10 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 22 MART 2001 PERŞEMBE 4 kuKur(â curnhuriyetcom.tr itüdyo Drama Tiyatro Topluluğu, Onur Bayraktar'ın yazıp yönettiği 'Kaos'u sahneliyor &maç w tiyatro kmıli^'ııikorumak KültûrServisi-Mimar Sinan Üni- versitesi Devlet Kotıservatuvan Ti- yatroBölümü sonsınıföğrencilerin- den birgraptarafindankurulanStüd- yoDramaTiyatro Topluluğu, perde- lerini 7 Mart akşamı Ortaköy Afife Jale Tiyatrosu'nda açtı. Onur Bay- raktar,SarpAkkaya,ElifÜrseve Yd- da Baskın dan oluşantopluluk, Onur Bayraktar'ın yazıp yönettiği 'Kaos' adh oyunu sergiliyor. -Ülkenin,tarihininbeüddeen ağır ekonomikbunahmınıyaşadığıbirdö- nerode siz, üstetik de daha öğrenctti- ğinizin son yüında, arkadaşlannızla yeni bir tiyatro topluluğu kurdunuz. Oysa böyksine zor bir yohı seçmek yerine,pekçokkonservatuvar mezu- nu gibi, siz de şansuuzıönceödenek- litiyatrolardaya da televizyonda vb. denfivebilirdiniz. Böyle bir girişime nasucesaretettinizvebaşanşansını- a nasd görüyorsunuz? ONURBAYRAKTAR -Biz en baştan, eğer tiyatro eğitimi aldıysak yalnızca tiyatro yaparız teziyle yola çıkuk. Dolayısıylabizimtutumumuz belki de cesaret değil, fakat tiyatro eğitimi veren tûm kurumlanbitıren- lerbakımındanbirgereklılıkdiye ni- telendvrilebilir. "Gitmekistediğiyeri bikne dünya yol verir" tarzında bir özdeyiş vardvr. Biz, kendimiz için ti- yatronundışındakibütûn seçenekle- ri daha baştan dışladık, yani bir an- lamda köprüleri attık. Hem aynca biz, koşullar ne olursa olsun, gerçek anlamda tiyatro yapüdığı takdirde, onun, izleyicisini de mutlaka bula- cağına inanıyoruz. 'Kimliksi/ieşen bir dünyadayız' - 'Stüdyo Drama' nasdbir çizgj iz- kyecek? Başka deyişle, tiyatronuzia Türkseyircisinenekriverme\i>-ada düşündürtmeyiamaçhyorsunuz? BAYRAKTAR-StüdyoDrama, bi- rincilolarakbir 'tiyatrokimliğini' hep korumayı amaçlıyor. Yanı çızgımiz, tiyatro sanatı yapmaran çizgisi neyi gerektiriyorsa, o olacak. Bunu özel- likle ülkemiz açısından çok Önemsi- yoruz. Insanlar, öraeğin medyatik/ popûler yûzler görmek için gitme- <ğer tiyatro eğitimi aldıysak yatnızca tiyatro yapanz teziyle yolaçıktık. 'Gitmek istediği yeri bilene dünya yol verir' tarzında bir özdeyiş vardır. Tiyatronun dışındaki bütün seçenekleri daha baştan dışladık. Koşullar ne olursa olsun, gerçek anlamda tiyatro yapıldığı takdirde, izleyicisini de mutlaka bulacağına inanıyoruz. Stüdyo Drama, tiyatro kimliğini hep korumayı amaçlıyor. însanlar, tiyatroya tiyatro izlemek için gitmeli. tneliler tiyatroya. Çünkü bu, tiyatro sanauaçısındançokciddibir yozlaş- matehlücesi. tnsanlar, tiyatroyatiyat- ro izlemekiçingitmelive tiyatro ara- cılığıyla da bu yolda eğitilmeliler. Neyi düşûndürtmek, neyi sorgulat- mak istediğimize gelince, çok uzun zamandırtek-sesh olmayolundaeği- tilmiş,koşullandınlmış birtoplumun bireylerini kendi varlık nedenlerini, öz kimliklerini, gerçek anlamda ka- zanmak istedikleri kimhkleri sorgu- latmak, böylece de, bireylerinin her şeyden öncekendüeriyle yüzleşmek- ten korkmadıklanbirtoplumunoluş- masvna kendi ölçülerimizde katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. - 'StüdyoDrama',perdeterinistrin \uzdığınız'Kaos"adho\Tiıüaactı.Bu oyun için hazurladığuuz broşürde, tophduğunağırukholarakkendi üre- timkrinennzaatacağmıözeöikkvur- gulanuşsuuz. Bu yönelimiıüzin ne- denleri konusunda biraz bügi verir misiniz? RAYRAKTAR-Kastettiğimiz şu: Biz, kendimetinlerimizle kendi top- lumumuzasöyleyeceğimizçokşeyi- miz olduğuna inanıyoruz. Bu, elbet- te başka metinlerbu toplumabir şey söylemiyor anlamınagelmiyor. Ama belki biz, Önce kendi söylemek iste- diklerimizi söylemeyi amaçlıyoruz ve bunun için de başkalanmn ağzıy- la değil, kendi ağzımızla konuşmak istiyoruz. însankendisini en iyi yine kendi cûmleleriyle anlatmaz mı? lş- te bunun gibibir şey. Aynca biz, tıp- kı Batı tiyatrosunun uzak ve yakın geçmişinde olduğu gibi,tiyatrotop- luluklaruun öz kimliklerini ağırlıkh olarak kendi üretimleri olan metin- lerle kazandıklarına da inanıyoruz. Bizce dogru çizgi bu ve bu gelenek artık ülkemizde de oluşmalı. - 'Kaos', varoluşçuluk febefeshün ve absürdtiyatronunöğeteruüiçinde birlikte barmdıran bir oyun gibi gö- zükûyor. Bu oyunla, bireyi nasd bir hesaplaşmaya itmeyi amaçhyorsu- nuz? BAYRAKTAR - Özetle amaçla- nan, varolan kımliğe kuşkuyla bak- mayı sağlama,böylece de olması ge- reken ya da gerçek kimliği aramaya itme. Belkibuyönelim, hiçbirzaman şımdi olduğu kadar önem kazanma- dı, çünkü bugün 'küreseuesme' adı altinda,pekçokdüşünürcedevurgu- landığı gibi, gittikçe dahakimliksiz- leşen bir dünyada yaşıyoruz. Ben, 'Kaos'ubu durumukabullenmek is- temediğim için yazdım. Ve aynca, yaşadıklanmızın ne kadargerçek içe- risınde saçma, saçmanınkalıbmda da gerçek olduğu noktasıyla hesaplaş- maya çahştım. Bugün insanlann "gerçektenbanaait" diyebilecekleri ne kadarkimlikleri kaldı? tçimizden kaç kişi, yaşamını gerçek anlamda kendisi kurgulamayı başanyor? Bu- nu yapmayı mı, yoksa ikinci elden yaşamlan mı yeğliyor? OscarVVMe, 'Dorian Gray'in Portresi' adlı ûnlü romanında insanlann büyük çoğun- luğunun kendi kimliğini yadsıması- nı eleştirir. Bence bu eleştiri, günü- müz için çok daha geniş ölçüde ge- çerli... 'Sanatsal dogrular sorgulanıyor' - Yine broşürûnüzde, Stüdyo Dra- ma gtrişkniyk bundan böyle tiyatro öğreoiımeruûtamamlayacakgençler için bir örnekohışturmak istediğini- n de beürtmişsiniz. Bundan, bugü- nûn veyakın geleeeğin Türktiyatro- suiçinöze) tiyatrotoptuluklanrunku- rubnasHuçokgerçkİigördüğünüzso- nucuçıkanlabüirrni? BAYRAKTAR- Çıkartılabilir ve ben bununböyle olması gerektiğine kesinlikle inanıyorum. Tiyatro sana- tmınağırhklı yertuttuğu, etkin oldu- ğu hangi toplumda tiyatro yaşamı ödenekli tiyatrolarca yönlendirili- yor? Tiyatronun geçmişinde özel ti- yatrotopluluklannın -ama gerçekten tiyatro yapan topluluklann!- yeri ve işleviher zamanfarkh obnuştur. Biz- ler, bununTürkiye'de de, yakıngele- cekte çok daha geniş boyutlarda ol- maküzere, böyle olması gerektiğine inanmaktayız. Batı'ya genel olarak baktığımızda, sanat bağlamında şu andabir anlamdatarihiniyenilemek- te olduğunu görüyoruz. Bu, tiyatro alanında daböyle. Kısa süre Öncesi- ne kadarkesin ve değişmez sayıbnış ne kadar sanatsal doğru varsa, yeni- den sorgulamyor. Bizde ise şu anda buaçıdanbirkısırdöngü durumuvar. Zatenülkemizdesanatindüşünce dü- zeyinde yeterince sorgulandığuu söyleyebilecek durumda değiliz. Böyle bir ortamda, yeterli bilgiyle beslenmiş gençlerin oluşturacaklan yeni tiyatro topluluklan, gündeme kaçınılmaz bvr biçimde yeni ve ge- reldi tartışmalan da getirecektir. Merih Akoğul, 'Klasikler/ Neo-klasikler' sergisiyle 20. sanat yılını kutluyor Marquez'in önderliğindeki yazar- lar vizeuygıüamasmı protesto ettt. Kibirli 'anayurt' KûMr Servisi- Gabriel Garcia Mannıez'in önderliğinde Kolombiyalı yazarlar, Ispanya Başbakam Jose Maria Aznar'a bir mektup yazarak tspanya'run Kolombiyahlara vize uygulamasını protesto etti. Ispanyol gazetesi El Pais'nin haberine göre Marquez bu uyguîamayı 'kibiriiHk' olarak niteledi. Marquez'in yam sıra Kolombiya'nın ünlö yazarlan Alvaro Mutis, FernandoVaUejo, WUJian Ospina, Dario JaramiDo ve Hector Abadve ressam ve heykelüraş FernandoBotera, lspanya Başbakam Aznar'a yazdîklan mektupta, bu uygulama kaldınUncaya kadar lspanya'ya gitmeyeceklerini açıkladılar. Kolombiyah yazarlar mektupta, îspanya'yı hiçbir zaman yabancı bir üüte gibi degil, tersine anayurtlan olarak gördüklerini söylediler. Fotoğraflardaorganik bağ ZEYNEPEŞtYOK u FotoğraftenimyaşamDİçuınm, kendimi ifade edebümc tarzun, bu yüzdendostiuklarmu, sevdiklerimi hep ihmal etöm, bunun farkuıda- yun." 20. sanat yılını 13 Marfta Eyü- boğlu Egitim Kurumlan sponsor- luğunda Fotografevi'nde açtığı 'Klaak\er/Neo4daâlder' sergisiy- lekutiayanMerihAkoğul, fotoğra- nn, yaşammda hep ilk sırayı aldı- ğını belirtiyor. Bugüne kadar hep konulu sergı- ler açtığını söyleyen sanatçı, "Bu sergidekifbtoğraflar,benimMimar Sinan linrversitesi'ne öğrenci ola- rak şrdi^m 1981'den bugüne ka- dar, yani 20 yü boyunca çektiğim yaklaşık 15bin fotoğraf arasından seçudLBir bakunabu sergkie Me- rih Akoğul'un çizgisini, akademik fotoğraf geçmişini görebilirsiniz. Çoğubflinmeyen ayan-beyaz60fo- toğrafın yer akhğt sergjyi Klasik- ler' ve 'Neo-klasikler' olarak iki bölumeayırdık. 'Klasikler\benim 1981-1991 ydlan araanda öğrenci otduğumdönemde, 'Neo-klasikler' ise 1992'den bugüne kadarki dö- nemde çeküdi." Sergiye gelemeyenler ve yülar sonrafotoğraflan tekrargörmekis- teyenler içm bu 60 fotoğrafin yer aldığı ayru ismi taşıyan bir de al- büm hazırlandı. 96 sayfalık albü- mün giriş yazısıru, sanat eleş- tirmeni Mehmet Ergüven yazdı. Albümün sergi boyunca yapılacak satışından elde edilecek gelir, görme İV.'ereyegidersem gideyim hep kendi fotoğrafımı çektim. Bana göre 80'li yıllarda çektiklerimle bugünkü fotoğraflanm arasında çok büyük fark yok, belki biraz daha ustalaşmış olabilirim; ama çizgisi, niteliği ve vermek istediğim hep aynı. özürlülere bağışlanacak. u Ben nereye gidersem gideyim hep kendifotoğrafımıçektim.Bana göre80'tiydlardaçektiklerimlebu- günkü fotoğraflanm arastnda çok büyük bir fark yok, belki biraz da- ha ustalaşmışolabüirim; ama çizgi- si, niteuğive vermek istediğim hep aynı. Benimfotoğraflanmarasın- daorganikbirbağvar,çektiğim fo- toğraflarda mekân kuUanmıyo- rum, fotoğrafinfonundanneresiol- duğubeffiolmuyor.Buyüzden hem sergide hem de albümde yer, tarih vekronotojiksırayok" diyen Ako- ğul, bugünekadaryaptığı çakşma- lara gösterilen ilgiden memnun ol- duğunu, Türkiye'de fotoğrafa ge- nel ilginm arthğını söylüyor. "1de- yki sayıagüngeçtikçe arüyor ama, fotoğraf kalitesi ve fotoğrafçı sayıa yeterli >üksekükte değil, seyirciye parakl bir tutum izkmK-or. Bence Türkiye'de fotoğrafa en büyük za- ran, bu konuda söz sahibiolanba- a künseterinfotoğrafüzerine yap- üklan kesin \ argüar veriyor. Amabu- na rağmen özeflikküni- verstale- rin ve fo- toğraf dernekkrinm olduğu şeWr- krdeügiyoğun." Bugünekadarbirçokşehirdeser- giler açan ve sempozyumlara kati- lan Akoğul, konu ne olursa olsun kitlelerin egitiminin son derece önemli olduğunu belirtiyor. Akoğul, "ArK^eğitamişldtksi- rianlay-abüir.Sadeceokuldeglser- gi\1e,kitapla,tiyarroyla egitim şart Akademik eğjtimahpbunlan yap- nuyorsa bir insanın fotoğrafçı ol- ması imkânsu1 ' diyor. Bildiği her şeyi insanlarla pay- laşmaktan, fotoğrafçûığa teorüs. ve pratik bazda katkıda bulunmaktan zevk aldığrnı söyleyen sanatçı, Marmara ve Bügi Üniversitesi ile sergi ve albümün sponsorluğunu üstlenenEyüboğlu EğitimKurum- lan'nda fotoğrafçılık konusunda dersler veriyor. "Afternatif eğitim veriyorum; bunlariçindebizeoğretihneyenşey- ler de var. Dersierimde dünya fo- toğrafçüaruu,fotoğraf kuramlarnu, proje yapmayı, anlan fotoğraflaş- ürmayvyaşamafotoğrafçabakma- yıöğretr^rum-ÖğrencikruTÜntep- kflerinden çokmemnunum. Hangi yaşolursaolsunoğrencüer evlerine gjderken hissettikleri doğrultuda gözkrindeld ışık benim için çok önemlL" Sergiden sonra çalışmalanna aynı tempoda devam edeceğini belirten Akoğul, fotoğraf yaala- nndan oluşan bir kitap ile sergisi ve albümü olacakyeni bir projeyi yıl sonuna yetiştirmeyi planlıyor. "Knğunun Ölumü" ve "Son Do- kunuş" isimli iki şiir kitabı olan sanatçınrn üçüncü şiir ki- tabı da yıl sonu proje- leri arasında. IŞILDAK YE YELPAZE ATtLIA BtRKtYE TroyaOnünde Kör bir ozan anlattı bunlan, Atlann da ruhu vardı Troya önünde, Ta Hades'ten duyulurdu kişnemeleri, Atsız bu kişneme ölüleri ürpertir, Köpeği deliye çevirirdi. Kimi de Troya önünde nal ses/eri gezinirdi, Gömülmemiş bir atın erinçsiz ruhundan. Metth Cevdet Anday'ın "Troya önünde Atiar" şiiri yukandaki dizelerle başlar.. ••• Cumartesigünü Stuttgart'taTürkiye ve Alman- ya cumhurbaşkanlan Troya buluntulannın (hazi- nesinin) geniş kapsamiı bir biçimde sunulduğu "Troya: Düş ve Gerçek" adlı sergiyi birlikte açtı- lar. Gazetelerde ve teievizyonda yer aldı bu haber. Pazar günkü Cumhuriyet'te de konuyla ilgili Öz- gen Acar'tn haberi vardı. özgen Acar'ın bildirdiğine göre, Alman yetkili- lerininkonuşmalannın ortakpaydası: Avrupakül- türünün kökeninin Anadolu ve Troya oluşu. Bu çokönemlibirsaptama. Özellikle Anadolu'nun ta- rihsel kalrtına sahip çıkmamtz ve anlamamtziçin. Ne yazıkkibizden önceki kültürepeksahipçık- mayız. Sanki Anadolu, Türk boylannın istilasıyla uygariığa kavuşmuşl (Daha da vahim bir durum var. İlk insana ilişkin bir mağaranın üzerine stad- yum yapılması da herhalde bizde görülür.) Troya adı, degişikbiçimlerdeyazıitr. özgen Acar da yazısında "Troia" olarak kullanıyor. Genellikle Taıva" olarak yazıhr. Bu adla birçok ürün (en bi- lineni de kanyak) ve şirket adı vardır. A. Kadirilebirlikte gerçekleştirdiği llyada (San- der Kitabevi, 1967) çevirisinin bilimsel bir maka- le niteliğindeki o kapsamiı önsözünde, Azra Er- hat, bir dipnotta (s. 22) Troya" yazıltştna şoyle bir açıklık getiriyor. "Bugün gerek Hisariıkta, gerekse Türkçe tarih kitaplannda kullanılan 'Truva' veya Trova' yazılı- şı yanltştır. Homeros destanlannda bu şehir Tro- ia' diye yazılmaktadır. Fransızca 'Troi' fjrua oku- nur) kelimesini bizTruva, Trovaşekline sokmuşuz, kullanıyoruz. Oysaki biz bu şehrin adını Yunanca aslından alıpTroya diyeyazsak, hem dilimize da- ha uygun düşer hem de ikinci elden uydurma bir isimolmaz. Bizöyleyazdık. Hisarlık'tadaöyleya- zılmasını candan dileriz." ••• Günümüzün Alman yazarianndan (bildiğim ka- danyla "Doğu"da kalanlardan) Chirsta Woh\ Kassandra (çev: llknur Tarkan, Afa Yay. 1990) adlı romanında Anadolu ve Troya'ya ilişkin ben- zer bir savı ileri sürer. Mitolojik kahraman kâhin Kassandra1 nın bilin- cinden izlediğımiz romanındaAkhalann (eski Yu- nanltlar)Troya yıkımını, vahşetini konu edinir. Ba- tı'yı daha vahşi, Doğu'yu CTrpya/Anadolu) daha uygar gösterir. Azra Erhat da sözünü ettighn yazısında aynı şeyleri söyler. özcesi, Aiman yetkililerin söyledi- ği, vurguladığı uygartık tarihinin bir gerçeği... UmanzTroya buluntulannın dünyadaki 40 mü- zeye dağılmış öteki parçalan da Çanakkale Mü- zesi'nde, yani ait olduğu yerdeîoplanabiisin. Batı uygarlığının temsilcilerinin bu hazinenin parçalannı iade etmeleri gerekmez mi? Sergiyi iki cumhurbaşkanının açması çok önemti ama kültürbakanımızın da sergiye gitme- mesi o kadar tatsız. Özgen Acar şöyle yazıyor. "... KüttürBakanı IstemihanTalay'jn davetii ol- duğu halde Milli Güvenlik Kurutu'nda yaşanan tartışmanın protestosunu buraya taşıyarak gel- memesi ve bu önemli olaya gölge dûşürmesi eleştiri konusu oldu." • • • //yadadestanındaTroyasavaşınt anlatan büyük ozan Homeros ile aynı şiir ırmağında yıkanmış- tır Melih Cevdet Anday: Anlatma bana atlan Yüreğim kaidırmıyor düşündükçe vurulup Vurufup yerierde yattıklannı, anlatma, Anlatma bana, görmedim Troya savaşını. FttmFestivdl için rezervasyon • Kültür Servisi-14-29 Nisan tanhlerinde eerçekleştirilecek olan 20. Uluslararası îstanbul Fıîm Festivali'nin program broşürleri, gösterim çizelgesi ve rezervasyon formlan 24 Mart Cumartesi günü saat 1 l'den itibaren, Beyoğlu'nda Emek, Atlas, Sinepop, Beyoğlu ve Kadıköy'de Rexx sinemalanndan \e Îstanbul Kültür ve Sanat Vakfi Beyoğlu Merkezi'nden temin edilebilecek. Rezervasyonlar 31 Mart-3 Nisan tarihleri arasında Îstanbul Kültür ve Sanat Merkezi'nden (ÎKSM) yapılabilecek. Rezerv edüen biletlerin satin almması ise 6-9Nisan tarihleri arasında İKSM'de yapılacak. Festivalde bilet fiyatlan tam 4 milyon. 19.00 21.30 seanslan dışrnda, öğrenci ile 65 yaş üs izleyiciler için 3 milyon TL olarak bekrlendi Sabah 10.30 seanslan büetleri ise herkese indirirnli olarak sadece 2 milyon TUden satilacak. Rezervasyon svrasında satınalmac biletler için ise 1 milyon TL indirimli olarak milyon ve 2 milyon TL ödenecek. ÇağdaşTÜPkResminttenBirKe • Kültür Servisa- Kanat Bayazıt Sanat Galensi'nın ikinci sergisi, 24 Mart'ta "Çağ TürkResminden Bir Kesit" ile devamediy Sergide yakın tarihe imzasını atan akademı ressamlann 35 yağhboya tablosu yer alıyoı tablolar Faruk Cimok, Mehmet Gülenüz, Altan Çelem, Mahir Güven, Ergin tnaa, Komet, Doğan Paksoy ve Yaşar Yenic*li'y Ribarski ve SperoviK'inkonî • Kültür Servisi - Işık Üniversitesi, 'Bah, Konserlen'nin ikinci ayağında ünlü tr«ml Kril Ribarski ve eşi piyanist Milica Sperc Ribarski'yi konuk ediyor. 24 Mart Cuna saat 20.00'de gerçekleştirilecek olan k3n' Boismorter, Bach, Monti gibi ünlübeseı yam s«a Ribarski'nin kendi besteleri te seslendirilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear