Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 3 OCAK 2002 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERlN DEVAMI
TURKIYE
Isönbd 9 Sınop PB 8 Adana B 15
Eorne 8 Samsun PB 8
K <cael S 10 Trabzon Y 11
ÇXanakkale S 12 Giresun PB 8
Izmr PB 12 Ankara
Mlînisa PB 10 Eskışehır
AyJtn PB 14 Konya
Dcıızli S 10 Sıvas S -2
Zo-ıguldak PB 9 Antalya B 15 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
B
B
B
B
B
PB
PB
15
7
9
6
6
-5
1
YurOun kuzev kesımlen
parçalı çok bulutlu Doğu
Karadenız ıle Doğu Ana-
dolu'nun kuzey doğusu
vağışlı geçecek. Yağışiar.
Doğu Karadenız kıyıla/ın-
da yağmur. yağış alar dı-
ğeryeriefde ee karşeWın-
de olacak Marmara ıle
yvjrdun ıç ve doğu kesım-
lennde yoğun oimak üze-
re sts gonjlecek Hava sı-
caklığında onemlı bır de-
ğışıklık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
1
0
2
12
10
10
8
9
Berlin Y 8 Moskova PB 0
Munıh
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
Y
PB
PB
PB
Y
PB
7
12
9
6
7
16
15
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
PB
PB
K
K
K
K
B
8
-5
7
3
4
4
20
8 Zürih K 7 Şam PB 16
P a f ç a i l bullJtl
"
r- "% BJutiu k Çok bulutlu iSulukar > Qök guijttülü
G U I V C E L CÜIVEYT ARCAYİ REK
• Baştarafı 1. Say/ada
d e 1 'den 2'ye Çikıyor.
Cumhurbaşkanı Sezer'in onayından geçtikten
sorra bırden tartışmalar başladı ve gelişmeler yeni
bir Diçim aldı.
Eeledıyelerin halktan toplayacağı emlak vergisi-
nın umulmaz ölçüde yükselmesi toplumsal gürül-
tünjn gıderek boyutlanmasına yol açtı.
Rayıç bedelleri saptamak belediyelerin görevi.
Tata'i, belediyeler özellikle büyük kentlerdeki mes-
kerferin rayiç bedellerini yüksek tutuyor.
rVesken sahibi olanlar verginin yükselmesine ateş
püskürüyor.
Konut sahibi olmayanlar ise yükselen vergiye ko-
şut olarak ev sahiplerinin kiraları arttıracağından
kaygılı.
Hafta başında Meclis kulislerinden yansıyan ha-
beriere göre toplumdaki sert tepkilerden sonra mil-
letvekilleri daha 10 gün önce kabul ettikleri yasada
düzenlemeler yapmak için "harekete geçti".
Başbakan Ecevrt de dün akşam üzeri ölçünün
kaçtğını açıkladı ve emlak vergisinin "makuldüze-
ye frdirilmesi için talimat verdiğini" söyledi.
M lletvekillerinin ve Başbakan'ın toplumdaki tep-
kilers koşut olarak yasayı yeniden düzeltmeye kal-
kışrralan, insanı gülmeye zortuyor.
Yasa kabul edilirken hükümet ve milletvekilleri
mes<enlerin rayiç bedellerini belediyelerin "dolara,
zamana, yapmayı tasarladıkiarı hizmetlere göre"
saptadıklarını bilmiyorlar mıydı?
Halkın sırtına yüklenmesi olası yeni parasal yü-
kürn ülükleri "bir bilene" sorma zahmetine de kat-
lanrradılar.
Özellikle iktidarpartilerinin baştan beri ayırdında
olmadıkları bir olay böylece gerçekleşiyor:
BeJediyeler halkla karşı karşıya geliyor. Oysa, ile-
tişim organlarında belediyeler konuşmaya başla-
yınca, olayın üçüncü perdesi açılacak ve o zaman:
Hjükümet, halkı bir kez daha karşısına alacak!
Bir belediye başkanı anlattı: Toplanan verginin
yüzde yüzü belediyelerin kasasına girmiyor. Yasa-
ya göre toplanan vergi belirli oranlarda lller Banka-
sı'na Çevre Bakanlığı'na, Çocuk Esirgeme Kuru-
mu'na, Beden Terbiyesi'ne, hatta Fak-Fuk Fon'a
dağrtılıyor.
Hesaba bak hizaya gel
Somut bir anlatımla; belediyeye örneğin topladı-
ğı bir milyar liralık verginin ancak (üçte biri) brüt 335
milyon lirası kalıyor.
Yasa, bir değişiklik olmadan Meclis'ten çıktığı bi-
çimiyle yürürlüğe girerse; halkı belediyelerle karşı
karşıya getiren olgudan sonra, toplumda şu yargı
yerleşebilir:
Devlet, belediyeler üzerinden halkı soyuyor!
Hükümetin ve Meclis'teki genel hava olumlu bir
sonuç verir mi vermez mi? Bekleyip görmek gere-'
kiyor. Zira; Başbakan, hükümeti oluşturan partile-
rin genel başkanları, grupları; doğalgazdan ve ilaç-
tan alınan yüzde 18 KDV'yi -halk yararına- daha
aşağılara çekebildiler mi? Hayır!
Enerjı Bakanı ile Sağlık Bakanı'nın bu iki yaşam-
sal gereksinmeden alınan KDV'yi aşağıya çekmek
için konuyu Bakanlar Kurulu'na götürecekleri vaadi
de fos çıkmadı mı? Evet!
Başbakan'ın tanımlamasıyla dayattığı program-
larda "insan öğesibulunmayan" IMF'yi temsilen hü-
kümette bulunan Bay Derviş'in direncini ve IMF
adına sürdürdüğü dayatmaları kıramadılar!
Ne ki; tek umut, liderlerin basiretine kalıyor. Hü-
kümetin toplumsal sorunlar yaratan girişimleri kriz
üstüne kriz yiyen bireyleri perişan ediyor.
Emlak vergisinin yanı sıra kredi kartları kullanan
775 bin kişinin başı dertte.
Bu konu aylardırgündemde. Birmilyonayakın in-
sanın Merkez Bankası'nın kara listesine girdiğinin
açıklanması olayı birden alevlendirdi. Heyhat! Hü-
kümet derde bir çare arayacağı yerde muhalefet ha-
rekete geçiyor, kredi faizlerinin düşürülmesini
amaçlayan bir yasa önerisi hazırlıyor.
Toplumdan bu kadar kopmuş; başansını ABD'ye,
IMF'ye ve AB'nin dayattığı koşullan çözmeye bağ-
lamış bir hükümet...
Yakın tarihimizde ilk kez başımıza geliyor!
Malîye IMF'ye direniyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Baş-
kanlığı, IMF'nin, Maliye'nin yapısı-
nı zayıflatmaya yönelik önerilerine
karşı çıktı. Teftiş Kurulu Başkanlı-
ğı'nca hazırlanan raporda, IMF'nin
Gelirler Genel Müdürlüğü'nün ayn
bir müsteşarlık ya da ıdare olarak ör-
gütlenmesi istemlerine "Maliye Ba-
kanlığı'na bağlı birim" konumunun
korunması gerektiği yanıtı verildi.
Harcamacı kuruluşlar üzerinde
Maliye Bakanhğrmn denetiminin
zayıflatılmasına karşı çıkan Teftiş
Kurulu, ekonomideki eşgüdümsüz-
lüğe çözüm adresi olarak "Mali-
ye"^ gösterdi. Raporda, Türk vergi
idaresiyle ilgilı IMF ve Dünya Ban-
kası'nın çalışma yapmasına da tepki
gösterildi.
"Türk Mali İdaresi ve Sistemi-
nin Yeniden Yapılandırümasına
İlişkin Görüş ve Oneriler" başlıklı
raporda, IMF'nin görüş ve istemleri-
ne sert bir biçimde karşı çıkıldı. Ra-
porda, Dünya Bankası ve IMF'nin
hazırladıklan çahşmalarda, Türk ver-
gi idaresinin yönetim ve denetim so-
runlan hakkında çözüm önerilerinin
yeraldığı anımsatılarak bunlann cid-
di şekilde incelenip konuyla ilgili ola-
rak kamu kuruluşlannın aydınlatü-
ması gerektiğinin altı çizildı. Rapor-
da, "Cnmhuriyet ile birlikte mali
bağımsızlığın ve bütünlüğün ol-
mazsa olmaz koşulu olan bütçe-
Hazine birliği ilkesi çerçevesinde
oluşturulan yapı, 1984 yılında Ma-
liye Bakaniığı'ndan Hazine'nin ay-
rûmasıyla bozulnıuş, kamu mali
yönetiminde bölünme ve çokbaşu-
lık dönemj başlatılmıştır" denildi.
IMF raporundaİd "Maliye müfettiş-
lerinin vergi inceleme yetkisinin
kaldırüması gerektiği" görüşünün
"eksik ve hatalı bir analize dayalı"
olduğunu vurgulayan Teftiş Kurulu,
görüşlerini şöyle sıraladı:
"Türk vergi idaresinin yeniden
yapılandmlması konusunda eğer
bir çalışma yapüacaksa, bunun ta-
mamen yerÜ uzmanlar tarafindan
yapüması gerekir. Böyle bir çalış-
mayı yürütecek teknik, yönetsel ve
profesyonei bilgi ve uzmaniık ka-
pasitesi ülkemizin yönetici akade-
misven ve profesyonel danışman-
lannda vardır. Siyasi ve bürokra-
tik değişim ve yenileşme iradesinin
vartığı ilk koşuldur. Eğer bu koşul
sağlanırsa gerçek problemJerin tes-
pîti ve uygun çözüm önerilerinin
geliştirilmesi hiç de zor değildir."
Raporda yer alan görüşlerden
bazılan özetle şöyle:
- Ekonomik ve mali alandaki koor-
dinasyonsuzluk ve kargaşaya son ver-
mek için kamu finansmanı, kamu ik-
tisadi teşebbüsleri, de\let borçlannın
idaresi Maliye Bakanlıgı çatısı altın-
da yapılandınlarak Batılı ülkelerde
olduğû gibi güçlü bir teşkilatlanma
tesis edilmeli.
- Bütçe birliğini teminen yatınm
bütçesi Bütçe ve Mali Kontrol Genel
Müdürlüğü'nce düzenlenmeli.
- Maliye Bakanlıgı, kamumaliye-
sinde ve ekonominin fınansmanında
tek kuruluş haline getirilmeli.
- Devlet Personel Başkanlığı, Ma-
liye Bakanlıgı bünyesine alınmalı.
- Harcamacı kuruluşlann bütçe ha-
zu-lama ve uygulama sürecinde Ma-
liye Bakanlıgı 'nın rolü zayıflatılma-
malı.
- Kesin hesap kanun tasanlannın
görüşülme süreci bütçe hazırlama sü-
recinde olduğu gibi yasal takvim ve
ilkelere baglanmah ve bakanlann
mali sorumluluklan ağırlaştınlmalı.
- Harcama politikalan, gerçekleş-
tirilen harcamalar, kamu ihaleleri ve
denetim sonuçlan konulannda kamu-
oyu düzenli olarak bilgilendirilmeli.
-Gelirler Genel Müdürlüğü, Mali-
ye Bakanlığı'na bağlı birim hüviye-
tini korumalı.
- Gelirler bölge müdürlükleri ve
vergi dairesi başkanlıklan kaldınl-
malı.
300 kişiye maç yasağı
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Trabzonspor-Beşiktaş
maçında çıkan olaylann yankılan sürerken
faruranın Bordo-Mavili ekibe kesilecek ol-
ması tüm kentte üzüntü yarattı. Sosyolog-
lar, yaşananlan, 'sosyal patlama' olarak
değerlendirirken yerel yetkililer, "tnsan-
lann üzerindeki birikinı ani biçimde or-
taya çıktı ve olaylar yaşandı" şekJinde
yorum yaptılar. Olaylar sonrası video gö-
rüntülerle belirlenen 300 kişiye Ingiltere
örneğinde olduğu gibi 'maç yasağı' geldi.
Trabzonsporlu yöneticiler ise yaşananla-
nn kulübü ağır biçimde yaraladığını belir-
terek "Ne yazık ki stat değil, kulübün şe-
refli mazisi yanmıştır" dediler.
Geçmişin tekrarı
Trabzon'daki olaylann benzerlerinin da-
ha önce de yinelenmiş olması,ftıtbolçev-
lelennce, "£ğer suçzamanında cezalan-
dınlsaydı, bugünkü gelişmeler yaşan-
mazdı" biçimınde değerlendirildi. Trab-
zon'daki her büyük maçta çeşitli ölçekler-
de olay çıktığı belirtilirken geçen yılki
Trabzonspor-Fenerbahçe maçında da ben-
zeri tatsızlıklann yaşandığını hatırlatan fut-
bol çevreleri, kulübün değil ama taraftann
cezalandınlmasının en dogru yaklaşım ola-
cağını belirttiler. Trabzon Valisi Adfl Ya-
zar, olaylı maçla ilgili yorumunda, bir gru-
bun yaptığı taşkınlığın tüm tribüne sıçra-
dığına dikkat çekti. Olayın sadece koltuk-
lan kırmaktan ibaret olduğunu ileri süren
ValiYazar, "Bu olay uzun zamandan be-
ri Trabzonsporlu gençlerde görülen ge-
rilimin dışavurumudur" dedı. Kent hal-
b ve gençlık üzerindeki baskılann bu maç-
ta dışa vurduğuna değinenValiYazar," Ya-
şananlar bir anuk boşalmadır" diye ko-
nuştu.
Lemi: Sosyal patlama
Trabzonspor'un eski kaptanlanndan tek-
nik direktör Lemi Çelik, "Olay sosyal bir
patlama" dedi. Bordo- Mavıli taraftarla-
nn son dönemlerde takıma verdiği deste-
ğin 5-0'lık yenilgi sonrası öfkeye dönüştü-
ğünü vurgulayan Lemi Çelik, "Trabzons-
por taraftannda son dönemde iyileşme
vardi.Ama bu maçta flnormal dfç
tepki oldu. Takıma sağlanan 3-4 yıllık
olumlu katkının sonucu alınama>ınca,
birikim patlamaya dönüştü. Ancak bu
olayın sosyal boyutu var. tnsanlann eko-
nomik açıdan körü oluşu, kriz ortamı da
olaylara çanak tuttu.Asünda bu olaylar
ülkenin her tarafında oluyor" diye
konuştu.
Yücelen.- Polisi de kapsasın
Memurkaramamesinde
îçişleriçatlağı
ANKARA (Cumbu-
riyet Bürosu) - Kamuda
çalışan memurlann ücret
dengesizliğini gidermek
amacıyla hazırlanan ka-
nun hükmünde kararna-
me, îçişleri Bakanı Rüş-
rü Kizım Yücelen'in itı-
raz engeline takıldı. Po-
lislerin içinde bulundu-
ğu koşullann zorluğuna
dikiat çeken Yücelen,
eşit :şe eşit ücret ilkesi-
nin gözetilmesi gerekti-
ğini belirterek, kararna-
meye itiraz etti. Başba-
kan Yardımcısı Hfisa-
mettin Özkan ve Mali-
ye Eakanı Sümer Oral
ile görüşen Yücelen'in
itira: ettiği noktalar dik-
kate alınarak, kararna-
mect değişikliğe gidil-
mesne karar verildi.
Flikümetin 2002 yılın-
da lîemurlar arasındaki
ücre dengesizliğini gi-
derrrek için ayırdığı 200
trily.n liralık kaynağın
dağ^ı^nı sorun oldu. Yak-
laşLİ 2 milyon 100 bin
merrur arasındaki ücret
farkJıklarını gidermek
içia ıynlan kaynağın ye-
tersi: olması ve bunun
dagıtımı konusundaki
sorunların aşılamaması
üzerine hazırlanan karar-
namede kriz çıktı. Polis-
lerin maaşlanmn mutla-
ka iyileştirilmesi gerekti-
ğine dikkat çeken Yüce-
len, bu konudaki kaygı-
lannı aktarmak için dün
Başbakanlık'a gelerek
Hüsamettin özkan ve
Sümer Oral ile görüştü.
Toplantı sonrasında
açıklama yapan ve gaze-
tecilerin sorulannı yanıt-
layan Yücelen, 57. hükü-
mette hiçbir bakanın ka-
rarname bekletme ya da
imzalamama gibi yetkisi
olmadığını belirterek,
"Ama bu olayın hökü-
mette kararname krizi
var diye takdim edilme-
sinden rahatsızım" di-
ye konuştu. Asayişten ve
güvenlikten sorumlu ba-
kan olduğuna dikkat çe-
ken Yücelen, "Şu anda
bir sorun yok. Başba-
kan yardımcımız ve ba-
kanımızla bürokratlan
bu konuda çabşacaklar.
Ona göre uygun bir ka-
rarname çıkarılacak"
dedi.
Kurucu Ortağımız,
Reklamcı, Tiyatrocu, Şair ve İnsan
EGE ERNART
aramızdan aynldı. Onu çok özleyeceğiz.
BMKİM FCA!
Sevenlen onu,
24 Ocak Perşetnbe günü, öğle namazından sonra
Teşvikiye Camii'nden uğurlayacaklar.
Şfddet Tbplununa Doğru mu?
ERDALATABEK
Trabzonspor - Beşiktaş maçında yaşananlar,
lstanbul"da bir çaüşmadan sonra bir grup genç
tarafından bir semtte estirilen terör havası akla
bu soruyu getiriyor. "Şiddet toplumuna doğ-
ru mu gidiyoruz?" Toplumumuzun şiddet kül-
türüne yabancı olmadığım biliyoruz. En küçük
olaylardan en büyük sorunlara kadar her konu-
ya "şiddet yoluyla çözüm" arama alışkanlığı-
mız sürüyor. Ancak son günlerde bu olaylarda-
ki artma dikkat çekecek bo>Titlara ulaştı. Sözü
çok edilen "toplumsal patlama"nın ön haber-
cileri mi yaşanıyor? Bireysel şiddet özhyımlar-
dan karşılıklı yaralama ve ölümlere uzanırken
toplumsal şiddet de bu örneklerle tirmanıyor
mu?
Toplumdaki huzursuzluk, kaygı ve diken üs-
tünde olmanın kaynağında elbette ekonomik
krizin yarattığı belirsizlik ve güvensizlik yatı-
yor. Halkın iş ve aş güvencesini yitirmesinin
üzerine geleceğin belirsizliğınin de eklenmesi
çok tedırgin bir toplumsal ortam yaratıyor.
<)lajianntemelinde yatan nedcnler bu sıkmtı-
larla bunlann yarattığı kaygılardır.
Bütün bunlann üzerine "çekilen sıkıntılann
paylaşılmadığı duygusu", halkın bir bölümü
ekonomik baskılar altında ezilırken bir bölü-
münün bu durumdan çıkar sağladığı, durumu-
nun eskisınden daha iyi olduğunun bilinmesi,
toplumsal bir öfke birikımi yaratmaktadu-. Unu-
tulmamalıdır ki bir olaydaki adaletsizlik, çeki-
len sılonülardan daha yaralayıcıdır.
Toplum bütün bunlan "doğru zamanda,
doğru yerde ve doğru biçimde açıklayabil-
me" yerisinden de, olanağmdan da uzak rurul-
duğu için bu olaylann yarattığı tepkiler "yön
değiştirmektedir". "Yön değiştirme", bir
tepkinın asıi kaynağı yerine başka hedeflere
yönlendırilmesidir. Bu nedenle de toplumsal te-
dirginlik, toplumsal kaygı, toplumsal öfke, asıl
kaynaklanna değil de futbol maçlarında hakem-
lere, futbolculara, sahaya yönlenmekte ya da
bir semtteki dükkân vitrinlerine, arabalara yö-
neltilmektedir. Saldırganca duygulara hedef
olarak "günah keçisi" ararup bulunmakta, bu-
na yönelik saldınlarla da öfkenin bıriken ener-
jisi yanlış yerlere boşaltılmaktadır. „—
Aınerika'da pamuk fıyatlanrun düşük olduğu
yülarda beyaz çiftçilerin ekonomik durumunun
kötüleşmesiyle zencilerin linç edilme oranlan
arasuıda doğru bir bağlantı bulunmuştur. Mis-
sissippi bölgesınin linç olaylarmda zenciler,
ekonomik kötüleşmenın günah keçileri olmuş-
lardır. Hitler Almanyası'nın yenilgiden doğan
utancı ve ekonomik çöküntüsü Yahudilerin var-
lığına bağlanmış, çözüm de onlara yönelik sal-
dınlarda aranmıştır.
Bızım toplumumuzda ekonomik sıkıntılann
yarattığı kaygı ve güvensizlik duygulannm ya-
rattığı yaygın kırgınlık ve öfke de, öyle anlaşı-
hyor ki firsat bulduğu her olayda ortaya çıka-
cak olan "sosyal şiddet"ın dışavurumlan ol-
maktadır. Belkı geleneklere olan bağlılık, sos-
yal kurumiannuzın ögretisi toplu sosyal paüar"
malan frealeyecektir ama her firsatta ortaya çı-
kan ve çıkacağı anlaşılan bu tür olaylar sosyal
patlamanın habercileri sayılmalıdır.
Yeni vergilermi? Bu sosyal patlama haberci-
lerini dikkate almahsmız.
Bugün doğalgaz, yann ulaşım ücretlerine
zam, yiyecek maddelerinin durmadan yükse-
len fiyatlan, artan işsizlik, düşen ücretler, artan
aç insan sayısı, yükselen öfke...
Yöneticiler, çok dikkatli olmanız gerekiyor.
Toplumsal öfke dalgalan kabanyor.
Bu işaretler ön habercilerdir.
Ekonominin her gün biraz daha daralan çem-
beri.
Artan sosyal adaletsizlik.
Yitip giden umutlar.
SOS... SOS... SOS...
Tekzip
• Baştarafi 1. Sayfada
turulacağını hüküm altına al-
mıştır.
Kurula seçilecek olan üyelerin
35 yaşını doldurmuş olması, Tıp,
Eczacılık, Hukuk, Kamu Yöneti-
mi, Sosyoloji, Psikoloji, Sosyal
Hizmetler, Egitim Bilimleri ve
benzeri alanlardan en az dört yıl-
lık yüksek öğretim kurumlann-
dan... mezun olması ve mesleği
ile ilgili olarak, kamu kurum ve
kuruluşlannda ya da özel sektör-
de en az on yıl çalışmış olması.
Yine kişisel nitelikleri ile çevre-
sinde dürüst, güvenilir ve ahlaklı
olarak tanınmış olması, herhangi
bir siyasi partinin merkez il veya
ilçe teşkilatlannda görevli bulun-
maması gerekmektedir.
4. Maddede de üye seçüeme-
yecek nitelikte olanlar sayjmışur.
Böylece adaylann mesleki
branşlan, eğitim düzeyleri, ahla-
ki3
sosyal, siyasal ve ricari yapı-
lan üzerinde araştırma yapıhnası
gereği bulunmaktadır.
Kanunun 5. Maddesinde ise
"izleme kurullannın üyeleri 3.
ve 4. maddelerde yazıh şartlara
durumları uygun olan kişiler-
den resen veya o yerdeki ilgili
kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlannın görüşle-
ri alınarak ya da o yerin en bü-
yük mülki amiri yardımıyla be-
Urlenecek olanlar ile doğnıdan
başvuranlar arasına Adli Yargı
Adalet Komisyonlannca oybir-
liğiyle seçilirler" hükmü bulun-
maktadır.
Manisa Adli Yargı Adalet Ko-
misyonu Başkan ve Üyeleri, bir
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı,
Cumhuriyet Başsavcısı ve birHa-
kimden oluşmaktadu-. Bağımsız
yargı mensuplandır. Kimsenin et-
kisi altında kalmalan düşünüle-
mez.
4681 Sayüı Kanunun 5. Mad-
desine göre Adli YargıAdalet Ko-
misyonu, izleme Kurul Üyelerini
resen yani kendiliğinden ve biz-
zat seçme yetkisi vardır, herhan-
gi bir toplum örgütüne bu konu-
da danışma ya da isteklerini ay-
nen yerine getirme mecburiyetin-
de değildir.
Kaldı ki Manisa Adli Yargı
Adalet Komisyonu sözkonusu
durumlardan görüş almış ve bu
görüşlerden yararlanmıştır. Ayn-
ca kişisel başvurulann yapılabil-
mesi için, 21.09.2001 tarihinde
Adliye Divanhanesine ilan asmış
olup, 22.11.2001 tarihine kadar i-
lan etmiştir. Herhangi bir kişisel
başvmaı ohnamıştu-. Adli Yargı
Adalet Komisyonu, ilgili kuruluş-
lann teklif ettiği isimler üzerinde
kanunun aradığı vasıflan taşıyıp
taşunadıklan hususunda Valilik
kanalıyla araştırma yapmış, araş-
tınna sonucunda en uygun olduk-
lan kanaatine vanlan adaylar Ad-
li Yargı Adalet Komisyonu Üye-
lerince oybirliğiyle belirlenmiş-
tir. Seçilen üyeler kanununun
aradığı şartlan eksiksiz olarak
taşımaktadırlar.
Seçilen üyelerden biri Sosyal
Bilimlerden Tarih Profesörü, biri
Tıp Fakültesi Doçent Doktoru,
ikisi Hukukçu, biri de Üctisatçı-
dır,
Üyelerden Hukukçu olanlar ya-
ni ikisinin daha önce Manisa'da
yapılan bir yargılamada sanık ve-
kili olarak görev yapmış ohnala-
n, izleme kuruluna seçilmelerine
engel değildir.
Bir avukatın meslek hayatı bo-
yunca savunduklan şahıslann is-
nat olunan suçlanyla mahkum et-
mek hiçbir demokratik hukuk
de\
r
letinde mümkün değildir.
Böyle bir anlayış ancak çağdışı
sayılabilir. Savuma kutsal bir hak-
tır. Cani bile olsa bir insanın sa-
vunma hakkı kısıtlanamaz. Üste-
lik bahse konu kamu davası hâlâ
sonuçlanmamış olup, sözkonusu
avukatlann müvekkilleri mah-
kûm oknuş değillerdir. Söz konu-
su davada yeralan avukatlan gö-
revlerinden dolayı suçlamak o da-
vaya çıkan üç kişilik hakim heye-
tinden birinin görevinden dolayı
suçlamak ortaçağ zihniyetidir. O
davayla, Cezaevi îzleme Kurulu-
nun kuruluşunu irtibatlandırma-
nın hiçbir anlamı yoktur.
Manisa Adli Yargı Adalet Ko-
misyonu Başkan ve Üyeleri İn-
san Haklan Lhlailenne karşı son
derece duyarlıdu"lar ve bu husus-
ta en küçük taviz vermeleri bek-
lenmez. Manisa Ceza înfaz Ku-
rumlan ve Tutukevleri îzleme
Kurulu da bu anlayış çerçevesin-
de ve kanunun verdiği yetkiyle
oluşturuhnuştur.
îzleme Kurulu daha kuruluş
aşamasında ve faaliyetleri başla-
madan bu önyargıyla suçlanması-
nın ve kamuoyu oluşturma çaba-
lannın takdiriniYüce Türk Mille-
tinin vicdanına bırakıyoruz.
Bu açıklamanın 5680 sayüı Ba-
suı Kanununun 19. maddesi gere-
ğince ayn sayfada ve sütunda ya-
yınlanması rica olunur.
29.11.2001
Manisa Adli Yargı Adalet Ko-
misyonu Üyeleri
MEHMET YILMAZ HAKKI
KAVAŞARİF ERGİN AKDO-
ĞAN
ADALET KOMİSYONU BAŞ-
KANICUMHURİYET BAŞ-
SAVCISIMANtSA HAKİMİ