17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 OCAK 2001 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İnönü - Churchfl bıiuşması • ADANA-îkinci Cumhurbaşkanı Ismet Inönü ile tngiltere Başbakanı VVinston Churchiirin 2. Dünya Savaşı'nın en kritik döneminde Tarsus'un Yenice ilçesindeki istasyonda bir trenin vagonu içerisinde yaptıklan tarihi görüşmenin yıldönûmlerinde gerçekleştirilen etküıliklerin bu yıl yapılmayacağı açıklandı. Yenice Belediye Başkanı Veli Serin, 30 Ocak 1943'teki tarihi görüşmenin 58. yıldönümü törenlerinin geçen yıllarda çeşitli etkınliklerle yapıldığını anımsatarak "Etkinliğin daha kapsamlı yapılması için 2 yılda bir yapılmasına karar verdik. Önümûzdeki yıl daha görkemli bir anma düzenleyeceğiz" dedi. Maaş faridarı veriliyor • ANKARA (ANKA) - Emekliler, yüzde 5.2'lik enflasyon farkı ve yüzde 10'luk yanyıl zammı nedeniyle oluşan maaş farklannı 1 Şubat'tan itibaren alacak. Emekli Sandığı'ndan aylık alan emekli, dul ve yetimlerine, enflasyon farkı ve yanyıl zammı olarak toplam 70 trilyon 52.7 milyar liralık ödeme yapılacak. Ödemelerin 1 milyon 348 bin 36 kişiyi kapsadığı bildirildi. Yapılan zamlardan sonra en düşük emekli aylığı 164 milyon 420 bin lira oldu. 1 'inci derecenin 4'üncü kademesınden ve 25 fiili hizmet yılı ûzerinden emekli olan bir şube müdûrünün aylığı 236 milyon 628 bin lira, bir daire başkarunın aylığı 284 milyon 52 bin lira, genel müdürün aylığı ise 388 milyon 476 bin liraya yükseldi. 'Enerji bisküvisr ihatesi Eti'ıtin • tstanbul Haber Servisi - Birleşmiş Milletler'e bağlı olarak çalışan Dünya Gıda Orgütü'nün Irak için dûzenlediği "Enerji Bisküvisi" ihalesini Eti kazandı. Eti yetkilileri, çocuklara yönelik kaliteli ve özellikle yüksek enerjili ürünler konusunda deneyimli olmalannın bu ihaleyi kazanmalannda önemli rol oynadığını söylediler. Kuşkıılu firmaya 7 tutuklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kozmetik ve temizlik ürünlerinden oluşan bir paketi bin 88 dolara satan Berrak AŞ'nin "titan" benzeri bir yapılanma olduğu iddiası ile başlatılan soruşturma kapsamında şirketin 7 yönetim kurulu üyesi tutuklandı. Şirketin yönetim kurulu başkaru ve eski titancı Emre Sutaş, Istanbul sorumlusu Hûseyin Erting ve Sadık Ege'nin de soruşturma kapsamında arandığı bildirildi. Hükümet, verdiği kararla toplumu açıkça 'suç işlemeye tahrikve teşvik' ediyor En büyük suç: İmaıaffi / 1 / f Bakanlığı'nın JL f X Hazine arazilerini kaçak yapılara satışı projesi, daha önce REFAHYOL'unda programındaydı. Şimdi ise 'büyük depremin tarihsel uyanlarına rağmen' aynı düşünce yeniden gündeme getiriliyor... OKTAYEKİNCİ M aliye Bakanlığı'nın "Hazine arazilerini değerlendirme" söy- lemiyle tasarladığı "imar affi" yeniden gündemde. Bakanlı- ğın tasanyla bütçeye "5 katrB- yontira*kazandrrmak istediği, yöntem olarak ise kaçak yapı- larca işgal edilen Hazine arazi- lerinin "yapı sahiplerine" satı- şınınbenimsendiği söyleniyor. Dikkat edilirse "yeniden'' diyorum; çünkü bu tasan ve bu yöntem, Erbakan-Çîlkr or- taklığındaki "REFAHYOL" döneminde de gündeme gel- mişti. Gündeme gelmesi bir yana, Başbakanlığa bağlı özel bir "birim'' bıle kurularak, iş- gal altındaki hazine arazıleri- nin "envanteri" çıkanlmış; hatta bunlann işgalci yapılara "tapulanacak" şekilde nasıl "parseüeneceği'' konusunda bile harita ve kadastro çalış- malanna başlanmıştı... Ne var ki hem duyarlı kamuoyunun tepkıleri, hem "Anayasal en- geUer", hem de REFAH- YOL'un ömrünün umulandan kısa sürmesi sonucunda, Tür- kiye bu büyük "badireyi" de o gün için atlatmış oldu... Şimdi ise öyle görünüyor ki 57. hükümetin Maliye Bakan- lığı'nı yönetenler de "kamu- daki kaynak sorununu" çöze- bilmek için "REFAHYOL çiz- ' bel bağlamış durumda- Hûkümetin maddi kaynak bulmak için desteldediği yasa tasansı, gecekondulaşmayı teşvik ediyor, kaçak yapüaşmaya destek veriyor. lar. Kim bilir, belki de yine REFAHYOL döneminde belli bir aşamaya getirilen "teknik hazırhklan" da değerlendir- mek istiyorlardır... Yasal hazırlıklar Peki, ya "yasal hazuiık- lar*?~ Işte burada tıpkı yine REFAHYOL dönemi gibi bu- gün de Maliye Bakanlığı'nuı ve hükümetin önünde "ciddi engeDer" var. Çünkü, ne Anayasa, ne de birçok yasa, temelde "kamu maİı" olan ve hangi koşulda olursa olsun ancak "kamu ya- ranna kuflanımT zorunlu bu- lunan Hazine arazilerinin "özel ve yasadışı çıkariara pa- zarianmasına" ızın veriyor. Hukuksal durum böyleyken Türkiye'nin yeniden gündemi- ne getinlen "imar af&" tasan- lannın aslında "en büyük su- çu'' oluşturduğunu da yinele- mek durumundayız. Çünkü: 1) Bu tasan ve söy- lemlerle, öncelikle toplum açıkça "suç işlemeye tanrik" ediliyor ve hatta bu tahnk "teş- vike" dönüşerek yasadışı yapı- laşma adeta özendiriliyor. Ni- tekim Erbakan ve Çiller için Mimarlar Odası'nca bu yönde yapılan bir suç duyurusu "esastan" kabul edilmiş, "do- kunuhnazhklar" yüzünden so- nuç alınamamıştı... 2) Kaçak yapılar, genelde "imara sakıncalT alanlarda ve "yapı yasağmı çiğneyerek" in- şa ediliyorlar. Özellikle içme suyu havzalan, vasıflı tanm alanlan, SlT'ler, orman alanla- n, imar planlannda aynca ye- şil alan ya da rekreasyon böl- gesi olarak aynlan araziler, ya da kentingenel çıkarlan ve alt- yapı-üstyapı-peyzaj vb. den- geleri açısından yapüaşmaya açılmaması gereken bölgeler... bütün bu gibi alanlarda kaçak yapı yapmak, sıradan bir ku- ralsızhk değil, binlerce ve mil- yonlarca insanın "sağhkh ya- şam hakkuu" gasp etmek an- lamına geliyor. Tahrlbatı onarmak 3) Maliye Bakanlığı, buna rağmen yine de "katrüyonlar" için imar afnnı düşlese bile, el- de edilecek bu paralar, kaçak ve yasadışı yapılaşmanın top- lumsal ve çevresel değerler üzerindeki tahribatuu "onar- maya" yetecek midir?.. 4) Bu tür tasanlarla "planla- ma" kavramı ve hedefı de yok edilmektedir. Plansız, kaçak ve işgalci yapılan "para kar- şılığj meşrulaşürmayı" düşü- nebilen birpolitikanın, çok da- ha önce yapması gereken, i- mar mavzuatından planlamayı tümüyle çıkarmakrır... 5) Belki en çarpıcı olanı da yine bu tasanyı düşünenlerin ashnda REFAHYOL'dan bile "geri" bir durumda olduklan- dır. Çünkü, REFAHYOL bu projeyi gündemine alırken, Türkiye'yi sarsan "en büyük deprem" yaşanmamıştı... Depremden "ders aidık" de- nilirken, öbür yandan depremi felakete dönüştüren en temel neden olan "plansız-bilim dışı ve denetimsizyapdaşmayı" pa- ra karşılığında bağışlayarak "kaheT kılmak, acaba hangi aklın ve manhğın ürünüdür?.. Evet... Cumhuriyet tarihinin en büyük suçu imar aflandır. Umanz 57. hükümet, bu bü- yük suçu yinelemez ve gelece- ğimizi daha fazla karartmaz... Bıızdan heykeller üşütüyor Çeviri Servisi - Japonya'nın kuzeyindeld Sapporo kenti K soğuk"birfestiv3k haznianıyor. Çok sayıda görevii, kentte her yıl düzenknen kar ve buz beykefleri festivah' için hanl hanl çahşryor. 6 Şubat'ta başlayacak ve bir hafta sürecek olan festrvalde 326 heykel yer alacak. HeykeOer arasmda birbirinden güzel kaleler, bebekler, miki fareter bulunuyor. Çocuklan olduğu kadar büyükkri de büyüleyen heykeDerin yapunı için saarJerce uğraşanlar "sıkı" ^yinınek zorunda olduklannı söyhlyorlar. Bir hafta boyunca 2 mflyonu aşkın turistm ve çok sayıda Japon'un gezmesi beklenen festivaL belki de haarük aşamasmda görevfikrin en çok üşüdüğü festrval. (REUTERS) BERGAMA KÖYLÜLERİNDEN YENİ ADIM Devlete bilezik bağışı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bergama Çevre Yürürme Kurulu Başkanı Oktay Konyar, yargı karar- lannın uygulanarak "Eurogold'"un siyanürle altm çıkarmasına izin veril- memesini istedi. Konyar, "Devtetimi- zin altın açığım giderebOmek için du- yariı insanlanmızdan bir adet altm bilezik isteyerek Eurogold'un devlete vereceğipaymyüz kanru, bin katmıse- ve seve vereceğiz. Yeter ki yaşam ga- rantimiz olsun, onurumuz kınlma- sm" dedi. Oktay Konyar, dün Izmir Valiliği önünde yaptığı basın açıklamasında, Eurogold'un siyanürle altın çıkarma çalışmalanna karşı Bergamalılann 10 yıldır mücadele ettiğini belirten Kon- yar, şöyle konuştu: "Sij'anürle altın çıkarmaya karşı mahkeme kararian uygulanmadı, yoksayıldL TÜBİTAK kurumuna yeniden raporiar haznia- tarak bir dayatma ile Bergama'da si- yanür linç yöntemiyle altm aranma- sına izin verildi. Bunu biliyorsunuz. Ama şimdi kendimizi devletimizin şefkatn* koUannda değil yavaş vwaş ölumün dibinde olduğumuza inan- maya başladık. Yargı karariarmı yok sayan, kendi ülkelerinde bizleri adam yerine koymayro rencide eden, gözle- ri paradan ve ranttan başka bir şeyi görmeyen Eurogold'a karşı bu onur- lu yurttaşlan yenik düşürmeyin.n Konyar, açıklamasında mücadele- lerini sonuna dek sürdüreceklerini belirterek şu görüşlere yer verdi: " Yangmdan mal kaçuırcasuıa Berga- ma Ovacık'taki altm madenini açma ruhsatı verenler, bugün DGM Sav- cıhğYnda yüzlerini kapatp cezaevine girenlerie bankalan hortumlayıp i- hale komisyonculuğu yapanlardn*. Al- tm dosyalan açümadan. çokuhıshı şir- ket ilişkileri değerlendirmeden, bu uy- gulamayı durdurmahdrrlar." KARNE SEVİNCİHASTALIK ŞÜPHEStNE DÖNÜŞTÜ Okulda menenjit paniği tstanbul Haber Servisi - Avcılar'da- ki Atatürk llköğretim Okulu'nda bir öğrencinin "meningokok menenjit" şüphesiyle ölmesı, veliler arasında en- dişeye neden oldu. Ü Sağhk Müdürü Osman Karaaslan. öğrencinin kesin ölüm nedeninın belirlenmesi amacıy- la otopsi istenmesine karar verildiğini belirtti. Karaaslan aynca ailelerin ted- bir amacıyla menenjit durumunda ve- rilen rifamicine etken maddeli bir an- tibiyotik kullanmasını istedi. Avcılar Atatürk llköğretim Okulu, geçen cuma günü kame heyacınuun yanı sıra menenjit şüphesiyle sarsıldı. Dilan Yüdırun adlı öğrencinin ölüm nedenı olarak meningokok menenjit hastalığından şüphelenilmesı üzerine okuldaki diğer öğrencilerin, aileleri- nin ve öğretmenlerin rifamicine etken maddeli antibiyotiği 4 gün boyunca kullanması istendi. 11 Sağlık Müdürü Osman Karaaslan, Cerrahpaşa Tıp Fa- kültesi'ne ölü olarak getirilen Dilan Yıldınm'ın ailesinde yapılan tetkik- lerde menenjit mikrobuna rastlanma- dığını açıkladı. Karaaslan yaptığı ya- zılı açıklamada, konunun cıddıyeti ne- deniyle kesın tanı için otopsi istenme- sine karar verildiğini kaydederken en- dişe edilecek bir durum olmadığını da ekledi. Çocuklantehditediyor Istanbul Tıp Fakültesi öğretim üye- si Prof. Dr. Haluk Eraks<n da menin- gokok menenjitin daha çok çocuklan tehdit ettiğini söyledi. Yakın temasta korunmanın önemine değinen Prof. Eraksoy, "Ama mikrobu her alan kişi menenjit olacakdiyebir kuralyok.Ço- ğu kişi mikrobu beBrtisiz taşır. Ama o sırada başkalanna bulaşörma riski vanbr* dedi. Eraksoy, "başağnsı, kus- ma, bulano, ateş" gibi belirtilerde me- nenjitten şüphelenildiğini belirtti. DUZYAZI •ı ORHAJN BlRGtT Köstebek Kuşkusu... Gaffar Okkan ve öteki beş şehit güvenlik görev- limize dûzenlediği saldın ile, bir yıl aradan sonra ye- niden terör gündeminin birinci sırasına oturan Hiz- bullah'ın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde köste- bek kullandığı dünkü 'Milliyetin birinci sayfasında manşetteydi. Bu tür haberterde, kaynağın adı ve görevi doğru- dan verilmeyince, olaya ihtiyatla yaklaşmakta yarar var. Dünkü köstebek iddialı haber bu iki öğeden de yoksundu. Ama, yine böylesine hassas bir konuda da, özel- likle emniyet gibi bir kurum şaibe altında ise ve o konuda, ilgililerin elinde yalanlamaya yetecek kanıt- lar varsa, şaibeyi ortadan kaldırmanın en azından güvenliğimizi emanet ettiğimiz kurumdaki görevli- ler için özellikle gereksinme duyulan moral açısın- dan öncelikle zorunlu olduğu da dikkatten kaçma- malıdır. Ne Içişleri Bakanlığı, ne Emniyet Genel Müdürlü- ğü, ne de Diyarbakır Valiliği dün öğle saatlerine ka- dar kamuoyu önünde böyle bir açıklamaya gerek duymamışlardı. O halde, Hizbullah köstebeğinin aziz şehidimiz Gaffar Okkan'ın karargâhına da sızmış olabileceği- ni gözden uzak tutmayarak, kördüğümün üstüne yürümekte yarar var. 26Ocakgünkü 'Düzyazı'da 'Komplo TeorisiSay- mazsanız" başlığı altında ve kendi ölçütlerim içinde öyle bir olasılığı ben de ortaya atmış ve emniyet müdûrünün olay gecesi hangi yoldan döneceğinin daha önceden bilinmesi için içeriden bilgi sızdınl- ması gerektiğine dikkati çekmeye çahşmıştım. Olaydan çok kısa bir süre sonra emniyet foto film' merkezi tarafından saptanan video kayrtlannı, cu- martesi günü televızyonlarda ızledik. Pazar günü, bir' de ne görelim? Diyarbakır DGM Yedek Yargıçlığı, bu video filmlerin yayınını, olayla ilgili soruşturmanın se- lameti açısından sakıncalı gördüğü gerekçesi ileya- saklıyor. Foto film merkezinin ıkı görevlisi de açığa alınryoriar. Ister menfaat karştlığı, isterse ideolojik nedenler- le olsun, öyle anlaşılıyor kı soruşturmalarla ilgili bel-' geler, medya organlanyla zaman zaman kurulan ile- tişim köprüleri aracılıgı ile giz olmaktan çıkartılabi- liyoıi Ağzında bakla ıslanmayan görevii, gazete ya da televizyon muhabiri ile bu tür bir ilişkiyi kurabili- yorsa, aynı serbestliğı yasadışı bir terör örgütünün ya dayanılmaz parasal gucü ile, ya da ideolojik bağ- lantısıyla sağlamak elbette gözden uzak tutulma- malıdır. Nitekim adı geçen haberde, kaynak gösterilen 'yetkili', Mardin'de Hizbullah'a yönelik bir ope/as- yonda, Edip Gümüş adındaki hedefin evinin altın- da bir güvenlik görevlisinin oturduğunun saptandı- ğını söylüyor ve bu memurun görevden alınma is- teğinin 'femiz çocuktur" gerekçesiyle yerine getiril- mediğinı bildinyor. Hizbullah'ın camilerde nasıl örgütlendiğini ve Di- yanet Işleri Başkanlığı'nın vaız ıhtıyacını nasıl karşı- ladığını, geçen yılki Beykoz ve Diyarbakır olaylan sı- rasında bol b d öğrenmiştik! Gaffar Okkan ve beş arkadaşının kanlan dökül- dükten sonra, şimdi aynı örgütün bu alandaki be- ceri ve deneyimleri yeniden gazetelerimizin ilKsay- falanna geliyor. Bunlan ve örgütgn dogu komşu- muz Iran ile olan sıcak ilişkilerini bir kez daha hafı- zalanmızda tazeliyoruz. Bu tazeleme faaliyetleri sırasında, mesela ülkenin ana muhalefet partisi lideri, kendisini mahcup edip etmeyeceğini düşünmeden öne çıkarak, Diyarba- kır'daki vahşi saldın olayında Hizbullah'ın yanı sıra niçin PKK'nin ya da beyaz zehir kaçakçılannın par- mak izinin de aranmadığı gibi bir absürt soru ile ka- falan bulandırmaya çalışıyor. Ya da sanki Hizbullah organı imişçesine radikal bir dinci gazete, olayın olduğu yerdeki Yeşil Ca- mi'nin bahçesınden de Gaffar Okkan'ın aracına ateş edildiği savlannı yıkmak amacıyla, cami duvarlan- nın insan boyunu aştığını görüntüleyen fotograflar yayımlayarak, işkıllenenlere organlık etmeye kalkış- tığını fark etmez görünüyor. On parmağı, kendi soydaşlannın da kanı ile bo- yanmış bir vahşet örgütü için bedava avukatlıga so- yunmaya kalkışan ana muhalefet lideri belki oy, o radikal dinci gazete de traj çabası ile ortaya çıkmış olabilırler. Ya, geçen yılki olaylardan sonra Hizbullah ile iliş- kileri için Iran'dan istediği bilgiyi hâlâ alamayan Dı- şişleri Bakanlığımızın soğukkanlılığına ya da vur- dumduymazlığına ne diyeceğiz? Yanıt galiba hemen hazır oiarak kamuoyuna ya bugün, yayann duyurulacak. Dışişleri Bakanı Isma- il Cem'in,12-13 Şubat günleri Tahran'a yapacagı resmi ziyarette, bu ülkenin 8 aydan beri istediğimiz bilgilerin üstüne kapanmasından ötürü sersenişte bulunduğu, Iranlı meslektaşının her zamanki gibi yuvariakrfadelerie,Türkıye'ye karşı dostluk duygu- lan beslediklerini söylediğini televizyorriardan din- leyecek, gazetelerden okuyacağız. Iran tarafı, o arada sözü edilirse, geçen ekim ayı- nın son günü bir Tupolev TU-154 tipindeki uçakla- nnın Lübnan'a gitmek için bizim hava sahamızdan geçtiği sırada, alınan istihbarat nedeniyle Diyarba- kır'a indirilerek içinde silah aranmak istememize de hemen kılıf uydurup "Biz o uçağımızı o anda görü- nen biranza nedeniyle önce Urumiye'ye indirmek' zorunda kalmıştık. Sonra da isteğınjz üzerine Diyar- bakır'a inmesine ve arama yapmanıza sps çıkart- mamıştık" türünden bir yanıt vererek yavuz hırsızın ev sahibini bastırması rolünü çok mükemmel bir bi- çimde sahneye koyacaklar. Sonra her şey yeniden eskiye dönecek... Yani köstebekler, istedikleri devlet dairelerinde görev yapmak için 'dayı 1ar bulacak, Diyanet, vaiz bulun- duramadığı camileri terör örgütlerinin at oynatma- sına terk edecek.. ..Ve yeni Gaffar Okkan'lann, şehitlik haberleri ile kahrolacağız. Asıl tehlikeli köstebeklerin, içimizdeki vurdum- duymazcılık olduğunu unuttuğumuz sürece... Faks:0212-6770762 E-mail:obirgit(n e-kolay net. Greenpeace üyelerine yapılan saldın dünyaya duyurulöu • ANKARA (ANKA) - Tıbbi atık yakma tesislerine karşı gösten yapan Greenpeace • üyelenne CHP'li Izmit Belediyesi çalışanlannca yapılan saldın, Greenpeace örgütünün intemet sitesinde "vahşi davranış"' olarak tanımlandı.Göstericilerin dövülmeleri "Tüm eylemciler bazı vahşi davranışlardan sonra gözaltına almdılar" biçiminde anlatıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear