17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EMMUZ 2001 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 U1N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK 'aştarafı 1. Sayfada IMF, MHP'ye Kemal Derviş'le "iyi geçinme- ^ağnsında bulunuyordu. Köhler'den sonra baş- lı mcı Stanley Fischer ıse dayatmayı daha da J-endirdi: "Ortaklararasında, tabii MHP'nin Der- ? bakış açısıyla filizlenip gelişen çatışmalar ol- un" istedi. /IF'nın katıksız sözcülüğüne, Türk hükümeti d « IMF elçiliği görevine heveslenen Kemal Der- e bu denli açık desteğin nedenleri; Hürriyet'te rvarrem Sankaya'nın konuya değinen yazısı ırnlanıncaya kadar yanrtlanamadı. iankaya, geçen hafta MHP'den "etkin biryetki- ıirı "Derviş'le ilk baş/arda hiçbirsorunlan olma- ıru, asıl sorunun niyet mektubundan sonra baş- sterdiğini söylediğini" yazdı ve etkili yetkiliden şu kat çekici sözlere yer verdi: 'Derviş'in kapalı kapılar ardında MHP için neler /İBdiğini biliyoruz. Bizim dış dünya ile temasımı- olmadığını mı sanıyor? Belirii ekonomik çevre- e gidip bizi nasıl 'jurnallediğini', hakkımızda ne- söylediğini bilmiyor muyuz?" "Belirii ekonomik çevreler" IMF olmalı ki; Başkan jhler'lebaşyardımcısı Fischer, önce MHP'nin Te- (om yeni yönetim kurulu ite ilgili öne sürdüğü, ne Derviş'in karşı çıktığı formülü sorun kapanmtş ıngısı egemen olacağı sırada ve sonra şiddetle ddettiler ve.. hükümetin, tamamen Derviş'e ko- ıt IMF dayatmalanna boyun eğmesini sağladılar. Sonuçta, IMF ne derse aynen kabul eden, hükü- et içinde ve Türk kamuoyunda IMF dayatmalan- savunan Derviş'in sıkı ilişki içinde olduğu IMF ba- mlılığı belgelendi. Fakat, IMF'ye bağımlılık ve teslimiyet Derviş'le ilmadı. Son açıklamalanyla Başbakan'layardım- sı Yılmaz da artık teslimiyeti kabul eder doğrul- ıda irdelemelerde bulundular. VIF, başka büyük yok IMF ile aynı borazanı çaldıklannı kanrtlamakta /lesine ileri gittiler ki; Fischer, dolarcıklann yola çık- ğı gün "faizler bu kadaryüksek giderse program- a revizyona gidileceğini" buyurdu. Ekonomik kurallann gereğiyse bu saptama; Türk ükümetinin, başta Başbakan'la yardımctsının ischer'den önce piyasalan, kamuoyunu aydınla- jrak; "düşmeyen faizlerin programda revizyona itmeyi zorunlu kılacağmı" duyurmalan gerekmez iıydi? Hayır! Zira; Türkiye, IMF'nin buyruğunda, IMF'nin lenetimınde ve IMF dayatmalanna tutsak bir ülke onumunda! Türkiye'nin patronu IMF ise; IMF'nin ve Türki- e'yi deney tahtasına, kobaylığa sürükleyen prog- amlann asıl patronunun ABD olduğu da Hazine Jakan Yardımcısı John Taylor'un son demeciyte ınlaşıldı. Efendtmizin (IMF) efendisi (ABD) Taylor cenapla- ı; stand-by anlaşması yapan ülkelere IMF'nin (Tür- ;iye'ye) ABD hazinesinin istediği "koşulluluk poli- ikasını" uygulamaya başladığını söyledi. Süregelen Derviş-MHP aykınlığına aylarca ses- •.iz kalan Başbakanımız Ecevit, Köhler ve Fisc- ler'in demeçlerinden hemen sonra banşçıl doğa- ;ını vakit yitirmeden harekete geçirdi. Basına göre; MHP ile Derviş arasında "arabulu- tuluk yapabHeceğini" beyan eyiedi. Dün arabulu- ;uluğu yalanladı. Ancak Sedat Ergin gibi deneyim- ve bu tur demeçlerde doğruyu yazmayı kural edi- ıen bir gazetecinin yazdıklarına inanmamak ola- ıaksız. Ergin'den yola çıkarsak demek ki; Başbakanı- nız, -birçok konuda olduğu gibi- hükümette tam >ir uyum olduğunu söyleyerek bizi günlerdir uyu- uyormuş! MHP-Derviş araşındaki çatışmayı kabul eyleme- 'i, üstelik hükümetin başı olarak arabuluculuğaso- 'unmayı başka türiü yorumlamak olanakh mı? Üstüne üstlük MHP lideri Bahçeli; Derviş konu- iundaki derin görüşmeleri doğrularken, Başba- can'a, "IMF sözcüsünü al, yerine bir DSP'li getir" iediğini de doğruladı. Bilinmeyen daha neler yaşandı kimbilir. Bugün öğrendiklerimizi bile yeterli bularak hükü- nete yamalı bohça demezsiniz de ne dersiniz? [MF 9. denetimi yapıyor ANKARA (Cumhurt- yet Bürosu) - Ûluslarara- sı Para Fonu (IMF) heye- tinin, 9. gözden geçirme çalışmalan "programda revizyon" gölgesı altında başladı. Daha önceki gözden geçirmelerden farklı olarak bu denetim sırasında Türkiye'nin ye- rine getirmesi gereken tarihlere bağh bir düzen- leme bulunmuyor. An- cak, bu denetimler sıra- svnda. kurlardaki artışa koşut enflasyon hedefi ve büyüme gibi makro- ekonomik hedeflerde de- ğişiklığe gidilip gidilme- yeceği, yüksek faizlerin kmlması için programda ne gibi değişiklikler ola- bileceği tartışılacak. Ağırlıklı olarak bütçe ge- lişmeleri, faizler ve özel- likle bankacılık sektörü üzerinde durulması bek- lenıyor. Başbakan Yar- dımcısı Devlet Bahçe- B'nin açıklamalanna gö- re, IMF' nin Telekom kn- zi nedeniyle sarkan 8. gözden geçirme çerçeve- sindeki 1.5 milyar dolar- lık kaynak dilimi de bu- gün Türkiye'ye gelecek. KenÜere telegöz • Baştarafı 1. Sayfada Beyhkdüzü-TUYAP'ta iüzenlenen seminerle ıçıklandı. Proje Koordinatörü Prof. DT. Derya Maktav. Büyükçekmece 'deki ıtentsel gehşimin uzay :eknolojıleri ve Coğrafi Bilgı Sistemleri (CBS) ile 14 yıldır izlendiğini ınlattı. Uydular aracılı- |ıyla yeryüzünün 1 met- re çözünürlükte izlene- bildiğini belirten Maktav, "Çeldlen fotoğraflaıia, örneğin, neredegecekon- du yapıkhğmıgörebitiyor ve önlemler alabüryonız" dedi. Maktav, uydudan edi- nilen bilgilerle eski ve yeni durumun karşılaştı- nlabildiğini ifade ederek, uzay teknolojisinin kla- sik yöntemlere göre onda bir oranmda daha ucuz olduğuna dikkat çekti. • lstanbul Haber Servisi - Kartal'daki Aymasan Ayakkabı Fabrikası'nda çalışan Türk-lş'e üye Den-lş Sendikası üyesi 246 işçi, ücretleri, sosyal hakları, ihbar ve kıdem tazminatlan verilmeden ışterr çıkanlmalannı, Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne verdikleri dilekçelerle şikâyet îttiler. Türkiye'de krîz normal NİLGÜN CERRAHOĞLU Karşımızda Süleyma- niye'nin muhteşem silu- eti. Hoparlörlerde Char- les Aznavour müziği... Türk-Fransız ılişkilerini onarmak amacıyla gelen Fransız işadamlan yor- gunluktan fark edebildi mi bilmem... Ancak TÜ- SİAD ve DElK'in ME- DEF (Fransız Girişimci- ler Birliği) onuruna "Se- petçilerKasnw nda verdi- ği yemek böyle başladı. Ermeni asıllı Fransız şar- kıcısı Aznavour'un mü- ziği ile. Yemek öncesi verilen kokteylde heyetten bir- kaç kişi ile konuşmak fir- satı buldum. Perişandılar. Temmuzun en sıcak gün- lerinden birinde günübir- lik Ankara çıkartmasına katılmış; Anıtkabir'e çe- lenk koymuş, Başbakan Ecevit oradan Derviş randevusuna koşuştur- muş, otele uğrama firsa- tı dahi bulmadan lstan- bul dönüşü soluğu "Se- petçüerKasn"nda almış- lardı. Konuştugum şahıs bastığı yeri göremeyecek denli yorgundu. "Bizim için güniin tek ilginç ola- yı" dedı. "Deniş'i tanı- mak ve onunla görüşmek oldıu." Fransızcayı iyi kulla- nan bir "frankofon" Fransızlar için daıma "ayncahkhbir çekim gü- cû" oluşturur. Derviş bu kurala istisna teşkil et- memiş. Konuştugum Fransızlanntümü Kemal Derviş'in Fransızcasına duyduklan hayranlığı anlata anlata bitiremedi- ler o gece. Ancak şunu eklemeyi de unutmadı- lar: "Mesele yalıuz dili kullanmaktan ibaret de- ğiL Sade kullandığı dil de- ğil elinin attındaki dosya- lar ve konulara hâkimi- yetiylede etkiliyorDerviş. Muhataplanna güven tdkin ediyor. Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan şey bu: Güveıu." Türk ekonomisinin ye- nıden yapılanması ve re- formlara olan angajma- nmı teyit eden "etkin ve etküeyici" bir konuşma yapmış Fransız ışadam- lanna ekonomiden so- rumlu devlet bakanı. MEDEF kaynaklanna göre işadamlannın bu geziye gösterdiği ilgı "olağandışr. 30 kişilık bir grupla yapılması dü- şünülen geziye 50'yı aş- kın girişimci ve işadamı- mn katılması bu ilginin somut göstergesi olarak yorumlanıyor. Fransız iş dünyası "back to busi- ness" -Bıraktığımız yer- den işimize gücümüze devam edelim- diyor. "Ermeni soykınmı yasa- sı" ile açılan gedıği bir an önce onarmak kaygısı içindeler. Kotalan aşan ilginin nedeni bu. "Soykmm krİH" bazı sektörlerin Türkiye'ye ilişkin yatınm planlannı sekteye uğratmış aradan geçen zaman diliminde. "Ciddibir gerilemeyaşa- dık. Rakip ülkeler rakip projelerie anında devre- ye girdi. Bizim ilgi alanı- mızdaki projelere asıb- yorlar. Bu Fransa için net bir pazar kavbı" diyerek anlatıyorlar. Fransa bu tehdidı en çok Amerikan rekabetınin güçlü olduğu mılli güvenlik yatınmla- nnda hissediyoT. İş dün- yasınm canmm yandığı bell». Türk pazannın taşıdığı önemi "kûreselleşnıe'" ile açıklıyor Fransızlar. Nı- telik ve nicelik açısından büyük işgücü kaynakla- nna sahip olan Türkiye. -Fransızcadan alınmış bir kelimeyle ifade et- mek gerekirse- çok "en- teresan" onlar için. Bü- yük Fransız şirketleri u- cuz işgücü kullanan yatı- nmlan burada yapıp üre- tilen mallan yeniden Fransa'ya ve dünyanın gerisine ihraç etmek isti- yorlar. Uzun dönemde Türkiye'nin Orta Asya ülkeleriyle olan bağlanru da göz ardı etmiyorlar. Ama bunu henüz "bugû- nün konusu olarak" gör- müyorlar. Doğrudan ilgi alanları Türkiye've Türk pazan bugün için. Mevcut krizi basıt bir "yol kazası" olarak gör- müyorlar. Önemsiyorlar. Ancak orta ve uzun vade- de krizi gerekli ve atlatıl- ması kaçmılmaz bir "ysı- pısal değişimin" başlan- gıcı olarak görme eğilimi ağır basıyor. Bir heyet mensubu "Türk krizini Arjantin krizi ile çiföeş- tirmenin hata olduğunu" anlatıyor örneğin. Türkiye ile Arjantin krizinin bir ağızda telaf- fuz edilemeyeceğini, Türkiye'deki krizin Ar- jantin krizi denli derin ol- madığına inandıklannı, Türkiye'nin coğrafi ko- numu ve tarihinin Arjan- tın'e göre çok daha bü- yük ayncalıklara kapı araladığını, Avrupa'nın yanı başındaki bir ülke- nin dünyanın öbür ucun- daki ArjantinTe kıyasla- namayacağını belirtiyor ve sözü şöyle bağlıyor görüştüğüm kışi: "Türkiyegenç bir ülke. Modern bir demokrasi ve ekonomi olma yolunda; bu örgütlenmeyi gerçek- leştirme anlamında genç bir ülke Türkiye. Kriz normakür." Memur maaş arbşında gecikme yok BANUSALMAN ANKARA - Maliye Bakanı Sümer Oral, IMF'ye sunulan niyet mektubuna göre memur maaşlannda ikinci yan yıl için yüzde 5 olarak beklenen zam- ma ilişkin Bakanlar Kurulu ka- rarnamesınin birkaç gün içinde çıkacağını bildirdi. Oral, me- murlann temmuz maaşlannm zamsız olarak ödenmesine kar- şm artışlara ilişkin bir gecikme olmadığını ileri sürdü. Memur maaşlanndaki artışa ilişkin ge- cikme, farklı yorumlara neden ol- du. Ortalama memur maaşı 210 milyon lira olarak alınırsa yüz- de 5'lik zamla oluşan 21 trilyon liralık ek maliyet, karamamenin gecikmesiyle ileri bir tarihe atı- Cumhuriyel kklrisi £ »1 , MKM ı *««rfav tJekmkçarpacak liûkunct İMF*'« >tı/<te < aıtıs v>/û \vrrfi, uuakomı Wlc «.«nrK Memura sıfiur zam larak, bütçeye kısa vadeli rahat- lama sağlanmış oluyor. Maliye ikinci yan yıl zammında gecik- me olmadığını savunarak, "Bu- gün ve yannçıkabilir. Bir iki gün içinde" dedi. Memurlann zam- lannı fark olarak temmuz ayıy- la bırlıkte birkaç gün içinde ala- caklanm söyleyen Oral, geçmiş- te de temmuz ayı sonuna doğru çıkan kararnameler bulunduğu- nu belırtti. Oral, ikinci yan yıl- da enflasyon farkı ödemelerinin süreceğini kaydetti. Maliye Ba- kanı, memur maaşlannda iyileş- tirmeye yönelik kararnameyle ikinci yan yıl zammına ilişkin kararname arasında ilişki bulun- madığını, iyileştirme kararna- mesinin mevcutlarla ilgisi ol- madığını, 5 yıl sonra denge ha- line getırilmesuıuı öngörüldüğü- nü bildirdi. Üst kurullardakı yö- neticilerin kamudaki uçurumu arttıran yüksek ücretlerine yö- nelik Başbakanlık Müsteşan maaşını baz alarak yapılan sınır- landırma nedeniyle, zam karar- namesınin çıkanlmasında bir gecikme olup olmadığına ilişkin soru üzerine Oral, "Kurullaria UgUi düzerıleme 2002'den hiba- ren yapdacak'" dedi. Vergi yüzsüzlerinin borcu 2.8 katrilyon r Zenginler ikiyüzJü • Baştarafı 1. Sayfada cuyla, "Türkiye'nin en fazla borcu bulunan >«rgi mükeDefi" unvarunın sahibi oldu. Vergi borçlularmın böyûk bölûmûnü belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşlan oluşturdu. Tekel, vergi yüzsüzîeri stralamasında 2 katrilyon 506 trilyon lira ile ilk sırada yer alch. tstanbul Bûyökşehk Belediyesi'nin şirketi olan tETT Geneî Müdürlüğü ise 57 trilyon 926 milyar lira ile tstanbul'da ikinciliği aldi. îstanbul'da, vergi borçlulan arasında özel sektörden ilk sırayı ise 23 trilyon 809 milyar lirayla Forteks tntemasyonel Tekstil Sanayi veTicaretaldı. AA'run haberine göre, Antalya'da da 20 milyar liramn üstûnde vergi borcu olan mükellefler açıklanırken vergi rekortmenleri de plaketle ödüllendirildi. Aırtalya Defîerdan Hasan Yaman, 2000 yılı kazançlarmdan dolayı Gelirîet ve Kurumlar Vergjsi sıralamasında ilk 5 snaya giren mükelleflere "teşekkürplaketi" verdi. • Baştarafı 1. Sayfada ikiyüzlü bir hareket olduğunu anlamalan gerektiğini r ' ifade etti. Wolfensohn, zengin ülkelerin siyasetçileri ve seçmenlerinin, Afrika'nın yoksullan için parlak bir gelecek sağlanmadığı takdirde, dünyanın geri kalarunm geleceğinin de parlak olmayacağını fark etmelerini istedi. Dünya Bankası Başkanı, sanayileşmiş ülkelerin oluşturduğu G-8 fTubunun bu hafta içinde talya'da yapacağı toplantının gündeminin başında, yoksul ülkelerin dünya pazarlanna açılmasının kolaylaştmlması konusunun bulunmasını da istedi. Wolfensohn, zengin ülkelerin yoksullara doğrudan yardımlannın . arttınlmasım da istedi. Dünya Bankası Başkanı, bu kapsamda zengin ülkelerin gayri safi milli hasüalannm (GSMH) yüzde 0.7'sini yoksul ülkelere ekonomik yardıma ayırması gerektiğini savundu. Halen gelişmiş ülkelerin dış ekonomik yardıma ayırdıklan ortalama oran, GSMH'lerirün yûzde 0.22'sini oluşturuyor. Aspendos'ta konser tarbşması ANTALYA (Cumhuriyet) - As- pendosAntikTıyatrosu'ndayapı- lacak etkinliklerde, bazı sanatçıla- ra ayncalık gösterilmesi tepkilere neden oldu. Tarkan ve Suhans of the Dance'in gösterileriyle ilgili KültürBakanlığı'nca verilen ızin- lerin iptal edilmesini isteyen Bel- kıs Belediye Başkanı MHP'li RemziYıkiız. "Göz göregöretiyat- roya zarar veriliyor. Eytem yapa- nz" dedı. Kültür Bakanlıeı ıse yaptığı açıklamada tıyatronun et- kinlıkler sırasında zarar görmeye- ceğinı savundu. 1800 yıldan beri ayakta duran, yaşlı Aspendos Antık Tiyatrosu, akustik özellıği efsanelere bile Veüefemliile mezuniyet tsianbul t'niv^rsites'nden (tÜ), 2000- 2061 e^tim-öğretim yıhnda mezun ofatn 10 bin 939 öğrenciye VeKefendi Hipodromu'nda düzenlenen törenie dipionıalan verildL Törene Milli Eötim Bakanı Metin Bostancıoau, IVaisiErolÇakır,tll EğitimMüdürûOmerBahbey, Rektör Prof. Dr. Kemal Akmdaroğlu, fakiilte dekanlan ve meslek yöksekokuht müdürleri ite öğrenci aSekri kaokk FaküHe ve jüksekokul birincüerine ödüHerin «rildiği törende, öğrencfler daha sonra hep birükte roezuniyet andıru okuyarak büyükbir coşku fle keplerini hav^ıva fhiattılar. Mezun olan gençkrin aiklerinin gururu da göziernıden okunuyordu. (ECEVİT KILIÇ) gırmış olmasına karşın, zaman zaman teknolojik aletlerle, ses düzeyi yüksek etkirüiklere ev sa- hipliğı yaptı. GeTçekleştirilen araştırmalar sonucundabu tür et- kinhklerin 1994 yılından itibaren yasaklanmasına karar ve- rildi. Ancak bu yıl Kültür Bakanı İstemihanTalay'ın ıznıyle pop yıldızı Tarkan 22 Ağustos'ta konser ve- rirken Suhans of the Dan- ce de 30 Ağustos-9 Eylül tarihleri arasmdaki göste- rilerini Aspendos'ta ger- çekleştirecek. Söz konusu etkınliklerde ses şiddeti- nin 100-120 desibele ka- dar çıkacağı ve tarihi yapı- ya da büyük zarar verece- ğı öne sürüldü. 1994 yılın- da Konya Röleve ve Anıt- lar Müdürlüğü'nce hazır- lanan raporda, Aspendos Tiyatrosu'ndaki çatlakla- nn ve oynamalann tehli- kelı duzeyde bulundukla- nna ışaret edilerek, göste- rilerde çok güçlü ses ci- hazlannın kullanıhnasına ızın verilmemesi istendi. G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada araya girmiş: - Tamam... Mermi bittikten sonra öteki eksikleri söylemenin anlamı yok... Bir devletin çarkını döndürecek ana kaynak top- ladığı vergilerdir. Bunlar, değil ana parayı ödemek ancak borçların faizine yetiyorsa, öteki eksikleri söylemenin yaran yok... Biz yine de gazeteciliğimi- zi yapalım, IMF'nin, yedeğinde biryerlere götürdü- ğü Türkiye'nin hafta başı itibanylagörünümüne ba- kalım. Ekonomi yönetimi geçen hafta her şeyi bıraktı, TL'nin dolar karşısında değer kaybetmesini önle- mek için çaba harcadı ama, dün dolar yine 1 mil- yon 350 binle 400 bin arasında gidip geldi. Merkez Bankası yetkilileri bu duruma net karşılık vermek- te güçlük çekiyoriar. Ancak, "Bize göre fiyat yüzde 20 daha yüksek" gibi kimsenin dikkate almadığı de- ğerlendirmeler yapmakla yetiniyortar. IMF ile pürüz yaşanıyor, TL değer kaybediyor. IMF ile pürüz aşılıyor, TL değer kaybediyor, Hükümette çatlak çıkıyor, TL değer kaybediyor. Hükümette uyum ilan ediliyor, TL değer kaybe- diyor. Herkesin gözü önünde faili meçhul TL cinayeti iş- leniyor. Gelişmelerin arkasında yabancı oyunu mu var, bankalar mı spekülasyon yapıyor, sıcak para mı vurup geçti, soruları çengelli kalıyor. Arada so- ruşturma açılıyor ama, sonuç yok! Bugüne kadar IMF'nin rehberliğinde içine düş- tüğü krizden çıkmaya çalışan ülke sayısı 90 dola- yında. IMF polıtıkalan bu ülkelenn 50'sinde ekono- minin yan yanya, 40'ında da yüzde 20 dolayında küçülmesine yol açtı. Denek ülke olarak bizim nereye oturacağımız he- nüz belli değil. Ancak IMF ile anlaşmış, sonra ye- niden anlaşmış, bu anlaşma yürümeyince yeniden anlaşmış, o ekonomiyi daha kötü hale getirince ye- ni bir anlaşma imzalamış, o da sonuç vermeyince yeniden anlaşmış ülke yok. 18 anlaşma ile rekoru elimizde tutuyoruz. Bunu kimse elimizden alama- yacağı gibi, daha ileri götürmeye de adayız. Zira, daha yeni anlaşmanın ikinci dilimi getmeden, önü- müzdeki dönemde yeniden gözden geçirme ola- bileceği haberieri yayılıyor. IMF'nin en üst düzey yöneticileri, "Faizler bu ka- dar yüksek olursa, hedef tutmaz" diyor. Bizimkiler de doğruluyor; "Evet tutmaz, o zaman yeni öntem- ler gerekli". Hem yürürlükteki programla ilgili hiçbir şey söy- lenmeyecek, neredeyse yasaklanacak, hem de bu- nun tutmama olasılığının yüksek olduğu kabul edl- Sorunun içindeki çözüm Bu görünüme karşılık hükümetin hali sık stk ko- nu edilen "güven verme" noktasından uzak. Ba- kanlann icraatına bakıyoruz; birinin aklı başka yer- de, bekâret kontrolüne kafayı takmış. Öteklnln ak- lı daha başka yerde, ekilmeyecek tohumlara Orta Asya adlan anyor. Tüm bakanlann hafta sonu çalışmalannı att alta koysak; şu soruyu sormadan edemeyiz: - Bu kişiler nereye bakanlar kurulu? Diyalektiğin yasalarından biri şudun Hiçbir sorun yoktur ki, içinde çözümü de bann- dırmasın! Bunca sorunu sıraladıktan sonra, çaresiz bir çö- zümsüzlükle karşı karşıya olmadığımızı da vurgu- layalım. Türkiye'de ekonomik krizi çözecek potan- siyel var. Farklı kesimlerden çıkan çözüm önerisi sesleri medyada yankı bulmuyor. Hükümetin bu seslere kulak tıkamaması, IMF ile görüşmeleri de monologdan diyaloğaçevirmesi gerekiyor. Her şe- ye karşın geç kalmadık. Diyalektikten biryasayı da- ha aktanp noktayı koyalım: Bir kişiye haklı olduğunu kabul ettirmek sanılan- dan zordur! ankcum©ttnetnettr DUZYAZI ORHAN BtRGtT • Baştarafı 7. Sayfada Ama asıl güç ve söz, Memduh Tağmaç ile Se- mih Sancar'ın temsil ettiği Silahlı Kuvvetler'deydi. 1961 Anayasası öyle bir dönemde törpülendi. Bal- yoz Harekâtı adı altında aydınlar, yine o dönemler- de cezaevlerine tıkıldılar. • • • 2001 Türkiyesi, dönüşü olmayan bir demokrasi yolculuğu içindedir. O yolculuk, "ara rejim" liman- lanna uğranmadan yürütülmelidir. Ama, bu demek değildir ki, bu hükümeti oluşturan üç partinin 57. Bakanlar Kurulu'na gönderdiği milletvekillerinin dı- şında, TBMM'deki koalisyon gruplannın içinden, bu görevleri daha başanlı yapabilecek başka kim- seler yoktur. özellikle Devlet Bahçeli, giderek bir fenomen haline gelen iki üç bakan arkadaşının, sadece MHP' ye değil; hükümete de ne ölçüde prestij kay- bettirdiğini hâlâ görmemekte midir? • • • Başımız sıkıştıkça "ara rejim" yöntemlerine baş- vurma istemleri ile içli dışlı bir toplum olmak artık bize yakışmamalıdır. Rahmetli Turan Güneş, ikide bir bu tür istemle- rin ses duvarını bile aştığı günlerde, özellikle CHP içindeki ara rejim çağn sahipterine "Hamamcı Ül- fefler adını takmıştı. Söyjediğine göre Kandıra'da adı lezbiyenliğe çıkmış Ülfet Hanım'ın açtığı ka- dınlar hamamında, dönemin kaymakamı, aldığı ih- barlaryüzünden jandanmaya baskın yaptınr, hama- mı kapatırmış. Kasabanın tek hamamının kapanmasından sıkı- lan ihbar sahipleri, bu kez kaymakama gider ve ka- patma karannın kaldınlması için ricacı olurlarmış. Kaymakam da Ülfet Hanım'ı çağırır, eğilimlerini mesleğine yansıtmaması için söz alırmış. Ama söz de verse, Ütfet Hanım, bir süre geçin- ce yine mesleği ile eğilimlerini kanştırmaya başlar- mtş. Karakolaçağnlıncada "Tamam" dermiş, "be- nim huyum kurusun. Ama hiç mi kurna başında cil- veteşen hemcinslehmin suçu yok?" Muayene, Teşhis, Tedavi TÜRK KALP VAKFI 19 Mayts Cad. No: 8 Şişli/tstanbul Td: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 Intemet: http^/www.tkv.org.tr e-mail: gen.sekreter'a tkv.org.tr koordinatoratkv.org.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear