Catalog

1O OCAK 2002 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul S 3 Sınop PB 4 Adana PB 10 Edirne 2 Samsun K 0 Kocaeli 3 Trabzon Çanakkale S 3 Giresun Izrnir B 9 Ankara S -5 Manisa B 6 Eskışehir S -3 Aydın B 7 Konya S -6 Denızlı 3 Sıvas -7 Zonguldak PB 3 Antalya B 10 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van PB K PB K K K K 11 3 4 1 4 -2 0 Orta Karadenız kıyıla- n Doğu Karadenız. Doğu Anadolu'nun doğusu ile Guneydoğu Anado- u run doğusu kar yağış- iı. dığer yefier parçalı az bulutlu geçecek. Marma- ra. Iç Ege ıte Iç Anado- lu'da sabah saatlennde yer yeryoğun olmak uze- re sis görijlecek. Hava a- caklığı yurdun batı ke- sımlefinde artacak, dığer yerterde değışmeyecek DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn PB PB PB Y PB PB PB PB -8 -2 -1 9 2 4 3 -1 Berlin PB -1 Moskova K 1 Budapeşte Y -8 Aşkabat B Madrıd PB 7 Astana PB-13 Viyana Belgrad PB 2 Taşkent Y 12 PB 2 Bakû K 2 Sofya Roma PB 2 Bişkek K -3 PB 13 Tiflis B -12 Atına PB 10 Kahıre Y 14 Münih PB -2 Zürih B 1 Şam Y 9 f*% Parçalı bulutlu , Çck bulutlu ı Yağmurtu «.UA*> Kartı Sulu kar > Gok gurultulu G U N C E L CÜ1VEYT ARCAYCKEK • Baştarafı 1. Sayfada dediler: "önce üretimi canlandırmak artıkzorun- lu. Bu nedenle gelmesi olası son 10 milyardan bi- ze de yüklü pay ayırmak gerekli." Karşı savunu, dün de hazırdı, bugün de: Finans sistemi, yani bankalar sağlam kazığa bağlanma- dıkça reel sektörün gereksinimlerini karşılamak olanaksız. Zaten Bay Derviş, olmaz dedi mi, Başbakanım Ecevit'im bile olur demeye kalkışmıyor. Nedeni basit; yazıldı çizildi, mahallenin muhtar- ları da, ortaokula giden çocuklarımız da belledi ki; Bay Derviş'in dediği IMF'nin dediğidir. Ekono- mik açmazlar içinde bunalan Türkiye'de Bay Der- viş'e, dolayısıyla IMF'ye karşı çıkacak babayiğit henüz anasının karnından doğmamıştır. Işte bu kadar! Ne çare, ağızlar torba değil ki, büzesin. Zorba rejimde yaşamıyoruz kı, kalemleri kırasın. Örneğin banka kurtarma operasyonu diye ad- landınlan, ne ki demokratik kurumları, aydmlan, toplumu ayağa kaldıran Bay Derviş'in son eko- nomik marifeti üzerine adam gibi bir adam şun- ları yazdı: "Banka kurtarma falan yok... Güç durumdaki bankalara yardım falan yok... Ayağı kmlan yanş atı- nın nasıl ki kafasına kurşun dayayarak hayatına son veriyoriar. Koskoca atı çukura gömüyortar. Aynı o biçim. Vaziyeti bozulan bankayı öldürüp mezara gömeceksiniz... IMF bize bunlan söyledi... Biz de 19 bankayı öldürüp mezara gömdük." Ammavelakin -üstelik ekonominin profesörü olan- yazar: "Şimdi aynı IMF ölmüş, mezara girmeyi bekle- yen bankaların canlandınlmasını emrediyor" diye çarpıcı bir sonuç çıkardı. Bay Derviş'im halka durumu anlatmak için TV'lere koşar, soruları kendine göre yanıtlarken, bir yandan da Başbakanım Ecevit'imi de aynı bil- gilerle "mücehhez" duruma getirmiş olmalı ki; o da tıpkısıyla aynı Bay Derviş ağzıyla konuştu. Yani? Banka kurtarmak yok(muş!) Ya, ne var- mış Ecevit'im: "Banka sahibi yurtiçinde, yurtdışında her şeyi- ni satacak ve bankasına koyacak. Bu koşulla ka- mu kaynaklanndan geri ödenmek üzere katkı sağ- lanacak." Bir de güvence geldi Bay Derviş'ten, Ecevit'im- den: Bankanın kamudan katkı saglayabilmesi için iki uluslararası denetim şirketinden durumunu olumlu bulan raporlar alması gerekli (imiş). Işin bir de 'ama'sı var Denetim deyince, hele uluslararası denetim de- nilince Bay Derviş akan suların duracağını sanı- yor. Böyle bir sanı için Bay Derviş'e kocaman bir maşallah, morfin nitelikli bu lafları ve akıbetini göımüş geçirmiş bizlere ya sabır! Zira tam bu noktada bir bankacı, bir gazeteci- ye: "Hortumlandıktan sonra Fon 'a devredilen (dev- lete maliyeti 22 milyar dolar) 79 banka da 'zama- nında uluslararası denetim kuruluşlan tarafından' denetlenmişti. Ama denetim sonrası gazetelerde yayımlanan bilançolarda hortumlanmadan en kü- çük bir iz yoktu, tümü pespembeydi. Çünkü bu denetimler 'resmen anlaşmalı' dene- timlerdi, bedeli ödeniyor, raporlar denetlenen banka patronlannın arzusuna göre yazılıyordu" dedi. Bay Derviş inatçı. Başbakanım ise Bay Der- viş'in gerekçelerinden kuşkulu ki, dinlediği ma- salların bir ara doğru çıkmasından söz etti ama... Hele şu ABD gezisinden, orada IMF ile yapaca- ğı görüşmeden önce... Son IMF dayatmaların- dan yeni banka operasyonu üzerinde kıyamet ko- parmanın âlemi var mı diye ola ki düşündü. Bankalara can simidinin dün gece alelacele ge- nel kurula ineceği, görüşüleceği gündüz gözüy- le söylendi. Şöyle böyle değişiklikle geçti-geçer yeni banka operasyonum, geçti-geçer! Zaten alelacele görüşülmemesi olanaksız. IMF koşulu bir anayasa emri gibi. Dayatmalar 14 O- cak'a kadar TBMM'den geçmeli. Tabii ki geçmeli efendim! Bakınız rakamlara: Son yıllarda TBMM, 315 yasanın 80'ini AB, 68'i- ni IMF istediği için çıkarmış. Geriye kalan 107 ya- sa, uluslararası anlaşmaların onaylanmasıyla ilgi- li. 57 yasayı kendi özgün iradesiyle kabul etmiş ki, bunların içinde büyük patronlann isteği doğ- rultusunda olanlar da var. Demek ki; Başbakanımın sürekli övgüsünü ka- zanan milletimin temsilcisi TBMM'mizle gurur duymalıyız: "Türk övün, çalış, güven." Peki ama, ey kurtancı Atatürk söyle bize; kime "güveneceğiz?" Eczacılık tehllkede • tstanbul Haber Servisi - Sağlık Bakanlığı'nın eczacılann kânndan yaptığı yüzde 10'luk ilaç indirimine eczacılar eylemle karşılık venneye hazırlanıyor. Istanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan, "Yeni durumla birlikte eczacılann kân ortalama yüzde 15'e iniyor. Bu, Türkiye'deki eczanelerin en az üçte birinin kapatılması demek. Bu meslek yok edilmeye çahşılıyor" diye konuştu. Barka yoğun bakımda • tstanbul Haber Servisi - tstanbul Teknik Üniversitesi (tTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitûsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Barka, bir beyin damar hastalığı geçirmesi nedeniyle Marmara Üniversitesi (MÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. MÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Önder Us, yaptığı açıklamada, Prof. Dr. Barka'nın, 6 Ocak Pazar günü hastaneye başvurduğunu belirterek, kendisinde bir beyin damar hastalığının var olduğunun görüldüğünü söyledi. Us, 3 gündür tedavi altında bulunan Barka'nın bugün yoğun bakım ünitesine alındığuıı belirterek, "sağlık durumunun stabil olduğunu" kaydetti. ,<, Yasa taslağında, emeHitikte kademeli geçiş anılığı, sigortahkmn aleyhine genışletiliyor Çalışana kötü haberANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı, emeklilik- te kademeli geçiş arahğını, ka- dınlar için 57, erkekler için 60 yaşa kadar genişletiyor. Taslak- la, son kademeden yararlanabi- lecek çalışanlar için, emekli ol- mada aranüan prim gün sayısı 6 binden, 6 bin 200'e çıkanlıyor. Kadınlann, 1 yü 3 ay çalışma koşulunu yerine getirmeleri du- rumunda kademelendirmeye tabi rutulması öngörülürken, erkekler 6 yü 3 aya kadar çalış- mış olsalar bile, yeni işe başla- mış gibi 60 yaşında emekli ola- bilecek. Anayasa Mahkeme- si'nce iptal edilen emeklilikte kademeli geçiş düzenlemesine ilişkin yasa taslağı, Başbakan- lığa gönderildi. Çalışma Ba- kanhğı tarafından hazırlanan yasa taslağı, kademeli geçiş aralığını, sigortalılann aleyhine genişletiyor. Buna göre, daha mce erkekler için 56 olan ka- demeli geçiş aralığı 60'a, ka- dınlar için 52 olarak belirlenen arakk da 57'ye çıkanlıyor. Taslakla, emeklilikte kade- meb' geçiş dışındaki maddeler- de de değişıklik yapılması ön- görülüyor. Buna göre, kadın- larda 58, erkeklerde 60 yaş- ta emeklüiği öngören düzenle- menin, "4447 sayüı sosyal gü- venlik refonn yasası yürürlü- ğe girdikten sonra, iik kez işe girenler" için uygulanacağını belirten bölüm, yasadan çıkan- lıyor. Böylelikle, kademeli ge- çişi öngören düzenleme, Ana- yasa Mahkemesi tarafından ip- tal edilirse sigortalı olma süre- lerine bakılmaksızın tüm çalı- şanlann, 58-60 yaşında emek- li olması zorunluluğu gündeme gelebilecek.Anayasa Mahke- mesi'nin daha önceki düzenle- meyi, "adil, makul ve ölçülö" olmaması nedeniyle iptal etme- si üzerine hazırlanan yasa tas- lağmda dikkat çeken unsurlar kısaca şöyle: • Taslak, kademelerin belir- lenmesinde ölçü ahnan sigorta- lılık sürelerini, herkademe için eşit olarak ele almıyor. Buna göre, ilk kademeler arasındakı sigortalüıksüresifarklılığı 1 yü olurken bazı kademeler arasın- da bu rakam 2 yıl 3 aya kadar çıkıyor. Son kademede ise si- gortahlık süresi 6 yü 3 aydan az olan erkeklerin tamamının 60 yaşında emekli ohnası öngörü- lüyor. Sigortahhk süresi 1 yü 3 Yaşa Göre Kademeli Geçiş -~?*%: 15 Yılılk Sigoıtairiık Süresi ile 3600 Gün Prim Ödeme Gün Sayısı # KADIN ERKEK 09.09 1999 - 08.08.2002 09.09.2002 - 08.09.2005 09.09.2005 - 08.09.2008 09.09^008 " 08.09.2011 09.09^011'den sonra Tamamlayan Tamamlayan Tamamiayan Tamamlayan Tamamlayanlar 51 53 55 57 58 aydan daha az olan kadınlar da 57 yaşında emekli olabilecek. • Son kademelerden emekli olması öngörülen çahşanlann prim gün sayısı da 6 bin 200'e çücarüıyor. Anayasa Mahkeme- si'nce iptal edüen düzenleme- de ise bu oran 6 bin olarak be- lirlenmişti. • Taslak, 8 Eylül 1999 tarihi itibanyla sigortalıhk süresi 3 yıl 6 aydan az kadıniarla, 8 yü 6 aydan az olan erkeklerin emekli olma koşullannı da ağırlaşfınyor. Buna göre, bu sürenin altında kalan kadınlann emekli olma yaşı 53'ten 57'ye kadar, erkeklerin ise 57'den 60'a kadar uzanan bir aralığa yayıhyor. • Bakanlık, taslağa ilişkin hazıladığı gerekçede ise yapı- lan yeni düzenlemenin hiimet süreleri bakımından oransal eşitliği sağladığını ileri sürdü. Kademelerarasındaki farklüık- ların da giderildiğini beürten bakanlık, sosyal güvenlik ku- rumlannın aktüaryel dengeleri- nin de gözetildiğini belirtti. 100 ırıîlyon dolar batık BAHAR TANRISEVTR ANKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in emriy- le Emlakbank'ın kredi işlemleri- ni inceleyen Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) raporunda, bankanın 10 denizcilik şirketine verilen usulsüz krediler nedeniy- le toplam 100 milyon dolar zara- ra uğratüdığı saptamasına yer ve- rildi. Raporda, Sezer'inbaşvuru- su üzerine yöneticileri hakkında soruşturma açılan Emlakbank' uı teminatı bulunmayan, istihbarat raporlan olumsuz olan ya da ba- nk şirketlere dahi kredı verdiği belirtildi. DKK'nin raporuna gö- re banka yöneticileri. Raks Elekt- ronik, Akyıl Iplik, Akbaşoğlu Denizcilüc Holding, Yavuz De- nizcilik Şirketi, Kalkavan Deniz- cilüc, îstanbul Havayollan, Cey- lan Grubu, Ece Denizcilik, Ilgaz- lar AŞ ve Rayben Denizcilik'e usulsüz olarak açüan kredüerden sorumlu tutuluyor. DDK'nin Emlakbank raporu doğrultusunda Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlanlan "Kı- bçbahğı" operasyonunun yankı- lan sürüyor. Anayasal bir kuruluş olan DDK'nin tüm kamu kurum ve kuruluşlannda araşnrma ve denetim yetkisi bulunuyor. DDK'nin 2443 sayısı yasasına göre cumhurbaşkanı gerek gör- düğünde önemli konularla ilgili raporlan doğrudan adli ve idari makanüara iletebüiyor. Bu hü- küm de DDK'nin "yetkisi yok- ken savcüığı harekete geçirdi- ği" savlannı geçersiz küıyor. Cumhurbaşkanhğı'na yakın kaynaklardan ahnan bügiye göre DDK, Emlakbank'ın usulsüz ola- rak verdiği denizcilik kredileri ile ilgili savcılığa toplam 10 dosya iletti. Emlakbank'ta daha fazla baük kredi işlemi bulunduğu, an- cak DDK'nin "daha büyûk bo- yutlu ve hiçbir biçimde kredi verilmemesi gereken" şırketleri inceleme kapsamına aldığı belir- tüdi. DDK raporunda, bankanın, teminat vermeyen, istihbarat ra- porlan olumsuz olan, daha önce- ki borçlannı ödemeyen ya da ba- ök olan şirketlere dahi yeni kredi açhğı vurgulandı. DDK'nin rapo- runa göre bankanın 100 müyon dolar zarara uğratıhnasına neden olan usulsüz kredilerin verüdiği şirketler şövle: "Raks Elektro- nik,Ak>ıl Iplik, Akbaşoğlu De- nizcilik Holding,Yavuz Denizci- lik Şirketi, Kalkavan Denizci- lik, Istanbul Havayollan, Cey- lan Grubu'na ait birkaç şirket, Ece Denizcilik, Ilgazlar AŞ ve Rayben Denizcüik." Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Kılıçbahğı operasyonun- da gözaltına ahnan ve aralannda Başbakan Yardımcısı Hüsamet- rin Özkan'ın dünürü Prof. Dr. Erdoğan Alkin'in de bulunduğu 30 kışinin serbest bırakıhnasında devreye girdiği iddiasını yanıüa- dı. Türk, genelgelerle sağlamaya çalıştüdan uygulamalann varlı- ğına işaret ederek, sansasyonel biçimde gözaltına ahnanlann da- ha sonra serbest bıraküdığını söy- ledi. Yürürlükteki yasalann en hafıfınin yerine en ağır olandan başlandıgım kaydeden Türk, ifa- desi alınacak kişinin çağnya uy- maması haUnde gözaltına ahnabi- leceğini sa\ıındu. Türk, "Işlem- lerin yasalar çerçevesinde yü- rürülmesini istememizden iba- rertir" diyerek araya girdiğini ya- lanlamadı. Türk, yargıya müda- halesinin söz konusu oknadığını söyledi. Türk, yasalann Sezer'e bankacılık konusunda yetki tanı- dığını anımsatırken, Bankacüüc Kanunu'nun 24. maddesine göre de kovuşturma yapıhnasının BD- DK'nin savcılüdara başvuruda bulunmasıyla gerçekleşebilece- ğini söyledi. Türk, yasalann Cumhurbaşkanı ile BDDK'ye, savcılüdara ayn ayn başvuruda bulunma yetkisi tanıdığını, ancak uzmanlaşma açısından konunun BDDK'nin yetkisinde olduğunu savunarak, Sezer'in başvurusunu eleştirdi. tçişleri Bakam Rüşrü Kazım Yücelen de bir gazetede yer alan haberde iddia edildiği gi- bi ANAP MKYK toplantısında Sezer'e yönelik "Delilsiz ope- rasyon yaptırttı" yönünde ifa- deler kullanmadığını bildirdi. IstanbuVda karakışın maliyeti 60 trilyon lira Yurt Haberieri Servisi - Yurdun büyük bölümün- de soğuk hava ve karyağı- şı etkisini sürdürürken, ka- panan binlerce köy yolu- nun açıhnasına çalışılıyor. lstanbuPda Büyükşehir Belediyesi ve üçe beledi- yelere ağır kış koşullannın toplam maliyetinin 60 tril- yon lirayı aştığı belirlendi. Meteoroloji yetkilileri, kar yağışı ve soğuk hava- nın etkisini cuma gününe kadar sürdüreceğini açüc- ladılar. îstanbul Büyükşe- hir Belediyesi Ulaşım Da- ire Başkanı Rafet Bozdo- ğan, kış şartlannın 2 ayhk maliyetinin büyükşebire 20-25 trilyon lira olduğu- nu söyledi. llçe belediye başkanlan, ağır kış koşul- lannın faturasımn bütçe- lerinin önemli bölümünü yutacağına dikkat çektiler. 2 kişi daha öldfi Yurdun büyük bölü- münde soğuk hava ve kar yağışı etkisini sürdürüyor. Sinop merkez üçe Soğuk- su yöresinde evine gitme- ye çahşan Recep Karabu- İat donarak yaşamını yi- tirdi. Kocaeli Gebze'de de bir fabrikada güvenhk gö- revlisi olarak çahşan Ha- Bl Ibrahim Aydın, kar bi- rikintisi nedeniyle dün ge- ce çöken eternitin altuıda kaldı. Hastaneye kalduı- lan Aydın, müdahalelere rağmen kurtanlamadı. CHP'den 'Zamlargeri alınsın 'kampanyası tstanbul Haber Servi- si - CHP îstanbul îl Baş- kanlığı, îstanbul'da doğal- gaz, elektrik, su ve ulaşım ücretlerinin yanya indirü- mesi için "Zamlar geri alınsın" adı altında imza kampanyası başlattı. CHP Istanbul îl Başka- nı Cemal Özdemir, imza kampanyasının başlatıl- ması nedeniyle ÎSKÎ Ge- nel Müdürlüğü binasında, CHP grup odasuıda basın toplanüsı düzenledi. Öz- demir şunlan kaydetti: "Tasarruf önlemlerine uymayan, 'Büyükşehir çahşıyor' sloganları al- tında, şehrin tüm reklam panolarını parselleyen, göstermelik çauşmalann ötesine geçemeyen Istan- bul Büyükşehir Beledi- yesi'nin uygulamalan halkımızı canından bez- dirdL" Istanbul'da, geçen yılın başından bu yüm ba- şına kadar doğalgaza yüz- de 140, suya yüzde 287, elektriğe yüzde 126, ulaşı- ma 15 ayda yüzde 87-100 arasında zam yapüdığını belirten Özdemir, "tstan- bul'da doğalgaz, elekt- rik, su ve ulaşımda uygu- lanan ücretler yüzde 50 indirilmelidir" dedi. Öte yandan ISKÎ'den yapılan açıklamada ise iç- mesuyunabuyü yüzde 15 zam yapüdığı, su birim fi- yatlannın da diğer illerden ucuz olduğu belirtüdi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada koğlu'nun gerek açılış konuşmasında gerekse sonrasındaki sohbette altını çizdiği konular, Tür- kiye'nin sadece bulunduğu coğrafyadaki değil, dünya politıkalannı çızen ülkeler katındaki yerini de ortaya koyuyordu. Asker-sivil her kesimden uzmanın görev alacağı SAREM'in, ulusal konularda "kutupyıldızı" arayan kişilere yardımcı olmasını dileyip başlıkta vurgula- dığımız konuya gelelim... SAREM'in ilgi alanlarını ortaya koyan yansıda şu bölgelerin adı geçiyordu: Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, OrtaAsyacum- huriyetleri, Karadeniz, Akdeniz, Ege-Kıbrıs, Avru- pa... ABD ile ilişkileri "sfrafe///(ortaW//c"düzeyindesür- dürduğümüz dikkate alınırsa, Türkiye'nin konumu- nun zaman zaman vurgulandığı gibi "köprû ülke" değil, bir bakıma "merkez ülke" niteliği taşıdığı or- taya çıkıyor. Balkan ülkeleri. "Guneydoğu Avrupa" tan\m[ al- tında pek çok örgütlenmeye sahip. Türkiye de bu kurumların üyesi. Özellikle Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya dörtgenı başta olmak üze- re çeşitli işbirliği anlaşmaları ımzalandı. Karadeniz ülkeleri, Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) adı altında bir araya geldi. Bu zirvelere birkaç kez ev sahipliği yaptık. Kafkas ülkeleri henüz kendi içlerınde blok bir ya- pıya sahip değil. Daracık coğrafyanın merkezin- den etrafa değişik ittifaklar ve nifaklar yayıhyor. Iran-Ermenistan-Rusya uçgenine karşılık Türkiye- Gürcistan-Azerbaycan üçgeni var. Gürcistan, Tür- kiye'nin Azerbaycan'a ve devamında Orta Asya'ya ulaşması bakımından büyük önem taşıyor. Ortadoğu'dakı tüm taraflarla görüşebilen tek ül- ke Türkiye. Israil'le, 28 ülkeyle imzaladığımız aske- ri ışbirliğini de içeren stratejik ortaklık anlaşmamız var. Filistin'e sözde değil özde katkı sağlayan en- der ülkelerden biri biziz. Akdeniz, kuzeyinden güneyine, doğusundan ba- tısına yeryüzüne damgasını vuran uygarlıkların ne- redeyse tümüne yataklık etmesine karşın, bugün dağınık. Ancak bilimden çevreye pek çok konuda "Akdeniz ülkeleri" örgütlenmesi mevcut. Türkiye de bunların hemen hemen tümüne üye. Orta Asya cumhuriyetleriyle ilk on yıllık kucaklaş- ma şaşkınlığının ardından yaşanan nefes darlığı usul usul geçiyor. İlişkileri kışisellikten kurumsallı- ğa dönüştürme süreci yaşanıyor. Avrupa'yla bağlarımızı kader, iki ters birdüz örü- yor! Olanak ve fatura SAREM'in yansısında izlediğimiz coğrafyalann bizde çağnştırdıklannın özeti böyleydi... Kıvnkoğ- lu'na bu çağnşımların ışığında sorduk: - Türkiye'nin konumunu tanımlarken hangi söz- cük yerine oturuyor, köprü mü merkez mi? "Merkez" deyip devam etti: "Türkiye, hem bulunduğu coğrafya olarak hem de içinde banndırdığı değerler olarak merkez ülkedir. Tabii bu anlamda pek çok fay hattı da Türkiye'den geçmektedir. Biz fay hatlarının kınlmaması için de çaba harcıyoruz..." Kıvrıkoğlu'nundeğerlendirmelerinibirbaşkaan- latımla aktarmak gerekırse Türkiye, çatışma ve ça- kışma noktalannın ortasında bulunuyor. Bu durum Türkiye'ye bazen olanak sunuyor, bazen fatura. Buna hazırlıklı olmanın başlıca yolu da bilgiden ve öngörüden geçiyor. Masa, yerine göre cephe kadar etkili bir savaş ala- nı. Burada mermi yerine bilgi, saldırı yerine akıl, bombalama yerine ikna gücü var. Son Avrupa Gü- venlik ve Savunma Kımliği (AGSK) zirveleri bunun en yeni örneği. Masanın başında, 21. yüzyıl cephe- lerinin neresınde yer alacağımızın pazarlığını yaptık. SAREM, 21. yüzyılı yakalama-anlama çalışması- nın bir ürünü... Bu çalışmayı başta siyasıler olmak üzere devlet çarkının her binminin yapması gerekir. ankcum@ttnet.net.tr Partiler değişiklik konusunda farklı düşünüyor Halktan korkuyorlar EMİNE KAPLAN Kaddafi Juventus'a ortak Spor Servisi - Libyalı bir şirket îtalyanlann ünlü futbol kulübü Juventus'a ortak oldu. ABD başta olmak üzere birçok ülke tarafından 'terörist' ilan edilen Devlet Başkanı Muammer El Kad dafi'nin sahibi olduğu iddia edüen şirket (Libyan Arab Foreign Investment Company) 6.4 milyon dolar karşılığında îtalya liginin üst sıralanna oynayan kulübün yüzde 5.31'ini satm aldığı açıklandı. Kaddafi'nin 6 oğlundan biri olan El Saadi Muhammed'in fanatik Juventus taraftan olduğu biliniyordu. Kaddafi 1976 yılında 415 milyon dolar karşılığında FIAT'ın yüzde 15'lüc hissesini ahnış, ancak 1986 yılında devretmek zorunda kalmıştı. Böylece FIAT Başkanı Agnelli ile Kaddafi ikinci kez bir ortaklğa girişmiş oldu. 5+7 7 3 kişi bildi Haber Merkezi - Şans Topu'nun bu haftaki çekilişinde üst kolon rakamlan 1, 5,13,24 ve 27, alt kolon numarası ise 14 olarak belirlendi. Çekilişte 5 artı 1 bilen 3 kişi 109 milyar 846 milyon 565 biner lira ikramiye kazandı. Bu haftaki çekilişte 1 artı 1 bilenler 660'ar bin, 2 artı 1 bilenler 1 milyon 3OO'er bin, 3 bilenler 715'er bin, 3 artı 1 bilenler 4 milyon 170'er bin, 4 bilenler 8 milyon 550'şer bin, 4 artı 1 bilenler 99 milyon 485 'er bin, 5 bilenler 889 milyon 450'şer bin lira ikramiye kazandı. ANKARA - Anayasa değişik- liklerinin halkoylaması sürecini düzenleyen 175. maddenin yeni- den düzenlenmesi konusunda il- kesel olarak uzlaşan siyasi parti- ler, düzenlemenin içeriği konu- sunda farklı düşünüyor. DSP, ANAP ve MHR 330 oyla kabul edilecek değişikliklerin doğru- dan halkoyuna sunulmasının kal- duıhnasmı istiyor. DYP, aynı oy oranı için halkoyunun zorunlu ohnası gerektiğini sa\r unurken SP. halkoyunun tamamen kaldı- nhnasmı istiyor. TBMM Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'nda, cumhurbaşka- nının halkoylaması yetkisinin sı- mrlandınlması konusunda tek maddelik bir anayasa değişikliği yapılmasında uzlaşıldı, ancak yeni düzenlemenin içeriği konu- sunda siyasi partiler arasında gö- rüş aynlığı yaşanıyor. Anayasa değişikliğini kolay- laştmcı düzenlemelerle AB'ye uyum sürecinde yeni paketlerin önündeki "halkoyu" engelini aşmayı planlayan hükümet or- taklan, 330 oyla anayasa deği- şikliği yolunun açılmasını isti- yor. 330 ile 367 arasında oyla ka- bul edilecek anayasa değişiklik- lerinde halkoyu zorunluluğunun kaldınlmasım isteyen ortaklar, bu konuda haUcoyunun cumhur- başkammn isteğine bırakıhnası- nı savunuyor. Ortaklar aynca, 367 oyun üzerinde benimsenen değişiklücler için cumhurbaşka- nma yalnızca "veto yetkisi" ve- rilmesini istiyor. Ortaklar arasuı- daki tek anlaşmazlık, anayasa oylamalannm gizli oyla yapılma- sı konusunda yaşamyor. DSP, oy- lamalann açık oyla, ANAP ve MHP ise gizli oyla yapılmasını sa\oınuyor. AKP, genel olarak hükümet or- taklannın önerilerine sıcak ba- karken DYP, haUcoyu zorunlulu- ğunun sürmesini istiyor. DYP'li Ahmet İyimaya, 175. maddenin değiştirilmesi konusunda yahıız- ca ilkesel bir anlaşmanın oldu- ğuna, yeni düzenlemenin içeriği üzerinde uzlaşmanın zor olduğu- na dikkat çekti. HaUcoylamasmm mutlak ola- rak kaldınlmasının yanlış oldu- ğunu vurgulayan iyimaya, 367"nin altında oyla kabul edile- cek değişikliklerin mevcut ana- yasada olduğu gibi doğrudan halkoyuna sunulması gerektiğini söyledi. 34 UL 7103 No'lu plakam çalınmıştır. ADNANDİNÇER Ehliyetimi ve turizm rehberliği kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. ADNANKILIÇ