Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1COCAK 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / ekonomid cumhurlyet.com.tr 11
Ertlasyon
farklarıödeniyor
• ANKARA
(Cunhuriyet Bürosu) -
Tüık-tş Genel Başkanı
Bayram Meral, Devlet
Balanı Mehmet
Keteciler'in, kamu
işçierinin 2001 yılına ait
enfasyon farklannın
ödeımesi için talimat
verdiğini açıkladı. Bazı
işyerlerinde, çahşanlann
emekliliğe zorlandığına
diktat çeken Meral,
konıyu hükûmet
yetlililerine de
ileteceklerinı kaydetti.
Meral, emeklilikte
kademeli geçişi
diizenleyen yeni yasa
taslağını ise "înanıyoruz
ki bu düzenlemeyi,
Anayasa Mahkemesi
daha çabuk ıptal
edecektir" sözleriyle
değerlendirdi.
milyonira
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Kamu-Sen
Ekonomik ve Sosyal
Araştırmalar Merkezi'nin
araştırmasına göre 4
kişilik bir ailenin açlık
sının 332 milyon 684 bin
liraya yükseldi. 2000
Aralık sonunda 629
milyon 242 bin lira olan
yoksulluk sının, bir yıl
sonunda 974 milyon 670
bin liraya çıkarken 200
milyon lira olan açlık
sının da aynı dönemde,
yüzde 66.3 artu. Ayhk
değişim ise yüzde 3.3
oldu,
Stand-by onayı ay
sonunda
• Ekonomi Servisi - IMF
Icra Direktörleri
Kurulu'nun, Türkiye'nin
yeni stand-by
düzenlemesini 21 Ocak'ta
başlayacak hafta içinde
toplanarak onaylaması
bekleniyor. IMF
kaynaklanndan edinilen
bilgiye göre, Türkiye'nin
yeni niyet mektubu ve
IMF heyehnin hazırladığı
değerlendirme raporunun
gelecek hafta içinde IMF
lcra Direktörleri
Kurulu'nun 24 üyesine
dağıtılması öngörülüyor.
1002praje
programdışı
• ANKARA (AA)-
Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT), yapüabılirliği ve
önceliğüıi kaybetmiş
yatrnmlardan 353 adedi
ana proje, 649 adedi de
alt proje olmak üzere,
toplam 1002 adet projeyi
2002 Yılı Yatınm
Programı'ndan çıkanyor.
YPK ve Bakanlar
Kurulu'nun onayından
geçen karara tabi
projelerin yannm bedeli
12 katrilyon 382 trilyon
lirayı buluyor. Bu projeler
toplam proje tutannın
yüzde 11.8'ini
oluşturuyor.
McDonald's
tanıtim şirketi
• ANKARA (ANKA)-
Öğrenci protestolan ve
ekonomik kriz nedeniyle
belirli satış mağazalannı
kapatan McDonald's,
satış hacmini yükseltmek
amacıyla beürlenecek
stratejiyi oluşturmak
üzere promosyon şirketi
kurdu. 5 milyar sermaye
ile kurulan McDonald's
Promosyon Tic. AŞ'ye;
Mustafa Fadlullah
Cerrahoğlu, Sadi Salih
Fansa, Ayperi Akıska ve
Mustafa Selçuk Aylin
ortak olarak katıldı.
HNANCIALHMES 'ın haberine göre yabancılar Türk bono piyasasına girmeye başladı
Yabancıdan yeşil ışık• Habere göre,
enflasyonu düşürmeye
yönelik ekonomik
program Türk iç
borçlanma senetlerine
ilgiyi arttırdı. Kısa vadeli
yatınmın zarar ettirdiğini
söyleyen uzmanlar ise
yabancı kaynaklı sıcak
para girişine karşı Türk
yatınmcısının bu kez
uyanık olması
gerektiğine işaret
ediyorlar.
Ekonomi Servisi - Türki-
ye'de ekonomik krizin Kasım
2000'de patlak verdiği gün-
lerde hızla piyasalan terk
eden yabancı yatmmcılann
Türk Lirası değer kazandıkça
yeniden piyasalara güven
duyduklan ve temkinli de ol-
sa faiz piyasalanna girmeye
başladıklan belirtiliyor. Dün-
ya ekonomi basınından Fi-
nancial Times'ta (FT) yer
alan bir haberde, yabancı ya-
tınmcının Türk bono piyasa-
sına giriş yaptıklan ifade edi-
liyor.
1999 yılı sonunda IMF ile
ımzalanan stand-by anlaşma-
sınuı ardından para piyasala-
nna kısa vadeli yatınm için
giren yabancılann kriz koku-
sunu aldıklan anda çıktıklan-
FORBES DERGtSl, IMF'Yİ EL KAİDE'YE BENZETTt
TürkiyeIMF'den uzaklaşsın
WASHINGTON (AA) - Unlü Amerikan
ekonomi dergisi Forbes, Uluslararası Para
Fonu'nun (IMF) politikalannın "dünyaya
verdiğizaran", El Kaide örgütünün terörüy-
le kıyaslayarak Türkiye'nin bu politikalar-
dan uzaklaşıp para birimi olarak dolan be-
nimsemeyi düşünmesini önerdi.
Derginin sahibi, muhafazakâr milyarder
politikacı SteveForbes imzasıyla yayımlanan
başyazıda IMF. "El Kaide'nin bümçsiz müt-
tenTd" olarak nitelendirilirken IMF'nin bü-
yüme karşıtı ekonomik reçetelerinin dünya-
ya büyük zarar verdiği savunuldu.
Devalûasyon refah getirmez
IMF politikalannın Arjantin'i yıkıma gö-
türdüğünü ve şimdi de "sıranın Türkiye'ye
ü" ileri süren Forbes, ABD yönetimi-
ni de Fon'un yanlışlıklannı durdurmamakla
suçladı. Steve Forbes, başyazısında, IMF'nin
budalaca bir şekilde ülkelerde para birimini
devalüe ettirdiğini ve devalüasyonun yol aç-
tığı enflasyonun körüklenmesiyle hiçbir ül-
kenin refaha ulaşamadığını yazdı.
Bu durumda dolann sihirli reçete olduğu-
nu savunan Forbes, "Türldye kesmiüde do-
lara geçmeyi düşünmefi. Geçen yılbaşlann-
da IMF'nin, Türk Iirası'nda yol açuğı yı-
kun, ülkenin ekonomisine çok büyük zarar
venö" dedi.
Forbes, para birimi olarak Amerikan Do-
lan'nı kullanmayı seçenOrta Amerika ülke-
leri Ekvador ve El Salvador'un başanyla kal-
kınmaya yöneldiklerini anlattı. Forbes ayn-
ca, IMF politikalannın tersine, Türkiye ve di-
ğer ülkelenn vergılen düşürmelenni önerdi.
na dikkat çeken uzmanlar ise
gerek borsada gerekse faiz pi-
yasalannda yabancı sermaye
girişinin gözlendiğine, ancak
yabancı kaynaklı sıcak para
girişine karşı Türk yatınmcı-
sının bu kez uyanık olması
gerektiğine işaret ediyorlar.
FT'nin haberinde, Türki-
ye'nin enflasyonu düşürme-
ye yönelik ekonomik progra-
mın yabancılann ilgisini çek-
tiği, bu durumda TL'ye en-
deksli getiri sağlanan Türk iç
borçlanma senetlerine daha
fazla rağbet ettikleri ifade
ediliyor. Ancak habere göre
yabancılar yatınm yapmak
için ekonomik göstergelerin
daha uzun vadede olumluya
dönmesini bekliyorlar.
Dönüş abartdmasm
Garanti Yatınm Analisti
Öner Yazarkan. dolann dü-
şüş hareketinin beklenmedik
biçimde gerçekleştiğini, bu
nedenle TL'ye dayalı yatınm
araçlannın cazibesinin artma-
ya başladığını söylüyor. Ya-
zarkan, yabancılann kısa va-
deli giriş çıkışlannın henüz
piyasanın istikrannı deneme-
ye yönelik olduğuna dikkat
çekiyor. Yabancı yatuTmcının
piyasalara dönüsünün abartıl-
maması gerektiğine işaret
eden Yazarkan, bu durumun
kısa vadede de sınırlı kalabi-
leceğini belirtiyor.
Site Yatınm Uzmam Hak-
kı Öge ise kısa vadeli yaban-
cı girişinin sağlıklı olmadığı-
na işaret ederek Türk yatınm-
cısının hızlı yabancı girişi gi-
bi hızlı çıkışından da zarar
gördüğünü belütiyor.
'Yakışıklı' dönüş zamanı
JP Morgan, Türk Euro-
bond'lanyla ilgili olarak, top-
lam 122 milyar dolarlık fon
yöneten 171 şirkete soru so-
rup bir araştırma yapmış. Ah-
nan 126 yanıttan çıkan sonu-
ca göre, yatınmcılar Türk pi-
yasalannda "sat" pozisyon-
lannı terk ediyor.
FT'nin haberinde Credit
Suisse First Boston'ın Geliş-
mekte Olan Piyasalar araştır-
macısı Bunt Gfaosh, "Türid-
ye'de kısa vadelifcrsatpence-
resi var ve yatınmcılar bura-
ya 'yakışıklı' bir dönüşyapa-
bflir" dedi. Ancak Türk eko-
nomisiyle ilgili olumlu geliş-
melere karşın, FT'nin haberi-
ne göre, yabancı yannmcı hâ-
lâ kasım itibanyla 79 milyar
dolar düzeyinde olan iç bor-
cu dikkatle izliyor. FT'nin
haberinde Credit Agricole
Indosuez'in Stratejistı Adam
Slater yatmmcılann Türki-
ye'ye yoğun bir biçimde gir-
mekte tereddütte olduklan
sözlerine yer veriliyor.
TOBB'nin açıkladığı rakamlara göre
Krizde2 7binşirketbattı
Ekonomi Servisi- Türkiye Oda-
lar ve Borsalar Birliği'ne (TOBB)
göre 2001 'de krizin bilançosu ağır
oldu. Yıhn sonunda da kapanan
işyeri sayısındaki aruşın hızlandı-
ğinı belirten TOBB, krizin etkisi-
nin bitmediğini dile getirdi.
TOBB, 2001 'de kapanan şirket ve
işyerlerinin toplam sayısını 26 bin
990 olarak açıkladı.
Kapanan şirket ve işyeri sayı-
sındaki artışuı aralık ayında hız-
lanarak sürdüğünü belirten
TOBB, bu durumu krizin olum-
suz etkısının ortadan kalkmadı-
ğının işareti olarak değerlendirdi.
Ancak yeni kurulanlann ayhk sa-
yısının da uzun bir süreden sonra
ilk kez aralıkta artışa geçtığı dik-
katiçekti.
TOBB, 2001 yıhnda kurulan ve
kapanan şirket ve işyerlerine iliş-
kin istatistikleri yayımladı. Buna
göre geçen yıl boyunca yeni ku-
rulan şirket ve kişilere ait ticari
işletme sayısı, önceki yıhn eşdö-
nemine göre yüzde 10.4 azalarak
46 bin 69'a geriledi.
2000 yılında 54 bin 779 yeni
şirket ve ticari işletme faaliyete
geçmiş, kapananlann sayısı ise 22
bin 981 olmuştu.
TOBB verilerine göre, 2001 yı-
hnda 2 bin 222 anonim, 27 bin
341 limitet, 123 kolektif, 5 ko-
mandit şirket ile gerçek kişilere
ait 19 bin 378 ticari işletme kurul-
du. Buna karşıhk aynı dönemde
tasfiyeye giden ve kapanan ano-
nim şirket sayısı 1703, limitet şir-
ket sayısı ise 9 bin 85 oldu. Bu dö-
nemde 325 kolektif, 30 komandit
şirket ile gerçek kişilere ait 15 bin
847 ticari işletme kapandı.
TOBB istatistiklerine göre ge-
çen yıhn aralık ayında 4 bin 258
olan yeni kurulan şirket ve işlet-
me sayısı, bu yıl aynı ayda 4 bin
308'le yüzde 1.2 daha yüksek çık-
tı. Buna karşıhk kapanan şirket
ve firma sayısı ise yüzde 20.9'luk
bir artışla 2 bin 451 'e ulaştı. Araşürma\a göre, krizin etkisinin benrdiği aralık ayında şirkederin kapanma hızı artû.
Şirket 2000 yılında yüzde 23 olan pazar payını 28.7'ye çıkardı
Reııaıılt krizi soUadı
• Genel Müdür Aybar,
satışlar açısından 2001'in
başanlı olduğunu söylerken
Renault'nun başansını 17
değişik modelle dünya
markalan ile rekabet
edebilirlik düzeyine
bağladı.
Ekonomi Servisi - Otomotiv
sektörünün yüzde 70 oranında kü-
çüldüğü 2001 yılında Renault
Mais, geçen arahk aymda 5 bin
518 otomobil satışı ile sadece bu
ayda yüzde 27.5'lik bir pazar pa-
yı elde etti.
Gerek yurtiçi satışlarda gerek
dışsatımda 2001 'i pazar payım
arttırarak kapatan Renault Ma-
is'in başansını, çok çabuk ve di-
namikçözümlerüretmeye, 17 de-
ğişik modelle dünya markalan ile
rekabet edebilirlik düzeyine bağ-
layan Renault Mais Genel Müdü-
rü tbrahim Aybar, Türkiye'de ta-
şıt alımı ve kullanımında ödenen
vergilerin Avrupa ülkelerine göre
çok yüksek olduğunu belirtti. Ay-
bar, vergilerin düşürülmesi yö-
nünde hükümete öneri götürdük-
lerini kaydetti.
Renault'nun 2001 yılı rakamla-
nrun değerlendirildiği basuı top-
lantısında konuşan Aybar, Rena-
ult'nun binek otomobil pazannda
en yakm rakibinden 17 bin 500
adetten daha fazla satış gerçekleş-
tirdiğini belirterek, 22 bin 916 adet
yerli, 16 bin 229 adet de ithal oto-
mobil olmak üzere toplam 39 bin
tbrahim Aybar, otomotiv sektörüne uygulanan vergflerden yakmdL
145 adet satış rakamına ulaşıldığı-
nı bildirdi.
Oyak ile devam eden ortaklık
ile Türkiye'nin 230 noktasmdaki
satış teşkilatıyla yaygın bir hizmet
vennelerinin de başanlannın
anahtan olduğunu anlatan Aybar,
kriz süresince yaptıklan kampan-
yalann da başanlannda etkili ol-
duğunu kaydetti.
Renault'nun kriz ortamına rağ-
men geçen yıl da gelişmesini sür-
dürdüğünü vurgulayan Aybar,
"2000 yıhnda yüzde 23'lük pazar
payma sahipken bu oran 2001'de
yüzde 28.7'ye çıkn. En yakm raki-
bimizden lİpuanönegeçtikveçok
açık farkla lider olduk" dedi.
Geçen yıl sektörün tarihinin en
şiddetli krizi ile karşı karşıya kal-
dığına işaret eden Aybar, bunun
nedenleri arasında güven ortamı
olmayuıca otomobilden vazgeçil-
mesi ve yüksek vergüer bulundu-
ğunu kaydetti. Aybar, birçok Av-
rupa ülkesinde sadece KDV uygu-
lanırken Türkiye'de sektörde 4-5
çeşit vergi olduğunu söyledi.
Aybar, sektörde yaşanan yüzde
14'lük indirim sayesinde önceki
aylara göre yüzde 64-65 civann-
da bir iyileşme yaşandığını ve
devletin beklenenin aksine oto-
mobilden daha fazla vergi topla-
dığını ifade ederek "Biz inanryo-
ruz ki bu iş bu sene dûzelecek, an-
cak bu işin çabuk ve sessiz olması
lazım. Vergi işi konuşubnaz, yapı-
br. Sektör olarak hükümetten ilk
6 ay içinde bu çabşmalann çok ça-
buk bitmesini istiyoruz" dıye ko-
nuştu.
Oyak Renault Cenel Müdürü:
Yatınrrüanrnız
sürecekEkonomi Servisi-Bu
yıl da yatınmlanmn en
yüksek düzeyde olaca-
ğım vurgulayan Oyak
Renault Genel Müdürü
Dominique Correze,
2001 yıl sonu itibanyla
ciro bakımından Türki-
ye'nin en büyük ihracat-
çı firması olacaklannı
söyledi.
Correze, Rena-
ult'nun 2001 yıh satış
rakamlanna ilişkin dü-
zenlenen
toplantıda,
Istanbul Sa-
nayi Odası
verilerine
göre Oyak
Renault'nun
2000 yılında
ihracatta
ikinci, en
büyük özel
kuruluş sıra-
lamasında
• Oyak
Renault, 2001
sonu itibanyla,
ciro
bakımından
Türkiye'nin en
büyük ihracatçı
firması olmayı
hedefliyor.
lerini bildirdi.
Türkiye'deki iç paza-
nn daralmasına paralel
olarak kendilerirnn de
yüzde 30'luk bir daral-
ma yaşadıklannı beUr-
ten Correze, 2001'deki
cironun yüzde 87'sini
ıhracattan, yüzde
13'ünü de iç pazardan
elde etriklerini ifade et-
ti. Correze, geçen yü
Megan Wagon'dan Av-
rupa ülkelerine toplam
44 bin 282
adet ihraç
edildiğini,
Clio Sem-
bol'den de
Avrupa ûl-
keleriüeMı-
sır,Rusyave
Cezayir'e 38
bin 682 adet
satış gerçek-
leştirdikleri-
ni bildirdi.
da birinci şirket oldu-
ğunu anımsattı. 2000
yümda 1 milyar 334
milyon Euro'luk ciro
sağladıklannı ve 140
bin 159 adet binek oto-
mobil ürettıklerini ha-
tırlatan Correze, geçen
yıl ise 858 milyon Eu-
ro civannda ciro elde
ederek 96 bin 860 adet
binek otomobil ürettik-
2002 yılında Oyak
Renault olarak bu ra-
kamlann üzerine çık-
mayı hedeflediklerini
anlatan Correze, bu yü
büyük yatınmlar yap-
maya devam edecekle-
rini, yeni modeller ve
yatınm stratejileri ko-
nusunda kararlıiıklan-
nı sürdüreceklerini
söyledi.
İŞÇMN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Biz Çalışan Gazeteciler
10 Ocak "Çalışan Gazeteciler Günü" etkınlıkleri,
gazeteciler olarak içinde bulunduğumuz koşulları,
medyanın durumunu, içinde yaşarken kiminin boyut-
lannı algılayamadığımız gelişmeleri masaya yatırma-
mıza yardımcı oldu.
40 y\l önce yürürlüğe girmiş, günümüz medya, tek-
noloji yapılanmasında sorunlanmıza yanıt vermekte
aslında çok yetersiz kalmış "212 sayılı yasamız uy-
gulansın" gibi bir sloganla ortaya çıkıyor olmamız, as-
lında içinde bulunduğumuz olumsuzluklan tek başı-
na açıklamaya yeter de artar bile.
Simgesel mekân Babıâli'den Ikitelli'ye, gazeteci
patrondan holding patronuna, ileri teknolojiye geçiş,
tekelleşme süreci, çalışan gazetecinin kimlik ve öz-
lük haklanndan çok şeyleri alıp götürmüş. Elbette
doğrudan bağlantılı olarak toplumun haber alma hak-
kı, demokrasimız zarar görmüş.
Son bankalar yasa çalışmalan tartışmasında, des-
teklenecek 10 büyük banka kapsamında yapılmış bir
araştırma, medyanın yüzde 93'ünün söz konusu ban-
kalaria ilişkili holdingler denetiminde olduğunu orta-
ya çıkarmış. Bu, tekelleşmenin boyutunu gösterme
anlamında ürkütücü bir gerçek.
Çalışan gazeteciler açısından ürkütücü gerçek ise
bu tekelleşmiş güçlü medyada çalışma düzeninin
tümden kuralsızlaştınlmış olması. Zaten medya etkin-
likleri anlamında da ilgili yasalann çıkanlamamasına
bağlı, tümden kuralsız bir düzen söz konusu. örne-
ğin RTÜK Yasası kapsamında, medya-banka-özet-
leştirmeler ilişkisi, Cumhurbaşkanı'ndan geri dönün-
ce yeniden görüşülememişti. Ama Meclis kulisinde
öğrendiğimize göre medya tekelleri açısından sorun
IMF-Dünya Bankası, niyet mektubu adresli ihale ya-
sasında çözülüyormuş. Orada yapılan düzenteme ile
uluslararası tekellerin medya-banka-ihale ilişkisine
hiçbir sınır konulmuyor. Elbette bu hak bizim medya
için de geçeriilik kazanmış oluyor. Söz konusu
Meclis'ten geçen yasa metninde aynca ihalelere iliş-
kin başka yasalarta hiçbir biçimde sınırlama getirile-
meyeceğine ilişkin bir de hüküm varmış ki adı geçen
yasanın düzenlenmesi dışında başka yasalarla gele-
cek sınırlamalan geçerli saymıyor.
Gerçi hukukçular bir yasanın başka yasalan bağ-
layıcı hükümierinin geçerliliğinin tartışılacağını savlı-
yorlar. Ancak iflas yasasında bankalara tanınan ayn-
calığın hep geçerli olması gibi, yaşam pratiğinde bu
ihale yasasının da diğer yasalan bağlayacağı ortada.
Sözün özü ülkemizdeki medyatekeîleşmesi, medya-
siyaset-bankalar-ihateler-ticaret sıcak ilişkisi almış
başını gidiyor.
Medya bu yapılanması ile siyasetin üstüne çıkmış,
olumsuz bir boyutta birinci güç olmuş konumda. De-
mokrasilerde çok önemli olan özgür basının dördün-
cü güç olarak etkinliği, olumlu işlevi geçersiz kılınmış.
Gazeteci bu tabloda kimlik ve özlük haklanndan çok
fazla şeyler yitirmiş. Sendikal örgütlüluğü yara almış.
Medya kurumlan, televizyonlar, radyolar, gazeteler
holding çıkarlannın savunulması aracı olarak görül-
düğünde, kamu yaran arka planda kalıyor ve elbette
kimltkli gazeteci istenmiyor. Medyanın pazarlanma-
sında halkın haber alma hakkı değil, eğlendirme, yön-
lendirme öne çıktığında gazetecilik kalrtesi aranmaz
oluyor. Olumsuzluk olumsuzluğu ürettikçe, gazeteci-
nin medyadaki kilit noktalarda, yönetim kademelerin-
de değer ölçüsü, vartık nedeni, iyi gazetecilik değil,
holding çıkarianna hizmet oluyor. Köşe başlanndaki
bu ölçüler, çalışan gazeteciler çoğunluğunu maddi
manevi eziyor. Çalışan gazeteciler holding çatısı al-
tındaki taşeron şirketlerde, kuralsız çalıştınlıyorlar. Bu
nedenle medyada dilendiği anda, dilenen sayılarda
gazeteci, hiçbir yasal yükümlülük olmadan, kıdem
tazminatı ödenmeden, hatta hak edilmiş ücret ve
sosyal haklan verilmeden işten atılabiliyortar.
Çalışan gazetecilerin gündeminde kuralsız medya-
dan kurallı medyaya geçiş öncelik almış durumda.
Çalışan gazeteciler, kimlik ve özlük haklanna sahip
çıkmak için yola çıkarken yasalara göre örgütlenebii-
mek için bile önce yasaya göre yapılmış bir sözleş-
meye gereksinmeleri olduğunu görüyortar. Evet, top-
lumu, ülkeyi yönlendirme savındaki gazeteci çoğun-
luğun öncelikle gazeteci olduğunu kanrtlayacağı, 212
sayılı yasaya göre düzenlenmiş bir iş sözleşmesine
gereksinimi var. Sonra ücretinin, kıdeminin bu söz-
leşmede doğru olarak gösterilmesi, özlük haklarının
kullanılmasında önem kazanıyor. Aynlma halinde kı-
dem tazminatı hakkı olacak ki meslek ahlakına, kim-
liğine aykın bir zorlama olduğunda karşı durabilsin.
Gerçek bir kimlik savunması, bilinci için ise örgütlü
olmak gerekiyor.
Gazeteciler 40 yıl önce, daha toplu pazariık, sen-
dikal haklar düzeni olmadan, yasal haklan için, tam
kadro sendika çatısı altında toplanacak ve işveren
karşısında haklarını koruyabilecek konumda iken..
bugün neden bu kadar itilmiş, kakılmış konumda-
lar?.. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü etkinlikleri
bu sorunlan, sorgulamayı gündeme getirdiği için bir
anlam kazanıyor. Toplumun bilgilenme, haber alma
hakkı ile doğrudan ilişkili birdurum olduğu için de siz-
leri, toplumu, belki de çalışan gazetecilerden daha
fazla ilgilendiriyor.
1 Ocak 2002den itibaren geçerli
IiKiiriııı devri
soııa erdiANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - IMF'ye
sunulan ek niyet mektu-
bu çerçevesinde tasar-
nıf ve yeni vergileıie
bütçeye 880 trilyonluk
katkı sağlanmasını he-
defleyen tasan, TBMM
Genel Kurulu'nda ka-
bul edüdi. 1 Ocak
2002'den itibaren geçer-
li olacak yeni düzenle-
meler şöyle:
%/ Kamu kurumlan-
nın mal ve bizmetlerin-
deki ücretsiz ve indi-
rimli tarifeler kaldınlı-
yor. özeldurumlanbe-
hrlemede Bakanlar Ku-
rulu'na yetki veriliyor.
THY ve TCDD'deki
milletvekili, basm,
sporcu ındirimleri kal-
dmlıyor. Şeref aylığı
alanlara veya terörle
mücadele edenlere uy-
gulanan indirimler ise
sürecek.
• Kullanım izni ve-
rihneyen (kaçak) yapı-
lara, belediyelerce yol,
su, kanahzasyon, doğal-
gaz gibi altyapı hizmet-
lerinden birinin götürül-
dügünün belgelenmesi
koşuluyla elektrik, su ve
telefon bağlanabilecek.
• Bağ-Kur üyeleri-
nin ödedikleri primde,
sağlık sigortası prim
oranı yüzde 15'ten yüz-
de 20'ye çıkanldı.
*/ Bina vergisinin
meskenlerde binde 1,
diğer binalarda binde 2
olan oranı, büyükşehir
belediye suırrlan içinde
yüzde 100 artışla uygu-
lanacak.
• Akaryakıt Tüketim
Vergisi Yasası'nın kap-
samı genişletilerek do-
ğalgaz ve nafta ATV
kapsamına alındı.