Catalog

SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2001 SAU O L A Y L I A J A \hj C r O K U S L I l ı l l . [email protected] Her Taş^f^ltında... ATİLA SARP Yük. Ziraat Mühendisi, CHP Ç Y etküiagızlanianaçık- lananlarabirpaşamı- zın görüşleri eklendi. Bu görûşlerdeki dü- şünceye göre Cum- huriyet Türkiyesi bit- miş, ülke dincilerin fiilen eline geç- miştir. lıkçılaı ve dincileryargı organ- lannda, belediyelerde, yönetim bi- rimlerinde, güvenlik güçleri içinde büyük bir güç oluşturmuşlardır. Bu güçlerine ek olarak yurtiçi ve yurtdı- şı büyük para kaynaklan elde etmiş- lerdir. Bizler, yani yurttaşlar yalnız- ca aysbeıgin ucundaki kısmı görmek- tedir. CumhuriyetTürkiyesi'nin yeri- ni bir Islam cumhuriyetinin alması an meselesidir. Bu konuda tek engel ise Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri de dikkat ve özen göstermezse Suudi Arabistan, îran, Libya tipi şeriat devleti olmamız ka- çınılmazdır. Bir an için yetkililerin söylediklerini doğru olarak düşünür- sek, Cumhuriyet Türkiyesi, Batılılaş- ma-çağdaşlaşma-uygarlaşma yolun- daki iki yüz yıllık ugraşısına karşın bu noktaya nasıl gelmiştir? Kimler, en yet- kili ağızlardan açıklanan ve uygar yurttaşlanmızı ürkütüp korkutan bu- günkü aymazlığın yol taşlannı döşe- miştir. Sorun budur. Sorunun çözümü de aymaznklan yapanlann saptanma- sıyla çözümlenebilır. Cumhuriyet dev- rimi karşıtlan, Cumhuriyet devrimi- ni tamarnlayamaz. Bu aymazlığı, 'Aydmhğa Doğru'nun okuduğumuz bölümlerinde bir ger- çek olarak saptıyoruz. Yapıtın yaza- n, 1964-1971 yıllan arasında yürüt- menin başındadır. Her gün de kimi açıklamalan basında çıkmaktadır. En son yazılanlar 'sanşm güzdkadm' ve takunyacıyı ülkenin başına bela etti- ğıne iişkındır. Yapıtta ıse daha 196O'lı ankaya Üyesi yıllarda taşlı, sopalı, silahlı çeteleri ülkenin bütün düşûnen insanlannın, sosyalistlerinin, sosyal demokratla- nnın, liberallerinin, yazarlannın, çi- zerlerininve 1961 Anayasası'run ba- şına bela ettiğini görüyoruz. Nasıl mı, şöyle: Yapıtında yazıyor... "Her taşm al- tındakomünizm var", sayfa23. "Re- jime musallat olan çete ile bunu or- ganize eden, güçlendiren ve suça az- mettirenler, müstahak olduklan akı- bete maruz bırakılmalıdır" sayfa 35. "Önümüze geleni komünist diye dam- galamak ne mümkün ne de doğrudur. Ancak bu kompleks ile hakikaten ko- münist olanı da damgalamayalım kompleksi ile şu komünisttir denile- mezse, bu takdirde de neye ve kime hizmet edilmiş olur. Komünizm üze- rinde hassasiyetinizi takdirle karşılı- yorum. Adalet Partisi antikomünist ve milliyetçidir." sayfa 38. "Kahrol- sun komünizm demekle bu mücade- lenin yapılması zamanı çok gerilerde kaldı. Antikomünist olmak kâfi değil- dir. Antikomünist olmanın hakkım vermek lazımdır. Bugün dünyanın en ileri memleketleri, milli gelirini 4 bin dolann üstüne çıkarabilmiş memleket- leri, Allahsız degildir. Kilisesi, mabe- di açıktır, oraya gitmek suç ve kusur sayılmamalıdır" sayfa 65. "Müliyet- çi olmak kimsenin inhisannda olrna- malıdır. Komünistlerin dışında her- kesin milliyetçi olması lazımdır. Bu- rada milliyetçiliği, beynelmilelci mi- sin, yoksa milliyetçi misin tasnifınin dışında aramak lazımdır. Beynelmi- lelcüik bugün sadece komünistliktir." sayfa 76. "Teşvikçileri bizzat tedhiş- çilermahcup etti. Buhareketlerin eko- nomik sosyal alanda reformlar yapı- lamadığı için meydana geldiğini ile- ri sürüp savunanlara karşı, anarşistler mahkemelerde hürriyetçi düzen yeri- ne Marksist, Leninist, Maoist bir dü- zen kurmak istediklerini ifade edi- yorlardı" sayfa 84. "Büyük Atatürk ve o günkü Meclis, bolşevikliğin mev- cut olduğu bir zamanda cumhuriyete kararvermişlerdir" sayfa 124. "lyi dü- şünmek lazımdır. Bu gaye degildir. Hem yola, hem de yolun başına ko- nan' şuraya gider' tâbelasına iyi bak- mak lazımdır. Hürriyetçi demokrasi ile Marksizm, kazancı veya katma de- ğeri ferdin hakkı veyatoplumun hak- kı saymakta aynlmaktadırlar" sayfa 158. Karşımızdakiler kimlerdir? Hür- riyetçi cumhuriyetin karşısında olan herkes. Cumhuriyetin karşısında olan mı var, derseniz, şunu soracağız. -O halde Türkiye'nin meselesi nedir? Hürriyetçi cumhuriyetin bir komü- nist saldınsına maruz kaldığı her gün tekrarlanırken bizim cumhuriyeti sa- vunmamız bir ihtiyaçtır. Bizbüyük bir görev yaptiğımıza kaniiz" sayfa 163. "Milletlerarası komünizm", 'anar- şizmi' öncü olarak kullanmaktadu-. Aslında, "Anarşizm, toplumu devlet olarak kabul etmeyen, milleti de red- deden bir cereyandır. Komünizm, ik- tidara gelmek için meşru yollann ya- nı sıra cebir ve şiddet yolunu da mu- bah sayar. Kendi arzusuyla, kendi hür iradesiyle komünizmi kabul etmiş hiçbir millet yoktur. Komünizmi kabul etmek mecburi- yetinde kahnış memleketler, büyük harplerin sonlannda bu kapana düş- müşlerdir. Komünizmin milletten gi- derek netice alması zordur, onun için baskınla devleti ele geçirmeyi daha pratik bulmaktadır... Komünizm mil- li devlet ilkesini kabul etmez, ege- menliği bütün millete değil, belirli bir sosyal sınıfa tanır. Ve bunun neticesi olarak o sosyal sınıfin diğerlerinin üstünde tahakkü- münü meşru görür. Komünizm, din- sizlik ve Allahsızlık propagandasını kamu görevi sayar ve bu bakımdan vic- dan ve din hürriyetini, laiklil ilkesini reddeder. Komünizm özel mülkiyeti inkâr, kişilerin çalışma serbestisini reddeder. Özel teşebbüs hakkmı ve sözleşme serbestisini tanımaz. Görü- lüyor ki, hürriyetçi demokraside temel prensip olarak ne varsa, komünizm bunlann tümünü reddetmektedir. Hür- riyetçi cumhuriyetin yerine komüniz- mi ikame etmeye çalışanlann, mille- tin elinden neleri almaya kalktıklan- nı göstermek bakımından bu izahatı vermiş bulunuyorum" sayfa 172. "Kuvvetler aynlığına dayanan bir ana- yasanın verdiği yetkilerle, komünizm- le mücadele kolay obnaz. Komünist faaliyetleri Türkiye'de yeni degildir. Ta 1920-21 yıllannda Halk Iştiraki- yun Fırkası'yla başlamış, 1923 yılın- da gizli komünist partisi faaliyetleri olmuş,bufaaliyet 1925,1927,1929, 1930 ve 1932 yıllannda devam et- miştir. Hemen hemen onu takip eden yıllarda da bu faaliyetlerin çeşitli te- zahürleri her yıl görülmüştür" sayfa 173. Yukandaki sözleri yazarken gö- zümüz 21.09.2000 tarihli gazete man- şetlerine takıldı. "Türk edebiyatının bugünkü geri durumuna gelmesinın suçlusu Marksistlerdir" diyor birisi. Açıklamaya yandaş veya karşı şeyler yazılıp çiziliyor. Yazanmız, yukanda sayfalannı sırayla belirttiğimiz gö- rüşlerinde Türkiye'nin temel sorunu- nun bir komünist, Marksist, Leninist beladan kurtulmak olduğunu söylü- yordu. Ne zaman? 30-40 yıl önce. Şimdi bir aydınımız, yazınımızın bugünkü duruma düşmesini Marksistlere bag- lıyor. Birisi onlarca yıl halkımıza si- yasal çıkarlan için ne olduğu belirsiz bir hedef gösterip taşlanyor. Yurtsever kuşagımızı yokettirmeye çalışıyor. Doğal ki bu sırada ne kadar Cumhuriyet devrimi düşmanı varsa, gözardı ediliyor. Başta beürttiğimiz en yetkili makamlann yakınmalanyla öğrendiğimiz vahim durumumuza yol açanlar ise korunup kollanıyor. Bunun neden sonuçlanna baktığımızda, Mus- tafa KemaL Ordu'su ve Türk Hal- kı'nın düşmanlan sürekli öne çıkı- yor. Yazanmız yazındaki çöküntüyü Marksistlere bağlıyor. Bunun sonucu işitsel ve görsel yazın yaşamımızda- ki kirleticiler aklanıp paklanıyor. Biri siyasetçi diğeri yazuıcı her iki yazann da, küreselleşme yanhsı olma- nın enternasyonalizm olduğunu ve AB normlannı bilmesi gerekir. Bu normlara uygun 75 yılhk Cumhuriyet tarihimizde okuduğumuz belgesel ni- telikli yapıtlara göre. 2 adet enternas- yonal düzeyde komintern üyemiz, 5- 6 komünist-Marksist değerli insanı- mız var. Bırakın Leninizmi anlayan, Mustafa Kemal'in örgütçülügünü kav- ramış tek bir 'shü aydm'ımız ne ya- zık ki yok. Büyük sözlerle peşlerine takıp kapitalizmin pençesine saldıran yol arkadaşlannın çektiği acılar geç- meden, akan kanlan kurumadan dö- nüverenlere o çok peşine düşülen AB normlan komünist, Marksist demi- yor. Bulunduklan duruma göre sos- yalist demokrat, liberal, solcu, refor- mist, arrivist, provokatör gibi sıfatla- malan uygun görüyor. O zaman ne- den önüne gelene komünist Marksist Leninist sıfatı takılıp bu sıfatlann ne olduğunu bilmeyen insanlanmız düş- manlaştınlıyor. Bu sıfatlaria ilgisi ol- mayan insanlar hedef alınıp ortalık cadı kazanına döndürülüyor. Nedeni artıkapaçık. Ancak böyle bir ortamda Cumhu- riyet devriminin temeline dinamit ko- nulabiliyor da ondan. Kurumlanyla be- raber Türk halkı olmadık düşmanlar- la oyalanırken kimlerin neleri götür- düğü ise birer birer ortaya çıkıyor.... '...Bab, Doğu'daMülke- lerin bazj ıslahat tedbirie- riyle yetinmesini ister. Ve Doğu'daki ülkeler ne ka- dar otokratik iseler onlar- la anlaşmanın daha ko- lay olacağını, onlara bir şey empoze etmenin, ni- hayetbirkaç küçûkadam, küçûkbirekip kanalından geçeceğini bildiği için, aslında onlan tercih eder. Ben onlann medeniyet getiricilikmisyonuna inan- mıyorum. Aslında emper- yalizm getiriyoriar. Bu em- peryaliznı de, onlann ik- tisadi büyümelerine daha fazla güç katıyor ve böy- lece çok gelişmiş ülkeler oluyohar. Azgelişmiş ülke- lerin karşısında da tabii hâkim duruma geliyonar.' DünProf. Dr.TankZa- fer Tunaya'nın 10. ölüm yılı idi. Zaman çabuk geçer. Ama yapröar eskimez, da- ha değer kazanır... Yeni kuşaklar aydınlanmayı EVET/HAYIR OKTAY AKBAL lünaya'yı Anmak... oralarda bulur. Koskoca kitaplar üç ciltJik 'Türki- ye'de Siyasi Partiler", "Is- lamcılık Akımı", "Devrim Hareketleri İçinde Atatürk ve Atatürkçülük", "Insan Derisiyle Kaplı Anayasa", "Medeniyetin Bekleme Odasında", "Siyasi Ku- rumlar ve Anayasa Hu- kuku..." Daha nice yaprt- lar... Uzun bir öğretmen- Alması kolay... Odemesi kolay Akbank Taşıt Kredisi Faİz Oranlan ve örnek ödem« Tablosu* Vade 3ay 6ay 9ay I2ay I8ay Faiz Oranı (Aylık) % 4.95 4.95 4.95 4.95 4.95 Aylık Taksit Tablosu 371.979.872.-TL 201.398.866.-TL 145.057.715.-TL II 7.271.218.-TL 90.232.217.-TL Siz de Akbank'a gelin, Akbank'tan hemen, kolayca taşıt kredisi alın. Taşıt sahibi olun. AKBANK G ü v e n i n i z i n E s e r i www.akbank com tr ' •Örnek tabiodaki taksıtler I mılyar TL'lık kredı tutanna göre düzenlenmış olup I mılyar TL'nın dıjındakı kredı tutarian ıçın taksıtler, yukanda yer alan taksıtlenn katlan alınmak suretıyle hesaplanabılecektır lik, onca değerli hukuk adamının yetişmesinde vazgeçılmez katkı... Tunaya'yı tanıtmak be- nim işim değil! O, bir ay- dınlıkçı, bir uygariık ön- cüsü... Ortalığa düşme- den, akıl yoluyla bizleri uyaran, yakın geçmişten bugüne, demokrasi ve cumhuriyet çizgisinde ge- lişmemizi, zaman zaman duraklamalanmızı, sonra yenıden dırilişımızi anlatan bir hoca, bir dost, bir-bü- yükhukukçu... On beş yıl önce bir ko- nuşmasında, şu sıralarda güncel olan, bu güncelli- ği de bir türiü yitirmeyece- ğe benzeyen bir konuyu şu sözlerle aydınlatmıştı: "...şunu söylemek ge- rekir ki Tün\iye'de asker- ler kendi istekleriyle gel- miyorlar. Onlan getiren sebepler var. Bu sebep- leri sivillerin halledeme- diklerine kâniler. Inanarak geliyohar." Hepimiz içinde yaşa- dık! 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül niye gefcii. Niye üç kez askerler sivilleri yö- netim dışına itip birkaç yıl- lığına işi ete aldı? Anımsa- nacak olursa, askerlerin daha ilk adımda "En kısa sürede sivil demokrasiye seçimlehe geçileceğini" açıkladıklarıdır. Her za- man böyle olmuştur. Hiç- birzaman asker sürgit yö- netimde kalmak isteme- miştir. Içlerinde kimileri, 27 Mayıstan sonra otuşan 14'lergibi, iktidarda uzun süre kalıp birtakım atılım- lan gerçekleştirmek iste- yenler olmuşsa da bu tür niyettersonuçsuz kalmiş- tır. Tunaya için doğal olan askeri güçlerin, sivil iktjda- ra tabi olmalandır. "Böy- le bir dunımda olunduğu takdirde çağdaş demok- rasiden bahsedilebilir. Bu askerlerin rolünün gerek- liliğini inkâr etmek degil- dir." Tunaya, şöyle ekli- yor "Burada liderierin çok büyük hatası var. Son 12 Eylül müdahalesinden ev- vel bir türiü devlet başka- nının seçilememesi, vere- ceğim ömeklerden biri... Isteselerdi pekâlâ iki par- ti bunu yapabilirdi, belki de böyle bir hareket ol- mazdı. Bunu askerie ken- dileri de söylemışlerdir. Bunun için ben, Türki- ye'de askerlerin bu işi kendi istekleriyle yaptık- \an, yani iktidar olmak için yaptıklan kanısında deği- lim. Mecbur hissetmiş- lendir kendilerini..." Son 28 Şubat olayı da "çağdaş demokrasi "ye gidilen yolun tıkanmakta olması, işbaşındaki hükü- metin ülkeyi şeriatçılık çık- mazına, Atatürk Cum- huriyeti'nin yıkılması teh- likesirtfi karşı girişilmiş bir atlım olmamış mıdır? Za- man zaman kimı komu- tanlar gerçek bir demok- rasinin gereği, uyancı ko- nuşmalar yaparak halkımı- zı uyanyorlarsa, bunun nedeni de sivil yönetimde- kj yanlışları, yozlaştırıcı durumlan kınamak için- dir. Istanbul Barosu'ncaya- yımlanan "TankZafer Tu- naya" kitabının önsözün- de Turgut Kazan, Tuna- ya'nın bir öğrencisi ola- rak anılannı şöyte anlatmış: "...öylesine birbağ ku- rardı ki, ders adeta birfo- mm olup çıkardı. Zil ça- lıp ara verildiğinde tartış- malardumrazdı. Tarihbir- den canlanır, hukuk, ana- yasa ve özgüriük düşün- celeri bizi kucaklardı. öğ- renciler hocanın çevre- sinde halka oluştumr, so- rularsorulur, konuşulurdu. Ders koridoriara taşardı." Böyle bir hoca elbet unutulmaz! Hele dizi dizi yapıtlan da kitaptiklarda duruyorsa. Bugünün, ya- nnın kuşaklanna hukuk, demokrasi, çağdaşlık, uy- garlık, Atatürkçülük so- aınlannda uyancı çözüm- lemelergetiriyorsa, getir- mekteyse... Anısına saygıyla... PENCERE Ey Türk Tıtre ve Kendine DönL. Pazar günü akşam yemeğinden sonra koltukta dal- mışım, gözlerimi açtığım zaman saate baktım. O ne?.. Gece yansı. Uykumu almışım. Ne yapılır?.. Televizyonu açtım, zaplamaya başladım. Kanal 6. Dr. StressL Nedim Saban. Konu ilginç mi?.. Nâzım Hikmet tartışılıyor. Önde gelen tartışmacılar YıkJızSertel, Refik Erduran ve MHP'Iİ milletvekili Meh- met Gül. Çevrede konuşlanan gençler sıra gelince ko- nuşmaya katılıyortar; hariçten telefonla gazel okuyan- lar arasında da önemli kişiler var. Izlemeye başladım. Tartışılan ne?.. Nâzım Hikmet komünist mi, vatan haini mi, vatan şa- iri mi, mezan Türkiye'ye getirilmeli mi, vatandaşlığa alın- malı mı?.. Erduran'la Sertel tartışmayı yörüngesine çekmek ve özüne indirgemek için çaba gösteriyorlar; yönetici Ne- dim Saban elinden geleni yapıyor; ama, kolay değil... Ya Mehmet Gül?.. MHP'li milletvekili Nâzım'ın komünist kimliğini birtür- lü içine sindiremiyor. Olur mu canım?.. Hem koca şair "komünist entemasyonaii'n amaç olarak benimseme- miş miydi?.. * MHP için kutsal değerler van Devlet... Vatan... Bayrak... Ulus... öyte komünistfık momünistlik, entemasyonal menter- nasyonal dediğim kavramlan, aslan MHP'lileryiyipyu- tarlarmı?.. Dr. Stress'in programında Mehmet Gül gerilimliydi; hak- kı da vardı; bir ömür boyu Nâzım Hikmet'i "vatan ha- ini" sayan bir ocakta yetişmişf. Büyük şair.. Ama komünist.. Komünist demek "kızıl bayrak" demekti, "ulus" yok- tu "sınıf" ağır basryordu bu herifi naşeriflerde, "milli devlet ebet müebbet* fikri de oluşmamıştı. Gül, inan- dığı fikirterin hakkmı verdi, gece boyunca milliyetçiliği- ni savundu; Nâzım'ın yurtseverliğini dışlamak için elin- den geleni yaptı. Kim ne diyebilir?.. • Kimse bir şey diyemez; ama, MHP'li Mehmet Gül'ü izlerken düşündüm... Ve kendi kendime sordum: MHP'nin orta direk işlevini gördüğü 57'nci hükümet 'Kûreselleşme'ye kendisini teslim etmiş; IMF'nin buy- ruğuna girmiş; Avrupa Birliği'nin kapısındayalvaryakar olmuş; "ulus devleti defterden silmeye hazırlanıyor... Avrupa Birlıği, ilerde "Avnjpa Birieşik Devletleri" ola- cak değil mi?.. Peki, en başta Mehmet Gül olmak üzere "komünist entemasyonel"e ateş püsküren tüm MHP'liler "kapita- list entemasyonal"e girmek için neden bu kadar yırtı- nıp çabalıyorlar?.. Nâzım'ın mezarmı Tüfkiye'ye getirmek içlri'kirftseace- le etmesin, Nâzım'ın vatandaşlık sorununu da kimse ken- dine dert etmesin, ilerde "Avrupa Birieşik Devletleri"n\n eyaleti olduğumuzda bu işler tamamdır. Vah benim pusulayı şaşırmış MHP'lilerim.. Ne demeli: Ey Türk trtre ve kendine dön!.. İLAN TC KIRŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999/469 Davacı Mahmut Odabaşı vekılı Av. Doğan Koca ta- rafindan davalılar Fatma Çiçek ve arkadaşlan aleyhın- de açılmış olan ızaleyı şüyu davasının yapılan açık yar- gılaması sonunda, Mahkememızce 17.01.2001 tarih, 1999/469 esas ve 2001/43 karar sayıh ilanp ile Kırşehir ili Merkez Aşık- paşa Mahallesi 1587 ada, 4 parselde kayıth 332 m2 miktarlı taşınmazın m2'sı 15.000.000.-TL'den 4.980.000.000.-TL muhammen bedelle umum arasın- da saüşı suretı ile ortakJığın gıderilmesine karar veril- miştir Tapu malılderinden Fatma Çiçek, Fatma Gökmen, Vahit Esensoy, Şaziye Esensoy, Necmettin Karataş, Nııriye Bektaş, Rabia Şahin, Oya Kırsaç, Figen Duran Yıldız \e Nilüfer Esensoy'un tüm aramalara rağmen adresleri tespit edilemediğinden ilanen tebliğıne karar venlmış olup, işbu ılanın gazetede yayınlandığı tanhte tebliğ edilmiş sayılacağı ve bu tanhten inbaren 15 gün ıçensınde mahkememizin yukandaki esas sayıh dosya- sına gerekli temyiz itırazlan yapılmadığı takdirde ka- rarm bu şekilde kesinleş^ceği tebliğ yenne kaün olmak üzere ilan olunur. 17.1.2001 Basın: 3777 Jbitin 23-25 Mart tarihlerlnde Kartalkaya'da Hazır Kart'ın mlsafiri olarak Wintercross'un tadını çıkar. • Ücretsiz snowboard dersleri • Ücretsiz snowboard kıyafetleri Nefes kesen snowboard ve motocross yanşlarını izleme fırsatı 9 Şubat'a kadar Hazır Kart'lı cep telefonunun mesaj bölümüne adını, soyadını, yaşını, adreslnl yaz. 5535'e gönder. Çekillşe katıl. Daha çok mesaj gönder, şansını artır. Bu çefcJlişte sadece Hazır Kartiı cep tatofonımdan g Mesajlar 160 karaktsrl gecfneyecek ş«kikj« yazılmalkjır. Aynrrtılı Wlgl tçln 444 0 535 numarah Hazn Kart Mutfort Htavrttertnl arayabMrsMz. www.turKceD.com.tr/hoziifcart uuintercross 1. Hazır Kan 5535 servis rnjmacasına ad»nt soyadını adresmı. yaşrtı ıçeren f^esajmı yo4)a HAZİR KART Wirtterc*oss Kampanya çehffifkie katıl 2. 24 Ocafc 2001 tanheode baştayacak olan HAZTR KART MMsfcntss Kampanya da yapıiacatt oian çekıhşîe 22 fcışt bver arftada^^İa befAer Boht Kartafkaya ya seyaTıal hakkı kazanacaMır Çeklfcç 16 Şubat 2001 Cums gûrû saat 1 1 0 0 de Merttor Entemasyonef Soonsortuk, Tarwm. Damşmart* ve Ticaret Lımıted Ştrketı Vaiıdeçeşme Maçka P»4eydan Sokagı, Mo 50-52/4 Bestktaş 80680 ISTANBUL adrestncte note< huzuontia y-apılacatctjf 3.16 Şubat 2001 tanhınde yaptia&afc çekltaşe 09 Şubat 2001 Cumagûnû saat 17 OOye kadar 5535 no )u se-Mse jtaşan mes^tarîaf ıl ed«teceWff Kazanan a»! tatırtlrte' ve yeOeklen 19 Şubat 2001 tanno Akşam gaatesinrje ılan eOıtecektif 4. Kampanyaya saöece Hazır Kar Hattf na sahtp tetefDrtardar gondenlecek mesajtar k3ttacat(W S. Ilan tanrsnden rtibaren 15 taimm günü ^tnûe Memor Entemasyonaı SoonsoHuK. Tanam Damyna^!^ w Tcaret Lnvted Şırketı Viatıdeçeşme. Maçka Meydan Sokaft. No 50-52/4 Be^Aoa» 8O680 tSTANBUL adresme <r>esa saaUen tçtrm -*x te nede" He otursa olsun Irtmfcg ile ba$vurmayan ası< talıNıter. tuuandriclan seyahat hakkım kaytoedscehle'd r As<ı ıai>h er için son Uaş^jr. Lantı 06 Mart 2001 dır Bu sure ıçmde basvurmayan astl taltthlef wwsa, ç«k*ş sırasma göre yede* talıhtıier ıte temasa geçtlecettır ><eoe«t laitnı^ ıçm öaşvun. SÜTBSI 15 takvim gûnûdûr ve son başvuru tanhl 21 Mart 2001'dır «. Kartalkaya seyahatı 23-25 Mart 2001 lanhten ara&mte pfççkleşaukur 7. HAZIR KART WinWrcross Kampanya seyafisb kazanan taMriHİenn Turkrye rwn her yem>der Botu Kanatkaya ya gKfes öonuş yol ToenHan 2 gece 3 gûn Karul OteTde tam pansiyon koruMama w yamak masnflvı ve transtotien ısteyen tahhlıtervn l gunlufc snowOoard ktratama « Kurs ucretler seyahat kapsamndadır KDV hanç, ü&r vergı yasal jOkûmlûtûh ve harcamaı* * pa&aport ve n n almması taitniıte^e a^or 8. Tarf-sterin sslmlen resrmlen ve gfirümûten, tanıtsn ve reUam amao üe basm v» m « t araçlarmda taıBanıUUİr ». ÇekİBsc 18 yasmdan öuyu*fer kaMi*w 18 yaşındar kûçukler kattlnnş olsalar daht seyahat kazanmalar haltnde bu seyahat ıkranuy—ı kendilenne ventmeyeoettUr B>r ktşıye tvrde^ fazla ıkramrye veritmeyecefctır hramiyale* nakde çevrMemez 10. Kartafcaya tolMine taliHılerin arkadası olarak katıtmafc <çwı 15 yasıru doMurmts ofcnak Kaoaikaya taniıne Kaülma hsfa> ttaıanan talfWıtenn arkadaştan l S l f i yaşlannda ıse sey^ate kabiabtlmeterı «?KI vehlennın j^afc an fiefetontMB U . TURKCELL çalışan.an ve aıieien ve bu promosyor> ıte H0Ü «artslann çatışanlan ve atle*e^ bu çekıtışe kaüiamsâar 12. Bu prono«yon MPl' 23/01/2001 tanh veB 02 i MPt 0 1 3 00 02/144-528 sayıb uni İle dû»nlar«ne*a«lr 13- Katlan herkes bu fromofljon kuraiann k '