29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA + CUMHURİYET 23 OCAK 2002 ÇARŞAMBA HABERLER Kaptan hakkmda bir dava daha • ERZIRLM (Cumhuriyet) - Almanyacia tutuklu bulanan terör örgütü lideri Metin Kaplan'ın fetvalan DGM'lik oldu. Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk'e yönelik ağır hakaretler içeren ifadeleri üzerine, Kaplan hakkında Erzurum DGM'de idam istemiyle dava açıldı. Almanya, iade için ölüm cezasının uygulanmaması yönünde güvence istemişti. Gensonı reddedildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yanlış enerji politikalan uyguladığı gerekçesiyle SP'nin Başbakan Bülent Ecevit ve hükümet hakkında verdiği gensoru reddedildi. TBMMdeki göriişmelerde söz alan DYP'li Nefvel Şahin, Mavi Akım'la gelen doğalgazm fıyatının sonradan kurulan Turusgaz fırmasının aracı olması nedeniyle yükseldiğini söyledi. Turusgaz'ın ortaklannın açüdanmasını isteyen Şahin, "Yüzde 5 hisse hamiline yazılı. Bu hissenın bazı kardeşlere ait oldugu söylentisi var" diye konuştu. Sezer'in iptal istemi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in. hazineye ait taşınmaz mallann değerlendirilmesi üe ılgüi yasanın, orman sınırlannın dışına çıkartüan yerlerle ilgüi 3. maddesinin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu değerlendirmeye aldı. Yüksek Mahkeme, daha önce iptali istenen maddenin yürürlüğünü durdurmuştu. Mzbullah operasyonu • DİY\RBAKIR (Cumhurrvet) - Batman 'da Hizbullah"ın askeri kanadının üst düzey elemanlanndan oluşan 6 terörist poüsle girdikleri çatışmanın ardından yakalandı. Yakalanan militanlann Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan'ın ölüm yıldönümü olan 24 Ocak'ta eylem hazırlığı içinde olduklan öne sürûldü. LPG ve otogazda ınaıpıın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - LPG fıv atlarında yüzde 1.20, otogaz fiyatında ıse yüzde 0.57 oranında indûim yapıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, indirimler bugünden itibaren geçerli olacak. ÖztüPk: Vergiler geri dönmüyor • Istanbul Haber Servisi - Istanbul 2000 vergilendirme dönemi gelir vergisinde 895 milyar 458 milyon 830 bın lira vergi ödeyerek sanatçılar arasında 1. olan ünlü şovmen Beyazıt Öztürk, "Etik Değerler"' konulu söyleşiye katıldı. Öztürk, ödediği verğiden dolayı Türkiye'de birçok insanın kendisine '"enayisin" dediğini belırterek, '"Ülkede vergiye bakış böyle'" dedi. Öztürk, "Ne yazık ki yıllardır doğru toplandığına ınandığımız bu vergılerin bize doğru şekilde döndüğünü görmediğimiz için insanlar la tereddüde düşüyorlar" ve konuştu. Bahçeli sert tepki gösterirken Yılmaz ılımlı davranılmasmı istedi Hükümette 'Kürtçe' aynlığı• MHP Genel Başkanı Bahçeli partisinin grup toplantısında, Kürtçe eğitim istemlerini "tezgâh" olarak nitelendirdi. Abdullah öcalan'ın yargılanmasından sonra bölücü örgütün strateji değişikliğine gittiğini söyledi. Adalet Bakanı Turk: Amaçlan konııyu AİHM'ye taşımak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "Kürtçe eğtöm" istemiyle verilen dilekçelerle amaçlananın, Türkiye'de verilecek mahkûmiyeti Avnrpa İnsan Haklan Mahkemesi'ne (AtHM) taşımak olduğunu söyledi. Türk, bu yolla konuya uluslararası boyut kazandırürnasının hedeflendığini kaydetti. Adalet Bakanı Türk, Türkiye'de yasak dil kavramının ve kanunla yasaklanan bir dilin bulunmadığını belırtti. Halk arasında her türlü dilin konuşulabildiğini anlatan Türk, "Bugün inin Sakarya Caddesi'ne, herkes her dihkonuşuyor. Bir yasak yok. Ancak, anayasanm 42. maddesi, eğitim dUinin Türkçe otecağmı öngörmektedir. Dotayısryia Kürtçe eğrtim konusunda verilen dilekçeler, anayasanm 42. maddesine aykaidn-" dedi. = ?:r **6rgût yönlendiriyor' Türk, bazı yurttaşlann dilekçe eylemine örgütün yönlendirmesiyle, bazılannın da "tesadüfen" girdiğinı, bunlann aynlması gerektiğini söyledi. Türk, "Örgütün amacı, genel bir toplumsal kaohmı sağlamak ve cezaeviennde bununlaflgüitutukhı ve hükümra sayısmı fazlalaşttrmaknr. Bu eviemler, geniş amaçu düşünülmüş bir eylemdir. Örgütün diğer bir amacı da burada verflebOecek bir mahkûmiyet karannı AİHM'ye taşunaknr ve konuya böyfcce uluslararası boyut kazandrrniaknr" diye konuştu. Adalet Bakanı Türk, Hâkimevi'nde yargı muhabirlerine verdiği yemekte de F tipi cezaevlerinde "tecrif uygulandığmı söyleyen baro başkanlan ve aydınlan, ölüm orucu eylemine katılan örgütlerin "sözcühığünü yapmakla" suçladı. Türk, aydınlann eylemin sürmesine neden olduklannı öne sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Kürtçe eğitim istemlerine sert tepki göste- rerek "Planh bir oyunun parçası- <hr" diye konuştu. Kürtçe eğitim isteyen dilekçelerin işleme konul- masının mümkün olmadığmı be- lirten ANAP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ise eylemlere karşı daha üunlı davra- nılmasmı istedi. Başbakan Yardımcısı Yılmaz, Karma Ekonomi Komisyonu'na eş- başkanlık yapmak amacıyla Bul- garistan'a hareketinden önce gaze- tecilerin Kürtçe eğitim istemlerine ilişkin sorulannı yanıtladı. Bu yön- deki dilekçelerin anayasa ve yasa- lara göre işleme konulmasının müm- kün olmadığını belirten Yılmaz, eylemlere karşı daha ılımlı davra- nılması gerektiğini söyledi. MHP Genel Başkanı Bahçeli ise partisinin grup toplantısında, Kürt- çe eğitim istemlerini "tezgâh" ola- rak nitelendirdi. Abdullah öcalan'ın yargılanmasından sonra bölücü ör- gütün strateji değişikliğine gittiği- ni anlatan Bahçeli, sıcak terör yön- temi yerine siyasallaşma taktikle- rinin ön plana çıkanldığmı söyle- di. Sıradan bir eylem görüntüsü ve- rilen Kürtçe eğitim kampanyasının aslmda planlı bir oyunun parçası olduğunu kaydeden Bahçeli şu gö- rüşleri dile getirdi: "Bunun yanmda dış dünyaya ba- ZJ mesajlar verilmek istenmekte, akülan sra ülkemizi köşeye sıkışür- ma hesaplan yapdmaktadır. Ülke- mizin birlik ve dirtiği konusunda hassasiyet taşunayan ve jeopotiük denklemkri dikkate ahnayan bazı çevrelerin butür eylemleri örtüJü bi- çimde de olsa mes.ru görme ve gos- terme gayreti içinde obnalan ayn bir üzüntü kaynağı oluşturmaktadır. Ancak, böyle bir anlayışm bötiicü- yıkıa unsuriarm ekmeğine yağ sür- mekten başka bir sonuç doğurma- yacağı unutuhnamahdn'.'' AB'yeeleştiri Konuşmasında AB yönetimine de eleştiriler yönelten Bahçeli, Türk toplumuna ve demokrasisine bü- yük zararlar veren bölücü örgütle- rin terörle mücadele kapsamı için- de değerlendirilmemesini anlama- nın olanaksız olduğunu söyledi. Türkiye'yi tam üyeliğe aday ola- rak gören AB yönetiminin tero- rizmle mücadele konusunda daha tutarlı, kararlı ve açık olması gerek- tiğini anlatan Bahçeli şöyle dedi: "Birçok birlik yöneticisinin, sa- vaş hali ve terör suçlan dışında ölüm cezasının kaldırılmış olması- nı yeterli bulmadıklannı sık sık di- le "getirdikleri büinmektedir. tda- mın terör suçlan kapsanundan da bir an önce çıkanlmasını ısrarla talep edenler, ner şeyden ev\t el Türk insammn yaşama hakkını tehdit eden terör örgütlerine niçin müca- dele kapsanunda yer vermedikle- rinin anlaşıhr bir izahım yapmak durumundadniar. BilinmeUdir Id bu konuda Türk kamoyunu tatmin edecek bir izah yapılamadığı süre- ce zihinlerdeki ciddi soru işaretle- ri de önemini korumaya devam edecektir." Yılmaz: Dilekçelerişleme konulamaz ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Yılmaz, KEK toplanüsı için Bulgaristan'a hareketinden ön- ce gazetecilerin Kürtçe eğhıme ihşkin sorularmı yanniadL Kürtçe eğitim isteyen dilekçelerin işleme konul- masınm mümkün olmadığun belirten Mesut Yılmaz ise eylemlere karşı daha ılımlı davranılmasmı istedi URAS, ÖĞRENCÎLERİN SORUŞTURULMASINA KARŞI ÇDCTI: Türkiye dilekçeyle bölünmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÖDP Genel Başkanı UfiıkUras, üniversite yönetimlerine ve milli eğitim müdürlüklerine "anadOde eğjtim" ve "seçmen* ders" dilekçesi verenlerin soruşturmaya uğramasma tepki göstererek "Türkiye dilekçeyle bölünmez' 1 dedi. Ufiik Uras, dün yaptığı açıklamada, dilekçe vermenin anayasal bir hak olduğuna dikkat çekerek yetkili makamlann dilekçeleri yazılı olarak yanıtlaması gerektiğini belirrti. Dilekçe hakkının kullannnının lçışlen Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'in genelgesiyle düzenlenemeyeceğini anlatan Uras, "Genelgeyi yasa yerine koymak, dilekçeleri deül olarak göstermek ve imza sahiplerini 'devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı amaçlayan faaliyetlerle' suçlamak tam bir hukuksal komedidir'" görüşünü dile getirdi. Anayasada bir başka dili "seçmeü dO olarak talep etme" hakkını engelleyen madde olmadığrna işaret eden Uras, şöyle dedi: "Türidye imzaladıgı halde Ağustos 2000'den beri Mecns'te onaylamadığı 'Sivil ve Siyasi Haklar Uluslararası Paktı' ile 'Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Paktı'nı bir an önce onaylamahdır. Türkiye dilekçeyle bölünmez. Düekçelere yanıt verümeli; gözam ve tutuklamalar kakhnhp cezai soruşturmalar durdurutmab ve okuDardan uzaklaştmnalar iptal edilmeüdir." İNSAN HAKLARI DEĞERLENDtRME TOPLANTISI Kürtçe tartışması Başbakanlık'ta EBRUTOKTAR ANKARA - Kürtçe eğitim istemiyle dilekçe veren öğrencüerin gözaltına alınması ve tutuklanması üzerine başlayan tartışmalar, 32 sivil toplum örgütüyle insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Nejat Arseven'in katıldığı İnsan Haklan Değerlendirme Toplantısı'na da yansıdı. Devlet Bakanı Arseven, 32 sivil toplum örgütünün temsilcileriyle Başbakanlık'ta bir araya gelerek, Türkiye'de insan haklan ve düşünce özgürlüğü alanında yapılan çalışrnalan değerlendirdi. IHD Başkanı Öndül, üniversitelere Kürtçe eğitim için dilekçe veren insanlann gözaltına alındığını, bazılannın işkenceye maruz kaldığı yönünde şıkâyetler olduğunu belirterek, "Dflekçe vermek de bir hak. Ne yapdmak isteniyor'" diye sordu. Bu eleştıriyi dinleyen Arseven, dilekçe verenlere karşı izlenen turumdan kendisinin de rahatsız olduğunu belirterek. "Anayasaya göre eğitim ancak Türkçe yapılabUir. Ancak dilekçe vermek de her yurttaş için kutsal bir hak. Ama anayasaya göre yerine getirflmesi mümkün olnıavan bir konuda verilen dilekçedeki talebin yerine geürimıesi mümkün değiT dedi. HCT şeye karşın dilekçe sahiplerine karşı uygulamalann daha yumuşak olması gerektığinı belirten Arseven, "Dilekçe verenlere yönelik sert uygulamalan iğreti buluyorum. Bunu ona\1amrvorumn dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Şili'deki askeri darbe son- rasının acılarını anlatan "ölüm ve Kız" oyunu Tiyatro Pera'da sahneleniyor. Şili'li yazar Ari- el Dorfman'ın Roman Po- lanski tarafından sinemaya da uyarlanan oyunu, Türkiye'de daha önce de sahneye kon- muştu. Sigoumey Weaver'ın başrolünü oynadığı "ölüm ve Kız" filmi etkileyiciydi. Nesrin Kazankaya'nın yö- netmenliğini yaptığı "ölüm ve Kız" oyununun ilk gösterimine giderken tereddütlüydüm. Şi- li'li yazar Ariel Dorfman'ın bu oyunu film kadar çarpıcı ola- bilecek miydi? Pauline Escobar, askeri yö- netim döneminde işkence gör- müş bir muhaliftir. Işkencede tam anlamıyla neler yaşadığı- nı eşi Gerardo Escobar dahil hiç kimseyeanlatamamıştır. "ölüm ve Kız" Franz Schubert'in bir bestesidir. Pauline'ye işkence eden kimliği bilinmeyen dok- tordaSchubert hayranıdır, tıp- kı Pauline gibi. İşkence boyun- ca bu beste Pauline'nin kulak- Bu Oyunu Seyredin lannda çınlar. Ogünden sonra, Pauline Es- cobar, ne zaman Schubert'in bu ünlü bestesini duysa fena- laşır. işkenceyi anımsar. Pi- nochet sonrası kurulan hükü- metler, kayıpları araştırmak amacıyla "Gerçeklik ve Uzlaş- ma Komisyonu" oluştururlar. Komisyon, 1973-1990 yılları arasında faşist diktatörlük dö- nemindeki kayıpları araştıra- caktı. Pauline'nin eşi Gerardo, cumhurbaşkanı tarafından bu komisyonun üyeliğine atanır. Amaç, kayıplann akıbetini or- taya çıkarmaktı. ••• Pauline ise acılanna yol açan doktorla hesaplaşmayı ister. ölüler konuşamaz ve kendile- rine ne yapıldığını anlatamaz- lar. Yaşayanlann hesaplaşma- sı onun için daha önemlidir. Kocasıyla bu nedenle tartışır. Soruşturmanın ölümlerle sınır- lı tutulmasına tepki gösterir. Bir tesadüf, işkencecisiyle Pauli- ne'yi karşı karşıya getirir. Ariel Dorfman, bu eserinde Pinochet dönemiyle yanm ka- lan hesaplaşmayı gündeme getiriyor. Işkenceci ve katil Pi- nochet, hâlâ ordu içinde gücü- nü koruyor. Bu nedenle, geç- mişle hesaplaşma tam anla- mıyla gerçekleşemiyor. Ordu, hesapsorulmasının önüneen- gel olarak dikiliyor ve Pinoc- het'ye sahip çıkıyor. Dorfman, Pinochet'nin yap- tıklan nedeniyle Ingiltere'de gö- zaltına alınması ve daha sonra Şili'de ev hapsine tutulması üzerine ona bir mektup yazar: "Seni kimsenin sorgulayama- yacağı bir yenilmezlik duvan arkasında, yaptığın veyapmak- ta olduğun herşeyi savundun. Senin için bir yasa vardı, geri kalan vatandaşlann için birbaş- ka yasa. 1988 'de Şili halkı se- ni reddettiğinde ve 1990'da başkanlığı bıraktırdığında, ina- nılmaz bir kurnazlıkla, ülkeyi, yaptığın ya da söylediğin hiç- birşey içinyanıt vermen gerek- meyen bir 'geçiş dönemi'ne mahkûm etme becerisini gös- terdin... Bilmeni isterim Gene- ral, ben ölüm cezasına inanmı- yorum. Inandığım şey, insanın kurtuluşudur. Senin bile Ge- neral. Bu nedenle, yirmi beş yıldırgörmek istediğim şey -ve hâlâ bunun gerçekleşebilece- ğine inanmakta zorianıyorum- ölmeden önce, o mavi gözle- rinle, oğullannı ve kocalannı ve babalannı ve kardeşlerini kay- bettirdiğin kadınlann koyuya da açıkgözlerine tek tekbakman. Onlann, verdiğin bir emirle ya da gizlipolısin engellemeyi seç- mediğin bir 'eylemi'y/e, yaşam- lannın nasıl örselenip param- parça olduğunu, yüzüne karşı söyieme şanslannın olmasını istiyorum." • • • Pauline Escobar rolünde Ay- şe Lebriz büyük bir oyuncu- luk sergiliyor. Korktuğum ba- şıma gelmedi. oyunun sahne- ye konuşundan sahne düzeni- ne kadar her şey mükemmel- di. Roberto Miranda rolünde Yetkin Dikinciler. Gerardo Es- cobar rolünde Devrim Nas et- kili bir gösteri sunuyorlar. Oyun bittiğinde, koltuğu- muzda çakılıp kaldık. Her şey bizım yaşadıklanmıza ne kadar benziyor. Nesrin Kazankaya'yı kutluyorum. Tiyatro Pera'nın tüm ekibini kutluyorum. Şubat sonuna kadar Beyoğlu Sıra- selviler üzerindeki Pera Sana- tevi'nde hercuma, cumartesi, pazar akşamları sergilenecek bu oyunu mutlaka izleyin. Zul- mün ve direnişin evrensel di- liyle karşılaşacaksınız. Ariel Dorfman bu oyunu acıy- la seyredenlere şunlan söylü- yor: "Eğer 'ölüm ve Kız', sey- redenlere acı veriyorsa, tek te- sellim, benim onu yazarken ne kadar acı çektiğimi, bu yolla tahmin edebilecek olmaları- dır." GLOBALpOLtTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Sol Toparlanıyor! Türkiye'den değil Ingiltere'den söz ediyorum. Sanırım, bizimkiler yine dağılmaya başladılar. In- giltere'de çeşitli sosyalist grupların ve Işçı Parti- si'nin eski üyelerinin oluşturduğu "Sosyalist Ittifak", Işçı Partisi'nin solunda açılan boşluğa yerieşme- ye başladı. Ingiltere gazetelerinde, son aylarda gi- derek artan grev ve protesto haberlerinde sık sık bu grubun adına rastlanıyor. 'III. Yol dökülüyor' Işçi Partisi, muhafazakâr partinin, özelleştirme, "Vergi yok, harcama yok", "En iyi özel sektörya- par" gibi ana ilkelerini benimseyerek iktidar ol- muştu. Iktidarının ilk döneminde, bu ilkelere sadık kaldı, kamu hizmetlerinde, yaşam koşullarında bir iyileşme umuduyla Işçi Partisi'ne oy veren kendi tabanına da, hele bir 2. dönemi bekleyin görecek- siniz dedi. Derken II. dönem geldi ama hâlâ orta- da bir şey yok. Bu kez Blair, başarısızlığı "İlk dö- nemde yeterince uygulama yapamadık" diyerek açıklıyor. Aksine kamu hizmetleri, gelir dağılımı bo- zulmaya devam ediyor. Üstelik şimdi işsizlik de art- mayabaşlıyor. III. Yoltaraftan, kimi aydınlarvemil- letvekilleri sormaya başladılar: "Bu partinin bir viz- yonu varmı?" Merkez sol bir okuyucu kitlesine hi- tap eden The Guardian/Observer'da III. Yol'un "vizyonsuzluğunu", işçevreleriyleyakınhğını, özel- leştirme politikalarını eleştiren III. Yol'u terk etme- nin, üst gelir dilimlerinden vergi alıp kamu harca- maiannı arttıımanın zamanı geldiğini vurgulayan yo- rumlar, sanırım III. Yol saflarında mayalanan bir bozgunun ilk işaretleri. Anthony Giddens (The In- dependent), Peter Mandelson (The Guardian) III. Yol'u savunmak için birer yazı yayımladılar. Ama bu yazılar, III. Yol'un geleceğine ilişkin yeni öneri- ler sunmak yerine, geçmiş görüşlerini tekrarlaya- rak, Işçi Partisi teorisyenlerinin kamuoyunda ege- men olmaya başlayan yeni ruh halinden ne kadar kopmuş olduğunu ortaya koydu. Işte bu yüzden, The Guardian dan Polly Toybee'ye göre artık"///. Yol ölmüştü, Işçi Partisi gerçek kimliğine kavuş- malıydı." (9/01) III. Yol'un bugün geldiği noktayı belki de en iyi Ulaştırma Bakanı Stephen Byers'in sözleri gös- teriyor. III. Yol'un sıkı savunucularından, Blair'in yakın çalışma arkadaşı (yoksa bu kadar kritik bir bakanlık ona verilmezdi) olan Byers, basına ver- diği bir demecinde, "///. Yol, hükümetin kazanın- da denendi. O ilkelerin çoğunun hâlâ geçerli ol- duğunu düşünüyorum. Ancak III. Yol, kenarların- dan ufalanarak dökülmeye başladı. Bunlarözel sek- törle olan yakınlığıyla ilişkili." Byers şöyle devam etti: "Kamu hizmetlerini sunmakta başansız olan kamu işletmelerine karşı ne kadar kararlı davranı- yorsak, başansız özel sektörişletmelerine karşı da o kadar kararlı davranmalıyız." özelleştirilen tren yollan ağı yatınm yokluğundan kaosa ve çok sa- yıda can kaybına yol açınca, tren yollan ağını özel sektörden alıp "kâramacı gütmeyen" bir işletme- yedönüştürerekfiilen kamulaştırmak zorunda ka- lan Byers, bu eleştirel konuma kendi deneyimiyle ulaştı. Byers gibi düşünen milletvekilleriyle ilgili olarak, Oairy Telegraph (muhafazakâr) "Blair'in yal- nızlaşması" başlıklıyorumunda, "Bunlaröyleateş- li solcu filan değiller. Olağan milletvekillerini tem- sil ediyoriar. Kamuoyu da bunu biliyor. Bu yüzden sözleri çok önemli" diyecekti. (20/01) Sosyalist Ittifak Sosyalist Ittifak ın yükselmesinin bir nedeni III. Yol'un "dökülmeye başlamasıysa" bir diğer nede- ni de, Sosyalist Ittifak'ı oluşturan grupların, çalış- ma tarzlarını günün koşullarına uydurmalan. An- cak bu çalışma tarzının günün koşullarına uydu- rulmasının. 1990'lardan bu yana sola musallat olan "yeni dil, yeni siyaset tarzı" keşfetmekle bir ilgisi yok. Sosyalist Ittifak'ın yükselmeye başlamasından kaygılanan The Times (muhafazakâr) 15 Ocak'ta, konuyu irdeleyen bir başyazıyla bir de ayrıntılı bir araştırma yayımladı. Tımes'ın gözlemlerine göre Sos- yalist Ittifak'ın başarısı Marksizmin, sistemin işle- yişine ilişkin geleneksel çözümlemelerinden fay- dalanmak ama bunları modern ve gelişmiş birtek- nikle uygulamaktan kaynaklanıyor. Sosyalist Itti- fak, sistemin işlemeyen, hükümetin de cevap bu- lamadığı sorunlarına eğiliyor. Bu sorunlar etrafın- da oluşan hoşnutsuzluğun içinde konumlanıyor, on- dan sonra da burada oluşan hareketlerde kendi açık- lamalarının ve önderliğinin egemen olması için ça- balıyor. Sosyalist Ittifak, işyerlerinde. mahalleler- deçaiışıyor. sokaklarda gazete satıyor, kitlesel yü- rüyüşler düzenliyor. Küreselleşmeye, savaşa, özelleştirmeye kar- şı kitlesel direniş, özelleştikten sonra çöken kamu hizmetleri etrafında yükselen muhalefeti ve grev- leri desteklemek, sağlık, eğitim, azınlıklar sorun- ları etrafında gelışen mücadelelerde yer almak, Sosyalist Ittifak'ın gelişmesine, giderek sendika- lar içinde güç kazanmasına yardımcı olmuş. Bu sü- reçte Sosyalist Ittifak, kamu çalışanlannın en bü- yük sendikasının yönetiminde söz sahibi olduktan sonra, şimdi de kara, deniz ve demiryolu işçileri sendikasının yönetimine gelmek üzere. Sosyalist Ittifak. Işçi Partisi'nden ayrılanlardan ve solun en büyük grubu Sosyalist Işçi Partisi de dahil 15 gruptan oluşuyor, Iskocya Sosyalist Par- tisi'yle de işbiriiği yapıyor. Sosyalist Ittifak'ı oluş- turan grupların ezici çoğunluğunun, geçmişte SSCB deneyimine eleştirel bir gözle bakmış, de- mokrasi, eşitlik, entemasyonalizm konulanndaki za- aflarını sürekli dile getirmiş bir gelenekten geliyor olması da bugün fabrikalarda, mahallelerde çalış- masını, sokakta gazete satmasını, çalışanlarla di- yalog kurmasını kolaylaştınyor. ECE ve ADA Güneşli bir kış günü aramıza •, katılarak yüregimizi ısıttınız. Erdoğan ve Karcıoğlu Aileleri SATILIK ARSA Cumhuriyet Mahallesi'nde 405 m2 satılık arsa. Tel: 0212 657 32 85 / 655 22 22
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear