir darbenin gerçekleştiği haberi geldi. Amanullah Han iktidan bırakmak zorunda kalmış ve dev- letin geleceğini kendisine muha- lefet eden gruplar ellerine ge- çirmişlerdi. Bu nedenle büyük umutlarla başlatılan Afgan ha- reketi, daha ilk adımda yenilgi- ye uğramış ve ülke tarihsel bir sessizliğin ve çaresizliğin içine yuvarlanmıştı. Askeri kurulu- muz yine temin edilen bir uçak- la ünlü Hindikuş Dağlan'nı aşa- rak yurda ulaşmış, Pakistan'ın Kuetta kentinde bekletilen aile- ler de deniz yoluyla Türkiye'ye dönmüşlerdi. Ve böylece Afga- nistan devletine ve halkına, ay- dınlık ve uygar günler vaat eden bir kalkınma projesi de ne yazık ki gerçekleşemeden yürürlük- ten kaldınhnıştı. Ve sanınm o tarihten sonra da Afgan toplumu, içinde kavrulduklan acı ve ge- leneksel koşullan hiç değiştire- meden bugünlere ulaştı. Afganistan'ın yaşadığı hüzün- lü günleri kanıtlamaya yardım- cı olacak başka bir gelişmeyi de açıkladığım zaman sanınm bu dost ülkenin neler kaybettiğini anlamak güç olmayacaktır. Baş- langıçta devletlerin doruklann- da (zirvesinde) olaganüstü görüş- meler ve yakınhklar devam eder- ken Afganistan'ın tanınmış ai- lelerine mensup on kadar genç bayan da eğitimlerini Türkiye'de tamamlamak üzere Istanbul'a gönderilmiş ve onlara, küçük bir sarayı oluşturan Erenköy Kız Lisesi'nin üst katında güzel bir oda verihnişti. Bu konuklanmı- zın siyah saçlı, esmer tenli, cid- di, sade ve soylu bir kişiliğe sa- hip olduklarını anımsıyorum. Onlarla, dil bihnezliğinden do- layı görüşemiyorduk. Ancak ya- kınhğımızı gülümseyerek ve se- lamlaşarak ifade edebiliyorduk. Ne yazık ki bu beraberlik ya- kın bir tarihte sona erdi. Öğren- cilerin, kısa bir süre içinde oku- lu terk ederek memleketlerine döndüklerini öğrendik. Cehalet, dalâlet, siyaset hükmünü icra et- miş, krallan Amanullah Han gi- bi Afgan halkı da karşı hareke- tin vurgununa yenik düşmüşler- di. Şimdi artık, tarihten gelen baskılar ve türlü acılarla, uygar- lık çizgisine bir türlü ulaşama- yan bu temiz, dürüst, dost ve kardeş ülke halkımn, bütün kal- bimizle, her güçlüğü aşma duy- gusunu kaybetmeden zalün Ta- leban'dan kurtulup aydınhk gün- lere kavuşabilmesini diliyor, ya- kın tarihteki örneklere bakarak bu başanya mutlaka ulaşabile- ceğini de aynca anımsatmak is- tiyoruz. KULTUM • SANAT (0212) 2*3 *9 7* ıııtıı» ınııifnıı GEMAIı RESlf REY KONSER SAbONU OCAK 2002 KARTAL1. İŞ MAHKEMESİ'NDEN İLAN Esas No: 2000 234- Karar No: 200T499 Da\acı SSK Genel Müdürlügü tarafindan davalılar Şe- nol Ya|ız \e lhlas Sıgorta A.Ş. alevhıne mahkememızde açılmış bulunan rücuan alacak davasında, Mahkememi- zin 2000 '234 Esas 2001 499 karar 16.10.2001 tarihli ka- ramla davanın kabulü ile. 195 625.995.- TL. kurum ala- cağından 137.875.995 - TL. iş görmezlık ödenegmin da- valı sigorta yönünden 12.12.1999 tanhinden. diğer davalı ıçın 26.11.1998 tanhinden 57.750.000.- TL. tedavı gide- rinın davalı için 27.8.1999 tanhinden sıgorta şirketi için 12.12.1999 temerriit tarihınden ıtıbaren yasal faızleri. sı- gorta şirketi yönünden polıçedekı lıtmt dahılmde olmak üzere 91.862.000.- TL. masrafla birlikte müştereken ve müteselsılen davalılardan alınıp davacıya venlmesıne, 19.562.000.- TL. vekâlet ücretının müştereken ve müte- selsılen davalılardan alınıp davacı vekiline venlmesıne. 1.370.000.- TL. başvurma ve 10.564.000 TL. harcın müştereken ve müteselsılen davalılardan alınmasına dair yasa yolu açık olarak verilen karar davacı vekilinin >üzü- ne karşı davalı vekilinin ve davalımn yokluğunda karar venlmiş olup ışbu ilanın vavımından ıtıbaren 7 günlük teblığ müddetı sonunda ışleyecek 8 günlük teblığ müdde- tı sonuna kadar davalı Şenol Yagız"ın yasal yollara baş- vurmasına. baş^'urmadığJ takdırde davalı yönünden kara- nn kesınleşeceği hususu karar yenne geçmek üzere ila- nen teblığ olunur. 6.12.2001. ' Basın: 7 9468 ANKARA 9. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo:2001 939 Kamulaştınlan taşınmazın bulunduğu yer Ankara. Venimahalle ilçesi, Susuz köyü. Parsel No: 2869. Vasfı Tarla. Yüzölçümü: 76.375 m2 Malıkın adı \e soyadı: Rıfat Iskender. Şazıye Iskender. Nihat tskender. Şenfe tskender. Bedi- ha Iskender, Muharrem Gündüz. Kamulaştırmay ı yapan idarenın adı ASKİ Genel Müdürlügü Kamulaştırmanın ve belgelerın özetı Kamulaştınlan taşınmazın mülkıyetı için 7.000.000 TL.nı2'den. ırtıfak için 100.000 TL den kamulaştınlması. Kamulaştırmayı yapan davacı ıdare. malıklenyle cınsı ve nıtelığı yukarda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedehnın tespıtı ve tescılı ıçın davacı ıdare tarafmdan mahkememizın 2001 939 esas sayısına dava açılmıştır. 2941 sayılı Kamulaştırma Yasasfnın 10 maddesının 4 bendı uvannca ılan olunur 20.12 2001. Basın: 80289 ANKARA 28. ASLİYE HUKUK MAHKE- MESt'NDEN Esas No: 2001'304 Davacı Semih Kozan ile Muzaffer Hanım Kozan tarafin- dan davalılar Yılmaz tnş Tur Paz tth. lhr. San. ve Tıc. A.Ş. ile Ercan Yılmaz aleyhine mahkememızde. müvekkil- lennin malıkı olduklan Ankara ilı. Y. Mahalle ılçesı. Çay- >oiu 211 ada 4. 5 ,6 NoTu parseller ile 212 ada 5 No'lu par- sel üzerine, kat karşılığı ınşaat yapmak üzere davalı şırket ile anlaştıklarını. ancak davalı şirket ile dığer davalımn söz- leşmede belınilen şartlara uvinamalan. ınşaatı hatalı ve ek- sık yapmalanndan dolayı, ınşaatın eksık ve hatalı olduğu- nun davacılann haklı nedenlerle sözleşmeyı feshettiklerının tespıtı ile. davacılann sözleşmesmin feshınden doğan zarar- larına ve sözleşmede öngörülen cezaı şartlar, tazmınatlar ve kıra bedelleri ile eksık ve hatalı ımalatlann gıdenlmesı be- dellerine mahsuben 1 000.000.000 TL "nın aîacağın doğdu- ğu tanhten ıtıbaren faızi ile birlikte davalılardan tahsilıne karar verilmesını talep ve dava etmışlerdır Davalı Ercan Yılmaza dava dılekçesi ile duruşma günü bıldınlen adresıne teblığ edılememış ve yapılan araştırma- larda bu davalımn adresinın meçhul olduğu tespıt edilmiş olup. davalı Ercan Yılmaz'a dava dılekçesi ile duruşma gü- nünün 7201 sayılı T.Y 'nın 31 maddesı uyannca ılanen teb- lığıne karar venldığınden. davalımn 12.2.2002 günü saat 10.30'da Ankara 28 Aslıye Hukuk Mahkemesı duruşma sa- lonunda bızzat hazır bulunması veya kendısını bir vekille temsıl ettirmesı, aksı takdırde HUMKnun 213. maddesı uyannca davaya yokluklannda devam edılıp. karar verilece- ği davalı Ercan S'ılmaz'a teblığ yenne kaım olmak üzere ilanolunur. 24 12.2001. Basın 80288 PENCERE Aşağılık Duygusu... Aklımızı peynir ekmekle mi yedik, bira ve viskiy- le mi içtik?.. Bir zorumuz olduğu kesin!.. Geçmiş ŞekerBayTamı'ndaTurizm Bakanı Mus- tafa Taşar sözüm ona ne demişti: - Mezdeke grubu Türkiye'nin imajını bozuyor, peçelehni atsınlar!.. "Otelayısı" lakabıyla ün salan aslanTurizm Ba- kanımız Mustafa Taşar böyle bir şey söylemedi- ğini açıkladı; ama, sen gel de medyamıza laf an- lat!.. O günden beri gazetelerde ve televizyonlar- da Mezdeke taıtışması dallandı, budaklandı, ya- yıldı, yıvıştı... Mezdeke çıplak dans eden kızlardan oluşuyor, göbek atıp kıvınyoriar, ilgi çeksin diye yüzlerine pe- çe takıyoriar; eleştiriler üzerine kızlardan kimisi: - Vatan için herşeyiyapanm, dedi. Türkiye'nin imajı bozulmasın diye peçemi atanm... Kimisi de: - Olmaz, dedi, dünyayıkılsa peçemi çıkarmam, yüzümü göstermem... Medyada iş büyüdükçe büyüdü... Medya ışini biliyor. • Peki, bu "Mezdeke" nereden geliyor?.. Mezdek'ten.. Mezdekîliğin kurucusu Mezdek, Isa'dan son- ra 5'inci yüzyılda Iran'dayaşamış; öğretisi ilginç... Diyorki: - Insanlar arasındaki kıskançlık, çatışma, kav- galann temelinde özel mülkiyet yatar; bu neden- le her şey ortak olmalı... Mezdekî kan akrtmaz.. Et yemez.. Din Iran'da yayılıyor; zamanın Şahı Kubat. iç- lerinde Mezdek'in de bulunduğu Mezdekî ileri ge- lenlerini sarayında yemeğe çağırıp tuzağa düşü- rüyor, kılıçtan geçiriyor, kurtulanlar dağlara kaçı- yorlar. Mezdekîlik sapık bir din olarak algılanıyor... Kadının yüzünde peçeyle çıplak göbek atıp kı- vırması sapıklık mı?.. Eğlence dünyasında her sapıklık doğal karşıla- nır; doğal olmayan, göbek atarken yüzünü örten dansözün Türkiye'nin imajını yabancı turistlerin gözünde bozup bozmayacağı konusunun günler- ce, haftalarca medyada tartışılmasıdır. • Yüzünde peçeyle göbek atan çıplak Mezdeke Türkiye için "kötü imaj" yaratıyor... Peçeyi çıkaralım... Yazeybek?.. Efenın burma bıyıklarıyla kuşağındaki saldırma nasıl bir "imaj" oluşturur?.. Kılıç kalkan oyunu?.. Atalım kılıçla kalkanı, oyunculann eline gül ile ka- ranfil verelim... Avrupa'nın gözünde "kötü imaj"yaratmamak için yapmayacağımız şey yok!.. Aşağılık duygusunun böylesini bilmem ki nasıl yorumlamalı?.. • Adamda "aşağılık duygusu" hastalık düzeyin- deymiş, doktora başvurmuş... Doktor muayene ettikten sonra, tanıyı koymuş: - Sızde, demiş, aşağılık duygusu yok, siz dü- pedüz aşağılıksınız. E M R E K O N G A R Küresel Terör ve Türkiye Küreselleşme, Huntington, 11 Eylül Prof. Emre Kongar bu yapıtmda kureselleşmeyi, kureselleşen terörü ve bu ikisinin dünyayı ve Türkiye'yi nasıl etkileyeceğini irdeliyor. R E M Z I K I T A B E V İ T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI GÜZEL SANATLAR GENEL MÜDÜRLÜGÜ İZMİR DEVLET SENFONİORKESTRASI 04 Ocak 2002 Cuma 20.30 05 Ocak 2002 Cumartesi 20.30 'Anomon Otel işbirliğiyle' Şef: Naci ÖZGÜÇ Solist: Idil BİRET 'Piyano-Devlet Sanatçısı' Program: M. Mussorgski Çıplak Dagda Bir Gece N. K. Akses Orkestra Konçertosu F. Liszt Ryano Konçertcsu No. 1 Bilet satış ve bilgi için: İZDSO Gışe: 445 24 56, //en Kıtabevı Konak: 425 75 17 D&R ALSANCAK: 464 10 75. D&R Karşıyaka: 364 34 34 ACI KAYBIMIZ Köy Enstitüsü âşığı ve dostu Atatürkçü Düşünce Derneği Üyesi, Emekli Kurmay Albay BEDİR SEVİNÇ'i kaybettik. AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear