Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 8EYLÜL2000CUMA
8 SAGUK
Kanser
tartışmaya
anlıyor
• Istanbul Haber Senisi -
jRadyasyon Onkolojisi
«ızmanlan, " 19. Avrupa
Hadyoterapi ve Onkoloji
Topluluğu"nun (ESTRO)
ltongresıne katılmak üzere
Türkiye'ye geliyor. 20
Eylül 2000 tarihinde
Istanbul Kongre ve Sergi
Sarayı'nda Ingilizce
olarak yapılacak olan
kcongreye, ESTRO
Başkanı Prof. Dr. Jean
Pierre Gerard, Istanbul
LJniversıtesi Cerrahpaşa
Tıp Fakültesı Radyasyon
Onkolojisi Ana Bilim
Dah'ndan Prof. Sait
Okkan, Prof. Ahmet Öber,
9 Eylül Üniversitesi
Radyosyon Onkolojisi
Ana Bılim Dah'ndan Prof.
Münir Kınay katılacak.
K.ongreye 1.500 yabancı
bilim adamının katılımı
bekleniyor.
TatMya'da
zilıiıısel özüriü
çocuk şenHğri
• Istanbuf Haber Servisi -
tstanbul Bü>ükşehir
Belediyesi Sağlık Daire
Başkanlığı'na bağlı
Florya Özürlüler Yaz
Kampı'ndan 50 zihinsel
özüriü çocuk, aileleri ve
10 kişilik kurum personeli
ile bugün Tatilya'da
ağırlanacak.
Katasempazyumıı
başlıyop
• Istanbul Haber Senisi -
New York Presbyterian
Hastanesı ve Vehbi Koç
Vakfı Amerikan Hastanesı
doktorlan, kardiyoloji ve
kardiyovasküler cerrahi
alanındakı yenilikleri
paylaşmak amacıyla bir
araya geliyor. Hyatt
Regency Oteli'nde bugün
başlayacak olan
"Kardiyoloji ve
Kardiyovasküler Cerrahi
Alanında En Son Tedavi
Metotlan"
sempozyumuna, Dr.
Antonıo Gotto, Dr.
Mehmet Öz, Dr. Aydın
Aytaç ve Dr. Genco Yücel
de katılacak.
Uykuda solunum
bozuklugu
• Istanbul Haber Senisi -
Wisconsin'de 700 hastanın
8 yıl süreyle izlenmesiyle
yapılan araştırma,
uykudaki solunum
bozukluklannın en hafıf
şeklinin bile yüksek
tansiyon ile ilişkili
olduğunu gösterdi.
Pennsylvania'da 1.741
hastanın incelendiği
araştırmanın sonucunda
ise horlamayı da içeren
uykudaki solunum
bozukluklan ile
hipertansiyon arasında
yakın bır ilişki olduğu
belirlendi. Araştırma,
genç ve özellikle normal
kilolu şahıslarda uykuda
solunum bozukluklannın
daha sık görüldüğunü
ortaya koydu.
Eczacâk konp"esi
• Istanbul Haber Senisi -
îstanbul Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi
tarafından düzenlenen
Uluslararası 2. Eczacılık
Bilimleri ve Mezuniyet
Sonrası Araştırma
Sempozyumu'na Türk ve
yabancı öğrenciler katıldı.
Ilk kez araştırmacılann ve
öğrencilerin bir araya
geldiği sempozyumda son
dönemde yapılan
çalışmalar tartışıldı.
Organ mafyası
• Istanbul Haber Senisi -
Kartal'da bir tekstil
atölyesinde çalışan
Romanya uyruklu
kişilerin böbreklenni 10
bin dolardan aldınp 400
bin dolara sattıklan iddia
edilen aracı kişiler Nıyazi
Şahin ve Kenan Şehit
tutuklanırken atölye sahibi
Birol Baş tutuksuz
yargılanmak üzere serbest
bırakıldı. Romanya
uynıklu işçilerin
böbreklenni düşük fıyata
alıp yurtiçinde ve dışında
yüksek fiyata sattıklan
belirlenen kişilerin, daha
önce Kadıköy'de
"yasalara aykın şekilde
bobrek nakli yaptıklan"
gerekçesiyle yargılanan
doktorlarla bağlantılan
olduğu belirtildi.
Yardımcı üreme tekniklerinde ahlaki sorunlar henüz çözüme kavuşmadı
Tüp bebek tarbşmasıSAADETUSLU
LouiseBrotvn'un 1978
yılmda doğumunun ardından
hızla gelişen yardımcı üreme
teknikleri yaygınlaştıkça etik
sonınlan da beraberinde
getirdi. Pek çok merkez tüp
bebek ve mikroenjeksiyon
yöntemleriyle yüzde 80'lere
varan oranlarda başan elde
ettiklerini duyururken başan
şansı kadının yaşına göre
değişiyor.
Vehbi Koç Vakfi Amerikan
Hastanesı Yardımla Üreme
Teknikleri Merkezi Başkanı
Doç. Dr. Bûlent Urman, artık
tüp bebekteki sansasyonel
haberlerin önüne gecilmesinı
istedi. "Tüp bebek
merkezlerinin yöneticUeri
zakkumcu Zıya'ya
benzemeye başladı" dıyen
Urman, merkezlerin hastalan
çekebilmek için reklam ve
promosyon araçlannı çok
fazla kullandıklanna dikkat
çekti. önemli olanın eve
giden sağlıklı bebek
olduğunu vurgulayan Doç.
Hastalık taşıyan embriyolar rahme verilmeden önce belirleniyor
Genetiktanı dönemitstanbul Haber Senisi - Son yıllann en
önemli gelişmelerinden olan genetik tanı,
yardımcı üreme tekniklerinde de uygulanı-
yor. 5 yıl önceuygulanmaya başlanan preimp-
lantasyon genetik tanı yöntemi ile embriyo-
lann genetik bir hastalık taşıyıp taşımadığı-
na bakıhyor ve hasta embriyo anneye veril-
miyor. Bülent Urman, şu anda ülkemızde tam
olarak uygulanmayan yöntem hakkında şubil-
gileri verdi:
" Yumurta döOendikten sonra embriyo ha-
tini abyor. 3 gûnde &S hücreti aşamaya geb-
yor. Embriyoyu oluşturan her hücre insanın
genetik yapısını ortaya koyar. Yani 1-2 hücre
atsanız o embriyoya zarar vermemiş ohırsu-
nuz. Hücrelerin tüm genetik vapısmı incele-
mek mümkün değil. Yakiaşık 100 tane gene-
tik hastahğm tanısı bu yöntemle yapılabiliyor.
Burada kürtaj ya da erken doğuma gerek
kalnuyor.Yöntem 2000 yıhnda 3 bin kişiyeuy-
gulandL" Urman, preünplantasyon genetik
tanının uygulanabileceği kişileri ise "1leri
yaşlardald kadınlar, tekrarlayan tüp bebek
denerneJermdebaşansEotankadıruar.tekrar-
layan düşük yapan kadınlar ve ailesinde ge-
netik hastahğı bilinen eşler" olarak sıraladı.
Urman şöyle devam etti:
"Tüp bebek ve
mikroenjeksiyon ile gebelik
oranlan artan kadın yaşj ile
paraleflik göstererek düşer ve
43 yaşından sonra neredeyse
smriamr. Gebetik oranlanrun
abaruh bir sekflde yansmkhğı
sansasyonel haberlerin ve
sözde yeni uygulamalaruı
basında sürekli olarak
gündem bulması en fazla bu
yöntemlere başvuracak
olanlara zarar vermektedir.
Tüp bebek uygulamalarmda
gerek merkezlerin gerekse de
basının daha sorumlu bir
anlayış sergilemelerinin ve söz
konusu etik ve ahlaki
tartışmalara yönefanelerinin
zamanı çoktan gelmiştir."
Denetim sıkınbsı
ABD, tngiltere, Fransa,
Almanya ve Avustralya'da tüp
bebek merkezlennın merkezi
bir kurum tarafından kontrol
edildiklerini söyleyen Bülent
Urman. "99 yıh içinde eve
bebek götürme oranlan
ABD'de yüzde 25, İngiltere'de
yüzde 21, Fransa'da yüzde 20
ve Almanya'da yüzde 18
okhT dedi. Bülent Urman,
Türkiye'de de merkezi
bildirim olduğunu, ancak
yılda bir kez doldurulan
formla kontrol yapıhnasının
imkânsız olduğunu ıfade etti.
Urman, "Bunlar geri
dönülerek kontrol edilebilir
bildirinıe dönüştürülmelL
O zaman kimse yüzde
80 gebeük sağlıyoruz,
diyemez. Bunu diyen kendi
kendine suç duyurusu
yapmış olur"
dıye konuştu.
Merkezlerin başanlı
gözükmek için rahme birden
fazla embriyo transfer
ettiklerine de değinen Doç.
Urman, çoğul gebeliklerin
başansız olarak
degerlendirildiklerini söyledi.
TUP BEBEK UYGULAMASI
'Getvksiz
umuda
kpılmayuı
1
• Yardımcı üreme tekniklerinde başan
şansının olduğundan daha yüksek
gösterilmesi, kişilerin gereksiz umutlara
kapılmalarına neden oluyor. Uzmanlar,
yeniliklerin kamuoyuna sunulurken çok
dikkatli olunmasını istiyorlar.
tstanbul Haber
Servisi - Tüp bebek
ve mıkroenjeksiyon
yöntemlerine talebin
artması ve merkezle-
rin hızla çoğalması,
yöntemi deneyecek-
lerin karşısına birçok
bilinmeyeni de çıka-
nyor. Yardımcı üre-
me tekniklerinde ba-
şan şansının oldu-
ğundan daha yüksek
göstenlmesi, kişilerin
gereksiz umutlara ka-
pılmalanna neden
oluyor. Tüp bebek
uygulamalanndakı
bazı sorular ve yanıt-
lan şöyle:
- Yardımcı üreme
teknikleri, kimlere ve
ne zaman uygulan-
mabdır?
- Etkinliği kanıt-
lanmış tedaviler ile
gebelik elde edileme-
diğinde veya diğer te-
davileri uygulamarun
mümkün olmadığı
durumlarda uygulan-
malıdır. Daha basit
ve ucuz tedaviler ile
çözümlenebilecek kı-
srrlık nedenleri için
bu yöntemler ilk se-
çenek olamazlar.
- Yardnncı üreme
teknikleri khnkr ta-
rafindan uygıdanabi-
Kr?
- Sağlık Bakanlı-
ğı'nın lisans verdiği
merkezlerde uygula-
nabilir. Uygulamayı
yaptıracak olan çift-
ler, illerindeki tabip
odalanndan, ruhsatlı
kuruluşlann listesini
alabilirler.
- Tüp bebek ve
mikroenjeksiyon yön-
temlerinde başan ne
kadardır?
- Kısır bir çifti ilgi-
lendiren tedavi yön-
teminde bu oran,
dünyanın en iyi mer-
kezlerinde yüzde 50-
60'ı geçmemektedir;
örnek olarak, ABD
ortalaması yüzde 25
civanndadır. Başvu-
ran çiftlere yaş grup-
lanna göre gebelik
oranlan verilmelidir.
Kadının 25 yaşında
olduğu ve şiddetli er-
kek faktörü nedeniy-
le mikroenjeksiyon
uygulaması yaptıran
bir çift ile kadının 40
yaşında olduğu bir
çift arasında gebe ka-
labılme şansı yönün-
den genç kadının le-
hine yakiaşık 4 kat
fark vardır.
- Yanfama üreme
teknikkrinde yasak
ve gayri ahlaki uygu-
lamalar nelerdir?
Yumurta ve
sperm bağışlanması
ülkemizde Tüp Be-
bek Yönetmeliği ile
yasaklanmıştır. Döl
hücrelennin ve emb-
riyolann araştuma
maksatlı deneysel iş-
lemlere tabi tutulma-
sı yasak ve gayri ah-
lakidir.
- Tüp bebek mi
mikroenjeksiyon mn?
- Tüp bebek ve
mikroenjeksiyon
yöntemi arasında
çiftler üzerinde yapı-
lan uygulamaların ta-
mamı aynıdır. Fark,
yumurtalann labora-
tuvarda döllenmesin-
dedir. Tüp bebekte
spermler yumurtala-
nn yanına bırakılır ve
sperm kendiliğinden
yumurtanın içine gi-
rerek döller. Kadına
ait kısırhkta uygula-
nrr. Mikroenjeksi-
yonda ise tek bir
sperm, yumurtanın
içine mikroskop al-
tmda zerk edilerek
döllenme sağlanır.
Erkeğe ait kısırlıkta
uygulanır.
- Tüp bebek uygu-
lamalanndaki yeni-
tikkrnekr?
- Yenilikler kamu-
oyuna sunulurken
çok dikkatli davranıl-
malıdır. Bunun tipik
örneği lazer uygula-
malannda yaşanmış-
tır. Ancak lazer ile
gebelik oranlannda
belirgin bir artma gö-
rühnemektedir. Lazer
uygulamalan ile la-
boratuvarda yapılan
bazı girişımler kolay-
laşmakta ve süresi kı-
salmaktadır. Lazerle
yüzde 80-100'lük ge-
belik oranlan kesin-
likle gerçekleri yan-
sıtmamaktadır. Riskli
vakalarda uygulama
alanı olan preünplan-
tasyon genetik tam
yönteminin ise her-
kese süper bebek gibi
söylemlerle sunulma-
sı son derece sakınca-
hdır.
Avnıpa'da 600 üzerinde kişi arasındayapılan araşarmaya göre kadınlar, menopoz konusunda yanhş bilgüere sabipler.
Menopoz bilinmiyor
tstanbul Haber Servisi - Avrupa
ülkelerinden 600'den fazla kadının
katıldığı "Avrupa Menopoz
Arastırması 2000" projesi
sonuçlanna göre, kadınlar
menopoz hakkında yanlış fıkirlere
sahipler. Avrupa çapuıda yapılan
bu araştınnada, kadınlann, ruhsal
bozukluklar ve cinsel istekte
azauna gibi sorunlar yaşasalar
bile, bunlann menopozla ügisini
bümedikleri ortaya
çıktı.
Avrupa ülkelerinden
53-62 yaşlan arasmdaki
kadınlann katıldığı
"Avrupa Menopoz
Araşnnnası 2000"
projesi, 10 kadından
9'unun en az bir
klimakterik yakınma
hissetse bile hekime
başvurmadığmı ortaya
koydu. Hekimlerin de hastalan bu
yönde bilgilendirmedikleri
saptandı. Araştırmada, ruhsal
sıkmtılar ve cinsel istek kaybı
nedeniyle hekime başvurulann
sayısımn çok az olduğu görüldü.
Araştırmanın başkam Prof.
Chiara Benedetto da en çarpıcı
sonucun, kadınlann çok çeşitli
yakınmalanna karşın hekime
başvurmamalan olduğunu
vurguladı. Menopozun yol açtığı
en fazla yakınma da sıcak basması
olarak belirlendi.
Araştırmada, menopoz dönemine
giren kadınlarda zaman içinde
doğal olarak kaybolan "östrojen'"
hormonunu yerine koyma yöntemi
olan ve az sayıda kadın tarafından
kullanılan "Hormon Replasman
Tedavisi (HRT)" ıçın de kadınlann
yanlış bilgilere sahip olduklan
ortaya çıktı. Kadınlann menopoz
ve tedavisi hakkında bildiğı
• Avrupa ülkelerinden 600'den fazla
kadının katıldığı "Avrupa Menopoz
Arastırması 2000" projesi sonuçlanna göre,
kadınlar menopoz hakkında yanlış fikirlere
sahipler. Kadınlar, menopoz tedavisi olan
HRT yüzünden kilo aldıklannı düşünürken
araştırmalar, menopozun kendisinin kilo
aldırdığını ortaya koydu.
dogrular ve yanhşlar şunlar.
"HRT gereksizdir, çünkü
menopoz doğal bir süreçtir."
- YanJış. Menopozda sadece
klimakterik şikâyetler değil,
osteoporoz ve kronik kalp
hastalıklan gibi hayatı tehdit eden
kronik hastalıklar da görülebılır.
HRT hem klimakterik şikâyetlerin
giderilmesinde hem de
osteoporozun, kemik kaybmın
önlenmesınde etkilıdir.
"Menopoz tedavisinde östrojen
tek başına yeterudir."
- Yanlış. Ostrojenler HRT'de ana
ürün olmalanna karşın tek başına
kullanılması, rahimleri olan
kadınlar için tehlike yaratabilir.
"Ostrojen, kadında seksüel
arzuyu artnnr.w
- Yanlış. Seksüel arzu, kadının
partneri ile ilişkisi ve genel sağlık
koşullan gibi pek çok faktörden
etkilenir. Hormonal olarak seksüel
istekten kadında ve
erkekte "androjenler"
sorumludur.
"HRT göğus kanseri
riskini artnnr."
- Yanlış ve doğru.
Araştırmalar, 5 yıldan az
zamanda HRT kullanan
kadınlarda,
kullanmayanlara göre
göğüs kanseri sıklığında
bir değişiklik oknadığını
gösterdi.
Ancak, HRT kullanan göğüs
kanserli kadınlann
kullanmayanlara göre daha uzun
süre yaşadığı belirlendi.
"HRT kilo arüşuıa neden olurf
- Yanlış. Kadınlann kilo
almasının nedeni HRT değil,
menopozun kendisidir.
Araştırmalar, HRT kullanan
kadınlann, kullanmayanlara göre
daha farklı kilo almadığını
göstermiştir.
BÎRBAKIMA
SERVER TANtLLİ
Bir İdeoloji İncelemesi
Bir yüzyılın sonuyla yeni bir yüzyılın başlannda
çarpıcı dinamik, "ekonominin küreselleşmesi'dir.
Söz konusu olgu, "tekdüşünce" adı verilen bir ide-
olojiye dayanıyor. Onun söylediği de şu: Mümkün
olan yegâne ekonomi politikası, "yeni liberalizm"
ve "piyasa"dır; ölçütleri de rekabet, üretkenlik, ser-
best mübadele ve verimliliktin yeryüzünde birtop-
lumun ayakta kalmasının biricik çaresi şimdi bu-
dur. Ideolojiler mi dediniz? Onlar artık yok! Mark-
sistlerin katı dili ile ekonomik liberalizmin havaıi-
leri arasmdaki bütün tartışmalar bitmiştir. Aslında,
tartışılacak bir şey de kalmadı: Kapitalizm her yer-
de zafer kazanmışsa, insanın doğasına uygun ol-
duğunun bir kanıtı değil mi bu?
Medyası, üniversiteleri ve enstîtüleriyte bir ko-
rodur dinlediğimiz. Allahın günü aynı şeyi tekrarlı-
yor. Gezegeni bir "rekabet cangılı "na çeviren bu
türkünün üstüne medyanın sunduğu yeni mitolo-
jiler aşılanıyor; yeni durumuyla dünyayı insanlara
kabul ettirmeye çalışanlar da onlar.
Bereket, yutmayanlar var!
Bu tür konulann içinde pişmiş btr düşünür, Ar-
mand Mattelart, genelleme ve kestirip atmaJara
bakıp şunu söylüyor: "Küreselleşme bir olgu, ama
aynı zamanda bir ideolojidir; terim, yeni dünya
düzenini açıklamaktan çok, onun karmaşıklığınt
gizliyor." Küreselleşmeye kimsenin bir şey dediği
yok, ama ona eklenen dayatmalardır ki kuşkulan
çekiyor.
Ideolojiler ölmüşmüş, bunlar ne peki?
•
Bu tür kuşkulan, elbet okurlar da duyar olmuş-
lardır. Ideolojilerin öldüğünü birsüredirtekrarlayıp
duran plağın cızırtısını onlann duyarlı kulaklannın
da algılamaması imkânsızdır. Ideolojilerin içinde
öleni vardır, ölmeyeni vardır; ama bunu ayırmak bi-
le ideolojiktir. Özetle, ideoloji olgusu sürüyor, sü-
recek de.
Güzel de, nereden geldim bu konuya bugün?
Geçenlerde, genç felsefecilerimizden birinin,
Sinan Özbek'in, İdeoloji Kuramlan adıyia yeni ya-
yımlanmış bir kitabı geçti elime. Bulut Yayınla-
n'ndan çıkan eser, yazann deyişiyle, "Felsefe ta-
rihinde, ayak seslerini dört yüzyıl önce duyuran,
yakiaşık ikiyüz elli yaşındaki ideoloji kavramını da-
ha anlaşılır bir hale getirmek" için yazılmış.
Getiriyor da...
Kitap, ideoloji kavramının tarihsel arka planın-
da yer aianlarla, 19. ve 20. yüzyılda ideoloji anla-
yışını temsil eden düşünür ve eylem adamlannı
sergiliyor: İçinde Bacon, Hetvetius, Baron d'HoJ-
bach, Destutt de Tracy, Napoteon Bonaparte,
Marx, Lukacs, Lenin, Gramsci, Althusser'in yer
aldığı, küçük çapta bir fikir tarihi,
llginç olduğu kadar, açık ve anlaşılır bir çalış-
ma.
İdeoloji kavramı, Fransız Devrimi'y'e birtikte kul-
lanılmıştır. Kavramı yaratan da Destutt de Tracy ad-
lı bir filozof. Ona göre ideoloji, bilimler için temel
bir kavram; bir yerde felsefî ve bilimsel bir disip-
lin. O ve çevresındekı "ideologlar", bu adla, her ş&
h
'
yin temelioiacak bir bilim yaratmak istiyorlar. As-
lında "Aydınlanmacı" ve iyi niyetli birtavir.
Ilk karşı çıkış Napoleon'dan gelir.
19. yüzyılda ideoloji tartışmasına damgasını vu-
ran ve yönlendiren ise Kari Marx olur Ona göre fi-
kirler, sanat, hukuk, din, daha kuşatıcı bir deyim-
le ideoloji, öyle soyutta ele alınamaz, ekonomik ka-
tegonlerle birlikte düşünulmelidir. önemli olan att-
yapıdır. Ama üstyapının etkisiz olduğu anlamına gel-
mez bu. Aslında Marx'tan önce fikirlere tanınan rol
öylesine ağırlıktadır ki, bunu sarsmak için, somut
ve maddî insansal ilişkileri vurgulamaya gidilmiş-
tir. Engets, bir mektubunda, bunu özellikle belir-
tir. "Biz, ekonomik boyutun önemini yadsıyan kar-
şıtlanmızın tersine, vurguyu onun üzerinde tut-
mak zorunda kaldık."
Konu, Marx'ın eserlerinde aynntıyla ete alınır, bu
arada ideoloji kavramına farklı antam ve içerikler
yüklenirken, sonrakı kuşaklar, kuşkusuz daha de-
rinlere inen nedenlerle değişik ideoloji yorumuna
gitmişlerdir: Lenin'de, Lukacs'da, Gramsci'de, Alt-
husser'de gördüğümüz budur.
Tarihin akışı, yaşam, elbette yığınla değişikliği
de beraberinde getirdi, getirecek de. Ama bütün
bu olan biteni de, diyalektik düşünme yöntemini
bir yana bırakarak anlamak mümkün değil. Günü-
müzde ideoloji düşmanlığı bayrağı attında sürdü-
rülen, özünde her şeye "meta" gözüyle bakan li-
beral ideolojiyi, onun fikrî sefaletini fark etmek ise
ancak diyalektik sayesinde olacak.
Sinan Özbek'in kitabı, önümüze derti-toplu,
ama pek de önemli bir ideolojik malzeme koymuş
durumda.
Tam da zamanında...
Kutlanacak bir şeydir yaptığı!
Doç. Dr. Kubilay Karşıdağ
Sağlık için
diyabet kontrolu
tstanbul Haber Ser-
visi-Türkiye'de her 100
kişiden 7'sinde görülen
diyabet hastahğı (şeker
hastahğı), tedavi edil-
mediği takdirde hiper-
tansiyona, koronerkalp
hastalığına, sinirlerde
bozukluğa ve böbrek ile
gözlerde hasara yol açı-
yor. Istanbul Üniversi-
tesi Tıp Fakültesi Iç Has-
tahklan Anabilim Dalı-
Diyabet Bilim Dalı'nda
görevli Doç. Dr. Kubi-
lay Karşıdağ, Türkiye'de
her 3 diyabet hastasın-
dan l'inin hastalığın-
dan haberdar bile ohna-
dığını ifade etti.
Doç. Dr. Kubilay
Karşıdağ, Türkiye'de
her 3 diyabet hastasın-
dan l'inin hastalığın-
dan habersiz olarak ya-
şadığım belirterek, 45
yaşına gelen her bire-
yin, hiçbir yakınması
olmasa da "açhk kan
şekerine" bakurması ge-
rektiğini vurguladı.
Karşıdağ, diyabetin,
pankreas tarafindan üre-
tilen insülinin yetersiz
ve etkisizliği sonucu ge-
lişen bir hastalık oldu-
ğunu anlattı. Pankreas-
ta insülin üreten hücre-
lenn hasar görmesiyle
mutlak insülin eksikli-
ğinin oluştugunu kay-
deden Karşıdağ, "tip 1
diyabet'' denen bu türün
daha çok çocukluk ve
gençlik yaşlannda gö-
rüldüğunü söyledi.
40 yaşından sonra ve
genellıkle kilolu insan-
larda ortaya çıkan "tip
2 diyabefte ise ana so-
runun insülin etkisizli-
ği olduğuna dikkat çe-
ken Kubilay Karşıdağ,
bu hastahğm toplumda
çok sık görüldüğunü
ifade etti.